18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 MART 1991 ÖDÖL Kansu Şiir Ödülü Ada'nın • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — 1991 yılı Ceyhun Atuf Kansu Şiir Odülü'nü "Aşk Her Yerde" adlı kiubıyla Ahmet Ada kazandı. Gülten Akın, Talip Apaydın, Refik Durbaş, Ahmet Erhan, Bahar Gökler, Ismail Karaahmetoğlu ve Emin özdemir'den oluşan Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü Seçici Kurulu, 10 mart günü yaptığı toplantısında, ödüle aday olan 19 yap.... umiedi. Seçici kurul, ödülün oybirliği ile 1990yüında yayımlanan "Aşk Her Yerde" adlı yapıtıyla Ahmet Ada'ya verilmesini kararlaştırdı. Ahmed Ada, 1947 yılında Ceyhan'da doğdu. öğrenimini yanda bırakmak zonında kalan Ada, yazın yaşamına 1970'te başladı. Çeşitli dergilerde şiir üstüne yazılar, şiirler yayımlayan Ada'nın, "Gün DoğsunGül Üstüne". "Aayla Akran", "Yaz Kırlangıcı Olsarn", "Aşk Her Yerde" adlı dört kitabı bulunuyor. Ada, şiiri, "yaşama biçiminin bir parçası, bir süreği" yazını da "dünden bugüne uzanan bir süreklilik" olarak gördüğünü belirtiyor. 1991 yılı Ceyhun Atuf Kansu Şiir ödülü, 19 mart salı günü Fransız Kültür Merkezi salonunda saat 18.00'de düzenlenecek bir törenle verilecek. ödül töreninden sonra Kansu'nun anısına bir •şiir gecesi yapılacak. AHMA Thrgut Uyar gecegi • KiUtür Servisl — Türkiye Yazarlar Sendikası yann aksam şair Turgut Uyar'ın anısına Beyoğlu Karaca Tiyatro'da bir gece düzenleyecek. Saat 18.00'de başlayacak olan gecenin açıhş konuşmasını, Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu üyesi Sayman Tahir özçelik yapacak. Geceye Doğan Hızlan, özdemir Ince, Atilla özkınmlı, Iskender Savaşır konuşmaa olarak katılacaklar. Candan Sabuncu'nun sunacağı etkinliği tiyatro sanatçıları Ceüle Toyon ve Ersan Uysal, Turgut Uyar'ın şiirlerini seslendirecekler. tsa Çelik, Turgut Uyar'ın fotoğraflanndan oluşan bir dia gösterisi sunacak. Turgut Uyar gecesinin davetiyeleri, Türkiye Yazarlar Sendikası'nın Galip Dede Cad. 48/5 Tünel adresindeki merkezinden (145 08 02), Cumhuriyet Kitap Kulübü, Akademi Kitapevi, Yazarlar Evi, Mülkiyeliler Birliği Kunıçeşme Lokali, Gençlik Kitabevi ve yann Karaca Tiyatro gişesinden edinilebilir... TİYATRO 'Robinson Dans Öğreniyor' • Költür Servisi — Oyunlarıru bir süredir Bakırköy Adile Naşit Kultür Merkezi'nde sergileyen Vakıfbank Çocuk Tiyatrosu mayıs ayı sonuna kadar Kadıköy Yıldız Sinema Salonu'nda oyunlarını sergıleyecek. Volfgang Schneider'den Cemal Ünlü'nün dilimize çevirdiği 'Robinson Dans öğreniyor' adlı müzikli çocuk oyununun müziklerini Cem Küçümen yaptı. Şarkılann seslendirmesi (Grup Denk) Oya Küçümen-Bora Ebeoğlu'na, koregrafi Arsun Erdal'a ait. Oyunu Reha Bilgen yönetti. Oyunda; Canan Sanan, Reha Bilgen, Sabahattin Oğuz, Levent Helvacılar rol alıyor. SERGİ Hicivli resimler • Kfiltür Servisi — Mevlüt Akyıldız'ın resim sergisi Istanbul Urart Sanat Galerisi'nde 26 mart tarihine kadar sürüyor. Resimlerinde devlet adamlanm, aristokratları hicveden Akyüdız, 1989'da 2. tstanbul Bienali'ne katıldı. DGSA Resim Bölümü Neşet Günal Atölyesi'nden mezun olan Mevlüt Akyıldız, 1982 yılından bu yana çeşitli kişisel sergiler açtı. 1989'da USIA bursu ile çalışmalannı ABD'de sürdüren sanatçı, ardından Paris'teki karma sergiye yapıt verdi. Çok sayıda resim ve karikatür ödülü bulunan Mevlüt Akyüdız bu yıl da yurtdışında çeşitli grup sergilerine katıldı. KÜLTÜR-SANAT 10. ULUSLARARASIİSTANBUL FİLMFESTİVALİ CUMHURİYET/7 Ustalardan Andrzej Wajda, şenliğe üç yapıtıyla katılıyor Kameranm ardındaki senatörPolonya'daki yönetim değişiİcliğinden sonra senatör seçilen 64 yaşındaki Wajda'nın "Vaatler Ülkesi", "Uyuşturmadan" ve "Korczak" adlı filmlerini izleyeceğiz. Kültür Servisi — 10. Ulusla- rarası tstanbul Festivali'nin Us- talara Saygı bölümüne ahnan üç yönetmenden biri de Andrzej \VajdsL Bu bölümde Margaret- he von Trotta'dan 4 fıhn, Car- los Saura ile VVajda'dan da üçer film yer alıyor. VVajda'dan izle- yeceğimiz fılmler arasında Vaat- ler Ülkesi (1974) ve Uvuştunna- dan'ın (1978) yanı sıra geçen yıl çevirdiği Korczak da var. Korc- zak, Polonya'daki son değişik- liklerden sonra senatör seçilen 64 yaşındaki ustanın son filmi. Geçen yıhn sonlannda lskoç- ya'mn Glasgow kentinde verilen Ayrupa Film ödülleri'nde bir "Ömur Boyu Başan" özel ödü- lüne değer görülen Wajda'nm Korczak'ı en iyi yabancı film da- lında Oscar adayı. 1990'ın ma- yıs ayında Cannes Film Şenliği'nde gösterilen Korczak, büyük bir coşkudan çok, büyük bir saygıyla karşılanmıştı. Nite- kim, bir Fransız eleştirmen "Wıjda ermişligin çekiciligine direnmemiş. Daha acımasızca ele ahnması gereken bir konuyn biraz meleksi bir hale getirmiş" diye yazmıştı. Bir ttalyan eleştir- men ise "FDmln çeşitli sahnele- rinde iyilik, özveri ve kardeşce sevgiyi ortaya koyan bir kutsal- lık havası var" demişti. Doktor ve eğitimci Polonya Yahudisi Korczak, Varşova'da ömek bir öksuzler yurdu yönet- mektedir. Naziler, Korczak'ı, Yahudi gettosunda, onun koru- ması altında yaşayan 200 öksüz çocuğu toplamaya zorlarlar. Uzun zamandır öksuzleri koru- mak, onlann onurlannı çiğnet- memek için savaşmış olan Korc- zak, yıllardır umudunu ayakta tutmayı başarmıştır. Şimdi bu karanlık günde kendini kurtar- ma şansı vardır, ama canını kur- tarmasını sağlayacak bir pazar- lığa sırt çevirir. Himmler'in "toptan temidik" operasyonu- nun başlatıldığı, 250 binden faz- la Yahudinin trenlerle Varşova- nın doğusundaki köyün yakın- lanndaki bir kampa gönderildi- KORCZAK, OSCAR ADAYI — Andrzej VVajda'nın geçen yıl çevirdiği "Korczak", aynı zamanda enivi yabancı film dalında Oscar adaylan arasında. "Danton'da Robespierre'i görkemli bir yornmla canlandıran Wojciech Pszoniak, bu kez Korczak'ı oynoyor. ği günlerdir. Köyün adı Treblin- ka'dır. Toplama kampının ama- cıysa, getirilenleri yok etmek. Korczak, 200 "çocuğuyla" bir- likte bu ölüm yolculuğunu seçe- cektir. Wajda'nm filrni, savaş döneminin haber filmlerini anımsatan bir biçimde, siyah- beyaz bitecektir. Wajda'nm 1982'de çevirdiği Danton'da Robespierre'i canlan- dıran büyük oyuncu VVojdech Pszoniak bu kez Korczak rolün- de. Danton'da Gerard Depardi- eu karşısında olağanüstü bir Ro- bespierre yorumlayan Pszoniak, Korczak'ta, sakalı ve ince çerçe- veli gözlüğüyle etkileyici, seve- cen bir kişilikte. Wajda'nın son beş yıldır Po- lonya'da çevirdiği ilk film olan Korczak Polonyalı yönetmenin uzun zamandır yaptığı ilk savaş dönemi filmi aynı zamanda. Us- tanın Unlü Direniş Lçtemesi si- nemaseverlerin hâlâ belleklerin- de. 1954'te çevirdiği ilk filmi Bir Kusak, 1957'de gerçekleştirdiği Kanal ve 1958 tarihli Kiiller ve •maslar. Kendisinin "iflah ol- maz bir romantik" olduğunu söyleyen Wajda, 1970 yüında Savaştan Sonra Manzara'yı çe- virdikten sonra "savaş dönemi" filmlerini bırakuğmı acıklamak istercesine "Geri çekilen ben degilim" demişti. "Geri çekilen savaş. Savaş da ben de birlikte yaşlanıyoruz!" Aradan tam 20 yıl geçti. tkin- ci Dünya Savaşı da Andrzej Wajda da yirmi yıl daha yaşlan- mışlardı. Ama iki eski "dost", Korczak'ta yeniden buluştular. Ustelik bu buluşma bir bakıma, Polonyalı senatör yönetmenin belgeselci, yenigerçekçi bir üslu- ba yeniden dönüşünü de içeri- yor. Korczak'ın yavaşlatılmış son sahnesini izle>enler, günışı- ğı altında ölüme ilerleyen Treb- Iinka treninde, 1957 yılının Ka- nal'ının son sahnelerinin tadını yakalıyorlar. Wajda'mn kamera gözü romantik yüreğine ağır basıyor. ( MayıstaMilou'nun Fransızyönetmeni Louis Malle: Mesaj vermek,postacıııın îşi SHP'nin 'Kültür' paneli • Kültür Servisi — SHP tstanbul tl Başkanlığı'mn düzenlediği "Plastik Sanatlar" panelinin ikincisi bugün saat 10.30'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda başlayacak. Birinci bölümde Nur Nirven, Ferit Özsen, Güngör Anbal, Ekrem Kahraman, Emre Zeytinoğlu, ikinci bölümde Beril Anılanmert, özer Kabaş, Mustafa Asber, Erol Eti ve Hüseyin Gezer konuşmalar yapacaklar. Saat 16.00'daki son bölümde ise Ümit Serdaroğlu, Kemal tskender, Mehmet Güleryüz, Metin Deniz, Sezer Tansuğ ve Bilal Erdoğan katılacaklar. Berksoy SSCB'de VECDİ SAYAR Bugün eski bir dostun evine çağınyorum sizi. Zaman tüne- linde kısa bir yolculuk yapma- mız gerekecek. Yülardan 68. Aylardan mayıs. Fransa'nın taş- rasında bir evin bahçesindeyiz. Milou ve dostlan bekliyor biz- leri. Louis Malle'in "ber şeye rağmen" alabildiğine Fransız dünyasında... Fransızlardan giderek uzakla- şan, uzun yıllar Amerika'da film çalışmalannı sürdüren Malle usta "Hveda Çocuklar" fümiyle Fransa'da ikinci bir başlangıç yapmış, Fransız hal- kını, yaşadığı acı gerçeklerle yüzleşmeye cağırmıştı. "Geçmi- şin hatalannı aşabilmenin tek yoln, geçmişteki hatalan açıkça gösterebUmekten gecer" diyor- du o günlerde. Sonra "Mayısta Milou" gel- di. Malle, coşkuyla yaşadığı 68 günlerine dönüyordu. Bir aile- nin, bir kültürün, bir yaşam bi- Yıllardan 1968. Aylardan mayıs. Fransa'nın taşrasında bir evin bahçesindeyiz. Milou ve dostlan bekliyor bizleri. Louis Malle'in her şeye rağmen alabildiğine Fransız dünyasında. 'Mayısta Milou' ile birlikte Malle, coşkuyla yaşadığı 68 günlerine dönüyor. çiminin sonunu anlatmaya ko- yuldu. "Mayısto Miloa", kay- bolan bireylerin filmi olacaktı. Bir arkadaşıyla birlikte, yaşa- dıklan 68 günlerini anlatmak için bir romandan yola çıktı. Yaşadıklanyla müthiş benzerlik taşıyordu romandaki olaylar. 30'larda geçen konuyu 60'lara uyarlamaya karar verdi. 68'i Paris'ten, olaylann göbe- ğinden anlatmayı istemiyordu, çünkü olaylann canlandınlma- sı onu hiç ilgilendirmiyordu. O sırada taşrada olup bitenler da- ha önemliydi. Gazetelerin ve te- levizyonun grevde oluşu nede- niyle tüm bilgilerin yalmzca rad- yodan geldiği taşrayı mekân tut- tu. Tam bir klostrofobi ortamı- m en iyi taşrada anlatabileceği- ni düşünüyordu. Bir ev ve bah- çesinde geçen olaylar istediği or- tamı vermekte ona yardımcı olacaktı. Ama aynı zamanda mutlu öğeler içeren bir klostro- fobiyi anlatmak istiyordu. Kah- ramanlarımn çocukluklarına dönüşünü anlatan filmin mutlu- luk duygusundan payını alma- sından daha doğal bir şey ola- mazdı. Renoir'ın sinemasma bir saygı sunuşu niteliği taşıyan "Bir Kır Gezintisi"nden etkilen- diğini saklamayan bir film or- taya çıktı. Scola'nın "Özel Bir Gttn"ünü, Bunuel'in "Yokedid Melek"ini çağrıştıran atmosfe- riyle Malle'in filmografisinin en önemli ürünlerinden biri "Ma- yısta Milou". Malle senaryoyu ünlü Fransız yazar Carriere'le birlikte hazır- ladı. Çekimden çok önce daha senaryo aşamasındayken oyun- cu seçimini yaptı. Carriere'in ve oyunculann önerileriyle kahra- manlar yeniden biçimlendirildi. Malle pek çokfilmindeöykü- yü kahramanının gözünden an- latmıştı. Bu kez ise başkalanmn bakışını yeğledi. Kahramanlan- nı canlandıracak oyunculan se- çerken alabildiğine cesur dav- randı. Mion Miou, ahşürmş tip- lemesinin çok dışında bir role soyundu. Michel Pkcoli de son yülarda oynadığı antipatik kah- ramanlara hiç benzemeyen bir kişiliği canlandırdı. Louis Malle, Madrid'deki BUGÜN YARIN Beyoghı Emek: Kulak (12.00,18.30), Mayısta Milou (15.00, 21.30) Beysfla AtUtmî Üç Yıl»[1100, 18.30), Mo Better Blues (15.00, 21.30) Be>*f !• Bey*gln: Montalvo ve Çocuk (12.00), Camdan Kalp (15.00), Askıda (18.30), Piano Piano Bacaksız (21.30) Osauubey Gmtdt Özgürlük Savaşcüan (12.00, 18.30)* Korczak* (15.00, 21.30) Ka4ıkö> Beks: Kunıldama Ol ve Diril (12.00), Sweetie <15.00), Leningrad Kovboyları* (18.30), Dönüş (21.30) * işareti oian fHmler, etektronik Tttrkçe ahysarla gösterttiyor. y g Baek: Acımasız Dünya (12.00, 18.30), Sinbad (15.00, 21.30) Beyaghı Atlas: Tati Danielle* (12.00, 18.30), Anlaşılmaz Hastalık» (15.00, 21.30) Beyvghı Bcvoghc tmdat ile Zarife (12.00), Darbe (15.00), Pusu» (18.30) ftı ı ı ı r t ıj GmA Yardımcı RoUer (12.00, 18.30), Farendj* (15.00, 21.30) KaAköy Reks: Batırun Sakin Havası (12.00), Uyuşturmadan* (15.00), Margarit ve Margarita* (18.30), Yabancı Dostlar* (21J0) söyleşide, Fransız sinemasının bugünü için hiç de karamsar gözukmuyordu. "Bence Fransız sinemasının durumu fena degil, genç yaratıcüan, yeni yetenek- leri var" diyordu. Fransız sine- masuıdan birilerini etkilediğini pek sanmıyor. "Hep biraz mar- jinal kaldun. Seçmek elimde ol- saydı Fransız olmayı seçmez- dim. ttalya'da, Meksika'da ça- lı^bm. Hep 'çok Fransız' dedi- ler bana. Herhalde bilinçdışı re- feranstar taşryor filmlerim Fran- sız költüriinden. Mayısta Mi- lou, bellek üstüne bir nim. Ka- çınılmaz olarak Fransız beilegJ gündeme geliyor. Bdlged bir film büe denebiür buna. Çnnkü Fransa'nın çok özel bir kültür alaniBi, Küeybaüyı anlatıyor." Malle fılminin 68 üstüne bir film olmadığını vurguluyor. "Benim için film görüntülerie baslar. Salonda ölö bir büyü- kanne, pencerede gece ve bir ai- le sofrası. tşte benün için filmin ilk göriintüleri bunlardı. Mayıs 68 için fikrimi sorarsanız, hari- kaydı. Her 10 yılda bir yenileri yapılmalı. Utopikti, sevinç do- luydu, hayatımın en güzel anı- lan olarak kaktı." Filmlerinin, mesaj vermesi kaygısını taşımıyor Malle. "Me- saj, postacüan ilgilendiren bir sorondur. Ben seyircinin filmi zihninde sdrdürmesini istiyo- nım" diyor. Ve ideal seyircisi- ni şöyle tanımlıyor: "Aktif, ön- yargısız, detaylara dikkat eden bir seyirci." • Kültür Servisi — Bakırköy Beiediye Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Doç. Zeliha Berksoy Tiyatrolar Birliği'nin davetlisi olarak Sovyetler Birliği'ne gitti. 24 manta tstanbul'a dönecek olan Zeliha Berksoy Moskova, Leningrad ve Bakü'de çeşitli temaslarda bulunacak. En etkiıı ilan CumhuriyetHe • Kültür Servisi — Filmlerin hangi yayın organlanndan izlendiği konusunda tstanbul'da Emek ve Reks, Ankara'da Akün sinemalarının seyircileri arasında yapılan bir soruşturmada Cumhuriyet gazetesi ilk sırada yer aldı. 2142 kişinin katıldığı soruşturmada, filmlerin hangi gazetenin sinema ilanlarından izlendiği şeklindeki soruya 878 kişi "Cumhuriyet" yanıtını verdi. Böylece gazetemizden izleyenlerin oranı yüzde 40.9 olarak belirlendi. Cumhuriyet'ten sonra yüzde 29.4'le Milliyet, yüzde 26.5'le Hurriyet, geliyor. Bayhan'a onur uyelıgı • Kultür Servisi — Geçen aralık ayında 50. yaş , , W gunünü, uluslararası bir •\ ^ sergi ile kutlayan Mehmel^ Bayhan'a Bulgaristan- Plovdiv'den BL1K-63 Derneği onur üyeliği verdi. Dernek bugune kadar Bayhan dışında; Bulgaristan'dan 3, Hollanda'dan 1, Sovyetler Birliği'nden 2, tsveç'ten 1, Çekoslovakya'dan 1 ve Romanya'dan 1 olmak uzere 9 kişiye onur üyeliği verdi. BUGÜN • Tiyatro-Sinema Arena Tiyatrosu "Bir Varmış Bir Yokmuş" adh çocuk oyununu saat 13.00'te Pendik Belediyesi Atatürk Kültürevi'nde sahneleyecek. Yine aym yerde saat 18.30 ve 21.00'de Meryl Streep'in başrol oynadığı "Dişi Şeytan" filmi izlenebilecek. Şırnak'tan Diyarbakır'a, Diyarbakır'dan TBMM'ye KONUŞMA SIRASI KÜRTLERDE Güneydoğu'dan milletvekilleri, beiediye başkanlart, ağalar, yerel partililer ve sokaktaki vatandaş, Kuzey Irak, Özal'ın politikası, kendi talepleri, PKK ve Batı'nın tutumunu değerlendirdi • Kadir İnanır akıllı bir kadın arıyor. • Melih Aşık'ın bulaşıkçılık ve TV'deki12Martgunleri. • Tarkan James'in suçu ne? İngiltere'denTürkiye'ye bir çocuk kaçırma öyküsü. • SHP'nin 3. hizbi yeni ittifaklar peşinde. • Bütün bilgisayarlar dikkat! Muzip virüsler peşinizde. • Edebiyatçıların döne döne okuduğu kitaplar. llksöyieşisini Nekta'ylayapfı Hüsnü Doğan'dan ANAP'lı milletvekilerineçağrı: "Özal'a direnelim..." Hüsnü Doğan'ın not defterinden (22Ağustos1990)"Semra Hanımın genel başkanlığı veya başbakanlığının gelişigüzel ortaya atıimadığı muhakkak." Bir reklam platosu Marangozu, makyajcısı, Chauser okuyan yakışıklı İngilizleri ve güzel kızlarıyla bir reklam platosunun bir günü. Foto-ropörtaj Ankora Beiediye Başkanı Karayal^iR "SHPnin İstanbul'daki oy oranı yüzde 20 ise, tabii bu çok alarm verici..." HAFTALIK HABER DERGİSİ nenerede TV'den barlara, sinemadan mağazalara farklı birkentrehberi DERGİ BİRDEN DİKKAT! BORSADA "HESAP OYUNU" Yanlış bilgiler yayan "borsacılar "a dikkat! Son eserleri: Bir dergiye verdikleri "borsanıh en iyi 20 hissesi" sıraiaması... "Doğru hesap"tan tam 10 kat düşûk fiyat/kazanç oranları, çelişkili piyasa/defter değerleri... Şirketlerin tûm kaynaklannı seferber etseler gerçekleştireme- yecekleri "bedelsiz sermaye artırımları"... Bir soru işareti "neden, bilgi- siziik mi, kasıt mı?" Ve işin "doğrusu"... KOİ'DEN KRİTİK KARARLAR Afyon Çimento, Ditaş, Tiipraş, Tofaş, Gima... KOİ nin gündeminde önemli özelleştirmeler var. Ama önce, Adana Çimento olayının bir daha yaşanmamasını sağlamak lazım. İlk önlem: Küçük bankalar devreden çıkanlıyor. ACHTUNG: MARK TEHLİKEDE Alman ekonomisindeki son gelişmeler, "sağlamcılann gözdesi" markla ilgili tehlike sinyalleri veriyor. KULÜPÇÜ GENÇLERİN GELECEĞİ PARLAK «n™™»^.^—— Üniversitelerdeki işletme ve ekonomi kulüpleri, geleceği iş dünyasında arayan gençler için "erken hayat mektepleri" gibi. Bu avantajı kullananlar. bir noktada "farkJılığı" yakalıyorlar ama hangi noktada? # Otomobil piyasasında bahar sürati... # Türk firmalan, Sovyet ilaç pazannı fethetmeye gidiyor. Hedef: 1 milyar dolar! # Her yaştan "yönetici"lerin yeni hobisi: Dağ bisikleti... # Kamu kuruşlannda yerli araba-yabancı araba kavgası. # Adı değişip kendileri değişmeyen bankalar. # 40 metrekarede reklam filmi. B0RSABA HESAP 0YUNUM 6 Mş TtnuM HESV orautnn Knoman
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear