18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 MART 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Görüşmeler açıklansın • ANKARA (UBA) — Doğru Yol Partisi (DYP) Isparta Milletvekili Ibrahim Gürdal, "Irakh Kürt lider Talabani ile Mesut Barzani'nin temsilcisiyle yapılan görüşmelerin kamuoyuna açıkca anlatılması, gizli kapaklı işler yapılmaması gerektiğini" söyledi. DYP Isparta Milletvekili İbrahim Gurdal, yaptığı açıklamada, Türkiye'yi yönetenlerin Irak'taki savaştan sonra başlayan iç karışıklıktan sonra özellikle Kürtlerle ilgili olarak izledikleri politikamn açık olmadığını, bu konuda ne yapılmak istendiğinin ortaya konması, gerektiğini söyledi. SBP amblemi I İstanbul Haber Servisi }— Sosyalist Birlik Partisi Genel Yönetim Kurulu üyeleri ile ilçe başkanlannın katıldığı bir basın toplantısıyla. partinin il başkan ve örgutunün bugün seçileceği duyuruldu. Toplantıda partinin amblemi de basına tanıtıldı. İzmir Milletvekili Kemal Anadol yaptığı konuşmada, iktidar partisi ANAP ile muhaleiet partileri SHP ve DYP'de "parti içi bunalım" yaşandığını belirtti. Zümre hâkimiyeti II ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — DYP'nin Genişletilmiş Temsilciler Meclisi toplantısında konuşan Genel Başkan Süleyman Demirel, "Ülke yöneticilerinin bölünmez bütünlüğü tartışması gaflet ve delalettir" dedi. Demirel, sıkıntıların giderilmesi için Türkiye'nin şahıs ve zümre hâkimiyetinden kurtarılması gerektiğini söyledi. Genel merkezdeki Genişletilmiş Temsilciler Meclisi toplantısına partinin bütün kurulları, TBMM uyeleri ve il başkanları katıldı. Ecevit, Özal'ın Talabani, Barzani ve Apoculara tutunduğunu ileri sürdü: ıırkıye yı böldıırıııeyız ŞENAY KALKAN KUTLU ESENDEMİR BLRSA — DSP Genel Başkaru Bulent Ecevit, Cum- hurbaşkanı Tur- gut Ozal'ı, "Tiirkiye'ye yö- nelik amaçlan da bilinen yaban- cı ayrüıkçı liderlerle Meclis'ten ve hukümetten habersiz ilişkiler kurmak ve ülkenin ulusal birli- ğini yakından Ugikndiren konu- larda kendi başına politikaiar oluşturup tezgâhlamakJa" suç- ladı. Özal'ın Ortadoğu'da etkin- lik kazanabilmek ıçin Talabani- lere, Barzanilere hatta belki de Apoculara tutunduğunu ileri sü- ren Ecevit, "Özal kendi partisi- D S P Genel Başkanı Bülent Ecevit, iç ve dış politikada Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı eleştirdi. Ecevit, "Özal'ın Kürtler konusunda kendi başına tezgâhladığı belirsiz tutum, çelişkiler ve tehlikelerle doludur. Sayın Özal, kuralları çiğnemeyi marifet sanıyor. Kürtlere bakışında samimi değil" dedi. ni ve ailesini istediği gibi böle- bilir, ama Tiirkiye'yi böldünne- yiz" dedi. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, eşi Genel Başkan Yar- dımcısı Rahşan Eceyit ile birlik- te konvoy eşliğinde İstanbul'dan Bursa'ya gitti. Bursa'nın Foma- ra Meydanı'nda partisinin il ör- gütü tarafından diizenlenen açık hava toplantısında halka hitap eden Ecevit, iç ve dış politikada Özal'ın tutumunu eleştirdi. Ecevit, Özal'ın bütün yetkileri elinde toplayarak "Ülkeyi Mil- let Meclisinden degil de aile meciisinden çıkanlan yasalarla" yönettiğini söyledi. Özal'ın dünyaya "Bütün göç bendedir, benden büyük yoktur, Türkiye benden sonılur" deme- ye getirdiğini, bunun da kendi- sini büyiittüğünü sanırken aslın- da büyütmediğini, üstelik dev- leti ve milleti küçülttüğünü be- lirtti. Konuşmasında Özal'ın Kürt politikasını eleştirmeye ge- niş yer ayıran Ecevit görüşlerini özetle şöyle dile getirdi: "Sayın Özal'ın Kürtler konu- sunda kendi başına tezgâhladı- NAMAZ KILDI — Cumhurbaşkanı Ozal, Tazepir Camii'nde namaz kıldı. Camiye bir halı hediye etti. (Fotograf: AA) Azerbaycanla sıkı iletişimBAKÜ / ANKARA (AA) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, altı gün süren Sovyetler Birliği gezisini tamamlayarak dün An- kara'ya döndü. Özal, gezisinin son ayağı olan Kazakistan'ın başkenti Bakü'de dün sabah Azerbaycan Devlet Başkanı Ayaz Muttalibov'la görüştükten sonra üç anlaşma ımzaötdı ve Türkiye'nJn Azerbaycan'a arma- ğanı olan telefon santraünın açı- hşıru yaptı. Özal ile Ayaz Muttalibov ta- rafından imzalanan mutabakat zaptma göre Azerbaycan hükü- metınin Türkiye'ye önerdiği 25 projeden oluşan öneri paketinin gerçekleşmesi için taraflar elle- rinden gelen cabayı harcayacak. Bu arada Türkiye, Azerbaycan hükümetinin talep ettiği uzun vadeli kredi ile ilgili olarak ge- rekli incelemeleri yapacak. Cumhurbaşkanı özal, imza töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Azerbaycan halkına olan desteğini sürdüreceğine iliş- kin güvence verdi. Cumhifjcbaşlçanı özal,.in}za töreninden şpnra Kâfkasya Müslümanları Müftüsü Allab- şükür Paşazade ile bir süre gö- rüştü. Daha sonra Azerbaycan îhraç Ürünleri Sergisi'ni gezen özal, Türkiye'nin Azerbaycan'a arma- ğan ettiği telefon santraünın açı- lışını da yaptı. Bakü'den ilk olarak Ankara- yı arayan Cumhurbaşkanı Özal, Başbakan Yıldınm Akbulut'la konuşarak, Azerbaycan halkı- nın sevgi ve selamlannı iletti. Özal, ihraç ürünleri sergisini de gezdi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Azerbaycan'daki temaslarını ta- maroladıkta^f^njaTjSİ U30'da Bakü'den aynferak yurda dön- dü. • • •• ••• "i Bu arada SSCB'nin Türkiye Büyükelçisi Albert Çernişev, Cumhurbaşkanı Özal'ın 6 gün- lük SSCB ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilerin hızla geliş- mesi için "fevkalade bir zemin" oluşturduğunu belirtti. Çernişev, "Geziye başlamadan önceki tüm hayallerim gerçekleşti" dedi. Azerbaycan'da hizmete açılan telefon santralının doğrudan te- lefon haberleşmesi için olanak sağlayan radyo link bağlantısı ve mültipleks sistemlerini kurma çalışmalarının tamamlandığı kaydedildi. Kars Yenidoğan Radyo Link Me'rkezi 11e\SzeTbaycarfNab.61- van'daki Düzdag, merkezlerine kuralan 60 kanallı bu sıstemin, ileride 1800 kanallı telefon ha- berleşmesi olanağı sağlayabile- cek kapasitede olduğu belirtildi. Açıklamada, sistemin, Azerbay- can'ın Türkiye ve öteki ülkeler- le haberleşmesinde de önemli bir rahatlama sağlayacağı vur- gulandı. ğı belirsiz tutum, çelişkiler ve tehlikelerle doludur. Sayın Özal kurallan çiğnemeyi marifet sa- yıyor. Tek başına oluşturmaya kalkıştığı politikada da esen riizgâriara göre bir o yana bir bu yana savruluyor. Kürtlere bakı- şında da samimi değil. Ben baş- bakanken Irak yöDetimi bize, Kürtlere karşı birlikte güvenlik önlemleri almayı önertnişti. Ben kesinlikle reddettim. Biz demok- ratik kurallar içinde kendi ön- lemlerimizi alınz. Sayın Özal başbakanken Türk uçaklannı Irak'a göndererek Kürt köyleri- ni bombalattı. Ardından Gü- neydogu ve Doğu'daki halkı ezen baskı kararnameleri çıkart- tı. Şimdi birden Kürt doslu ol- du." Ecevit, Özal'ın Körfez krizi ve savaşı sırasında uyguladığı po- litikayla Türk dış politikasına et- kinlik kazandırdığı iddiasında olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi: "Oysa bu politika >üzünden Türkiye, Ege'deki ulusal hakla- rını rafa kaldırmak zorunda kalmıştır. Kıbns konusunda hiç- bir adım alamamıştır. Batı Av- rupa tarafından itilip kakılan bir ülke konumuna gelmiştir. Ve Ortadoğu'daki ağıriığını büyük ölçüde yitirmiştir, şimdi Talaba- nilere, Barzanilere hatta kimbi- lir, belki de perde arkasında Apoculara tutunarak Ortado- ğu'da etkinlik kazanabilmek için çırpınır dununa duşmüş- tür." Kendisinin, Kürt sözcüğünün kullanılmasının bile suç olduğu yıllarda Kürtleri hiçbir zaman yok saymadığını, Kürt asıllıya "Kürt asıllı" demekten kaçın- madığını vurgulayan Bulent Ecevit, partisinin ve kendisinin tutumunu özetle şöyle anlattı: "Irk birliği değil, Kiillet birli- gi nazariyesine inanıyoruz. Kürt asıllı yurttaşlarımızı degişik et- nik kökenden gelenlerin uyum- lu bir biieşimi olan Türk mille- ti nin asli ve ayrılmaz bir unsu- ru olarak göriiyoruz. Türkiye için sorun bir etnik sorun değil ekonomik, sosyal ve kültürel bo- yutlan ağır basan ve Doğu- Güneydoğu Anadolu'nun yan feodal yapısından kaynaklanan bir sorundur. Sorun ne Kürtlük ne Türklük; baskı, sömürü, in- sanlık ve ekmek sorunudur. Fa- kat Ortadoğu'daki Kürtçü veya muhalıf gruplarla içli dışlı olur- sak veya Batı'ıuo etkisinde ka- lırsak sorun, çok yapav bir zor- lamayla ulusal birligimizi ve ül- ke bütünluğumuzu tehdit edici bir etnik sorun gorüntüsü edi- nebilir. Biz sorunu oraya \-atinrn yaparak adalet, güvenlik, güler- yüz gotürerek çözeceğiz. Sorun- lanmızı Türkiye içinde ve baş- kalannı kanştırmadan çözeriz." CÜNEYT ARCAYÜREK YAZIYOR Içeride9 Başkac DışarıdaT Başka Güzel ANKARA — Örneğin Ecevit'e göre, TÖ "her sabah aklı- na nasıl bir düşünce eserse, o düşünceye göre ülkeyi sağa sola savura savura bir taraflara götürüyor. Ama nereye gö- türdüğünü kendisi de bilmiyor." TÖ'nün talihsizliği de zaten böylesı irdelemelerle başlı- yor. "İçeridekiler" bir türlü TÖ'nün değerini anlamıyorlar. Ne denli derya siyasetçi, diplomat, ekonomist, ulusuna ve uluslara "yol gösterici" niteliklerle donanmış kişiliğini kav- rayamıyorlar. Değerli kişiliğindeki üstün öğelerin hakkını "içeridekilerin" neden vermek istemediklerini, gerekçeleriyle birlikte pekâla biliyor. Evet; biliyor ki, kimileri nedensiz bir kin tutmuş ken- dine ve söz konusu olan Erdal Bey'le Demirel gibilerse "dışanda" kazandığı başarılan kıskanıyorlar! Nitekim son örneğine göre Moskova gezisi "fevkalade başarılı" geçti. Övgülerin ardı arkası kesilmiyordu. Talihin garip bir cilvesi. "Dışanda uydu politikalarla başarıdan ba- şarıya koştuklarından" alkışlanan, ancak "içeride, halkla- rından çok kötü notlar alan" iki insan, Gorbi ile TÖ yan ya- na gelmişierdi. Gorbi TÖ'yü, TÖ ise Gorbi'yi her fırsatta övüyor. Eski bir diplomatın tanımıyla karşılıklı övgünün nedeni şuydu: Gor- bi, TÖ'nün; TÖ, Gorbi'nin yüzüne bakınca, sanki gerçeği yansıtan aynada "kendilerini görüyorlar." Dün akşam üzeri Ankara'yı şereflendirirken, Kürt soru- nuyla "ateşle Bu nedenle ana plan şöyleydi: ABD, Körfez ülkelerinden birinde de- niz üssü kuracak, Suu- di Arabistan'da küçük bir askeri birliği hazır bu~ lunduracak ve bölgede- ki Mısır, İsrail ve Türkiye gibi "sağlam dostlan- nın" askeri güçlerini arttıracaktı. oynadığını" söyle- yen Demirel'le, komşu ülkelerin iç işlerine burnumuzu sokmamızı eleştiren Erdal İnönü artık umurunda değildi. Örneğin Erzurum- da kar dizboyuy- muş, yoksulluk, iş- sizlik dizboyuy- muş... Bunlar, dün- ya liderlerinden öv- gülerle yücelen TÖ'- nün aklının ucundan geçen konular değildi. James Baker'ın Moskova'ya, Ortadoğu'yla ilgili anlattıklarını Sovyetler'in na- sıl karşıladığını öğrenmeyi bekliyordu. Ankara'ya indikten iki saat sonra Çankaya'da Baker'la görüşmeye oturacaktı. Figüratif anlamda Başbakan Akbulut da bu görüşmede bu- lunacaktı, ama son sözü kendisinin söyleyeceğini Baker da biliyordu. Baker'la ilgili "bir başka bildiğini" Körfez krizinin dalla- nıp budaklandığı sıralarda "ifşa etmişti" de kimse üzerin- de durmamıştı. Milletvekilleriyle söyleşilerinden birinde an- lattığına göre Bush, Ankara'ya gelen Baker'ın söyledikleri- ne gereğinden çok bağlanmamasını söylemişti. Baker'dan kimi mesajlar kapabilir, Baker'a, Bush'a iletmesi için kimi mesajlar duyurabilirdi. TÖ için asıl hedef 22 martta Bush'- la yapacağı görüşmelerdi. Arap ülkelerinı dolaşan, Moskova'nın Ortadoğu'yla ilgili yeni görüşlerini alan Baker'ın dün burada "gezi izlenimle- rini aktarması" bekleniyordu. Bir kaynağa göre Arapların aralarında anlaşarak güvenlik sistemi kurmalan olanaksızdı. Bu nedenle ana plan şöyleydi: ABD, Körfez ülkelerinden birinde deniz üssü kuracak, Suudi Arabistan'da küçük bir askeri birliği hazır bulunduracak ve bölgedeki Mısır, İsrail ve Türkiye gibi "sağtem dostlarının" askeri güçlerlnlartn- racaktı. . . . k Yıllık yardımlann dışında, Türkiye'ye 5 milyar 30Ö mîiyOri dolariık'ayrı askeri malzeme desteği dünkü görüşmede ele alınmış olabilirdi. Ne var ki, yeni paketin saklı tutulan "çok özel bir yönü" vardı. Şimdilik tartışmaya açılmak istenmeyen öğeye göre 5.3 milyar doların "finansmanının yüzde 60'ını Arap ülke- lerinin karşılaması" isteniyordu. Dün başkent kulislerinde, Arapların "yüzde 60'a" nasıl baktıklarını Baker'ın TÖ'ye anlattığından söz ediliyordu. Ecevit'in bakışı Bülent Ecevit Kürt meselesine nasıl bakıyor ve son gelişmeleri nasıl değerlendiriyor? Ingiltere dönuşü duşüncelerini Tempo'ya anlatt. Kürtlerle kim, nasıl ugraşıyor? Bir tarafta uluslararası pazarüklar, bir tarafta TB.MM tutanaklanndaki "alaturkalık"lar. İngiltere'nin arabuluculuğu ve Ankara toplanüsı sonrasında görüşler. Araç telefonlarında sürpriz! PTT'nin araç telefonu sahiplerine yaptığı buyük sürpriz. Şifalı yılanlar Emzikli bebekten, yaşlılara kadar herkesin şıfa niyetine koşup yılanlan vücudunda gezdirdiği bir yer... İlginç bir tedavi merkezi ve surungen doktorlar. Borsada Tempo kazandırıyor Iyi iş yapmış ve yapması muhtemel kâğıtlardan oluşrurduğumuz porttoyü izleyin. Borsanın nabzını rutun, kârlı çılân.. Kadının en güzel giysisi:Ten Nufus kdğıdınızda yazılı olan değil, teninizin görünüşüdür yaşınıza karar veren. Cildinizin nasıl genç ve güzel kalacağını öğrenebilmeniz için ciltler devirmenize gerek yok. Güzel bir tenin, öyle kalabilraek için bazı sitem ve istekleri var; fakat bu isteklere cevap vermek hiç de zor değil. ÇOCUKTAN AL PARAYIREKLAM DÜNYASININ YENİ GÖZDELERİ ALTIN ÇOCUKLAR. HEPSİ BİRER MİLYONER OLAN YETENEKLİ VE SEVİMLİ MİNİKLER, REKLAM DÜNYASINA NASIL GİRDILER VE NE KAZANIYORLAR? AİLELERİ VE ÖYKÜLERİ. İcevifie Kürtler, SHP-DSP ilişkisi üzerine Ylanfarın gücü «m»«nn<»» oynoyorok aMtefin* ' kaıamhran mirtiki*r ve öykfilMİ "En Büyük Fener"e ne oldu? Damannı kessen san lacivert akacak camia keder ve öfke içinde. Fenerbahçe'ye gonul verenler; Can Bartu, Ziya Şengul, Yalçın Doğan, Alı Sami Alkış, Kurthan Fişek, Doğan Koloğlu hezimetin nedenlennı sorgulayıp çıkış yollannı araşünyor. Ö N E M L İ D U Y U R U Telefunken, Saba, Profilo, Sony* televizyonlarımız kablolu TV yayınlarına uygundur. ECEde TANGOLAR HER PAZAR ENGİN EGE ORKESTRASI ŞECAATTİN TANYERLİ Rezervasyon: 168 66 60-61 BAŞSAGLIGI öğretmen arkadaşımız, NEDRET DEMİRCtOĞLU'nun sevgili eşi BÜLENT DEMİRCİOĞLU'nıın vefatını derin üzüntüyle oğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tanrı'dan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. ATATÜRK FEN LİSESİ ÖĞRETMENLERİ Renkli televizyon üretimimizde, PTT tarafından S bandından yapılacak kablolu TV yayınlanna uygun S-Band tunerler kullanmaktayız. 1989 yılında bazı modellerimizde başlattığımız bu uygulama bugün tamam- lanmıştır. Ve bugün Telefiınken, Saba, Profilo markalı televizyonlarımızın tüm ekran boylan, aynca Sony televizyonumuz (* yalnızca Sony KV-2134 EX-CATV modeli) PTTnin kablolu yayınlarına uygundur. Sayın müşterilerimize saygıyla duyururuz. PROFİLO /// TELRA SANAYI VE TICARET AŞ İNGİLİZCEYİ 8 ayda konuşun, Sizi Amerikalı dostlarımızla tanıştıralım. Tel: 349 59 38 İngilizce bilmemek eksikliktir. Bu düşünceyi paylaşan insanlara 15 yıldır hizmet veriyorum. Saat ücreti 10.000 TL. 349 34 47
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear