18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyel Malbaacılık \« Gazelecılık Turk Anonım Şırketı adına Nadir Nadi 0 Genel Vavın Muduru Hasan Cemal, Muessese Mudurır EmiM U;aklagi. Yaı- Işlen Muduru Oklj GOIKOSH. 0 Haber Mcrkcz! Muduru ^alçın Bayer, Sayta Duzenı Yönetmeni AH .Var 0 Temsılaler ANKARA Ahm« T«n. İZMİR Hikmtc (,«]•«•»«, ADANA Ç«in Vittnog)u l_ FU,:ıka CrtU Belı^K. Dıs Habtrlcr E ı ı » Mcı. Ekonomı Ct«fU T > t e 1; Sendjkı Şalun b n o . fcul Iscanbul Kab«rlen KraaJ KJKSft. Eiıüm Geaca* Ş«yta*. ^ur Haberlerı Necdct DofH. Spor Danısmanı r>;ı ^v .ar Knrai ÇalışkaA. Arastırma ŞflMa Alpo). Duzettme AMttltah V ı w 0 Koofdmalûr Afeacl Konıbaa 0 Ma1 0i>icı bn>l Lrfcal Hvlv* \k,ol 0 asebe Bafcal W«r 0 BJU.: Planlama H«r)l* Gafef 0 tiletme Ood<f Çttik fi Omaafcc^rafla 0 Retıa 0 ULem Nut lul Ek Vannla- Pt'sonci iaun Kurutu Baskan \adir Nadı Ok(a» Akbai. Yalcm i«j«r H n u Ceftul. HikBMI Çelıakai«. Okt> Goatnaa Lfar Masca. l l k u Sc^ık Ak Sw«wn. Akarl T H Basn* ve iayan. Camhuliyct Malbaacılık ve Ganucıhk T-AŞ. Törkocaiı Cad 39-41 M3M lsı Pk. 246 Isıanbul Tc! 512 05 05 (20 baıl. Wa 22246. Fax (I) 526 60 72 0 Bumior Aafcara Z va Gökalp Bh InkıUp S. No- I9'4, Tcl 133 II 41-47, Tda. 42344, Fa* (4) 133 0" 65 0 lıanr. H Zı>n Blv 1352 S. VI. Td- 13 12 30 Tele*. 5235». F ı t (51) 19 53 «0 : Inonu Cad 119 S No 1 Kal I. Te). 19 3"" 52 (4 hat), Tetes. 62155. Faı (71) 19 25 78 TAKVİM: 15 MART 1991 Imsak: 4.45 Güneş: 6.09 öğle: 12.18 Ikindi: 15.37 Akşam: 18.16 Yatsı: 19.36 Kültür Servisi — Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafın- dan düzetılenen 10. Uluslarara- sı lstanbul Film Festivali bu ak- şam Emck Sineması'nda yapıla- cak açılış galasıyla başlıyor. Bu yıl festivalin açıhşını lspanyol sinemasının ünlü yö- netmeni Carlos Saura yapacak. Festivalde Ustalara Saygı bö- lumünde yönetmenin Franco döneminde gerçekleştirdiği, ününü tüm dünyaya yayan "Kıı- zin Angetica", "Besle Kargayı" ve "Annemiz 100 Yaşında" adlı üç önemli yapıtını bir araya ge- tiren festival yöneticileri geniş il- gi uyandıran son filmi "Ay Car- mela"yı da programa ekleyebil- mek için çaba sarfettiler, ancak sonuçta sadece yönetmenin ken- disiyle yetinmek zorunda kaldı- lar. Saura, Körfez krizi nedeniy- le sanatçıların pek seyahat et- mek istemedikleri ve anlaşmala- rını iptal ettikleri bir döneme denk gelen, bu yüzden de Ulus- lararası Yanşma Bölümü jürisi bile son dakikada oluşan festi- valin en parlak yıldızı olacak hiç kuşkusuz. Festivalin açılışına katılacak bir başka ünlü yönetmen ise fes- Saarah Gala: 10. lstanbul Uluslararası Film Festivali bu gece Emek Sineması'nda yapılacak gala ile başlıyor. Açılışı ünlü İspanyol yönetmen Carlos Saura yapacak. Galada geçen yıl yitirilen yönetmen Jacqu.es Demy'nin son filmi "26'sı İçin Üç Yer" gösteriliyor. Demy, Montand'm öyküsüne dayandırdığı filmi için 'Mantıklı müzikal' demişti. g Festivalde yıllardan beri tartışılan ve çeşitli eleştirilere uğrayan "anında çeviri' r r r r ı 1 uygulamasının yanı sıra bu yıl ilk kez "amnda görüntülü elektronik altyazı" denenecek. Bu yıl 34 ülkeden 115 film 5 ayrı sinemada g.österiliyor. Yılın En İyi Türk Filmi I S T A N BU L U L U S L A R A R A S I riı kâ rroTİ\/Ai i Odülüdebiryapımcıyaverilecek. rlLM rbbllVALI OnurÖdülüAtıfYılmaz'ın. tivalde kendilerine özel bir bö- lüm ayrılan Finlandiya sinema- sının ünlu ikilisi Kaurismaki kardeşlerin büyüğü Mika Kau- rismaki. Bu yönetmen de festi- valde 5 filmiyle yer alıyor. 10. Uluslararası lstanbul Film Festivali bu yıl "mantıklı bir mürikaTle açüıyor. "Cherbourg Şemsiyeleri", "Rochefortlu Kızlar" gibi unutulmaz Fransız müzikallerinin yönetmeni, geçen yıl yitirilen Jacques Demy'nin son filmi "26'sı İçin Üç Yer" bu yılın açılış filmi. Demy, ünlü Fransız aktörü Yves Montand'- ın gerçek yaşamöykusüne da- yandırdığı film için "mantıklı bir muzikal" tanımını kullan- mış. "26'sı İçin Üç Yer'Me "Haydi şenliğe!" çağnsını yapan tstan- bul Film Festivali'nde bu 12 ay- rı bölümde 34 ülkeden 115 film var. Film gosterileri ise 5 ayrı si- nemada, Beyoğlu'nda Emek, Atlas ve Beyoğlu, Osmanbey'de Gazi, Kadıkoy'de Reks sinema- lannda sunulacak. Festival bu yıl yenilikler açı- sından oldukça bereketli. Her yıl en çok tartışılan konuların başında gelen "anında çeviri" sorununa bir ölçüde çözüm bu- lacak "elektronik altyazı" uygu- laması bu yıl başlıyor. Bir baş- ka değişiklik Ulusal Yanşma bo- lümünde yer alan Yıhn En 1yi Türk Filmi ödülünun bir yapım- cıya verilecek olması. Yarışma- nın diğer önemli ödülü ise En İyi Yönetmen Ödülü olacak. Festivalin Onur Ödulu ise Atıf Yilmaz'a verilecek. Ulusal Yanşma bölümünde bu yıl 11 Türk filmi yarışacak. Bu bolumun seçici kurulu Ziil- fiı Livaneii başkanhğında Yusuf Kurçenli, Feride Çiçekoglu, Yıl- dız Kenter ve Oguz Makal'dan oluşuyor. lstanbul Film Festivali'nin Uluslararası Yanşma Bölümu- nu değerlendirecek olan seçici kurul bu yıl 6 kişiden oluşuyor. Alman yönetmen Reinhard Ha- uffun baskanlığını yapacağı se- çici kurulda Yunan yönetmen Panteiis Vulgaris, Polonyalı yö- netmen Feliks Falk, Sovyet yö- netmen Aleksander Askoldov, Belçikah aktör Patrick Bauchau ve Türkiye'den oyuncu Şerif Se- zer yer alıyor. Bu yıl Uluslara- rası Yanşma bölümünde sanat ve sanatçının dünyasıni irdeleyen 12 ülkeden 12 film Altın Lale Ödülü için yarışacak. Festivalde bu yıl ilk kez res- mi jurinin yanı sıra bir de Ulus- lararası Sinema Yazarları jürisi oluşturuldu. Bu jüride uluslara- rası sinema basınının ünlu isim- lerı yer alıyor. Almanya'dan Kla- us Eder, Yunanistan'dan Ninos Mikelides, Sovyetler Birliği'nden Andrei Plakhov, Italya'dan Lrn- berto Rossi, Japonya'dan Yuki- ko I. Martin, Ingiltere'den De- rek Malcolm'dan oluşan jurıde Türkiye'yi İbrahim Altınsa> temsil ediyor. Sinema yazarları jürisi festivalin uluslararası ve ulusal yanşma bölumlerine ka- tılan filmleri değerlendirecek. tlk kez geçen yıl yapılan "Ge- ceyansı Sineması" uygulaması bu yıl 23 mart cumartesi gecesı saat 24.00"te Beyoğlu Sineması'n da gerçekleştirilecek ve artarda iki film gösterilecek. Sinemase- verlere açık söyleşi ve basın top- lantıları ise 25-30 mart tarihleri arasında her gun saat 10.30'da Atlas Sineması binasında Dev- let Guzel Sanatlar Galerisi'nde yapılacak. lstanbul Film Festivali'ne her yıl olduğu gibi bu yıl da çok sa- yıda uluslararası festival yöneti- cisi katılıyor. Ayrıca bu yıl Av- rupa Sineması'nı geliştirmek ve desteklemek amacıyla kurulan Eurimages'ın mart ayı yönetim kurulu toplantısı da festival ta- rihlerine denk düşüyor. Geçen yıl Türkiye'nin de katılmasıyla üye sayısını 17'ye yükselten Eu- rimages'ın toplantısı 20-22 mart tarihlerinde Kültür Bakanlığı- nın organizasyonu ile Istanbul'- da yapılacak. 31 mart tarihinde sona erecek festivalin kapanış füminde ise hoş bir sürpriz var. tsviçreli yö- netmen Xaviw Kölkr'in gerçek- leştirdiği En İyi Yabancı Film Oscarı'na aday gosterilen Türk- Isviçre ortak yapımı "Umuda Yolculuk" festival yöneticileri- nin "tatlı" olarak sona sakladık- ları sürpriz. Film bir Türk köy- lu ailesinin Isviçre sınırından geçme serüvenini konu ediniyor. FESTtVAL KULÎSİ Ünlüler kervanıKMltür Senisi — Onat Kuüar, festivalin 10. yıl kataloğunda ge- çen yıllarda Istanbul'a gelen ko- nuklann adlannı sayıyor ve "Tannm, sahiden bu adamlann bepsi geldi mi buraya" diye ken- di kendine soruyor: "Kayserili, sevimli bir halı tüccan gibi Bia Kazan. bir baş- öğretmeni andıran Angelopou- los, Irlandalıdan çok bir lngiliz lorduna benzeyen John Boor- man, hep akraba olduğumuzu düşunduğum Yusuf Şatain, utan- gaç bir şair Kieslowski, yakışıklı bir Moskova kontu Mikhalkov, bir sirk sunucusu Paradjanov ve öbür büyük ustalar, Bertolucci, Szabo, Tavernier, Jancso, Delva- ux... Hepsinin adlannı yazıyorum alt alta ve şaşırıyorum. Tannm, sahiden bu adamlann hepsi gel- di mi buraya" Onat Kutlar'ın saydıklan dı- şında başka kimler yoktu festivalde: Bugün Sovyetler Bir- liği'nin Kültür Bakanı olan Ni- koloi Gobenko, Yugoslav Emir Kushırica, Peter Stein, Sabine Azema, Percy Adlon ve diğerle- ri... FİLM FESTİVALİ TARİHÇESİ lOyıldadünya sahnesine Kültür Bakanlığı himayelerin- de, lstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen ve bu yü 10. yaşını kutlayan "İstan- bul Uluslanu-ası Film Festivali", ilk kez 1982 yılında, lstanbul Festivali çerçevesinde altı fılm- lik bir "fflın haftas" olarak baş- ladı. 1983'te "tstanbul Uluslararası Sinema Günleri" adıyla düzen- lendi ve bütün Festival süresine yayüdı. O yıl, bir ay boyunca si- nemaseverlere 36 film sunuldu. Izleyicilerden gördüğu ilgi üzerine, film gosterileri, 1984'ten başlayarak lstanbul Festivali'n den ayrı bir döneme, nisan ayı- na alındı ve o yıl 16 ülkeden 44 film gösterildi. 1985'te 69, 1986'da 78, 1987^ de 103 ve 1988'de ise 114 uzun metrajh fılmin yeraldığı "Sine- ma Günleri", dünyanın büyük film festivalleriyle boy ölçüşebi- lecek bir konuma geldi. 1989 yılı başmda, dünya fes- tivallerinin koordinasyonunu üstlenen F1APF {Uluslararası Film Yapımalan Dernekleri Fe- derasyonu) tarafından "özel ko- nulu, yanşmalı festival" olarak tanınarak dünyanın en önemli 40 film festivali arasına girdi. SİNEMA'NDS BÜYÜSÜ— Son 9 yıldır tstanbul'da her »>ahar bir sinema telaşı yaşanır. Binlerce insan o filmden bu filme koş- turur. Bir kültür olayının. bir kentin yaşamını boyle derinden etkilemesi tstanbu) adına sevinilecek bir olgudur. Sinemanın bü- yıisü, insanlann yasamında renkli izler bırakır. Festivale 34 ül- keden 115 film katılıyor. 12 ülkeden 12 film ise Altın Lale için yanşacak. Sinemaseverlerle açık söyleşi ve basın toplantüan 25-30 mart tarihleri arasında her gün saat 10.30'da Atlas Sine- ması'nda gerçekleştirilecek. 31 mart tarihinde sona erecek fes- tivalin kapanış filmi Türk-İsviçre ortak yapımı "Umuda Yolculuk". Bu film en iyi yabancı film Oscar'ına da aday du- rumda. Fotoğrafta ise festivalde yer alan Fransız filmi "Acıma- sız Dünya"nın kadın oyuncusu Mireille Perrier görülüyor. Filmin yönetmeni Eric Rocbant. FESTİVALİN MUTFAĞI'NDAN Sinematek'in büyüyen çocuğu Festivalin düzenleme kurulunda yer alan Şakir Eczacıbaşı, Onat Kutlar, Atilla Dorsay, Vecdi Sayar ve Hülya Uçansu, îstanbul Film Festivali'nin, Sinematek'in Türkıye'de yarattığı birikim üzerine kurulduğunu söylüyorlar. ANNA TURAY Uluslararası lstanbul Film Festivali, bu yıl 10. doğum yıl- dönümü pastasını üfieyecek. !9i2 yılında lstanbul Festivali çerçevesinde 6 filmden oluşan bir 'film haftası' olarak ilk to- humları atılan fılm festivali, bu- gün 40'a yakın ülkeden 100'ü aş- kın filmle uluslararası nitelikte gerçek bir 'sinema şöleni'ne do- nüşmüş durumda. Film festivalini gerçekleştiren tstanbul Kültür ve Sanat Vakfı- nın Yıldız'taki binasında bu kez festivalin "mutfağında çalışan aşçılarla" bir aradayız. Düzen- leme Kurulu uyeleri Vecdi Sayar. Onat Kuüar, Atillâ Dorsay, Hül- ya Uçansu, ve Şakir Eczacıbaşı ile festivalin 10 yıllık geçmişin- de kısa bir yolculuğa çıkıyor ve bir değerlendirme yapıyoruz. 1985 yılından bu yana film festivalinin danışma kurulunda yer alan Şakir Eczacıbaşı, film festivalinin ilk tohumlarının 1965 yılında başlayan Türk Si- nematek'i çalışmaları sırasında atılmış olduğunu söyluyor. Bu, aynı zamanda diğerlerinin de ortak görüşu. Onat Kutlar, "He- pimiz değişik dönemlerde, uzun ya da kısa sürelerle Sinematek'e emek verdik. Şimdi onun çocu- ğunu büyütüyoruz." diyor. Fes- tivalin ikinci yılından bu yana 'mutfakta' emek veren Kutlar, "Türkiye'de >^pılan birçok kül- türel etkinlikte söz konusu olan 'Acaba dunyayla aramızda bir zaman farkı var mı? Diğerleri- ne göre nasılız?' kompleksinden kurtulmuş bir festival yapı>oruz" derken festivalin, adını taşıdığı kultur kentine ya- raşır nitelikte yapıldığını da soz- lerine ekliyor. Mutfakta 'yemek secimi' ile uğraşan, yıl boyunca gezdiği pek çok festival nedeniyle 'sinema- nın Evliya Çelebisi' sıfatını ka- zanan Vecdi Sayar, geçmiş yılla- ra oranla lstanbul Film Festiva- li'nin kredisinin giderek arttığı- nı, film yapımcılannı TürkiyeL ye de bir kopya yollama konu- sunda ikna etmenin her geçen yıl kolaylaştığını belirtiyor. Festivalin yöneticisi, mutfağın bir anlamda 'aşçıbaşısı' Hülya Uçansu, "sürekliiik, tutarldık ve ülkenin hayatına katkılan" açı- sından değerlendiriyor festivali. "Ülkemizde kültür kunımlan pek uzun ömüriü olamazlar, he- le sinema alanında" diyor Uçan- su ve sozlerini şöyle surdürüyor: "Sinema Günleri çok önemli bir şe> başardı: Ayakta kaldı. Hem de hızlı, saglıkh bir büyüme gös- tererek. Şimdilik uluslararası festivallardeki yabancı filmler- den, (Ama umaru ileride tüm filmlerden) sansüriin îuükmasım sağladı. Okumayan, daha çok görsel malzemeje yaslanan genc kuşaklara, piyasayı kaplayan Amerikan filmlerinin dışmda da sinema olduğunu kaliteli film- lerle gosterdi. çok önemli bir kültür odagı alternatifi oluştur- du. Bir anlamda eğitim kunımu görevini ustlendi." Programm oluşturulmasına 1983 yılından bu yana katkıda bulunan sinema yazarı Atillâ Dorsay, festivalin politik boyu- tu uzerinde duruyor: "12 Eylül- ün toplumumuza getirdigi bas- kılar karşısında yetıi yollar öne- ren bir etkinlik olarak görmek lazım bunu" diyor Dorsay. "12 Eylulün getirdigi loplumun nöt- ralize ve pasifize edilmesine da- >nlı sistemin karşısında sanınz film festivali, Türkiye'nin en po- litik eylemlerinden biridir. Biz arttınlan kanal sayüanyla, renk- li TV'lerie evinde 'tek kanaldan' yonlendirilmeye calışılan insan- ları sokağa çıkmaya, dünyanın dört bir yanından gelen kültür olaytannı izlemeye, yeoiden dü- şünmeye çağırdık." Bu 'ciddi' sinema olayı hemen her kültür olayı gibi 'ciddi' eko- nomik zorluklar altında yapılı- yor yine. Hülya Uçansu,filmsa- yısırun geçen yıla göre üçte bir oranında düşurülmesinin nede- nini sayıyla birlikre artan aksak- lıkların yanı sıra sayıyla birlik- te kabaran bütçeye bağlıyor: "Geçen yıl aldıgımız istisna tu- tulursa kültür Bakanlığı ve şeh- rin belediyesi tarafından destek- lenmeyen dunya >üzundeki tek festival olduğumuzu saoıyorum. Bütçenin yüzde 50'sinden fazlası bilet gelirinden bekleniyor. Bir yandan da çok dar bir çerçeve- ye seslenecek farklı, denejsel filmlere programda yer verme- ye devam ediyoruz ilke olarak. Bu, önemli bir acmaz." Hülya Uçansu, festivalin uluslararası platformda, ustelik de ciddi bir dış politika sorunlarının yaşan- dığı bir dönemde Türkiye'nin imajına olumlu katkılarda bu- lunduğunu, ancak ilgili otorite- lerin bir türlü ikna edilemediği- ni de vurguluyor konuşmasında. Mutfaktakiler'in ortak ama- cı, seyirci yönünde gosterilen ça- baların yeni meyvelerle karşılı- ğını bulması. Arnett nişanlandı • KUDÜS (AA) — Körfez savaşımn başlamasını naklen yayımlayan CNN'in tüm dünyada üne kavuşan muhabiri Peter Arnett'in, Israil televizyonunda çabşan 23 yaşındaki Kimberley Morre adb meslektaşı ile nişanlandığını açıklaması sürpriz etkisi yaptı. Kudüs'ün doğusundaki American Colony Oteli'nde düzenlenen nişan töreninde mutluluğunu yine meslektaşlanyla kutlayan Peter Arnett, duygularını "Bağdat'taki çalışmamdan sonra en iyi bansı burada buldum" diye ifade etti. Birkaç yıldır tsrail televizyonunda lngilizce haber servisinde çalışan müstakbel bayan Arnett de, "Herkes nişanbmın çalışmasından gurur duyuyor, bense herkesten fazla gururluyum" dedi. Ayı vunnak yasak • ARTVİN/ANKARA (UBA) — Ayı avlamanın cezasının beş asgari ücrete eşit olduğu ve bir ayı vurana bir milyon 600 bin lira ceza verileceği bildirildi. Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı Merkez Av Komisyonu'nun ayı avım her mevsimde yasakladığmı bildiren bir yetkili "Ayı avına yalnız Artvin ilinde 31 mart tarihine kadar izin verilir. Yanndan sonra da kurt, çakal, yaban domuzu, karga ve saksağan dışında kalan hayvanlarla ilgili av yasağı başlayacak" dedi. Yetkili, bu yasaklara aykırı şekilde avlananlara Türk Ceza Kanunu ve Kara Avcılığı Kanunu uyannca 50 bin lira ile 4 milyon lira arasında tazminat ödetileceğini söyledi. 120 yaşındaki babaanne • ÇİNE (AA) — Aydın'ın Çine ilçesinde yaşayan Hatice Nine'nin, 120 yaşına girdiği bildirildi. Rumi takvime göre 1287 (1871) doğumlu olan ve dünyanın en yaşlı Türku unvanma sahip bulunduğunu söyleyen Hatice Tamam, 120 yaşına girdiğını belirterek "Insanın ne kadar yaşayacağını Allah bilir. Ama bana sorarsanız, 30 yıl daha yaşasam yeter" dedi. 2.5 tonluk köpekbalıgı • FOÇA (Cumhuriyet) — Karaburun açıklarında 5 metre uzunluğunda 2.5 ton ağırlığında bir köpekbalığı yakalandı. Necipoğlu-2 adlı tekne ile Karaburun Büyükada açıklarında orkinos avı yaptıklannı belirten kaptan Ekrem Necipoğlu, "Öğle saatlerinde denize bıraktığımız ağa girdi. Yaklaşık 3 saat ağın içinde çırpındı. Biz de bu süre içinde onu tekneye aldık. Ağlara çok büyuk zarar verdi. Ağın içinde pek çok orkinos varken sadece 4 tane kaldı" diye konuştu. 5 metre uzunluğunda ve 2.5 ton ağırlığında olan köpekbalığı Foçalılarca büyuk ilgi ile izlenirken balık gece geç saatlerde tstanbul'a gonderildi. Hacca 57 bin kontenjan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Devlet Bakanı Kemal Akkaya, Suudi Arabistan'ın bu yıl hac için Türkiye'ye 57 bin kişilik kontenjan ayırdığını bildirdi. Ürdün ve Irak geçişlerinde karşüaşılan zorluklar nedeniyle bu yıl karayoluyla hacca gidilemeyeceğini belirten Akkaya, THY'nin 50 bin kişilik kapasitesı nedeniyle özel uçakların da kullanılabileceğini söyledi. îstanbul Film Festivali'nde elektronik altyazı sistemini iki Italyan uzman Ustlendi Perdedeki 'dolar'ları V okuyıın ASLI KAYABAL Uluslararası lstanbul Film Festivali'nde bu yıl ilk kez uy- gulanacak olan "Türkçe Elek- tronik Altyazı" çalışmalannı iki Italyan uzman ustlendi. Flo- ransa'da Softitler adlı fırmada görevli ABD asıllı Richard Dunbar'la Francesco Filippe- ri'nin festivallerle devinim ka- zanan bir işleri var. Dunbar ve Filipperi 10. Uluslararası lstanbul Film Fes- tivali'nde 43 filme Türkçe elek- tronik altyazı uygulama çalış- maları yaptı. Richard Dun- bar'a göre bu iş düşünce olarak basit görünse de ara aşamalar teknik açıdan oldukça karma- şık. Dunbar ve Filipperi elek- tronik altyazı hazırlamanın teknik bir bilgi gerektirdiğini ve organizasyonun bu işte önemı- ni vurguluyor. Dunbar ve Filipperi'nin Türkçeye uzanan teknikleri " ş " harfinde, dolan anımsatan bir "ş"ye dönuşüyor. Çunku Italyan uzmanlann sistemlerin- de Türkçedeki " ş " harfi yok. Çalışmalannı lstanbul Kül- tür ve Sanat Vakfı'nın Yıldız'- daki binasında yürüten Dunbar ve Filipperi ilk asamada gelen fiüni, Türkçe bilmedikleri için kendilerine yardımcı olan çe- virmenler grubuna aktanyor. Her iki uzman, "İstanbul'da çeviri dilimiz Türkçe. Ama biz- ler bu dili bilmi>oruz. Bu ne- denle Fransa %e tspanya'daki çalışmalanmız gibi işin içine çok dalamadık. Ancak olası guçlükleri aşmamıza çevirmen- ler yardımcı oluyor" dediler. Dunbar ve Filipperi elektro- nik araçlarla donanmış bir disc-player ile çalıştılar. İzleyi- cinin filmi kendi ana dilinde görebilmesi için simultane çe- virmenlere alternatif, teknik ve elektronik yöntemlerle elektro- nik altbaşhklan hazırladılar. Richard Dunbar ve Frances- co Filipperi'nin dünyanın çeşit- li merkezlerinde düzenlenen festivallerle hareketlenen işleri, disc-player ve altyazıların oto- matik girişinin yapıldığı bir bil- gisayarla çevrili. Uzmanlar ve çevirmenlerin katkısı ile yeni- den düzenlenen diyaloglar ve senkronizasyon çalışmasının ardından filmler sinema seyir- cisine hazır duruma geliyor. Son olarak Milano'da dü- zenlenen bir fılm festivaline ka- tılan iki ttalyan uzman, elek- tronik altyazı hazırlamakta karşılaştıklan guçlükleri zama- nın sınırlı oluşu ve yapımcıla- rın ilgili filmleri gecikmeli gön- dermelerine bağlıyor. II
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear