29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
75 MAKT 1991 CUMHURÎYET/17 HAVA DURUMU TÛRKIYE'DE BUGÛN Devlet MeJBorolOfi işlen Genel Mû- öûrtûOû'nden alınan bılgiye göre yurdun doğu tesimleri çok bulutlu, Dojju KarabenE, Ooğu Anadokj'nun ve Güneydoju Anadolu'nun rjoğu- su ya&tşlı geçecek. V&flçbr yajjmuc Doğu Anadolu'nun yükseMerinde kar şeklınde olacak Hava sıcaklığı Değışmeyecek Rüzgâr: Yurdun ku- zeybatı kesımlerinde, kuzey ve do- gu, öteta yerienle kuzeyve bah yön- lerden ofia kuvvette. yurdun kuzey- yında butunacak. van Gölü'nde hava. kar yağtşlı geçecek baö kesımiennde kuvvetii esecek. Rûzgâr kuzey ve batı yönlerden hafıf, ara sıra orta kuvvette Denızlerde yıldız ve poyrazdan S-7 esecek Göl kûçük dalaalı olacak. kuvvefinde, saatte 10-21, Ege'de 27-33 demz oııiı hızta esecek. Dal- Adana Adapaan Adıyaman Myon AJrı Ankara Anakya Anolya Artvuı Aydın BalıkESr fctecik Bıngtl Bıtiıs Botu Bursa Çanabole Çorum Denı* A 18° 8° Oıyartttkır B 8° 3°E*rTO Y 14° 5°Erancan A 11° ?=Eramım K 2° -5° Esloşehır B 11° 3"6aaan«BP A 18° 10° Gıresun A 16° 7° Gûmüshane Y Y 10° 3°Ka*kâfi A 17° 7°lsparta B 11° 5°b&nW B 10° 4°izrmr B 6° 1°(öfS 7>Kastamonu B B K B 7° 2°Kaysen 6 11° 4°Kıridarelı B 10° 4°Konya B 12° 3°Kû«V> » 16° 7°Maiatya 8° 2°Manısa 9°-1° KMaraş 7° 2°Mwsm 1° -5° MuOÜ 11° <°Muş 13° PHijta 8» 5°0rtu 7° 0°Hte 4°-3° Samsun 12° 3°Sirt 7° 3°Sınop 16° 7°S«as 0° 8°Telgnlaj 8° 3°Trabax! 8° 0°1unc«6 8° 0°U5ak 11° 3° Van 10° 2°Ytagat 7° 1° ZonguM* A 14° 6° A 14° 5° A 17° 10° A 14° 5° K 3°-2° B 9° 2° B 8° 5° Y 10° 7° B 9° 5° Y 10° 3° B 8° 5° B 6° 0° B 7° 3° Y 10° 7° B 6° 1° A 12° 4» K 5°-2° B 7» 1" B 7» 4» ga yûksekliöi 1-2, Ege'de 3-4 dola- : i 4 : * * ı bulutlu yajmurlu g f j sısi / ? l a r t ' *•** B-tHjlutkı G-flüneşlı Kkartı S-sslı Y-yaflmurtu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Konser. 2/ Yan- kı... I. Dünya Sava- şı'ndan sonra kimi azgelişmiş ülkeleri kendi kendilerini yö- netecek bir düzeye eriştirip, bağımsızlı- ğa kavuştunıncaya kadar Birleşmiş Mil- letler adına yönet- mek için kimi büyük devletlere verilen ve- killik. 3/ Mayalı ha- murdan yapılan yas- sı ekmek... Gözü doymaz, haris. 4/ Bir şeyin meydana gelme süreci... Türkçede ilgi adılı. 5/ Necati Cuma- lı'nın, bir adı da "Tütün Zamanı" olan romanı... Güneydoğu Anado- lu'da daha çok kadınların çeşitli yer- lerine yaptırdıklan bir tür düvme. 6/ Parola... Yıizen bir geminin baş ve kıç taraflannın suya batma miktar- lannın arasındaki fark. 7/ Hile... Bir ticaret senedinin üzerine yazılan ke- fülik. 8/ Otsu bir bitki... lstenilen ni- telikleri taşıyan. 9/ Çok dikkatsiz kimse. YUKARIDÂN AŞAGIYA: 1/ Güvence için verilen para. 2/ tnsanı istenmeyen seçenekler- den birini izlemeye zorlayan durum... Bir spor kulübümüzün kısa yazılışı. 3/ Uvendirenin ucuna çakılnuş sivri demir çivi... Mesafe. 4/ Yasalar yönünden insanlar arasında ayrım bulun- maması durumu. 5/ llaç... Osmanh devletinin Kuzey Afrika 1 daki son topraklannı da yitirdiği antlaşmanın adı...Nazi parti- sinin hucum kıtasını simgeleyen harfler. 6/ Yemek... Eski Mı- sır'da güneş tanrısı. 7/ Bir tngiliz uzunluk ölçüsü:.. Akkannea, termit gibi adlar da verilen bir böcek. 8/ Aynı rengin değişik tonlan kullanılarak yapılan resim. 9/ Yaratıcı... Kirişli bir çal- 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Raşit Rıza 15 MART 1931 Atina'dan gazetemize yazıhyor: Raşit Rıza temsil heyetinin rakip bulunduğu Romanya vapurile Galata rıhtımını terkettik. Çanakkale'ye kadar hava sakindi. Çanakkale'den sonra hava birdenbire değişti. Sanki Cenabı Hak bu trupu *ftrtmalarda bucalamağa mahkûm etmiş gibi deniz ortasmda o kadar sallandık ki ancak bir gün teahhurla Pire'ye vasıl olabildik. Geçen defada Bursa'ya giderken Marmara açıklannda vapurumuz batmak tehlikesi geçirmişti. Bu defa da 36 saat deniz üzerinde sallandık. Herkes yerlere serilmişti. Atina'da heyeti istikbal için tertibat ahnmıştı. Fakat bir gün teahhurla vardığımız ve karaya da sabahleyin çıktığımız için, ancak kendimizi bir otele atabildik. Öğleden sonra Raşit Rıza B. sefirimiz Enis Beyi ziyaret etti. Samimi bir hüsnü kabul gördü. Oradan çıkılınca bir gazeteci istilâsı karşısında kaldık. îstanbul'da gazetecilerin çokluğundan şikâyet edenler gelsinler de görsünler. Dört saattir gelen, gelene. Atina ' matbuatının bugünkü mes'elesi yalnız biziz. Burası merkez olmak üzere bir kaç gune kadar Pire ve mülhakatını da dolaşacağız ve gene Atina'da temsiller vereceğiz. llk temsil perşembe günü Samsun, cuma giinü taş parçasıdır. Cumartesi Pire'deyiz. Maalesef burada da tstanbul'daki bazı eşhas ile bar ve artist kumüsyonculuğu yapan bazı kimseler aleyhimizde propaganda yapmak istemişlerse de muvaffak olamamışlardır. Bunlar bilhassa gazetecilerden yüz bulamamışlardır. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Silahlanma yarışı 15 MART 1961 Ortadoğudaki silahlanma yanşı yeni bir merhale kaydetmiş ve iki Arap hükümeti uzun zamandan beri peşinde koştukları bir gayeye ulaşmıştır. Irak ve Birleşik Arap Cumhuriyeti, bilhassa Cumhurbaşkanı Nâsır'ın aylardan beri arzuladığı mutekâmil Soyyet yapısı jet avcı uçaklan Mig-19'lardan temin etmiştir. Sovyet iktisadi, askeri ve teknik yardımmı kabul etmekte olan ve ihtilalci askerler tarafından idare edilen Kahire ve Bağdat Hükümetlerinin, Mig-19'ları aynı zamanda ve eşit miktarda aldıklan anlaşılmaktadır. Her iki memleketin hava kuvvetlerine, buraya gelen haberlere göre birer filo, yani takrıben 15 er tane Mig-19 gelmiştir. Si>"asi çevrelere göre, böylece Sovyetler, Kahire ile Bağdat arasında tefrik gözetmediğini, ikisine de aynı muameleyi yapmakta olduğunu ispat gayreti içindedir. Mig-19'ların Nâsır ve Kasım'a ani sevkiyatı, Rusya'nın Arap Dünyasında ayağını basabileceği sağlam bir zemin peşinde koştuğuna işarettir. Rusya, Birleşik Arap Kuvvetleri Ordulanm tamamen komünist silahlarıyla mücehhez bir hale getirmek sevdasındadır. Irak orduları ise, yanyanya komünist ve İngiliz ile Amerikan silahlariyle teçhiz edilmiştir. Mamafîh İngiliz ile Amerikan silâhları, komünistlerinkinden daha az moderndir. GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet "Ödün vermeyeceğim" 15 MART 1990 Brezilya Devlet Başkanı Fernando Collor de Mello'nun göreve başlaması dolayısıyla düzenlenecek tören için dün Brezilya'ya giden Küba lideri Fidel Castro, ziyareti sırasında kendisine "Bazı lavshelerde bulunulsa da emperyalizme karşı tavnndan ödün vermeyecegini" söyledi. Castro, Havana'da, 13 Mart 1957'de diktatör Fulgencio Batista'ya karşı öğrenciler tarafından düzenlenen saldınnın yıldönümü dolayısıyla binlerce öğrenciye hitaben bir konuşma yaptı. Konuşmasında, Küba'nın emperyalizmden korkmadığını göstermesi gerektiğini, devrimin emperyalizme hiçbir ödun vermeyecegini belirten Castro, Küba'nın Latin Amerika'da hayranlık uyandırdığım soyledi. Helsinki Lenıngrad Moskova J/İİfV^ «Beıiın ÎPans Ankara a Tebnz Sam DÜNYAUA BUGÜN Amsteröam AnuTisn AOtU Bdgnd Btrtn Bonn Brûkset Budapeşte Cenevrt Cenyıı CkWe Ouba< Frankturl Sme Helsnta Kahire o Utln Leftoşa B 15° A 22° A 17° A 20° B 15° B 10° B 12° S 12° A 17° 8 16° S 11» B 10° Y 20° A 30* A 30° A 14° A 18° Y 2° A 24° s ip A 12° A 13° Lenngrad Uındra Madnd MOano Morareal MutaM Mürih New¥ork Osu Pare Prag nyad Roma Sofya $>ra lisl/Vıy Iınus Varşovj Vavdık Viyana S 1° Y 10° B M° S 15° B 0° Y 2° B W> B 1 f A 30° A 18° B 12° A 18° B 9° s w s 11 Vlbshmgion ZÜ* B 11° TARTISMA Dünya Kadınlar veKota Bugün birbirinden farklı gibi algılanan görüşlerle kadın hareketi içinde yer alanların bir ortak paydada birleştikleri yadsınamaz. Bu da bin yıllardır ezilen kadının toplumsal ve bireysel yaşamda eşitlenmesidir. Son on yüdır çeşitli öncü kadın grupla- n, birbirinden farklı, ama yine de birbiri- ne koşut çeşitli örgütlenme ve eylemlerle Türk kadımmn Türk ve dünya toplumun- da yerini alması için uğraş veriyorlar. Birçok sosyal ve siyasal itici gücün açığa çıkardığl kadın hareketini, kuşkusuz son on yılın "gökten zembifle inmis" bir olgusu ka- bul etmek usa ve mantığa aykırıdır. Türk kadınları büyük Atatürk'ün engin yaşanan olaylar gozlendiğinde çok iyi an- laşılmaktadir. Devrim sayılacak böylesine önemli toplumsal değişimlerin toplumu oluşturan tüm bireylerce benimsenmesi ve uygulanması gerçekleştirilmeden bu değişi- min yerleşmesi ve gelenekselleşmesi olanak- sızdır. Son yıUarda özellikle sosyal demokrat ye- rel yönetimlerin konuya sıcak bakışı ve tüm siyasal partikrin kadının uyanışırun ve oy lerinden söz etmek kolaydır da iş seçimlere gelince kumllan kadınlarla paylaşmak er- keklere zor gelmektedir. Ülkemİ2xle bu ko- ta olayı kök tutacak ve gelişecekse bu, yine kadınlarm güçbirliği ve zorlamalarıyla ger- çekleştirilecektir. Kadınlar siyasal yaşamda yer almak istiyor ve bunun kendilerinin ve yeryüzündeki pekçok sorunun çözümu ol- duğunu biliyorlarsa, kapıları zorlamalı var- bklanru benimsetmelidirler. Erkek egeraen siyasal kadrolardan davet beklemenin hiç- bir gerçekçi yönü yoktur. Birbirinden farklı görüş ve tutumda olan kadınların bir güç olarak kendilerini kabul ettirebilmeleri için "kadınlann kadınlara karşı ayrımcılığı"nın da çozumlenmesi ve öngörüşünün doğrultusunda, ondan ald!k- potansiyeli oldugunun ayırdına varış., ka- ^ ortak paydanm konınması buyuk önem lan «nicle.* haremlik-selamhk dfineminden dın olayının büyük kentlerin dışma taşma- t a 5 u n a k t a d l r - Demokrası ve hoşgöruyu ger-lan güçle, haremlik-selamlık döneminden yeni çıkmış Osmanlı erkeğinin kayıtsız şart- sız egemenliğini kırmak, kendi varhklannm önemini ve konumunu yeniden belirlemek için, o günun koşullannda pekçok ilerici ha- reket yapabilmiş, kurdukları masum görü- nüşlü dernekler ve çıkardıklan dergiler ara- cıhğıyla en azından bir araya gelip sorun- lannı tartışma ve kısıth bir çevre içinde de olsa seslerini duyiirma olgusunu gerçekleş- tirmişlerdir. Bugün birbirinden farklı gibi algılanan görüşlerle kadın hareketi içinde yer alanla- nn bir ortak paydada birleştikleri yadsına- maz. Bu da bin yıllardır ezilen kadının top- lumsal ve bireysel yaşamda eşitlenmesidir. Uluslararası sözleşmeler ve yasalarla ka- dın, erkek eşitliğinin özde sağlanamadığı. sına ve bu konuda çeşitli Anadolu kentle- rinde panel, seminer ve konferanslar siya- sal gösteriler düzenlenmesine yol açmıştır. Geçen yıllann yöresel kiiltUr ve sanat festi- vallerinin her birinde kadın konusuna bü- yük yer aynlmış ve bunlar kitlelerce izlene- rek yankılanmıştır. Siyaset aianına Kuzey Avnıpa ülkelerin- den ithal edilen kota olayı, kadın-erkek eşit- liğinin sağlanması yolunda geliştirilmiş bir önlem biçimidir. Ülkemiz sosyal demokra- sisüıce benimsenen bu ilke ne yazık ki her aşamada tam anlamıyla gerçekleştirileme- mektedir. Bunda kadınlann çekingenüğinin yanında erkeklerin olayı beyinleri ve yürek- leriyle benimseyememelerinin de rolü bü- yüktür. Nutuklar atıhrken kotanın erdem- çek anlamda kendimize uygulayarak ve bu- nu halka halka genişletip çevremize yaya- rak, kendimizi anlatmak için gösterdiğimiz çaba kadannı başkalannı anlamak için de harcayarak daha iyiye ve daha yogun bir gü- ce ulaşabiliriz. 8 martta bir kez daha tüm insanlann, yer- yüzündeki tüm kadınlann, onların eşitsiz- likten kaynaklanan sonuılannı düşünmele- ri, binlerce yüdır süregelen bu haksızükla- yük dileğimizdir. Gelecek kuşakları cinsi- yetçi ayrım yapmadan yetiştinnekse bunun en gerçekçi çözümüdür. Prof. Dr. TÜRKAN SAYLAN Çağdaş Yaşamı Destekleme Dernegi Başkanı newsTückiye'ninilk ve tek Ingilizce gazetesı yaşında • Merksz: Tunus Caddesı 4» 7. ' 06680 Kavaklıdere Ankara Tel 128 29 56- 128 29 57 Fax 127 88 90 • Yaa Iftert: Eskışehır Hıghway Mustafa Kemal Mah No 298 Ankara Trt 213 65 74 or 223 62 63 Fax 222 17 78 • foanbul Bûro: Istıklal Cad 79-81 Mım Har 4v29 Te(. 145 47 30 Fax 145 47 30 • Izmir Bûro: 1379. Sokak No 59 Guven İş Hanı Kat 3. No 301 Tel 25 52 47- Fax: 19 41 21 • Antalya Bûro: Kırımlıoğlu 1$ Hanı B/Blok No 302 Kalekapı Tel 17 91 46Fax 18 55 99 • TDN Ankara Bitgi Işlem Markazi: Tunus Cad 50A/14. 06680 Kavaklıdere Ankara Tel. 127 73 84 BAŞSAĞUĞI O büyük gün gcldıjinde, Ben kimbilır kaç yıldan beri Ebedi yaLagımda, toprağın derinliklerinde, sonsuz bir uylcuda uyuyor olacagım. Fakal alınca nc zamandır bekJfdigım haberi. Uyanıp sesimi kımse duymadan O bUyük zafenn unfsiz coşkusuyla, Itara topragm alundan ben de Dr.AIİDEMtR (1960-1991) Bilincin bilincimizde Anın yüreğimizde yaşayacak... DOSTLARI Zübryde - Neemi PEKMEZCİ • farak ŞAMtLOĞUJ Zekiye- Akif ŞAMtLOCUJ NihaJ- Avhan ŞAMİLOCU Oy»-AximŞAMtLOCU! Hamit- Aaım YAZIO Inci- Adem AKSLAN Soü- Ha»eyin ARSLAN Ftt|[uı- Do/tBn DEMİR rUticeKlJMBASAH Fatma ALBAYHAK Alaattin ADIGÜZEL Hanüu-ŞAMtLOĞLt Erol-ıTLDIZ Sefa ÖZTÜRK A. Hadi AKHl GAJN Necminar ÇİMEN Yu.af EfeTAŞKES Mülkiyeliler Biriiği Istanbul Şubesı Cumartesi 64 1/Istanbul MulkıyelılerVakfı "İslamiHareket veTürkiye Solu Ruşen ÇAKIR Gazeteci - Yazar 16 Mart 1991 Cumartesi Saat: 14.00 Mülkiyeliler Lokali - Kuruçeşme Tel: 157 46 34 - 35 F.tkinliklerimiz, ResUurant ve Lokalimiz Herkese Açıktır. İLAN (SAKARYA İŞ MAHKEMESİNDEN) Sayı : 1990/70 Davacı : Müsellem Oztürk - Izmit Davalı : Arifıye Cam Sanayi Ticaret Ltd. Şti. temsilen Kamil Coşkun Kasap (adresi meçhul) 2- Sakarya Cam Sanayi Tic. Şti. - Adapazan Dava : Hizmet tespiti Davacı Müsellem Öztürk tarafından davalı Arifiye Cam Sanayi Ti- caret Ltd. Şti. ait işyerinde 1.1.1983 ile 31.12.1984 tarihleri arasında çalıştığının tespiti davasında davalı Arifiye Cam Sanayi Tic Ltd. Şti!ne mahkemece PTT kanalı ile tebligat yapılamadığmdan duruşmanın bıraksldığı 19.3.1991 gunu saat 09.00'da davah Arifiye Cam Sanayii Tic Ltd. Şti'ne mahkemede yetkıli temsilcisinin veya bir vekil ile temsil ettirilraesi hususu davetiye yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 45998 ÇİÇEKDAĞI KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1972/18 Davacı Hacı Tosun, Yusuf Say ile davahlar Hacıhasanlı köyu muh- tarlığı ve Hazine aleyhine açmış olduklan tespitin iptali ve tescil da- vasının mahkememizde yapılan açık yaıgılamaları sırasında, Davacı Yusuf Say mirasçılanndan Fatma Sema Say ile Niyazi To- sun'a açık ve kesin adreslerinin bulunmaroası ve adlarına çıkanlan davetiyelerin bila tebliğ iade edilmesı nedeni ile yukarıda adı geçen davacı mirasçılannın 1972/18 esas sayılı dosyanın durusma günu olan 30.4.1991 gunu saat 09.00'da Çiçekdağı Kadastro Mahkemesi'nde hazır bulunmalan ya da kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri da- vetiye yerine kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur. 5.3.1991 Basın: 21598 Nüfus hüviyet cüzdanımı yitirdim. Geçersizdir. BASRİ YILMAZ H 3SA • yı öğrenmek7 isterseniz... PK.45 Beyoğlu İST OYŞEKENT S.S. Öyse Örnek Güneykent Konut Yapı Kooperatifi Ankara 6. Noterliği'ne ANKARA Genel kurulca belirlenen ödentilerini yapmadıklanndan ve yapı- lan tebligatta adreslerinden aynldıklan tespit edilen bu nedenle 10 Ocak 1991 tarihinde Ankara 6. Noterliği aracıhğı ile 10 gün süreli ilan verilen, ancak verilen sürede de ödentilerini yapmadıklanndan bu kez yine Ankara 6. Noterliği aracıhğı ile 3 Şubat 1991 tarihinde 1 ay daha süre verilmesine karşın borçlarını ödemediklerinden yöne- tim kurulumuzun 5.3.1991 tarih ve 232 sayılı karan ile aşağıda adı, soyadı ve üye numaralan belirlenen üyelerin üyelikten çıkarıldıkla- rının ilanen tebliğine karar verilmiştir. Saygılanmızla, Sayman: Nizam Yılmaz, Başkan: Adnan Yalçın. Üye No: Adı ve Soyadı 1779 2009 2152 2290 4121 Beyhan DtNÇTÜRK Arif ZABZUN Mustafa ÇAĞLAR Füsün ERGÜVEN Ahmet ÇİMEN Müstenidat: Ankara 6. Noterliği'nin 26.6.1989 gün ve 23322 no ile Koop. adına tasdikli sırkülerde çift imza ile temsile yetkili bulun- dukları görüldü... Basın: 21379 İLAN Dosya No: 90/364 Davacı SSK Genel Müdürlüğü tarafından davalı Cemil Bali (Bal- li) aleyhine davacı kurum sigortahlarından Hayri Yaşa'nın vefatı ile sonuclanan 25.12.1981 tarihli iş kazası nedeniyle hak sahiplerine bağ- lanan gelirlerdeki artış nedeniyle uğranılan zaıann tazraini için Bolu Asjiye Hukuk Mahkemesi'nin 1988/475-1989/244 karar sayih talep- lerinin hüküm altına alındığı ve kesinleştiği, ancak sonradan yurür- lüğe giren kanun ve kararnamelerin tatbiki ve hak sahiplerinin gelirlerinde artış olduğundan bu artışın cem'an 12.231.180.-TL. ol- dugundan bahisle açılan rucuen alacak davası nedeniyle: Ankara Aşağıayrancı Şair Nedim Sokak No: 10/2 adresinde ika- met eden davalı Cemil Bali'nin (Balli) adresi meçhul olduğundan ve bugune kadar zabılaca da adresi tahkik edilemediğinden dava dilek- çesi mahiyeti, duruşmanın 26.4.1991 günü saat 9.00'da olduğu, ilan tarihinden itibaren 10 gün cevap süresinin baslayacağı, dumşraada kendisinin bizzat veya bir vekille temsil ettirmediği takdirde davanın yokluğunda devam edip neticelendirileceği ilanen tebliğ olunur. Basın: 21586 ANKARA...ANKA MUŞERREF HEKİMOĞLU Kaç Kişinin Kazdağı Var Geçen gün TV'de bir söyleşi yaptık gençlerle. Lise son sı- nıf öğrencileri, gazetecilığe ılgi duyuyorlar. Sorularına yanıt istiyorlar. Soguk bir gün, dışarda kar, içerde bahar kuşağı, çiçek gibi genç kızlar, delikanlılar. Aramızda kaç kuşak var! Kalbim çarpıyor umutla. Bizim yokuşa tırmandığım yıllan dü- şünüyorum. Yokuşumuzda yaşanan serüvenlerı düşünüyo- rum, darboğazları düşünüyorum, son günlerde işsiz kalan gazetecileri düşünüyorum. Son günlerde binlere varıyor işi- ni yitirenler. İşsiz kalmayı yaşıyanlar bilir ancak. Bir gazete- nin, bir ajansın, bir derginin kapanması evlat acısı gibi çö- ker insanın yüreğine! Güzel bir ürünün yok olması, soluğu- nuzla açan bir çiçeğin soluvermesi acı bir olay. Bizim yokuş böyle olaylara da gebe bir süredir, darboğazlar aşılamazsa sancılar dinemez... Ancak umutlu bir olay, bu ortama karşın gazetecilığe ilgi duyuyor gençler. Bana da ilginç şeyler soruyoıiar. Tirajlar, ar- mağanlar, ekler üzerine hayli ilginç sorular. Gençlere yöne- lik yayınların azlığından sızlananlar var. Bir de eğitim sorun- lanndan. Bir yazar olarak benim görüşümü de öğrenmek is- tiyorlar. Kısaca belirttım. Suskun bir toplum oluşturmayı amaçlayan eğitime karşıyım ben. Eğitim kargaşasının sona ermestni istiyorum. Susan değil, konuşan, tartışan, düşüneh, düşünce üreten, çağdaş kuşaklar yetiştiren bir eğitim özlü- yorum. Uzmanlıgım yok ama yazılarım özlemin doğrultusun- da. Gençlere de o özlemle seslendim. Gazeteciliğe niçin il- gi duyduklannı öğrenmek istedim. Bir basın kuruluşuna, bir fikir işçisine nasıl bakıyorlar. neler bekliyorlar? Yanıt kısa ve kesin: Gazeteci doğruları yazar, gerçekler doğrultusunda kamu- oyu oluşturarak topluma yararlı olur, böyle saygınlığı olan bir meslekte çalışmak insana onur verir. Bu nedenle ilgi duyu- yorlar mesleğimize. Ancak belli kuşkuları var. Gazetelerin inandıncılığını yitirmesinden korkuyorlar Yalan habere çok acımasız bakıyor gençler. Genç kuşağa yaraşır biçimde acı- masızlar! Gazeteci olmayı bu nedenle istiyorlar belkı de doğ- ruları yazmak, kamuoyunu iyi aydınlatmak için. Kuşkuları da- ğıtmak için, tepkilerini eyleme dönüştürmek için. TRT dışında da uzadı söyleşimiz. Doğru haberciltğin ko- şullannı sordular bana. ANKA'nın ilk yıllarını anımsadım. Her- kes av köpeği gibi, havada haber kokluyor, o kokunun res- mini çekiyor, öyküsünü yazıyor sonra. Kimi zaman resim de yetmez, bir haberin yontusunu yapmak gerekir. Boyutlandıkça gerçeğini yansıtır haber. Kişisel, duygusal boyutlardan ka- çınmak gerekir yalnız. O zaman gerçeğe ulaşılamaz. Dahâ- sı ters çizgılere dalmak, polıtikaya bulaşmak tehlikesi var. Ör- neğin siyasal bir partide belli bırgrubun kanadına takılmak, o açıdan haberlerle kamuoyunu yanıltmak tehlikesi var. Eko- nomik olaylara ters düşmek, belli bir politikanın avukatlığını yapmak tehlikesi var. Her şeyi Çankaya tepesinden görmek tehlikesi var! Kuşbakışı mesleğimizde önemli bir yöntem el- bet, ama daha yüksek tepelere uçarak. Her şey gerçek bo- yutuna ulaşır o zaman. Gençlerle konuşmak insana umut veriyor gerçekten. Bel- ki de içgüdüleriyle sorunlara hayli sağlıklı yaklaşıyorlar. On- lan sevgiyle selamladım. Aynlırken özei bir soru da sordular bana. Kırk yıla nasıl dayandın, hiç yorulmadın mı? Önce kırk yıl nasıl geçti bılmiyorum. Sonra bir fikir işçisi yorulamaz. Yorulmaya da vakit yok. Olumsuz gelişmeler, acı olaylar yaşanır elbet. Ama kırk yıllık dağarda çok güzel biri- kimleroluşur. Umuttükenmez. Milyonlar, hatta milyarlarla ula- şılamayan zenginlikler hissedılir mesleğimizde. Kimi zaman buz üzerine yazdığını sandığın bir konunun boyverdiğıni gö- rürsün bir gün. Okur mektuplarının çiçekleri açar yüreğin- de. Sevgiyle, güvenle seslenirler sana. Dertlerinı paylaşırlar, sorunlarına çözüm sorarlar, boynun bükülürken dikiliverir, doğrulursun birden, kaç kalbin çarpıntısını birden duyarsın, kaç kişinin umuduyla yeşerirsin birden. Asıl olan yeşertmek kuşkusuz. Yaşamak sevincini duyurabilmek. Tüm yoziuğa karşın toplumumuzdaki güzel üretkenliği de yansıtabilmek. Çirkinliklere karşın gûzellikleri de yaşatabilmek. Bu köşede döne döne sanat olaylarından söz etmem bu nedenle. Bu yazımı da iki sergiyle sona erdiriyorum. Biri Urart'da Yavuz Tanyeli'nin resimleri ve heykelleri. Öteki Zon Galeri'de Gül Derman'ın suluboya, yağlıboya ve serigrafile- ri. Yavuz Tanyeli Orhan Peker'in yeğeni. Öyle bir dayının böyje bir yeğeni olur! Hiç kolay değil! Pembe bir lale duvarlara sığmıyor, bir Beykoz görüntüsü- ne, bu resim bir başbelası, diyor. O pembe lale tüm minya- türleri yutmuş gibi kocaman. Tüm resimlerde Orhan Peker' : in soluğunu, etkisini hissediyor insan. Büyük özlemle ayrıl- dım o sergiden. Orhan Peker'i özledim. Eve gelince güzel kedileri seyrettim duvarımda. Biri dalgacı, biri düşsel, üçün- cü yumulmuş yatıyor. dördüncü kuyruğu dik tutmaya çaUşı- yor. Yumuşaklığını hissettim gözlerinde. Sonra Gül Derman'ın sergisine gittim. Zon galerisine. Herkes ıslak biraz, yağmuf sicim gibi, ama güzel bir sergi seyretmekten geri kalmıyof başkentliler Yağmur diniyor, bulutlar dağılıyor o zaman. Ka- labalıkta SHP lideri Erdal İnönü ve eşi de var. Gül Derman 1 ın güzel baskılarını seyrediyorlar. Çok güzel, duyarlı bir ça- lışmanın ürünü o baskılar. Evliya Çelebi'den esinlenen btr ser- gi bu. Gül Derman'ın yıllar boyunca yaptığı yurtiçi ve yurtdı- şı yolculuklardan izlenimler. Biz de uzun bir yolculuk yaptık duvarlarda. Nemrut dağından İberik yarımadasına değin uzandık. Kimi tabloların kırmızısı biraz yabancı geldi bana, kimi maviteri de özlemle seyrettim. İstanbul'da öyle maviler yok artık, yalnız ressamların fırçalarında var. Biraz da İnönü'yü seyrettim uzaktan. Bir gün önce Fizik Vakfı başkanı seçildi yeniden, fizikle ilgisini yitirmedi hiç. Bu akşam sergide, yarın akşam konserde. Hoşgörüsü burdan kaynaklanıyor, çirkinliklere böyle direniyor belki de. Güzel bir sanat olayı insana başka bir güç veriyor doğrusu. Çevre kir- lenmesinden etkilenmiyor, umudunu yitirmiyor, çirkin savaş- lara barışçı çözümler arıyor. Siyasal yaşamda az rastlanır bir olay, belki de yadırganıyor, ama alışılmış düzeyi aşmak zo- rundayız değil mi? Son sözüm Kazdağı'na. Meriç Hızal'a geçikerek teşekkür ediyorum. Kazdağı'nı anlatan yazılarımdan esinlenerek ya- rattığı bir yontusunu bana adıyor. Kataloğuna da yazıyor bu adamayı. Handan Şenköken'in haberinde okurken kalbim çarptı. O yontuda Kazdağı'nı yeniden kuçaklıyorum. Etekle- rinde oluşan sevgileri, dostlukları anımsıyarak. Kulağımda Ruhi Su'nun türküleri çınlayarak. İşte bir yazarın mutluluğu! Meriç Hızal'ı bikez gördüm an- cak. Ama Kazdağı'na birlikte tırmanıvermişiz. Dağlar gibi gü- zel bir diyalog oluşmuş aramızda. Heykelin içini yirmiüç ayar varakla kaplıyor değerli sanatçımız. Varağın parıltısı gözümü kamaştırıyor. Bu kamaşmayı milyonlar duyurabilir mi hiç? Kaç kişinin Kazdağı var çevremizde? Sarıkız'ı kıskandım mı bilmem. Ama Sarıkız beyazsaçlı bir gazeteciyi kıskanır bence! Belki de sarı sarı gülümser. Me- riç Hızal'ın yontusu insanın doğaya, insanın insana sevgisi- ni yansrtıyor! İLAN T.C. ANKARA ASLİYE BİRİNCİ HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1988/523 Adresi meçhul davalı: Bektaş Kaçar, Alibey Mah. Baki Su Depo- su Sok. No: 21 / ANKARA Davacı Cafer Tekdağ vekili Av. Ethem Santaş tarafından davalı Bektaş Kaçar aleyhine mahkememize açılan şuf'a davasının yapılan açık yargılaması sonunda: Mahkememizden verilen 6.9.1990 gun ve 1988/523 esas, 1990/523 karan ile davacı tarafından açılan davanın reddine, alınması gerekli 5.000.- TL. harcı peşin alınan 38.500.-TL. karşıladığından raahsup olunarak kalan 33.5OO.-TL'nin talep edilmesi halinde davacıya ia- desine, davacı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına karar ve- rilmiştir. Davacı vekili tarafından verilen 5.11.1990 tarihli temyiz dilekçesi ile yerel mahkeme kararımn incelenerek bozulması için temyiz tetki- ki talep edilmiş olup yukarıda ismi yazılı davalımn yapılan emniyet tahkikatına rağmen tebliğe yarar açık adresi bulunamadığından mah- keme karannın ve temyiz dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla adresi meçhul da\aJı Bektaş Kaçar'a mahkeme karan ve tem- yiz dilekçesi tebliği yerine geçmek uzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 21591
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear