Catalog

CUMHURİYET/16 SPOR 6 ŞUBAT 1991 Siyah-Beyazhlannİngilizfutbolcusu Walsh eleştirileri güzel oyunu ile yanıtlıyor Besiktaş'ın yaşlı lokomotifi '/o Beşiktaş'a geldiği ilk günlerde "Başkan Seba'nın asker arkadaşı" diye eleştirilen 35 yaşmdaki •- futbolcu bu sezon 17 maçın 14'ünde forma giydi. Ligin ilk yarısında gol atamayan Walsh, yaptığı goil ortalan ile dikkat çekti. 2. yanda ise Walsh 2 maça 3 gol sığdırdı. ile boşalan genel sekreterliğe Veli öztürk, Ferhat özen'in yerine muhasip üyeliğe Prof. Yüksel Ülken getirüirken Şirin Ku- ru'nun istifasıyla boşalan futbol şube so- rumluluğuna ve voleybol şubesine atama yapılmadı. Dünkü Olağanüstü Yönetim Kurulu top- lantısından sonra bir açıklama yapan Ba- sın Sözcüsü Arif Ertunga, Günduz ASFNA Ö7KAN **'Mdmvet 'Metia - *&>** üçMisüne de sa- Kaptanoğlu'nun sezon başında yönetim ku- " A ^ZAA£I d e c e k a f a a t m a k k a h y o r d u . Walsh'un lıgm rulundan istifası ile boşalan asli üyeliğe ve Beşiktaş'a ilk geldiği yü herkes ona "Sa- 2 - yans»ü * sans' d a açüdı- lngüiz, ligin 2. asbaşkanlığa Cengiz Eltutar'm atandığmı kyman Seba'nın asker arkadaşı" diyordu. yansırun ilk maçmda G. Antep'e 1 gol atar- Ç ı g g bütçesini de kabul etti. leyman Sebanın asker ukadaşT diyordu. Oysa o, bunu söyleyenlere de yazanlara da k e n Karşıyaka maçında 2 golü rakip kale- Beşiktaş yönetimi toplannda, 1990 bilan- hiçbir karşıhk vemiyor, sadece "Ben saha- &"» füelerine yolladı. Ustelik Ali'yi de ye- Ç O S U ı gelir-gider hesabı ile 1991 tahmini da konussranT demekle yetiniyordu. <*ek kulübesıne gönderdı. Belkı de Beşık- Gerçekten de soytediğini yaptı. Evet, 35 taş'ın ünlü sloganı bundan sonra "1, 2, 3 yaşmdaki Alan Walsh, Beşiktaş'ı çok kez *«* yeünez 4, 5, 6 olsun, Metta, Wal*h, \ futbolcu zordan kurtardı ve kendisi için yanlanlann Feyyız »tsm, Beşiktaşım şampiyon otaun' tümunü oyunu ile tekzip etti. 9 Arahk 1956 olacak. Lider Beşiktaş, dün haftaıun ilk çalısma- smı 4 eksikle yaptı. tzmir'de oynanan Kar- şıyaka maçında aşırı soğuk hava Beşiktaş' ın 4 futbolcusunu yatağa düşürdü. Gokhan gunü lngiltere'nin Darlington şehrinde do- \'eni BÖrev bÖlÜIHÜ ğan Alan Walsh, tngütere'nin Middlesbro- * , •; ,—7~Z—" ~ ugh, Darlington ve Bristol City kulüplerin- Beşiktaş'ta görevlennden ısüfa eden yö- . ,, de top koşturdu. 1989-90 sezonunda yaban- netıcılenn yerlen dün akşam yapılan yöne- ye Zek. gnp olurken Recep m mıdesı bozul- cı oyuncu arayışnu sürdüren Beşiktaş'ın tek- tim kurulu toplanüsında doldurulurken du ve göğsu ağnmaya başladh Kadır ıse nez- nikdirektörü Gordon Milne kulübün pa- futbol şube sorumluluğu gelecek toplano- le oldu. Öncekı gece ateşı 39 dereceyıaşan rasal olanaklanrun kısıtl, olmas. nedeniUe >» °ırakıldı. Gökhan'ın evıne gıden masör Necat, Yücet, tngiliz 2. liginden de futbolcu aradı. Bunun Beşiktaş ın ıkı saat suren yönetim kuru- sonunda da Bristol City'den Alan Walsh, 1" toplantısında lhsan Kalkavan ın istifası bu futbolcunun gribinin şiddetli olduğunu belirtti. TOP CAMBAZI WALSH — Yaşı 35'e varmasıoa karşın ant- renmanlsrda biıyük bir özveri Ue çahşan VValsh. ustun top tek- aiği Ue de dikkat çekiyor. (Fotoğraf: Aseoa Öıkan) Everton'dan lan Wilson ve Newcastle'dan Robert McDonald Beşiktaş kulübüyle 2 yü- lık sözleşme imzaladılar. Ancak birtakım sorunlar çıkaran McDonald kısa silre son- ra ülkesine döndu. Geride kalan VV'alsh Ue Wilson'a ise takıma girebilmek için müca- dele vennek düştü. Bu da oldukça güç ol- du, zira yaş ortalaması 22 olan Beşiktaş'ta biri 35 diğeri 33 yaşmdaki iki oyuncunun bu kadroyu delmesi oldukça zordu. 4 çocuk babası Alan Walsh, Beşiktaş for- ması alunda Uk resmi maçıru 3 Eylül 1989"da Bolu'ya karşı oynadı ve bu maçta 2 gol attı, ancak büyük bir beğeni kazan- madı. Oysa ilerleyen günlerde herkes onun gûsterişsiz, ancak sonuca gjden oyununu al- kışlayacaktı. Walsh 1.83 metre boyu ve iri fiziği Ue çok suratli degildı, bu yüzden de tribünlerden tepki alıyordu. 1989-90 sezo- nunda Walsh 19 maçta Siyah-Beyazlı for- mayı giydi, 8 gol attı, ortalaması da 4,6'ya geldî. Beşiktas'ın Fenerbahçe'yi 3-1 yenerek şampiyonluğu kazandıgı maç, VValsh'un bu sezonda en başarıh olduğu karşılaşmaydı. V»'alsh bu sezon oynanan 17 maçın 14'ünde forma giydi. Ligin ilk devresinde hiç gol atamadı, ancak ortalan ile arkadaş- lanna çok gol attırdı. Bu goller öylesine bir- birinin kopyasıdır ki artık rakip takım ka- lecileri büe ak&nuştı. Walsh soldan ortalı- Walsh'un karnesi TAKIM ALDIĞI NOT GOL G.Antep Karşıyaka 6 Aydınspor 4 — Bursaspor 3 — Boluspor Bakırköyspor Zeytinburnu 4 — Adanaspor Konyaspor Gençlerbirliği — — Ankaragücü Galatasaray Fenerbahçe Sanyer Trabzonspor G. Antep Karşıyaka \NEDEDÎLER? Dengelibir futbolcu METİN TEKİN — Walsh oynadığı ba- şanh futbolla Beşiktaş'a büyuk katkıda bu- lunuyor. Çok iyi bir sol ayağı var ve bunu iyi kullanıyor. GÖKHAN KESKİN — Walsh, aldığı oiumsuz eleştirilere futbohı ile cevap ver- di. Sanınm bundan sonra hiç kimse onun futbolunu oiumsuz elestirmez. RECEP ÇETtN — Walsh çok iyi bir in- san, bizlere çok iyi uyum sağladı. Onu çok seviyoruz. Ortalanmn Beşiktaş'a gol getir- dığini de kimse üıkâr edemez. HALİT DERİNGÖR — Tenin ihtiyarla- ması önemh degildir. önemli olan onun içindeki ruhun ve kafanın genç kalmasıdır. Işte Walsh'un futboldaki durumu bu dü- şüncenin en çarpıcı bir öraefeidir. METİN TÜKENMEZ — Walsh, Türki- ye'ye geldiği ilk gunlerde bifc kötü futbol oynamadı. Ondan beklentiler farkh oldu- ğu için oynadığı maçlann çoğunluğunda an- laşılamadı. Sadece teknik ve fiziksel olarak değil ruhsal, kondisyon olarak da çok den- geli bir futbolcu. Cimnastiğe Rumenve Sovyet modeti ARİF KIZCLYALIN Türk cimnastiğine Rumen ve Sovyet modeü geliyor. Son yıllarda büyük aşanıa kayde- den ve 1990'da kazarulan Bal- kan şampiyonluğu ile 'alün' dönemini yaşayan cimnastik sporuna artık Rumen ve Sov- yet çahştıncılar yön verecek. Altyapının oluşturulup, uluslararası alanda söz sahibi olmaya başladıktan sonra, ge- tirilen yabancı teknik kadro ile daha iyi bir yere varmayı he- deflediklerini söyleyen Cim- nastik Federasyonu Başkanı Atilla ÖrseJ, asıl hedeflerinin, bu sporda eski gücünden ya- vaş yavaş uzaklasan Doğu Bloku ülkelerinin yerini almak olduğunu vurguladı. Balkan ve okullararası dünya şampi- yonu olan Suat Çeten ile bir- tikte Türkiye'nin cimnastikte kendisini gösterdiğini belirten Örsel, "Bu sporda en iyi kim diye araştırdık ve Rumenlerle Sovyetkr'de karar kıldık. Ya- vaş yavaş gücuuü kaybeden Dofu Bioku ülkelerinin veri- ni artık biz alacağu. Bu ne- denk Rurnen ve Sovyet tekaik elemanlan Turki>e ye getiri- yoruz. Bu çalışUncüar hem altyapıda hem de milli Ukım- lar seviyesinde çeşitii gorevler alacalüar" dedi. Hedeflerinin 'yeni Suatlar'ı bulup çıkarmak olduğunu vurgulayan Federasyon Baş- kanı Örsd, "Evet, Suat büyuk yetenek, ama yeni Suaüar bu- lup çıkannazsak başanmız su- Bİ olur. Üslelik kendi adı ile anılan hareketinin gelişmesi için Suat'ın da çok çalışması gerek. Sovyet başantrenörû Leonid Arkiev, Suat'la yakın- dan ilgüenecek Suat'ı >az ta- tilinde Sovyetler Birliğine ka- mpa göndereceğiz. A)rıca 3 Rumen anlrenör de Türki- ye'ye geldi ve çalışmalara baş- ladı. Ustelik bu antrenörlere İ0O0 dolar gibi düşuk bir üc- ret ödüyoruz" diye konuştu. Antrenörlerden Marcella Somea Maria'nın yıllarca Ru- men cimnastik takımında baş- koregrafist olarak görev yap- tığı, diğer iki antrenör, Beaoi Peretanu ile Monilena Petea- n'nun da milli takımlann çe- şitli kademelerinde çahştıkla- n ûgrenüdi. ^ _ _ kcmır ve^ un ^ Norveç takımının savaş nedeniyle Ttirkiye'ye gehnemesİ üzerine 2. tur rövanş maçını sahasfliöîf; * oynamakta direnen TMO bayan eltopu takımı, maçın tarafsız sahada oynanmasını kabul etmediği için hükmen yenik sayıldı. O Gençlik ve Spor Genel Müdürü Tevfik Sarpkaya, TMO'nun elenmesine karar verilmesinin uluslararası %» hukukla bağdaşmadığını belirterek olayı protesto \ \ ettiğini ve gerekirse Uluslararası Adalet Divanı'na başvurulacağını söyledi. ANKARA (AA) — Uhıslararası Elto- pu Federasyonu (IHF), Avrupa Kupa Galipleri Kupası 2. tur rövanş maçını Türkiye'de oynamak için direnen TMO Bayan Takımı'nın, IHFnin, maçın taraf- sız sahada oynanması isteğini kabul et- mediği için hukmen yenik sayılarak ku- padan elenmesıne karar verdi. 19 ocakta Ankara'da oynanması gere- ken rövanş macı, Norveç takımı Lunner II Gran'in Türkiye'nin savas bölgesinde olduğunu iddia ederek Ankara'ya gele- meyeceğini bildirmesi üzerine ertelenmiş, daha sonra da uluslararası federasyon ve Norveç kulübü maçın tarafsız sahada oy- nanmasını istenüşlerdi. Ancak TMQ Ku- lübü ve Eltopu Federasyonu'nun, maçm Türkiye'de oynanmasıyla ilgili güişımkri sonuç vermeyince IHF, karannı Norveç takımı lehine aldı. IHF, aynca Avrupa Şampiyon Kulüp- ler Kupası'nda Türkiye'yi temsil eden Eti Büsküvüeri erkek takunuun çeyrek fınal- de Almanya'nın Grosswallstadt takımıy- la 2 maçı da Almanya'da oynamasını önerdi. • Sarpkaya'mn tepkisi Bu kararlar üzerine bir açıklama ya- pan Gençlik ve Spor Genel Müdürü Tev- fik Sarpkaya, TMO takımmm elenme- sine karar verilmesinin uluslararası hu- kukla bağdaşmadığını belirterek olayı protesto ettiğini söyledi. Sarpkaya, Türkiye'de savaş olmadıftt- nı, IHFnin tek yanlı almış olduğu bu ka ran kesirüikle kabul edemeveceklerini ve TMO'nun hakkırun yitirilmemesi için önce IHFye, daha sonra da gerekirse Uluslararası Adalet Divanı'na başvuru- lacağını bildicd' Sarpkaya, aynca IHFnin, Eti Büskü vileri'nin 2 maçını da Almanya'da oyna masıyla ilgili önerisine de karşı çıkarak bu kulübün haklarını sonuna dek savu- nacaklannı kaydetti. VOLEYBOLDA BİR GÜZEL Monîka'nın özel seyîrcisi var O TV'DE SPOR Spor Servisi — Televizyo- nun 1. kanahnda günün spor haberleri saat 20.40'ta yayun- lanacak. Starl'de ise saat O3.3O'da Amerikan güreşin- den şörüntüler ekrana gele- cek. Öte yandan bu hafta oy- nanacak Konyaspor-G.Saray maçı TVl'den, Beşiktaş- Aydınspor maçı ise Magic Box'tan naklen yayunlanacak. Güzelliğiyle büyük ilgi toplayan Vakıfbankh Monika'mn özel bir seyirci grubu oluştu. Monika'yı izlemeye gelen seyircilerin çoğunun voleybol camiası dışından olması daha ilginç ALEV ANAKÖK Eskiden seyirciler maçlardan çok bazı sporculan izlemek için gkierlenü. Futbol- da Lefter, Can, Metin, Recep, Suat, Yusuf; basketboîda Yalçın Granit, Şengtm, Kemal; voleybolda Nasuhi, Değer, Erdal, lsmail özel seyircisi olan sporculann başında ge- lirdi. Onları izlemek, estetik açıdan göze hoş gelen harekeüerini alkışlamak âdeta bir tutkuydu. Maçlardan sonra bu isimler gfin- lerce konuşulur ve tartışılırdı. Son yıllarda bu tur sporcular hemen he- men yok denecek kadar azaldı. Hiç şüp- hesiz ki bu biraz da tüm branşlarda takım- lann kolektif oyunu benimsemelerinden kaynaklamyor. Ancak bu sezon voleybol- da özel seyircili bir sporcu ortaya çıktı. Bu, Vakıfbank'ın Rumeni Monika. Gerçi voleybol estetiği yönunden, Güneş Sigorta'nm Çiniisi Feng, Emlak'ın Nalan'ı, Eczacı'nın Arzu ve Hülya'sı kadar göz dol- dunnuyor, ama Monika'mn voleybolundan çok güzelhği sayesinde özel bir seyirci gru- bu oluştu. Gerçekten de sahalanmızın en güzel sporcusu olan (Rumen asılh Türk) Moni- ka sporcudan çok bir sinema sanatçısı gö- rünümünde. Urun boyu, gosterişli fiziği ve yüz güzelliğiyle seyircinin büyük ilgjsini çe- kiyor. Bu arada Vakıfbank'ın maçlannm olduğu günlerde salonlarda voleybolun aşi- na yüzleri dışmdaki kişilerin coğunlukta ol- duğu da gözlerden kaçmıyor. Bu arada bi- zim meslekteki birçok arkadaşunız da Mo- nika'dan özel ilgisini esirgemiyor. En çok onun fotoğraflan çekiliyor. Eminim ki vo- leybol maçlanm izleven tüm gazetecilerin Monika arşivi vardır. tnsan güzel olunca doğal olarak en çok ilgi gösterilen kişi olu- veriyor. Bu da Monika'mn şansı... KARMATOTO Takıate 1 BeşMaş Aydtn 2 Karsıyaka-Bursa 3 Trabzon-Bakırköy 4 Sanyer-Adanasoor S Ankaragucû-G Bırlığı 6 Konya-Galatasaray 7 Zeytinbuımı F Bahçe 8 Bolu-Gaaantep 9.Sakarya-K»tal 10 Gönen-lnegöl 11 Kütahya-Alüy 12 NİJde-N«vşehir 13 Mersin I Y -DryartMlar 14 Atearay-KHs BU. S. 1S.Ant Yol-Y.Mks 16 Tire-Felhıye •••TffVI 1-0 1-0-2 1—0 1 0-1-2 2-0 2 1-0 1-0-2 0-1 2-0 1-0 1-0 1 1 2-0-1 MÜİMt 1 1-0 1 1-0 0-1-2 2 2 1-0 0-1-2 1 2 1-0 1 1 2 1 lm*mm 1 0-1-2 1-0 1 0 2-0 2 1-0 1 1-0 0-2 1 1 1 0-1-2 1 «Myte 1 0-1-2 0-1 1-0 0-1-2 0-2 0-2 0-1 0 0-1 0-2-1 0-1-2 1 1 0-1 1 Satak 1 0-2-1 1-0 1 0-1-2 2-0 2-0 1-0 0-1-2 1-0 2 0-1-2 1 1 2-0 1 fmıpr 1 0-1-2 1 1-0 0-2-1 2 2 1 1-0 0 2 0-1-2 1 1 1 1-0-2 rniı.D.ı 1 0 1-0 1 1-0-2 2-0 2 1 1 0 2 1 1 1 0 1 GÜZELLİCtYLEtLGİÇEKİYOR — Vakıfbank'ın Rumen asıllı Türk voley- bokusn Monika sahaya çıktıgında, seyirci oyunundan çok onun güzelliğiyle Ugikniyor. Bu arada Monika, gazetecilerin de gözdesi. H A F T A L J K ABDÜLKADtR YÜCELMAN Ligde kartopu KarIkjiengelledi. Istanbul- daki futbol maçları ertelenir- ken bu belki olağanüstü bir durumdu, ama orta Anadolu ve Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu için kar sıradan bir otay sayılırdı. Istanbul'daki futbolun kar- topuna çevrilme^ini bir an- lamda kulüpler de istedı, öy- te ya Galatasaray tçin bir Zey- tinburnu, Fenerbahçe için bir Bolu karşılaşması neresın- den bakılırsa bakılsın yanm milyariık bir gelir kapısıydı. Oysa kar kaptyı kapatmışsa maça geteceklerin sayısı bı- ni geçmeyecekti. Biraz ku- lüplerin isteği, biraz da bölge müdûrûnün bu isteğe ayak uydurması ile İstanbul'daki tutbol maçlan gelecek bir ta- rihe ertelendi. Olaya sadece İstanbul'da- ki lıg maçlannın ertelenmesi olarak bakmamaK gerekır dü- şüncesindeyiz. Çünkü yuka- nda da belirttiğimiz gibi Do- ğu ve Güneydoğu Anadolu'- daki sahatarın durumları, 1a- kımlarm maçın oynanacağı yetiere ulaşabilmeleri, aynı şekilde hakemlerin görevii ol- duklan sahalara varabilmele- ri gibi sorunlar Kış boyunca sürmektedir. Yalan haberBasında bir haber "Falan- canın yolsuzluğu." Belgele- ri ile sütun sütun Veya "Bil- mem ne ihalesinde dönen dolaplar" başlığı altında kım- lerin nelere bulanoığma ilış- kin somui kldialar. Ertesi gün yetkililerin yanıtları "Derhal sorusturma açılacaktır.'' Sonra tısss. Aradan hattalar, aylar geçer, ne bir açıklama, ne bir ses. Basın için dördüncü kuvvet derter. Ama basına saygı gösteren, basınına inanan ve basına karşı sorumluluk du- yan toplumlar için söytenmiş bir sözdür bu. Yoksa kulağı- run üstüne yatan vurdumduy- mazların dünyasında işler başkatürlü yürüyor. Eğer bir yetkilı ne olup bittiğını açıkla- mıyorsa, açıklamak istemiyor ya da açıklamaktan kaçını- yorsa iştn içinde ya kendisi vardır ya da korktuğu, çekin- diğı kişiler ya da kurumlar. "Devlet memurtannın bası- na açıklama yapması yasa- lara aykırtdır." Her şeyı bu yasa maddesine sığdırma düşüncesi basını yalan ya da yanlış habere zortar ki sonuç- ta her iki taraf da zedelenir. Futbol Federasyonu'nun Allahın işine kanşması gibi bir tutum içine girmesini el- bette düşünemeyız. Ama li- gin devre arasını, özettikte şu- bat ve martın ilk yansındaki hava kosullannın olağanüstü cHabileceğıni düşünerek ge- rekii önlemleri alabileceğini düşünebiliriz. Almanya gibi her türtü olanağın bulundu- ğu, hatta 4 büyük stadın al- tında tsrtma donanimı olma- sına karşın yine de Almanya'- da futbol liglerine 2 ay süre ile ara verilmektedir. B'ızde niye olmasın? Futbol Federasyonu'na bu vesile ile bir çift lafımız daha olacaktır. Liglerin başlaması ile biriikte bir veya iki hafta sonra 3 takımımız Avrupa ku- palarında sınava giriyortar. Bu süre içindeki çalışmalar ve müsabaka havası Avrupa kupalan için yeterlt olmuyor. Bu nedenle liglerı ağustosun başında başlatmakla hem ta- kımlarımızın Avrupa kupala- nna daha iyi girmelerini sağ- lamış, hem de liglere tam kış ortasında daha uzun bir dö- nem ara verme fırsatı yarat- mış oluruz. Bu kez karşımıza yaz stca- ğı çıkacağını bilıyoruz. Ancak ışıklandırmalann artık her halı sahada bıle organize edildı- ğini dûşünûrsek futbol hol- dingin bu konuda da yatınm yapabıleceğine inanryoruz. Ustelik gece maçianndaki se- yirci kalitesinin daha iyi oldu- ğunu bizim kadar Futbol Fe- derasyonu Başkan ve üyele- rinin bildiğini de biliyoruz. Yıllardan beri süregelen sistemsizliğini artık bir kena- ra bırakarak gûnün koşullan içinde olaya yaklaşmamız çağdaş düşüncenin bir gere- ğidir. Bu gereğin de Şenes Erzik ve arkadaşları tarafırv dan gerçekleştirileceğine de inanryoruz. lık bir Spor-Toto ihalesindeki kulisten söz ediliyor, bunun ne olup ne otmadığını yine bir süre önce sormuştuk. Ama hiçbir açıklama ya da bikji gelmedi. Kaptlar marokenle donatılmış, t s çıkmıyor. Ve kapalı kapılar ardında neler olup bittiğı bilinmiyor. Gerçi kulağımıza gelenler bir dos- ya tutar, ama biz hâlâ sağlıkl bir açıklamanın geteceğini \ Simdi Ankara'da 70 milyar- umutla bekliyoruz, Süleyman Seba Beşiktaş'ta bir ayaklanma, bir patlama c4- du; Başkan Süleyman Seba'ya karşı. O, yıW lardır sessiz, sakin oturan, ağzı var dili yok yönetim kurulu üyelerinden 6'sı birden vc4- kan gibi patlayıverdiler. Neymiş, Süleyman Seba ışlerı kendi başına götürüyormuş, bir anlamda "d!lrtatör"mûş. Keşke her dikta- tör Süleyman Seba gibî olsa. Ne astığı var ne kestiği. Ustelik Beşiktaş'ta Süleyman Seba'yı yaratan onun yanındaki arkadaşlan. Her oteyda onu ılerı süren, "bfce yokuz sen varsın, biz konuşmayalım «en konuş " diyen- ler de onlar. Peki ama bugünkü direniş ntye? Bazı nokta- larda haklı da olabiHrler ama yolu, yöntemi böyie değil, us- telik böyle bir günde hiç değil. Hiç kımse ortada yokken Süleyman Seba vardı. Hep o gözüktü Beşiktaş'ta. Kim ne zaman arasa hep Seba'yı bul- du karşısında. O, bugün yönetimi yine götürüyor. Ya ta- kım? Takımı da Süleymen Seba'nın askerlik arkadaşı gö- türüyor. Adam üçüncü baharını yaşıyor Beşiktaş'ta. Aynen Süleyman Seba gibi. Gençkuşağayazık! Sporcu kaynaklanmızın en önemlisi kuşkusuz okullar. Ve ustelik her yıl milyonlar, miryarlar harcanryor okuilara- rast spor etkinlikJeri için. Ama ne oluyor biliyor musunuz, daha okul sıralanndayken öğrencı sporcularımıza sah- tekârtığı öğretiyoruz. Kimi okul yöneticileri yaş küçültmelerle şampiyonluk ararken kimi yöneticiler ken- di aralanndaki çekişmelerle, birbırterinin ayağmın attına karpuz kabuğu koyup birbir- lerinin başarısını engelleme- ye çalışırken ustelik tüm bu olanları minık öğrencilerin gözleri önünde apaçık yapa- rak birer çirkiniik ornegi ö^ makta sakınca görmOyoriar. Yıllardan beri süregelen bu çirkinlikler artık büyük boyut- lara ulaşmıştır. Ve okullarara- sı etkinliklerde zavallılıklar gözlenirken bu kez dikkatler Sanyer Spor Salonu'nda ya- pılan Liselerarası boks müsa- bakalarına çevrilmıştir. Çün- kü bu satonda yaptlan müsa- bakalarda bir lisans ya da yaş sorunu değil, gençlerin sağ- lık sorunu ön plana çıkmaK- tadır. Çünkü boks gibi çok dikkat isteyen bir sporda ring kenannda ne yazık ki bir dok- tor yoktur. Bundan önceki bazı maçlarda "veteriner doktor" getiren ilgililer bu kez onu da bulamamış ola- caklar ki Sanyer itçesinden sağlanan bir sağlık memuru- nu doktor masasına oturt- muşlardtr. Gerçi müsabaka- lar bir otay olmadan sonuç- lanmıştır, ama olabilirdi ve biz her şey olup bittikten son- ra borazan çalmaya başlar- dık. ötekiler de kına yakardı Ame kime yazık olurdu? Bu milletin parası ile organi- ze edilen okullararası yanş- maların amacı ve prensipleri saptanmazsa işte böyle oldu bittiye getirilen her şey gibi sporcu kaynağımtz da bir gün erozyona uğrayıp mutsuz sonlanan bir dramatik filme dönüşecektir.