18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURtYET/3 tlkokullar öğrencisiz, işyok, tarlasını satan İstanbul'a göç ediyor ŞilekentetaşındıFİGEN ATALAY Mevcutlan 70-80, hatta 100'e varan sınıflarda ders vermeye çalışan öğretnıenler, bir sırada 4 kişi oturan, sıkışıklıktan yazı yazamayan öğrendler, çocukla- nmn bu kaiabalık sınıflarda iyi eğitilemediğinden yakınan aruıe babalar, bu durumu tam tersi- nc çevinnek isterseniz hemen Şi- le'ye taşının. Çünku, Şile sakin- leri de İstanbul'a taşındıklan için buradaki ilkokullar çok sa- kin, öğrenci bulmakta güçlük çekiyor. Şile'nin köylerinde 1976 yüından bu yana 20 ilko- kul öğrencisizlik nedeniyle ka- panmış. Birçok ilkokulda ise çok az sayıda öğrenci öğrenim görüyor. Bu "çok az sayı"ya bir örnek Sofular Köyü llkokulu. Bu okulun yalnızca üç öğrenci- si var. Genç nüfusun ya gönlü- ne göre iş bulamaznasından, ya Istanbul'un çekicüiğine kapıl- masından Şile'yi terk etmeye başlamasıyla boşalan ilkokullar- dan bırine Bulgahstan'dan göç eden bir aile, birinin Iojmanına da köyün din görevlisi ve ailesi yerleşmiş. Yazın canlanan, kışın nere- deyse kış uykusuna yatan Şile'- nin köylerinde en önemli geçim kaynağı onnan. Şile Milli Eği- tim Müdürü Uriuuı Şakin, genç- lerin yeterli iş olanağı bulunma- ması nedeniyle köylerde anne babalannı bırakaraîc İstanbul'a göç ettiklerini ve Istanbul'da binde 60'ın üstündeki nüfus ar- tışına karşın, Şile'de binde 2 oranında nüfus azalması oldu- ğunu söyledi. Şile Belediye Baş- kanı thsan Çayıroglıı'na göre ise ormandan elde edilen gelirin artan nüfusa yetmemesi bir ger- çek, ancak yaz-kış turizme elve- rişli, doğa güzelüğine sahip Şi- le'de insanlar calışmayı sevmi- yor. Geçim derdi bulunmayan Şileli, garsonluk, asçılık gibi iş- leıi yapmak istemiyor. Çayıroğ- lu, Şile'de bütiın tarlaların arsa vasfı kazandığını, Şilelilerin de bir arsasını ya da evini satıp İs- tanbul'a yerleştiğini anlattı. Şile'den İstanbul'a göçten, ilkokullar da payını alıyor. Ki- mi köyde okul, öğrenim çağın- da hiç çocuk kalmadığı için ki- misinde, kalan birkaç öğrenci yakın bir köydeki okula gönde- rilebildiği için okullar birer bi- rerkapanryior. ŞUeMîUi Eğitim Müdürü"Urhan Şahin'in verdi- gi bilgiye göre 1976 yılından bu yana 20 ilkokul, öğrencisizlik nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı tarafmdan kapatılmış. Bir ilko- kul Milli Eğitim Bakanlığı'nca henüz kapatılmamış, ancak öğ- Möfas azalması Yazın canlanan, kışın uykuya yatan Şile, sakinleri tarafmdan terk ediliyor. Istanbul'da binde 60'ın üstünde nüfus artışına karşın, Şile'de binde 2 oranında nüfus azalması söz konusu. İlçede iş bulmak zor. Tarlalar arsa oluyor. Arsalar satılıp îstanbul'a geliniyor. tlkokullar kapanıyor Şile ve köylerinde 1976'dan bu yana 20 ilkokul öğrencisizlik nedeniyle kapanmış. Şu an sadece 8 ilkokul faaliyette. Şilelilerin göçün önlenmesi konusundaki tek umudu bölgeyi İstanbul'a bağlayacak ve 35 km'ye inecek karayolu. Şfle'nin Sofular köyündeki ilkokulda yalnızca 3 öğrenci var. Ogrencilerin hepsi de 5. sınıfta. (Fotograf: Erdofan Koseoglu) rencisi ve dolasjyla da öğretmeni bulunmadığı için öğretime kapa- lı. Kapatılmaları an meselesi olan 8 ilkokulda ise çok az sa- yıda öğrenci bulunuyor. Her yıl mayıs ayında köy UkokuUannın müdürlerinden, rnezun ve yeni kaydolacak öğrenci sayısını is- tediklerini belirten 'Şahin, "Okullann kapablmaınası için çok çaba harcıyonız. ögrenci sayısı çok döşük dan ilkokııHa- n, yakmda okul vgrsa kapatıyo- ruz. Bir okula kap»'""""^ için son ooktaya kadar dayaaıyo- ruz" dedi. Şile'nin Sofular köyündeki ilkokula kayıtlı dört öğrenci bu- lunuyor. Hepsi 5. sınıfta olan bu öğrenciler, Fatma Taşköprii, Osman Sayın, Metin Aydın ve Arzu Çelik. Arzu Çelik, şu an- da Şile'de ve bu okula devam edip etmeyeceği belli değil. Üç öğrenci, okulun tek dersliğinde- ki dokuz sıradan istediklerine oturup vekil öğretmen Nursen Özkan'ın anlattıklannı dinliyor- lar. Nursen Özkan, üç öğrencı>- le ders yapmaktan hoşnut değil. özkan'ın yakınmalan şöyle: "Az sayıda öğrenciyle zevkli ders işlenmiyor. Dera zevkli ha- le getirmek için elimden geleni yapı\orum. Kaiabalık sınıflarda ders vennek de zor, ama öğrenti sayısının normai olması gerek. Bu çok az." Köyde başka yaşıtlan, birbir- lerinden ve köpekleri Sam'den başka arkadaşları bulunmayan Fatma, Osman ve Metin, bu du- nımun kendilerine biraz sıkıcı geldiğini, istedikleri oyunları oynayamadıklannı, ama yine de çok kaiabalık sınıflarda öğre- nim gönnektense üç kişi olma- yı tercih ettiklerini söylediler. Şile'den göçün önlenmesi, ye- ni iş olanaklanmn ortaya çık- ması, turizmin tüm yıla yayıl- ması için umutlar, ihalesi yapı- lan, istimlaklan tamamlanan, yapımına büyük olasılıkla mart başında başlanacak olan Şile- Istanbul karayolu. Şile'yi Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne bağlayacak olan yol, Şile - ls- tanbul arasıru 35-37 kilometre- ye indirecek. tlçe Milli Eğitim Mudürü Urhan Şahin, bu konu- da şunları söyledi: "Şile İstanbul'un bir ilçesi ama tstanbul Şile'yi yülardır ih- mal etmiş. Şile'de hiçbir >aünm yapılmamıs. Halk dagdaki odu- na kesmiş, at arabasyla, kayık- la tstanbul'a taşımış. Kendileri- ne iş sahası bubunayan ve tstan- bnl'da yaşamak isteyen gençler, ormandaki haklannı kaybetme- mek için anne babalannı köyde bırakmışlar, tstanbul'a göç et- mişler. Bu yol açılınca, kış tu- rizmi de gdişecek. Sanayiler de bu tarafa kayarsa belki goç ön- lenebilir." Şile'nin hiçbir sorunu bulun- madığını ve şu anki potansiye- linin bile ilçe sakinlerini besle- meye yettiğini beürten Belediye Başkanı Ihsan Çayıroğlu da yo- lun ilçeye nekr geüreceğioi şöyle anlattı: "Yol bitlnce sezon olayı or- tadan kalkacak, turizm canla- nacak. Istanbullu hafta sonun- da Boğaz'a gidecegine buraya gelecek. Yolla beraber büyük bir akın oiacak." Kitap mahkemede 'Lezbiyen' yargdanıyor Lezbiyen adlı kitap nedeniyle hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istenen yazar Rüya Eser, "Ben bu kitabı halkın ahlak duygularını incitmek için değil, toplumda var olan bazı sapıklıklara dikkat çekmek için yazdım" dedi. DUNY4DA BUGUN lsUnbul Haber Servisi— Is- tanbul Cumhuriyet Savcüığı'nca toplatılan, "Lezbiyen" adlı kita- bm yazan Rüya Eser'in, "halkın ar ve haya dnygnlannı incitici yazı yazmak" savıyla yargılan- masına başlandı. Yazar Rüya Eser mahkemede Lezbiyen kitabının kapağı Îstanbul 2. Asliye Ceza Mah- kemesi'ndeki duruşmada iddia- name okundu. Yaprak Yayıncı- lık tarafmdan yayımlanan "Lezbiyen" adlı kitabın "halkın ar ve haya duygulannı incitki müstehcen nitetikte" olduğu ile- ri sürüldü. Sanıldann TCK'nın 426/1. maddesi gereğince 3 yıla kadar hapisle cezalandınlmaİan istendi. Kitabın yazan Riiya Eser müstehcenlik suçlamasını redde- derek, "Ben bu kitabı halkın ah- laki dnygnlannı incitmek için vazmadım. Tam tersine toplum- da var olan bazı sapıklıklara dikkat çekmek yanlişhklannı sergflemek amacıyla yazdım" dedi. Yayıncı Mehmet Çerçi de ki- tabın müstehcen olduğu kanı- sında olmadığım bildirerek "Savcı soruştunna sırasmda ba- na 'bunun cezası paradır, öder- seniz dava açmayız' dedi. Ancak ben suçsnz oldngnmazu duşün- düğüm için kabtıl etmedim" şeklinde konuştu. Mahkeme, kitabın bilirkişi heyetince incelenip incelenme- mesine karar verilmesini düşün- mek üzere duruşmayı erteledi. Kitapta ne var? Kamuoyunda bir süredir tar- tışmalara yol açan "Lezbiyen" adlı kitapta kadınlar arası aşk ve cinsellik konu ediliyor. Romanın kahramanı evli ve iki çocuklu Feyzan her ne kadar bir iki ka- dınla lezbiyen ilişkiye giriyorsa da sonunda bir "erkefe" âşık olup doğru yolu seçiyor. Fey- zan'ı "iblis ve şeytan tezbiyen" kadınlara iten mutsuz evliliği ve aşk hayaündaki doyumsuzluğu. 1 yıli£i ve aşkı arayan Feyzan, Marki de Sade'ın "erdemle kır- baclanan kadın"ı gibi 'kötu emellere' alet edildikten sonra roman, Barbara Cartlandvari 'pembe* bir finalle sona eriyor. KOVALAMACA — Sivil ekip otosu gasp edilen otoya ateş açıp köşeye sıkıştınnca icindekiler inip kactılar. (Fotoğraf: Suat Kozluklo) îstanbul'da taksigasp eden 3 kişiyipolis çatışarakyakaladı Çırpıcrda silahlı takipMalta'da bir taksiyi gasp eden üç kişi, Zeytinburnu Çırpıcı yolunda sivil ekiplerce çevrildi. Dur ihtarına uymayan gaspçılar taksiden inip silah çekerek polisle çatışmaya girdiler ve kaçmaya çalıştılar. Polis, takip sonucu gaspçıları yakaladı. îstanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, olayın muhtemelen siyasi bir eyleme yönelik olduğunu söyledi. tstanbul Haber Servisi — Ko- casinan'da taksi gasp eden üç ki- şi, polisin yanm saat süren ta- kibi ve çatışma sonucu yakalan- dı. Olayda bir polis mernuru ile bir vatandaş yaralandı. Kocasinan Fatih Caddesi, Malta otobüs durağı yakınlann- da 34 TDU 01 plakalı ticari tak- si, üç kişi tarafmdan dün saat 10.30 sıralarında gasp edildi. Çevrede bulunan vatandaşların olayı kısa sürede polise bildtr- meleri üzerine asayiş ekipleri ve emniyet amirliklerine bağlı ekip- ler alarma geçirilerek bir soygun ya da cinayet olayına karışma- lan muhtemel sanıklan bölgele- rinde aramaya başladılar. Üç kişinin gasp ettiği otomo- bilin Topkapı civarında görül- mesi üzerine, bölgede bulunan sivil ekiplerden biri Zeytinbur- nu Çırpıcı yolunda taksiyi göre- rek sanıklara "dur" ihtannda bulundu. Uyanya uymayan ki- şilerle polis arasmda çatışma çıktı. Bu arada 34 UY 586 pla- kah sivil polis otomobili, sanık- lann kullandığı taksiyi Çırpıcı yolu ile Çınar sokağın kesiştiği Aykardeşler bakkal dükkânı du- vanna sıkıştırdı. Görgü tanıklan ve emniyet yetkililerinin verdiği bilgiye gö- re burada arabadan inen sanık- lar çevreye ateş açarak kaçma- ya başladılar. Çalışmada, yol- dan geçmekte olan K 0575 Bul- garistan plakalı otomobilin sü- rücüsıi, soydaş Yüksel Tezd ba- şından ağır yaralandı. Sivil ekip otosundaki polisler- den biri de çarpışma sırasmda açılan ateş sonucu kırılan cam- dan hafîf şekilde yaralandı. Sal- dırganlardan ikisi olay yerinde yakalanırken, diğeri Çınar soka- ğa doğru kaçtı. Sanığın bir bi- nanın çatısında gorülmesi üze- rine takviye ekiplerle bölge sa- nlarak çevredeki evlere operas- yonlar düzenlendi. Operasyon- lar sonucu şüpheli 2 kişi gözal- tına alındı. îstanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar da olay yerine ge- lerek yetkililerden bilgj aldı. Ağar olayla ilgili bir açıklama yaparak taksiyi gasp eden üç ki- şinin de yakalandığını, sanıklar- la birlikte 1 adet 14'lü tabanca ve çift şarjör elde edildiğini be- lirterek "Olay, muhtemelen bir eyleme yönelikti. Siyasi içeriği- nin olabilecegi ihtimali yüksek" dedi. Ağar, daha sonra Yedikule Ermeni Hastanesi'nde tedavi edilen yaralı polis memunınu zi- yaret ederek "Geçmiş obun" de- di. Bu arada gasp edilen 34 TDU 01 ticari plakalı otomobilde ya- pılan aramada bir teyp, bir ho- parlör ve kaset bulundu. Yetki- Uler, ilk beUrlemelere göre sanık- lann örgüt propagandası için korsan yayın yapmayı amaçla- dıklannın sanildığını beUrttiler. Gözaltına alınan saruklarla il- gili soruşturmaya başlandığı bil- dirildi. AIİSİRMEN 34 TDÜ 01 plakab ncari tafcsiri gnş trfea 3 eatışan Uysa da Uymasa da... Semra Hanım'ın ANAP istanbul İl Başkanı Eymen Töpbaş1 tn masasındaki resmini görünce, insan ister istemez gülü- yor ve bugün işbaşında olan iktidarın devlet yönetme yönte- mini anımsıyor. Semra Hanım makama şimdiden oturarak ANAP'a layık bir politikacı olduğunu kanıtlamıştır. Çünkü ANAP'ın ve fiili başkanının iktidar felsefesi, "uysa da uymasa da yaptım"dır. Yasamayt uysa da uymasa da devre dışı bırakan ANAP'ın önderi, uysa da uymasa da yöntemiyle yapılan bir seçim so- nucu iktidar koltuğuna ttrmanmıştır. Uysa da uymasa da çı- kar için bir araya gelenlerin oluşturduğu parti, uysa da uy- masa da devletin kurumlarını ele geçirmeye başlamış, laik- liğe daha önce indirilen darbelere yenilerinı eklemiş, rejimin kalan temellerini de sarsmış ve ortaya ne başkanlık ne par- lamenter olan garip başkancı bir sistem çıkarmıştır. Bütün bu davranışlar halkın isteklerine uymamaktadır. Parlamentodaki çoğunluk da halkın isteklerine uymamakta- dır Ama bütün bunlar ANAP için fazla önem taşımıyor, on- lar halkın isteğıne uysa da uymasa da bildiklerini yapıyorlar. Durum böyie olunca, Semra Hanım'ın uysa da uymasa da Eymen Topbaş'ın koKuğuna oturması, parti felsefesi ile çe- lişmiyor, Türkiye'de ilk sivil darbeyi gerçekleştirmiş olanla- nn, parti içindeki düzenlemeleri de sivil darbeyi yöntemle- riyle çozmeye hazır olduklarını ve artık engel tanımayacak- larını herkese gösteriyor Semra Hanım. ANAP içinde bu gerçeği anlayanlar anlayacak ve hadteri- ni bilip hizaya geleceklerdir. Gerçekte Semra Hanım'ın adayiığı, tam savaş ortasında hükümetin ıçine atılmış bir bombadır, kendi tabansız iktidar-. larını ve o tabansız iktidarın halk isteğıni yansıtmayan politi- kasını "ulusal birlik ve beraberlik" adına muhalefetin des- teklemesini isteyenlerin şimdi, savaşın tam ortasında, dört bakanın iktidarın başına bayrak açtıkları bir hükümet orta- mını doğurmuş olmalarının ulusal birlik ve beraberlik kavra- mına ne kadar uyduğunu kendi kendilerine sormamaların- da da şaşılacak bir yön yoktur. Çünkü onlar uysa da uyma- sa da kendi politikalarında dirençlidirler. Çankaya'nın, tam savaş ortasında hükümeti çalışamaz hale getirebileceği ima- larının da rejime veya ulusal çıkarlara uyup uymaması önemli değildir. Tam bu ortamda Turgut Bey, iki sandıklı bir erken seçim- le, halkın cumhurbaşkanını doğrudan seçmesini öngören bir anayasa değişiklığıni gerçekleştirme manevrasını yürürlüğe koymak üzeredir. Muhalefetin bu konudaki tavn ise açıktır. SHP, cumhurbaş- kanının halkın temsılcısi parlamento tarafmdan seçilmesini istıyor. DYP ise Çankaya'da oturacak kişinin doğrudan seçi- mine ilke olarak karşı çıkmasa da iktidan ciddi bulmadığı için onun herhangi bir girişimine destek olmayacağını belirtiyor. SHP'nin, cumhurbaşkanının parlamento tarafmdan seçit- mesinde dirençli olması yerindedir. Böyle bir düzenlemeye neden karşı çıkılması gerektiğini merak edenler, Turgut Özal örneğine bakabilirler. Turgut Bey- in nasıl bir tek adam iktidan kurduğuna, sıstemin tüm öğe- lerini bir kenara ittiğine bakarken unutulmaması gereken nok- ta, Özal'ın halk tarafmdan seçilmek bir yana, azınlığa düş- müş bir partinin Meclıs grubu tarafmdan seçilmış olmasıdır. Tabansız bir partinin desteğıyle bugünkü girişimleri göze alan bir kişi, yarın öbür gün halk çoğunluğu tarafmdan seçi- lirse neler yapmaz? Diyeceksınız ki "Turgut Bey'in halkın çoğunluğunun des- teğini sağlaması zaten olanaksızdır. Bu yüzden de sözü edi- len tehlike yoktur." • Unutulmaması gereken nokta demokrasilerin kişiset de- ğil, kurumsal güvencelere dayanması gerektiğidir. Kişilerin tek tek nitelikleri değil, kurumların sağlamlığıdır sistemi ayak- ta tutacak olan. Eğer sistemi doğru oturtmazsak, Turgut Bey olmasa da ye- ni bir Turgut Bey tek adam yönetıminı kurabılir. Hatta Turgut Bey'in hazırladığı plan onun isteği dışında yarın bir Murgut Bey'in ışine yarayabilir. Nitekim Kenan Kaınat Bey'in kendisi için biçtirdiği giysiyi, onu da aşan bir afiyle Turgut Bey giyi- vermiştir. Cumhurbaşkanlarını halkın değil de parlamentonun seç- mesi ancak bu makamı parlamento karşısında daha güçlü kılma amacına yönelik olabilir. Türkiye'nin bugün böyle bir gereksinimi yok. Tam tersine gerek duyulan halkın çoğunluğunun istencini yansıtan par- lamentonun güçlenmesidir ki bir daha "uysa da uymasa da" yöntemi ülkeye egemen olmasın. Eymen Topbaş'tn masasındaki fotoğrafıyla bu gerçeği bir kez daha herkesin gözüne sokan Semra Hanım'a teşekkür etmemiz gerekir galiba. ANMA Sevgili KORAY KÖKTÜRK Aramızdan a>Tilmış olsan da kalbunızde eküjın sevgi ve dosduk lohumlanyla sen hâlâ bızlerlesin. Arzu- ladıjın, ama gerçckleştıremedığın "Senede bir gün de olsa beraber olalını" fikrını, dogum ftlnılude bız- ler 23 Şubat 1991 Cumanesı ganO saat 20.00'dc Etap Altınel Tepe Bar'da gerçekleştirraeye çalıjaca^ız Arkadaşlan adına HİISEYİN Gl!NER - BEHK UYMAZ VECDİ BAYRAMOĞLL' Sosyallst Birlik Partisi'nden Çağn "GELECEGİMİZİ BİRLİKTE KURALIM" örgüt içt yaşamda dsmokrasiyi 9g«m«n kılamayan parti, tophıma damokratik altamatifler sunamaz. SBP Ofca politkasına katkıda bulunmak isteyen, sözü olan hsrkssin katılımma açık biçimdo ilçe yön«tim kuruflanm aşağı- dan yukarıya dojru oluşturuyor. Dil, din, cinsiyet aynmı yapmadan Türk, Kürt bütün yurttaşla- n sınıfsız, sömürüsüz, tahakkümsüz bir dünyaya doğru cesurca yürûyüşa çağırıyof. İnsan haktarından, özgürlüklerden, demok- rasiden yana, demokratik bir Türkiye isteyen Kürt, Türk bütün btanbuHularla birarada olmak isttyoruz. SBP Geçid îstanbul örgûttem» Komlsyonu BAKJftK0Y:22 Şubal 1891 Cuma • Sut 13.00 AdmxCti)mn Dûğûn S*onu HOsnviy cad. Ugmt karşıtı • B4utk0r KAUKÖY: 23 Şubm 1901 Cumarma • SaaL 17.00 Adn$: Atoyel KuftBl cad. Kandu tok.No. 27 Kav Z* • KidtkOr OAZİOSIUNPAŞA: 24 Şutml 1991 Piu - SJUI. 13 00 AdntAytunç-i OOğûn SaJbnu Cumhunyeı Ueydanı KûçODıĞryolu • GOP KJkRTAL: 24 Şubat 1991 Pazv • Saac 12.00 Adres. Cumhuriyet cad. 3/A Derman Dispamtriyam • Kantl ÛSKÛOAR: 2 Utrt 1991 Cumarttsı • Ssac 13.00 Adns. Ytn Bartm OOğûn Sabnu Cumhuriyi Ustsi kvjist Bafrrbtfi • ÛskOOar BÂ YRAİIPAŞA: 3 Mart 1991 Pazat • Saac 13.00 Adrtt. Abet Ipekp cad. B3/2- Bayrampaşa BEYOĞLLh 3 Uart 1991 Pazmt • Sa*C13.00 A * M . Kadm K(X0r £M Şat*ukı Uthattesi *» BtMtyt cni.10/2- TOntl EMİNÖHÛ: 3 Uart 1991 Pazar - Sa*C 14.00 Adns. Uustata Kemal Mah. Yfi Tuhmb* sok. S&<3 • Aksaray SİUVRL 3 Uart 1991 Pazar - Saat: 13.00 Adn* P.Ptfa Uah. BtMty» Dûğto Salonu karfismdtki kahvt • S*vn ŞtşU:3Uart 1991 Pazar • Saac 14.00 Adms:TanalGalÇOtdaead. 4M-Bayoğkj ÛMfiANtYE. 3 Mart 1991 Pazar • StaC f 1.00 Adm. Alamdağ cad. No.S3 MalmnoiuBan Ifham Kat: V42 • Qtmt*r* Hodri Meydan mı? Sebze ve Meyvede ERAL Kırkpınar'a diyor... B(Bekleyiniz
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear