18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 ŞUBAT 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKIYEDE BUGÜN HvArot RMeteoft*>|! ışlen Genel Mûdûr- Ugirmfen Jran M»ye gbre, yurtuı ku- a y tesmM çok bıiuflu. DoOu Karade- ıriz kıyfen yaûrnu, ıç kesımlen kar ya- fak, feU yorter pvçak ve az hJuOu ge- pecek. Yurdun iç lesMemde sabarı sa- aderinde yoOun olmak üzere yer yer sıs Börttecek H*A SICAKLIĞI Bıraz arta- c*. RÛZGAR: Güney ve baD yörtenten hafif. ara swa orta kunstto, yudun ku- a y losimterin* yer yer kuvwtt otarak ssacak. DerazterimzM, Doju Karadeniz gûnbaha ve karayd. Batı Kaadmfe, Mar- mara «v Akdentfcle günbattsı w lodos, Egrtfc U * w tados&n 3-5, ytr yer & Kandtrfc açttarmda M kımtfMe. sa- ttt 1O-n yer ye/ 27, Kaadeniz apMa- rmda 33-« denc mrtı hota esacak. Dal- ga yükseUı» 05-1.5, yer yer 2-3, Kara- Mana p Adıyaman Afyon AOn Anlara Artakya Artalya Artvın ApJın Bahkear 16° 8° Diyarbakır 10° «°Edime 9° 2°Erancan 7° 3°Eraıt\ım -3° -11c Eslosetw 8° 0°Gazumep 17° 9°&resun A A S S A A 17° 8°&jmûşhaneA K A dene apHannda 4-5 m dolaymda olacak Van GAM'nde (ıava çok bu- lutfu ve kar yağışh geçecsk. Rüzglr gûney ve bat yönlerden hafif. ara sıra orta kuvvette esecek Görüş uaMığı 10 km . yajts anında 2-5 km. dotaymda olacak. Göl küçûk datgalı olacak. BingU 8iSs Bofcı Bursa Çanakkate Corum Deno* 3° 13° 8°hpam 12° 5°bent>ul 8° 2°faıw 2° -7» Kars 2°-6° Kasomonu B 9° 2°Kaysen 10° 6°Kırterei 12° 6°K«ıya 8° 1°Kûtahya 12° S°Matatya 10° 0°Manısa 7°-2° K-Maraş 0°-7° Mersn -2° -10»MuJta 7° 3°Muş 3° 0°M0de 16° e°ûrtu W 4°Rra 4° Jf Samsun 10° 2»Sürt 11° 5°Snop 15° 8°Snos -2° -8° fetaniag 7° Piratam 6°-5°lınc<îl 6° O°t)şak 8°-1° Van 10° 3°ttEgat 6° -2° ZonguMak A 14° 8° A 11° 4° A 16° 7° A 11° 4° S 4° -6° S 10° 2° B 11° 8° Y 14° 5° B 13° 8° A 1t° 0» B 12° 6° S 5° 0» B 10° 4° Y 15" 6° S 3°-6° A 10° 4° S 2°-3° S 7°-1° B 11° 6° . açık yaflmurtu (jfr sıü <^f kariı A-açık B-buluIlu tflûneşiı K-kark / Cr flrT' Kopenhag Helsınkı d p Lenıngrad #$ . u Moskova Ankara J Tebnz DUNYA'DA BUGÜN Amstordani Amman Atmı BaOdat Barcetona Basel Betgrad Budapeş* Cenevre Sam Kahıre J * •dfe Dubaı Frankfurt Grne Hetsmta Kahıre Koçenhag B 4° B 12° Y 12° B 2° K 3° B 0° B 5° B 3° B -3° B 3° B 15 LerangraO Londra Madnd Mlano Momreal B 6° 8 16° B -5° B -1° B 5° B 15° Mûruh Mo« Yort OsM Pans Prag Rryad Ftana Sofya Sam TelAvıv üınus Vatşoa Venedık Vıyana Mft Zûnh 8 -3° B 6° Y 8° B 7° K -8" 8 5" B -4° 8 8° B -1° B M» K 2° B -2° B 9° B 5 B 2° BLLMACA SOLDAN SAGA: 1/ Halklar arasında banşı sağlamayı ya da daha genel olarak insan ilişkilerinde şiddet kullanımını ortadan kaldırmayı amaçlayan akım. 2/ Mannara bölgesinde bir göl... Sahip. 3/ Hintli kadınların ulusal giysisi... Res- mi bir göreve atama ya da bir üst aşama için yazılan yazı. 4/ Ender, seyrek... Ba- banın kız kardeşine verilen ad. 5/ Eski Mısır hükümdar- lanna verilen san. 6/ Asya'da bir ül- ke... Avrupa'da bir başkent. 7/ Ya- bana paıaJarm ulusal para cinsinden değeri... Bir nota. 8/ Genelev işleten kadın... ftici neden, güdü. 9/ Orta- oyununda kavuklu ile konuşarak oyunu açan kimse. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Serap. 2/ Alev... Anadolu Selçuk- lulanrun usluplaştırdıklan dolaşık susleme. 3/ Kale duvarı... Toplanan süprüntüleri alıp atmakta kullandan saplı kap. 4/ "Kara gözlüm efkârlanma gül gayn / .'ler öter ötmez ordayun" (Bekir Sıtkı Erdoğan)... Kuzu se- si. 5/ Bir nokta... Iridyumun simgesi... Uyanık, gözü açık. 6/ Geıçekten öyle olmadığ^ halde öyle sayılan. 7/ Bir yüzeyin eğikJik derecesini anlamaya yarayan araç... tran'uı plaka işareti. 8/ "Ben sana mecburum bilemezsin/adını gibi aklımda tutuyorum" (Attila Ilhan)... Ydmaz Güney'in bir filmi. 9/ Fin hamamı... Ka- lın bükülmüş sicim. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Liman işleri ÇHEVAÜER ı ıem**l edılcn (jmarocr Knniiıc* «O2İ u D r V L t T K L" U ' "tnrma »nsımmır tn muhıo hi sj \c s«ftenm ft nl 18 ŞUBAT 1931 Marmara havzasında seyrüsefer eden sefainden ticareti bahriye beyannamesi usulü bir şubat tarihinden itibaren kaldınlrruştı. Rüsumat müdiriyeti umumiyesi hazırladığı bir talimatname ile bu beyanname usulünün yerine daha başka bir sistem kabul etmişti. Ahiren vapurcular birliği rüsumat müdiriyeti umumiyesine müracaat ederek bu yeni şeklin eskisine rahmet okutacak derecede müşkülât ihdas ettiğini bildirerek tebdil ve tadilini istemişlerdir. Vapurcular birliğinin iddialanndan başlıcaları şunlardır: Evvelce her vapurda nöbetçi olarak bulunan aktarma memurlan vasıtasile tahmil muamelesi kontrol ediliyordu. Halbuki yeni talimatname bu vazifeyi gümrük memurlarına vermiştir. Binaenaleyh bir vapura mal tahmil edileceği zaman gümrük müdiriyetine istida vererek gümrük memuru istemek mecburiyeti hasıl oluyor. Halbuki gümrük memurları muayyen saati mesai zarfında çalışırlar. Bir vapur sabahtan geceye kadar eşya tahmil etmek mecburiyetinde kalmaktadır. Bunım için de ya o gümrük memurlarına fazla ücret vermek veya ertesi günkü iş saatini beklemek lâzım gelmektedir. Bu ise tüccann aleyhindedir. Diğer taraftan vapura binen bir yolcu ekseriya yarunda bir iki ufak denk eşya ile gelir. Yolcu gümrük memuru gelmedikçe vapura giremiyor. Çünkü yanındaki eşyanın manifestoya kaydı lâzım gelmektedir. Bu sebeple yolcu hiç yoktan konişmento ve saire masarife duçar oluyor. Halbuki eskiden yolcunun vapur biletine bu eşya için ufak bir kayıt düşürmek kâfi geliyordu. Diğer taraftan bir iki yolcu binen ufak iskelelerde vapurlar gayet az bir zaman kalırlardı. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Lûtfî Kırdar'ın ölümü 18 ŞUBAT 1961 Dün saat 16.20 de Yüksek Adalet Divanında, Istanbul ve Ankara olayları münasebetiyle ifade vermekte olan eski Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Lütfi Kırdar, bir enfarktüs krizi geçirmiş ve derhal kaldınldığı Yassıada hastahanesinde yapılan bütün tıbbi müdahalelere rağmen kurtarılamıyarak 16.25 te vefat etmiştir. Bu dramatik sahneye şahit L"t f l Kırdar olan Cumhuriyet muharrirleri, olayı şöyle nakletmektedirler: Lûtfi Kırdar, kalb krizi geçirip iskemleye yığıldığı zaman, Adnan Menderes süratle yerinden fırladı ve fakat olduğu yerde hareketsiz kaldı. Fatin Rüştü Zorlu: "Doktor, doktor" diye bağmyor, Medeni Berk ile Hayrettin Erkmen ise, eski kabine arkadaşlarının yardımına koşuyor. Celâl Bayar, soğukkanlı bir vaziyette bu manzarayı se>Tediyordu. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Denktaş'ın uyarısı 18 ŞUBAT 1990 KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye"nin ATye girmesi konusunda Kıbrıs'ın bir sorun olmadığını söyledi. Denktaş, Türkiye'den Kıbrıs konusunda istenecek tavizin de iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Türkiye, Kıbns'ta bizim veremeyeceğimiz tavizi veremez. Kıbrıs davası yeterince müdafaa edilmezse, Türkiye'nin vereceği diyet çok daha ağır olacaktır" dedi. DÜZELTME • Dünkü sayimızın Televizyon-Radyo sayfasında 'Marmara Adaları Belgeseli' başlığıyla yayımlanan yazıda 'Marmara Adalan'nda' adlı yapımın birinci bölümünün gösterileceği ve TRT İstanbul TV'si ile Eğitim Kültür ve Drama Müdüriüğü'nün ortak yapımı olduğu belirtilmıştir. Dün yedinci bölümü gösterilen dizi TRT İstanbul TV'si Eğitim, Kültür ve Drama Yapırnları Müdürlüğü'nce gerçekleştirilmiştir, düzeltiriz. Gereken Çahşmaiar Yapılmaktadır Sorunun yalnız denetimle değil, ağırhklı olarak eğitim yoluyla çözümlenebileceği düşüncesiyle işçi sağlığı ve iş güvenliği eğitimine büyük ağırlık verilmiştir. 12 Şubat 1991 tarihli Cumhuriyet gaze- tesinin "Tarüşına" sayfasında yayımlanan "İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği" başhklı ya- zısında Sayın Doç.Dr. Necdet Tarkan; 1980'li yıllarda ilgili kurumlann tümünde işçi sağlığına yönelik hizmetlerin yavaşla- tıldığmı ve geriletildiğini ileri sürmesine kar- şıhk bakanlığımıza bağlı çeşitli birimlerin işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında son bir- kaç yıldır sürdürdüğü çalışmalan ortaya koymanın, bu konudaki gelişmeleri ifade bakımından yeterli olacağına inanıyoruz. Laboratuvar, alet ve cihaz imkânları bü- yük ölçüde geliştirilen İşçi Sağlığı ve tş Gü- venliği Enstitüsü, son üç yılda cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı akciğer toz hasta- hğı taramasını gerçekleştirerek Zonguldak'- ta yaklaşık 18 bin, Tunçbilek'te 3 bin ol- mak üzere toplam 21 bin maden işçisini meslek hastaüğı taramasından geçirmiştir. Söz konusu enstitümüz aynca yaklaşık 4 bin işçinin çalıştığı akü ve matbaa işyer- lerinde kurşun taraması, 600 kadar işçinin çalıştığı işyerlerinde benzen-heksan tarama- sı, 250 işyerinde boya, tiner ve çözücü ana- lizi, 3200 kadar tekstil işçisinde akciğer so- lunum fonksiyon testi ile odyometrik ve ar- gonomik test, 2 binden fazla işçide siliko- zis taraması yapmıştır. Aynca, ilgili birçok işyerinde pestisid, karbon sülfür, asbest taramaları yapmıştır. Döküm, metal, ağaç işleri ile cay fabrika- lan ve inşaat işyerlerinde kapsamlı işgüven- liği araştırmaları gerçekleştirilmiştir. Ülkemizde işyeri havasında asbest kon- santrasyonu tayini ilk defa bu dönemde ay- nı enstitüde yapılmaya başlanmıştır. Bunun dışında bakanlığımız iş müfettiş- leri yurt çapında denetimlerini yoğunlaştı- rarak sürdürmektedirler. 1990 yüında 3 rnil- yon 763 bin işciyi kapsayan 69 bin denetim yapılmıştır. Büyük ölçüde arttırılan ceza- larla son iki yılda İş Yasası hükümlerine uy- mayan işyerlerine toplam 20 milyar lira ida- ri para cezası verümiştir. Sorunun yalnız denetimle değil, ağırhklı olarak eğitim yoluyla çözümlenebileceği dü- şüncesiyle işçi sağlığı ve iş güvenliği eğiti- mine büyük ağırlık verilmiştir. Bakanlığı- mıza bağlı Yakın ve Ortadoğu Çalışma Egi- tim Merkezi yurt çapında işçi sağlığı ve iş güvenliği eğitim semineri düzenlemektedir. Universitelerle işbirliği yapılarak sürdürü- len seminerlerde özelükle eğitici personelin eğitimine önem verilmektedir. Geçen yıl maden ocaklannda eğitim kampanyası açıl- mıştır. Bu yıl ise metal işyerlerinde işçi sağ- lığı ve iş güvenliği eğitim kampanyası baş- latılacaktır. Aynca 1987'den bu yana 4-10 mayıs tarihleri arasında aynı amaçlara yö- nelik olmak üzere "İşçi Sağlığı ve tş Gö- venüği Haftaa" düzenlenmeye başlanmıştır. Öte yandan konuyla ilgili uluslararası ku- ruluşlarda işbirliği bu dönemde fevkalade yoğunlaştınlmıştır. Uluslararası Çalışma Teşkilatı ile halen maden ocaklarındaki iş- çi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleriyle ilgili bir proje sürdürülmektedir. Asbest araştır- malanyla ilgili işbirliği çalışmalan devam etmektedir. Çalışan kadın ve çocuklann so- runlanyla ilgili yine "ILO" ile ortak bir proje uygulamaya konulmuştur. Türkiye son yıllarda çeşitli uluslararası sözleşmeleri imzalayarak veya onaylayarak konuya verdiği önemi ortaya koymuştur. Şöyle ki: Avrupa Konseyi'nin sosyal alanda kabul etmiş olduğu sözleşmelerden en önemlisi ve tnsan Haklannı ve Temel Hürriyetlerini Koruma Sözleşmesi'nin tamamlayıası olan Avrupa Sosyal Şartı onaylanmış, BM Eko- nomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleş- mesi onaylanmak üzere TBMM'ye sunul- muştur. Aynca Yeraltı Madenlerinde lşe Alınmada Asgari Yaş Hakkında 123 sayılı Sanayi İşyerlerine Alınacak Çocuklann As- gari Yaş Sınırının Belirienmesine Dair 59 sayılı, Uluslararası Çalışma Normlanmn Uygulanmasının Geliştirilmesi İçin Üclü Danışmalar Hakkında 144 sayılı ve tnsan Haklannın Geliştirilmesinde Mesleki Eği- tim ve Yönlendirmenin Yeri Hakkında 142 sayılı ILO sözleşmeleri de onaylanmak üze- re halen TBMM'de bulunmaktadır. işçi sağlığı ve iş güvenliği gerçekten çok önemli ve kapsamlı bir konuyu oluşturmak- tadır. Bu alanda daha etkin daha yararlı olabilmek için çalışmalaruruz devam etmek- tedir. İSMAİL AŞÇIOGLU Çalışma ve Sosyal Güveniik Bakanhğı Basm ve Halkla tlişkiler Müşaviri CUMHURİYET KITAP KULUBU T •A •K • S • 1 « T - L • EmzZ''- r-? - r ; KİTAP VERİYOR BİR TELEFON YETERLİ! DILEYENHERKESED 8 A Y V A D EL İ ' ' Sadece İstanbul ü sınırlan ıçınde. SEÇKİN YAZARLAR • ÜNLÜ YAPITLAR ADAM YAYINLARI CEM YAYINEVİ PAYEL YAYINEVİ 'AFA YAYINLARI ÇAĞDAŞ YAYINLARI REMZİ KİTABEVİ y CAN Î<M YAYINLARI ÇDSfAR YAYINLARI TOROS YAYINLARI O 400 seçme kitap > Elden teslim Tel: 512 05 05 / 516 Fax: 526 60 72 İLAN TEKİRDAĞ SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ Dosya No: 1990/901 Dosya No: 1990/901 Davacı tbrahim Atılan vekili Av. Vecih Usel tarafından dava- lılar Ali kızı Zehra ve arkada^la- n aleyhine ıkame olunan Izalei Şuyuu davasının yapılan açık yar- gılamasında verilen ara karan ge- reğince: Yapılan büıün aramalara rağ- men adresleri tespit edilemeyen ve tebligat yapılamayan davalılar Ali kızı Zehra, Hüseyin kızı Huriye, Mustafa kızı Fevziye ve Ibratüm oğlu Ali'ye bu defa tstanbul'da ve Türkiye'de münteşir tirajı 100.000'in üzerinde bir gazete ile ilanen tebligat yapılmasına mah- kemece karar verilmiş bulundu- ğundan, karar gereginde davalı olup adresleri tespit edilemeyen Ali kızı Zehra, Hüseyin kızı Hu- riye, Mustafa kızı Fevziye ve lb- rahim oğlu Ali'nin bu defa duruş- manın talik olunduğu 30.4.1991 günü saat 9.00'da bizzat mahke- mede hazır bulunmaları veya kendüerini bir vekille temsil ettir- meleri, aksi halde gıyaplannda da yargılama yapılacağı ilanen teb- lig olunur. Basm: 45642 SAVAŞ YILLARINDA BİR SÜRGÜN Kemal Sülker 5.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstmbul Ödemeli gönderilmez. JSA * yı öğrenmek7 ıstersenız... PK.45 Beyoğlu İST T.C. KARAMÜRSEL ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1990/377 Davaa Arif Kaya vekili Av. Mustafa Turalıoğlu tarafından açı- lan çek iptali davasının yapılan duruşması sırasında: Karamürsel Türkiye Halk Bankası şubesinden verilen ve 36051610 No'lu hesaptan keşide edilen 3597852-3597875 seri numaralı 24 yap- raktan ibaret davacı Arif Kaya'nın imzasını taşıyan boş ve tarihsiz çeklerin kayıp oldugundan dolayı davacı vekili tarafından Asliye Hu- kuk Mahkemesi'nin 1990/80-Değ. iş sayüı dosyası için çekler üzeri- ne ödeme yasağı konulduğu ve süresinde çeklerin iptali için dava açıldıgından: Çeklerin ilgilisi veya itiraz edebilecek üçüncü kisiler işbu ilanın ilan tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde mahkememizin 1990/377 sayılı dosyasına itirazlannı bildirmeleri ilan olunur. 30.1.1991 Basın: 45634 tLAN tNCESU İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Sayı: 1990/219 Satılmasına karar verilen İncesu ilçesi Kızılören Nahiyesi Köy önü mevkiinde kain tncesu Tapu Sicil Müdüriüğü'nün 50 L, 1 C, pafta; 1448 parselinde kayıtlı 7136/8300 m2 ., olup gayri menkulün üzerin- de beş adet basit yapı ile bir adet iki katlı betonarme bina mevcut olup evlerin kullanım alanları 112.50 m2 ., 257.40 m! ., 110.25 m2 , 106.25 m2 ., 115.50 m2 . betonarme binanın ise toplam 352.00 m2 . ay- nca mevcut deponun ise 52.00 m\'dir. Muhamraen bedeli 152.272 500., TL.'dir. (Yüz elü iki milyon iki yüz yetmiş iki bin beş yüz lira). 1. İlk satış 22.5.1991 günü saat 14.00'den 14.30'a kadar incesu hü- kumet konağı önünde açık arttırma usulü ile yapılacaktır. Bugün de- gerinin % 75'ini bulmadığı takdirde 2.6.1991 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci arttırma yapılarak değerinin % 40'ını verene ihale edi- lecektir. 2. Arttırmaya iştirak edeceklerın kıymetinin % 10'un nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri ge- rekir. Satış peşin para ile olup istenildiğinde alıcıya 20 günlük mehil verilecektir. Dellaliye DRV Tapu Harç ve masrafları ile KDV alıcıya aittir. 3. Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını ka- bül etmiş sayılacaklan başkaca bilgi almak isteyenlerin müdürlüğü- müzun 1990/219 sayılı dosya numarası ile müracaat etmeleri ve masraf verildiği takdirde alıcıya şartnamenin bir örneğinin gönderileceği ilan olunur. 11.2.1991. Basın: 45653 MALATYA 1. SULH CEZA MAHKEMESİ HÜKÜM ÖZETİ Esas No: 1988/2384 Karar No: 1990/375 Davacı: K.H. Sanık: Hacı Gonültaş: Hasan ve Fatma'dan olma, 1943 doğumlu Malatya merkez Büyuk Mustafa Paşa Mah. nüfusunda kayıtlı olup, aynı yer Lise Sokak 1/5'te oturur, Cengiz Topel Cad. 28'de Özkar- deşler Sucuklan imalatçısı, evli 4 çocuklu, okuryazar, sabıkasız, T.C, Islam. Suç: Gıda Maddeleri Tüzüp'ne muhalefet. Suç tarihi: 13.10.1988 Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne muhalefet suçundan sanık Hacı Gö- nültaş hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonun- da: Hiiküm: Sanığın saglığa az veya çok zarar verecek derecede bo- zulmuş et sucuğu imal edip satmaktan, eylemine uyan TCK 396 Md. gereğince üç ay hapis, beş bin lira ağır para cezası ile cezalandınlma- sma, 647 sayüı yasanın 4. maddesi gereğince hapis cezası ağır para cezasına çevrilerek yirmi yedi bin lira ağır para cezasına, TCK 72. maddesi gereğince para cezalan ictima edilerek otuz iki bin lira ağır para cezası ile cezalandırılmasına, para cezasımn 647 sayüı yasanın 6. maddesi gereğince ertelenmesine, TCK 402. maddesi gereğince sanığın cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatının ve ticaretinin üç ay süre ile tatiline, yedi gün süre ile iş- yerinin kapaulmasına, TCK 91. maddesi gereğince feri cezalann er- teleme dışında bırakılmasına, TCK 402/2. maddesi gereğince hükflm özetinin gereği yapılmak üzere cumhuriyet savcılığına gönderilmesıne, 21.400 lira yargılama giderinin sanıktan alınmasına, Yargıtay yolu açık olmak üzere veri- len karar sanık vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 31.5.1990 Basın: 19791 T.C. KARABÜK ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ 1991/31 Davaa lsmail Sait Işıldak KarabUk Garanti Bankası şubesine ait I2OO-578-1 sayılı hesabının 518506 seri nolu çekinin zayi olduğunu iddia ederek çekin iptaüne karar verilmesini istemiş olmakla; çek üze- rinde bir hak iddia edenlerin veya bilgi sahibi olanlann ilan tarihin- den itibaren üç aylık süre içerisinde mahkamemize müracaat etmele- ri hususu TTK.'mn 38. maddesine istinaden ilan olunur." Duruşma günti: 3.4.1991 POLJTİKA MFHMFn KEMAL Ressamın Özgüriüğü... Yeni Adam diye bir dergi çtkaran İsmail Hakkı Battacıoğ- lu, adının başındaki ismail'i Ismayıl diye yazardı. Kimse de niye böyle yazıyorsun diye sormazdı. Dergideki yazıların ara- sında siyah-beyaz desenler vardı. İşte bu sık desenlerin al- tındaki imza da Fikret Mualla olurdu. Çoğu kişi Fıkret Mual- la'yı kadın sanırdı. Dergide öyküsü çıkan genç bir yazar ressamı kadın sanır, merak edermiş, bir arkadaşına sormuş: "Yahu şu Fikret Mualla kadın mı, erkek mi?" "Bilmiyor musun?" "Ne bileyim ben, istanbul'a hiç yoium düşmedi, kimseye de soramadım." "Çok güzel bir bayandır, ortaokukja resim öğretmeni. Se- ni bir gün tanıştırayım." Günün birinde Kûllük'te (Beyazıt'taki kahve) taşralı yazar- la Fikret Mualla'yı tanıştırır Ressam kadın değil, orta boyiu iri kıyım bir erkektir. Genç yazar fena halde işlediğini anlar. O dönemin ressam, şair, yazarlan gibi Fikret Mualla da bir bohem, bir delifişektir. Alkol tutkunu olanlar sık sık tımarha- neye düşerler. Bunlan orada koruyanlar Mazhar Osman, Fah- ri Celâl'dir. Fikret Mualla, 1934'ün ikinci yansında altı ay Ba- kırköy'de oturmak zorunda kalır. DoktoHar ressamı Neyzen Tevfik'in yanına verirler. Biri şair, öteki ressam iki sanatçı bir arada geçinir. Dost otdukça Neyzen ressamın hoşuna gider. Neyzen kadın özlemi mi çekiyor, hemen dizeler hazırdır. Dudağında yangın varmış dediler Ta ezelden yayan koşarak geldim Ressam da sıkıldıkça Neyzen'in saçları darmadağın port- relerini yapar. Neyzen'in bulunmadtğı günler ressam Bakır- koy'e dayanamamaktadır. Adaşı Fikret Adil'e kperden metctup- lar yazar. Tanınmış ve sözü geçen bir yazar olan Rkret Adil'e şöyle seslenir: "Tam 9 aydır bir sürü serseri hergele içinde bulu- nuyorum. Bir kere olsun beni sorup aramaya gelmedin. Bo- ku bokuna yatıyorum. Sıhhatçe demir gibiyim, beni kurtar kabilse..." Fikret Mualla D Grubu'ndan mtdır bilmiyorum, ama Abi- din Dino'nun yakın arkadaşıdır. Abidin onun Bakırköy'e yatı- nlışını şöyle anlatır: "Eğitim Bakanlıgı ya da müdüriûğü res- samın kafadan sakat otmadığını belirteyen bir belge istemtşti. Sağlam raporu getiremezse işinden, gücünden olacaktı." Bir süre Bakırköy'de kalır, raporu alır çıkar. Özgürlüge düşkündür. "...Ben hürriyetimi çok severim. Bunu naçiz sükûtumda bu- lurum. Resim yaparken ibadet eder gibi, sükûtu beynimin tepesinde, saçlarımın dibinde duymazsam o zaman bilirim ki yanlış bir iş yapıyorum."(..) Sükûtumu resmen severim, iba- det eder gibi resim yapmayı ister, ruhsal rahatımı burda sağ- larım. Bu da benim hakkımdır. Bu sırada bana, benim gö- zümdeki sanata neler soylemezler: 'İşte zavallı yine resim yapıyor. Para kazanacağı yerde boyalarta, fırçalarla uğraşt- yor, sonra ekmek parası bulamıyor.' Ooğru, bu bezirgânlann hakları var. Resim yapmak, resim yaptrrmak zengin toplum- ların süsüdür ve ben leblebıciler arasında bir ucubeyim. Bu kitle içinde onlarca bir deliyim. Nitekim bence de beni re- sim yapmaktan uzak tutan herhangi bir kimse de benim düş- manımdır. Ben de ruhça yoksul bir toplumun asalak zengin- liğinin müthiş bir düşmanıyım." Fikret Mualla'yı. 1955 yıllarında Hrfzı Topuz'la Lüksemburg Parkı'nda gezerken görmüştüm. Uzaktan gelen adamı, "İş- te bu Fikret Mualla!" diye göstermişti. konuşmak istedtğim- de "Konuşmayalım," demisti. "Buraya gelen her Türkü ken- dini izlemeye gelmiş polis sanıyor." Bundan görüşemedik. Yanımızdan geldi, gecti. Çok kişiden duydum, yüreğinde ül- Resinden getirdiği bir polis korkusu varmış. Mezannın Paris 1 ten İstanbul'a getirilisinde, "Keşke görüşseydim" diye üzül- müştüm. O günlerde mi, şimdi de resme ve ressama özgüriük yok,.., Çünkü bir ressamımız, "Özgür olmadığım için yıllarca soyut- resim yaptım" derdi. ÇALIŞANLARIN SORULAR1/SORU]NLAR1 YILMAZ ŞİPAL "Ikramiye Yerine, Kıdem Tazminatı" SORU: 1961 yüında başladıgını görevime, 26 yıl sonra 19S8'de re'sen son verUdi. Görevden aynlırken bana çalışbgım kvnunun yö- netim kurulunun karan fle ikbar ve kıdem tazmina- ü ödendi. _ 26 yıllık çalışma hayatunın tttmö de TC Emekli Sandıgı iştirakçisi olarak geçti. Görevimin re'sen sona erdirildigi 1988'de, 47 yaşı- BI doMarmadıfun için Emekli Sandıgı'ndan «ylık baglanması olanaksıidı. tki yıl sonra 1990'da, 47 ya- şını doldurdugumda "TC Emekli Sandıgı'naı öden- mesi gereken emekli ikramiyesi kıdem tazminataun içerisinde ödenmiştir" yanıtuu aldım. 1) TC Emekli Sandı^ı'Ddan emektiMk hakkım dog- madığj halde, emekliUk bakkım do^muş gibi bana ikramiye yerine kıdem tazminab ödenmesi yasal mıdır? 2) Kesintisiz kesenek odedlğim 26 yıl (fazlası var) kafşmgı emekli ikraımyesi ödenmesi gerekmez miydi? EJE. YANIT. Öncelikle görevden aynldığınız kurum, 18.6.1984 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 233 sayılı "Kamu lktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname" kap- sammdaki kurumlardandır. 233 sayılı kararname kapsamına giren kurumlar "tüzel kisi- liğe sahiptir" ve "özel hukuk hükümlerine tabidir!' Kararnamenin sözleşme ttcreti ve diğer haklara ilişkin 45. maddesine göre: "6. sözleşmenin yaşhlık veya malüllük aylıgı bağlanması, ölüm veya taraflardan birinin arzusu üzerine feshedilmesi hal- lerinde; ilgiliye veya kanuni mirasçılarma sözleşmenin devamı süresince geçen her tam yıl için sözleşmenin feshi tarihindeki aylık ücretinin dörtte biri nisr>etinde iş sonu tazminatı ödenirT Kararnamenin geçici 1/3. maddesinde de şöyle denilmektedir. "3. teşebbüslerde ve bağlı ortaklıklarda 657 sayılı Devlet Me- murları Kanunu hükümlerine göre çalışmakta iken sözleşmeli personel statüsüne geçmiş veya geçecek olanlardan 7/5/1986 tarih ve 3284 sayılı kanunla eklenen geçici 14. madde hüküm- leri dairesinde TC Emekli Sandığı Kanunu ile iştirakçiliguıi de- vam etürenlerin emekli ikramiyesi dahil, TC Emekli Sandığı Kanunu'ndan doğan hakları saklıdır!' 5434 sayıh TC Emekli Sandığı Yasası'mn Ek 20. maddesi ile "Emekli, adı malüllük, vazife malüllüğü aylığı bağlanan veya- hut toptan ödeme yapılan; asker, sivil tüm iştirakçilere" ayhk- la birlikte, emekli ikramiyesi de ödenmesi öngörillmüştür. Emekli SandığYnca, emekli aylığı bağlanmadan iki yıl önce yapılan bu ödenti emekli ikramiyesi değildir. Olayda, TC Emekli Sandığı dışında bir başka sosyal güven- iik kunıluşunda geçen hizmet süresi de olmadığmdan 2829 sa- yılı Hizmetlerin Birleştirilmesi'ne ilişkin yasanın, emekli ikramiyesi ile ilgili hükmünün de uygulanma olanağı yoktur. Kıdem tazminatı ise "bir hizmet akdine dayanarak" kamu ya da özel tüzel ya da gerçek kişilerin işyerlerinde, 1475 sayılı iş yasası kapsammda çalışanlara ödenmektedir. Çalışma yaşa- mının tümünü TC Sandığı iştirakçisi olarak geçirenlere de kı- dem tazminatı ödenmesi söz konusu edilmemiştir. Kısaca, re'sen görevinize son verildiğinde size ödenen, 233 sayıL yasa hükmünde kararnameye göre iş aktinin "taraflar- dan birinin arzusu üzerine" feshedilmesi durumunda ödenmesi öngörülen "iş sonu tazminatı" olmalıdır. Sonuç olarak 5434 sayıh Emekli Sandığı Yasası'nda, 233 sa- yılı yasa hükmünde kararname kapsammda çalışanlara öde- nen "iş sonu tazminatı"nın, emekli aylığı başladığında ödenecek emekli ikramiyesinden düşüleceğine ilişkin bir hüküm de bu- lunmamaktadır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear