18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İ3 ŞUBAT 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13 SERBEST H YASADA DÖVfc ABODotoı Btt Alman Martı nAçn Franp HotandaHoıU IngizStorH Franşız Frangt lOOhSyanLiret SAffiyaü Ansturya $*» DövclnL (S) = AHç 3170 2202 2540 1930 6370 638 286 810 307 3175 2545 2545 1935 6420 643 290 815 312 3175 r\ ALTMGÛIIÛŞ Cumhuriyet te*t 24ayaraMm 22ayvMezık 900 lyar gûmûş Vakrtbank Aitn HtfcAIOn ILBartas 1 Ons i Ate 248.000 280.000 37.200 33.215 423 207.000 207.000 212.000 367 10 253.000 290.000 37.350 36.800 450 212.000 212.000 212.000 368.40 TL Ort Fani(%) 66.92 Ocakbütçe sonuçlan • ANKARA (AA) — Yılın ilk ayında büıçeye 6 trilyon 433 milyar lira gelir sağlanırkea, 6 trilyon 630 milyar lira gider gerçekleşti. BUtçe açığı ise 217 milyar lira oldu. Maliye ve Gûmrük Bakanlığı tarafından açıklanan 1991 ocak ayı bûtçe uygulama sonuçlanna göre geçen yılın aynı döneminde 3.7 trilyon lira olan bütçe gelirleri, yılın ilk ayında yüzde 72.6 oranında arttı. Bütçe giderlerinde geçen yılın ocak ayına göre kaydedilen artış ise yüzde 72 oldu. Geçen yıl ocak ayında 139 milyar lira olan bütçe açığı ise bu yılın ocak ayında yüzde 56.1 oranında artarak 217 milyar Iirayı buldu. Damping iddiası • BRÜKSEL (AA) — Avrupa demir-çelik üreticileri üst kunıluşu "Eurofer", Türkiye'nin topluluk pazarlanna sattığı ürünlerde damping uyguladığını öne sürdU. Eurofer'e göre geçen yıl Türkiye'nin Itaiya'ya sattığı beton çeliğinde yüzde 106, Ispanya'ya sattığı filmasinde yüzde 122, diğer tûr çeliklerde ise yüzde 443 artış görüldü. Tofaş 20 yaşında • BURSA (AA) — Tofaş Türk Otomobil Fabrilcalan AŞ 20. yılına girdi. ttalyan Fiat rırmasmın lisansı ile Uretüne başlayan Tofaş'ta, Fîat'm yüzde 41.5'lik hissesi devam ediyor. Türkiye tş Bankası'na ait hisseleri geçen yıl satın alan Koç Holding'in ortakhktaki payı yüzde 34.22'ye ulaşırken Tofaş'ta Kamu Ortaklığı Idaresi'nin yüzde 8.13, Makine Kimya Endüstrisi Kurumu'nun yüzde lS'lik hissesi bulunuyor. Kalan pay ise 400 dolayındaki kişiye ait bulunuyor. Sermayesi 160 milyar liraya ulaşan Tofaş'ta 1989 yıb satış hasılatı 938 milyar liraya ulaşmış, kârı da 181 milyar 974 milyon lira olmuştu. 1990 yılında 88 bin 812 otomobil üreterek Türkiye'deki otomobil piyasasında yüzde 55'lik paya ulaşan Tofaş'ta 1990 yüı satış hasılatınm l.S trilyon lira dolayında gerçekleşmesi bekleniyor. yarışması • Ekonomi Servisi — Yabancı Sermaye Koordinasyon Derneği (YASED), yükseköğrenim gören öğrencüere açık olan ödüllii inceleme yarışmasının konusunu "Ekonomik Büyüme ve Çevre Korunması" olarak belirledi. Bu yıl dördüncüsü, düzenlenen YASED yanşmasında, birinciye 3 milyon; ikinciye 2 milyon, üçüncüye 1 milyon, mansiyon alacak olan 10 yanşmacıya ise 500'er bin liralık para ödtilü verilecek. Yanşmaya son katılma tarihinin 30 haziran olduğunu belirten YASED yetkilileri, sonuçlann ağustos ayının sonunda açıklanacağını söylediler. YASED yanşmasının jüri üyeleri şu isünlerden oluşuyor: Can Aksın, Prof. Dr. Erdoğan Alkin, Prof. Dr. Ünal Bozkurt, Meriç . Köyatası, Atüla Midillili, Alp Orçun, Mehmet Tanberk, Osman Ulagay, Engin Ural, Osman Unsal. Sayaç ticretleri • ANKARA (ANKA) — Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, su, elektrik, havagazı ve doğalgaz sayaçlannın muayene, tamir ve ayar ücretlerini yeniden belirledi. Bakanlığın Resmf Gazete'de yayımlanan tebliğine göre su sayaçlannın muayene ve ayar ücretleri, sayacın yeni ya da kullanılmış olmasına ve su giriş çapına göre bin 500 lira ile 7 bin lira arasında değişecek. Yatınmlara düşükfaizli-orta vadeli kredi kararnamesi hazır Teşvîkte yenî sistemANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Kaynak Kullanımı Des- tekleme Fonu'ndaki usulsüzlük- lerin önüne geçilmesi, yatınm ve üretimin canlandınlması ama- cıyla teşvik sisteminde yapılması öngörülen değişikliklere ilişkin karanıameler Bakanlar Kuru- lu'na sunuldu. Yatınmcılara kaynak kullanımı destekleme primi ödemesine son verilecek. Bunun yerine dttşük faizli orta vadeli kredi uygulaması geti- riliyor. Devlet Bakanı Işın Çekbi'nin talimatı ile DPT ve Kalkınma Bankası'nca ortaklaşa hazırlana yeni kararnamelerde, turizm sektörü ve özellikle seyahat acentelerine de bazı yeni kolay- lıklar getiriliyor. Seyahat acen- telerine bir yıl önceki cirolannın yüzde 10'unu aşmamak kaydıy- la Kalkınma Bankası'nca veri- lecek kredinin vadesi 1-5 yıl ara- sında, faiz de birinci yıl yüzde 20, ikinci yıl yüzde 25, üçüncü yıl yüzde 38, dördüncü yıl yüz- de 35, beşinci yıl yüzde 40 ola-. cak. Bu tür işletme kredisi uy- Bütçeden 500 milyar ayrılabilirse... 1 Yatınmcılara kaynak kullanımı destekleme primi ödemesine son verilecek. 2 Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu'ndan yatırımcılara 5 yıla kadar vadeli, yüzde 10-30 faizli kredi verilecek. 3 Bitmiş yatınmlara 1 yıl vadeli ve düşük faizli işletme kredisi verilecek. gulamasının kalkınmada önce- likli yörelerdeki yatırımlar ile turizm yatınmlan için de söz konusu olabileceği belirtildi. Yüzde 10 faizli kredi Yeni teşvik kararnamesi, de- vam eden teşvik belgeli yatınm- larda, özkaynak tutarı üzerin- den belirli bir oranda yapılan kaynak kullanımı primi ödemesi uygulanmasının bu durumdaki yatınmlar tamamlanıncaya ka- dar sürmesini öngörüyor. Ka- rarnamenin yüriirlUğe girmesin- den itibaren alınacak yeni teşvik .belgelerinde ise prim yerine dü- şük faizli kredi uygulaması ge- tirilecek. Bir tür orta vadeli re- eskont kredisi niteliğindeki bu kredi, Türkiye Kalkınma Ban- kası aracılığıyla verilecek. Kre- di yatınmda kullanılan özkay- nak tutannın belirli bir oranı düzeyinde olacak ve vadesi de en fazla 5 yıl olacak. Kredinin faiz oranı da kalkınmada birinci derecede öncelikli yörelerde yüzde 10, ikinci derecede önce- likli yörelerde yüzde 20, normal öncelikli yöre ve organize sanayi bölgelerinde yüzde 25, diğer yö- relerde ise yüzde 30 olacak. Kaynak sorunu çıkabilecek en önemli sorunun kredi için gerekli kaynağın ya- ratılmasında düğümlendiği be- lirtiliyor. Kaynak kullanımı des- tekleme fonu, yatınmcılara ta- ahhüt edilen primleri dahi bu- güne kadar büyük gecikmelerle ödeyebiliyordu. Halen de para yokluğundan bekleyen primle- rin 150-175 milyar lira düzeyin- de olduğu ifade ediliyor. Yeni uygulamayla bu yıl ge- lecek kredi ve prim talepleri top- lamının 1 trilyon 885 milyar li- ra düzeyinde olacağı hesaplan- dı. Yetkililer en iyimser tahmin- le bile bu tutarın sadece 1 tril- yon liralık bolümünün karşıla- nabileceğini söylediler. Bütçe kesintilerinden sonra Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu'nda prim ve kredi ödeme- leri için net 500 milyar lira civa- nnda bir kullanılabilir kaynak kalacağı tahmin ediliyor. Yatı- nmlan desteklemek amacıyla bütçeden de Kalkınma Banka- sı'na 500 milyar liralık bir ilave kaynak aktanlması öngörülü- Bu arada uygulamada ortaya yor. Savaş öncesi, tarîh öncesi ESER ATtLLA İSKENDERUN — Savaş ön- cesi dönem, Iskenderunlular için "nostaljik bir dönem." Es- nafından işadamına, nakliyeci- sinden işçisine kadar kentteki herkes tarih öncesinden bahse- der gjbi söz ediyorlar, kriz ve sa- vaş öncesinden. Limaruyla deniz taşımacılı- ğında olduğu kadar, transit ta- şımacılıkta da Türkiye'nin Orta- doğu'ya açılan kapısı olan ts- kenderun'da, bugünlerde nakli- ye tamamen durmuş. lskende- run Sanayi ve Ticaret Odası Yö- netım Kurulu Başkam Yılmaz özen'in TOBB'ye sunduğu ken- tin şu anki durumunu yansıtan rapora göre yıllık bir milyon ton civarında olan kara taşımacılığı bugün sıfıra inmiş. Çünkü Is- kenderun, Batı'dan gelen yükle- ri Irak ve Iran'a taşıyor. Kapılar kapanınca ortada da ne giden ne de gelen yük kalmış. Ulutaş TIR Sanayii'nin sahibi Muharrem Ulutaş, bu krizde hâlâ ayakta kalmakta direnenlerden biri: "3 ağustosta başladı her şcy. Eskiden buradan ayda dört bin araç girip çtkardı, şimdi hiç yok. Eskiden 10 filo çalışırken şim- de öç filoya döştü. Nakliyed ça- rrsiz yer değiştiriyor. İskende- nın'dan Hopa'ya, Istanbui'a gitti birçogu. Ben de Almanya'ya mal taşunak için calışmalar yapıyo- nıra. Burası bitti artık." Iskeaderun'un bir başka önemli merkezi de kentin sana- yiİBİ besleyen Sanayi Silesi. Ka- panan dükkânlanyla, işten atı- lan ya da ücretsiz izne gonderi- len işcileriyle ve caddelerinde rurlayan bir-iki bisikletliyle Sa- nayi Sitesi, burada çaltşan Du- «7M-S- 1*580" 4250- Borsada savaş seyri 17 18 21 22 23 24 25 28 28 30 31 t 4 OCAK _________________ ŞOBAT 8 1t 12 Deprem, borsayı da salladv Mal ım tatlı, can ını?Ekonomi Servisi — Savaştan sonra olağan- üstü hareketli günler yaşayan İstanbul Borsa- sı'nda duukü seansın son dakikalan... Saatler 11.54'ü gösteriyor. Seansın bitimini ilan eden gongun çalmasına 6 dakika var. Zaman daral- dıkça salondaki omuz omuza mücadele şiddet- leniyor. Son günlerin gözdesi olan tş Bankası hisselerinin işlem gördüğü tahtalann önünde hatırı sayılır bir kuyruk var. Kuyruğun en ar- kasında kalanlar akıp geçen saniyeler nedeniyle endişeli. Heyecan doruktayken birden her şey sallanmaya başlıyor. Metrekareye en az üç ki- şinin düştüğü salonda herkes birbirine bakı- yor. Birkaç saniyelik şaşkmlıktan sonra dep- rem olduğu anlaşılıyor ve "canı paradan daba tatlı olaniar", iki kişinin bile gecemeyeceği ka- dar dar olan kapıya hücum ediyor. Hıanı alamayanlar, salon kapısının hemen dışında bekleyenleri yararak önce borsa bina- sının bulunduğu sokağa, daha sonra binanın hemen karşısındaki açık alana "konuşlanıyor- lar." Sayıları 400 kadar olan brokerlann yan- dan fazlası ise içeride Depremi takmayanlar, fırsattan istifade son dakika golü atmakla meş- gul. Deprem paniği 10 dakika kadar sonra bi- tiyor. Şiddetli sarsıntı sonrası kendini sokağa zor atanlar, birikmiş sözleşmeleri tamamlama- ya çalışırken salonda kahkahayla kanşılc bir ses duyuluyor: "Bu kadar paragöz olmayın, Allab adamı böyle sallar." Son dakikalannda kısa süreli bir deprem pa- niği yaşanan İstanbul Borsası'mn dünkü sean- sında işlemler yine çok yoğundu. Seans sonun- da İMKB Bileşik Endeksi önceki güne göre 67 puan kaybederek 4866 puana geriledi. Seans başında fıyaü tavana vuran Iş Bankası hisse- leri ise bankamn satışa geçmesi üzerine sean- sın sonuna doğru daha düşük fiyattan işlem gördü. ran Dönmez'in deyişiyk artık sadece sıradan bir mahaUe gö- rüniimünde. Dönmez Demir Doğrama'nın sahibi Duran Dönmez, yanmda dört işçi çalış- tınyor. İki hafta önce onlara "ücretsiz izin" hakkı tanımış. "Bir ay boyunca bir çekiç bile vuramadım" diye yakıruyor. Al- lah'tan dün bir iş çıkmış da ku- laklannın pası silinmiş. Kentte banka şubeleri de ka- panmaya başlamış. Bu konuda başı tktisat Bankası çekmiş. Uluslararası'mn da tskenderun şubesinin kapanmak üzere oldu- ğu söyleniyor. Kentin en önemli can damar- lanndan olan limanda da krizin ve savaşın etkisi yaşanıyor. İs- kenderun Sanayi ve Ticaret Odası, TOBB'ye sunduğu rapor- da, kentte deniz taşımacıhğının 1985-1989 yıllan arasında üç- dört milyon ton olan yıllık yük- leme boşaltma kapasitesinin 1990 yüında 1 milyon 916 bin to- na düştüğünü belirtiyor. Transit taşımacılığinın savaş öncesi yıllık kapasitesi ise 1 mil- yon ton civanndayken bugün tam anlamıyla sıfıra inmiş du- rumda. Sonuç olarak, üç bin ci- vanndaki kamyon ve treylerin, 10 bin dolayında da petrol tan- kerinin tekerlekleri artık dön- müyor.l990başında odaya kayıtlı nakliye fırmalarının sayısı 320 iken yıl içinde 299 firma işyeri- ne kilit vurmuş. lskenderun'da protesto edilen senet miktan ve hacmi de krizin başlangıcından bugüne sürekli artıyor. Krizin başladığı ağustos ayında toplam 1 milyar 647 milyon liralık 702 adet senet protesto edilmiş, sa- vaşın başladığı ocak aymda da 2 milyar 280 milyon liralık 310 senet dönmüş. Yapılan araştırma sonuçlan da 3 milyon liranın altındaki se- netlerin protesto oranının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Küçük esnaf 50 bin liralık çeki senedi bile ödeyemez halde. Güneydoğu kentlerindeki kriz gezisinin bu durağında tskende- run'un sorunlannı dinleyen TOBB Başkam Yalım Erez, se- netlerin ödenmemesinden do- ğan hukuki sorumlulukların kaldınlmasını istemediklerini, bunun senet mafyasına yeni bir iş sahası açmak olacağını ileri sürdü. Turizmde ipin ucu kaçıyor CEM HAMULOĞLU Turizm sektörü, devletin ver- meyi vaat ettiği desteği hâlâ bekliyor. "Artık bıçak kemiğe dayandı" diyen turizmciler, ge- çen her günün sektörün sorun- lanm daha da arttırdığına dik- kat çekiyorlar. Cumhurbaşkanı'ndan üst dü- zey bürokratlara dek Ankara'- da herkes, turizm sektöriine ge- reken yardımın yapılmasının "kaçınıİmaz" olduğunu kabul ediyor. Sektörün gereksinim duyduğu desteğin "ne olduğu" da biliniyor. Ama bu destek, ay- lardır uygulamaya geçirilemi- yor. Türkiye'ye yılda 3.5 milyar dolar tutannda döviz katkısı sağlayan bir sektöre, geçirmek- te olduğu bunalımı atlatması için 200-250 milyon dolan aş- mayan nakit aktanmınm bir türlü yapılamaması "eleştiri- Uyor". Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürü İsmail Emen, 1990 sonu ve 1991 yılma Uişkin, vadesi gelen kredi borçlannın ertelenmesine yönelik bir kara- nn faturasımn 200 milyon do- lar olduğunu açıklayarak "Ben bn parayı sektör için istiyorum, üyelerimize kapatmalannı tav- siye edeceğim" diyor. Turizmciler, bu haftayı da "çözümsüz" geçirmekten kay- gı duyuyorlar. Ama şimdilik so- nınlann çözüleceğine ilişkin bir ışık görülmüyor. İsmail Emen, "erteleme" için hazırladıklan Ankara'da.Cumhurbaşkanı Turgut ÖzaPdan en üst düzey bürokratlara kadar hemen herkes, turizm sektörüne gereken yardımın yapümasınıp 'kaçınılmazlığını' görüyor. Ama bu yardım 'iü aylardan beri bir türlü uygulamaya geçirilemiyor. ama pek umutlu değilim" di- yor. Türkiye Seyahat Acentele- ri Birliği (TÜRSAB) Başkam Bahattin Yiicel ise "ipin ucunnn" şubat ayı sonunda ka- cacağını belirterek, "Ay sonu- na dek bu iş haUedilmezse, ben 200 milyon dolarlık faturanın, bugün (dün) toplanacak olan Yüksek Planlama Kurulu'na gi- rip girmeyeceği konusunda bir açıklık olmadığını söyleyerek TKB olarak cuma günü tstan- bul'da düzenJemeyi düşündük- KORFEZ SAVAŞI TCDDTI DE VURDU Demiryollarıııa yüzde 20-35 zanı ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — Körfez sa- vaşı demiryollanna da vurdu. Banliyö trenleri- ne ve şehirlerarası seferlere yüzde 20 ile 35 ara- sında zam yapıldı. Yetkililer, zammın TCDD'ye 7 milyarlık ek gelir getireceğini belirttiler. Banliyö'trenlerine Ankara ve Izmir'de zam ya- pılırken İstanbul zam kapsamı dışında tutuldu. Ankara banliyösünde bilet fiyatı 700 liradan bin liraya, Izmir'de ise 800 liradan bin liraya çı- kartıldı. önceki günden itibaren geçerli olan zamlı ta- rifeye göre bazı hatlardaki ücretler şöyle: Fntih Ekspresi (İstanbul-Ankara): Eski ücret 50 bin, yeni ücret 60 bin Ura. Mavi Tren (İstanbul-Ankara): Eski fıyat 40 bin, yeni fıyat 60 bin lira. Yataklı (İstanbul-Ankara): Eski fiyat 130 bin, yeni fiyat 175 bin lira. Boğaziçi Ekspresi (İstanbul-Ankara): Eski fi- yat 30 bin, yeni fiyat 45 bin lira. tzmir Mavi Treni (lzmir-Ankara): Eski fiyat 40 bin, yeni fiyat 60 bin lira. leri toplantımn ise enelendiğini açıkllyor: "Biz turizmdlerle bir araya gelmek istiyonız. Dialogda bü- yük yarar var. Ama böyle bir toplantıya, biraz da sonınlan çözmuş olarak gelmek istiyonız. Biz, toplantı tarihini beiirlerken sorunların bazıian çözülmüş olur diye düşünmüştük. Ama şu aşamada neyi konuşacağız?" Seyahat acenteleri ise 1991 yı- lına yönelik teşvik sisteminde kendilerine verilen haklann Res- mi Gazete'de yayımlanarak yü- rürlüğe girmesini bekliyorlar. "Çıkması beklenen teşviğin sa- vaş dunırauyla bir ilgisi yok. Bu zaten acentelere verilmiş bir teş- vikti. Yalnuca Kaynak Kullanı- mını Destekleme Primi'nden krediye dönüştüriildu. Hâlâ ya- yımlanmasun bekliyornz" diyen Bahattin Yucel şunlan söylüyor: "İpin ucu şubat sonunda kacar" "İpin ucu şubat sonunda ka- çar. Ay sonuna dek bu iş haUe- dilmezse Turizm Ulusal Konse- yi'ni (TUSEK) toplayıp anah- tarlan Ankara'ya teslim etmek- ten başka çare kalmıyor galiba. Krizin başından beri durum böyle. Bu gidişle bundan sonra ne olacağını tahmin etmek de zor degil. Şubat ayı sonunda be- ninı TÜRSAB olarak yapaca- gım şey, '1991 yılı bitmiştir' di- yerek nyelerime başka iş arama- lannda yardımcı olmaktır." T U K E T I C I G O Z U Y L E MERAL TAMER AKTAŞ ne parası alıyor? Türkiye Elektrik Kurumu, İstanbul'da Ana- dolu yakasında elektrik dağıtım işini bir özel kuruluş olan AKTAŞ Elektrik'e geçen yılın ortalarında devretti. Kadıköy yakasında otu- ran aboneler geçen ayın ortalarından itiba- ren elektrik faturalarını ilk kez AKTAŞ Elek- trik'ten almaya başladılar ve bu ilk faturalarla birlikte gazetemıze çeşitlı telefonlar da gel- meye başladı. Bize teiefonla başvuran okurlarımızın ço- ğunluğu, kendilerinden tahsil edilen elektrik faturalannda "depozito fark taksidi" adı al- tında çeşitli miktarlarda para alındığını belir- tiyor Telefonları mektuplar izledi. Bize yazan okurumuz Ahmet Belir, kendisine gönderi- len 13.9.1990-11.1.1991 dönemini kapsa- yan faturaya "depozito fark taksidi" adı al- tında 11 bin 821 lira eklendiğini bildiriyordu. Belir, bu faturayı görünce AKTAŞ Elektrik yetkililerıyle görüşmüş ve kendisinden depo- zito fark taksidi olarak 3 taksitte toplam 35 bin 463 lira tahsil edileceğini öğrenmişti. Ah- met Belir bu konuyla ilgilenmemizi istediği mektubunu şöyle noktalıyordu: "Depozito olayının fiiliyatta yüksek enf- lasyon nedeniyle tü- keticiler aleyhine bir haraca dönüştüğü ül- kemizde, AKTAŞ bir adım daha ileri gide- rek zamanında geçer- li değerlere göre ödenmiş depozitoları arttırmak istemekte- dir. AKTAŞ'ın TEK döneminde abone ol- muş kişilerden böyle bir farkı istemeye hak- kı yoktur. Böyle bir ta- lep olsa olsa yatırılan depoziionun avantajh nı kullanmış olan TEK'e ait olabilir. Aynca alındığı dönemde bir mana ifade eden depozito parasını TEK'- in doğru yerlerde değerlendirmesi ve elek- trik aboneleri adına tuttuğu bu depozito ne- deniyle abonelerini mağdur etmemesi gerek- mez miydi? Konuyu AKTAŞ Elektrik'ten Genel Abon- man Şefi Ali Özyolla görüştük. Özyo), TEK 1 - ten farklı bir uygulama yapmalarının söz ko- nusu olmadığını, 3.10.1990 tarih ve 20654 sayılı Resmi Gazete'nin güvence bedelterfy- le ikjili 22. maddesinin d şıkkına göre bu tah- silatı yaptıklarını söyledi. Ali Özyol'un belirt- tiğine göre TEK de aynı uygulamayı yapıyor- du ve bu uygulamaya göre abonelerin 6 ay- lık elektrik faturalarının ortalaması; ayiık har- cadıkları miktar olarak kabul edilecek ve bu miktar depozito olarak 3 ya da 4 taksitte ken- dilerinden tahsil edilecekti. Bir başka deyiş- le örneğin 6 ayda toplam 60 bin lira elektrik faturası ödeyen aboneden 10 bin lira depo- zito tahsil edilirken 6 ayda toplam 600 bin lira ödeyen ve aytık harcaması söz gelişi 100 bin lira civarında olan bir aboneden tahsil edilecek depozito 100 bin lira olacaktı. AKTAŞ yetkilisi Ali ÖzyoTdan aldığımız bu bilgi üzerine Türkiye Elektrik Kurumu'nun gerek İstanbul'da gerekse Ankara'da uygu- lama birimlerinin başlarındaki kişilerle görüş- tük. Devlet memuru oldukları için adlarının açiklanmasını istemeyen bu yetkililer ne İs- tanbul'da ne de Ankara'da bu tür bir uygu- lamaya başlamadıklannı ısrarla vurguladık- tan sonra TEK'teki uygulamayı şöyle özet- lediler "Abone depozito ücretleri 3 bin liradan 15 bin liraya çıktı. Bu karan yılbaşından itibaren uygulamaya basladık. Ancak bi- ze daha önce depozito yatırmış ve abone olmuş müşterilertmizden degil de 1 ocak- tan itibaren yeni abone olanlardan 15 bin lira depozito ve 5 bin lira pul parası ola- rak toplam 20 bin lira alıyoruz. 15 bin lira rakamı sabit bir rakamdır ve geriye döne- rek tüm abonelere yansıtılacağına iliş- kin bir bilgimiz de yok." TEK'ten öğrendiği- mize göre AKTAŞ'ın toplam abone sayısı 790 bine ulaşıyormuş. TEK'ten devralınan 790 bin aboneden tahsil edilecek "de- pozito taksit farkla- n"nın ne tutacağını varın siz hesap edin... Ayrıca depozitonun yıpranması tüketiciyi neden ilgilendirsin kü. Otüketici 3 bin li- ranın para olduğu günlerde TEK'e depozito bedeli olarak bu pa- rayı yatırmadan zaten abone olamıyordu. Pe- ki, TEK bu depozito bedellerini ne yaptı? Na- sıl değerlendirdi? Bunu sorgulamak istemi- yoruz, ancak bu bedeller normal yıllık ban- ka faizinde bile değerlendirilmiş olsaydı, bu- gün yine depozito olarak bir anlam ifade ede- cek miktariar oluşturulabilirdi. Depozitolann nasıl değerlendirildiği dikka- te alınmadan ve çarçur edildiyse de bunun sorumlusu tüketici olamayacağına göre "fark taksidi" ne demek oluyor? Madem ki enflasyon dikkate alınarak yeni depozito 15 bin lira olarak tespit edilmiş, bu miktar yeni abonelerden alınır! Zaten bizim saptayabil- diğimiz kadarıyla Türkiye Elektrik Kurumu'- nun böyle bir talebi yok. AKTAŞ'taki uygu- lamaya ise kısa sürede aboneyi tatmin edi- ci bir açıklık getirileceğini umuyoruz. T U K E T I C I N I N S E S I Çikolatadan plastik çıktı SAĞRA'dan torunuma al- mış olduğum çikolatadan bak- la büyüklüğünde plastik bir ci- sim çıktı. Eğer dikkat etmesey- dik, torunum bunu yutabilirdi. Paketle birlikte plastiği size gönderiyorum. Asım Kılıç-istanbul IKoonuyu SAĞRA yetkilisi Mehmet Artaç'a ilettik. Artaç, gazetemıze kadar gelerek bakla büyüklüğündeki plastik cismi gördü ve şu açıklamayı yaptı: "Çikolatanın içinden çıkan bu parça, bizim kalıplanmızdan düşmüş. Hata bizim. Çikolata yapılırken plastik bir çekiçle vuruluyor. İşçi demek ki o esnada hızlı vurmuş ve kalıptan bir parça kopmuş. Kalıplarımızı değiştiriyoruz, çünkü elimizdekiler eskidi. Okurunuz Asım Kılıç, eğer isterse fabrikamıza gelsin. Kendisine tesislerimizJ gezdirelim. Bizi uyardığınız için teşekkürddiyoruz." İDAŞ'ın sünger yatağı yıp durumu sorduk. Bir ele- man yolladılar. Eleman gerekli incelemeyi yaptıktan sonra "size bilgi vereceğim" deyip gitti. Uzun süre "bilgi almayı" bekledik, ama arayan olmadı. Biz aradık ve yatakla ilgili bil- giler kendilerine ulaşmış ola- cak ki bize "O tür yataklar ka- çınılmaz olarak o hale geli- yordu, bu yüzden üretimini durdurduk" dediler. Ne yapa- bileceğimizi sorduğumuzda ise "Yapılacak bir şey yok" cevabını aldık. Daha sonra teiefonla bize bir bayi önerip fabrika fiyatın- dan yeni bir yatak alabileceği- mizi söylediler. Bayiye gittiği- mizde ise bize normal fiyattan yatak satmak istedi. Nizam Kaya-Jstanbul rkadaşlarımız İDAŞ firması Ticaret Müdürü Sefa Gürsoy'la görûştüler. Gürsoy "Yatağın üzerinde vatka ve pamuk vardır. Kapitonenin bazı yerieri sökülmüş olabilir. Tüketici bizi ararsa yatağı görüp kendisine yardımcı olmaya çalışmz" dedi. Okurumuzun tetefonu olmadığından mektupla durumu kendisine bildirdik. Okurumuz yatağı İDAŞ'a göndermiş, ancak yine bir sonuç alamamış, yatak herhangi bir işlem yapılmadan kendisine geri verilmiş. Sefa Gürsoy, "Yatağı aldırdık. Ancak incelediğimizde ıslandığı için deforme olduğunu gördük. Zaten yatak, garantisi olmayan basit bir sünger yataktı. Burada yapabileceğimiz bir şey yok" dedi. Milliyet'in kitapları gelmedi 2 yıl kadar önce Üsküdar1 da IDAŞ firmasının ürettiği sünger bir yatak satın aldım. Yatağın üzerinde TSE damga- sı ve ekim 1988 yazan bir eti- ket vardı. Bir süre sonra nor- mal oda koşullarında dik tut- tuğumuz yatakta varis gibi ka- lın damarlar meydana gelme- ye başladı. İDAŞ firmasını ara- URETICIYE TEŞEKKUR 1989 arahğında Milliyet Ya- yınlan'nın düzenlediği kitap kampanyasına katıldım. Yaptığı- mız sözleşme gereği ödemele- rim 1990ağustosundabıtıyorve bu süre içinde de bana kitapla- nmgönderiliyordu. Sonödeme tarihi olan ağustostan bu vana neredeyse 6 ay geçti, ama kitap- lardan hâlâ ses seda yok. Yalnız- ca borç senedım bana iade edil- di. Yayınevine çeşitlı kereler ya- zılı olarak başvurduğum haİde yanıt alamadım. Size yazmaktan başka çarem kalmadı. Mehmet Sülün-Sıvas \Jkurumuzun mektubunu Milliyet Yayınları Satış Müdürü Niyazi Yb«'": sktardık. Yapılan araştırma sonucu aksaklığın isim benzeriiğinden kaynaklandiğı btldirildi. Milliyet Yayınları bize Sıvaslı Mehmet Sülün'e kltapiarın Oerhalpostalanacağını vaatettı. ÇARŞI'ya teşekkür 1989/90 kışında BEY- MEN CARŞI mağazasının Sultanhamam Şubesi'n- den ALTİMOD marka yün kumaş bir ceket almıstım. Ancak çok az giymeme rağmen ceket aşırı derece- de tüylendi ve pldukça es- kimiş bir görünüm aldı. Ce- keti aldığım yıl bir türlü sa- tıcrya bu olaydan söz etme- ye fırsat bulamadım. Ancak geçen ay başında bir baş- ka alısveriş için Sultanha- mam Beymen Çarşı'ya grt- tiğimde Sayın Nilüfer Yıl- maz'a ceketimden söz et- tim. "Getirin bakalım" de- di. Ceketi götürdüm, kısa bir süre sonra beni araya- rak mağazadan bir başka ALTİMOD ceket seçebile- ceğimi söylediklerinde çok şaşırdım. Bugün yeni çeke- timi büyük bir keyifle üze- rimde taşıyorum ve bu ör- nek davranısı çevremdeki herkese anlatıyprum. Se- vim Ekerbiçer-İstanbul ADİDAS'a teşekkür Bir yıl önce Ataköy Gal- leria'daki AOİDAS mağaza- sından bir eşofman aldım. Yıl sonuna doğru eşofma- nın fermuannın bozulması üzerine aldığım mağazaya başvurdum. Fermuan tamir ettirmeye çalışacaklarını belirterek benden aldılar. Kasa fişiniz var mr? Esof- manı bizden mi aldınız?' 'Ama bu geçen yılki mo- del..." gibi çok alıştığımız bahanelerin ardına gizlen- mediler. Kısa bir süre son- ra beni arayarak uygun bir fermuar bulamadıklarmı, bu nedenle fermuar değiş- tirme ışleminin biraz za- man alacağını bildirdiler. Sonuçta aynı renkte fermu- ar bulamadıklarmı, çünkü bu model eşofmanların üretimden kalktığını belirt- tikten sonra bana ellerinde buiunan aynı eşofman üs- tünün bir yenisini verdiler. Para da almadılar. Ay- dtn Kazancıoğlu-İstanbul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear