Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İ3 ŞUBAT 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13
SERBEST H YASADA DÖVfc
ABODotoı
Btt Alman Martı
nAçn Franp
HotandaHoıU
IngizStorH
Franşız Frangt
lOOhSyanLiret
SAffiyaü
Ansturya $*»
DövclnL (S) =
AHç
3170
2202
2540
1930
6370
638
286
810
307
3175
2545
2545
1935
6420
643
290
815
312
3175
r\
ALTMGÛIIÛŞ
Cumhuriyet
te*t
24ayaraMm
22ayvMezık
900 lyar gûmûş
Vakrtbank Aitn
HtfcAIOn
ILBartas 1 Ons i
Ate
248.000
280.000
37.200
33.215
423
207.000
207.000
212.000
367 10
253.000
290.000
37.350
36.800
450
212.000
212.000
212.000
368.40
TL Ort Fani(%) 66.92
Ocakbütçe
sonuçlan
• ANKARA (AA) — Yılın
ilk ayında büıçeye 6 trilyon
433 milyar lira gelir
sağlanırkea, 6 trilyon 630
milyar lira gider gerçekleşti.
BUtçe açığı ise 217 milyar
lira oldu. Maliye ve
Gûmrük Bakanlığı
tarafından açıklanan 1991
ocak ayı bûtçe uygulama
sonuçlanna göre geçen yılın
aynı döneminde 3.7 trilyon
lira olan bütçe gelirleri,
yılın ilk ayında yüzde 72.6
oranında arttı. Bütçe
giderlerinde geçen yılın
ocak ayına göre kaydedilen
artış ise yüzde 72 oldu.
Geçen yıl ocak ayında 139
milyar lira olan bütçe açığı
ise bu yılın ocak ayında
yüzde 56.1 oranında artarak
217 milyar Iirayı buldu.
Damping
iddiası
• BRÜKSEL (AA) —
Avrupa demir-çelik
üreticileri üst kunıluşu
"Eurofer", Türkiye'nin
topluluk pazarlanna sattığı
ürünlerde damping
uyguladığını öne sürdU.
Eurofer'e göre geçen yıl
Türkiye'nin Itaiya'ya sattığı
beton çeliğinde yüzde 106,
Ispanya'ya sattığı
filmasinde yüzde 122, diğer
tûr çeliklerde ise yüzde 443
artış görüldü.
Tofaş 20
yaşında
• BURSA (AA) — Tofaş
Türk Otomobil Fabrilcalan
AŞ 20. yılına girdi. ttalyan
Fiat rırmasmın lisansı ile
Uretüne başlayan Tofaş'ta,
Fîat'm yüzde 41.5'lik hissesi
devam ediyor. Türkiye tş
Bankası'na ait hisseleri
geçen yıl satın alan Koç
Holding'in ortakhktaki payı
yüzde 34.22'ye ulaşırken
Tofaş'ta Kamu Ortaklığı
Idaresi'nin yüzde 8.13,
Makine Kimya Endüstrisi
Kurumu'nun yüzde lS'lik
hissesi bulunuyor. Kalan
pay ise 400 dolayındaki
kişiye ait bulunuyor.
Sermayesi 160 milyar liraya
ulaşan Tofaş'ta 1989 yıb
satış hasılatı 938 milyar
liraya ulaşmış, kârı da 181
milyar 974 milyon lira
olmuştu. 1990 yılında 88
bin 812 otomobil üreterek
Türkiye'deki otomobil
piyasasında yüzde 55'lik
paya ulaşan Tofaş'ta 1990
yüı satış hasılatınm l.S
trilyon lira dolayında
gerçekleşmesi bekleniyor.
yarışması
• Ekonomi Servisi —
Yabancı Sermaye
Koordinasyon Derneği
(YASED), yükseköğrenim
gören öğrencüere açık olan
ödüllii inceleme
yarışmasının konusunu
"Ekonomik Büyüme ve
Çevre Korunması" olarak
belirledi. Bu yıl
dördüncüsü, düzenlenen
YASED yanşmasında,
birinciye 3 milyon; ikinciye
2 milyon, üçüncüye 1
milyon, mansiyon alacak
olan 10 yanşmacıya ise
500'er bin liralık para ödtilü
verilecek. Yanşmaya son
katılma tarihinin 30 haziran
olduğunu belirten YASED
yetkilileri, sonuçlann
ağustos ayının sonunda
açıklanacağını söylediler.
YASED yanşmasının jüri
üyeleri şu isünlerden
oluşuyor: Can Aksın, Prof.
Dr. Erdoğan Alkin, Prof.
Dr. Ünal Bozkurt, Meriç
. Köyatası, Atüla Midillili,
Alp Orçun, Mehmet
Tanberk, Osman Ulagay,
Engin Ural, Osman Unsal.
Sayaç ticretleri
• ANKARA (ANKA) —
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı,
su, elektrik, havagazı ve
doğalgaz sayaçlannın
muayene, tamir ve ayar
ücretlerini yeniden belirledi.
Bakanlığın Resmf Gazete'de
yayımlanan tebliğine göre
su sayaçlannın muayene ve
ayar ücretleri, sayacın yeni
ya da kullanılmış olmasına
ve su giriş çapına göre bin
500 lira ile 7 bin lira
arasında değişecek.
Yatınmlara düşükfaizli-orta vadeli kredi kararnamesi hazır
Teşvîkte yenî sistemANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Kaynak Kullanımı Des-
tekleme Fonu'ndaki usulsüzlük-
lerin önüne geçilmesi, yatınm ve
üretimin canlandınlması ama-
cıyla teşvik sisteminde yapılması
öngörülen değişikliklere ilişkin
karanıameler Bakanlar Kuru-
lu'na sunuldu. Yatınmcılara
kaynak kullanımı destekleme
primi ödemesine son verilecek.
Bunun yerine dttşük faizli orta
vadeli kredi uygulaması geti-
riliyor.
Devlet Bakanı Işın Çekbi'nin
talimatı ile DPT ve Kalkınma
Bankası'nca ortaklaşa hazırlana
yeni kararnamelerde, turizm
sektörü ve özellikle seyahat
acentelerine de bazı yeni kolay-
lıklar getiriliyor. Seyahat acen-
telerine bir yıl önceki cirolannın
yüzde 10'unu aşmamak kaydıy-
la Kalkınma Bankası'nca veri-
lecek kredinin vadesi 1-5 yıl ara-
sında, faiz de birinci yıl yüzde
20, ikinci yıl yüzde 25, üçüncü
yıl yüzde 38, dördüncü yıl yüz-
de 35, beşinci yıl yüzde 40 ola-.
cak. Bu tür işletme kredisi uy-
Bütçeden 500 milyar ayrılabilirse...
1 Yatınmcılara kaynak kullanımı destekleme
primi ödemesine son verilecek.
2 Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu'ndan
yatırımcılara 5 yıla kadar vadeli, yüzde 10-30
faizli kredi verilecek.
3 Bitmiş yatınmlara 1 yıl vadeli ve düşük
faizli işletme kredisi verilecek.
gulamasının kalkınmada önce-
likli yörelerdeki yatırımlar ile
turizm yatınmlan için de söz
konusu olabileceği belirtildi.
Yüzde 10 faizli kredi
Yeni teşvik kararnamesi, de-
vam eden teşvik belgeli yatınm-
larda, özkaynak tutarı üzerin-
den belirli bir oranda yapılan
kaynak kullanımı primi ödemesi
uygulanmasının bu durumdaki
yatınmlar tamamlanıncaya ka-
dar sürmesini öngörüyor. Ka-
rarnamenin yüriirlUğe girmesin-
den itibaren alınacak yeni teşvik
.belgelerinde ise prim yerine dü-
şük faizli kredi uygulaması ge-
tirilecek. Bir tür orta vadeli re-
eskont kredisi niteliğindeki bu
kredi, Türkiye Kalkınma Ban-
kası aracılığıyla verilecek. Kre-
di yatınmda kullanılan özkay-
nak tutannın belirli bir oranı
düzeyinde olacak ve vadesi de
en fazla 5 yıl olacak. Kredinin
faiz oranı da kalkınmada birinci
derecede öncelikli yörelerde
yüzde 10, ikinci derecede önce-
likli yörelerde yüzde 20, normal
öncelikli yöre ve organize sanayi
bölgelerinde yüzde 25, diğer yö-
relerde ise yüzde 30 olacak.
Kaynak sorunu
çıkabilecek en önemli sorunun
kredi için gerekli kaynağın ya-
ratılmasında düğümlendiği be-
lirtiliyor. Kaynak kullanımı des-
tekleme fonu, yatınmcılara ta-
ahhüt edilen primleri dahi bu-
güne kadar büyük gecikmelerle
ödeyebiliyordu. Halen de para
yokluğundan bekleyen primle-
rin 150-175 milyar lira düzeyin-
de olduğu ifade ediliyor.
Yeni uygulamayla bu yıl ge-
lecek kredi ve prim talepleri top-
lamının 1 trilyon 885 milyar li-
ra düzeyinde olacağı hesaplan-
dı. Yetkililer en iyimser tahmin-
le bile bu tutarın sadece 1 tril-
yon liralık bolümünün karşıla-
nabileceğini söylediler.
Bütçe kesintilerinden sonra
Kaynak Kullanımı Destekleme
Fonu'nda prim ve kredi ödeme-
leri için net 500 milyar lira civa-
nnda bir kullanılabilir kaynak
kalacağı tahmin ediliyor. Yatı-
nmlan desteklemek amacıyla
bütçeden de Kalkınma Banka-
sı'na 500 milyar liralık bir ilave
kaynak aktanlması öngörülü-
Bu arada uygulamada ortaya yor.
Savaş öncesi, tarîh öncesi
ESER ATtLLA
İSKENDERUN — Savaş ön-
cesi dönem, Iskenderunlular
için "nostaljik bir dönem." Es-
nafından işadamına, nakliyeci-
sinden işçisine kadar kentteki
herkes tarih öncesinden bahse-
der gjbi söz ediyorlar, kriz ve sa-
vaş öncesinden.
Limaruyla deniz taşımacılı-
ğında olduğu kadar, transit ta-
şımacılıkta da Türkiye'nin Orta-
doğu'ya açılan kapısı olan ts-
kenderun'da, bugünlerde nakli-
ye tamamen durmuş. lskende-
run Sanayi ve Ticaret Odası Yö-
netım Kurulu Başkam Yılmaz
özen'in TOBB'ye sunduğu ken-
tin şu anki durumunu yansıtan
rapora göre yıllık bir milyon ton
civarında olan kara taşımacılığı
bugün sıfıra inmiş. Çünkü Is-
kenderun, Batı'dan gelen yükle-
ri Irak ve Iran'a taşıyor. Kapılar
kapanınca ortada da ne giden ne
de gelen yük kalmış. Ulutaş TIR
Sanayii'nin sahibi Muharrem
Ulutaş, bu krizde hâlâ ayakta
kalmakta direnenlerden biri:
"3 ağustosta başladı her şcy.
Eskiden buradan ayda dört bin
araç girip çtkardı, şimdi hiç yok.
Eskiden 10 filo çalışırken şim-
de öç filoya döştü. Nakliyed ça-
rrsiz yer değiştiriyor. İskende-
nın'dan Hopa'ya, Istanbui'a gitti
birçogu. Ben de Almanya'ya mal
taşunak için calışmalar yapıyo-
nıra. Burası bitti artık."
Iskeaderun'un bir başka
önemli merkezi de kentin sana-
yiİBİ besleyen Sanayi Silesi. Ka-
panan dükkânlanyla, işten atı-
lan ya da ücretsiz izne gonderi-
len işcileriyle ve caddelerinde
rurlayan bir-iki bisikletliyle Sa-
nayi Sitesi, burada çaltşan Du-
«7M-S-
1*580"
4250-
Borsada savaş seyri
17 18 21 22 23 24 25 28 28 30 31 t 4
OCAK _________________ ŞOBAT
8 1t 12
Deprem, borsayı da salladv
Mal ım tatlı, can ını?Ekonomi Servisi — Savaştan sonra olağan-
üstü hareketli günler yaşayan İstanbul Borsa-
sı'nda duukü seansın son dakikalan... Saatler
11.54'ü gösteriyor. Seansın bitimini ilan eden
gongun çalmasına 6 dakika var. Zaman daral-
dıkça salondaki omuz omuza mücadele şiddet-
leniyor. Son günlerin gözdesi olan tş Bankası
hisselerinin işlem gördüğü tahtalann önünde
hatırı sayılır bir kuyruk var. Kuyruğun en ar-
kasında kalanlar akıp geçen saniyeler nedeniyle
endişeli. Heyecan doruktayken birden her şey
sallanmaya başlıyor. Metrekareye en az üç ki-
şinin düştüğü salonda herkes birbirine bakı-
yor. Birkaç saniyelik şaşkmlıktan sonra dep-
rem olduğu anlaşılıyor ve "canı paradan daba
tatlı olaniar", iki kişinin bile gecemeyeceği ka-
dar dar olan kapıya hücum ediyor.
Hıanı alamayanlar, salon kapısının hemen
dışında bekleyenleri yararak önce borsa bina-
sının bulunduğu sokağa, daha sonra binanın
hemen karşısındaki açık alana "konuşlanıyor-
lar." Sayıları 400 kadar olan brokerlann yan-
dan fazlası ise içeride Depremi takmayanlar,
fırsattan istifade son dakika golü atmakla meş-
gul. Deprem paniği 10 dakika kadar sonra bi-
tiyor. Şiddetli sarsıntı sonrası kendini sokağa
zor atanlar, birikmiş sözleşmeleri tamamlama-
ya çalışırken salonda kahkahayla kanşılc bir
ses duyuluyor: "Bu kadar paragöz olmayın,
Allab adamı böyle sallar."
Son dakikalannda kısa süreli bir deprem pa-
niği yaşanan İstanbul Borsası'mn dünkü sean-
sında işlemler yine çok yoğundu. Seans sonun-
da İMKB Bileşik Endeksi önceki güne göre 67
puan kaybederek 4866 puana geriledi. Seans
başında fıyaü tavana vuran Iş Bankası hisse-
leri ise bankamn satışa geçmesi üzerine sean-
sın sonuna doğru daha düşük fiyattan işlem
gördü.
ran Dönmez'in deyişiyk artık
sadece sıradan bir mahaUe gö-
rüniimünde. Dönmez Demir
Doğrama'nın sahibi Duran
Dönmez, yanmda dört işçi çalış-
tınyor. İki hafta önce onlara
"ücretsiz izin" hakkı tanımış.
"Bir ay boyunca bir çekiç bile
vuramadım" diye yakıruyor. Al-
lah'tan dün bir iş çıkmış da ku-
laklannın pası silinmiş.
Kentte banka şubeleri de ka-
panmaya başlamış. Bu konuda
başı tktisat Bankası çekmiş.
Uluslararası'mn da tskenderun
şubesinin kapanmak üzere oldu-
ğu söyleniyor.
Kentin en önemli can damar-
lanndan olan limanda da krizin
ve savaşın etkisi yaşanıyor. İs-
kenderun Sanayi ve Ticaret
Odası, TOBB'ye sunduğu rapor-
da, kentte deniz taşımacıhğının
1985-1989 yıllan arasında üç-
dört milyon ton olan yıllık yük-
leme boşaltma kapasitesinin
1990 yüında 1 milyon 916 bin to-
na düştüğünü belirtiyor.
Transit taşımacılığinın savaş
öncesi yıllık kapasitesi ise 1 mil-
yon ton civanndayken bugün
tam anlamıyla sıfıra inmiş du-
rumda. Sonuç olarak, üç bin ci-
vanndaki kamyon ve treylerin,
10 bin dolayında da petrol tan-
kerinin tekerlekleri artık dön-
müyor.l990başında odaya kayıtlı
nakliye fırmalarının sayısı 320
iken yıl içinde 299 firma işyeri-
ne kilit vurmuş. lskenderun'da
protesto edilen senet miktan ve
hacmi de krizin başlangıcından
bugüne sürekli artıyor. Krizin
başladığı ağustos ayında toplam
1 milyar 647 milyon liralık 702
adet senet protesto edilmiş, sa-
vaşın başladığı ocak aymda da
2 milyar 280 milyon liralık 310
senet dönmüş.
Yapılan araştırma sonuçlan
da 3 milyon liranın altındaki se-
netlerin protesto oranının daha
yüksek olduğunu gösteriyor.
Küçük esnaf 50 bin liralık çeki
senedi bile ödeyemez halde.
Güneydoğu kentlerindeki kriz
gezisinin bu durağında tskende-
run'un sorunlannı dinleyen
TOBB Başkam Yalım Erez, se-
netlerin ödenmemesinden do-
ğan hukuki sorumlulukların
kaldınlmasını istemediklerini,
bunun senet mafyasına yeni bir
iş sahası açmak olacağını ileri
sürdü.
Turizmde ipin ucu kaçıyor
CEM HAMULOĞLU
Turizm sektörü, devletin ver-
meyi vaat ettiği desteği hâlâ
bekliyor. "Artık bıçak kemiğe
dayandı" diyen turizmciler, ge-
çen her günün sektörün sorun-
lanm daha da arttırdığına dik-
kat çekiyorlar.
Cumhurbaşkanı'ndan üst dü-
zey bürokratlara dek Ankara'-
da herkes, turizm sektöriine ge-
reken yardımın yapılmasının
"kaçınıİmaz" olduğunu kabul
ediyor. Sektörün gereksinim
duyduğu desteğin "ne olduğu"
da biliniyor. Ama bu destek, ay-
lardır uygulamaya geçirilemi-
yor. Türkiye'ye yılda 3.5 milyar
dolar tutannda döviz katkısı
sağlayan bir sektöre, geçirmek-
te olduğu bunalımı atlatması
için 200-250 milyon dolan aş-
mayan nakit aktanmınm bir
türlü yapılamaması "eleştiri-
Uyor".
Türkiye Kalkınma Bankası
Genel Müdürü İsmail Emen,
1990 sonu ve 1991 yılma Uişkin,
vadesi gelen kredi borçlannın
ertelenmesine yönelik bir kara-
nn faturasımn 200 milyon do-
lar olduğunu açıklayarak "Ben
bn parayı sektör için istiyorum,
üyelerimize kapatmalannı tav-
siye edeceğim" diyor.
Turizmciler, bu haftayı da
"çözümsüz" geçirmekten kay-
gı duyuyorlar. Ama şimdilik so-
nınlann çözüleceğine ilişkin bir
ışık görülmüyor. İsmail Emen,
"erteleme" için hazırladıklan
Ankara'da.Cumhurbaşkanı Turgut ÖzaPdan en
üst düzey bürokratlara kadar hemen herkes,
turizm sektörüne gereken yardımın yapümasınıp
'kaçınılmazlığını' görüyor. Ama bu yardım 'iü
aylardan beri bir türlü uygulamaya
geçirilemiyor.
ama pek umutlu değilim" di-
yor. Türkiye Seyahat Acentele-
ri Birliği (TÜRSAB) Başkam
Bahattin Yiicel ise "ipin
ucunnn" şubat ayı sonunda ka-
cacağını belirterek, "Ay sonu-
na dek bu iş haUedilmezse, ben
200 milyon dolarlık faturanın,
bugün (dün) toplanacak olan
Yüksek Planlama Kurulu'na gi-
rip girmeyeceği konusunda bir
açıklık olmadığını söyleyerek
TKB olarak cuma günü tstan-
bul'da düzenJemeyi düşündük-
KORFEZ SAVAŞI TCDDTI DE VURDU
Demiryollarıııa yüzde 20-35 zanı
ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — Körfez sa-
vaşı demiryollanna da vurdu. Banliyö trenleri-
ne ve şehirlerarası seferlere yüzde 20 ile 35 ara-
sında zam yapıldı. Yetkililer, zammın TCDD'ye
7 milyarlık ek gelir getireceğini belirttiler.
Banliyö'trenlerine Ankara ve Izmir'de zam ya-
pılırken İstanbul zam kapsamı dışında tutuldu.
Ankara banliyösünde bilet fiyatı 700 liradan
bin liraya, Izmir'de ise 800 liradan bin liraya çı-
kartıldı.
önceki günden itibaren geçerli olan zamlı ta-
rifeye göre bazı hatlardaki ücretler şöyle:
Fntih Ekspresi (İstanbul-Ankara): Eski ücret
50 bin, yeni ücret 60 bin Ura.
Mavi Tren (İstanbul-Ankara): Eski fıyat 40 bin,
yeni fıyat 60 bin lira.
Yataklı (İstanbul-Ankara): Eski fiyat 130 bin,
yeni fiyat 175 bin lira.
Boğaziçi Ekspresi (İstanbul-Ankara): Eski fi-
yat 30 bin, yeni fiyat 45 bin lira.
tzmir Mavi Treni (lzmir-Ankara): Eski fiyat 40
bin, yeni fiyat 60 bin lira.
leri toplantımn ise enelendiğini
açıkllyor:
"Biz turizmdlerle bir araya
gelmek istiyonız. Dialogda bü-
yük yarar var. Ama böyle bir
toplantıya, biraz da sonınlan
çözmuş olarak gelmek istiyonız.
Biz, toplantı tarihini beiirlerken
sorunların bazıian çözülmüş
olur diye düşünmüştük. Ama şu
aşamada neyi konuşacağız?"
Seyahat acenteleri ise 1991 yı-
lına yönelik teşvik sisteminde
kendilerine verilen haklann Res-
mi Gazete'de yayımlanarak yü-
rürlüğe girmesini bekliyorlar.
"Çıkması beklenen teşviğin sa-
vaş dunırauyla bir ilgisi yok. Bu
zaten acentelere verilmiş bir teş-
vikti. Yalnuca Kaynak Kullanı-
mını Destekleme Primi'nden
krediye dönüştüriildu. Hâlâ ya-
yımlanmasun bekliyornz" diyen
Bahattin Yucel şunlan söylüyor:
"İpin ucu şubat
sonunda kacar"
"İpin ucu şubat sonunda ka-
çar. Ay sonuna dek bu iş haUe-
dilmezse Turizm Ulusal Konse-
yi'ni (TUSEK) toplayıp anah-
tarlan Ankara'ya teslim etmek-
ten başka çare kalmıyor galiba.
Krizin başından beri durum
böyle. Bu gidişle bundan sonra
ne olacağını tahmin etmek de
zor degil. Şubat ayı sonunda be-
ninı TÜRSAB olarak yapaca-
gım şey, '1991 yılı bitmiştir' di-
yerek nyelerime başka iş arama-
lannda yardımcı olmaktır."
T U K E T I C I G O Z U Y L E
MERAL TAMER
AKTAŞ ne parası alıyor?
Türkiye Elektrik Kurumu, İstanbul'da Ana-
dolu yakasında elektrik dağıtım işini bir özel
kuruluş olan AKTAŞ Elektrik'e geçen yılın
ortalarında devretti. Kadıköy yakasında otu-
ran aboneler geçen ayın ortalarından itiba-
ren elektrik faturalarını ilk kez AKTAŞ Elek-
trik'ten almaya başladılar ve bu ilk faturalarla
birlikte gazetemıze çeşitlı telefonlar da gel-
meye başladı.
Bize teiefonla başvuran okurlarımızın ço-
ğunluğu, kendilerinden tahsil edilen elektrik
faturalannda "depozito fark taksidi" adı al-
tında çeşitli miktarlarda para alındığını belir-
tiyor
Telefonları mektuplar izledi. Bize yazan
okurumuz Ahmet Belir, kendisine gönderi-
len 13.9.1990-11.1.1991 dönemini kapsa-
yan faturaya "depozito fark taksidi" adı al-
tında 11 bin 821 lira eklendiğini bildiriyordu.
Belir, bu faturayı görünce AKTAŞ Elektrik
yetkililerıyle görüşmüş ve kendisinden depo-
zito fark taksidi olarak 3 taksitte toplam 35
bin 463 lira tahsil edileceğini öğrenmişti. Ah-
met Belir bu konuyla ilgilenmemizi istediği
mektubunu şöyle noktalıyordu:
"Depozito olayının
fiiliyatta yüksek enf-
lasyon nedeniyle tü-
keticiler aleyhine bir
haraca dönüştüğü ül-
kemizde, AKTAŞ bir
adım daha ileri gide-
rek zamanında geçer-
li değerlere göre
ödenmiş depozitoları
arttırmak istemekte-
dir. AKTAŞ'ın TEK
döneminde abone ol-
muş kişilerden böyle
bir farkı istemeye hak-
kı yoktur. Böyle bir ta-
lep olsa olsa yatırılan
depoziionun avantajh
nı kullanmış olan
TEK'e ait olabilir. Aynca alındığı dönemde
bir mana ifade eden depozito parasını TEK'-
in doğru yerlerde değerlendirmesi ve elek-
trik aboneleri adına tuttuğu bu depozito ne-
deniyle abonelerini mağdur etmemesi gerek-
mez miydi?
Konuyu AKTAŞ Elektrik'ten Genel Abon-
man Şefi Ali Özyolla görüştük. Özyo), TEK
1
-
ten farklı bir uygulama yapmalarının söz ko-
nusu olmadığını, 3.10.1990 tarih ve 20654
sayılı Resmi Gazete'nin güvence bedelterfy-
le ikjili 22. maddesinin d şıkkına göre bu tah-
silatı yaptıklarını söyledi. Ali Özyol'un belirt-
tiğine göre TEK de aynı uygulamayı yapıyor-
du ve bu uygulamaya göre abonelerin 6 ay-
lık elektrik faturalarının ortalaması; ayiık har-
cadıkları miktar olarak kabul edilecek ve bu
miktar depozito olarak 3 ya da 4 taksitte ken-
dilerinden tahsil edilecekti. Bir başka deyiş-
le örneğin 6 ayda toplam 60 bin lira elektrik
faturası ödeyen aboneden 10 bin lira depo-
zito tahsil edilirken 6 ayda toplam 600 bin
lira ödeyen ve aytık harcaması söz gelişi 100
bin lira civarında olan bir aboneden tahsil
edilecek depozito 100 bin lira olacaktı.
AKTAŞ yetkilisi Ali ÖzyoTdan aldığımız bu
bilgi üzerine Türkiye Elektrik Kurumu'nun
gerek İstanbul'da gerekse Ankara'da uygu-
lama birimlerinin başlarındaki kişilerle görüş-
tük. Devlet memuru oldukları için adlarının
açiklanmasını istemeyen bu yetkililer ne İs-
tanbul'da ne de Ankara'da bu tür bir uygu-
lamaya başlamadıklannı ısrarla vurguladık-
tan sonra TEK'teki uygulamayı şöyle özet-
lediler
"Abone depozito ücretleri 3 bin liradan
15 bin liraya çıktı. Bu karan yılbaşından
itibaren uygulamaya basladık. Ancak bi-
ze daha önce depozito yatırmış ve abone
olmuş müşterilertmizden degil de 1 ocak-
tan itibaren yeni abone olanlardan 15 bin
lira depozito ve 5 bin lira pul parası ola-
rak toplam 20 bin lira alıyoruz. 15 bin lira
rakamı sabit bir rakamdır ve geriye döne-
rek tüm abonelere
yansıtılacağına iliş-
kin bir bilgimiz de
yok."
TEK'ten öğrendiği-
mize göre AKTAŞ'ın
toplam abone sayısı
790 bine ulaşıyormuş.
TEK'ten devralınan
790 bin aboneden
tahsil edilecek "de-
pozito taksit farkla-
n"nın ne tutacağını
varın siz hesap edin...
Ayrıca depozitonun
yıpranması tüketiciyi
neden ilgilendirsin
kü. Otüketici 3 bin li-
ranın para olduğu
günlerde TEK'e depozito bedeli olarak bu pa-
rayı yatırmadan zaten abone olamıyordu. Pe-
ki, TEK bu depozito bedellerini ne yaptı? Na-
sıl değerlendirdi? Bunu sorgulamak istemi-
yoruz, ancak bu bedeller normal yıllık ban-
ka faizinde bile değerlendirilmiş olsaydı, bu-
gün yine depozito olarak bir anlam ifade ede-
cek miktariar oluşturulabilirdi.
Depozitolann nasıl değerlendirildiği dikka-
te alınmadan ve çarçur edildiyse de bunun
sorumlusu tüketici olamayacağına göre
"fark taksidi" ne demek oluyor? Madem ki
enflasyon dikkate alınarak yeni depozito 15
bin lira olarak tespit edilmiş, bu miktar yeni
abonelerden alınır! Zaten bizim saptayabil-
diğimiz kadarıyla Türkiye Elektrik Kurumu'-
nun böyle bir talebi yok. AKTAŞ'taki uygu-
lamaya ise kısa sürede aboneyi tatmin edi-
ci bir açıklık getirileceğini umuyoruz.
T U K E T I C I N I N S E S I
Çikolatadan plastik çıktı
SAĞRA'dan torunuma al-
mış olduğum çikolatadan bak-
la büyüklüğünde plastik bir ci-
sim çıktı. Eğer dikkat etmesey-
dik, torunum bunu yutabilirdi.
Paketle birlikte plastiği size
gönderiyorum.
Asım Kılıç-istanbul
IKoonuyu SAĞRA yetkilisi Mehmet Artaç'a ilettik.
Artaç, gazetemıze kadar gelerek bakla
büyüklüğündeki plastik cismi gördü ve şu açıklamayı
yaptı: "Çikolatanın içinden çıkan bu parça, bizim
kalıplanmızdan düşmüş. Hata bizim. Çikolata
yapılırken plastik bir çekiçle vuruluyor. İşçi
demek ki o esnada hızlı vurmuş ve kalıptan bir
parça kopmuş. Kalıplarımızı değiştiriyoruz, çünkü
elimizdekiler eskidi. Okurunuz Asım Kılıç, eğer
isterse fabrikamıza gelsin. Kendisine tesislerimizJ
gezdirelim. Bizi uyardığınız için teşekkürddiyoruz."
İDAŞ'ın sünger yatağı
yıp durumu sorduk. Bir ele-
man yolladılar. Eleman gerekli
incelemeyi yaptıktan sonra
"size bilgi vereceğim" deyip
gitti. Uzun süre "bilgi almayı"
bekledik, ama arayan olmadı.
Biz aradık ve yatakla ilgili bil-
giler kendilerine ulaşmış ola-
cak ki bize "O tür yataklar ka-
çınılmaz olarak o hale geli-
yordu, bu yüzden üretimini
durdurduk" dediler. Ne yapa-
bileceğimizi sorduğumuzda
ise "Yapılacak bir şey yok"
cevabını aldık.
Daha sonra teiefonla bize
bir bayi önerip fabrika fiyatın-
dan yeni bir yatak alabileceği-
mizi söylediler. Bayiye gittiği-
mizde ise bize normal fiyattan
yatak satmak istedi.
Nizam Kaya-Jstanbul
rkadaşlarımız İDAŞ firması Ticaret Müdürü Sefa
Gürsoy'la görûştüler. Gürsoy "Yatağın üzerinde
vatka ve pamuk vardır. Kapitonenin bazı yerieri
sökülmüş olabilir. Tüketici bizi ararsa yatağı
görüp kendisine yardımcı olmaya çalışmz" dedi.
Okurumuzun tetefonu olmadığından mektupla
durumu kendisine bildirdik. Okurumuz yatağı İDAŞ'a
göndermiş, ancak yine bir sonuç alamamış, yatak
herhangi bir işlem yapılmadan kendisine geri
verilmiş. Sefa Gürsoy, "Yatağı aldırdık. Ancak
incelediğimizde ıslandığı için deforme olduğunu
gördük. Zaten yatak, garantisi olmayan basit bir
sünger yataktı. Burada yapabileceğimiz bir şey
yok" dedi.
Milliyet'in kitapları gelmedi
2 yıl kadar önce Üsküdar1
da IDAŞ firmasının ürettiği
sünger bir yatak satın aldım.
Yatağın üzerinde TSE damga-
sı ve ekim 1988 yazan bir eti-
ket vardı. Bir süre sonra nor-
mal oda koşullarında dik tut-
tuğumuz yatakta varis gibi ka-
lın damarlar meydana gelme-
ye başladı. İDAŞ firmasını ara-
URETICIYE
TEŞEKKUR
1989 arahğında Milliyet Ya-
yınlan'nın düzenlediği kitap
kampanyasına katıldım. Yaptığı-
mız sözleşme gereği ödemele-
rim 1990ağustosundabıtıyorve
bu süre içinde de bana kitapla-
nmgönderiliyordu. Sonödeme
tarihi olan ağustostan bu vana
neredeyse 6 ay geçti, ama kitap-
lardan hâlâ ses seda yok. Yalnız-
ca borç senedım bana iade edil-
di. Yayınevine çeşitlı kereler ya-
zılı olarak başvurduğum haİde
yanıt alamadım. Size yazmaktan
başka çarem kalmadı.
Mehmet Sülün-Sıvas
\Jkurumuzun mektubunu Milliyet Yayınları Satış
Müdürü Niyazi Yb«'": sktardık. Yapılan araştırma sonucu
aksaklığın isim benzeriiğinden kaynaklandiğı btldirildi.
Milliyet Yayınları bize Sıvaslı Mehmet Sülün'e kltapiarın
Oerhalpostalanacağını vaatettı.
ÇARŞI'ya
teşekkür
1989/90 kışında BEY-
MEN CARŞI mağazasının
Sultanhamam Şubesi'n-
den ALTİMOD marka yün
kumaş bir ceket almıstım.
Ancak çok az giymeme
rağmen ceket aşırı derece-
de tüylendi ve pldukça es-
kimiş bir görünüm aldı. Ce-
keti aldığım yıl bir türlü sa-
tıcrya bu olaydan söz etme-
ye fırsat bulamadım. Ancak
geçen ay başında bir baş-
ka alısveriş için Sultanha-
mam Beymen Çarşı'ya grt-
tiğimde Sayın Nilüfer Yıl-
maz'a ceketimden söz et-
tim. "Getirin bakalım" de-
di. Ceketi götürdüm, kısa
bir süre sonra beni araya-
rak mağazadan bir başka
ALTİMOD ceket seçebile-
ceğimi söylediklerinde çok
şaşırdım. Bugün yeni çeke-
timi büyük bir keyifle üze-
rimde taşıyorum ve bu ör-
nek davranısı çevremdeki
herkese anlatıyprum. Se-
vim Ekerbiçer-İstanbul
ADİDAS'a
teşekkür
Bir yıl önce Ataköy Gal-
leria'daki AOİDAS mağaza-
sından bir eşofman aldım.
Yıl sonuna doğru eşofma-
nın fermuannın bozulması
üzerine aldığım mağazaya
başvurdum. Fermuan tamir
ettirmeye çalışacaklarını
belirterek benden aldılar.
Kasa fişiniz var mr? Esof-
manı bizden mi aldınız?'
'Ama bu geçen yılki mo-
del..." gibi çok alıştığımız
bahanelerin ardına gizlen-
mediler. Kısa bir süre son-
ra beni arayarak uygun bir
fermuar bulamadıklarmı,
bu nedenle fermuar değiş-
tirme ışleminin biraz za-
man alacağını bildirdiler.
Sonuçta aynı renkte fermu-
ar bulamadıklarmı, çünkü
bu model eşofmanların
üretimden kalktığını belirt-
tikten sonra bana ellerinde
buiunan aynı eşofman üs-
tünün bir yenisini verdiler.
Para da almadılar. Ay-
dtn Kazancıoğlu-İstanbul