Catalog

8 ARALIK 1991 **** URİYET/17 UFO BL KEZ SOVYET'E GÖRÜNDÜ — Emekli Sovyet hava albayı Dr. Marina Popoviç (sağ- da) San Francisco'da önceki gun düzenlediği basın loplantısında. çektikleri ve UFO olduğunu iddia ettiği bir cismia fotoğrafını gosterdi. Dr. Popo\iç, fotoğraflann bir Sovyet aracından Mars'ın yöriingesindeki bir ayın yakınında arl arda çekilerek elde edildiğini anlattı. (Fotoğraf: AP) ÜÇ AYLTKKEN YANGINLA TANIŞTI — New York'ta bir apartmanda çıkan yangında 40 kişi Uhliye edüdi. Kurtanlanlann en kiiçüğii üç aylık Nicholas Ratiff'di. Nicholas, annesinden itfaiye görevlisine oradan da Oneida Belediye Başkanı Army Carinci'oin kucağına verilerek yangından kurtanldı. (Fotoğraf: AP) KAPLUMBAĞA 10 YAŞINDA ERKEK OLDU — Amerikalı bilim adamı Dr. Frank J. Schwartz'ın laboratuvanndaki dort iri deniz kaplumbagası 10 vaşına girerken cinsiyet değiştirdi, dişi iken erkek oldular. Atlantik Okyanusu'nda vaşayan bu deniz kaplumbağalan böylece, sürüngenlerin cinsiyet değiştirebuecekle- rini ilk kez kanıtlamış olduiar. (Fotoğraf: AP) HABERLERİN DEVAMI Diyarbakır'dan: Yeni Dönem ve Umut... (1) (Baştarafı 1. Sayfada) ri uğrayabilmişti... O yüzden, Demirel'le inönü'yü memnun eden bu sıcak karşılamanın ardında ne ya- tıyor sorusu yersiz değildır. Ve sorunun tek bir karşıhğı var: Yeni hükümete bağlanan umut... Çünkü yörenin insanı, özellikle 12 Eylül askeri yönetiminı de kapsayan 1980'li yılla- rı çok güç koşullarda yaşamıştır. Ekonomik durum iyıye gitmemiştir. Genç işsız sayısı özellikle artmıştır. Yurttaş, dev- lete daha çok yabancılaşmıştır. O yüzden 11 yıllık bir aradan sonra gelen yeni iktidar, Kürt kökenli yurttaşlarımız ara- sında, çaresız, iyimser beklentiiere kaynak- lık etmiş görünüyor. Tarihsel sayılabılecek bu fırsatı kullanabi- lecek mi koalısyon hükümeti? Demirel'le inönü'yü dün öğleyin eskı Be- lediye önünde dinlerken, bu sorunun karşı- lığını düşündük. İki liderin, Başbakan'la Başbakan Yardım- cısı'nın kürsüden halkı bırlıkte selamlarken sergilemişolduklarıgörüntü hoştu, uygarçiz- giler taşıyordu. Her ikisi de güleryüzlüydü. Devlet bürokrasismın o alışılmış asık suratı yerine, böyle bir görüntüyü özellikle yeğle- miş gibiydiler. Her ikisinin konuşmasında da demokrasi ve insan hakları çerçevesıne oturan mesaj- lar vardı. Topluluk bu mesajları aldıkça, dik- kat ertık, sürekli dalgalandı. Hava şoğuktu; hafifçe yağmur çıseliyordu. Önce İnönü konuştu. Konuşmasına baş- larken paltosunu çıkardı. Türkiye'nin önün- de "yeni bir dönem" açıldığını, bu dönem- de "baskının sona erıp huzurun yaşanaca- ğı"nı söyledi. Alkışlandı. "Ana dillerimiz farklı olsa da hepimiz kardeşiz" dedi. Alkışlandı. "Hepimiz birincı sınıf vatandaşlarız. Dev- let sizi korkutmak için değil, yardımcı olmak için burada" dedi. Alkışlandı. "Faili mechul cinayet kalmayacak, hepsini aydınlatacağız" dedi. Yoğun bıçimde alkışlandı. Kürsünün hemen yanındaydık. İnönü ko- nuşmasını tamamlayınca, Demirel elinı sıka- rak kendisini kutladı ve "Çok güzel söylediniz" dedi İnönü'ye. Başbakan Demirel konuşmasına DYP ile SHP birlikteliğinin önemini vurgulayarak başladı. "Bakın bugün bu partılerin amblem- leri süslüyor bu meydanı. Düne kadar böyle bir şey yoktu. Dargınlıkları, kırgtnlıkları bir ya- na bırakalım. Doğulusuyla batılısıyla, kuzey- lisiyle güneylisiyle hep birlikte el ele verelim; daha aydınlık günler için ışbirliği yapalım." Alkışlandı. "Devletle vatandaşını kucaklaştırmak is- tiyoruz. Yeni dönemde sizlere mutluluk, kor- kusuzluk getirmek istiyoruz" dedi. Alkışlandı. "Sevgi dolu geldik sizlere, sevgili vatan- daşlarım. Bin yıldır bu topraklarda kardeş kardeş yaşıyoruz, bundan sonra da eşit va- tandaşlar olarak yaşayacağız" dedi. Alkışlandı. "Huzur ve güven getireceğız. Tek bir kişi işsiz kalmayacak" dedi. Çok alkışlandı. Yalnız alkışlara bakarak, Türkiye Cumhu- riyeti'nin Kürt kökenli yurttaşlarının özlem- leri anlaşılabilir. Demokrasi ve insan hakları... Devlete gü- ven duyabilmek... İş sahibi olmak... Huzur ve güven içinde yaşayabilmek... Bu açıdan yeni hükümet umut yaratmış gözüküyor. Kendisine bir prim açıldığı anla- şılıyor. Örneğin, daha önce 'faili mechul cinayetler' konusunda, liderter konuşurken yapılması düşünülen bazı gösteriler erte- lenmiş... Koalisyon bu fırsatı kullanabilecek mi? Kullanmaması için hiçbir neden yok. Doğru Yol'la SHP bunun için iyi bir sentez sayıla- bilir. Ama elini de çabuk tutmasında yarar var yeni hükümetın. Çûnkü edindiğimiz izlenim- ler öyle ki bu gıdışle, devlet sanki gitgıde çe- kilecek buralardan, boşluğu da başkaları dol- duracak. Bunun ızleri buralara gelince da- ha da belırginleşıyor. Serinkanlı ve önyargılardan uzak biçimde yaklaşılması gereken bu konuyu yarın da sürdüreceğiz. Cindoruk'tan siyasetçiye sert eleştiri ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — TBMM Başkanı Hüsa- mettin Cindoruk, kabinede yer alan bazı bakanlara yönelttiği eleştirileri dün de isim vermeden sürdürdü. Türkiye Barolar Birliği Baş- kanı Önder Sav'ı dün sabah TBMM'de kabul eden Cindo- ruk, hukuka ve genel ahlaka uy- gun siyaset kurallarını yerleştir- mekte ödün vermek niyetinde olmadığını vurguladı. "Siyasel zenginleşmek için yapılan bir iş değildir" diyen Cindoruk, "Si- yaset, prestij arayanların katıl- dıklan. özel hayatlannda veya iş hayaünda bulamadıklan prestij- leri pazarladıklan bir zemin ol- maktan da çıkacakür" diye ko- nuştu. Kumar kavgası nedeniyle Cin- doruk'u suçlayan ömer Banıt- çu ise partiyi yıpratmamak için sustuğunu ve dava açmayabile- ceğini söyledi. Barolar Birlıği'nin, hukukun üstünlüğü ve hukuka bağlı dev- let fıkrinin bugüne kadar yılmaz savunucusu olduğunu kaydeden Cindoruk, "Bu Meciis. belli ara- lıklarla siiriip gelen, demokrasi ve hukuka bağlı devlet fikrine ara veren rejimlerin sona erişi- nin müjdecisi olabilir. Bu Mec- lis'te demokrasimizin önündeki biitun engelleri kaldırabiliriz" dedi. Devlet ve siyaset adamının yalnızca hukuka bağlı kalma- ması gerektiğini söyleyen Cindo- ruk, siyasal partilerin de huku- ka bağlı kalmakla yetinemeye- ceklerini kaydetti. "Genel ahla- ka da uygun siyaset kurallarını yerleştirmek zorundayız" diyen Cindoruk sözlerini şöyle sürdür- dü: "Kurallan yazıb hnkuk olan ama genel ahlaka aykın biçim- de hareket eden siyasal partiler veya siyasi hayat, istediğimiz, öz- lediğimiz demokratik ve kalıcı cumhuriyet düzenini kuramaz. Burada, bunlann hepsini bir arada götüreceğiz. Hiç ödün vermek niyetinde değilim. Ödiinsüz, neyi düşiinüyorsak, neyln olması gerekiyorsa, de- mokrasinin kurallan neyi gerek- tiriyorsa onu yapmayı sürdüre- ceğiz." Yeni yetişen kuşaklann de- mokrasinin temel ilkelerini, iş- levini, işleyişini bilerek bu işe girdiklenni gördüğunü bildiren Cindoruk, siyasetin zenginleş- mek için yapılan bir iş olmadı- ğına ve kamuoyunun bu konu- da çok duyarlı olduğuna dikkat çekti. Sav ise Türkiye Barolar Bir- liği'nin bugüne değin bağımsız, tarafsız bir baskı grubu olarak görevini ödünsüz yapmaya çalı- şan kuruluşlardan biri olduğu- nu belirtti. Yasamayı, kuvvetler aynmı ilkesi içerisinde önemli bir unsur olarak gordüklerini bildiren Sav, TBMM Başkanlı- ğı'na zaman zaman yansıttıkla- rı konuların başında, yürütme- nin yasama organının görevleri- ni gaspetmesi ve devralması ol- duğunu söyledi. Sav, Cindoruk1 un bu konuda duyarlı olacağı- na ve ödünsüz bir uğraş verece- ğine güvendiklerini vurguladı. Öte yandan, kumar borcu tar- tışmasının taraflarından Devlet Bakanı Ömer Barutçu, Cindo- ruk'un kendisine "iftira" ettiği- ni yineleyerek hükümeti ve par- tisini yıpratmamak için sustuğu- nu söyledi. ANKA'nın haberine göre Ba- Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin Kıbrıs konusunu değerlendirdv Dörtlti zirve uygun değil Rusya serbest fiyata geçiyor Dış Haberler Servisi — Rus- ya Devlet Başkanı Boris Yeltsin. pazar ekonomisine geçiş yönün- de önemli bir adım atarak 16 . aralıkta fiyatlann serbest bıra- kılacağını açıkladı. Rusya Par- « lamentosu da aynı tarihten baş- i layarak her türlü mal satışı sıra- sında yuzde 28 oranında Katma . - Değer Vergisi alınmasını öngö- ;,ren yasa tasansını onayladı. •• Moldavya Cumhuriyeti'nde ise .•.Sovyet ordusunun faşist darbe - yapmaya çahştığı öne sürüldu. Boris Yeltsin, önceki gün ga- zetecilere bir açıklama yaparak Rusya'da pazar ekonomisine ge- çişi sağlayacak uygulamalar çer- çevesinde fiyatların 16 aralıkta serbest bıraküacağını söyledi. Rusya için yeni bir dönemin başladığını belirten Yeltsin aynı gün borsalarda hisse senedi alım-satımına başlanacağını ve Q özelleştirme programuıın yürür- lüğe konacağını söyledi. Yeltsin, bir süre önce açıkla- nan maaş zamlarımn da yıirür- lüğe gireceğini belirtü. Rusya Parlamentosu da 16 arahktan başlayarak her türlü mal satışı sırasında yüzde 28 oranında KDV alınmasını öngören yasa tasansını onayladı. Rusya Babakan Yardımcısı tgor Caydar, KDV oranının yüksek tutulmasının nedenini açıklarken böylelikle Rusya büt- çesine 950 miryar ruble gelir sağ- lananacağıru ve finansman açı- ğının giderileceğini söyledi. Öte yandan Rusya, Beyaz Rusya ve Ukrayna devlet baş- kanları üç cumhuriyet arasında kurulacak ilişkileri belirlemek için bugün Beyaz Rusya'nın Brest kentinde bir araya geliyor. Görüşmeler.'n ardından üç cum- huriyet aras.nda ekonomik iş- birliği anlaşması sağlanması yo- ŞİRİNYER HİPODROMU'NDAN Aral, rakiplerînden üstün lunda ilk adıının atılması bek- leniyor. Görüşmeler için dün Beyaz Rusya başkenti Minsk'e gelen Boris Yeltsin, Beyaz Rusya Par- lamentosu'nda yaptığı konuş- mada, Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'un birlik anla- yışımn uygulanma olasılığı bu- lunmadığını söyledi. Sovyet cumhuriyetlerini bir konfederas- yon arayışından vazgeçerek ege- men devletlerden kurulu bir "uluslar toplulugu" çerçevesin- de toplanmaya çağıran Yeltsin, Gorbaçov'un savunduğu birlik anlayışırun giderek yandaş yitir- diğini öne sürdü. Moldavya gergin Sovyetler Birliği'nin Roman- ya sınınnda bulunan Moldavya Cumhuriyeti'nde güvenlik güç- leri ile Rus azınlık arasında ger- ginlik giderek tırmanırken Mol- davya Devlet Başkanı Mircea Snegur, Sovyet generalleri Rus azınbğı kışkırtarak cumhuriyette 1. AYAK: Yarış gördükten sonra daha iyi duruma gelen High.ander ve Limon arasın- daki mücadele, yanşın birinci- sini belirleyecektir. Yanşın sürprizini Moon Rise gerçekleş- tirebJir. 1 2. AYAK: Son koşusunda be- ?;eninizi kazanan Toprak ve zmi- pistine uyum sağlayan Rambo'ya ilk şansı veriyoruz. , İyi îir forrn tutan Alara'yı sürpizde öneririz. 3. J4YAK: Ideal mesafesinde koş^a^k olan Oğlum ve geçen haftıki koşusunda formda ol- duguıu kanıtlayan Müflis, ta- bela?ansı olan isimler. Ağır ki- losmııa rağmen Calibos ve dün sat*dıki 37. 24, 11.5 sprintin- de föz dolduran Navratilova ihrrule gelnez. 4. AVAK: Her koşusu, bir ön- , cekdıden daha iyi duruma ge- len lalkız \t iyi bir form tutan Yemçeri ilkşansa sahipler. İz- mir >istine \atkın olan Mercan- güzdi ve hafif kilolu Üçümüz, tab»earun şansh isimleridir. 5. ^»YAK: İyi bir hazırlık dö- n e m geçiren Snoopy ve ideal merafesinde koşacak olan Re- naKiarasıncUki mücadele, yarı- ,'şın. Dirincisıni belirleyecektir. v De5nzhan \? lstanbul'dan ha- zır ^len Bliyormusunuz Kim sert rakipleri görünümünde. 6. AYAK: Günün son koşu- sunda, Aral'ın bu rakiplerinin yanında şansı yüksektir. Son koşusunu beğendiğimiz Kur- toğlu, Sipahi ve Mermi, daha sonra düşünülebilir. TAHMtVLERİMİZ / / Ulusal Güvenlik Bakanı Anatol Plugaru ise silahlı etnik Ruslann Dinyester bölgesinde Slobezia karakolunu işgal etti- ğini bildirdi. ANKARA BRÜKSE1 (Cumhuriyet) — Ankara'nın son aylardaki dış politika gün- deminin ön sıralannda yer alan Kıbrıs sorunu, Senegal'in baş- kenti Dakar'da başlayacak olan Islam Konferansı doruğu nede- niyle iyice güncelleşti. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Kıbns so- rununa uluslararası bo>Titlarla yaktaşımı uygun bulmadığını belirterek, "Dörtlü zirve süreci- ni, sorunu uluslararası platfor- ma çekme adımı olarak göriiyoruz" dedi. KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş da Dakar'a hareketinden önce Bruksel Havaalanı'nda düzenle- diği basın toplantısında, Başba- kan Süleyman Demirel ve Dışiş- leri Bakanı Hikmet Çetin'i Kıb- rıs'ı ziyaret etmeye çağırdı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal da lslam doruğuna katılmak üzere bugün Dakar'a hareket ediyor. Özal 12 arahk perşembe günü Ankara'ya dönecek. Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin, haftalık Nokta dergisine verdiği demeçte, dörtlü zirve ko- nusunu kendilerinden önce baş- latılmış bir süreç olarak değer- lendirdiklerini belirtti ve "Kıb- ns meselesine uluslararası bo- yutlarla yaklaşımı gerçekte uy- gun bulmuyorum" diye konuş- tu. Çetin, "Ama baslamış bir sü- reç. O nedenk devam ediyoruz. Kıbrıs sorununa baskılarla ka- IKI bir çözüm bulunamaz" de- di.Çetin, Kıbns sorununayakla- şımlannın, BM Güvenlik Kon- seyi'nin 649 sayılı karan çerçe- vesinde olduğunu vurguladı ve "Bu çerçevede bir anlaşma olur- sa bu olumlu bir adımdır. Ol- mazsa yapılacak şey sorunun asıl taraflan olan adadaki iki toplum arasında yeniden müza- kere edilmesini saglamaktır," şeklinde konuştu. Çetin, KKTC'nin tanınması yolundaki siyasi bir kampanya başlatılma- sıyla ilgili bir soruya da şu ya- nıtı verdi: "Yeni hükümet olarak geliş- meleri izlemek ve 649 sa> ılı ka- rar çerçevesinde katkıda bulun- mak istiyoruz. Ama yaşam sü- rüyor. Tanmma konusunda da Yunan Dışişleri Sözcüsü Türkiye, pantürkizm hayalini canlandırıyor STELYO BERBERAKİS ATtNA — Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Başbakan Sü- leyman Demirel ve Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'in Yuna- nistan ve Kıbns ile ilgili açık- lamalan, Yunan Dışişleri Ba- kanlığı'nın sert tepki gösterme- sine yol açtı. Dışişleri Bakan- lığı Sözcüsu Manuil Kalami- das, Cumhurbaşkanı Özal'ın "Türkiye'nin Balkanlar'daki önemini, Osmanlı Imparator- luğu'nun Balkanlar'da oynadı- ğı role borçlu olduğunu" ima etmesine karşı, "Türkive, insan hakları maskesi ardında daya- nışma gosterdiği Musluman azınlıklar aracüığıyla pantür- kizm hayallerini canlandır- maktadır..." dedi. Kalamidas, aynca Başbakan Demirel'in "Ege Denizi'ndeki adalan Yunan adalan değil, Ege adalan olarak tanımla- makta ısrar edeceğini" açıkla- masına karşı "Türkiye Başba- kaoı'nın bu açıklaması, Türk- iye'nin yayılmacılık üzerine ku- rulu gerçek emellerini ve Av- rupa içinde oynamaya hazır- landığı rolün niyetini göstennektedir" yanıtını verdi. Ancak Demirel'in aynı deme- cinde Türkiye ile Yunanistan arasındaki sürtüşmelerin "bü- yütüldüğü ve o denli önemli olmadığı" yolundaki sözleri "Eleftlıerotypia" gazetesi tara- fından "olumlu" karşılandı. Son olarak Dışişleri Bakanı Çetin'in Kıbrıs sorununun çö- zümü için toplumlar arası gö- rüşmelerde eşit siyasi haklann esas alınmasından söz eden açıklamasını Yunan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kalamidas şöyle değerlendirdi: "Ankara 1 nın bu tutumu, Kıbrıs sorunu- nun çözümü için bugüne ka- dar katedilen yolun aksi istika- metindedir. Ankara, BM Ge- nel Sekreteri'nin rolünu tama- ınen gözardı etmekte, 716 sa- yılı karardan ise hiç söz etme- mektedir. Yunan tarafı. Kıbns sorununun çozümiı için izleni- lecek tek yolun BM kararlann- dan geçtiğini Türk tarafına anımsatmayı kendisine borç bümektedir." Bu arada Yunan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsu Manuil Ka- lamidas, önceki gün gazeteci- lerin sorulannı yanıtlarken Yu- nanistan'ın bundan böyle zir- ve görüşmeleri dışında kalan AT toplantüannda "oy birliği'' yerine "çoğunluk sistemini" öngören oylamalan kabul ede- ceğini açıkladı. bu aşamadan sonra daha yogun bir girişim olabilir. Eğer çözüm ortadan kalkarsa. Ama hâlâ o uraudu bütünuyle laşımak isti- yoruz." Öte yandan Denktaş, Brüksel Havaalanı'ndaki basın toplantı- sında Türk hükümetinin Kıbrıs politikasıyla ilgili şu değerlen- dirmeyi yaptı: "Demirel hükümetiyle henüz karşı karsıya oturmuş ve değer- lendirme yapmış değiliz. Prog- ram ve beyanlara baktığımız za- man Kıbns meselesini geniş kapsamlı olarak koruma siyase- tine devam edeceklerini söylü- yorlar. Yöntemde şunu bunu söyleyebilirler." KKTC Başkanı Rauf Denk- taş, Yunan Başbakanı Mitsota- kis'in BAB asamblesinde "Denktaş diye biri yok" tarzın- daki sözlerini yanıtlayan Denk- taş, "Biz yok imişiz. Ben vanm. 110 kilo adam nasıl yok olur? Böyle >öntemlerle Yunanistan bir yere varamaz" dedi. Denk- taş, Islam Konferansı dönüşü bir Kıbnslılar heyetiyie Ankara L ya gelip durum değerlendirme- si yapacaklaruu belirtti. Dakar'a gi^işinin lslam Konferansı Dı- şişleri Bakanlan kararına uygun olarak gerçekleştiğini ifade eden Rauf Denktaş, Guney Kıbrıs Rum lideri Vasiliu'nun, Arap üi- kelerine "Sizde azınlıklar var. Kıbns'ta Turklerin haklanm ta- nırsanız sizdeki azınlıklar da ay- nı hakları ister, parçalanırsınız" diyerek baskı yaptığını söyledi. Denktaş, lslam Konferansı'nda geçen eylul ayında 4'lü doruğun neden yapılmadığı konusunda uye ulke liderlerine bilgi verece- ğini aktardı. Kıbns konusunun Türkiye için artık kambur olduğunu söy- leyenleri eleştiren Denktaş, "Ö>- le kamburiar vurdır ki ameliyat ederseniz ölürsünüz" dedi ve Kıbns sorununun Türkiye için stratejik onemi haiz bir konu ol- duğunu, aynı zamanda da bir şeref ve namus konusu olduğu- nu vurguladı. Denktaş, Kıbrıs'ı işgal eden tarafın Yunanistan ol- duğunu öne surerek, "Onlar du- rumun degişmesini istemiyor. Sadece Türk askerinin çekilme- sini istiyorlar. Biz ise haklanmızı istiyoruz. Görüşmelerde hiçbir yakınlaşma sağlanmamışdır" dedi. KKTC Başkanı Denktaş, 4' lü doruğun ancak kendisi ile Vasiliu arasında anlaşma sağian- ması halinde imza için gerekli olacağını ifade etti. Rauf Denktaş, "BM aracılı- ğıyla yaptığımız görüşmcden karşılıklı görüşmeye geçmemiz işlerin kolaylaştığını gösterir. Ancak bundan sonra 4. zirve imza için toplanabilir" diyerek, Amerikalıların dörtlü doruğun ocak ayında toplanması yönun- de ifade ettiği eğilime, dolayh bir şekilde yanıt vermiş oldu. Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin'in kısa zamanda Kıbrıs'a ge- lerek durumu bizzat değerlen- dirmesi gerektiğini söyleyen Denktaş, Başbakan Demirel'in ilk dış gezisini Kıbrıs'a yapma- sını arzuladıklarına işaret etti. 1. KOŞU: F (1) Canan 2, P (5) Nazbatur, S (3) K. Beygüzeli. 2. KOŞU: F (4) Higlander, P (1) Limon, S (2) Moon Rise. 3. KOŞU: F (7) Toprak, P (3) Rambo, P (4) Alara, S (1) Apollon. F. KOŞU: (4) Oğlum, P (2) Müflis, P (1) Calibos, S (10) Navratilova. 5. KOŞU: F (6) Balkız 2, P (7) Yeniçeri, P (2) Mercangüzeli, S (8) üçümüz, S (1) Şehnaz. 6. KOŞU: F (5), Snoopy, P (4) Renan, P (6) Denizhan, S (8) Biliyormusunuz Kim, S (1) Patron. 7. KOŞU: F (3) Aral, P (8) Kurtoğlu, P (1) Sipahi, S (2) Mermi. Süper" Taksit Kampanyası 100.000 TLPesinle Super Line" AEG Lavamat AEG Dantsna Merkeıi Daha tazta bıigı almak ıç<n AEG Danışma Merkezı'nı a'ayabtiırSıiız Tu'kye iın neresmaen ararsan<zarayn ücretsiz gûruşebıleceğınız leleionlanmız (Ek numa r a çevırmenıze gerek yoktur ) 9-OO-164-O24 ve 9-00-164-025. Dtğer teıefonlanmız (1) 174 65 90/91 AEG ANKARA 15. SULH CEZA MAHKEMESt ESAS: 1991/376 KARAR: 1991/550 Hukum ozeti:Hâkım: Sevfettin Özkan Kâtip: Işık Seyfe Sanık: Özcan Kalaycı. ^iva ve Abide oğlu, 1947 doğumlu, An- kara nufusuna kayıtlı olup, An- kara'da G.O.P. Koza Sokak 81/8'de oturur. Evli iki çocuk- lu, tüccar. Suç: Gıda maddelen nızam- namesıne muhalefeı etmek. Suç tarihi: 22.1.1991 Sanığın gıda maddeleri ni- zamnamesine muhalefeı etmek suçundan TCY.'nin 398.647/4, 402/2, üç ay cıirme vasıta kıldığı meslek ve sanatının tatilıne ve takdıren yedı gun iş yerinin ka- patılmasına, hukum özetinin ka- patma süresi kadar göze çarpan bir yerine asılmasına, kararın kesinleşmesini muteakip, hu- kum özetinin Ankara'da tirajı yuz bmin uzerinde bulunan bir gazetede derhal ilan olunması- na, 6.000. TL. lira yargılama gi- derının alınmasına, sanığın yuzune karşı, Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. rutçu şöyle konuştu: "Bu ağır suçlama karşısında susamazdım. Çünkü kendisi hiçbir da>tınağı olma>-an şeyleri 'camur at izi kalsın' manüğıyla söylüyor. Ancak bu tarüşma teş- kilaümızı çok üzdü. Halkın bü- yük umutlarla baktığı bir partiyi ve hükümeti yıpratmamak, dev- leti böyle tarüşmalarla dejene- re etmemek için susuyorum." Barutçu, seçim bölgesi olan Zonguldak'ta, Cindoruk'a bü- yük tepki olduğunu savunarak "Onların tepkisini ben frenliyorum" dedi. Devlet Bakanı Barutçu, Baş- bakan Demirel'in isteği üzerine Cindoruk aleyhine açacağı taz- minat dav^suıdan vazgeçebilece- ğini bildirdi. Barutçu, böyle bir davanın partiye ve hükümete za- rarlı olabileceğini belirterek ko- nuyu değerlendirdiğini söyledi. Muzır Kurul (Baftaraft 1. Sayfada) ler, ge- rek toplumsal )*aratıcılığı özgür- leştirmek gerekse hükümetimi- zin temelkndirmeye çalıştığı de- mokratikleşme Ulküsünü hızlan- dırmak için kaldınlacaktır." 12 Mart 1986 tarihinde kuru- lan Muzır Kurulu'nda görev ya- pan başkan ve üyelerin görev sü- relerinin de önümüzdeki yıl mart ayında sona ereceği kayde- dildi. Bakanlık kaynaklan, ko- misyonun çahşmalannın sonu- cuna göre kurulun varlığına, başkan ve üyelerin görev sürele- rinin bitiminde son verilebilece- ğini belirttiler. 5.5 yıldır görev yapan kurulun başkanlığını An- kara Üniversitesi DTCF Dekanı Prof. Dr. Rüçhan Ank yürütu- yor. Üyeler ise şunlar: İsmail Akınaltuğ (Başbakan- lık Müsteşar Yardımdısı), Mu- zaffer Tutar (Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı), Mustafa F. Ağaoğlu (MGK Başhukuk Müşavjri), Ahmet Turan Bozkır (Içişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürü), Ahmet Sezgi ve Güler Şenünver (Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Ku- rulu uyeleri), Dr. Nihat tlhan (Çocuk Esirgeme Kurumu eski Genel Müdürü, emekli general), Nazmi Bilgin (Ankara Gazete- ciler Cemiyeti Başkan Yardım- cısı), Prof. Dr. Haydar Taymaz (AÜ Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı), trfan Yücel (Diya- net lşleri Başkanhğı, Din lşleri Yüksek Kurulu Başkan Yardun- cısı). Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'ndan alınan bil- gilere göre kurul, görev yaptığı 5.5 yıl içinde doğrudan savcılık- lardan gelen toplam 5 bin 625 yazılı ve görsel eseri inceledi. "Devlet adına, resmi bUirkişilik" görevi yapan kurul, bu eserlerin yansma yakın bir bölumünü de "munr", yani "küçüklere zararu neşriyat" ola- rak niteledi. Kuruljn hazırladı- ğı bu raporlar, eserin yayıncıla- rına milyarlarca liralık ağır pa- ra cezalannın verilmesine neden oldu. Cumhuriyet'in. kurum kay- naklarından aldığı bilgiye göre kurulun incelemeleri sonucunda "muzır" ya da "müstehcen" bulduğu eserlerden bazılan şun- lar: Oğlak Dönencesi (Arthur Miller), Sudaki İz (Ahmet Al- tan), Cinsel Kültür (Dr. Haydar Dümen), Türkiye'de Eşcinsellik Dün-Bugün (Dr. Aslan Yüz- gün), Bitmeyen Aşk, Kanlı Kâ- bus, Gecenin Kollannda Ölüm, Cellatların Ölumü. Lacivertin Ötesi (Beyaz Dizi), Kadının Adı Yok (Duygu Asena), Mezarlan- nıza Tüküreceğim (Boris Vian), Şengül Hamamı (Engin Ardıç), Elli Yaşından Sonra Cinsel Ya- şam (Prof. Dr. Robert Char- tam), Playboy, Erkekçe, Kadın- ca, Rapsodi, Marie Claire. For- men, Elele dergilerinin bazı sa- yılan, Orta Çağ Öyküleri, Nef- zavi'den Öyküler, Gerdek Gece- sinin Sorunlan ve Başansı, Cin- sel Birleşme Pozisyonlan, En Güzel Seks Fıkraları, Seks Ze\- ki ve Mastürbasyon, Kadınlann Cinsel Sorunlan, Erken Boşal- ma ve Tedavisi, Frijidite Kadın- da Cinsel Soğukluk, Erkeklerin Cinsel Sorunlan. Bu kitap ve dergilerin bir bö- lümü, yargılandıklan mahkeme- lerde beraat ettiler. Yine kuru- lun çalışmalan doğrultusunda birçok dergi ve kitap da ancak poşete konularak satılabildi.