18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 24 ARALIK 1991 HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN y e v r e Batanltğı Meteoroto|i iş- leri Genel Mûdûriûöû'nden alınan bigiye göre, yurdun gûney tesm- leri çok bulutlu, Gûney Ege, Ak- deniz, GOneydoğu Anadolu'nun baüsı yaOışlı, dtöer yerler parçalı bukjHu geçecek. rWWk SICAKLI- Ğl: Bat bölgeterimizrJe biraz aza- lacak, dtğer yerlerrJe artmaya de- vam edecek. RÜZGÂR: Güney ve do0u. bat bölgelenmizde kuzey ve doğu #nlerden hafrf ara sıra oria kuvvette, ban MtgelerimizrJe yer yer kuvveetli olarak esecek. Denizlerde yıklız ve karayel, Do- ğu Karadenızde kıble ve lodos. Akdeniz'de gündoğusu, keşışleme, diğer denızlenmızde yıkjız ve poyra2dan saatte 10-21 denız miti hızla esecek. Van Gölü'nde hava parçalı bulutlu geçecek. Rûzgâr gû- ney ve doğu yonterden rıafif, ara sıra orta kuvvette ese- cek. Bokı Bursa ÇmHak Çonjm OeneJı Y 13° 8° ayartalor Y B 8° <°Hme B Y XF 3°Erzincan B B 6° rEranım B B -2° -14°Eskqal«r 8 B 6° 2°Gasankp Y Y 13° 9°GK»sıın B Y 15° 8°GumQş*aneB B F O*HaM*i B Y 13° 8»toprt Y B r 3*btoM B 3>lzn* B 7°-2" Kars B 7°-4° Kastamonu B 8° 3°Kaystfl B 9° J°KırtlareS B 9° 3°Konya B 9°T° W(t*ya 8 10° 0°Mansa 7» 2°K.Maraş B y Y 12° 8°Matatya B -4° -18°MuSla 7° 1°Muş 12° 3°NıOöe 18° 9°0rtu 7°-1° Hia 0°-9° Samsun 7° 2°S*t 8° *>S«ıop 12° 6°Snas -2° -1«»WıırtaO 7° 2°W»on 6°-1° Iıncei 7 2°Uşak 7° 3°Van 6° 3°Yozoat 7°-r Zongutt* 8° 6 B 12° 7° Y 10° 5° Y 14° Y 11° B 0°-13° B 7° 2° B 18° 9° B 17° 10° B 18° 10° Y W 0° B M° 8° B 5° 0° B 8° 3° B 17° 10° B 8° 0° B 7° 3° B 2°-6° B e°-i° B 12° r : açık , Duluüu J [UHı A-açık B-bukılu G-gûneşiı K-karfe S-sıslı Yyajmufiu BULMACA SOLDAN SAGA: 1 2 3 1/ Gemilerde içme suyu konulan büyük ve yassı fıçı. 2/ Bü- yük erkek kardeş... Bir marangoz aracı. 3/ Bir Güney Ame- rika ülkesinin baş- kenti... Sessiz, uslu. 4/ Yunan mitolojisi- ne göre uçmayı ba- şaran ilk insan... Bir nota. 5/ Hizmet hayvanlannın ayak- larına çakılan de- mir... Çapa şeklinde çatal bel. 6/ tridyum elementinin simgesi... Tatsız tuzsuz yiyecekler için kullanılan sözcük. 7/ Mal alıp karşılığında mal vererek ödeşme... Trabzon'un doğusunda oturan halka verilen ad. 8/ Bir has- talık. 9/ Çok yiyen, obur... Sonradan ortaya çıkan. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Asb pikrik asit olan patlayıcı bir madde. 2/ Avşa'da yetişen ve iyi bir sofra şa- rabı eide edilen kırmızı üzüm cinsi. 3/ Asya'da bir ülke... Bir ya&ş şekli. 4/ Güzel sanat... YUbik, tutank gibi adlar da verilen sinir hastalığı. 5/ Topkapı Sarayı'n- da padişahlann sadrazamla divan-ı hümayun üyelerini kabul et- tikleri yer. 6/ Bir soru sözü... Tevfîk Fikret'in tstanbul'a lanet- ler yağdırdığı ünlü şiiri... Bir nota. 7/ Yemin... Maydanozgiller- den özel kokulu otsu bir bitki. 8/ Küçük akarsu... Herhangi bir kuvvet alanından geçtiği varsayılan güç çizgileri. 9/ Sincap. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet İki defa evlenenler Koiay fııaş oımak ctfTHİ. TİMS'AH , K K ( ) K O I ) İ L ) marka lır^ btçıklarım IcuHanınız 24 ARALIK 1931 Yozgat meb'usu Hamdi Beyin evvelce yaptığı bir teklifle alâkadar yeni bir lâyiha gelmiştir. Bu lâyiha müteaddit kimselerle evlenenler hakkındadır. Lâyihanın esaslan şunlardır: Evlenmeleri kanunen memnu kimselerin akitlerini bu memnuiyeti bilerek yapan evlenme memurlan ile bunlan evlenmeğe sevkeden, evlenmelerine rıza gösteren veli veya vasileri üç aydan iki seneye kadar hapsolunacaklardır. Kanuni sebepler haricinde kanunun şartlarını ifa etmeksizin evlenme vesikası veren memur 1 aydan 3 aya kadar hapsolunacaktır. Evlenme vesikalarını görmeden evlenmelerin dini merasimini yapanlar hakkında da aynı cezalara hükmolunacaktır. Evli olduğu halde- dini merasim yaptırmak suretile diğer bir kadınla birleşip karı koca hayatı yaşıyan erkeklerle bu vaziyeti bildikleri halde bu şekilde evlenen kadınlar 3 aydan bir seneye kadar hapsolunacaklar, 30 lira ağır para cezasına mahkûm edileceklerdir. Memurlar hakkında ayrıca müebbeden memuriyetten mahrumiyet cezası verilecektir. Kanunu medeni, mevkii mer'iyete geçtikten sonra bu suretle birleşmiş olup ta vaziyetlerini bu kanundan sonra değiştirmiyenler hakkında da aynı ahkâm tatbik edilecektir. 1HİNİ DUNYA'DA BUGUN Lfinngrad K 0° Londra B 10° Madnd A 16° Mıüflo B 16° CezayırT»? Kahıre» B 10° ARMAĞANFUARI NDA 20-31 ARALIK EN GÜZEL ARMAGAN KİTAPTIR ÜNÜ• İMZA GÜNÜ BUGÛN 24AralıkSalı, 15.00- 18.00 İLHAN İREM '05 i YARIN 25 Aralık Çarşamba, 75.00- 78.00 SALÂHBİRSEL Heraün 11.00-20.00 FM ruar Merkezi, Ortaklar Cad. Mecidiyeköy Te|. 1A7 İfi 1> 1AET1SMA Bireylerin Kendini Geliştirmesi Birey düzeyinde çok önemli ve gerekli olan kendini geliştirme ihtiyacının; aynı amacı gerçekleştirmek üzere bir araya gelen bir grup insanın oluşturduğu sosyal kurumlar ve nihayet toplumlar için de aynı derecede önem taşıdığı unutulmamalıdır. zorlanmasına ve >eni bireysel ihtiyaçla- nn doğmasına neden olmaktadır. Hızla artan yeni bilgilere ulaşma. bu bilgilerin sosyal yaşantıda meydana ge- tirdiği değişime uyum sağlamanın, günü- müzde gerek birey gerekse toplum düze- yinde kendini geliştirme ihtiyacını doğur- duğu söylenebilir. Diger bir ifade ile yaşı, toplumdaki sosyal konumu, mesleği ve aldığı eğitim ne olursa olsun bireylerin kendilerine en gerekli olanlardan başla- mak üzere yeni bilgileri edinme ihtiyacı içinde oldukları söylenebilir. Kendisi dı- şındaki dünyada olup bitenlcrin farkında olmak. bunlan izlemek. öğrenmek, yeni teknolojilerle kendisi arasında ılişkiler kurmak; kısaca çevresinde olup bitenlere hâkim olma isteği ve çevreye uyum gös- terrne ihtiyacı, bireyin kendini geliştirme ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Kendini geliştirme ihtiyacının çok önemli bir gerekçesı de değişmenin her zaman gelişme olmadığı gerçeğidir Nite- kim hızlı gelişmelerin yol açtığı değişme- ler. her zaman olumlu yönde olamayabil- mektedir. Bu durumda bir gelişmeden söz edilemez. Günümüzde yaşanan tek- nolojik ve sosyal değişmelerin insan ha- yatına gelişme olarak yansıyabilmesi, büyük ölçüde bireyin kendini geliştirme ihtiyacını karşılama konusundaki çaba- sına bağlıdır. Günümüzün yaşam koşullan, hangi konumda olursa olsun bireylerin günlük yaşamlannda ne düzeyde gelişmeye açık olduklannı ve bu konuda ne kadar çaba harcadıklannı gözden gecirmeyi zorunlu hale getirmiştir. Bir işletme yöneticisinin, yönetim ve davranış bilimlerindeki geliş- meler ışığında yönetim tarzını gözden geçirmesi; bir fabrika işcisinin iş yerinde gerçekleştirilen ya da gerçekleştirilecek teknolojik değişikliklere kendisini hazır- laması; anne-babanın eğit-bilimdeki ge- 21. yüzyıl insanının kendisine soracağı en önemli sorulardan bir tanesi "Kendimi yeterince geliştirebıliyor muyum" biçi- minde olacaktır. Toplumsal yaşarnda bireylerin kendilerini geliştirmeleri ihti- yacı. günlük yaşamı etkileyen önemli bir süreç halini alrnaktadır. Acaba bir ev ha- nımı, bir işçi, bir yönetici olarak bireyler kendilerini geliştirme ihtiyaçlarını ne de- recede karşılayabilmektedırler? Büyük bir hızla gerçekleşen gelişmele- ri. insanlar günlük yaşamlarına ne dere- cede yansıtabilmekte, yeni bilgilere ulaş- mak için ne derecede çaba harcamakta- dırlar. Bütün bu sorular, hızlı bir değişim sürecındeki dünyamızın yol açtığı yeni bır bireysel ihtiyacı işaret etmektedir. Gerçekten de günümüzde, belki de yüzyıllara bölünmesi gereken gelişmeler birkaç yıl, hatta ay gibi küçük zaman di- limlerinde gerçekleşmektedir. Siyasal alanda yüzyılların dengeleri bozulup ye- ni anlayışlar geliştinlırken, teknolojik alandaki gelişmeler baş döndürücü bir hızla gerçekleşmektedir. Teknolojik ge- lişmeler. mesafelerin kısalmasına ve her geçen gün "olamayacak"lann sayısının azalmasına yol açmıştır. Bu gelişmeler. sosyal açıdan insan yaşarnını giderek da- ha karmaşık hale getirmiştir. Yeni araş- tırma alanlan, değişen çalışma şekilleri ve koşullan. giderek karmaşıklaşan şehir hayatı. kısa süre sonra yetersiz kalan mesleki bilgiler. bireylerin uyum göster- meleri gereken gelişmelerden sadece bir kaç tanesidir. Tüm bunlann temelinde uzmanlara göre her 4-5 yılda bir ikiye katlanan ve giderek daha bihük hızla ar- tan bilgi birikiminin yer aldığı söylenebi- lir. Hızlı bilgi birikimi ve hızlı değişim; ya- şamın her geçen gün çözümlenmesi gere- ken bir bulmaca halini almasına yol açar- ken insanın uyum gücünün sınırlannın lişmelere göre çocuk yetıştırme tutumla- nnı gözden geçirmesi gereklidir. Kendisini geliştirme çabası içinde olan birey. gelişmeleri izleyen, okuyan. düşü- nen. araştıran, soran, üreten, nerede olursa olsun bilgiye ulaşma çabası içinde olan, bildiklerini paylaşan, sürekli bir arayış içinde o|an bireydir. Bireyin ken- dini gehştirme ihtiyacını giderme yönün- de çaba harcamaması ve sahip olduğu bilgi düzeyi ile yetinmesi, her gün aynı buunacayı çözüp kendi kendine mutlu olmasına benzetılebilir. Birey düzeyinde çok önemli ve gerekli olan kendini geliştirme ihtiyacının; aynı amacı gerçekleştirmek üzere bir araya ge- len bir grup insanın oluşturduğu sosyal kurumlar ve nihayet toplumlar için de aynı derecede önem taşıdığı unutulma- malıdır. Günümüzde giderek çoğalan ve her yaştan insanlara eğitim hizmetleri su- nan merkezlerin çoğalması, hemen her rneslek dalı için vazgeçilmez hale gelen hizmet içi eğitim programlan ve sayılan her geçen gün artan kurslar, bireylerin kendini gehştirme ihtiyacının bir sonucu olarak değerlendirilebîlir. Sonuç olarak, bireylerin duygusal, sos- yal, zihinsel ve demografik özellikleri ne olursa olsun kendilerini geliştirme ihtiya- a içinde olduklan ve bu ihtiyacın birey- den bireye farklıhk gösterebildiği söyle- nebilir. Bu ihtiyacın bazı bireyler tarafın- dan hıssedilmemesi. ihtiyacın olmadığı anlamına gelmemelidir. Yaşam boyu eği- tim, diğer adıyla yaygın eğitimin giderek büyük önem kazândığı günümüzde ken- dini geliştirme ihtiyacının gıderilmesi konusunda birey, sosyal kurum ve top- lum düzeyinde çaba gösterilrResi gerek- mektedir. Her şeyden önce kendini geliş- tirme ihtiyacının uyandınlması ve ihtiya- cın giderilmesi yönünde çaba harcama- nın, bir ahşkanlık. bir yaşam şekli halini alması gereklidir. Bunun bilgi toplumu olmak için gerekli olduğu unutulmamalı- dır. tLHAMt FINDIKÇI tÜ İşletme Faköltesi Davranış Bilimleri ögrencisi Galeri • Atölye 132 «4 26 . 130 21 S7 PAGO t ı ı c ı v x ALİ DEMİR Resim Sergisi 25 Anltk91/I7 0c»k9Z Kıradut Sok. No 15 Altıyol KnkkSy T< 34SUD6 TANJU DEMİRCİ SENAY ÖNAL NURCAN PERDAHÇI İLHAN ŞEN 23 Ar«hk-91-17 Ook 92 MİNE SANAT OALERİSİ KuflM Cad. No: K*dlkAy T«t MS M 40 (OPERA) S * N » I G « 1 ! ' I S NİYAZİ TOPTOPRAK Retin Sergisi 23 Aralık'91 -11 Dcık'92 Dünyı s*gkk Sok. 43; 16 Op«ra U HKII T.k.tm 149 92 02 KARMA RESİM SERGİSİ 4 Ocak 1992ye kadar MEHMH »U P»JA (ŞfKtR AHMET P»5A) - »Ll RCA KTAZIT - CESAT ARSEVEN - CEIAL UZEl CJVABYAH - MTtllAKIRU TAHSİN - DOKTOR HİKMET EDİP HAHKI KÛSEOClU - EŞREF UREN FMRETTtN İATKAl • FERltUM S 1 U ( H I I I - FAHM MPTAN - FUAT SOrHAN - FE'IT HALH. P««* - HATM PİZEL - HİRMET 0HAT - H.CAHİT «EMIAN - HAUl MKMEN - IMAHIM MFI MMHİM ÇALJJ • RA*M ATTM.M - MENMET UZEL - KAZMI 1ATAN - MCİ TFJ121 - MCt ULMUKOfiLU NAMIK ISMAll - MAZMİ ZİTA - NUM İTEM • PERTE» MTAR - SEtÇVH TOSUL - tUUTMAK SEYYIT SAMI TETİK - M I M İZEREH - SIRRI ELDEM - SEUHATTİN TE0MAN - HNİT HASAH «1ZA KT »ERFF RENKGOROa - |EWET DAt - $MEF AKDİK Golota Köprusu Yam, ZİNDAN HAN 34420 EMİNONÜ-İSTANBUI TEL 512 42 70 (6 HAT) FAX 513 57 80 MUSTAFA ATA Sergisi 24 Aralık 91 24 Ocak 92 • • • • »lıy« Sok., 1 H y « ktanbul 147 4 ( 7»-140 44 48 galeri atölye 132 64 26 130 21 87 DEGERLİ RESİMLERÎNİZE MATOBEL (YANSITMAYAN) CAM TAKTIRINIZ TARKI" GÖRECEKSİrVİZ Sl SERTAŞ CAM TİCARÎI K0U4U W:(1|M1 23 17*140 41 15 (11 134 13 5» «134 13 59 Ffc (1(140 41 15 C Cumhuriyet Kitap Kulübü TAKSITLE KİTAPV E R İ Y O R DILEYEN HERKESE 6 AY VADELİ OZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU 73. DÖNEM KAYITLARI BAŞLADI 18 aralık ak«amı 21 aralık hafta sonu 23 aralık hafta içi Oersane Uskudar 343 67 81 PtSTLERIMIZ Kozyatağı 362 47 33 Tarabya 162 08 18 • ELDEN TESLİM 150 YAYINEVİ 11000 KİTAP Bi/gı edinmek istiyorum. Adım Soyadım: Adresim: •fel: K A D t K ( SÜRKUR SÜRÜCÜ KURSU Hafta Sonu - Hafta İçi Gündüz - Akşam kayrtlar ctevam ediyor TAKStTLE KADIKÖY (SöÇunüçev™ Cama yanı) Tet 349 18 24 -336 02 06 3360279 FOK.349 18 2 5 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükürasüzdür. SERPtL GÜLGUN TUNÇ Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazariama A.Ş. istiklal Cad. Zambak Sok. 4/1 Beyoğlu-İSTANBUL Tel.: 152 38 81-152 38 82-152 38 61 Evlenme Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. OKTAYSÖNMEZ HALUK OZDALGA SÜRMENE ŞULH CEZA HÂKİMLİĞİ'NDEN HÜKÜM ÖZETt E. No: 1991/75 K. No: 1991/79 K. Tarihi: 16.10.1991 Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne aykın davranmak suçundan sanık Sür- mene Aşağı Çavuşlu Köyu nüfusuna kayıtb Embiya ve Ayşe'den ol- ma 1962 doğumlu HALİT ÖZDEMÎR'in mahkemizce 16.10.1991 ta- rih ve 1991/75 esas 1991/79 karar sayılı ilamı ile TCK'nın 402/1, Î98 maddeleri gereğince 510.000 lira ağır para, 7 gün işyerinin kapatıl- ması ve 3 ay meslek ve sanatının men'ine karar verilmiştır. tlan olunur. Basın: 46937 tLAN MUCUR SULH CEZA MAHKEMESİ Dosya No: 1991/56 1991/104 Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne aykın hareket suçundan sanık Abdul- lah Çubuk hakkında açılan kamu davasında sanığın TCK'nın 398 ek 2 ve 19-402. maddeleri ile 647 sayılı yasanın 4/1 maddesi gereğince 490.000 TL. ağır para cezası ile üç ay meslek, sanatından men'ine, yedi gün süre ile işyerinin kapatılmasına, karar kesınleştiğinde hüküm özetinin işyerinin görülen yerine yedi gün sure ile asılmasına, karar özetinin, tirajı yüz binin uzerinde Ankara, tzmir ya da tstanbul'da yayımlanan günlük bir gazetede ilanına karar verilmekle işbu hükunı özeti ilan olunur. Basın: 46979 Kuril Adaları ve. Türkiye'nin AT Üyeliği Türkiye, AT üyelerinin sahip olduğu ortalama sosyal ve ekonomik gelişmişlik düzeyinin çok gerisinde. Herşeyden önce işte o nedenle, Türkiye'nin AT'ye üye olması müm- kün değil. Bu basit gerçek, cumhurbaşkanından sokak- taki vatandaşa kadar pek çok Türk tarafından kolay ka- bul edilemiyor. AT karşısında kendi göreceli durumumuzu bir türtü ger- çekçi bir şekilde göremeyişimiz, bizi sık sık tuhaf durum- lara düşürüyor. Dışişleri yakın bir tarihe kadar AT'ye erken başvurmuş olmamızı ciddi bir üyelik nedeni sayıyordu. Bir başka tu- haf durum Körfez bunalımıyla ortaya çıktı. Türkiye'nin stra- tejik önemi nihayet anlaşıldı ve öylelikle AT üyeliği şansı- mız arttı sanıldı. Ne yazık ki AT üyeliği ile NATO üyeliği arasındaki basit farkı dahi göremedik. Şimdi moda, Orta Asya'da yeni keşfettiğimiz soydaşla- rımız. Dağılan Sovyetler'deki Türk-Müslüman cumhuriyet- ler üzerinde "hamilik" kurmamızın, bize AT kapısını aça- cağı söyleniyor. Evet, Türkiye bu halklarla mümkün olan en yakın ilişkileri kurmalı. Ama nasıl olacak da Kırgızlar- la ve Kazaklarla ilişkilerimiz bize Brüksel'in yolunu açacak? Doğrusu, eğer hayal gücü bir kıstas olsaydı, şimdi çok- tan AT'ye üye olmuştuk. Artık hayal kurmayı bırakalım ve gerçekçi olalım. Önü- müzdeki 10-15 yıllık dönem içinde Türkiye'nin AT'ye üye oima intimali yok. Daha sonra ne olacağı ise şimdilik belli değil. Gerçekçilik, bizi AT'ye almadılar diye Avrupa düşman- lığı yapmak veya onu bunu suçlamak değil. Üçüncü Dün- yacılık hiç değil. Gerçekçilik ve akılcılık, AT üyesi olmadığımızı soğuk- kanlı bir şekilde kabul etmek ve önümüzdeki dönemde politikalarımızı ona göre oluşturmaktır. AT üyeliğinin avan- tajlarını yakalayamayan Türkiye, şimdi AT dışında, fakat kenarında bir ülke olmanın avantajlarını yakalamaya ça- lışmalıdır. Brüksel'e sırtımızı dönmemeliyiz. Aksine, Brüksel bü- rokrasisini çok iyi izlemeliyiz. Çünkü, onların alacağı ka- rarların sonuçlarından kendimize avantaj sağlamak hak- kına sahibiz. Tabii, uluslararası oyunun kurallarını çiğne- meden. Maastricht'\e kabul edilen iki önemli protokolden biri, Türk kamuoyunun pek ilgisini çekmeyen Sosyal Politika Anlaşması (SPA). Anlaşma tüm AT üyelerinde iş hayatını ve çalışma koşullarını belirleyen yasaların aynı olmasını öngörüyor. Almanya'nın damgasını taşıyan SPA paketi, mesela İspanya ve _ ^ ^ _ _ _ _ _ _ _ _ — — Yunanistan'da üreti- min sosyal maliyetini Kuzey Avrupa düzeyi- ne çıkarıyor. Çok çetin müzake- reler sonunda Başba- kan John Major, İngil- tere'nin SPA dışında tutulmasını kabul et- _ _ _ ^ _ ^ ^ _ _ ^ _ _ ^ _ ^ ^ _ ^ _ _ tirdi. Böylece İngilte- re, özellikle yabancı sermaye yatırımları için Kıta Avrupa- sı ülkelerine göre önemli bir avantaj sağladı. İngiltere, Ja- ponların AT içinde en yakın işbirliği yaptığı ülke. Avrupa1 daki doğrudan Japon yatırımlarının yüzde 40'ı İngiltere1 de. Maastricht dönüşü Major, parlamentoda ilginç bir ko- nuşma yaptı ve Britanya'nın "Japon yatırımları için bir cennet" olacağını söyledi. Kuveyt veya Kırgızistan üzerinden AT'ye girmek gibi mu- azzam stratejik ve orijinal planlar yerine biz de İngilizler gibi daha basit ve sonuç vereceği bilinen yolları denesek acaba nasıl olur? SPA'dan sonra AT'de üretimin sosyal maliyeti, özellikle Güney Avrupalı üyelerde, daha da yükselecektir. Türkiye bu gelişmeleri yakından izlemelidir. SPA'nın sonuç ver- mesini beklemek gerekmez; eğer iyi kullanılırsa böyle bir anlaşmanın varlığj dahi Türkiye'ye avantaj sağlamak için yeterlidir. Brüksel'de şu günlerde konuşulan bir başka konu, ener- ji vergisi. Bütün üye ülkelerde uygulanacak ve bir varil pet- rol başına 10 dolar eşdeğeri yeni bir vergi hazırlanıyor. Türkiye, üretim maliyetlerini önemli ölçüde etkileyecek bu vergiyi de uygulayıp uygulamamakta serbest. Yıllık dış ticaret hacmi 300 milyar dolar, dış ticaret faz- lası 90 milyar dolar civarında olan Japonya, dünyanın en büyük yatırımcısı. Şu sıralarda yaşanan durgunluk nede- niyle Japon şirketlerinin elindeki fonlar azaldı. Ama Ja- ponların güçlü bakanlığı MİTİ yetkililerinin hesabına gö- re resesyon yakında aşılacak ve deniz aşırı Japon yatı- rımları 1992 sonundan itibaren yine hızla büyümeye baş- layacak. Eğer Türkiye akılcı ve gerçekçi poütikalar izlerse, önü- müzdeki dönemde eski Sovyetler dahil tüm Doğu Avru- pa ve Balkanlar'da Japon yatırımları için önemli bir mer- kez olabilir. Bu da Batı Avrupa ve AT ilişkilerimizde bize somut avantajlar sağlar. Ne var ki Japon yatırımlarının bölgede ağırlıklı olarak Türkiye'ye kayması yalnız bize bağlı değil. En önemli ra- kip Rusya. Kısa süre önce Tokyo'ya bir Sovyet liderinin ilk gezisini gerçekleştiren Gorbaçov, orada açık açık, ge- niş çapta Japon yatırımlarına ihtiyaçları oldugunu söyle- di. Japonların ise bunun için ileri sürdüğü bir şart var: İkin- ci Dünya Savaşı'nın son günlerinde Stalin'in kaptığı Kuril Adalan'nm iadesi. Yeltsin 'tevef" derse, Japon-Rus baharı başlayacak. Ja- ponlar tarihi komşularına büyük yatırımlar yapacak. Baş- kan Bush da bu projeyi destekliyor. Kamça^/ca'nın güne- yindeki tespih tanelerinin iadesi, bize gelebilecek Japon sermayesinin önemli bir bölümünü başka yöne çevirecek ve Türkiye açısından bir bakıma eski Varşova Paktı ülke- lerinin uluslararası forrlan emmesine benzeyen bir durum ortaya çıkacak. Acaba Asya'daki gelişmeler içinde Kuril Adalarf nın ka- deri mi, yoksa Özbek ve Türkmen kardeşlerimiz mi Batı Avrupa'yla ilişkelerimizi daha çok etkileyecek, ne dersi- niz! Gerçekçilik, bizi AT'ye almadılar diye Avrupa düşmanlığı yapmak veya onu bunu suçlamak değil. Üçüncü Dünyacılık hiç değil. KAYSERİ 4. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1989/529 Karar No: 1990/738 Davacı: K.H. Sanık: KADİR TAŞÇI: Recep olu 1949 D.lu. Kayseri Fevzi Çak- mak Mahallesi nuf. kayıtlı ve Kayseri Mimar Sinan Mah. Bozantı Cad. 154/24'te oturur. Kayseri Maarif Caddesi No: 20'de kuruyemişçi. Suç: Sağlığa az veya çok zarar verecek derecede çekirdeğe boya kat- mak. Suç tarihi: 13.12.1990 Yukarıda açık kimliği ve müsnet suçu yazılı sanık hakkında mah- kememizde yapılan yargılamasında; sanığın TCKînm 395, 3506 sayı- lı yasa, TCKInın 59/son, 402/1-2 maddeleri gereğince sanığın netice- ten 10 ay hapis, 60.000 TL. ağır para cezasıyla cezaladırılmasına, 2 ay 15 gun süreyle curme vasıta kıldığı, meslek, sanat ve ticaretten men1 iııe ve 5 gün müddetle işyerinin kapatılmasına, hüküm kesinleştiğin- de, huküm özetinin Ankara, lstanbul ve İzmir'de yayımlanan tirajı yüz binin uzerindeki bir gazete ile Kayseri'de yayımlanan bir gazete- de ilanına, ilan masraflarının sanıktan alınmasına karar verilmiştir. Keyfiyet ilan olunur. Basın: 47104
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear