18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 EKONOMİ 4 KASIM 1991 BORSA NOTLARI ABDURRAHMAN YILDIRIM Söksa olayı ve piyasaya yeni düzen düşü 1 Q Q f l y |lını 813 mit y° n |ira ^ r * I 9 9 U la kapatan ve 1991'in ilk yarısında 600 milyon lira kâr eden Söksa , ûç ay içinde kârdan zarara geçtı. Şırketin 9 aylık bilançosunda 2 milyar 800 milyon lira zarara girdiği gö- rülüvor. Üstelik 1 milyar 8Ö0 milyon li- ralık yıl sonu kâr hedefine karşılık. Mal- lanna da ana hıssedarı durumundakı Tekstil Holding'in bir kredi borcuna kefaletinden dotayı haciz konuldu. Bu gelişmelere paralel olarak Söksa'nın borsada ışlem gören senetlerı de 1991 ortasında yüzde 200'lük verım ıle en çok prım yapan üçüncü hısseyken bu verim şımdi yüzde 39'a indi. Söksa hisseleri yüzde 34.41 oranıyla Ekim ayı içinde Borsada en çok değer yitiren hisse oldu. Nereden nereye gelindi ve bunlann nedeni neydi? 1976 yılında yurtdışında çalışan iş- çilerin kurduğu Söksa, çeşitlı zaman- larda düştüğü ekonomık darboğazlar sonrasında faalıyetinı durdurdu. 1987 yılında rehabilite edilmek üzere Türkı- ye Kalkınma Bankası'na devredildı 1968 yılı Temmuz ayında genel müdür- lügüne Nafl Yürekli getirıldı. Şırket, 1988 yılında 4.2 milyar lira cıro ve 510 milyon lira kâr sağtadı. 1989'da cıro- sunu 123 milyar liraya, kârını 1.3 mıl- yara çıkardı. 1990'da ciro 17.6 milyar, kâr 992 milyon lira oldu. 1991'in ilk al< tı ayında ciro 13.6 milyar, kâr ise 655 milyon lira olarak gerçekleşti. Bu sü- re içinde istihdam da 122'den 475'e çıktı. Yüzde 30 payta Sinop İl Ûzel Ida- resi'nin ortak olduğu şirket halka da açıldt. Ancak, şırket 1990 genel kuru- lunu yasal süresi içinde toplayamadı ancak 27 ekimde gerçekleştırebıldı. Buna bağlı olarak temettüyü de yasal süresi olan eylül ayı sonuna kadar da- ğıtamadı. 1991 Temmuz ayında şırket genel mûdürü Nafl Yûrekli, 17. mad- deden işten atıkJı. Genel Kurul'da ise yönetim kurulu üyesi sıfatıyla Nafi Yü- rekli aklanmadı ve bunun için üç kişi- lik bir heyet kuruldu. Tabii bunlar olur- ken şirket de elden gitti. Suçlanan eski Genel Müdür Nafi Yürekli bu konuda sorularımızı yanıt- larken sorunun Türkiye Kalkınma Bankası'nın lştirakler Müdürlüğü'nden kaynaklandığını belirttı. Söksa'daki ba- şandan sonra kendisinin tekstil şirket- lerini bünyesınde toplayan Tekstil Hol- dıng'ın de başına getırildiğını anlatan Nafi Yürekli, bu holding ile van Yün, Trabzon Gıyım Sanayii gıbi şirketleri ayağa kaldırdığını bıldirdi. Nafi Yürekli, lştirakler Müdürlüğü'nun bu başarıyı çekemediğini, halen bağlı 47 iştirak şirketını kapalı veya kapalıya yakın bir düzeyde tuttuğunu söytedi. Söksa'nın ilk genel kurulunda sermaye artırımı- na gıtmeyı planladtklannı, ama lştirak- ler Müdürlüğü'nun bunu istemediğin- den dolayı genel kurulu erteledıkleri- ni belirten Nafi Yürekli, ikinci genel ku- rulu da Bankanın kendisini dışlayarak yapmak ıstemesinden dolayı mahke- meye başvurarak iptal ettirdiğini kay- dettı. Nafi Yürekli, şunları söyledi: "Beni 17. maddeden attılar. Ama, halen hakkımda adli soruşturma yok. Bunu simdi ben isteyeceğim. Söksa'yı bir yılda altı defa denetle- diler. O zaman bir şey görmediler mi? Bu olay tamamen bir komplodur ve İştlrakler Daire Baskanı Süheyla Gebizli sorumludur. Gelslnler bası- nın önünde tartışalım. Açık bir top- lantıda yüzleserek hesaplaşmaya hazınm." Söksa olayında top şımdı Iştirakler Mû- düriüğu'nde. Onlar da kendi taraflann- dan olayı bir açıklasalar, aydınlanaca- ğız. Ama, bu arada olan Söksa'ya, ça- lışanlarına ve onun hısselerini alan 2 bin dolayındaki yatırımcıya oluyor. Ta- bii bunun hesabını soracak bir makam yo£ Once Nasaş'ın sonra Metas'ın ger- çeği yansrtmayan ve küçük hissedar- larını yanıltan, mağdur eden bilançc- ları daha hafızalardayken buna son olarak THY'nin farklı bilançolan eklen- dı. Söksa bir başka olay. Ve diğerieri. Sadece şirketler mi? Araa kurum- ların yaptıkları ve içinde bulundukları durum daha kötü. Kamu otontesinde- ki dağınıklık, mevzuat noksanlıkları, denetimsızlik, piyasanın yapısı, hepsi güven vermiyor. Borsayı bir süre için dondurup ser- maye piyasasını yeniden düzenleme- ye ve kurmaya ne dersiniz? Kurulacak bu yent düzen içinde şirketler de ara- cılar da yatırımcılar da Batı'da olduğu gibı yerterini alsınlar. Keşke, bunu ger- çekleştirecek olanağımız olsaydı. Gece borsasına buyurun efendim Gecenin saat 24.00'ünde hisselerinizi satıp paranızı cebinize koymaya ne dersiniz? Evetse buyrun gece borsasına. 22 ekimde borsadışı işlemle- rin başlatılmasının üzerınden tam bir yıl geçti. Sokakborsası- nın gücünü kırmak ve yatırımçı- ları korumak amacıyla önce İs- tanbul'da sınırlı sayıda aract ku- rumda başlatılan lot altı işlem- ler gıderek yaygınlaştınldı. Kontrollü, güvenli ve borsayı ta- mamlayıcı bir sistem kuruldu. Zaman içinde kurallarındada değişiklıkler oldu. Fiyat belirle- me yontemleri yumuşatıldı. Ya- tınmcılar korunurken aracılann da kâr elde etmesı sağlandı. Fı- yat bantları ve marjı kaldırılarak sadece alım satım fiyatları ara- sında bağlantı kuruldu. Borsa dışı işlemlerin biryıllık uygulaması amacınaulaştı. Bu sürede 79 milyar 485 milyon li- ralıkhıssesenedialınıpsatıldı. Günlük ortalama işlem hacmı 361 milyon lira. İşlem hacminin üçte birini İş Bankası gerçek- lestiriyor. Diğeraktif üyelerEc- zacıbaşı, Koç Amerikan, Türki- ye Kalkınma Bankası ve Va- kıfbank. önce öğleden sonrası ile sı- nırlı bir şekilde başlatılan borsa dışı işlemlerşımdi günün 24 sa- atine kadar yaygınlaştınlmış durumda. Eğer aracı üye açık- sa gece de işlem yapmak mümkün. Gecenin hersaatın- de işlem yapmayı kolaylaştıran biryenılik ise başlatılmak üze- re. Bu pıyasada en çok işlem hacmini gerçekleştıren İş Ban- kası yurt duzeyıne yayılı 350 bankamatıkten lot altı işlem yapmayı olanaklı kılıyor. Bu ay ortasında başlatılacak uygula- mayla iş Bankası'nda bir yatı- rım hesabı açanlar ıstedıklerı saatten bankamatıkierden loi altı piyasada alım satım yapabi- lecekler. Eğer hısse senedi sa- tıyorlarsa, karşılığındaki paray bankamatikten anında alabıle- cekler. Eğer alım yapıyorsa hısseler bankanın Saklama Merkezi'nde kendi hesabına saklanacak. Bu uygulamaya bir de "Yatn nm Hesabı'nda" duran paraya vadesiz mevduatfaizi ışletılme- si yerıne Hazıne Bonosu, Dev- let Tahvılı veya yatırım fonları ile değerlendirilmesı olanağı ta- nınsa herhalde sistem çok da- ha fazla rağbet görecek. Sermaye pryasasında yarışs gıren diğer bankaları da "gece borsasına" bekleriz. Aracılar toplanıyor Geçen hafta aracı üyelere biriSPK'dan-'Aracılıkfa- aliyetlerine ilişkin düzenle* me", diğerı de borsadan "Otomasyona ilişkin temel önerller" olmak üzeri iki ya- zı geldi. Aracı kurumlar yazı- yı aldıktan sonra toplu hare- ket etmeye ve tek tek görüş belirtmemeye karar verdiler. Öncülük, Borsa Aracı Ku- rumlan Yöneticileri Derne- ği'ne düştü. Yann düzenlene- cek toplantıda aracı kurumlar ortak bir göruş belırleyecek- ler ve SPK ile borsaya her iki konuda da sayılan 100'ü aşan aracı kurumdan aynı görüş gıdecek. Borsanın temerrüde düşmeleri nedeniyle iki ara- cı kuruma ceza vermesinden sonra bir araya gelen dernek yöneticileri, İMKB genel kuru- lunun olağanüstü toplanma- sında görüş bırliöjne vardılar. T1SK, kıdem tazminatına göz koydıı TİSK, hükümetten, işsizlik sigortası kurulurken kıdem tazminatının kaldırılmasını ye sigorta prim oranlannın düşürülmesini istedi. TİSK, Türkiye'de "yapısal işsizlik" olduğunu savunarak, işsizlik sorununun çözüîmesi için "hızlı yatırım politikası izlenmesini" önerdi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosa) — TİSK, seçim sonrası kurulacak olan koalisyon hükü- metinden kıdem tazminatının kaldırılmasını ve sigorta prim oranlannın düşürülmesini iste- di. TİSK, Türkiye'de "yapısal işsizlik" olduğunu savunarak, işsizlik sorununun çözülmesi için "hızlı yatınm politikası iz- lcnmesi"ni önerdi. TİSK dergisinin ekim ayı sa- yısında, Türkiye'de hızla artan nüfusa yeterince çahşacak yer yaratılamamasından kaynakla- nan "yapısal işsizlik" yaşandığı görüşüne yer verildi. Işsizlikle mücadele etmek için yeni yatı- rımlann teşvik edilmesi ve işve- renlerden alınan fonların kaldı- nlması gerektiğinin ileri sürül- düğü dergide, "Ülkemizde talep dalgalanmalanndan ortaya çı- kacak bir konjonktürel işsiziige karşı, gelişmiş ekonomilerdeki iktisat ve maliye politikası araç- lannın kDİIamlabQeceği açıktır" denildi. TİSK, tüm siyasi partilerin programlarında yer alan "işsiz- lik sigortası"nın Türkiye'de "yanlış," anlaşıldığını kaydede- rek, "Ulkemizde işsizlik sigorta- sı çoğu kez yanlış alaşdmakta, sanki iş bulamayan berkesin ka- zanacagı bir sigorta dalı olarak düşünülmektedir. Ancak işsizlik sigortası herhangi bir işte calış- makta olanlann bu işlerini ka>- betmeleri halinde yararlanacak- lan bir sigorta dalıdır" goruşu- nü dile getirdı. Toplumun tum çalışma yaşına gelmiş kişilere iş ve sosyal güvenlik normlanndan yararlanma olanağı sağlayama- dığının kaydedildiği TİSK der- gisinde, işsizlik sigortasının bu koşuliarda "adaletsiz bir sonuç" doğuracağı göruşu savunuldu. Dergide, TtSK'ın işsizlik sigor- tası ile ilgili gönişü şöyle dile ge- tirildi: "Esasen bir ölçiide sosyal gii- venlik bakkına kavuşmuş işçilc- re, rnunzam bir sosyal güvenlik imkânı tanımak yerine, işsizlik sigortası için aynlacak kaynak- lann sayılan yaklaşık 17 milyo- na ulaşan işsizlere yeni istihdam imkânı yaratmak için kullanü- ması daha vararlı olacaktır. Öte yandan, işsizlik sigortasının ku- nılması halinde, hiç iş buiama- mış kimselerin iş bulma imkânı daha da giiçleşecektir. Çünkii boşalan her işe bu sigortadan yarariananlar yerleştirilmeye ca- lışüacaktır." Kıdem tazminatının işsizlik sigortası yerine getirildiğini kay- deden TİSK, işsizlik sigortası kurulurken kıdem tazminatının kaldırılması ya da makul bir se- viyeye indirilerek işletmelere "yiik olmaktan" çıkartılması ge- rektığini beürtti. TİSK dergisin- de "işsizlik sigortasının uygula- maya konması halinde işverenin prim yükiinün artacağı"' ifade edilerek, "Bn durumda devlet iş- siz kalanlara getirilen bir hak için tüm toplumun olumsuz ola- rak etkilenmemesi için toplam işgticü içindeki mali vukkrin bir kısmında indirime gitmelidir. Burada işçi ve işveren dzennde aşın bir yük haline gelen sigor- ta prim oranlannın düşurulme- si ile AT ülkelerinde olduğu gi- bi sosyal sigortanın finansmanı- na devlet katkısı sağlanması ör- neğini verebiliriz" denildi. Işsizliğin çözülmesi için "bi- linçti politikalar idemenin ve iş- gücünu eğitmenin" önemine dikkat çekilen dergide, alınma- sı gereken "yasal ve kornmsal" önlemler şöyle sıralandı: "Özel sektör istihdam yarat- maya özendirilmeli, işçi çalıştır- mayı cezalandıran yükler hafif- letilmeli. Sendikalar makro ve mikro düzeyde, ülkenin mevcut iktisadi ve sosyal durumunu dikkate alan davranış kalıplan- nı benimsemeli. Verimliliği ve fîmıanın mali durumunu dikka- te almayan, aşın olçüdeki ücret zamlan istihdam artışını olum- suz yönde etkilemektedir. Özel- leştirme çabalan desteklenerek, kamu sektoriinun küçühnesi he- defi bir an önce gerçekleştMI- meli. tşletmelerin yatınlabilir kaynaklanm eriten sosyal amaç- lı fonlar kaldırılmalı." Devlet ücretliyî 'kesiyor' TR\KYA SOCAıN MEZAIULlGl — Girmedik mutfık, girmedik tencere bırakmayan, yemek- lenmızin tadı tuzu olup Türk yemek kültüriin- de Anemli yeri bulunao soganın, ülkemizde üre- tinifc bol yapıhyor. Sogan amban olarak bili- neı Karscabcy'den sonra en çok sogan ekilen Tetirdag'da, bu yıl dış pazar bulunamaması so- nıcı binlerce ton sogan iireticinin elinde kaldı. DB pazar bulunan geçen ydlarda ise üreticisine iyi ştra kazandırarak yuzunu güldüren sogan, ba (il sadece mutfakta kendini soyana de^il, üre- ticisine de gözyaşı döktürece|e benziyor. Ara- zide yapıian lodolara (depolara doldunılan so- ğanlara) dadanan fareler, soğanlara büyük za- rarlar vermeye basladı, farelerle mücadele ede- meyen üreticiler şaşkın ve çaresiz... Evet, sogan bugünlerde toptan 250-300 lira. So- ganın üreticisine raaliyeti ise 300-400 lira. Trak- yalı sogan ureticisi soğana bakarken ağıt yakar- casına konuşnyor ve şöyle diyor: "Ah başınun belası. Atmak da zor, satmak da zor." (Fotoğ- raf: NAİM ÖRÜ) ANKARA (ANKA) — Gelir Vergisı dilımlerındeki artışm üc- retlerdeki artışın çok gerisinde kalması nedeniyle ücretlilerin vergi yükü büyük ölçüde arttı. ANKA'nın yaptığı hesapla- maya göre SSK primi, Damga Vergisi ve Tasarruf Teşvik Ke- bintisi yapüdıktan sonra Gelir Vergisi'ne esas ücreti 4 milyon lira olan bir çalışan ocak, şubat ve mart aylannda yüzde 25 ora- nında 1 milyon lira vergi ödedi. Yılda dört ikramiye alan bu ça- lışanın ucreti mart ayında aldı- ğı ikramiye ile birlikte 12 milyon lira dilimini aştığı için vergi ora- nı da yüzde 25'ten yüzde 30'a yükseldi. Böylece vergi miktan mart ikramiyesi ile nisan ve ma- yıs ayında bir milyon 200 bin li- raya çıktı. Vergi dilimi haziran ayı ucretiyle birlikte ise 24 mil- yon lira sınınnı aşu ve vergi ora- m yuzde 35 oldu. Böylece, öde- nen vergi miktan bir milyon 400 bin liraya yükseldi. Söz konu- su çalışamn vergi dilimi ekim ücreti ile birlikte 48 milyon lira sınırım da aştı. Böylece vergi oranı bir kez daha ytikselerek yüzde 40 oldu. Ekim ayında ödenen vergi tutan bir milyon 600 bin lira düzeyine ulaştı. Bu çalışan kasırn ve aralık maaşla- rı ile aralık ikramiyesinden de bir milyon 600 biner lira vergi ödeyecek. Yapıian hesaplamaya göre, ödenen vergi artarken ele geçen ücret tutan da azaldı. Yılbaşın- da 3 milyon lira olan ele geçen ücret, mart ayında alınan ikra- miye ile birlikte 2 milyon 800 bin liraya, haziran ayı maaşıy- la birlikte 2 milyon 600 bin li- raya ve ekim ayı maaşı ile bir- likte 2 milyon 400 bin liraya in- di. Söz konusu çalışamn kasım ve aralık ücretleri ile son ikra- miyesinden ödeyeceği vergilerle birlikte toplam vergisi 21 milyon 400 bin liraya ulaşacak. Vergi- ye tabi kazanç toplamı ise 4 ik- ramiye ile birlikte 64 milyon li- ra olacak. Böylece ödenen ver- ginin gelire oranı yüzde 33.4 olarak gerçeklesecek. Yılın ilk çeyreğinden sonra vergi dilimlennin yükselmesiy- le ele geçen ücretin sürekli geri- lemesi çalışanlarda büyük tep- ki doğuruyor. Çalışanlann ye- ni hükümetten istekleri arasın- da Gelir Vergisi dilimlerinin ye- niden dilzenlenmesi ilk sırayı alıyor. Ücretliler yeni hükümet- ten Gelir Vergisi oranlannın dü- şürülmesinin yanı su-a Gelir Vergisi dilimlerinin de yükseltil- mesini bekliyorlar. B E K L A M D U N Y A S I TKTde yasak, Romanya'da serbest AjansAda Tur- kiye*nin ihracatma reklam dalında onemli katkılar sağlıyor. Ada'nın "Gilerte Contour" için gerçeldeştirdiği TV reklam fılmi, Yugoslavya, Mısır ve Pakistan'ın yanı- sıral2ülkedegöste- rilmişti. Ada'nın halen üç TV reklam filmi Suriyeve Roman- ya TV'lerinde gösteriliyor. Evin ve Ona filmleri güney komşumuzSuriye ekranla- nnda gülümserken, TRTnin "tüzük gereği" yayımlamayı kabul etmediği Efes Pilsen reklam filmi halen Romen TV'sin- de gösteriliyor. AjansAda'nın bu aralaryo- Zeus'u tlhan Şerif giydirdi Erkek haute-couture'ün unlü isimlerinden tlhan Şerif, sonbahar- kış koleksiyonunun kampanyasında, Modajans'la birlikte Olimpos ve Zeus'un katkılanyla, "soylu- dınamizm" temasını işledi. TV çekimlerinde llhan Şerif manken Onur Berberoğlu'nun temsil ettiği Zeus'u giydirirken mermer uzerine çivi yazısıyla yazümış kitabelerden de yararlandı. ğunlaştığı ikinci alan da uluslararası nitelikli bir spor şampiyonası. 1992 Nisan ayında Istan- bul'da yapılacak olan Avrupa Şam- piyon Kulüpler Basljetbol final karşılaşmaları için Efes Pilsen'in spon- sorluğunda çeşitli tanıtım faaliyetleri yurütülüyor. Ada'nın son çalışması da 21 Kasım'da Istanbul'da toplanacak olan Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne Türkiye Lobby'ciliği yapmak. 2000 yılındaki Olimpiyat oyunlanna aday olan Istanbul kentini Ada, "Turkije isti- yor, tstanbul hazır" sloganıyla hazırlıyor. "Bugita" ^EO'da DYP'nin seçim kampanyası döneminde yaratıcı çalışma ve uygulamaya katılmayan, ancak Süley- man Demirel'e "siyasal iletişim" konu- sunda danışmanhk yapan NEO Ajans- ın Başkanı Sükyman Nebioğlu, Kasım ayından itibaren Sabah Gnıbu bünyesin- de çıkan günluk "Bugün" gazetesınin rek- lam ve tanıtım faaliyetlerini üstlendi. TV reklam filmlerinin yönetimmi de Nebioğ- lu gerçekleştiriyor. p v a Akkart Yönetmenliği- ni Ümit Gölsoy'un yaptığı Repro Ajans'ın gerçekleştirdiği Akkart, TV reklam fil- minde yaratıcı yönetmenüği Şener Ünal, metin yazarlığını da Cumhur Ersoz Üst- lendi. lO'ar saniyelik 6 filmde gençlik, di- namizm ve "cash card" temalan ışleniyor. AVCVIeaı reklaM MH^LIUI atel- yerf "Marketing Tiirkiye" dergisini ya- yımlayan AVC Pazarlama Hizmetleri Grubu, 5 Kasım Sau gunü "Reklam Bütçeleri-Pınar Küıç'la Özel Bir Gün" başhklı bir workshop (atelye) düzenliyor. Reklam yatırımlan, reklam bütçelerinin saptanması, Piyasa payı/reklam bütçesi konulannın ele alınacağı bir tam gunluk atelyede grup çalışması da vapılacak. Esentepe'deki Istanbul Dedeman Oteli'n- de yapılacak bu atelye günu hakkında ayrıntılı bilgi için 168 00 02 numaralı te- lefona başvunılabilir. T E K N O L O J I V I T R I N I Marifetli diş fırçası Diş fırçalannın her 3 ya da 4 ayda bir değiştirilmesi gerektiğıni bilmemize rağ- men çoğunlukla bu, unuttuğumuz bir şeydir. Amerika'da Oral-B Indicator adıyla piyasaya yeni çıkarılan bir ürün, bu sorunu ortadan kaldırmaya oldukça yardımcı olacak. Bu yeni diş fırçasının üzerinde insan sağlığına zararh olmayan bir çeşit mavi boya bulunuyor. Her fır- çalamada rengi biraz daha açılan boya yaklaşık 3'uncü ayın sonunda hemen he- men yarılanıyor. Bu da artık diş fırçanı- zı değiştirmenizin zarnanırun geldiğini si- ze gösteriyor. Ayrıca bu sayede fırçala- ma tekniğinizin ne derece sağhklı oldu- ğunu da görebiliyorsunuz. Eğer boya za- manından önce solmaya başlamışsa bu dişlerinizi biraz hırpalayarak fırçaladığı- nızın bir işareti. Bunun tam tersi bir du- rum söz konusuysa bu da dişlerinizi da- ha sık fırçalamanız gerektiğini gösteriyor. Bu marifetli diş fırçalannın fıyatı ise yak- laşık 15 bin lira. Çift kasetli video kayıt cihazı Toshiba, BS Arena Twin adlı çift ka- ayn ya da birlikte programlanması müm- setle çalışan yeni bır video kayıt cihazı kün. 16 saate kadar kayıt yapabilen cihaz, üretti. " şimdilik sadece Japonya'da satılıyor. Fi- tsteğe bağlı olarak kaseüerin ayn yatı yaklaşık 6 milyon lira. Kannca dünyasına giriş Kanncalann gerçek dünyasına girmek isteyenler için yeni bir bilgisayar oyunu piyasaya çıkanldı. Harvardh iki biyolo- ğun siyah kanncalann yaşamını incele- yen Pulitzer ödüllü "Kanncalar" adlı ya- pıtından esinlenerek hazırlanan bu yeni bilgisayar oyununun adı Sim Ant. Oyun- daki asıl amaç ise siyah kanncalann ko- lonisine saldıran rakip kırmızı kannca- lan devre dışı bırakarak koloniyi koru- mak. Kırmızı kanncalan püskurtmeye çalışırken bir yandan da yağmurdan, örümceklerden ve çim makinesinden de korunmayı bilmek gerekiyor. Kanncala- nn nasıl yiyecek topladığından, yuvala- nnı nasıl kazdıklanna kadar pek çok şe- yin öğrenildiği oyunda, kazanmak için kanncalann kast sıstemini ve koloninin aktivitelerini doğru bır şekilde değerlen- direbilmek gerekiyor. Oldukça eğitici olan bu oyunun fıyatı ise yaklaşık 300 bin lira.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear