Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunwt Malbaacılık \* Gazeıecıltk Turk Anomm Şırketı adına
Nıdır Nuii 0 Gend Ya>ın Mtiduru H n ı CcauL Nlucssese Muduru:
EaiiM l««U«a. Vazı lşlcri Muduru. Ofcay Goofnsin. % Habtr Merkezı
Muduru. YıJçıa Bmyer. Sayfa Duzcnı Yöneımenı AH \car £ Temsıtaler
ANkAR V MllMI Tu. 1ZMİR Hıbmtt Çttfafcaya. ADANA: ÇMin \ ittnoghı
k Poü ıka Crtal BatbogK D15 Haberlcr tni— Ucı. Ektmoraı. Co*u Tur*«.. Ij-Scndıka $Aıu Kmci. Kııllur C«tal t s » .
luanbul Habeîten. kcajl KlKik. Eğmm Gcflcz) ŞajİM. lrtirt Haberien Vcc^H Dotaa. Spor Daftışnunı KbĞmlkviu VatctaM.
Dızı taziLar kctra ÇaiifkM. *r*strrma Şafciıı tlpa*. DuKkme AMMMI VUKI 0 koordınator tfcB« Koratuıı £ Valı
Ivet trol trtm 0 Mulusrte b l n l tan 0 Bulıe-Planlama Sor OıaMİKyotta 0 RekLam V » Toran 0 £k V»> la-
HBİVS \LH>İ # tdare HMC?M Gnrtr 0 lî-«mf Öarier ÇeHk £ Bılgi Islcm Naü İnal £ PcnoiKİ **
Yaym Kurulu Bışkan Sariir'Satf
Oku> Akkl. Vtlca «•**. Hısu
Cenal. Hikmc! Çeuakı**. Ok*>
l | > Maıaciı. tlbauı
AbnMi TM
S«s«n •* ftnjı Cunduınyd Maltaacılık n Gscndlik T.A.S. Tbk Ocafc C«d. 39/41 Plflı !»•»
34334 Ist PK 246 . Isunbal Td 512 05 05 (20 lm). Tdex 22246, F*x: (I) 5» 60 72 #
««rotor U n Zi)i Gokalp Bıv lnkılap S. No 19/4. Tü 133 II 4MÎ. ütoı '42344. Fu (4) 113
05 6! 0 I n r H Z«a Blı 1)52 S 2/). Td 1} 12 30. fck» 52359. Fu. (31) » 53 60
ln»nu Cıd 119 S. No 1 Ka! I, W » îl 51 (4 hıl), TÖOK C155. H» fll> » 25 1»
TAKVİM: 7 OCAK 1991 Imsak: 5.50 Guneş: 7.21 Öğle: 12.15 Ikindi: 14.37 Akşam: 16.58 Yatsı: 18.24
'Sevgi,
çocuğun
temel
hakkı'
Prof. Ayşen Baykara,
çocuk haklannm
korunması için bir devlet
politikası
oluşturulmasının 'şart'
olduğunu söyledi. Ve
yasalardaki haklann
yaşama geçirilmesini istedi.
MFRİH AK
İZMİR — Türkiye'de çocuk
haklannın korunması için bir
devlet politikası oluşturulma-
sının "şart" olduğu bildirildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp
Fakültesi öğretim üyelerinden
Prof. Dr. Ayşen Baykara, "ya-
salarda oian haklann" uygula-
maya geçirilmesi ve korun-
ması gerektiğini dile getirdi.
Prof. Dr. Ayşen Baykara,
çocuklann guvenli, sevgi ve an-
layış dolu bir ortamda yaşa-
malannın gelecekteki yasamla-
nnı etkileyeceğini belirterek en
büyük görevin de anne ve ba-
balara düştüğünü söyledi.
Prof. Dr. Baykara, "Türkiye1
de çocuklann eğitimi üzerinde
babadan çok annenin roliı var.
Bu Avrupa'da da böyle. Çün-
kü anne çocuğunu 9 ay boyun-
ca taşır. Çocuk anneyle yiiz
gözdür. Baba> la arada sürekli
bir mesafe vardır. Gittiği dok-
tordan oynadığı arkadaşına
kadar pek çok faktorde anne
eıkindir" dedi.
Türkiye'de çocuk haklannın
kuUanılmasında bölgesel fark-
lüıklann bulunduğunu belirten
Prof. Dr. Ayşen Baykara, "Ül-
kelerin gelişmişlik düzeylerini
ölçmede de kullanılan bir ya-
şındaki bebeklerin öliım oran-
ları, Tiirkiye içinde bölgesel
farkhlık gösleriyor. Ege Bolge-
si'nde öliim oranı binde 81
iken bu oran Dogu Anadolu
Bölgesi'nde binde U9'a kadar
tırmanıyor. O>sa dogum önce-
si bakım, sağlık kuruluşlan
gözetiminde dogum ve yaşa-
ma, çocuklann bedensel
haklandır" diye konuştu.
Çalışan çocuklann haklan-
nın daha çok ihlal edildiğine
değinen Prof. Dr. Ayşen Bay-
kara, bu yaşlarda çocuklara
erişkin sorumluluğu yüklendi-
Jini söyledi. Prof. Dr. Bayka-
ra, Türkiye'de çocuğun eğitsel,
bedensel, ruhsal haklarına sa-
hip çıkılmadığna da dikkat
çekerek şöyle konuştu:
"Çalışan çocuklar erişkin
sorumluluğu iistlenmesine
karsın bir korunma alüna alın-
mıyoriar. Hem fiziksel hem
ruhsal hem de cinsel kimlikle-
rini bulmalannda, bu olumsuz
bir rol oynuyor. Çocuk denge-
sizlikler, bunalımlar içine dıi-
şüyor. Bunun yanında Türki-
ye'de çalışan çocuğun haklan
hâlâ yok."
Çocuklann güvenli, sevgi ve
anlayış dolu bir ortamda yaşa-
maları gerektiğini belirten
Prof. Dr. Ayşen Baykara, bu-
nun gelecekteki yaşamı etkile-
diğini söyledi. Prof. Dr. Bay-
kara, gelişimde en büyük gö-
revin anne ve babalara düştü-
güne de değinerek "Türkiyei
de çocuk haklannın korunma-
sı için bir devlet politikası oluş-
turulmalıdır. Yasalarda yer
alan baklann uygulamada da
yaşatılması gerekir. Güvenli,
sevgi dolu bir ortam tüm ço-
cuklann en temel bakkıdır. Bu
•aklardan geri kalmış iilkeler-
de bahsedemezsiniz" dedi.
Erciyes
turizm
merkezi
olacak
KAYSERİ (AA) — Devlet
Bakanı ve Hükümet Sözcüsü
Mehmet Yazar, Erciyes'in kı-
sa gelecekte Türkiye'nin en
önemli turizm merkezi olaca-
ğını, buraya yılda 250-300 bin
turistin gelmesinin hedeflendi-
ğini söyledi.
Erciyes DağYnda yapımı ta-
mamlanan Teleski tesisleri ile
Sema Yazar Gençlik Vakfı'n-
ca tefriş edilen sağlık merke-
zi, devlet bakanları Mehmet
Yazar ve tsmet Özarslan ile
Sağlık Bakanı Halil Şıvgın'ın
katıldığı bir törenle hizmete
açıldı.
Devlet Bakanı Yazar, tören-
de yaptığı konuşmada, 1987
yılında Erciyes'in organize tu-
rizm alanı ilan edildiğini hatır-
lattı. Kayseri, Niğde, Nevşehir
ve Kırşehir'i içine alan bu pro-
jeyle, Erciyes'in halen 300
olan yatak kapasitesinin 3 bin
50'ye çıkarılmasının hedeflen-
diğini bildiren Yazar, şunlan
söyledi:
"Bu proje yaklaşık 10 yıllık
bir siire sonra tamamen uygu-
lanmaya konacak. Proje ile
Erciyes, Türkiye'nin en önem-
li turizm merkezi olacak. Bu
proje sayesinde Erciyes Dağı'-
nı yılda 250-300 bin lurist zi-
yaret edebilecek."
Psikologlar, çocuğu oyalamak için videoya alıp sürekli reklam izletmenin tehlikesine dikkat çekiyor
Çocuğa reklam bombardımamDoç. Dr. Sezen Zeytinoğlu şöyle diyor: "Kısa
süreli reklamlar küçük yaş gruplannın ilgisini
çekiyor. Ses, renk, sahne. Her türlü uyarıcı
hızla bombardıman halinde sunuluyor.
Çocuğa sürekli reklam izlettirmek 'boş
oyalama'dır!'
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) — Çocuklar reklam tut-
kunu. Reklamlan öylesine sevi-
yorlar ki anne babalar video ka-
setlerine art arda çektikleri rek-
lamlan gün boyu izlettirerek ço-
cuklannı oyalıyor. Böylece ço-
cuklar tüketim toplumu ile he-
men tanışıyor.
Çocuklar reklamlann hem
oyuncusu hem de tüketici he-
def kitlesi içinde yer alıyor. Te-
levizyon reklamlannda çocuk
oyuncular kullanüması son de-
rece ilgi çekiyor. Gazete, dergi-
lere çocuk giysileri için verilen
reklam fotoğraflarına baktığı-
nızda, "büyümüş de küçülmüş"
çocukları görüyorsunuz. Şık
.giysileri ve yüzündeki kadınsı
ifadeyle "erkekler beni beğe-
necek mi" diye soran kız çocuk-
lan ya da üzerlerinde avcı giy-
sileri ve ellerinde tüfeklerle ço-
cuklar...
Çocuklar rekiamlardan ne-
den bu kadar etkileniyor? Ege
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Gelişim Psikolojisi Anabilim
Dalı öğretim üyelerinden Doç.
Dr. Sezen Zeytinoğlu bu soru-
ya, "Küçük yaş gruplannın kı-
sa kısa reklamlar ilgisini çeki-
yor. Kısa sürede dikkat cekici
Prof. Muzaffer Bodur'un görüşü şöyle:
"Reklama standart getirilmesinden çok,
özdenetim mekanizması kurulmalı.
Reklamcıların reklam verenlerin, anne
babaların, eğitimcilerin, çocuklann yer aldığı
bir kurul oluşturulabilir!'
lanılmaya başlamasına dikkat
çekerek "Çocuk giysileri rekla-
mı veren bir firmanın dergiler-
de çıkan fotoğraflanna bakıyor-
sunuz, 6-7 yaşlannda kız çocuk-
ları şık giyinmiş 'Bu kıyafetim-
le erkekler beni beğenecek mi'
diye soruyor. Bu çok sakmcalı"
diyor.
Doç. Dr. Sezen Zeytinoğlu,
ayrıca reklamcılık sektörünün
konuyu ciddiye alması ve bir öz-
denetim mekanizması oluşturul-
masının önemine dikkat
çekiyor.
Çocuklann reklamlarla yan-
lış tüketim ahşkanlıklan kazan-
olaylann hepsi bir arada kulla-
nılıyor: Ses, renk, sahne. Her
türlü uyancı hızla, bombardı-
man halinde sunuluyor. Bu sa-
dece duyusal açıdan çocuğu tat-
min ediyor. Yoksa kavramsal
olarak bir şey düşünmesi pek
olanaklı değil" karşılığım
veriyor.
Doç. Dr. Sezen Zeytinoğlu'-
na göre anne babalann videoya
çekip çocuklara reklamlan izlet-
tirmeleri de "boş bir şekilde
oyalama biçimi". Doç. Dr. Se-
zen Zeytinoğlu, çocuklann özel-
likle cinsel bir nesne olarak kul-
ması ya da çeşitli biçimlerde is-
tismar edilmesi nasıl engellene-
cek? TSE, reklamlarda çocuk ve
gençlerin beden ve ruh sağlığı-
nı olumsuz etkileyen israfa, kö-
tü alışkanlıklara yonelten me-
sajlara yer verilmesini engelle-
mek ve genelde tüketicinin ko-
runması için bir reklam standar-
dı taslağı hazırladı.
Ancak "reklamlara TSE
damgası" girişimleri, reklamcı-
lık sektörünün tepkisine yol aç-
tı. TSE Tüketicinin Korunması
Müdürü Harun Çakır bu konu-
da, "Aslında biz reklam ajans-
larına kolaylık sağlıyoruz, elle-
rine ölçü veriyonız. Denetleme
diye bir olay yok. Onlar kendi-
lerini denetleyeceğiz diye karşı
çıkıyorlar. İleride mutlaka bir
deneüm mekanizması kunıla-
caksa, çeşitli kuruluşların tem-
silcilerinin yer aldığı bir konsey
oluşturulabilir" diyor.
^4
***-***~*:
'J
- ******lj'tJlllCtl
i N Y J
^m e r
'kalılar her şeyin
j e n büyüğünü ve en ilgin-
cini severler. New York'takJ ünlü Madison Square Garden'da "canavar kamyon-
lar"ı birbirleri ile kapıstırdüar. Yüksekliği 4 m'yi aşan kamyonlar eski otomobüleri
ezip geçerek birbirlerine üstünlük sağlamaya çalıştılar. Yarışmayı kazanan Bilfo-
ot (Büyükayak) "canavar kamyonlar savaşı"nın galibi oldu. (Fotoğraf: AP)
Reklamcılar ise standart ha-
zırlanması girişimine karşı, öz-
denetimi savunuyorlar. Rek-
lamalar Derneği Asbaşkanı Fa-
ruk Atasoy, "Dünyadaki stan-
dart kuruluşlan, reklamla ilgili
sadece teknik standartlar oluş-
tururlar. Örneğin afiş, tabela
boyutları gibi. fçerikle ilgili ku-
rallar getirmezler. TSE'nin ha-
zırladığı standartlar ihtiyari
olur. Uygulama sorumluluğu
reklam sektöriinden ve diğer il-
gililerden oluşacak bir organda
olursa, ancak sağlıklı işleriik
kazanabilir" görüşünü sa-
vunuyor.
Atasoy, "Batı'da olduğu gi-
bi gönüllü bir otokontrol" sis-
teminden yana olduklarını söy-
lüyor ve "bazı ilkelere uymanın
tüketici kadar, dürüst reklam
verenin ve gerçek reklamcıların
da yaranna olduğunun bilincin-
de olduklarını" vurguluyor.
Çocuk-reklam ilişkisi konu-
sunda araştırmalar yapan Boğa-
ziçi Üniversitesi tktisadi ve ldari
Bilimler Fakültesi Işletme Bölu-
mü öğretim üyelerinden Prof.
Dr. Muzaffer Bodur da bir
standart getirilmesinden çok,
özdenetimin yaranna inanıyor.
Prof. Dr. Muzaffer Bodur'a gö-
re ABD'de olduğu gibi reklam-
cılann, reklam verenlerin, anne
babalann, eğitimcilerin, çocuk-
lann yer aldığı bir kurul oluştu-
rulabilir ve bu kurul reklamlar-
la ilgili değerlendirmeleri yapar.
Prof. Dr. Muzaffer Bodur,
araştırmalan sırasında çocukla-
ra yönelttikleri "Reklamlar si-
ze nasıl yaşanacağını öğretiyor
mu" sorusuna çocuklann yan-
sının "olumlu" yanıt verdiğini
anımsatarak sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Önce anne baba eğitilmeli.
TV izlenmesini anne babanın
kontrol etmesi, standart koy-
maktan daha iyi. TSE'nin ko-
yacağı standarta pek güvenim
yok. Soyut kalıyor. Okul için-
deki, aile içindeki eğitim çok da-
ha önemli. Çocuk reklam-satış
ilişkisi konusunda aydınlatılma-
lı. Çocuklar reklamın kaynağı-
' nı anlamakta zorlanıyor. Araş-
brmamız sırasında 'reklamı kim
yaptınyor' diye sorduğumuzda,
'TRT' diyorlar. Üreticiyle rek-
lamı bağdaştırmakta zorluk çc-
kiyortar. Eğlendirici, danslı,
müzikli reklamlan seviyoriar.
'Reklam niye var' diye sorduğu-
muzda 'eğlendirmek için var, iki
programın arasını doldurmak
için var' diyorlar. TV reklamla-
rı, çocuklann tüketici olarak
sosyalleşmesinde önemli. Ya-
saklamalardan çok, eğitim
önemli."
Çocuklar, 'eğitici anne'yc emanetÇocuklannın uzmanlar tarafından
bilgilendirilmiş, belli arahklarla denetlenen bir
•eğitici anne'nin evinde yetiştirilmesini
isteyenler için yeni bir uygulama başlatıldı.
FİGEN ATALAY
Çalışan anneler, çocuklannı-
za kim bakıyor? Büyükanne,
teyze, hala gibi bir aile yakını ya
da bakıcı mı? Yoksa yaşıtlarıy-
la bir arada büyümesini tercih
ettiğiniz için çocuğunuzu kreşe
ya da ahaokuluna mı gonderi-
yorsunuz? 0-6 yaş arasının kişi-
liğin buyük ölçüde geliştiği dö-
nem olduğunu biliyor ve iştey-
ken aklınıza sık sık "Bakıcı aca-
ba çocuğa iyi davranıyor mu?",
"Anaokulunda öğretmen, bu
kadar çok çocuk arasında be-
nim çocuğuma gerekli ilgiyi gos-
terebiliyor mu?", "Büyükanne-
sinin çocuğuma çok iyi baktığı-
na ve sevgi gösterdiğine eminim.
Ama bu yaşlarda alması gereken
eğitimi verebiliyor mu" gibi so-
rular takılıyorsa, işte size yeni
bir alternatif: Eğitici anneler...
Çocuğunuzun, uzmanlar ta-
rafından bilgilendirilmiş ve belli
arahklarla denetlenen bir eğiti-
ci annenin evinde, yaşıtı birkaç
çocukla birlikte ve bilinçli bir
programla yetiştirilmesini isti-
yorsaruz, bu isteğiniz yakın bir
gelecekte gerçekleşebilir. Milli
Eğitim Bakanhğı ve UNICEF
Türkiye Temsilciliği, bu ainaçla
iki üniversitenin de desteğiyle
eylül ayında bir proje başlattı-
lar: "Eğitici anne yetiştirme pro-
jesi". Halen pilot uygulama aşa-
masında olan proje cerçevesin-
de teorik eğitimlerini tamamla-
yan 39 eğitici anne, uzmanların
denetimi altında evlerinde çocuk
bakmaya basladılar.
UNICEF Türkiye Temsilcili-
ği yetkilileri, "Eğitici Anne Ye-
tiştirme ProjesT'ni şöyle anlatı-
yorlar:
"Proje çalışmalarına eylül
ayında başlandı. Bir ay boyun-
ca eğitici anneleri eğitecek öğret-
menler. üniversite öğretim üye-
leri tarafından yetiştirildi. Eği-
tici anne yetiştirme projesine
baş\urmak için eğitici anne
adaylarının 18-55 yaşlan arasın-
da olmaları, en az ilkokul me-
zunu ya da okur yazar olmaları
ve evlerinde çocuk bakmaya is-
tekli olmalan gerekiyor. Toplam
eğitim siıresi 4 a>. 39 eğitici an-
ne adayı, Ankara'da üç halk eği-
tim merkezinde eğitilmeye baş-
landı. İlk bir ay teorik eğitim uy-
gulandı. Önumüzdeki 3 a>, mari
ayı sonuna kadar eğitici anneler,
evlerinde çocuk bakmaya başla-
yacaklar. Aslında çocuk sayısı
eğitici annenin ev koşullanna
göre belirlenecek. Ancak pilot
uygulamada. eğitici anneler iki-
şer çocuk bakacaklar. Eğitim
uzmanlan, bu üç ay boyunca
eğitici anneleri evlerinde ziyaret
edecek. Çocuklarla, çevre dü-
zenlemesiyle, programlarla ilgili
konularda annelere yardımcı
olacaklar. Eğitici anneler, haf-
tada bir gün de halk eğitim mer-
kezine gelerek grup çalışmaları-
na katılacaklar. Mart ayı sonun-
da eğitici annelere sertifika ve-
rilecek. Daha sonra 5 aylık
programın değerlendirmesi ya-
pılacak ve paket programlar ha-
zırlanacak."
UNICEF Türkiye Temsilcili-
ği Eğitim Programı Sorumlusu
Nurper Ülküer, çocuk baktır-
mak için de eğitici anne olmak
için de çok yoğun bir istek bu-
lunduğuna dikkat çekerek prog-
ramın degişik illerde yaygınlaş-
tırılmasını istediklerini, nisan
ayında yeni bir programın baş-
layabileceğini söyledi. Eğitici an-
neye verilecek ücretin, her halk
eğitim merkezinde oluşturula-
cak bir komisyon tarafından,
çevre özellikleri göz önünde tu-
tularak belirleneceğini kaydeden
Ülküer, "Halk eğitim merkezleri
aynı zamanda çocuklann kendi
evlerinden eğitici anne evlerine
dağıtımını ve eğitici annelerin
denetimini de üstlenecek. Eğitici
anne, bir yıl boyunca halk eği-
tim merkezi ile Uişkisini kesme-
yecek, daha sonra da belirli ara-
lıklarla denetlenecek" dedi.
Eğitici anne yetiştirme proje-
sinin, erken çocukluk ve okul
öncesi eğitim konusunda alter-
natiflerden yalnızca bir tanesi
olduğunu özellikle vurgulayan
Nurper Ülküer, bu projeye ne-
den gerek duyulduğu konusun-
da da şunlan söyledi:
"Türkiye'de, 0-6 yaş grubun-
da, 7 milyonun üstünde çocuk
var. Okul öncesi eğitim hizmet-
lerinin ulaştığı çocuk sayısı 100
bin. 0-6 yaş. gelişimin en önemli
6 yılı. Bu dönem iyi şekilde de-
ğerlendirilmeli ve çocuk için en
sağlıklı çevre hazırlanmalı. Çok
değişik okul öncesi eğitim mo-
delleri var. Amaç, bu modelleri
aileye sunmak ve ailenin ihtiyaç-
lanna, koşullarına hangisi en
uygunsa o modelin seçimi. Bu
model özellikle kentte yaşayan
çalışan annelere yönelik, pratik
ve ekonomik bir yöntem. Kırsal
kesim için başka bir modele ih-
tiyaç duyulabilir."
J>rojeyi UNICEF Türkiye
Temsilciliği ile ortaklaşa yürüten
Milli Eğitim Bakanhğı Çıraklık
ve Yaygın Eğitim Genel Müdü-
rü Ahmet Erdoğan da bu alan-
da bir boşluk görülmesi nede-
niyle bu projeye başlandığını,
amaçlannın hem aileyi, hem ço-
cuğu hem de eğitici anneyi ko-
rumak ve kollamak olduğunu
söyledi. Bu uygulamayı ilk aşa-
mada İstanbul, lzmir gibi işçi ve
memurlann yoğun olarak yaşa-
dıkları kentlerde, daha sonra ül-
ke çapında yaygınlaştırmayı is-
tediklerini anlatan Erdoğan,
"İleride çocuk eğitimi, çocuk
psikolojisi alanında eğitim gö-
ren üniversiteli genç kızların da
boş zamanlannda eğitici anne
olarak çalışmalannı sağlayaca-
ğız. Kimi anne-babalar, çok zor-
da kalınca çocuklannı kapıcıya
bırakabiliyorlar. Bu uygulama
yaygınlaşırsa, anne babanın ter-
cihi herhalde bu konuda eğitim
görmüş ve sürekli denetlenen
eğilimci anneler olacaktır" de-
di.
Gencelli Santralı'nın kömüryerine doğalgazla çalışması da mümkün
Aliağa'ya doğalgaz önerisi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel
Çakmur, İzmir'e doğalgaz getirilmesi için
büyük çaba harcadıklarını belirtirken Aliağa
Gencelli Santralı'nın doğalgaz çevrimli olması
projesini desteklediklerini söyledi. Önerinin
BOTAŞ yetkililerinden geldiği belirtiliyor.
tZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) — BOTAŞ'm izmir'e do-
ğalgazın ulaşürılacağı Ege iletim
hattını 1991 yılı programına al-
ması, gözleri yeniden Aliağa
Gencelli'de yapımı planlanan
termik santrala çevirdi. Termik
santralın kömür yerine doğalgaz
çevrimli olarak yapımının çev-
re kirliliğinin önlenmesi yanın-
da verimliliği nedeniyle ekono-
miye büyük katkı sağlayacağı
bildirildi.
Kullanım kolaylığı, güvenlili-
ği, ekonomik oluşu, çevre kir-
liliğine yol açmayışı gibi neden-
lerle önemli bir enerji kaynağı
durumundaki doğalgazın ulke-
mizdeki ana dağıtım hatlan BO-
TAŞ AŞ tarafından planlandı.
Ankara, tstanbul ve Bursa gü-
zergâhlanndan başka üç ana da-
ğıtım hattının yapımı öngörül-
dü. BOTAŞ, Bandırma - Çan -
Ezine - Karacabey - Kemalpaşa
- Susurluk - Balıkesir - Akhisar
- Manisa - Turgutlu - İzmir -
Aliağa güzergâhını içeren Ege
bölgesi iletim hattını 1991 yılı
yatınm programına aldı.
Bursa'dan İzmir'e 250 kilo-
metrelik bir uzaklığı içeren hat-
tın 1991 yılı yatınm programı-
na alınıp 15 milyar liralık öde-
nek konulması, kente doğalgaz
getirilmesi yolundaki çabaları
arttırdı. Anakent Belediyesi ES-
HOT Genel Müdürlüğü'nce Ja-
pon Danışmanlık Enstitüsu
JCI'ya hazırlatılanfizibilite ra-
poru Joğrultusunda kent içi şe-
beke projelendirilmesi yapıldı.
Makine Mühendisleri Odası
Şube Başkanı Turhan Tuna,
Gencelli'de kömür çevrimli ye-
rine doğalgaz çevrimli termik
santral kurulması önerisinin
BOTAŞ yetkililerinden geldiği-
ni anımsatarak konuyla ilgili
olarak şunlan söyledi:
"Kömür çevrimli termik
santrallarda, kömüriin taşınma-
sı, yakma leknolojisi, bacalar-
dan çıkan gazlardan kükürt
miktannın indirilmesi için kunı-
lan tesislerin büyük maliyetleri
vardır. Doğalgaz çevrimli ter-
mik santral kuruluşu ekono-
mimiz ve çevre kirliliğinin ön-
lenmesi açısından son derece ya-
raıiıdır. Gencelli termik santralı
kunılmasına karşı kampanyalar
yürütülürken kömür çevrimli
termik santralın alternatifsizli-
ği savına karşı doğalgaz çevrimli
termik santralın alternatif oldu-
ğu somutlanmıştır.
Bugünkü döviz kurları üze-
rinden saatte bir kilovat enerji
elde etmek için doğalgazda 1
milyon, fuel-oilde 2 milyon, kö-
mürde 3 milyon liralık bir yatı-
nm gerekiyor. Eğer Gencelli'de
kurulması planlanan kömür
çevrimli termik santral yerine
doğalgaz çevrimli termik sant-
ral kurulmak istenir ve sağlanır-
sa bu hattın verimliliğinin öne-
mini arttınr."
Anakent Belediye Başkanı
Yüksel Çakmur, İzmir'e doğal-
gaz getirilmesi için büyük çaba
harcadıklarını anlatarak Aliağa
Gencelli'de yapımı planlanan
termik santralın kömür yerine
doğalgaz çevrimli olarak ger-
çekleşmesi düşüncesini destekle-
diklerini bildirdi.
Termik külde
uranyum
• İZMTR (AA)— Termik
santrallarda kömür
yakılmasıyla oluşan uçucu
küllerin, büyük miktarda
radyoaktif madde içerdiği
bildirildi. Ege Üniversitesi
Nükleer Bilimler Enstitüsu
denetiminde Kemal
Beşiroğlu tarafından
hazırlanan, 'Yatağan Termik
Santralı Uçucu Küllerinden
Uranyum Kazanımı' konulu
yüksek lisans tezinde,
Türkiye'de termik
santrallarda yılda yaklaşık
11 milyon ton uçucu kül
atığı oluştuğu belirtilerek
termik santrallara
"uranyum geri kazanma
tesisleri" eklenmesi
önerildi.
Papağanlar
tehlikede
• NEW YORK (UBA)—
Renkleri, yetenekleri ve
konuşmasıyla herkesin
sevgilisi papağanlann sayısı
giderek azahyor. Dünya
Kuşlan Koruma
Konseyi'nin yaptığı
araştırmalara göre dünyanın
çeşitli bölgelerinde yaşayan
330 papağan türünden 77'si
yok olma tehlikesiyle karşı
karşıya bulunuyor. Papağan
türlerinin neslinin
tükenmemesi için Dünya
Kuşlan Koruma Konseyi ve
çeşitli kuruluşlar bazı
tedbirleri uygulamaya
koymaya basladılar. Birçok
hayvanat bahçesi
papağanlar için çok büyük
kafesler yaparken
Hollanda'da kurulan
"Papağan Kurtarma
Merkezi" kötü bakılmış ve
hastalıkh papağanlan tedavi
ediyor.
Veremli hasta
sayısı azaldı
• ANKARA (AA)—
Verem Eğitim ve
Propaganda Haftası dün
başladı. Sağlık Bakanhğı
Müsteşan Prof. Dr. Ferhan
Özmen, hafta dolayısıyla
yaptığı açıklamada, 1986
yılında yüz binde 61 olan
veremli hasta sayısının,
1988'de yüz binde 51, 1989
yılında ise yüz binde 48'e
düştüğünü belirterek "Bu
oranlar, veremli hasta
sayısında azalma olduğunu
göstermektedir" dedi.
Oektriklidiş
fırçası
• ANKARA (ANKA)—
Kıl diplerine yerleştirüen ve
dakikada 4 bin 500 devir
yapabilen çark sistemiyle
çalışan yeni bir elektrikli
diş fırçası piyasaya sürüldü.
Optik sanayinin önde gelen
firmalarından Bausch-
Lomb firmasınca geliştirilen
yeni dış fırçaa Interplak'ın
dakikada 4 bin 500 tur
atabilirken aynı zamanda
her 1.5 turda bir dönüş
yönünü değiştirdiği ve
böylelikle de diş taşlannın
bannmasını önlediği
belirtildi. Pille çalışan
Interplak adlı elektrikli diş
fırçasımn, bu tip diş
fırçaları içinde bir devrim
yarattığı ifade edildi.
Fıdan diknıe
kampanyası
• İZMİR (ANKA)— 1991
yılının ilk ağaç bayramı
bugün İzmir'de Büyükşehir
Belediyesi'ıün "fidan
dikme" kampanyası ile
kutlanacak. izmir
Büyükşehir Belediye
Başkanı Yüksel Çakmur,
göreve geldiği 26 Mart 1989
tarihinden bu yana İzmir
metrepolünde 500 bin fidan
diktiklerini açıklayarak
kutlanacak ağaç bayramı
nedeniyle de çevTe
dostlarıyla birlikte 350 bin
fidan dikeceklerini söyledi.
Bu fidanlardan 12 bininin
Fuar Kültürpark'a
diküeceğini ve fuardaki
yaşlı çam ağaçlarının yerine
ladin, sedir ağaçlan
kazandırüacağım ifade eden
Çakmur, "yeşil tüm
fzmirlilerin gurunı olacak"
dedi.
Yağışlar
sürüyor
• ANKARA (AA)—
Yurdun büyük bölümü
yağışlı olacak. Devlet
Meteoroloji tşleri Genel
Müdürlüğü'nden alınan
bilgiye göre bugün yurdun
kuzey ve batı kesimleri
parçalı bulutlu, Trakya,
Marmara, Ege, Batı ve Orta
Karadeniz ile İç
Anadolu'nun kuzeybatısı
yağmurlu, yer yer az
bulutlu ve açık geçecek.
Yurdun doğu kesimlerinde
sis görülecek. Hava
sıcaklıklan yağış alan
yerlerde biraz azalacak,
öteki yerlerde değişmeyecek.