18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11 Major, Denıir Leydi'nin izinde • LONDRA (AA)— lngiltere Başbakanı John Major, eski başbakan Margaret Thatcher'ın son 10 yılda çok önemli işler başardığını belirterek "Thatcher'ın yaptıklarını koruyacağız" dedi. Major, Daily Mail gazetesine yaptığı açıklamada, işleri kendi anlayışı doğrultusunda yürüteceğini, bununla birlikte temel konulann son 10 yılda olduğu gibi aynı kalacağını bildirdi. Jan Bielecld başbakan • VARŞOVA (AA)— Polonya Parlamentosu, Jan Krzysztof Bielecki'nin başbakanlığa atanmasını onayladı. Devlet Başkanı VValesa tarafından önerilen Bielecki için parlamentoda yapılan oylamada, 276 milletvekili kabul, 58'i ret vc 52'si de çekimser oy kullandı. Ekonomist ve Dayanışma Sendikası üyesi olan Bielecki, Walesa'nın çok yakın çalışma arkadaşı olarak tanınıyor. G. Afrika'da çatışmalar • JOHANNESBLRG (AA) — Güne>- Afrika'da karşıt göruşlıi siyah gruplar arasında çıkan çatışmalarda araJarında 7 yaşında bir kız çocuğunun da bulunduğu 17 kişinin öldüğü bildirildi. GUvenlik yetkilileri, Mabaleni ve Hlati köylerinde silahlı gruplar arasında çıkan çatışmalarda 12 kişinin hayatını kaybettiğini, TableMe 7 yaşında bir kız çocuğu ve bir erkek cesedinin bulunduğunu ve Thozoka köyünde de bir kişinin çatışmalar sırasında öldüğünü açıkladılar. Çatışmaların, Kamu Dfizeni Bakanı Adrian Vlokum'un Ulke genelinde politik istikrarsızlığı ve şiddeti sona erdirme sözü vererek patlayıcılar, silahlar ve cephanelıklerin ele geçirilmesinde yapılacak yardımlar için 6 bin dolara kadar ödül koymasının ertesinde başladığı bildiriliyor. NATO'nun asker sayısı • BRÜKSEL (AA) — NATO Avrupa Müttefik Başkomutanı Orgeneral John Galvin, NATO doktrininin değişmesi sonucu ittifak ülkelerindeki asker sayısının yan yarıya azalacağı, ancak nükleer silahlara her zaman ihtiyaç olacağı tahmininde bulundu. Almanya'da yayımlanan "Welt am Sonntag" gazetesine demeç veren Galvin, ittifak kuvvetlerinin tamamına yaklaşık kısmının çeşitli fllkelerin birliklerinden oluşacak çok uluslu güçler haline dönüşeceklerini tahmin ettiğini de belirtti. Gelecekte NATO'nun karşı saldırı yeteneğinjn arttırılması gerektiğine işaret eden Galvin, bu amaçla oluşturulacak birliklerın buyük hareket kabiliyetine sahip olacaklarını ve gerek görülduğünde merkez veya kanat bölgelere kolaylıkla sevk edilebileceklerini ifade etti. trlanda dışişleri bakanı geliyor • ANKARA (ANKA)— lrlanda Dışişleri Bakanı Gerard Collins, Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtcebe Aiptemoçin'in konuğu olarak resmi bir ziyaret için 10 ocakta Türkiye'ye gelecek. Dışişleri Bakanhğı'nca yapılan açıklamaya göre iki günlük ziyaret sırasında ikili ilişkilerin yanı sıra Avrupa içi gelişmeler ve bölgesel sorunlar ele alınacak. Canıilion New Ifork'a gitti • LEFKOŞA (AA) — BM Genel Sekreteri'nin Kıbns özel Temsilcisi Oscar Camilion, dün New York'a gitti. Camilion'un New York'ta Genel Sekreter Perez de Cuellar ve yardımcılanndan Gustave Feissel ile danışmalarda bulunacağı belirtildi. özel temsilcinin New York ziyareti bir hafta surecek. Gttney Kıbrıs'ta Ingilizce olarak yayımlanan Cyprus Mail gazetesiyle haftalık Cyprus VVeekly, Camilion'un New York ziyaretinin, "Birleşmiş Milletler'in Kıbns konusunda baslatacağı yeni bir girişimle ilgili olduğu" yorumunu yaptılar. ÇevikKuvvefle birlikte Doğu'da 350 uçaklık bir güç oluştu Büyük hava yığınağıTürk Hava Kuvvetleri'nin Diyarbakır'da 3 F-104, 1 F-16 ve 1 RF-5 filosu; Merzifon'da 2 F-5 ve 1 F-104 filosu; Batman'da 1 RF-4 filosu; Malatya- Erhaç'ta 4 F-4 filosu; Erzurum'da 1 F-16 filosu bulunuyor. EVREN DEĞER ANKARA — NATO'nun, Çevik Kuvvet'in Türkiye'ye gönderilmesi yolunda aldığı ka- ranyla Türkiye'nin Doğu bölge- sinde büyük bir hava gücü oluş- turuldu. Belirlemelere göre böl- gede yalnızca Türk Hava Kuv- vetleri'ne ait 250'nin üzerinde uçak bulunuyor. Incirlik Üssü'- ne, ABD'nin Avrupa'daki üsle- rinden gelen F-l5, F-16 ve F-ll 1 filolarına Çevik Kuvvet'e ait 42 uçağın katılmasıyla bölgedeki hava gücünün 350'nin Üzerinde olacağı belirlendi. Edinilen bilgiye göre, Körfez krizinin başlamasından hemen sonra Türk Hava Kuvvetleri'ne ait bazı filolar Güneydoğu'ya kaydınldı. llk olarak Eskişehir'- den bir F-4 filosu Malatya'da- ki Erhaç Hava Üssü'nde, Balı- kesir'deki üsden de bir F-104 fi- losu Diyarbakır'da konuşlandı- rıldı. Ekim ayı başında ise An- kara Mürted'deki 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndan bir F-16 filo- su Diyarbakır'a, aralık ayı son- larına doğru da yine aynı üsden başka bir F-16 filosu Erzurum'a kaydınldı. Bu arada Eskişehir'- den bir RF-4 filosu da bölgede- ki Batman Hava Üssü'ne geçti. Bu kaydırmalarla birlikte böl- gede normal koşullarda 9 filo görev yaparken filo sayısı 14'e yükseldi. Türk Hava Kuvvetle- ri'nden her biri 18-22 uçaktan oluşan filolarla bölgedeki ulusal hava gücü 250 uçağın üzerine çıktı. POLTriKADA ALFA JETLER HAZIR— Almanya'nın, Çevik Kuvvet kapsamında Türkiye'ye gönderecegi 18 Alft jet tipi uçak, pazar günü yola çıkacak.l/çaklann,sıcak bir savtşta görev aiıp «Jmayacagı belirsiztigini konıyor. (Fotograf: AP) Bölgedeki çeşitli hava üslerin- de bulunan hava filolan ile bu- lunan ucaklann tipleri şöyle: "Diyarbakır: 3 F-104G, 1 F-16 ve 1 RF-5A filosu, Merzifon: 151 ve 152. F-5A filolan ile 153. F-104 filosu, Malatya-Erhaç: 171, 172 ve 173. F-4E filolan ile Eskişehir'- den bölgeye kaydırılan 1 F-4E filosu, Batman: Eskişehir'deki 1. Taktik Hava Kuvvetleri Korau- tanlıgı bünyesinden bölgeye kaydınlan 1 RF-4E keşif uçagı filosu. Erzurum: Mürted'deki 4. Ana Jet Üs Komutanlıgı'ndan kaydınlan 1 F-16 filosu. Yabancı filolar Incirlik Üssü'nde ise halen 3 ayn tipte uçak filosu bulunuyor. Körfez krizinin başlangıcından hemen önce üsse Ingiltere'deki Upper Heyford Üssü'nden 14 adet F-l 11 geldi. Bu uçakların Türkiye'deki eğitimleri için ön- görülen süre, ABD'lilerin iste- ği üzerine Genelkurmay Baş- kanlığı'nca süresiz uzatıldı. Üs- se daha sonra tspanya'daki Tor- rejon Üssü'nden bir F-16 filo- su geldi. Bu filonun da kendi üs- lerine dönüşü süresiz uzatılır- ken, aıalık ayı başında da Al- manya'dan bir F-l5 filosu Incir- lik'e geldi. İncirlik Üssü'ndeki kaynaklar, üsde bulunan uçak filosu sayısının 3 olmasına kar- şın uçak sayısının 48'i aşmadı- pn\ bildirdiler. Aynı kaynaklar, incirlik Üssü'nde aynı dönem- de "değil üç ayn tip uçağın, iki ayn tip uçağın bulunmasımn bi- le dikkat çekki" olduğunu kay- dettiler. Öte yandan, NATO'nun ön- ceki günkü büyükelçiler düze- yinde yapılan Savunma Planla- ma Komitesi (DPC) toplantısı sonrasında da Türkiye'nin talep ettiği Çevik Kuvvet'in gönderil- mesi yolunda aldığı karar son- rasında bölgede konuşlu uçak sayısının 350'yi aşacağı saptan- dı. NATO/DPC'nin aldığı ka- rar çerçevesinde Almanya'dan, 18 uçaktan oluşan bir Alpha jet filosu; Italya'dan, yine 18 uçak- tan oluşan bir F-104 filosu ile Belçika'dan ise 6 uçaktan olu- şan bir Mirage-5 filosu önıimüz- deki günlerde Türkiye'ye gele- cek. Öç filonun da Malatya'da- ki Erhaç Hava Üssü'ne yerleş- tirilmesi planlandı. Edinilen bilgiye göre Güney- doğu bölgesinde halen 150 bin civannda bir kara gücü bulunu- yor. Bu gücün içerisinde bölge- de görev yapan jandarma birlik- leri de bulunuyor. Ancak bölge- deki Diyarbakır 16. Mekanize Tugayı ile Şanhurfa'daki 20. Mekanize Tugayı'nın bazı bir- likleri de Irak sınınna yakın böl- gede konuşlandırıldı. Ayrıca bölgeye yakın Gaziantep'teki 5. Zırhlı Tugay'dan da bazı zırhlı birlikler kaydınldı. Siirt'teki 70. Piyade Tugayı'nın bazı büiikleri de Genel Savunma Planları (GESAP) çerçevesindeki yerle- rine gönderildi. Bütün bu birlik- lerin teyakkuz halinde olduğu da bildirildi. Öte yandan-bölgeye yaz ayla- rında Bolu ve Kayseri'deki ko- mando okullanndan kaydınlan birliklerden bazılannın geri dönmedikleri de kaydedildi. ANKARA Körfez'de 'yabancı güç' tarüşması İslamabad'da 'istişari' amaçla bir araya gelen Türkiye, Iran ve Pakistan dışişleri bakanlarının temasları hakkında bilgi veren Pakistan yetkilileri, üç ülkenin de Körfez'de yabancı güce karşı olduklannı belirttiler. Açıklama, Ankara'da yankı uyandırdı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)— Pakistan Dışişleri Bakanlığı Müsteşan M. Shararyar Khan'ın, "Türkiye, Pakis- tan ve İran'ın Körfez'de yabancı bir var- lıgın mevcudiyetini reddettikkri" yolun- daki açıklaması Dışişleri Bakanlığı çev- relerinde yankı yarattı. Bakanlık çevre- leri Khan'ın hangi gerekçeyle Türkiye"yi de böyle bir sınıflandırmaya dahil etti- ğini bilemediklerini söylediler. Söz ko- nusu çevreler Khan'ın açıklaması ile il- gili olarak bir "yanlıs anlama" olasılığı üzerinde durduklarını belirttiler. Fransız haber ajansı AFP'ye göre Pa- kistan Dışişleri Bakanlığı Müsteşan, is- lamabad'da "istişari" amaçla bir araya gelen Türkiye, Iran ve Pakistan dışişleri bakanlarının temaslan hakkında önce- ki gün basına bilgi verirken Tahran, ls- iamabad ve Ankara'nın Körfez'de yaban- cı bir varlık fıkrini reddettiklerini bildir- di. Khan, "Kendi güvenliklerini sağlaya- bilecek bölge ülkeleri arasında yer aldık- lannı düşündüklerini" sözlerine ekledi. Dışişleri Bakanlığı çevreleri, 2-4 ocak tarihleri arasında söz konusu üç ülke arasında Pakistan'ın başkenti İslama- bad'da dışişleri bakanlan düzeyinde ya- pılan "üçlü görüşmelerin" sonunda ya- yımlanan ortak bildiride Khan'ın açık- lamalan doğrultusunda ifadelere yer ve- rilmediğine işaret ettiler. Ortak bildiri- de, BM Güvenlik Konseyi'nin Körfez'e ilişkin kararlarına bağhhklannı teyid eden üç ülkenin, Irak'ın Kuveyt'ten "ön- koşulsuz çekilmesi" çağnsında bulun- duklarını kaydettiler. Diplomatik kaynaklar da Türkiye'nin "bölgede yabancı variıgı reddetmek" fik- rine katılması durumunda, bunun An- kara'nın Körfez krizi çerçevesinde başın- dan beri izlediği politikalarla ters düşe- ceğini bildirdiler. Özellikle İran'ın, Kör- fez'in Amerikan askerleri yığınağı hali- ne gelmesinden büyük rahatsızlık duy- duğunu hatırlattılar. Topraklarına NA- TO Çevik Kuvveti'ni çağıran Türkiye'nin ise bugüne kadar bu yönde bir rahatsız- lık duyduğunu hissettirmedığıni belirt- tiler. öte yandan, Pakistan tarafından öne sürülen ve Türkiye, Pakistan ve İran'ın Uyesi bulundukları Ekonomik Isbirliği örgütü (ECO) ile Körfez lşbirliği Kon- seyi ülkeleri arasında askeri konuları da içerecek bir işbirliği düzenlemesine gidil- mesi fikrinin Ankara'da soğuk karşılan- dığı saptandı. Yetkili bir kaynak, "Bu ar- güman, Türkiye'nin Ortadoğu'ya yöne- lik savunma yükümlülükleri üstlenme- sini isteyen düşüncenin farklı bir tezahürüdür" görüşüne yer verdi. Türkiye, gerek NATO çerçevesinde gündeme gelen "aian dışı yükümlülük" fîkrine, gerekse diğer platformlarda gün- deme gelen ve Ankara'nın Ortadoğu gü- venliğine yönelik rol ustlenmesini telkin eden görüşlere karşı çıkıyor. Cumhurbaşkanı 32. Gün'de Körfez krizini değerlendirdi • m Ozal: Saddam zeki, aıııa iıısafsızANKARA (AA) — Cumhur- başkanı Turgut Özal, Irak Cum- hurbaşkanı Saddam Hüseyin için "Saddam akuiı bir adamdır, gayet zekidir, an» insafsızdır" dedi. 32. Gün haber programı- nın çekimlerine katılan Cum- hurbaşkanı Özal, 7 ocak günü yayımlanacak programda, Kör- fez kriziyle ilgili değerlendirme- lerde bulundu. Türkiye'nin, savaş sırasında Iran ve Irak'la ilişkilerine deği- nen Özal, çatışmalar devam ederken, Türkiye'nin îran'ın bir adasından petrol aldığını, Irak- tan Türk tankerleri geçerken ateş açılmaması istendiği halde adanın bombardıman edildiğini hatırlattı. 1988 başında Tahran'a gittiğini, Irak'a, Türk Başbaka- nı geliyor diye haber yolladıkla- nnı da söyleyen Özal, buna rağ- men füze akınının kesilmediği- ni belirtti. Cumhurbaşkanı Özal, Tahran'dan 2 ay sonra Bağdat'a gittiğini, Iranlıların bombardımana ara verdiklerini anlattı. Saddam Hüseyin'in "insaf- sız" olduğunu belirten Özal, Irak'ın, İran ve Kuveyt'le savaşı kendisinin başlattığına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı, Irak ve Türkiye ilişkileri için şöyle dedi: - "O şahinse biz de şahiniz. Güvercin olsaydık belki geçine- mezdik. Türk-Irak ilişkileri, is- ter Saddam olsun ister olmasın, tarihi gelişmeler gibi devam ede- cek. Siyasette sözler soylenir. bundan da kimse korkmasm." Kriz yardımı Körfez krizinden dolayı Türkiye'nin zararları ve aldığı yardımlar konusuna da değinen Cumhurbaşkanı, petrol fiyatla- rındaki yükselmeyle zararın da artacağını belirtti. Şu ana kadar Türkiye'ye yapılan yardıın mik- tannın 2 milyar dolar olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, 750 rmilyon dolar yardımın daha ke- Irak-TiMdye ilişkileri Saddam şahinse, biz de şahiniz. Güvercin olsaydık belki geçinemezdik. Türkiye-Irak ilişkileri, ister Saddam olsun, ister olmasın, tarihi gelişmeler gibi devam edecek. Siyasette sözler soylenir, bundan da kimse korkmasın. Saddam çekilir mi? Çekilmesi için gerçeği anlaması lazım. Zaten savaş ihtimalinin artmasının nedeni de budur. Gerçekleri acaba görüyor mu, ondan endişem var. Bash tetigi çeker mi? Bunun çok büyük riski var, ama Bush zamanı geldiğinde karar verecektir. sinleştiğini, 1-1.5 milyar dolayın- da bir dilimin de gelebileceğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Özal, birçok ülkenin aldığı yardım oranlarına bakıldığında, Türki- ye'ye yapılan yardımın daha faz- la olması ve hakkaniyet ölçüsü- ne dikkat edilmesi gerektiğinin ortaya çıktığını söyledi. 'Bush karar verecek' Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Saddam Hüseyin'in Kuveyt'ten çekilmesi konusunda da şunla- n söyledi: "Saddam çekilir mi? Çekil- mesi için gerçeği anlaması la- zım. Zaten savaş ihtimalinin art- masının nedeni de budur. Ger- çekleri acaba görüyor mu, on- dan endişem var." Cumhurbaşkanı, "Bush teti- ği çeker mi" şeklindeki soruya da "Bunun çok büyük riski var, ama Bush zamsnı geldiğinde karar verecektir" dıye konuştu. ABD Başkanı Bush ile gerekti- ği anda telefon görüşmesi yap- tığını anlatan Cumhurbaşkanı, telefon görüşmelerinin Körfez krizinden sonra da devam ede- ceğini, Bush'un kendisine fevkâ- lade güveni olduğunu ve bazı kararları almasında katkısı ol- duğunu ifade etti. Giray'ın istifası Cumhurbaşkanı Turgut Özal, bir soru üzerine Safa Giray'ın, Milli Savunma Bakanlığı'ndan parti içi bir sorundan dolayı ay- rıldığını belirtti. Ali Bozer'in Dışişleri Bakanlığı'ndan iştifa- sıyla ilgili bir soruyu da Özal, "Benimle ilgili bir olaydan do- layı değil. Bir gün gelecek açık- layacagım" diye cevapladı. Cumhurbaşkanı, Orgeneral Necip Torumtay'ın istifa olayı- nı Başbakan'a verdiği istifa mek- tubu kadarıyla bildiğini ifade ederek, "1980'den sonra siyasi olarak ilk kez bir genelkurmay başkanı tayin ettik. Beğendiği- miz için getirdik. İstifa etmesi de ilk defa bir genelkurmay başka- nı istifa ediyor, artık Türkiye 1 - de demokrasinin yerleştiğine bir örnektir bu dedim" diye konuş- tı^ TSK'nın caydırıcı gücü Körfez kriziyle birlikte günde- me gelen Türk ordusunun reor- ganizasyonu konusuyla ilgili bil- gi de veren Özal, "Türk ordusu- nun modernizesi için çok şey ya- pıldı. ama yeterli değil" dedi. Cumhurbaşkanı, Silahlı Kuvvet- ler için tank, radar, füze, deni- zaltı gibi araçlar sağlanacağını, büyuk bir helikopter projesinin de devreye sokulacağını bildir- di. Cumhurbaşkanı, "Tüm bu araçlar TSK'nın caydırıcı giicü- nü ortaya koyacak. Güçlü olma- dığınız zaman her taraftan teh- dit gelir" dedi. Bafı'nın jandarması değiliz Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Kuveyt olayının Ortadoğu'daki anahtarının Filistin sorunu ol- duğunu ifade ederek, Türkiye- ntn kriz konusunda kendi poli- iikasını güttüğünü, Batı'nın temsilcisi olmadığını söyledi. Türkiye'nin şu anda Ortadoğu'- daki en güçlü ülke olduğunu an- latan Özal, şunları söyledi: "Türkiye bölgede ekonomik gelişmesini istikrariı bir biçim- de yürüten tek ülkedir. Türkiye 1 nin rolü, nerede menfaati varsa, ona gore oynanacak bir roldur. Türkiye, Batı'nın jandarması de- ğildir. Türkiye, bu bölgeyi en iyi bilen ülkedir." Thatcher'a üzüldüm Cumhurbaşkanı Turgut Özal, İngiltere eski Başbakanı Marga- ret Thatcher'ın istifasıyla ilgili bir soruya da "Üzülmedim de- sem yalan olur. Çok takdir etti- ğim bir insandı" diye cevaplan- dırdı. Cumhurbaşkanı, Thatc- her ile kendi durumu hakkında bir karşılaştırma yapmanın mümkün olup olmadığı şeklin- deki bir soruyu da şöyle yanıt- ladı: "Thatcher bana 10 sene baş- bakanlık yaplığını. böyle bir in- sanın da çok düşmanı olduğu- nu anlatmıştı. Karşılaştırma şöyle yapmak mümkün. Biz bu makama geldik. Belli bir süre- miz daha var. O süreyi tamam- ladıktan sonra, artık anılanraı- zı kaleme alırız/' Ermenistan'a yardım Sovyetler Birliği'nde, daha bağımsız bir cumhuriyet sistemi veya konfederasyona geçileceği- ni tahmin ettiğini söyleyen Cum- hurbaşkanı Özal, ülkedeki kan- şıklığın Türkiye"yi olumsuz etki- leyeceğini, çünkü SSCB'de Türk soydaşlar bulunduğunu ifade et- ti. Ermenilerle yıllardır süren so- runlar bulunduğuna dikkat çe- ken Özal, "Ama bugün Erme- nistan çıkış yoluııun Türkiye ol- duğunu anlamıştır. Niçin Erme- nistan'a yardım etmeyelim? Ya- ni niçin kavga edelinı? İlişkile- rin ekonomik ilişkiler yoluyla iyi olacağına inanıyorum. Karade- niz işbirliği toplantısına geçen- yıl hem Ermenistan geldi hem de Azerbaycan. Hem Ermenis- tan'ın Türkiye ile geçmişi unut- mamız lazım diye daha önce ya- yımlanmış bir deklarasyonu var" diye konuştu. SORUNLAR ERGUNBALCI KörfezKrizinde Kazananlar Körfez'de 15 ocağa 10 gün kala ibre hâlâ savaşla banş ara- stnda gidip geliyor. Ancak 2 ağustostan bu yana süren bu- naiımda, ABD ile Irak'ın dışında, kazananlar ortaya çıkmış durumda. Krizden kazanç sağlayan ülkelerin başında İran geliyor. Onun gerisinde de Suriye ile Mısır var. İran, krizde şimdiye dek tartışmasız en kazançlı ülke ol- du. Saddam Hüseyin, Tahran'la banş anlaşması yaptığı gi- bi, Şattül Arap su yolu üzerindeki haklarını da iade etti. Tah- ran ayrıca, Irak'a karşı Körfez ülkelerinin haklarının savunu- culuğunu yaparak bu ülkelerle olan ilişkilerini düzeltti. Se- kiz yıl süren İran-lrak savaşı sırasında, Körfez ülkelerinin en korkulu düşmanı olan iran, şimdi bölgede Irak'a karşı den- ge unsuru olarak görülüyor. İran'ın krizin çözümüne ilişkin görüşü ise ABD ile tam uyum içinde. İki ülke de Güvenlik Konseyi karanna tümüyle uyulması gerektiğini savunuyortar. Yani Irak, Kuveyt'ten koşulsuz cekilmeli ve meşru yönetim, Şeyh Sabah ailesı, ülkeye geri dönmeli. İkisi de kısmi bir çö- züme karşılar. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber velayeti, aralık ayının başında Paris'e yaptığı ziyarette, VVarba ve Bubiyan adalarının Irak'a bırakılmasını içeren bir çözüme kesinlikle karşı olduklannı açıklamıştı. Böylece bir zamanlann "anti emperyalist" İran'ı, şimdi "Büyük Şeytan" ABD ile tam bir uyum içinde. ilginçtir, şimdiki "anti emperyalist" Irak da o za- manlar ABD ite sıkı bir işbiritği içinde idi. Neyse biz konumuza dönelim. İran'ın Körfez krizinde sağ- ladığı üçüncü kazanç ise, Batı ile ilişkilerini düzeltmesi ol- du. lngiltere ile diplomatik ilişkilerini tekrar kuran İran, ABD, Fransa ve diğer Batılı ülkelerle de ilişkilerini giderek sıklaş- tınyor. Bu şekilde büyük gereksınme duyulan Batı yatınmla- n için ortam hazırlanıyor. Politikanın mimariarı Cumhurbaş- kanı Haşemi Rafsancani ile Dışişleri Bakanı Ali Ekber vela- yeti, sertlik yanlılannı da kollayarak ara sıra ABD'ye karşı ci- hat ilan etmelerine izin veriyorlar. Körfez krizinde kazanç sağlayan diğer bir ülke Suriye. Su- riye Devlet Başkanı Hafız Esad, ABD ile ittifak yaptıktan sonra kendisini aylardır uğraştıran Hıristiyan General Michel Ao- un'un işini 24 saatte bitiriverdi. Kazanç bu kadar değil. Suri- ye de İran gibi Körfez krizi sayesinde Suudi Arabistan ve di- ğer emirliklerle ilişkilerini düzeltti. Diğer bir deyişle, yardım ve kredi yollarını açtı. Şam'ın İran-lrak savaşı sırasında Tah- ran'ı desteklemesi, diğer Arap ülkeleri ile arasının bozulma- sına yol açmış, Körfez'den gelen yardımlar kesilmiş ya da çok azaimıştı. Suriye ile Suudi Arabistan, Arap dünyasında, yak- laşık 20 yıl karşı kutuplarda yer almışlardı. Aşırı anti komü- nist olan Suudi Arabistan'ın aksine Suriye, Sovyetler'in ya- kın doştu idi. Körfez Savaşı nda Suudi Arabistan Irak'ı, Suri- ye ise İran'ı destekledi. Hafız Esad, FKÖ lideri Yaser Arafat'ı tasflye etmeye çalışırken Suudi Arabistan Arafat'a büyük mali yardımda bulunuyordu. Körfez krizi bu tabloyu tümüyle de- ğiştirdi. Şimdi Suriye askerleri, çölde Suudi askerlerinin ya- nı başında. Riyad hükümeti de bu tutumuna karşılık Şam'a 1 milyar dolar verdi. Ayrıca düzenli yardım yapmayı taahhüt etti. Böylece İran gibi Suriye de hem Batı hem de Körfez ül- keleri ile ilişkilerini düzelterek yalnızlıktan kurtuldu. Krizde kazançlı çıkan üçüncü ülke de Mısır. Başkan Bush, Mısır'ın gösterdiği dayanışmaya karşılık bu ülkenin ABD'ye olan 7 milyar dolarhk borcunun silinmesine karar verirken Suudi Arabistan da Kahire'ye ekonomik yardımı arttırdı. Bu arada 50 milyar dolar dış borcu olan Mısır'a Almanya, Ja- ponya gibi ülkeler de yardım elini uzattılar. İçeride ise Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek duruma hâkim görünüyor. Radikal İslamcılar, Mübarek'in Körfez polıtikasına karşı kitleleri ha- rekete geçirmeyi başaramadılar. Körfez krizinde asıl tablo, 15 ocaktan sonra ortaya çıka- cak. Ama şu anda en kazançlı ülkeler İran, Suriye ve Mısır ola- rak görünüyor. BiRLEŞMİŞMtLLETLER IsraiTe bir kuıaıııa dahaBM Güvenlik Konseyi, lsrail'i Gazze Şeridi'ndeki şiddet olaylarından ötürü kınadı. Israil böylece, Körfez krizinin başlamasından bu yana dördüncü kez kınanmış oluyor. NEW YORK (AA) — BM Güvenlik Konseyi, Israil'i Kör- fez krizinin başlamasından bu yana dördüncü kez kınadı. Güvenlik Konseyi'nin, önce- ki gece uzun süren tartışmalar- dan sonra yayımladığı bildiri- de, Gazze Şeridi'ndeki şiddet olaylarından dolayı Israil kınandı. Bildiride, "Özellikle İsrail güvenlik kuvvetlerinin Filistin- lilere karşı, çok sayıda sivilin ötümüyle sonuçlanan davranış- ları ve sivillerin üzerine ateş açraasmm" şiddetle kınandığı kaydedildi. Bağlayıcı niteliği bulunma- yan bildiride, Israil'de meyda- na gelen her turlü şiddet olayı- nın kınanmasıyla birlikte, Israil kuvvetlerinin eylemleri özellik- le vurgulanıyor ve İsrail'in iş- gal topraklanndaki sivillere karşı muamelesinde uyması ge- reken 1949 Dördüncü Cenevre Konvansiyonu'nun şartlarını yerine getirmesi isteniyor. Kudüs'te Kubbet Ül- Sahra'da 8 ekimde Israil asker- lerinin 18 Filistinliyi öldürme- sinden sonra BM Güvenlik Konseyi lsrail'i eleştiren üç bil- diri yayımlamıştı. Bu arada Israil askerlerinin önceki gün bir Filistinliyi öl- dürdükleri, altı Filistinliyi de yaraladıklan bildirildi. Bu sa- bah ise Israilli bir kadın ile bir başka Filistinli şiddet olaylann- da öldü. Israil askeri sözcüsü, Gazze Şeridi'nde Han Yunus kasaba- sında bir grup Filistinliyi takip eden Israil askerlerinin, dur ih- tarına uymayanlara ateş actığı- nı bildirdi. Yetkili, açılan ateş sonucu bir Filistinlinin öldüğü- nü açıkladı. Han Yunus kasabasında meydana gelen diğer bir çatış- mada ise İsrail askerlerinden kaçan altı Filistinlinin askerle- rin açtığı ateşte yaralandığı bil- dirildi. KKTC Denktaş, 4 seferberlik tatbikaü9 îstedî LEFKOŞA (AA) - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş, Kuveyt'ten çekilmeyip sa- vaş çıkmasına yol açtığı takdir- de, tarihin Saddam Hüseyin'i affetmeyeceğini söyledi. Denktaş, dün düzenlediği basın toplantısında Körfez kri- zine değınirken Saddam Hüse- yin'in son anda bir jest yapıp Kuveyt'ten çekileceğini açıkla- yacağını ve dünyayı rahatlata- cağını hâlâ ümit ettiğini belirt- ü. Seferherlik tatbikatı Denktaş, Körfez'de bir savaş ihtimaline karşı KKTC'nin de hazırlıklı olması gerektiğini, bunun için bir seferberlik tat- bikatı yapılmasından yana ol- duğunu söyledi. Rauf Denktaş, bu konuda şöyle dedi: "Herkesin ani bir harekette ne yapacağını bilmesinde bü- yük yarar vardır. Biz, sivil sa- vunmada daha çok ve gerçek- çi tatbikatlar isteriz. Sivil sa- vnnmamız gayet iyi çalışıyor, hazırlanıyor ama halkımız cep- hede yaşıyor. Çünkü karsı ta- raftakı insanlar bizi tebdit et- meye devam ediyor. Şimdi bir de bölgede tehdit var. Onun için Kıbns Türk halkı berhan- gi bir olasılık karşısında yedi- sinden yetmişine hazır olmalı- dn*. HUkümet, gerektigi zaman gerekeni yapacakür."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear