Catalog

4 OCAK 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 İşçileri taşıyacak araçların Zonguldak'a gitmesi engelleniyor.Denizer:Gerekirse yürürüz Madenci Ankara yolundaŞÜKRAN KETENCİ ZONGULDAK — 35 gündür grevde bulunan 42 bin maden- cinin bugün yapacaklan "Anka- ra yöriiyüşü" için tüm hazırlık- lar tamamlandı. Dün gece Ge- nel Maden-tş Sendikası'nın yak- laşık 5 saat süren toplantısından sonra bir açıklama yapan Genel Maden-lş Sendikası Başkanı Şemsi Denizer, Zonguldak'a araç giriş-çıkışının engellendiği yolunda istihbarat aldıklannı belirtcrek, "Gerekirse Ankara- ym dogro yürüyerek yoia çıkaca- gn. Eytetnden vazgecnMyecegiz" dcdi. Zonguldak'ta dün Ankara yü- rOyüşünUn haarlıklan son kez gözden geçiriidi. Genel Maden- Iş Sendikası yetkililerinin akşam saatlerine kadar yaptıklan acık- lamalarda, bu sabah kent mer- kezindeki Madenci Anıtı önün- de toplamlacagı ve 09.00*da An- kara'ya hareket edilecegi belir- tildi. Yttzlerce araçtan oluşması bekienen konvoyun saat 14.00 sıralannda Ankara Etimesgut kavşagına varacağı kaydedıldi. Konvoyu burada çok sayıda par- iamenter, sendika liderleri ve be- lediye başkanının da karşılaya- cağı ifade edildi. Ancak özellikle Istanbul'dan Zonguldak'a, des- tek amacıyla gelen otobuslerle işçilerin gece tzmit girişinde en- gellenmelerinden sonra, gece ya- nsı toplanan Genel Maden-lş Sendikası Yönetim. Kurulu, ye- niden durum değerlendirmesi yaparak, "Gerekirse Ankara'ya yayı olarak yürüme" kararı al- dı. Zonguldak'ta akşam saatleri- ne kadarki^elişmeler şöyleydi: Genel Maden-tş Başkanı Şemsi Denizer dün Zonguldak 1 ta, Ankara yürüyüş programını 50 binin çok üstündeki coşkulu bir kalabalık kitlesine açıklar- ken, "35 gön sabıria bekledik- lerini, bugiinun hesap gûnü oMufnnu" söyledi. Bugün eşlerin de katıhmı ile Ankara'ya gitme karan alan ma- denciler, grevlerinin 35. gününü, Türk-tş'in genel eylemini, Zon- guldak'ta dün son olarak yap- tıklan görkemli yürüyüş ve mi- tingle noktaiadılar. 50 bınin çok üstündeki kalabalıklar, birçok kez Zonguldak ana caddelerın- de yaptıklan turlar ve oturma eylemlerinde, genel eylem, An- kara yürüyüşü ve hükümetin son sözleşme gdruşmeleu ık çı- lcışlarına sloganlarla yauıt verdiler. Ana caddelerdeki tur yurü- yüşlerinde sloganlan birbirleri- ne tasıyarak 35 günün deneyimi- ni, uzmanlaşmayı, disiplini ser- gileyen madenci eşleri ve maden- ciler Gazipaşa caddesi, Uzun Mehmet caddesi ve Adnan Men- deres köprüsünde yüruyüşlerin- de halkalar oluşturdular. Yürü- yüş gruplannın başı ile sonu ka- •labalık nedeni ile tamamen bir- îleşti. Grevciler çok kalabalık iZonguldaklı kitleden de alkışla ;destek aldı. Yaklaşık dört saat jsüren bir yürüyüşün ardından •Genel Maden-Iş Sendikası'nın lonündeki Genel Başkan'la yapı- 3an forum, karar niteliğindeki Imitingde buluşuldu. j Genel Maden-lş Sendikası •Başkanı Şemsi Denizer, sendika îonünde hukümetın yuksek uc- Jet verilmesine karşıuk anlaşma- Sdıkları yolundaki televizyon ka- jnalı ile sürdurdüğü suçlama •kampanyasına değinerek söze «irdi. ' Denizer, açıklanan abartıü, Jhayali rakamlar ile hükümetin jyalan söylemeye ve kitleleri kan- jdırmaya devam ettiğini söyledi. Bir kez daha Cemil Çiçek'in yaptığı son acıklamada yer alan en düşük 43 bin 472 ve en yük- sek 49 bin 903 liralık yevmiye önerisine işçinin ne dediğini "BUGÜN BURADA, YARIN ANKARA'DA" — Maden işçileridin 35 gündür süren grevine biiyük destek veren eşleri dünkü mitinge de coşkn ile katüdılar. Görkemli mitingde "Hazırol Çankaya, geliyonız Ankara", "Bugün burada, yann Ankara'da' sloganlan atıldı. (Fotograf: Birol Uzmez) sordu. Onbinlerden şiddetli "hayır, hayır" tepkisini aldı. Televizyon- da yayımlanan arka arkaya iki açıklamanın çelişkisine işaret eden Denizer, "Düşünün, biz açıklama yapıyoruz. Başbakan 1 ın verdiğini sovledigi rakamlann gercekten verilmesi halinde an- taşma zemiainin dogacagını soy- lüyonız. ArkamızdaB Cemil Çi- çek çıkıyor, bizimkinin çok üs- tünde bir rakam söylüyor. Bu nasıl iş? Daha fazlasını veriyor- lar da biz kabul etmiyoruz" dedi. Denizer, onbinlerin coşkulu slogan ve onayını dile getiren haykınşlan arasında, bugün bölgelerden toplanma programı ve harekete ilişkin bilgi verdi, madencilerden kesinlikle çocuk- lannı getirmemelerini istedi. Ka- dınlar bir kez daha sloganla çağ- n yaparak eşlerinin yanında ka- tılabileceklerine ilişkin baskan- Janndan onay aldılar. "Herke- sin kalın giyinmesi ve yanına birkaç giin için yetebOecek yiye- cek çıkını alması uyansı" yapıl- dı. Coşkulu sloganlarla bugün yola çıkılmak üzere vedalaşıldı. İstanbul örgütii SHP istanbul ll örgütü tara- fından da maden işçilerinin bu- gün Ankara'ya yapacaklan yü- rüyüşte yardımcı olunması için yüz tane otobus kıralandı. ll Başkanı Ercan Karakaş, işçi ey- lemlerini desteklediklerini belir- terek yurttaşları işçilerin haklı eylemine katılmaya çağırdı. İs- tanbul tl Merkezi önünden dün gece saat 24.00'te hareket eden otobüslerde birer parti görevli- sinin yanı sıra Karakaş, İstanbul Milletvekıli MusUfa Sangiil, PM üyeleri, gazeteciler bulunu- yordu. Otobüslere engelleme SHPnin, maden işçilerinin Ankara'ya gidişlerine destek olmak amacıyla Zongul- dak'a dün gece gönderdiği çok sayıda otobus, Izmit girişinde poiis tarafından durdunıldu. 30 kadar gazeteci ve SHP il örgü- tünden yetkililenn de bulundu- ğu otobusleri otoyolun Izmit çı- kışındaki gişelerde durdurarak kımlik kontrolü yapan polis gö- revlileri, valilik emri nedeniyle Zonguldak'a gitmek isteyenleri engelleyeceklerini bildirdiler. Polis gorevlileri, SHP otobusleri ile Zonguldak'a gitmek isteyen işci ve vatandaşlara izin verilme- yeceğini, sadece parti yetkilileri ile gazetecilerin yola devam ede- bileceklerini ifade ettiler. Maden işçilerinin yürüyüşüne katılmak üzere Ankara'ya git- mek için 5 otobus ile dün gece yola çıkan Petrol-lş Kartal Şu- besi'ne üye 300'ü aşkın işçinin de Çayırova yakınlarında polis tarafından durdumlduğu öğre- nildi. Polis yetkililerinin, kimlik kontrolü yaptıklan ve işçilerin Ankara veya Zonguldak'a git- melerine izin verilmeyecegmi bil- dirdikleri kaydedıldi. Zonguldak'ta, bu sabah An- kara'ya konvoy halinde hareket planlan yapılırken gece geç sa- atlerde yeni gelişmeler yaşandı. Zonguldak'a, başta İstanbul olmak üzere çevre il ve ilçeler- den araç gelişinin engellendiği yolundaki bilgilerin ulaşması üzerine, Genel Maden-tş Sendi- kası Yönetim Kurulu dün gece bir toplantı yaptı. 23.00 sıralannda başlayan ve 02.45'e kadar süren toplantıdan sonra bir açıklama yapan Genel Maden-lş Sendikası Genel Baş- kanı Şemsi Denizer, engelleme- ler karşısında "gerekirse Anka- ra'ya dogru yaya olarak yola çıkma" karan aldıklannı söyle- di. Denizer, "Aldığımız istihba- rata göre Zonguldak'a dogru yola çıkan araçlar engelleniyor. Eger sababa kadar Zongnldak'a yeteri kadar araç geimezse, az sayıda araç ile yola çıkamayız. Çünkü biz kitlesd bir hareket vapmak istiyoruz. İş bu nokta- ya vanrsa, biz de Ankara'ya dogru yüriiyerek yola çıkanz. Ne kadar sürerse yüriirüz. Ey- lemden vazgecmeyecegiz" dedi. Denizer, Osmanlı ordulannın da sefere yürüyerek çıktıklanm ör- nek gösterdi ve- "Biz de yürü- rüz" diye konuştu. Ankara Valisi Saffet Ankan Bedıik ANKA'ya yaptığı acıkla- mada, toplantı ve gösteri yürü- yüşlerinin valilikçe belirlenen yer ve zamanda yapılabileceği- ni anunsatarak Çankaya'ya doğ- ru yapılacağı belirtilen toplantı ve gösterinin kanunlara açıkça aykırı olduğunu belirtti. Bazı aşın sol ve bölücü örgütlerin bu toplantıya maksath olarak katıl- mak istediklerinin anlaşıldığını ifade eden Bedük, şöyle dedi: "Valilik olarak hiçbir kişinin kanunlar nezdinde magdur ol- masını arzu etraemekteyiz. An- cak anayasa, kanun ve yönetme- liklerin uygubuımasuıda hiçbir sarette tereddüt edilmeyecektir. Yann (bugun) böyle bir kanun- snz toplantı ve gösteri yürıivu- şü düzenlendiği takdink meyda- na gelebilecek olaylardan ve iş- ci kardeşJerimizin magduriyetin- den, bnnn düzenleyen, teşvik ve tahrik eden kurum ve kuruloş- lann mensuplan kamuoyu ve mahkemeler önünde sornmlu olacaktır." Demirerin yanıtı DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel, işçilerin bugün yapılacağı açıklanan yürüyuşle- rine katılıp katılmayacağına iliş- kin soruyu şöyle yanıtladı; "tşçiler yürüyecek mi baka- lım? Belki yanna (bugüne) ka- dar anlaşma olabflir. Öyie görii- nüyor. Şimdi 17 bin liradan 50 bin lirav-a çıkmışlar. İşçinin ara- dıgı da o zalen. Madem ki bu- gün verecegin 50 bin lira işçinin hakkıdır, 17 bin liradan 50 bin liraya çıkmcaya kadar niye bek- lediler? Fazla mi veriyorsun? Eğer bu bugün lazım olan par» o ise 17 bin lirayla nasıl geçini- yordu, onu düsündun raü hiç? Bu işçi bir ay çalışır. bir ay ça- lışmaz. 17 bin liradan iki ayhk parası 592 bin liradır. Bunu bir aya boliınce asgari ücrete denk- tir. Niye bu adamtan ayaga kal- kıncaya kadar ezdin? Zaten 17 bin liradan 50 bin liraya çıkma- yı kabul etmiş olman bu adam- larıo ezilmesini kabul etmiş ol- mandır. Hak arayan herkesin yanındayız." h.^ ^" ^^^KS^Bfc^fr^- DUNYADA BUGUN AUSIRMEN ANKARA — Belediye otobüslerinin çalışmaması nedeniyle özellikle sabah vt ak- şam saatlerinde yurttaşlar bulabildikleri taksi ve dolmuşlara yöneldiler. Birçok kişi de 'yiinimek' zorunda kaldı. (Fotoğraf: Banş BU) ŞEVKET YILMAZ'IN EVİNDENİZLENÎMLER İSTANBUL — Kentin önemli merkezlerinde gu\enI0( güçlerinin aldıklan önlemler dikkati çekerken bazı bölgelerde durdurdukları araçlardan indirdiklerini arama- dan geçirdiler. (Fotoğraf: Behzat Şahin) Başkan'ın en nıutlu günü YILMAZ — Giın boyu telefonlara yanıt verdi. (Fotoğraf: AA> YILMAZ GÜMÜŞBAŞ ANKARA — Başkentte, Esat ve Akay caddelerinin kesiştiği köşe başmdaki apartmanın ye- di numaralı dairesindeki telefon sabahın erken saatlerinden iti- baren durmadan çahyordu. Ko- yu renk çugili pantolonunun üs- tüne beyaz bir gömlek giymiş orta yaşlı ak saçlı adam, her te- lefona ayn ayn cevap veriyor, sonra salonda bulunan iki yar- dımcısıyla bizim yüzumüze ba- kıp "Tamam, şu ana kadar bii- yük kentlerde ana işkollan ta- mamen durmuş vaziyette, Do- ğu'da da Batı'da da eylem ba- şanya tılaştı" dıyordu. Daha sö- zunu bitirmeden yine telefonlar, telefonlar... "Başkan tekmil alıyorsnnuz galiba?" dediler. "Eee, otacak o kadar.." kar- şılığını verdi. Türk-İş Genel Başkanı Şevkel Yılmaz'ın evindeyim. Sabah ça- yını bile rahat içemiyor. tstan- bul'dan, Ankara'dan, Adana'- dan, Batman'dan, Mersin'den, Erznnım'dan telefonlar yağı- yor. Başkanın içi içine sığmıyor. İki defa kalp krizi geçirdi. 62 yaşında. Doktorlar kendisini çok yormamasını ve heyecan- lanmamasını istemişler defalar- ca. Kim dinler? Bağinp duruyor karşı telefondakilere: "Hasan, Hasan nasılsınız oğ- lum? Durum ne? Şimdi çık bir Sonra Adana, Eskişehir, Iz- mir, Bursa aradı. Batman'da petrol kuyulannda, Mersin ve Izmit'te rafinerilerde üretim durmuştu. Ankara'da polis, ça- lışmayan belediye otobüslerinin şoförlerini evlerinden arıyor, bulamıyorlardı. Misafirliğe git- mişler de... Türk-lş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ın telefonu durmadan çahyordu. îstanbul'dan Adana'dan, Batman'dan, Mersin'den telefon yağıyordu. Batman petrol kuyulannda, Mersin ve Izmir rafinerilerinde üretim tamamen durmuştu. Başkan, çocuklar gibi sevinçliydi. Oğlu ve gelininin işe gitmediklerini anlatıyordu. tur at sehirde, işyerierinde du- nıma bak... Beni de ara ha..." İlk telefon başkana Erzu- rum'dan geldi. Katılım yüzde 90'a yakındı. Bazı kamu işyer- leri dışında tüm işçiler evlerin- de sendikalannm verdiği talima- ta uyarak dinleniyorlardı. Olay yoktu. Başkanın evinde çaylar taze- leniyor. Başkan çocuklar gibi sevinçli. Bu arada bize, bir ka- mu işyerinde çalışan oğluyla, bir bankada çalışan gelininin de işe gitmediklerini anlatıyor. Bütün bu hengâme içinde eve gelen ko- nuklara cay yetiştirmeye çalışan Bayan Yılmaz dışında tüm Yıl- maz ailesi, üretimden gelen gü- cünü kullanarak direnişe geçmiş vaziyette. Çaylanmızı yudumlarken sa- at 10'a doğru bir telefon daha geldi. Yılmaz, "Sabah-i şerifler hayrolsun beyefendi" dedikten sonra direruşin seyri hakkında o ana kadar kendisine gelen bilgi- leri aktardı karşı tarafa. Teşek- kür ederek yerine koydu ahizeyi. "Süleyman Demirel'di" de- di... Demirel, Türk-İş Genel Başkanı'na başanlar diliyor, kendilerinin de öğleden sonra toplanması bekienen TBMM genel kuruluna katılmayacakla- nnı bildiriyordu... Daha sonra Yılmazlar'ın evi- ni gazeteciler, foto muhabirleri doldurdu. Flaşlar yanıp söndü, sorular yanıtlandı. Tekrar gö- rüşmek üzere ayrıhrken Başkan Yılmaz, bugun yapılması bekie- nen Zonguldak işçilerinin An- kara yürüyüşüne katılmak üze- re, iç odalardan birisine dinlen- meye çekiliyordu... Uyarı Türk-İş, Hak-İş ve bağımsız sendikalara bağlı işçilerin uyan eylemi, tüm yurtta büyük oranda katılımla gerçekleştirildi. Ka- tılımın hiç değilse büyük kentlerde %80 dolaylarında oldu- ğu, bu satırlar yazıhrken saptanmış bulunuyordu. Uyan girişıminin en ilginç yanı, tüm halkın sempatisi ve desteğıni de Kazanmış olmasıydı. 3 ocak günü Türkiye'nin çoğunluğunun Zonguldak kömör madenlerindeki işçilere yapılan haksızlığı içine sindiremedik- leri belh oldu. 3 ocak günü bir kez daha belli oldu ki Türkiye'de halkın çoğunluğu ekmek, banş ve özgürlük istemektedirier. ve bu istemlerin hiçbiri birbirinden ayrılamaz. 3 ocak günü bir kez daha görüldü ki Türkiye'nin çoğunlu- ğu bugün işbaşında olan iktidan istememektedir, bu iktidar- la haklı istemlerinin gerçekleşmeyeceğini bilmektedir. 3 ocak günü bir kez daha belli oldu ki bugünkü cart curt iktkJann zulmü sürmekle biıitkte, tehdidi ve yıldırma girişim- leri artık etkili olmamaktadır. 3 ocak günü Türkiye'den tok bir uyan sesi yükselmiştir Bu ilk uyan sesi değıldir. Ama belkı de son uyan 26 Mart 1989 seçimlerinden bu yana ortaya çıkan en yaygın tepkidir. Uyarının toplum için olduğu kadar uyarılanlar için de ya- rarlı sonuçlar doğurması, ancak yönelik olduğu kişi, kurum, veya kuruluşları etkilemesiyle mümkündür. Acaba böyle bir sonuç doğmuş mudur? İlk açıklamalara bakarak uyarının gerekli sonucu doğur- duğunu söylemek oldukça güçtür. Çalışma Bakanı imren Aykut ve Deviet Bakanı Cemil Çi- çek'in uyan eylemine katılım iie ilgili değerlendirmeleri, de- ğil sendikaların ya da yansız çevrelerin, TİSK'in değerien- dirmeleriyle bile çelişmektedir. TİSK'in çok dikkatli açıklamasında bile oranın %50 dola- yında olduğu, ama bazt yerlerde toptana yakın katılım bu- lunduğu belirtilmektedir. Yine TİSK açıklamasında, eylemin bugünkü yasalara aykırı olduğu soylenmekte, ama 'durumun bazı binkimlerin sonucu olduğu'nun altı da çizilmektedir. İş- verenler, eyleme katılanların iki günlük ücretlerinin kesilme- sinden öte bir önleme başvurulmayacağını umduklarını da belirtmişlerdir. Nitekim dünkü uyarı sırasında kimi işyerierinin sahip ve yöneticileri, kendiliklerinden tatil ılan ederek, her türtü yap- tırımın önünü kesmiş bulunmakiadırlar. İşçilerin yoğun olduğu bölgelerde ise esnaf da kepenkleri indirerek eyleme katılmıştır. Ne var ki kimi yerlerde polis bu tür girişimlere karşı hiç de yetkisi olmadığı halde tepki göstererek küçük çapta da oJ- sa, olay çıkmasına neden olmuştur. Oysa güvenlik güçleri- nin, bir yurttaşın işyerini kapamasına engel olma yetkisi yok- tur. Tüm gelişmeler, uyarı eyleminin Türk halkının büyük ço- ğunluğu tarafından desteklendiğini, büyük çoğunluğun tep- kiierini de dile getirmekte olduğunu gösteriyor. Bu durumda işbaşında olan iktidar ile onun fiili başının, gerçeği görerek tutumunu değiştirmesi gerekir. İşçilere karşı girişilecek her yaptınm, kamu vicdanında de- rin yaralar açacak, iktidarın yalnızlığını koyulaştıracaktır. Zonguldak'taki maden işçilerinin, halkın büyük çoğunlu- ğu tarafından da desteklenen istemlerine kulak tıkamak, Türkiye'de yeni tepkilerin oluşmasına yol açacaktır. 3 ocak uyansı, demokratik tepkinin özgürce ortaya kon- masının ne denli yararlı olduğunu bir kez daha gözler önü- ne sermiş bulunmaktadır. Başta işçiler olmak üzere halk, istemlerini, eğilimlerini açık ve net bıçimde ortaya koyarak ıktıdarı bir yanlışta direnme- mesi için uyarmıştır. Yönetimin dizginlerini tabansız ve sorumsuzca ellerinde tutanlar için bu uyan altın değerindedir. Eğer, bugün iktidarda olanlar, uyarının niteliğini ve içeriâi- ni iyi kavrayıp gereğir» yerine getirmezlerse, yann on/ar ıçın çok geç olacaktır. .-•-*-.•.. . . , , . - >U. KISA KISA • Yılın ilk günü Bogaziçi Köprüsü'nden atlayarak yaşamına son veren istanbul Universitesi Edebiyat Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Zeynep Somuncuoğlu'nun cesedi, Yeşilköy açıklannda denizde bulundu. Bir balıkçı tarafından dün öğleden sonra bulunan ceset, Zeynep Somuncuoğlu'nun enişte ve teyzesi tarafından teşhis edildi. • Güneydogu Anadolu Bölgesi'nde incelemelerde bulunurken önceki gün kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırılan Belçikalı Parlamenter Ludo Poelmans'ın sağJık durumunun iyi olduğu bildirildi. Sağlık durumu düzelen Poelmans, Gürjeydoğu'nun ve Türkiye'nin sorunlannı yerinde görmek için geldiklerini, Körfez kriziyle ilgili herhangi bir taleplerinin olmadığını kaydetti. Doktorlar Poelmans'ın bir iki gün içinde taburcu edileceğini bildirdiler. • Ankara Altındağ Asliye Ceza Mahkemesi'nde görevli avukata hakaret etmek ve müessir fiilde bulunmak suçundan yargılanarak 10 ay hapis ve 60 bin lira para cezasına çarptınlan Bayram Altun'un cezası Yargıtay tarafından çok bulunarak bozuldu. Temyiz istemi. üzerine Altındağ Asliye Ceza Mahkemesi'nin karannı bozan Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesi bu karanna gerekçe olarak Ceza Kanunu'nun 226. maddesinde yapılan değişikliği gösterdi. • Türkiye'nin en uzun ömürlü meslek dergilerinden biri olan ayhk Öğretmen Dünyası dergisi ocak 1991 tarihli 133. sayısıyla 12 yaşma bastı. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağh çeşitli okullarda çalışan 7 öğretmenin yönetiminde yayımlanan Öğretmen Dünyası'nm kuruluş yıldönümü nedeniyle Ankara'daki dergi bürosunda bir kokteyl düzenlenecek. • Yargıtay, hırsızlık tnalıru bilerek satın almanın suç olduğuna karar verdi. Yargıtay 6. Ceza Dairesi, Yozgat Cumhuriyet Başsavcılığı'mn başvurusu üzerine yaptığı incelemede, sanıkların hırsızlık malını bilerek aldıklanna ilişkin kanıtlar ve gerekçe gösterilmesi gerektiğini bildirdi. Yargıtay karannda malı alanlann asıl hırsızlık sucu işleyen samklara öngörülen cezanın üçte birinden fazla ağır para cezası verilmemesi gerektiği belirtildi. • Adalet Bakanlığj Müsteşan Arif Yüksel'in başkanı olduğu Adalet Teşkilatım Güçlendirme Fonu, adliyelerde kullamlan basıb evrak ve dosya gömleklerine zam yaptı. Fon yönetimi, adliyelere gönderdiği bir genelge ile basıh evraklardan 1-2 bin, dosya gömleklerinin de 5 bin liradan satılmasını istedi. Ankara Barosu dün başlayan uygulamaya tepki göstererek "Adalet dağıümının çabuk, ucuz ve teminath olması kuraldır" dedi. • Yurdun çeşitli yerlerinde dün meydana gelen trafik kazalannda 12 kişi hayatmı kaybetti. Kars'tan Erzurum'a hasta götüren özel otomobilin çarpışması sonucu, Ali, Mustafa, tsmet ve Ömer Prim, Konya'dan Isparta'ya giden özel otomobilin çarpışması sonucu Necip Nadi Cevher ve eşi Müzgan hayatlannı kaybettiler. Mersin - Erdemli'de Mehmet ve Ganimet Yavuz, Kars - Arpaçay'da Kalip Güngör ve Mustafa Ay, Merzifon - Osmancı karayolunda da Necibe Şahin meydana gelen kazarlarda hayatlannı kaybettiler. • KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hakkı Atun, Karadeniz Teknik Universitesi Rektörü Aydın Dumanoğlu'nun davetlisi olarak 5 ocak cuma günü Trabzon'a gelecek. Hakkı Atun, Trabzon'da kalacağı süre içinde "KKTC'nin Fiziksel Kalkınması" konulu bir konferans verecek, aynca çeşitli temas ve incelemelerde bulunacak. Atun, 9 ocakta adaya dönecek. • Açık Öğretim Fakültesi Batı Avrupa Programları Danışmanlık Hizmetleri yann başlıyor. Fakülteden yapılan acıklamada, Almanya'da Köln, Duisburg, Frankfurt, MUnih, Berlin ve Stuttgart'ta başlayacak danışmanlık hizmetleri, yüz yüze eğitim, mektup ve telefonla olmak üzere üç yolla uygulanacak. Batı Avrupa'da çalışan işçilerle çocuklan kesin dönüş yaptıklan takdirde fakültenin iktisat ve iş idaresi programlarına geçiş yapabilecekler.