26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 OCAK 1991 HABERLER CUMHURlYET/3 İstanbul Ankara ve Izmir'de 'terör eyiemleri' Nusaybin'de elinde bombapatlayan iki kişi öldü Yine bombalar patladıHaber Merkezi — Körfez sa- vaşının başlamasının ardından büyük kentlerde yaşanan "bombalı" terör eylemlerine dün yenileri eklendi. Türkiye, Körfez savaştndan sonra terör eylemlerinin en yoğun yaşandı- İX Ulke oldu. İstanbul, lzmir, Ankara ve Nusaybin'de meydana gelen olaylarla birlikte ağırhklı olarak Amerikan kuruluşlarının hedef almdığı patlamalann sayısı Kör- fez savaşının başlamasından bu yana 14'e yükseldi. Dün İstan- bul, Ankara ve tzmir'de, önce- ki gece geç saatlerde de Nusay- bin'de meydana gelen olaylarda sabotaj düzenlemek isteyen iki kişi ellerindeki bombanın patla- ması sonucu öldü, lzmir Emni- yet Müdürü Şökrii Yetimoğlu- nun da bomba imha operasyo- nu sırasındaki patlama sonucu kulak zarları yırtıldı. Çok sayı- da araç ve binanın hazar gördü- ğü saldınlan Devrimci Sol örgü- ta üstlendi. İstanbul Haber Servisünizin haberine göre dün 19.3O*da 3 ye- re bomba kondu. Italyan Büyükelçiliği'nin Be- yoğlu Boğazkesen Tomtom Ma- hallesi Tomtom Kaptan Sokak 21 numarada bulunan ikamet- gahının bahçesine bomba atıldı. Ses bombası plduğu belirtilen patlayıcının hasara neden olma- dığı bildirildi. Ikinci patlama, Teşvikiye Ka- lıpçı Sokak 146 numaradaki Pe- kiner Apartmam'nın giriş katın- da bulunan Uluslararası Katolik Muhacerat Komisyonu'nda (ICMQ oldu. Üç kişi tarafından atıldığı görgü tanıklannca belir* tilen bomba, büroda büyük ha- sar oluşturdu. Esentepe Kasap Sokak, Öz- den Konak lşharu'nın ikinci ka- tında bulunan, Asil Nadir'e ait Niksar Su, Safi Şigorta ve Uni- pac paketleme şirketlerinin or- tak bürosuna konan bombanın ise yanlışlıkla konulduğu, hede- fin bir üst kattaki Amerikan si- gorta şirketi Commercial Union olduğu anlaşıldı. Yangın tnerdi- veninden çıktıklan anlaşılan sal- dırganların koyduğu bombanın patlaması sonucu camlar kınl- dı, büro malzemeleri hasar gördü. Her üç patlamadan sonra ga- zeteleri telefonla arayan kişiler, saldınlan Devrimci Sol-SUahlı Devrim Birlikleri adına üstlen- diklerini belirterek, "Amerika- mn Körfez'deki emperyalist po- litikasını protesto için eylemleri gerçekleşürdiklerini" söylediler. lzmir Büromuzun haberine göre dün sabah Fransız Konso- losluğu önünde, Amerikan Kül- tür Merkezi bahçesinde ve Ame- rikaklara ait bir depoda meyda- na gelen 3 patlama maddi hasa- ra yol açtı. Patlamalarda, biri kulak zarİan yırtüan lzmir Em- niyet Müdürü Şükrii Yetimofla olmak üzere üç kişi yaralandı. Olaylan "Devrimci Sol-Silahlı Devrim BiriiklerT örgütü üst- lendi. tlk patlama, saat 06.50'de Al- sancak'ta 1380 Sokak'ta bulu- nan Fransız Konsolosluğu'nun kapısı önünde meydana geldi. Şiddetli patlama sonucu çıkan yangında konsolosluk önünde bulunan iki otomobil tamamen, dört otomobil de kısmen yandı. Emniyet Müdürlüğü yetkilile- ri bombanın, tamamen yanan araçlardan birinin altına kon- muş olabileceğini soylediler. Bu- radaki patlama, çevredeki bina- ları da etkiledi. İki yurttaş baş- lanndaki sıynklan hastanede te- davi ettirdiîer. Birçok apartma- nın camlan parçalandı. Bu arada Fransız Kültür Mer- kezi'nin de bazı camlan patla- manın şiddetinden kınldı. Al- sancak Cumhuriyet Bulvan'nda Amerikalılara ait TUSLOG de- posu önünde saat 07.14'te mey- dana gelen ikinci patlama da çevrede bulunan otomobillerde hasara yol açtı. Bazı araçlann camlan patlamanın şiddetiyle kınldı. Üçüncü patlama da Alsan- cak'ta Amerikan Kültür Merke- zi bahçesinde oldu. Binanın ar- ka bahçesinde görülen bir çan- ta, Emniyet Müdürlüğü Bomba İmha Ekipleri'nce etkisiz hale getirümek dstenirken Emniyet Müdürü Şükrü Yetimoglu'nun da bulunduğu operasyon sıra- sında cantaya bağlanan ip çeki- lince şiddetli bir sesle birlikte patlama meydana geldi. Gürültüden iki kulağının da zarlan yırtılan Yetimoğlu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Has- tanesi'ne kaldırıldı ve amelrya- ta alındı. Amerikan Kültür Merkezi bahçesinde çanta içinde bulunan ve çantaya bağlanan ipin çekil- mesi sonucu patlayan bombanın diğerlerinden farklı bir yapıda olabileceği belirtildi. Bu arada Emniyet Müdürü Yetimoğlu- nun şoförü Mahir Özdemir'in de kulak zannın yırtıldığı, ge- rekli tedavinin yapıldığı öğrenil- di. Yetkililer, patlamaJarla ilgili şüpheli bir kişinin gözaltına alındığını ve sorgulamasının başladığmı soylediler. lzmir Bü- romuzu telefonla arayan bir şa- Teşvlkiye'deki Uluslararası Katolik Muhacerat Komisyonu Bürosı'na ablan bomba büyük hasara yol açtı. (Fotoğraf: Behzat Şahiu) Dünyayı terör korkusu sardı Yananistan Atina'da Ingilîz BP petrol şirketi binasma bazuka ile saldın oldu. Bir haftada 6 bombalı eylem yapıldı. ttalya Milano'da Coca Cola deposuna iki petrol bombası atıldı. Ispanya Bomba ihbarı üzerine Madrid borsası boşaltüdı, bomba bulunmadı. Dış Haberier Servlsl — Kör- fez savaşı ile birlikte başlayan ve Irak'a karşı savaşan ya da tu- tum alan müttefık ülkelerin de- ğişik ülkelerdeki değişik kurum ve kuruluşlannı hedef alan te- rörist saldırılar'sürüyor. Bu çerçevede önceki gece Yu- nanistan'm başkenti Atina'da tngiliz British Petroleum (BP) şirketini banndıran binaya ba- zuka roketi ile saldırıldı. Muha- birimiz Stdyo Berberakjs'in bıl- dirdiğine göre saldınyı henüz üstlenen olmadı. Ancak polis, son bir hafta içindeki bombalı eylemlerin tümünün, terör Ör- gütü "17 Kasun" tarafından ya- pıldığına inanıyor. Atina'da sonuncusuyla bir- likte son bir hafta içinde 6 bom- balı saldın oldu. Yunan hükü- meti, söz konusu terör eylemle- rinin herhangj bir "Arap Terör Örgiitü" tarafından değil, Yu- nanıstan'da faaliyet gösteren ve büyük bir olasılıkla ünlü "17 Kasun" terör örgütü tarafından yapıldığına inanıyor. Körfez savaşının patlak ver- mesinden bu yana Amerikan City Bank, Sigorta şirketi Inter- american, American Express, tngiliz Barclays, BP ve Fransız askeri misyon merkezi bomba ve bazuka roketleriyle saldınya uğradı. Bu bombalı eylemlerden ölen ya da yaralanan olmadı, ancak çok büyük hasarlar kay- dedildi. Hükümet sözcüsü Viron Po- lidoras, önceki gece yarısı BP'de meydana gelen saldından sonra "Bu saldınlar, Yunan te- rör örgüüerinin Saddam Hiise- yin'e destek verdigini göstermektedir" şeklinde ko- nuştu. Yunanistan Kamu Düze- ' ni Bakanı Ioannis Vasüidis ise ülkesinde "binlerce potansiyel terör hedefinin" bulunması ne- deniyle polisin ordudan yardım istediğini açıkladı. ltalya'mn Milano kentinde bulunan Amerikan Coca-Cola, şirketine ait bir depoya iki pet- rol bombası atıldı. Polis yetki- lileri, atılan bombalann yalnız- ca bir tanesinin patladığını, onun da önemli bir hasara yol açmadığını bildirdiler. Olayı üstlenen olmadı. tspanya'nın başkenti Mad- rid'de künliği bilinmeyen bir ki- şinin telefon ederek bomba ih- barında bulunması üzerine Madrid Borsa'sı boşaltıldı, tüm işlemler de durduruldu. Güvenlik kuvvetlerinin ger- çekleştirdikleri taramalarda bomba bulunamadı, borsa yeni- den faaliyete başladı. Öte yandan silahlı beş kişi, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta- ki Amerikan Üniversitesi'ni bastı. Güvenlik kuvvetlerinin ateşle karşılık vermeleri üzerine baskıncılar kaçtılar. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Körfez savaşının basladığı gun olan 17 ocaktan bu yana Lüb- nan'da Irak'a karşı savaşan ül- kelere ait on kurum ve kurulu- şa bombalı saldın oldu. Avustralya'nın Sidney ken- tinde Irak'ın Kanberra Büyükel- çiliği'ne telefon ederek bir Ame- rikan uçağını kaçırmaya yar- dımcı olacağını belirten 27 ya- şında bir Lübnanlı gözaltına alındı. Tayland'ın başkenti Bang- kok'ta polis yetkilileri terörist saldırılara karşı güvenlik önlem- lerini arttırdılar. hıs da her üç olayı "Dev Sol" ör- gütünün üstlendığmi bildirdi. SHP Genel Başkanı Erdal tnö- nii tzmir'deki bombalama ola- yında yaralanan Emniyet Mü- dürü Şükrü Yetimoglu'na bir geçmiş olsun mesajı gönderdi. Nusaybin'de sabotaj Diyarbakır büromuzun habe- rine göre Mardin'in Nusaybin il- çesindeki halk kütüphanesine sabotaj düzenlemek isteyen iki kişi önceki gece bombanın elle- rinde patlaması sonucu öldü. Yetkililerden alınan bilgiye gö- re önümüzdeki günlerde açüma- sı beklenen halk kütüphanesin- de şiddetli bir .patlama oldu. Güvenlik güçlerince kütüphane- de yapılan araştırmada Abdül- hamit Ağal ve Ahmet Dilmaç adlı kişilerin cesetleri bulundu. Yetkililer, Ağal ve Dilmaç'ın kütüphaneye bomba yerleştir- mek üzere geldiklerini, ancak bombanın ellerinde patlaması sonucunda öldüklerini söyledi- ler. Halk kütüphanesinde önem- li ölçüde hasara yol acan patla- mayla ilgili olarak 30 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. lciş- leri Bakanı Abdülkadir Aksu da kutüphaneyi bombalalayanlann PKK sempatizanları oldukları- nı bildirerek "Bombayı koyanlar patlama sonucu olay yerinde öl- müşlerdir. Sorustumıa sürüyor" dedi. Aksu, patlamanın savaş karşıtı eylemler içerisinde değer- lendirilemeyeceğini, PKK'nın genel saldınlanndan biri oldu- ğunu söyledi. tçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Diyarbakır'da düzenledi- ği basın toplantısuıda da bölge- deki terör olaylanna değinerek 1989*a göre geçen yıl terör olay- lanndayüzde 7 düşüş, ele geçi- rilen terörist sayısında ise yüz- de 58 artış olduğunu söyledi. Körfez kriziyle birlikte dünya- da ve Türkiye'de bazı terör ey- lemlerinin de görüldüğune dik- kat çeken Aksu, "Bizim böyle durumlarda sabotajlara karşı alınacak önkmlerimiz ve hassas bölgelerin korumaya alınmasıy- la ilgili olarak planlarımu var- dır. Bu planlar uygulanmakta- dır ve alınan güvenlik önlemle- ri arttırıiarak surecektir" diye konuştu. Ankara'da molotof kokteyü Ankara'da da Oveçler semtin- de Amerikalılara ait iki araca molotof kokteyli atıldı. AA'nın haberine göre öveçler Adalar Sokak'ta park etmiş halde du- ran araçlara dün akşam saat 20.00 sıralannda üzerlerine ben- zin döküldükten sonra molotof kokteyli atıldı. Çıkan yangın so- nucunda araçlarda kısmen hasar meydana geldi. Olayın failleri- nin S kişi olduğu belirlendi. Araçlann Amerikan Büytikel- çiliği ile Balgat'taki tesislerde ça- lışan yetkililere ait özel araçlar olduğu öğrenildi. Ankara'daki yoğun önlemler sürerken Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne görevüler dışında kim- se sokulmuyor. Başbakanlık ve bakanlıklar da olağanüstü ön- lemlerle korunuyor. Bu arada Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Afganistan Elçiliği'ne girmek isteyen du- rumları şüpheli iki Iraklıyı göz- altına aJdılar. Iraklılann sorgu- lamalannın yapılacağmı belirten yetkililer anormal bir duruma rastlanmadığı takdirde serbest bırakılacaklannı sövlediler. DUNYU3A BUGUN VEFAT Selma ve Neşat Tahiroğlu'nun ağabeyleri, Bengisu, Alatlı, Altıntaş ve Yonat Ailelerinin dayılan ve Köstem, Kalaycıoğlu, Abiral, Gülsoy, Barlas ve Hergüner Ailelerinin enişteleri, MELAHAT TUNAYA'NIN SEVGİLİ EŞİ Değerli bilim adamı, istanbul Üniversitesi Hukuk ve Siyasal Bilgiler Fakülteleri eski dekam, Anayasa Hukuku ve Siyaset Bilimi öğretim üyesi, 1961 Kurucu Meclis üyesi Prof.Dr. TARIK ZAFER TUNAYA 29 Ocak 1991 günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 31 Ocak 1991 Perşembe günü saat 10.00'da İstanbul Üniversitesi Merkez Binası'nda yapılacak törenden sonra, Teşvikiye Camii'nde kıhnacak öğle namazını müteakip Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Allah rahmet eylesin. AİLESİ HOCAMIZI KAYBETTtK Çoğulculuğa ve demokrasıye tutkun, siyaset bilimcisi ve anayasacı değerli hocamız Prof.Dr. TARIK ZAFER TUN A^A'yı kaybetmiş bulunuyoruz. Perşembe günü (yarın) saat 10.00'da İstanbul Üniversitesi Merkez binasında bir tören yapılacak ve cenazesi Teşvikiye Camii'nde kıhnacak öğle namazından sonra Aşiyan Mezarlıgı'nda toprağa verilecektir. Acımız büyuktûr. Ailesine, yakınlanna, dostlanna ve kendisinden çok dersler alrruş meslektaslanmıza başsağhğı diliyoruz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANUĞI BÎR KAYIP Üniversitemiz, Hukuk Fakültesi'nde uzun yıllar hizmet veren ve Siyasal Bilgiler Fakültesi İlk Kurucu Dekanı olan Emekli Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA'yı kaybetmenin derin üzüntüsü içindedir. 31.1.1991 Perşerabe günü saat 10.30"da Merkez Bina'da yapılacak törenden sonra Teşvikiye Camii'nde kıhnacak öğle namazını müteakip Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. MeThuma Tann'dan rahmet, ailesine, üniversitemiz mensuplanna ve ögrencilerine başsağlığı dileriz. İSTAIVBUL ÜM\'ERSİTESt REKTÖRLÜĞÜ Değerli Hocamız • T4RIK ZAFER TUNAYA'yı kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Camiamız adına ailesine ve dostlanna başsağhğı dileriz. 1.F.M.C GENEL MERKEZ YÖNETtM KURULU ALtSİRMEN Hep Bir Şeyler Kalacak... Türkiye Yazarlar Sendikası, seçkin üyesi, büyük ozan ve yazanmız Melih Cevdet Anday'ın 75. doğum yıldonümünü 28 ocak pazartesi günü Karaca Tiyatrosu'nda çok güzel bir tö- renle kutladı. Programı sunan değerli tiyatro sanatçımız Candan Saoun- cu, "Melih Cevdet Anday ile aynı çağda yaşamaktan onur duyuyorum" dediği zaman, ağzına kadar dolu olan salon al- kıştan inliyordu. Melih Cevdet Anday'ın okurlan, dostlan, göz- leri parlayarak aynı duygu ve düşünceyi paylaştıklarmı be- lirliyorlardı. Gerçekten de Anday bize yaşama sevinci, bir kez daha düşünme isteği.ancak usta bir sanatçının sunabi- leceği eşsiz ve tadına doyum olmaz keyifler veren, ama aynı zamanda insanlık ailesi içinde kişiliğiyle, ustalığıyla, "İşte bteim de böyle bir sanatçımız var deme olanağını sağlaya- rak onur kazandıran bir kişidir. Melih Cevdet Anday ile ilgili konuşmalar yapılırken düşü- nüyordum: "Neydi Melih Cevdet'i oluşturan etkenler?" Tartışma götürmez zekâsı ve çelik gibi bükülmez mantık dokusu mu? Kuşkusuz evet. Ödün vermez kişiliği ve titiz, dinmek bilrneyen çalışma tut- kusu mu? Kuşkusuz evet. Dünyaya beynin gözleriyle bakmaktaki, şiirinde sadeliğe ve düşünce saydamlığına, tiyatro yapıtlarındaki, romanlann- daki kurgu ustalığına ulaşmaktaki tartışmasız becerisi mi? Kuşkusuz evet. Ama salt bütün bunlar dahi Melih Cevdet Anday'ı oluş- turmaya yet»r miydi? Sorunun yanıtı llhan Selçuk'un konuşmasında berraklaş- tı. Melih Cevdet Anday, Cumhuriyet Devrimi'nin getirdiği ge- cikmiş "Türk Rönesansı"nın ve "Aydınlanma"sının parlak ürünlerinden biriydi. Onlar olmasa Melih Cevdet Anday ola- mazdı, Melih Cevdet ve benzerleri olmasa 'Türk Rönesansı" iie "Aydınlanma"sının anlamı kalmazdı. Cumhuriyet Devrimi'nin sağladığı bu olanağın ilk ürünle- ri, bugünlerde 70'lerine, 80'lerine dayanmış, yaşını başını almış delikanlılar hâlâ demokrasi, çağdaşlaşma, aydtnlan- ma, atılım yapma savaşımının öncülüğünü yapıyorlardı. Nasıl bir hamurdan yoğrulmuşlar, nasıl bir aydınlamadan geçmişlerdi ki, nice mihnete ve güçlüğe karşın, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ya da Adnan Saygun örneğinde olduğu gibi, inanılmaz bir kafa saydamlığı ve dirençle savaşımlarını sür- dürüyor, âdeta doğa yasalarına bile meydan okuyorlardı? Cumhuriyet Devrimi, ihtiyarlamak bilmeyen bir ordu ye- tiştirmişti. 29 ocak sabahı gazeteden telefon ettiklerınde Uğur Mum- cu ile kahvaltı masasında oturuyorduk. Telefonda "haber merkezinden arıyorlar".dediklerinde içim cız etti. Bu saatte aranmak hayra alamet değildi. Mehmet Saraç arkadaşımız "Tarık Zafer Hoca bu sabah bir kalp krizi geçirmiş ve aramızdan ayrılmış. Başımız sağ olsun" dedi. Ne garip rastlantı. Aydınlanma çağımız ile dolu yaşadığı- mız bir gece ve ertesinde. o ordunun seçkin bir kişisi, ülke- mizde çağdaşlaşmanın, demokrasinın, uygarlığın savaşım- cılarından birisi aramızdan ayrılıyordu. Tarık Zafer Tunaya'yı Tarık Zafer Tunaya yapan da, yal- nızca bilimsel titizliği, tükenmek bilmez çalışma tutkusu (son zamanlarda gözleri iyi görmediği için yapıtlarını dikte edip yazdırıyor, belgeleri başkasına okutuyordu ve Siyasal Par- tiler'in son citdini böyle tamamlıyordu), bilim adamlığı yanın- da şaşırtıcı desenlerle somutlaşan sanatçı dokusu ve bilim- sel yapıtlarında bile meslektaşı Maurice Duverger'yi andı- ran yazınsal biçeminin inceliği ile eşsiz tadı değildi kuşku- suz. Ülkemizde anayasa hukuku, siyasal bilimin en seçkin kişisi olan Tarık Zafer'i Tarık Zafer Tunaya yapan onun da Türk Rönesansı'nın, Türk Aydınlanma Çağfnın, kısâcası Cumhuriyet Devrimi kazanımlarınm bir ürünü olmasıydı ki o ürün de aynı zamanda bir kazanım oluyordu. Tarık Zafer Tunaya yok artık. Ama hâlâ ülkesinin insanla- rını, bılgilendirmeye, aydınlatmaya, bilinçlendirmeye devam edecek yapıtlarıyla. Genç kuşaklar da bizim gibi yüz yüze oturmasalar, derslerini izlemeseler ve tanımak ayrıcahğına kavuşmasalar da onun ve onların öğrencileri olacaklar. Onlar belki de Uğur Mumcu gibi, "Ah keşke son gelişim- de bir ziyaretine gitmiş olsaydım" diye gözlerinde yaşlar bi- rikerek hayıflanmayacaklar da, "Keşke birkaç yıl daha ya- şasaydı da şu şu konulan da işleseydi, birkaç kitap daha yazsaydı" diye her büyük sanatçı ve yazar karşısında gös- terilen haklı bencillikle dolu düşünceler geçireceklerdir akıl- larından. Ben bunları düşünürken Uğur hâlâ üzüntüsünün etkisi al- tında "hep aklımdaydı, bak bir son defa gidip göremedik" deyip duruyordu. "Uzülme Uğur dedim, tıpkı aşklardaki gibi, bu tür insan- larla dostlukta da hep bir şeyler eksik kalacak ve hep keşke şunu dayapsaydık, daha yaşanacak, konuşacak, tartışacak he kadar çok şey vardı" diyeceksin, kaçınılmaz bu. Kişinin büyüklüğü, verdiklerinin tartışılmaz üstün değeri, yitmesinden duyulan acıyı daha da büyütüyor. Cumhuriyet Devrimi'nin seçkin ürünü ve kazanımı Tarık Zafer Hoca'yı yüreğimizde acı, ama her geçen gün daha da artacak bir saygıyla selamlıyor ve bir kez daha haykınyoruz: "Tarık Zafer Tunaya ile Tarık Zaferler ile aynı çağda yaşa- mış olmaktan ve onların öğrenciliğini yapmaktan onur duy- duk, onur duyuyoruz." .. BAŞSAĞUĞI Vetişmemizde ödenmez emekleri olan sevgili hocamız Prof. Dr. 1ARIK ZAFER TUNÂtfA'nın vefaünı ûzüntü ile öğrendik. Başuruz sağolsun. İSTANBUL HUKUK FAKÜLTESİ 1959 MEZUNLARI Sevgili Hocamız Pröf. Dr. TARIK ZAFER TUNAİA'yı yitirmenin onulmaz acısını yaşıyoruz. Tüm öğrencilerinin başısağolsun". AYDIN AYBAY - Y1LMAZ ÖZTÜRK • • • * • • HTÜTURHCU Düsü.ncç i KURUCUMUZ Prof. MUAMMER AKSOY'UN KATLEDILMESİNİN l.ÖLÜMYILDÖNÜMÜNDE TERÖR KONULU PANEL KONUŞMACILAR COSKUN KIRCA OKtAY EKŞİ ALİ SİRMEN TARİH: 31 OCAK PERŞEMBE 14.30 YER: ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ KONSER SALONU TAKSİM/İST. m
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear