18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/14 HABERLERİN DEVAMI 30 OCAK 1991 Süperlerden Irak'a çağrıHükümete Meclîs yetkîsi ABD ile Sovyet Dışişleri bakanlarının ortak açıklamasında, "Irak'ın Kuveyt'ten çekilme taahhüdünü, BM Güvenlik Konseyi kararlanna uygun olarak derhal atılacak somut adımlar izlemelidir" dendi. lahlanma yanşı daha büyük çaplı şiddet ve aşıncılıga yol açabilir." FilistİDİiler Bildirinin, Ortadoğu banşına Uişkin bölümünde ise şöyle den- di: "İki bakanın göriişüne gö- re, İsrail, Arap ülkeleri ve Filis- Ünliler arasındaki banş da hil olmak üzere, adil bir banşm kanılması amacına yonelik nş süreci olmadan Ortadoğu'- daki sürtüşme ve istikrarsızuğın kaynağına inmek mümkün ol- mayacaktır." İki dışişleri bakanı bu amaca yönelik olarak Körfez krizinin çözülmesinden sonra "birlikte çaba harcayacaklannı" be- Iirttiler. WASHBMGTON (AFP • Reu- ter) — ABD ve Sovyetler Birli- ği dün gece yaptıkları ortak açıklamada, Irak'ın Kuveyt'ten çekilmeyi "açık bir şekilde ta- akhüt etmesi" halinde savaşın sona erebileceğini bildirdiler. ABD Dışişleri Bakanı James Baker ile Sovyet meslektaşı Akksandr Bcsmertnih arasmda WaShington'da üç gün süren görüşmelerden sonra yayımla- nan ortak bildiride, iki dışişleri bakanı, aynca Arap-tsrail an- laşmazlığının çözumlenmesi için ortak çaba harcamaya söz ver- düer. Baker-Besmertnih ortak bil- dirisinde, "Saddam Höseyin'in Kuveyt'ten çekilme taahhüdü- nü, BM Güvenlik Konseyi'nin kararianna uyma konusunda derhal atılacak somut adımlar izJemelidir" dendi. İki bakan, "Körfez krizinin çözülmesinden sonra İsrail, Arap ülketeri ve Filistinlikr ara- sındaki banş da dahil olmak üzere Ortadogu'da kalıcı ban- şın saglanması amacıyla birlik- te çaba harcayacaklannı" be- lirttiler. Besmertnih, ortak açıklama- nın, Kuveyt'in işgali ile Filistin sorunu arasında bağlantı kur- madığını söyledi. Bilindiği gibi Irak, Kuveyt ile Filistin arasm- da bağlantı olduğunu savunu- yor. ABD ise bunu reddediyor. Ortak bildiride, "ABD Ue müttefiklerinin Irak'ı ezmeyi değil, Kuveyt'i kurtarmayı amacladıklan" belirtildi. Bildiride şöyle dendi: "tki dı- şişleri bakanı, Körfez krizinin çözülmesinden sonra bölgede etkili güvenlik diizenlemelerine dayanan kalıcı istikrar ve ban- şm kunılmasının, iki ülke için de önceükli sorun oldugu konu- sonda görüş biriiği içindedirler. Savaş tehlikesini ve yanlış hesap olasılıgını azaltmak için çaba harcamak yaşamsal derecede önemlidir. Çiinkü bölgedeki si- Irak tıbbi yardım istediANKARA (Cnmhuriyet Bü- rosu) — Irak, Ankara'daki bü- yükelçisi aracılığıyla Türkiye'- den tıbbi malzeme ve ilaç tale- binde bulundu. Irak Büyükelçisi Rafi Dah- han Mkvel EJ Tikriti, Sağlık Bakanı Halil Şıvgın'ı ziyaret ederek, Irak Sağlık Bakanı'nın talebini iletti. El Tikriti, "Türk- iye ile iyi üişkilerin siirmesİDİn Irak halkının ve Devlel Başka- nı Saddam Hüseyin'in arzusu olduğunu" belirterek, "savaş heniız başlamadı. Müttefıkler şimdiye kadar sivil yerieşim merkezlerini bombaladı" dedi. Sağhk Bakanı Halil Şıvgın, El Tikriti'nin "nezaket ziyareti çerçevesinde Irak Sağlık Baka- nı'ndan aldığı bUgileri kendisi- ne aktardığını" kaydederek, "BM Güvenlik Konseyi karar- lan çerçevesinde ne yapdabilir- se onu yapanz" diye konuştu. Sağhk Bakanı Şıvgın'ın ma- kamında gerçekleşen görüşme bir saat 15 dakika sürdü. Gö- rüşmeye bir ara Sağlık Bakan- lığı Müsteşan Ergun Özdemir de katıldı. Görüşme sonrası ba- sına yapılan açıklama sırasında Şıvgın ve El Tikriti arasında uzun süre ilk sözü kimin alaca- ğı konusunda anlaşma sağlana- madı. Şıvgın, "konuk olarak sözü büyükelçiye bıraktığını" kaydederken, Irak Büyükelçisi de ilk konuşmayı Şıvgın'ın yap- masını istedi. El Tikriti, Irak halkının ve Devlet Başkanı Sad- dam Hüseyin'in Türkiye ile Irak arasında iyi ilişkilerin sürmesi- ni arzuladıklannı belirterek, "Törkiye ve Irak dost kalacak- lardır ve her şey normale dönecektir" dedi. Müttefik kuvvetlerin sivil yerieşim mer- kezlerini bombaladıklarını, bu konuda Irak Sağhk Bakanı'nın mesajını Şıvgm'a ilettiğini kay- deden El Tikriti, bir soru üzeri- ne "Savaş henüz baştamadı. Şimdiye kadar mütteflklerin uçaklan sivil yerieşim merkez- lerini bombaladı. Henüz iki ta- rafın kara kuvvetleri karşı kar- şıya gelmedi" diye konuştu. Sağlık Bakanı Şıvgın, Irak Büyükelçisi'nin görevine yeni başlaması nedeniyle kendisine bir "nezaket ziyaretinde bulunduğunu" kaydetti. Şıvgın, bir gazetecinin "Irak Türkiye'- den tıbbi malzeme ve ilaç talep etti mi" sorusuna, önce "sonı yok" yanıtını verdi, ancak ga- zetecilerin ısran üzerine "Birta- kım görüşme yaptık. Sayın Bü- ynkefcp Irak Sağlık Bakanı ndan aldıgı bUgileri verdi. Irak ile Türkiye arasında bir problem yok. Biz BM Güvenlik Konseyi kanuian çerçevesinde ne yapı- labilirse ono yapanz" diye ko- nuştu. da- f r Liıı«- * Kimyasal silah telaşı Saddam Hüseyin'in "Eli- mizdeki Scud füzeleri kimyasal, biyolojik ve nükleer silah kapa- sitesine sahiptir" sözleri, Avru- pa başkentlerinde ciddi bir teh- dit olarak değerlendirildi. ABD ise Saddam'ın CNNV verdiği de- mecin propaganda olduğunu bildirdi. DOek Zaptçıoğlu'nun Berlin- den bildirdiğine göre Almanya hükümet çevreleri, Saddam Hü- seyin'in söz konusu tehdidinin ciddiye ahnması gerektiği görü- şündeler. Aynı çevreler, Sad- dam Hüseyin'in şimdiye kadar- ki tüm tehditlerini gerçekleştir- diğini, bu nedenle her an kim- yasal silah kullanabileceğini be- lirtiyorlar. Fransa'dan Sabetay Varol'un haberine göre de Saddam Hüse- yin'in CNN'e verdiği demeç, ba- sında geniş bir yankı buldu. Fransız gazeteleri, Saddam'ın kimyasal, nükleer ve biyolojik silahlara ilişkin sözlerine geniş yer verirken Irak liderinin Isra- il'e karşı kimyasal silah kullan- ma olasıhğımn arttığına dikkat çektiler. AMERİKAN YIGINAGISÜRÜYOR — Körfezde mütteflklerin karasaldınsıyaklaşırkenABD büyük birhızla silah yığınagı yapıyor. (Fotograf: AFP) Reuter'in haberine göre de ABD Beyaz Saray Sözcüsü Mar- lin Fitzwater, Saddam'ın açıkla- malarını "olağan propaganda" olarak değerlendirdi. Fitzvrater, gazetecilere yaptığı açıklamada "Saddam daha önceki sözlerini yineledi ve insanlan öldürmek- le tehdit etti" dedi. Saddam Hüseyin, önceki gün CNN muhabiri Peter Arnett'in sorulannı yanıtladı ve kimyasal, biyolojik ve nükleer silah kapa- sitesine sahip olduklannı öne sürdü. Saddam, 'Şu ana kadar ABD ve müttefiklerine konvan- sryonel silahlarla karşılık verdik. Konvansiyonel olmayan silahlan kullanmamak için dua ediyo- rum" dedi. Arnett'in Irak makamları ta- rafından sansür edilerek yayım- lanan haberine göre Saddam Hüseyin, Irak'ın elındekı Scud füzelerinin nükleer, kimyasal ve biyolojik silah kapasitesine sa- hip olduğunu iddia etti. CNN muhabirinin, Irak'ın konvansi- yonel olmayan silahlan kullanıp kullanmayacağına ilişin bir so- rusuna Saddam, şu karşılığı verdi: "Şu ana kadar düşmanın bi- ze karşı kullandıfı silahlara eşit düzeyde karşıhk verdik. Bundan sonra da eşit düzeyde karşılık vereceğiz. Üstün hava güçlerine karşın, hava saldınlannda basa- nlı olamadılar ve biz bunu kon- vansiyonel silahlanmızla sağla- dık." CNN muhabiri Peter Arnett'- in, "Bunun anlamı, efer size karşı kullandmazsa, kimyasal si- lah kullanmayacağınız mı" şek- lindekı sorusuna Saddam Hüse- yin, "Bunn söylemedim. Ben, Irak, kendisine karşı kullanılan silahlara eşit bicimde karşılık ve- recektir dedim" yanıtını verdi. Irak lideri Saddam Hüseyin, hangj koşullarda kimyasal, biyo- lojik ve nükleer kapasiteye sahip Scudlan kullanacağını yanıtla- maktan kaçmdı. Saddam, Ar- nett'in savaşın ne kadar sürece- ğini sorması üzerine de şunlan söyledi: "Allah bilir. Hiçbir ulus- tan çok kan dökülmemesi için dua ediyorum. Daha başka şey- ler yapmamak konusunda zor- lanmamamız için dua ediyoruz." Bağdat radyosu, Saddam'ın, "daha başka şeyler" sözüyle bi- yolojik, kimyasal ve nükleer si- lahlan kastettiğini bildirdi. Saddam, Irak'ın savaş kaybe- debilecegi yolunda bir kuşku duyup duymadığı sorusunu "milyonda bir bile" kuşkusu ol- madığını belirterek "Her iki ta- raftan da çok kan akacak" diye yanıtladı. tran'daki uçaklar Arnett'in, lran'a kaçan Irak savaş uçaklan konusundaki so- rusunu Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, şöyle yanıtla- dı: "İran ve Irak iki Müslüman komşu ülkedir ve geçmişin so- nuçlan ne olursa olsun, her iki ülke de bu savaşı inananlaria ka- firler arasında bir miicadele ola- rak görmektedir. tran'daki ucak- lanmız konusunda, her koşulda İran devletinin kararlanna ve kurallanna saygı duyacağız." Saddam Hüseyin, Arnett'in sorularına verdiği yanıtlarda, ABD ve müttetıklerini Körfez 1 deki petrol tabakasının oluşma- sına neden olmakla da suçladı. Saddam, bu konuda şöyle ko- nuştu: "ABD, tesisleri bombalayarak petrolü silah o'arak kullandt. Bu davramşıyla çevre üzerindeki et- kilerini ciddiye almadıgını gos- terdi. Bu noktadan sonra eger komutanlanm, petrolü bir sa- vunma silahı olarak kullanıriar- sa bunda haklı olacaklardır". CNN muhabirinin, savaş esir- lerine karşı Irak'ın tutumunun Cenevre Antlaşması'na uygun olup olmadığını sorması üzeri- ne de Saddam, "Cenevre Ant- laşması, Batı'da Iraklı ögrenci- lerin tutuklanmasına izin veri- yor mu? Bagdat'taki Batılı rehi- nelerin bırakılması halinde ba- nşı sağlay-acaklanna beni ikna eden Batılı politikacılar bu ko- nuda iki yüzlü davrandılar. Eger. biz burada 5000 Batılı re- hineyi tutsaydık Bush hâlâ sal- dırabilir miydi" diye sordu. Saddam Hüseyin, Arnett'in 90 dakika sürdüğünü bildirdiği görüşmenin sonunda ABD hal- kına ve dünyaya şu mesajı gön- derdi: "Bütün AmerikalıHra sağlık diliyorum ve oğullarının hiçbi- rinin ölmemesi için dua ediyo- rum. Irak halkı, Fransa, Alman- ya, tspanya ve diger yerierde sa- vaşa karşı gösteriler duzenleyen şerefli nıhlara minnettardır." Savaş tutsaklarından biri vurulduDış Haberler Servisi — Irak "canlı kalkan" olarak kullandığı savaş tutsaklarından birinin Bağdat'ın bombardımanı sıra- sında öldüğünü açıkladı. Dün- yada merakla izlenen, tran'daki Irak uçaklan "bilmecesi" sürer- ken, Tahran hükümeti, Irak as- keri uçaklannın lran'a inmesi nedeni ile Bağdat'ı protesto et- ti. Müttefik uçaklannın Basra kentindeki bir petrokimya tesi- si ile, Kerkük'teki havaalanı ve televizyon merkezini bombala- dıklan, Basra'daki petrokimya tesislerinin alevler içinde kaldı- ğı bildirildi. Almanya, Körfez savaşma katkjda bulunmak üze- re ABD'ye 5.5 milyar dolar ve- receğini açıkladı. Canlı hedef öldü Irak'ın, Bağdat'ta resmi bir binaya yerleştirilen bir tutsak havacının müttefik bombardı- manları sırasında öldüğünü açıklaması, Batı'da sert tepkilere yol açtı. Irak'ın resmi haber ajansı İNA, müttefik bombar- dımanlan sırasında bir dizi tut- sak havacının da yaralandığını bildirdi. Irak bir süre önce savaşta tut- sak edilen müttefik havaalann, "ekonomik" hedeflere yerleşti- rildiğini açıklamış, bu açıklama Batı'da sert bicimde kınanmış ve Irak'ın Cenevre Anlaşmasfnın savaş tutsaklan ile ilgili madde- sini ihlal ettiği belirtilmişti. İngiltere'den protesto tngütere, Irak'ın stratejik böl- gelere canlı kalkan olarak yerleş- tirdiğı çokuluslu güçten savaş esirlerinin müttefik bombardı- manında yaralandıkları ve bir tanesinin oldüğü yolundaki ha- berler üzerine Irak'ı protesto et- ti. Dışişleri Bakanı Yardımcısı Douglas Hogg'un, Irak'ın Londra Büyükelçisi Azmi Şefik El Salihi'yi dün bakanlığa çağı- rarak "Irak'ın savaş esirlerini as- keri hedeflere yerleştirmesinin, Cenevre Sözleşmesi'nin açık ih- lali olduğunu Bağdat'a iletmesini" istediği bildirildi. Salihi ise, "Bağdat Ue sık te- masta bulunamadığını, Irak'ın, savaş tutsaklannı askeri hedef- lere değil, bilimse) ve ekonomik lesislere yerleşürdiğini" söyledi. İran, Irak'ı protesto etti lran'a inen ve sayıları 100'ü bulan Irak uçaklan dünya ka- muoyunun dikkatlerini çekme- ye devam ediyor. Iran'm BM Bü- yükelçisi Kemal Harrazi, Irak askeri uçaklannın İran havaa- lanlanna iniş yapmalan nedeni ile Bağdat'ı protesto ettiklerini söyledi. Harrazi, İran Radyosu'nda dün yayımlanan söyleşisinde, protestonun, Irak'ın Bağdat iş- güderine iletildiğini bildirdi. Harrazi, aynca BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ı ko- nuya ilişkin olarak bilgilendirdi- ğini ve İran'ın, savaşın bitimine kadar bu uçaklann ayrılmasına izin vermeyeceğini anlattığını kaydetti. ABP saldıracak ABD Beyaz Saray Sözcüsu Mariin Fitzvrater, Irak uçaklan- nın, Iran'dan Körfez savaşına katılmaya kalkışmalan halinde, ABD'nin bu uçaklara karşı sal- dınya geçmeye hazır olduğunu söyledi. Fitzvvater, dün yaptığı açıkla- mada, "tran tarafsız olduğunu açıkladı. Irak uçaklannın nere- de olduğunu biliyonız. Onlan gözlüyoruz" dedi. Bu arada, adlannın saklı kal- masını isteyen ABD'li askeri yet- kililer, lran'da şu anda 100 Irak uçağının bulundugunu tahmin ettiklerini söylediler. Dışişleri Bakanı James Baker, Irak uçaklannın lran'da kalaca- ğı ve Körfez savaşmda Iran'dan tarafsız kalacağına dair diplo- matik yolla güvence aldıklarını söylemişti. Körfez'deki ABD donanma- sında görevli istihbarat yetkilisi Mark Lanrence ise, tran'daki Irak uçaklannın kaçmadıkları- nı, ancak, "Irak'ın savaşı kaybe- decegini bildiği için" kurtarmak amacıyla uçaklann tran'; gönderildiğini" öne sürdü. İsrairin açıklaması İsrail Savunma Bakanı Moşe Arens, lran'a kaçan Irak uçak- lan arasında bombardıman uçaklan SU-24'lerin de bulun- dugunu açıkladı. Arens, parla- mentoda yaptığı konuşmada Irak'ın tüm SU-24 bombardı- man uçaklannın lran'a sığındı- ğını belirterek "Böylece Irak'ın Israil'e saldırmak için en etkili uçaklan sahneden çekilmiş oîdu" dedi. Arens, lran'a 25 ta- ne SU-24 uçağının sığındığını kaydetti. Sovyet yapımı SU-24'kr modern ve etkili uçak- lar olup Irak'tan Israil'e yakıt ik- mali yapmadan uçabiliyorlar. Zırhlı konvoy imha edildi Suudi Arabistan'da konuşlan- dırüan ABD liderliğindeki ço- kuluslu guce bağlı uçaklann bir Kuveyt çölünde, bir Irak zırhlı birlik konvoyuna saldın düzen- lediği bildirildi. Amerikan donanmasının söz- cülerinden Albay Ron Richard, zırhlı birliklerin sevkinde kulla- mlan 24 tankın ve nakliye arâç- lannın imha edildiğini öne sür- dü. Sözcü, Amerikan deniz kuv- vetlerine bağlı Harrier tipi uçak- larla diğer bazı savaş uçaklan- nın bu operasyona katıldığını belirtti. Basra ve Kerkük bombalandı tran Haber Ajansı İRNA, Irak'ın güneyindeki Basra ken- tinde bulunan petrokimya tesis- lerinin önceki gece müttefik güçler tarafından bombalandı- ğmı duyurdu. İRNA, Basra'dan 40 km uzaklıkta, Şattül-Arap'ın doğu kıyısındaki İran kenti Hürrem- şehr'de oturanlann ifadelerine dayanarak bombardıman sonu- cu komplekste yangın çıktığını belirtti. Yangınm yol açtığı dumanın Hürrenışehr'e kadar yayıldığını ve kentin bir bölümünü kapla- dığım kaydeden İRNA, tesiste- ki hasann boyutlannı belirleme- nin şimdilik mümkün olmadığı- nı, ancak yayılan dumandan ha- sann buyük olduğunun anlaşıl- dığını bildirdi. İRNA, başka bir haberinde de Irak'ın kuzeyindeki Kerkük kentinde havaalanı ve radyo- •televizyon istasyonunun mütte- fik savaş uçaklannca vuruldu- ğunu bildirdi. AA'nın bildirdiği- ne gore İRNA, Irak yönetimine muhalif Kürt gruplannın yayın organı Irak Kürdistanı Halkının Sesi Radyosu'na dayanarak ver- diği haberde, havaalanı ve istas- yonunun saldırıda ağır zarar gördüğünü belirtti. Petrol sızıntısı azaldı Suudi Arabistan'daki Ameri- kan komutanlığı, Irak'ın Kör- fez'e petrol akıttığı tanklann bombalanmasından sonra Kör- fez'deki petrol sızıntısının azal- dığını bildirdi. Kimyasal başlık takabilir Öte yandan Irak'ın, eündeki Scud füzelenne kimyasal başlık takmakta hiçbir teknik sorunla karşılaşmayacağı bildirildi. AA^ ya göre Belçikalı kimyasal gaz uzmanı Prof. Aubin Heyndrick, Alman "Stern" dergisine yaptı- ğı açıklamada, Saddam Hiise- yin'in olası bir kara savaşmda, tüm zehirli gaz potansiyelini kullanmakta tereddüt etmeyece- ğini savundu. Belçika'daki bir zehir biUmle- ri enstitüsünün başkam olan uz- man, müttefik ülke askerlerinin Irak'ın elindeki kimyasal silah- lara karşı yeterince koruyucu maske ve giysiye sahip oldukla- nnı sanmadığını kaydederek "Aynca çölde hava gittikçe ısı- nacak ve müttefik askerleri gaz maskelerini taşıyamaz hale ge- lecekler" dedi. ' Uzun menzılli füzeler İran, uzun menzilli füzeler ile karadan karaya füze üretimine başlayacağını ve üretim ölçeği- nin geniş tutulacağını açıkladı. tran Resmi Haber Ajansı İR- NA'nın verdiği habere göre açık- lamayı yapan "Stvunma ve Si- lahh Kuvvetler Lojistik Bakan- hğı" yetkilileri, bu füzelerin "yüksek tahrip gücnne" sahip olacaklarını kaydettiler. tran Savunma Sanayii örgü- tü, 1980-88 yıüan arasındaki tran - Irak savaşı sırasında çeşitli türlerde füzeler geliştirmişti. Nüzhet Kandemir CNN'de Türkiye'nin VVashington Bü- yükelçisi Nüzhet Kandemir, dttn CNN televizyonunun kendisi ile yaptığı söyleşide Türkiye'nin Körfez savaşmda "ikinci cephe" olmayacağını söyledi. Türkiye 1 nin üslerini, ABD'nin kullaru- mma açmasım, BM Güvenlik Konseyi'nin karanna uyulması şeklinde değerlendiren Kande- mir, NATO'nun Türkiye'yi bir saldın halinde destekleyeceğin- den emin olduğunu söyleyerek, NATO Genel Sekreteri Manfred VVörner'in 19 ocakta yaptığı açıklamaya dikkati çekti. Wör- ner, bu açıklamasında Türkiye 1 nin Irak saldınsına hedef olması dunımunda ittifak üyelerinin Türkiye'yi savunacaklanm" be- lirtmişti. Gorbaçov'un girişimi SSCB Başkanı Mihail Gorba- çov'un sözcüsü Vitaly tgnaten- ko, ülkesinin birkaç gün içinde Körfez savaşındaki çatışmalara son vermeyi amaçlayan bir dip- lomatik girişimde bulunacağım açıkladı. lgnatenko, dünkü haftalık basın toplantısında, ülkesinin Körfez savaşındaki gelişmeler- den kaygı duyduğunu yineleye- rek, öncelikle çatışmalara ve Iraklı sivil halk arasında kayıp- lara yol açan saldınlara son ve- rilmesini sağlayacak "somut öneriler" üzerinde çeşitli ülke- lerle temas halinde olduğunu bildirdi. Savaş Türk mahkûmlara yaradı Suudi Arabistan'ın Tebük kentindeki cezaevinde tutuklu bulunan Türk şoförleri Fevzi KartaJ ile Şerif Daloglo serbest bırakıldı. Cilvegözü Sımr Kapı- sı'ndan dün Türkiye'ye giriş ya- pan şoförler, yaptıkları açıkla- mada, "Suudi Arabistan'da yak- laşık 18 ay suçsuz tutuklu kal- dık. Bu süre içerisinde çok ezi- yet gördük. Bize insanlık dışı muamele yaptıiar. Ancak Körfez savaşı nedeniyle bizi serbest bırakülar" dediler. (Baftarafı 1. Sayfada) kati çekti. Buna gore kamu ku- rum ve kuruluşlannın görev ve yetkilerini belirleyen her yasada KHK ile değişiklik yapılması yo- lu açılabilecek. Tasannın gerekçesinde, Ana- yasa Mahkemesi'nin daha önce verdiği iptal kararlan dikkate alınarak yetkinin "ivedi ve zo- nınlu haDerde" kuUanılması ön- görüldü. Anayasa hukukçuları, TBMM'de önümüzdeki günler- de ele alınacak tasarıyı "yasa- ma yetkisinin Bakanlar Kunı- lu'na toptan devri" olarak yo- rumlayarak tasannın yasalaş- ması halinde TBMM'nin "siya- sal sistemde etkisizleşecegi" gö- rüşünü savundular. Devlet Ba- kanı Mehmet Keçeciler ise istenen yetkinin 1984'te alınan- dan daha sınırlı oldugu görüşü- nü savundu. Istanbul Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku öğretim üye- lerinden Prof. Dr. Erdogan Te- ziç, Anayasa Mahkemesi'nin son olarak 1 Şubat 1990'da bir yetki yasa&ına ilişkin şu iptal ge- rekçelerini anımsattı: "Anayasa Mahkemesi bu ka- rannda, 'Anayasaca verilen KHK çıkarabilme yetkisinin kendine özgü ve istisnai bir yetki oldugu anlaşılmaktadır' diyerek sık sık bu >ola başvurulmasını kabul etmemektedir. Aynca 'Kararnameler ancak ivedilik is- teyen belli konularda kısa süre- li yetki yasalanna dayanılarak çıkanlabilirler' diyor. KHK uy- gulamasının yaygınlaslırılması, süreklilik kazandınlması, yasa- ma yetkisinin devri anlamına geleceğini belirtirken niteliği iti- banyla uzun süreli ve çok yön- IU çalışmalan zorunlu kılan per- sonel mevzuatı genelde ivedili- ği gerektiren bir konu olarak de- ğeriendirilemez. Memurlar ve diger kamu gö- revlilerinin çauşmalanndaki et- kinliğin arttırtlmasını, kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, verimli ve ekonomik bir bicim- de yürütülmesini temin etmek amacıyla bunlann idari, mali ve sosyal haklannda iyileştirmeler yapılması işi ivediligi gerektiren ve kısa sürede yasa ya da yasa- lar yerine KHK'laria düzenlen- mesi parlamenlonun yasama yetkisinin bu konularda işlerii- ğini kaybetmesi ve yürütmeye devri sonucunu doğurur. Bu da anayasanın başlangiç belümü- ne, 2, 7, 87 ve 91. ntıiddelerine aylun olur görüşündedir." Teziç, bu açıdan çıkarılmak istenen yetki yasasının KHK uy- gulamasını ivedi ve zorunlu du- rumlar dışında, uzun süreli ya- sama faaliyetinin yerini alacak bicimde kullanılmasını olağan bir yol haline getirerek, yasama ve ytirütme erkleri arasındaki dengeyi bozarak, yürütmeye anayasanın öngörmediği bir üs- tünlüğün saglanması sonucunu doğuracağını söyledi. Tasannın, Anayasa Mahkemesi'nin anılan karannm görmezlikten geline- rek gerçekleştirilen bir girişim olarak değerlendirilmesi gerek- tiğini kaydeden Teziç, şöyle dedi: "Bu tutumuyla hükümet, anayasanın 153. maddesindeki 'Anayasa Mahkemesi kararlan yasama, yürütme ve yargı or- ganlannı, idare makamlannı, gerçek ve tüzel kişileri bağiar' kuralına da aykındir. Bu durum arbk bir anayasaya aykınlık de- ğil, giderek bir anayasa ihlaline dönuşmektedir." Ankara Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku öğretim üye- lerinden Prof. Dr. Oya Araslı da TBMM'nin ancak acil ve zo- runlu düzenleme gerektiren du- nımlarda Bakanlar Kurulu'na KHK cıkarma yetkisi verebile- ceğini ammsatarak "Ancak bu yetkinin yasama yetkisinin top- tan devredilmesi olarak adlan- dınlabilecek bir kapsamda ve acil düzenleme boyulunu aşacak söreler için Bakanlar Kurulu'na veriimesi mümkün değildir. Bu KHK adı verilen işlem lurünün amacına ve yasama yetkisinin devredilemeyeceği ilkesini geti- ren anayasanın 7. maddesine aykın düşer. Anayasa Mahke- mesi kararlan da bunu açıkça ortaya koymuştur" dedi. Ne var ki Bakanlar Kurulu'- nun son yetki tasansını haarlar- ken, bu işlemin amacını, anaya- sanın nıhunu ve lafanı, Anaya- sa Mahkemesi'nin bu konuda- ki kararlannı dikkate almamış göründüğünü kaydeden Araslı, şöyle konuştu: "Çünkü acil olarak duzenlen- mesi gereken veya gerekmeyen o kadar geniş alanda TBMM'- den KHK çıkarma yetkisi isten- mektedir ki bunun artık belli konularda KHK çıkarma yetki- sinin Bakanlar kurulu'na verii- mesi değil, yasama yetkisinin toptan devri olarak yonımlan- ması gerekir. Bu tür yetki iste- me girişimleri anayasaya aykı- ndir. Hükümetin anayasaya saygı duymadığı eieştirisini be- raberinde getirir. Hükümetce TBMM'nin yasama mekaniz- masından fiilen çıkanldığı iddi- alannın somut bir kanıtı olarak gösterilebilir. Hükümetin ana- yasaya saygısuıın tartışıidıgı ve TBMM'nin devlet örgntünde fi- ilen etkisizleştirildiğinden söz edildigi bir siyasi ve tıukuki or- tam ise Türkiye'nin gekcefi ba- kımından sayısız tehlikelere da- vetiye çıkanr. Umanm TBMM, anayasa ilkderinin ve bu anaya- sanın kendisine verdiği yetkile- rin bilincinde hareket eder ve yetki kanununu bu boyutta çı- kartarak siyasal sistemde etki- sizleşmesine kendi eliyle imkân hazırlamaz." Keçeciler'in görtişü Devlet Bakanı Mehmet Keçe- ciler de hükümete geniş yetkiler veren tasannın, 1984'te çıkan- lan yetki yasasına oranla daha sınırlı olduğunu savundu. Keçe- ciler, alınacak yetkilerle YÖK, TRT'nin teşkilat, görev ve yet- kilerine ilişkin düzenleme yapıl- masırun düşünülmediğini, ana- yasal kuruluşlarla ilgili olarak KHK'tarla düzenleme yapılma- sırun mümkün olmadığını, sade- ce bu kuruluşlarda çalışan me- mur ve görevlilerin mali, sosyal ve diğer haklarıyla ilgili olarak yetkinin kullanılacağını söyledi. İnönii: Meclis'in yetkisi alınıyor Dün partisinin TBMM gru- bunda konuşan tnönü, Ortado- ğu'daki savaş halinin sürdüğü- nü ve bunu bahane eden iktida- nn, yıllardır sürdüğü tutumuna daha da şiddetle devam ettiğini anlattı. SHP lideri, ekonomik durgunluğun yanı sıra peş peşe zamlann yapıldığım, krizin vur- duğu darbenin her yerde hisse- dildiğini vurguladıktan sonra özetle şöyle konuştu: "Böyle bir dönemde sanılır ki iktidar poliükalannı yeniden ele alır. Tam tersi savaş bahane edi- lerek eski politikalar daha da şiddetle gündeme getiriliyor. Daha önce de böyle yetkiler çı- karmışlardı. tvedi haller dedik- leri seçim. Kendi politikalan açısından tabii ivedilikler var. Benzer yetki yasalannı Anaya- sa Mahkemesi iptal etti. Çünkü bunlar, bu yetkiler, Meclis'e bı- rakılmıştır. Bunu Meclis'ten çı- karmadan getiriyorlar. Biz Ana- yasa Mahkemesi'ne gideceğiz. İptal edecektir. An» yaptıkla- nnı yapacaklardır. Sonra çıka- cak hükümet, Başbakan, 'Hu- kuk devletine saygı istiyoruz' di- yecek. Bütün bunlan yapacak- lar. Sonra da hukuk devletine saygıymış." Demirerin sözleri Demirel de grup toplantısın- daki konuşmasında, iktidann Meclis'in yetkilerini ahnak iste- diğine değinerek şu noktalar üzerinde durdu: "Bu yetkileri üsteHk Medis'- ten geçirmeden elde edecekler. Ortadoğu'ya demokrasi götöre- cek olanlar kendi ülkelerinde var olan demokrasiyi de katlet- mekle meşgul. En şiddetb bir bi- çimde vaziyet alacagız... Zon- guldak işçisi 2 ay aç susuz kal- dı. Neyi başardı? Böyle yapa- caktınız baştan > asaklasaydımz. Türkiye'de haklann üzerine göl- ge düşürdünüz. Bu hak gaspı- dır. CMay uzlaşma noktasına gel- misti, yapmadınız. Bu, dışanya demokrasi ihraç etmeye kalkan- lann yüz karasıdır. Grev kına- lığını ayıpla karşılıyorum." Milli Piyango: 4 milyar dördebölündü4 MİLYAR 035237 Trabzon, Ankara, Bur- sa, tstanbul 500MİLYON 746542 Ankara, 880288 Aydm 974272 Ankara, Ankara, tstan- bul, tzmir 100 MtLYON 231198 Bursa, Konya 347213 Istanbul, Istanbul 401106 Bursa, Adana 427418 Ankara, Manisa, Gazi- antep, tzmir 663478 Lefkoşa, Bandırma, Bursa, Istanbul 940295 tzmir, Samsun 50 MtLYON 023966 301558 331944 511739 759721 910033 20 MtLYON 106390 345406 465899 491168 552243 594615 651101 696250 874225 887749 10 MtLYON 026668 034009 076647 082084 107986 1147% 179146 211577 318970 322183 537318 726793 389539 417392 524673 551564 610933 615107 720767 812269 963867 989323 037429 073147 093552 101796 148017 159878 219939 227940 238628 260457 298419 306734 863251 866482 884436 892227 325121 370643 377590 410256 902011 920970 921010 921504 417686 431822 432939 437508 931899 933057 951161 954714 441638 466367 482068 488132 961707 971299 979293 984434 491132 504766 565797 569027 2 MİLYON 569361 594599 608033 671427 016733 023999 032394 034380 675570 699117 809126 823189 039065 041187 045979 046908 824249 873563 893905 908985 054541 058601 060001 061051 958302 972653 064145 068823 074194 075785 5 MtLYON 082679 087051 091570 092818 001134 008884 019577 026941 097293 099196 107700 108890 057681 063071 070147 087267 112298 112579 112660 122259 088863 110316 128294 133199 128330 128692 129959 132668 142470 145792 149043 159959 139741 143922 144864 145138 162217 166696 167509 192939 147217 150954 160698 166413 205986 219204 223085 224011 167319 175627 176546 176689 233568 242353 250459 290204 177043 177264 190312 190402 293964 300834 320703 330073 195360 195530 211541 215698 335056 339382 351300 365063 218452 219655 222195 225981 375431 387836 407502 415165 228807 234270 235307 240229 425109 427326 433932 437203 241401 243103 246261 249268 460666 468953 473218 518511 253804 261263 273664 285746 528348 534142 538688 544653 287437 293947 319754 323688 556915 566421 571206 575313 326146 327203 332377 350048 613841 628585 648092 649701 357484 362966 365945 367134 653056 663523 679643 684323 367461 367560 383947 384080 686330 697309 703435 716733 392447 396210 400819 404102 718782 744650 751228 757933 410045 415144 416556 417353 766322 796867 801385 818492 430101 433739 434389 434581 823754 828094 838615 846057 435643 437424 440030 442533 847196 854781 857830 862788 445052 453961 454759 457886 465437 466873 471464 477613 482756 484223 491612 492537 500420 509018 514876 522116 528019 531485 536239 537393 538300 544546 546966 552291 556501 558568 561895 571255 581580 590081 590235 592347 596767 597550 604896 608461 608750 612408 614041 616060 628437 632842 633944 641708 652279 657886 665917 688512 695410 697860 701417 706692 714486 724220 732268 748393 748870 752467 765528 769283 769552 771081 775568 783503 784446 795688 802713 806855 811411 820479 827884 829835 834613 848545 857913 859295 863477 865360 868032 886093 888100 892589 895545 898575 901628 909218 911195 918766 922233 922280 825999 927152 929813 934614 952982 953586 957266 964312 984428 985594 1 MtLYON 01519 01931 06210 13007 14179 22647 23685 24141 27135 27174 28823 30804 31230 33312 34603 34936 35420 37131 41275 43438 43819 48365 52757 52942 53023 55451 55845 56221 65347 65989 66359 67-583 67930 70713 70877 71769 74085 74948 76822 78380 81848 85419 86754 88711 90896 91483 92666 96010 99418 99463 500 BtN 0382 0389 1538 1661 1714 2483 3295 3360 3430 4619 5443 6050 6346 7395 7445 7483 8986 9230 9533 9946 160 BİN 380 491 552 609 658 713 725 781 80 BtN 36 56 61 72 87 96 40 BİN (AMORTt) 29 4 MİLYON TESELLİ 005237 015237 025237 030237 031237 032237 033237 034237 035037 035137 035207 035217 035227 035230 035231 035232 035233 035234 035235 035236 035238 035239 035247 035257 035267 035277 035287 035297 035337 035437 035537 035637 035737 035837 035937 036237 037237 038237 039237 045237 055237 065237 075237 085237 095237 135237 235237 335237 435237 535237 635237 735237 835237 935237
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear