18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/4 HABERLER 29 OCAK 1991 Alpago: Işçiler kandıraldı • KDZ.EREĞLİ (Cumhurivet) — SHP Parti Meclisi uyesi Önay Alpago, hükümetin grevleri erteleme kararını, "Zonguldak maden işçisinin cezalandırılması" olarak niteledi. Alpago, "genel sağlığı ve milli güvenliği" bozmadığı sürece grevlerin ertelenemeyeceğini belirterek "Şayet hükümet sözcüsünün açıkladığı biçimde uzayan grevlerden işçilerin mağdur olduğu düşünülüyorsa, o zaman işçilerin haklarmı versinler" dedi. Yetki yasası Meclis'te • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Kamu kururn ve kuruluşları ile bunların personeli ve ekonomik istikrar tedbirleri hakkında hükümete bir yıl yetki veren tasarı TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Tasarıya göre hükümet, kamu kurum ve kuruluşlarının personelinin mali ve sosyal haklannda iyileştirmeler yapabilecek. Hükümet aldığı yetki ile yeni bakanhk veya bağlı kuruluş oluşturabilecek veya kaldırabilecek, kamu hizmetlerinin bakanlıklar arasındaki bölüşümü ile bakanhk ve bağlı kuruluşlann görev yetki ve yükümlülüklerini yeniden düzenleyebilecek. Tasanda yetkinin 1 yıl süreli olması isteniyor. Kalan tutııklandı • İç Politika Servisi — SP Ankara İl Başkanı llknur Kalan, Cumhurbaşkanına hakaret gerekçesiyle tutuklandı. Bir süre önce, Cumhurbaşkanı Özal'a Yenışetiir postanesinde ABD bayrağı göndermek isterken gözaltına alınan llknur Kalan, yapılan sorgulamada serbest bırakıldı ancak, diin Ankara 12. SulhCeza Hâkimliği tarafından tutuklandı. Bu arada, SP Genel Merkezi, "Savaşımız Irak'la değil Özal'Ia" başlıkh 300 bin adet bildiri bastırarak yurt çapında dağıtmaya başladj. Parti genel merkezinden yapılan açıklamaya göre, bildiride, "Burası İsrail değil, Türkiye" sloganına yer verildi. Aksoy anısına panel • tSTANBUL (AA) — Atatürkçü Düşünce Derneği, derneğin kurucusu Prof. Muammer Aksoy'un öldürülmesinin birinci yıldönümü dolayısıyla bir panel düzenledi. Terör konusunun işleneceği panele, Coşkun Kırca, Oktay Ekşi ve Ali Sirmen konuşmacı olarak katılacaklar. Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu'ndaki panel, perşembe günü gerçekleştirilecek. lOfflDTi serbest • İstanbul Haber Servisi — Beyoğlu Mis Sokak'ta pazar günü düzenledikleri gösteri sonrası gözaltına alınan 11 İHD üyesinden 10*u serbest bırakıldı. Insan Haklan Derneği İstanbul Şubesi, "Barışa Çağrı" mitingine valiliğin izin vermemesini protesto amacıyla, Beyoğlu Mis Sokak'taki gösteri düzenlemiş ve aralarında şube başkanı avukat Ercan Kanar'ın da bulunduğu 11 kişi gözaltına alınnuştı. Baro'dan kınama • İstanbul Haber Servisi — İstanbul Barosu, Adalet Bakanhğı'nın "savaş fırsatçılığı yapar gibi, yargıda zorla basılı kâğıt satma" girişimini sürdürdüğünu bildirdi. Baro'dan dün yapılan yazılı açıklamada, vatandaşların dava açma ve takip etme haklarının genelgeyle çiğnendiği iddia edilerek "yargı, fon yönetiminin genelgesine boyun eğmektedir. Bu açıkça bir soygunduıi1 denildi. Sungurlu, 2932yerine hazırlanan tasarıyı Akbulut'a yerdi Tfeni yasaya6 jet hızı'Adalet Bakanı Sungurlu, "Tasanyı hazırlarken anayasanın çizdiği çerçeve içinde kalınmıştır" dedi. Tasarı, "Türkçenin resrni dil olarak kullanılması" hükmünü getiriyor. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Türkçeden başka hiç- bir dili anadil olarak kabul et- meyen ve Türkçe dışındaki dil- ler için yasaklamalar getiren 2932 sayıü yasanın yürürlükten kaldırılmasıyla doğan boşluğu doldurmak üzere yeni bir yasa tasarısı hazırlanarak Başbakan Vıldınm Akbulut'a verildi. Ada- let Bakanı Oltan Sungurlu, ya- sa taslağının "Türkçenin Resmi Dil Olarak Kullanılması Hak- kında Kanun" başlığmı taşıdığı- nı ve 7 maddeden oluştuğunu söyledi. Hazırlanan yeni tasarı ile il- gili olarak dün bakanlıktaki odasmda gazetecilerle bir "soh- bet toplanüsı" yapan Adalet Ba- kanı Sungurlu, tasannın Bakan- lar Kurulu'nda oluşan görüşle- ri de dikkate alarak hazırlandı- ğını, ilke olarak Türkçenin kul- lanıİmasımn zorunluğu olduğu yerlerin belirtildiğini söyledi. "MİDetimizi teşkil eden unsur- lann kullandıgı diiler, lehçeler vardır. Bunlar bir aynm getir- mez. Tiirk devleti ırk esasına gö- re kurulmuş bir devlet degildir" diyen Adalet Bakanı, "Tasanyı hazıriarken anayasada belirien- miş çerçeve içerisinde kaldık. Bakanlar Kurulır'nda beliren görüşleri de dinledik ve dikkate aldık" dedi. Anadil yasağı getiren yasanın neden daha önce veya daha son- ra değil de şimdi gündeme geti- rildiği yolundaki bir soruya Sungurlu, "Zamanlama konu- sunda bir şey bilmiyorum. Ne düşünfildü bilmiyorum. Bana yeni bir tasan bazıria dediler, hazırladım ve başbakana verdim" yanıtını verdi. Konuy- la ilgili olarak MGK veya Cum- hurbaşkanı Turgut özal'ın bir tavsiyeleri olnp ohnadığı sorusu- na karşıhk da Sungurlu "Bilmiyorum" demekle yetindi. Tasanyla getirilen hükümlerin TCK'da yer alan 141-142 ve 146. maddelerle hiçbir ilişkisi olma- dığını söyleyen Adalet Bakanı Sungurlu, daha önce anadil ya- sağı getiren yasaya göre açılmış soruşturma ve davalann geleceği hakkında şimdiden bir şey söy- leyemeyeceğini belirtti. Adalet Bakanı Sungurlu, 2932 sayılı yasada suç sayüan ey- lemlerin bundan böyle de suç olup olmayacağı yolundaki ıs- rarlı sorulan da yanıtsız bırak- tı. DSP lideri Bülent Ecevit İncirlik'te kalabalık bir topluluğa hitap etti. (Fotograf: Mehmet Yapıcı) Ecevit, Irak'ın gücünün Türk ordusuyla ölçülebileceğine dikkat çekti 'ABD'nin yemi olmayakm 5 MEHMET YAPICI ADANA — DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, "ABD'nin, Türkiye'yi oltanın ucu- na taktığı yem olarak kullanmak amacın- da olduğanu" savunarak Cumhurbaşkanı özal ile hükümete 'bu oyuna alet. olmamalan' çağnsmda bulundu. ABD'nin ler. Türkiye'nin bu oyuna geunemesi lazım." sesleri duyduğunu ve kendilerinin bu ses- Ispanya TV rnuhabirinin ''Irak Türki- lerden uyuyup uyuyamadıklannı soran Ece- ye'ye saldınrsa Özal bunun sonımluluğunu vit'e, 'Hayır uyuyamıyonız' yanıtı verildi. kaldırır mı" sorusuna "O ihtimali şu anda 'Türkiye'nin savaşa girmesini doğru bulu- düşünmek bile istemiyoruz. Fakat şurası ke- yor musunuz' diye soran Ecevit'e meydan- sin ki Türkiye'nin Ortadoğu krizi ile ilgili da toplanan kalabalık kitle hep bir ağızdan olarak izkmekte olduğu politikanın sorum- 'hayır' diye seslendi. Ecevit, Incirliklilere,. loluğu sorumsuz Cumhurbaşkanı Özal üze- "tsrail'e inen yabancılara bile havaalanın- rindedir. Hukuki açıdan bunun hesabı da gaz maskesi veriliyor. Size gaz maskesigerçek amacının, Kuveyt'in kurtanlması de- . „ . B ğil, Irak'ın çok kaygı veren boyutlara ula- Özal'dan sonılmasa bile Özal'ın istekleri- dağıtıldı mı" diye sordu. Yine hep bir ağız- şan askeri gücünü yok etmek olduğunu kay- ne uygun olarak hareket eden hükümet ve dan 'hayn-' yanıtı verilirken, bir yurttaş gaz pariamentodaki iktidar çogunluğu sonım- maskesinin 1,5 milyon liraya satıldığını ve Inluğu fiilen taşımış olacaktır" yanıtını ve- bu yüzden alacak güçleri olmadığını anlattı. ren Bülent Ecevit şöyle devam etti: Ecevit, "Bir gaz maskesinin maliyeti "ABD'de büe artık açıkça söylenmeye 200-300 bin lira. Demek ki o da Özal'ın ser- başladı ki ABD'nin gerçek amacı Kuveyti best piyasa ekonomisinde girmiş" dedi. ABD'nin Körfez savaşındaki kayıplarını deden Ecevit, "Bu askeri gücü kimler mey- dana geürdilerse onlar ortadan kaldırsın- lar. Türkiye'nin bu konuda hiçbir sornm- luluğu yoktur" dedi. Ecevit, ABD'nin Irak 1 ın gücünü ölçmek için Türk Kara Kuvvet- leri'ni kullanabileceğine dikkat çekti. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, eşi Rahşan Ecevit ve MKYK'nın 12 üyesi ile ön- ceki gece geldiği Adana'dan, dün tncirlik'e giderek kasaba halkı ile görüştü. Ecevit, tn- cirlik'e hareket etmeden önce kaldığı otel- de Ispanya'nın Tele Madrid Televizyonu iie Türk gazetecilerin sorularını yanıtladı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Türk halkı- nın, ülkesinin Körfez savaşına doğrudan ve- ya dolaylı olarak katılmasma kesinlikle kar- şı olduğunu, ancak Cumhurbaşkanı Özal'ın bu istemleri gözardı ederek devlet radyosu ve televizyonu kanalıyla kamuoyunda savaş psikolojisi oluşturmaya çalıştığını söyledi. Türkiye'nin açık bir biçimde kendi silahlı kuvvetlerini kuüanmadıkça Irak'ın Türki- ye'ye bir saldında bulunmayı düşünemeye- ceğini, İncirlik'in yoğun bir biçimde kulla- nılmasma karşın Irak'ın Türkiye ile arasın- da bir cephe açmaktan özenle kaçındığını anlatan Ecevit şöyle devam etti: ^ ^ U c i i n ü n y o k e d i ) n l e s i d i r . B u „ . kamuoyununda olduğu gibi teri ü c u k i m , e r m e y d a B a g e t i r d i J e r s e o n . ı komutanlarda bde kara savşşma gı- | a r o r t a d a n k a l d l r s l I 1 , a r . Türkiye'nin b u ko- nşme konusundaki ışteksızlık gıtgıde artı- n u d a u h i r s o r u m l u l u g u y o k t J r . y^^ „ . yor. Çunku bu buyuk can kaybına neden teknolojisinin bu dunıma gelmesi bazı ficevit, ABD'nin gerçek amacram Kuveyt'i kurtarmak değü, Irak'ın kaygı veren askeri gücünü yok etmek olduğunu söyleyerek Türk halkının savaşa kesinlikle karşı oiduğunu, ancak özal'ın devlet radyosu ve TV'si aracıhğryla kamuoyunda savaş psikolojisi oluşturmaya çalıştığını belirtti. müttefiklerden gelen yardımlarla karşıladı- ğını ve bugüne kadar 40 milyar dolar top- ladığını söyleyen Bülent Ecevit, "Amerika, bu 40 milyar dolann kırkta birini gönder- seydi şimdi sizin de maskeniz olurdu. Ne gaz maskesi var ne sığınak. Bunlar sağlan- madıkça ve halkımızın güvenliği güvence al- tına alınmadıkca Türkiye'nin savaşa sokul- ması bir cinayet olur. Amerika Türkiye'yi oltanın ucundaki yem yapmış. Bu oyuna gelmemeliyiz" diye seslendi. Nüfusun büyük bîr bölümünün göç et- mesiyle ev, işyeri ve dükkânların büyük bir bölümünün kapılannın kilitli olduğu İncir- lik'te halk, Cumhurbaşkanı Özal için Türk- iye'nin Saddamı' diye sloganlar attı. İncir- lik'e yakın Şıhmurat Köyü Muhtarı Asım Çetin, "Köyde dediler ki kız istemeye gide- Hm. Dedim ki ne kızı, savaş oluyor, gitme- istedi ve parmağına da 5 milyon liralık yü- zük taktı. Alarm bile vermiyoriar. Knrban- lık koyun gibi ölümü bekliyoruz" dedi. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, bura- da Yunanistan'm ERT-1 TV'si ile Ati- olacaktır. Binlerce, onbinlerce Amerikan g a t l ] | devletler ile Sovvetler Birliği'nin kat- na/Elefterotipia gazetesinin muhabirleri- genci hayatını yitirecek olursa oradaki sa- ^ i i l " n i n s ° r u l a n n ı yanıtlarken savaş nedeniyleolmustur" genci hayatını yitirecek olursa oradaki sa- vaş aleyhtarlığı büsbütün artabilir. ABD, hava hücumları ile Irak'ın askeri ve ekono- tüCÎrlİk'te mik gücünü iyice kınnak istiyor. Fakat Irak şu ana kadar hava gücünü saklamayı başar- încirlik kasabası girişinde TiDer tepişme- dı. ABD'li komutanlar, şimdi bir vesile ya- yi bahçemizin dışında yapsın", 'Yurtta ba- ratıp Irak'ın kara gücünü ortaya çıkarma- nş dünyada banş', 'Banşın sembolü Ecevit' ya çalışıyorlar. Bu noktada sınınmızdaki yazılı pankartlarla karşılanan Ecevit, halkla kara kuvvetlerimizi kullanmak isteyebilir- karşılıkh söyleşti. Gece sabaha kadar uçak nin sorularını yanıtlarken, savaş nedeniyle müttefik ülkelerin Türkiye'ye verdikleri si- lahlardan annması gerektiğini vurgularken, "Yunanistan'm Türkiye'nin gücünden kaygı duyması yersizdir. Bu onun da menfaaüne olacaktır" dedi. Bir soru üzerine Türkiye- nin savaşa girmeyeceğini vurgulayan Ecevit, "Yeni bir Yemen türküleri söylemek istemiyoruz" diye konuştu. ANAP'ta Kürtçe sıkıntısıANAP grubu bugün Kürtçeyi tartışacak. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın da ANAP'lı milletvekillerinin bir bölümünü bugün kabul ederek görüşeceği belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Ba- kanlar Kuru- lu'nun Kürtçe konuşma yasa- ğının kaldırıl- ması için yasa değişikliği yapıl- ması görüşünu benimsemesi ANAP grubunda sıkıntı yarat- U. ANAP'ın Doğulu mületvekil- leri Kürtçe serbestisini "sevinçle" karşılarlarken, müli- yetçi ve muhafazakâr eğilimde- ki milletvekillerinde tedirgin bir bekleyiş başladı. ANAP grup yöneticileri de, SHP Genel Baş- kanı Erdal İnönü'nün Kürtçe konusundaki kısıtlamalann yer aldığı 2932 sayılı yasanın kaldı- rılması önerisine Başbakan Yıl- dınm Akbulut'un yazılı karşı çı- kış gerekçesindeki görüşlerin nasıl değiştirüeceği sonın yarat- tı. Adalet Bakanı Oltan Sungur- lu AA'ya yaptığı açıklamada "Hazırlanacak tasan TBMM'de kanunlaşırsa suç kapsamı dışın- da kalanlann bükümlülükleri sona erer, mahkemeler şu anda beraat kararı veremez" dedi. ANAP Grup Başkanvekille- rinden Yasin Bozkurt, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerin- de Kürtçe konuşan birçok Türk vatandaşı bulunduğunu, Kürtçe konuşulmasının bugüne kadar herhangi bir sıkıntı yaratmadı- ğını ifade ederek, askeri dönem- de çıkarılan 2932 sayılı yasanın fiilen uygulanmayan bir yasa ol- duğunu söyledi. Bozkurt, Kürt- çe serbestisi içeren yasa taslağı- nın ANAP grubunda da tartışı- lacağını bildirdi. Bugünkü grup toplantısında milliyetçi-muhafazakâr kana- dın, Akbulut'un gerekçelerini yi- neleyerek girişime tepkilerini di- le getirmeleri bekleniyor. Özal, milletvekilleriyle Öte yandan Cumhurbaşkanı Turgut Özal bugün Meclis'teki odasında ANAP'lı milletvekil- leriyle görüşecek. Milletvekille- rini illerin alfabetik sırasına göre ve gruplar halinde kabul edecek olan Özal'ın, Körfez Sa- vaşı 'ndaki son gelişmeler, parti için sorunlar ve Kürtçe konula- n uzerinde durması bekleniyor. Görüşmelere Gaziantep Millet- vekili Hasan Celal Guzel'in ka- tılmayacağı kaydedildi. Demirel: Bir istismardır gidiyor "Okullardaki Kürtçe eğitimine mi, radyo TV'de Kürtçe programlara mı, resmi devlet dairelerine Kürtçeyle müracaata mı izin verecekler" diye soran Demirel, "hiçbirini yapmayacaklarsa konuyu istismara kalkışmalannın yanlış olduğunu" söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Bakanlar Kurulu'nun Kürtçe konuşma yasağının kaJdırılması için tasarı hazırlanması karannı "Bir istis- mardır gidiyor" diye değerlen- dirdi. Demirel, Türkiye'nin üni- ter devlet olmaktan çıkarılma- ması gerektiğini söyledi. Resmi dil DYP Genel Başkanı, gazete- cilerin sorularını yanıtlarken Türkiye'nin bir üniter devlet, merkezinin Ankara, dilinin Türkçe olduğuna ilişkin anaya- sa maddesi bulunduğunu anım- satarak "Resmi lisan Türkçe olunca, başka bir lisan anayasa ile konmadıkça olmaz" dedi. Türkiye'nin Kürtçe konuşan bölgeleri ve insanlan olduğunu, bu gerçeğe kimsenin bir şey de- mediğini kaydeden Demirel, "Şimdi getirdikleri serbestiyet, o kanundaki neyi kaldmyor? Kanun Kürtçe konuşulmasına mani degildir. Birçok zaman böyle oluyor. Ortaya bir konu atıyorlar, sonra 'Adalet Baka- nı hazırlasın' diyoriar, neticede bir şey çıkmıyor" dedi. Ne yapacaklar? Demirel, "Okullarda Kürtçe eğitimine mi, radyo-TV'de Kürtçe programlara mı, resmi devlet dairelerine Kürtçe ile mü- racaata mı izin verecekler" di- caklarsa, konuyu böyle istisma- ra kalkışmalannın yanlış olduğunu" söyledi. Demirel, Kürtçenin serbest bırakılmasının Körfez savaşı ile bağlantısı olduğunu sanmadığı- nı bildirerek 2 Nisan 1990'da Çankaya'da yapılan liderler zir- vesinde de Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal'ın konuyu ima ettiği- ni belirtti. Demirel, hükümetin grevleri ertelemesini de grev bozguncu- luğu ve grev kırıcılığı olarak ni- teledi. Anayasa ayıbı Öte yandan Güneydoğu gezi- sini sürdüren DYP Genel Baş- kan Yardıması Hüsamettin Cin- doruk da Kürtçe yasağının kal- dırılmasıyla "anayasa ayıbına" son verildiğini söyledi. Cindo- ruk, dün Diyarbakır'da düzen- lediği basın toplantısında, Kürt- çe yasağının kaJdırılması ve sa- vaş konusundaki görüşlerini açıkladı. Cindoruk, "Aslında Kürtçe zaten serbestti. tnsanlar, evlerinde, sokakta Kürtçe konu- şuyoriardı. Devleün bir resmi di- li olur. Ancak, haikın ana dilini yasaklayamaz. kanşamazsınız" dedi. Cindoruk, Körfez savaşında Türkiye'nin tutumunu eleştirir- ken de ülkenin İsraiFin konu- muna duşürülmemesini istedi. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Orgüt Yemeklerinde Savaş Politikası...Deniz Baykal ve arkadaşları bildikleri yolda yürüyorlar. İl il, ilçe ilçe dolaşıp örgüt yemeklerinde, SHP'nin gelece- ğine ilişkin yeni yöntemler çiziyorlar. Baykal ve arkadaşlarına gittikleri her yerde büyük ilgi var. Gazeteler savaş ağırlıkh haberierie çıktığından Baykal'a olan bu yakın ve sıcak ilgiyi kamuoyu göremiyor. Deniz Baykal ve arkadaşları bir bakıyorsunuz Trakya'da, üç beş gün sonra Ege'de. Hiç soluklanmadan dolaşıyorlar. Karadeniz'den ses verirken aynı gün Akdeniz'e inmişler. Şu sıralar Güneydoğu'ya gitmeyi düşünmüyorlar. SHP'de politika, yemek sofralarında yapılır. Bu da CHP geleneği ve göreneğini yansıtır. Şöyle 200-300 kişilik sof- ralarda il, ilçe örgütleri, belediye ve il genel meclisi üyeleri, belediye başkanları, delege ağaları bulunur. önce il baş- kanı bir nutuk atar, ardından konuklar tanıtılır. Yenilir, içilir sonra da kalkıp uyunur. Asıl önemli işler, bir gün sonra kapalı kapılar ardında ko- nuşulur. Yöntem bu toplantılarda belirlenir. Delegelerin çe- telesi tutulur. kim nerede, kimin yanındadır saptanır. He- saplar kimi zaman beş aşağı, beş yukarı doğru çıkar. Deniz Baykal, SHP'nin bugün Körfez savaşı nedeniyle izlediği politikayı beğenmiyor. Deniz Bey, Denizli'nin Çar- dak ilçesinde gazetecilerin sorularını yanıtlarken aynen şöy- le diyor: — Barış için gerekirse savaşılır. Çünkü şu saatte 'sava- şa hayır' sloganı geride kalmıştır. Çünkü savaş başlamış- tır. Baykal, savaşa hayır demenin iki yolu olduğunu, savaş sonrasında üretılecek politikalann şimdiden saptanması ge- rektiğini vurgulayıp ekliyor: — Bu iki yol şudur: Birincisi tüm savaşlara hayır deme olayı, ikincisi cuma namazları çıkışmda 'savaşa hayır' di- yenlerin düşüncelerini eyleme geçirmesi olayıdır. Burada dikkat etmemiz gereken İsrail'e ve Yahudi halkına karşı olan tepkileri sosyal demokratların tüm savaşlara karşı olanlann tepkilerinden ayırmaktır. Deniz Baykal1 ın SHP'nin Körfez bunalımının başlamasıyla birlikte izlediği politikada zikzak yok. SHP, Türkiye'nin geleceğine yönelik kaygılannı dile getirdi bugüne dek. Hiçbir zaman 'savaş yanlısı' bir politikayı benimsemedi. bir önemli açıklama- sı da şu oluyor: • — Bu savaş so- nunda, bölgedecoğ- rafi değişiklik ola- caktır. Buna karşı uyanık olmalıyız. Hedefimiz kendi çı- karlarımızı ve bölge- de Filistin halkının çıkarlarını gözet- mektir. Anlaşılıyor ki De- niz Baykal, SHP li- deri Erdal İnönü'nün 'savaşa hayır' sloga- nını tutmuyor. SHP'nin bu eylem- ^ - ^ — — — — — ^ — ^ ~ — lerde güdük kaldığını öne sürüyor. Açık açık söylemese bi- le, Cumhurbaşkanı Özal'ın düşünceleriyle birleşen, her za- man tartışmaya açık bir kapı bırakıyor. Bir gazete, Baykal'ın yukandaki sözlerinden bakın nasıl bir anlam çıkarmş: — Baykal, Özal gibi konuşuyor... Bize kalırsa Baykal, Özal gibi konuşmaz ve konuşamaz... Sadece Deniz Baykal'ın yaptığı bir yanlış vardır: O da eski Genel Sekreter'in bugünkü SHP yönetimine bilgi ve bece- rilerini aktarmaması... SHP, başta Cumhurbaşkanı Özal ve ANAP olmak üzere acımasızca eleştiriliyor. Durum böyle olunca Baykal'ın ne yapması gerekir? Partisini eleştirmek mi, yoksa SHP'nin iz- lediği politikalann doğrularını ve eksiklerinı kamuoyunaan- latmak mı? Bunlan yapmıyor, liderinin yanında olmuyor Baykal. Kendi partisine destek vereceği yerde Özal ve ANAP gibi acıma- sız eleştiriler getiriyor. Ustelik örgüt yemeklerinde. Yakla- şan delege seçimleri nedeniyJe kendi tabanına sözüm ona moral aşılıyor, zafer kazanılmasını istiyor. Elbet bu durum da hem Özal'ın hem de ANAP'ın oldukça işine yarıyor. SHP Genel Şekreteri Hikmet Çetin'den Deniz Baykal'ın son günlerdeki tutumunu nasıl değerlendirdiğini öğrenmek istedik. Çetin'e şu soruyu yönetttik: — Sayın Baykal, SHP'nin Körfez savaşıyla ilgili politika- sını beğenmiyor, eleştiriyor, ne dersiniz? Genel Sekreter Çetin, "bu konuya girmek istemiyorum" dedi. Biz, biraz usteleyince de şu yanıtı verdi: — 2 Ağustos 1990'dan beri tutarlı bir politika izliyoruz. Elbet savaş başlamıştır. Türkiye bugüne dek vereceği des- teği verdi. Ekonomik, toplumsal, siyasal özveride fazlasıy- la bulundu. Biz bugün şunu söylüyoruz: Türkiye ileri bir aşa- mada kara savaşına girmemelidir. SHP'nin Körfez bunalımının başlamasıyla birlikte izledi- ği politikada zikzak yok. SHP, Türkiye'nin geleceğine yö- nelik kaygılarını dile getirdi bugüne dek. Hiçbir zaman 'sa- vaş yanlısı' bir politikayı benimsemedi. Şimdi ne diyor SHP lideri: — Türkiye Cumhuriyeti kanla kuruldu. Biz savaştan kork- muyoruz, Türk milleti korkmuyor. Ama ANAP'ın ayakta kal- rnası için savaşı koz olarak kullanan, halkı koşullandıran Özal'ın politikasına karşıyız... Evet Deniz Baykal, örgüt yemeklerinden, şubat ayında yapılacak delege seçimlerinden bir süre arınıp ülkenin ge- leceğini barışta gören kendi partisi SHP'ye destek verme- üdir. Baykal'ın yeri, İnönü'nün yanıdır... SAVAŞA SON (BARIŞLAR YARGILANMASIN) —Dünyamız ve bilhassa ülkemız petrol ağaları ile yandaşı olan emperyalistlerin bitmekbilme- yen çıkarlan ıcin gereksiz bir savaşa sürüklenmektedir —'işgaller kesinlikle kabul edilemez." Nedenlen ne olursa olsun meydana gelen ışgaller banşçıl politikalariave yaptınmlariaçözümlenmelıdır. Körfez krizınin savaşa dönüşmemesi için tüm ba- nşçıl yollar denenmemış, gereklı veyeteriı girişımterde bulunulmamış, buna karşın tahakkümcüterin öze) emellennin gerçekleştinlmesı ıcın ınsan hayatı hıçe sayılarak Körfez savaşı başlatılmıştır. Ulusal birtik isteyenlerın bu bırtiğı ancak banşçıl politıkalaria sağlayabileceklerini belirtir —Halkımızın binbır güçlukle yetıştırdiğı evlatlarının bu savaşa sokularak telef edilmemesini, —Ülkemizin bugüne kadar olduğu gibi bu krizde de "Yurtta barış, dünyada banş" politikasına bağlı kalarak bolgedekı geleceğımizi ve bugünümüzü yakındantendit eden Körfez savaşına bu- laştınlmamasını istiyor "SAVAŞA HAYIR DİYORUZ" ve TÜM DÜNYA İÇİN BARIŞ İSTİYORUZ BELEOİYE-İŞ SENDİKASI Genel Yönetim Kurulu üyeleri: Fuat ALAN, Hasan SOYSAL. Metırı YAZICI, Mahmut HAMİTOĞULLARI, Ali BAŞOEMİfl, Hüseyin ÖZKAN, Yaşar AYÇA. Mustata SOLMAZ, Kasam Y0RULMA2BAŞ. DENETİM KURULU: Efendi GUVERCİN, Adnan BARAN, Mahmut YURTTAŞ DİSİPLİN KURULU: Cahit KARA, Sebahattin BAŞÇOBAN. Abdulah ÇALLI, Hüseyin GUMÜŞ, Hıdır METİN ŞUBE BAŞKANLARI: AN UMAR, M.Emki TURAN, Şükhi EROL, Mehmet ALPASLAN, Mehmet KİBAROĞLU, Etem AKKAYA, Muaa TOPRAK. Mehmet EROL, Yaşar TAŞÇI, Emrah OZMEN, A. Ali ÖZGUL, Mehmet BAYKAN, Mehmet EKLER, EroJ GEDIK, Efraim AKTAŞ. Osman KUNTAŞ. Ali TAÇAR, ismet KOCADAĞ, A.Naci LEVENT, Ömer DEU- YUSUF. ismail YAVU2, Ş.Ahmet ÖZDEMİR, Vezir PERİŞAN, Mustafa YILOIRIM, Vtofl APÇAAÜ, Ihsan BEV KÖYLÜ. Ahmet KALINÇ, AhmetCENGİZ, Osman TAŞ, Hasan ULUDAĞLI. Cemal DİNGİL, Orhan ÖZHAN, Şukrü KARTAL, ZeW SEFEROĞLU, H.Ali YARDIM, Ziilfü KARAAÖAC Hıdır BAL. Ahmet GÜVEN, ihsan İNAN, Nazmı INCİ. M.Erşen GÖRGUN. TalatOZDEMİR, BasriÇWUŞOGLU. Haşim CANDAN, HasanKAP- LAN, Mehmet ÇEÜKKAN, Beklr AYDOĞAN. İzzettin MÜLHİM, Mehmet SUBAŞI, Ali SAK, Asır ARAÇ, Celal KILINÇ, Alaattın ÖZÇALU, Cahit KORKMAZ, Metin MANOAL, Nihat OLCA, A.Vhhap KAHRAMAN, AN SONMEZ, NusretTÜRK, Muharrem SAVRAN, Nihat YURDAKUL. Dursun DALGA, BahtiywOEMİR, Ha- san KETENCİ. Halit AKINAY, S.Sım KARAGOZOĞLU. Hasan GONÜLUJ, Gıyasettin ÖZTÜRK. Ahmet AD- SIZ, Abdumıhman D6MİRELÜ, Temel SALTOĞU), Hüseyin DEMİRCİ, BahatUn GEÇER, Nihat AYÇİÇEK...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear