18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuriyet MarbaacıJık ve GazeiecûıV Tıirk Anormfl Şırketı adrna Nadir \»di £ Gencl Ya>ın Mûduru. Hasan Ceınl, Mu«s«f Muduru: EmiıK UplUlgl, Yazı Işlerı MudUrü Ofcıy Goncaaıı. # Haber Merkez] Muduru: YaJfiı Bâyer, Sayfa Duzenı Yönetmenı AU Var 0 Temsrlcıler- ANKARA- Ahmtl T.n, IZMIR Hikmet (.«ink.v», ADAN\ Çttin Yigenofcln k PDİı'ıkı Cefal IU)İMtıf Dış Habcner E/ım B^a. Ekonomı Cngu T«ftu, !*-Sendıka Şakna Kje*«cı, KultUr CıU L'oer, Is-anbu/ HabcriCTrfeantffcafak.Egıtun, Oaca) ŞoylM, Yurt HatKfkrı NK4rl Dotu. Spor Danıîmam AbdalkMlır Vinfeu. D-.Ü *nalar Kems Ç**$fc*a. Knşunm ŞaUa Aipa). Dtızci'me \bduUah >ıai 0 Kocrdınaıör Ahvet KaretaM % MaJı Ijıer Enl Eridl 0 Muhas«k«* Baleaf ter 0 Btll^-PtAnlimi Scvgi OımtlMpotfıı £ R*klam AjK Tonm 0 Ek Ylyınlar Haly» Al>o( 0 Idare H w n C n t 0 ljl«ms Ön*r Ç«*l 0 Bılgı Işlm Mil fuf # Pcrconcl S Otuy U U . talcn fcjw, HIKI CM«1. HlkM Ç « U ı » Ok» GoMuim, L|ar Mncıı. tlku An Sın»w Akad Tiü Bosafi >* YaroA Cumftunytt Macbucıht v* Gazetccıtıfc TA.Ş. TttritocBjı Cad. 39/4İ Î43M [a PK 2« Isanbul Tel 512 05 05 (20 tac), Itia 02*6, Fu: (I) 5» » 72 Q «uro/oc Aakn: Zı>» GOluüp Blv lukjj^) S h ) I? "4. lef 131 II <İJ7, Isto; «M4, Fn: (4) IJ: 05 65 0 b«fc- H Zıy» Blv 1352 5 2/3. üd. 13 IJ 30. îdo 52J59. fta. (511 I? J3 tC . tnonü Cad 119 S No 1 Eı! 1. Te! 19 TT 52 (4 bal>. TdO- 62155. f=u (7t) 19 25 71 TAKVIM: 19 OCAK 1991 İmsak: 5.48 Güneş: 7.17 Öğle: 12.20 Ikindi: 14.48 Akşam: 17.11 Yatsı: 18.35 Savaşyayınında sorun TRT para ödemeden CNN yaymı yaptı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Korfez Savaşı'nın baş- langıcından bu yana sürdürdü- ğü 24 saatlik kesintisiz yayını büyük ölçüde Amerikan CNN (Cable News Network) televiz- yonu programlanna dayandıran TRT'nin işin"ekonomik yönünü" çözmeden yayını sür- dürmesi iki kurum arasında so- run yarattı. CNN Londra Bürosu dün TRT Genei Müdürlüğü ile tema- sa geçerek 24 saat naklen yayın için gerekli koşulları yerine ge- tirmemiş olmasını protesto etti. Yapılan telefon görüşmesinde yayının devamı durumunda sa- at başı 250 dolar ücret istemin- de buiunulacağı TRT Genel Mu- durluğü yetkililerine bildirildi. CNN ile TR1 arasınaâRryıl- lık anlaşma gereği, CNN prog- ramlan günde bir saati aşma- mak kaydıyla TRT televizyonun- dan ücretsiz olarak yayınlanabi- Iiyor. Ancak günde bir saati aşan programlar için özel izin ahnması ve ücret ödenmesi ge- rekiyor. CNN Ortadoğu temsilcisi Ke- riıtı Abdullah Londra'dan yap- tığımız telefon görüşmesinde bir "sıkmtı" olduğunu dogrulaya- rak "Evet, TRT gerekli koşullan yerine gelirmeden yayını sürdüriiyor" dedi. Ancak ku- rum iJe bir öngöriısme yaptıkla- nnı, pazartesi ya da çarşamba günü Türkiye'ye gelerek TRT yetkilileriyle yüzytize görüşece- ğini kaydeden Abdullah, bir çö- zum bulunacağına inandığını kaydetti. CNN'in sürekii yayın için dünyanın çeşitli ülkelerinde farklı fiyat uyguladığını sözleri- ne ekleyen Kerim Abdullah, TRT'den talep edecekleri ucret konusunda kesin bir rakarn ver- mektenkaçındı. Bu arada TRT'nin 24 saat CNN yayınına geçmeden önce Amerikan televizyon şirketinin Atlanta'daki rnerkeziyle bağlan- tı kurarak izin aldığı belirtüiyor. Diğer yandan, TRT dün sa- bah 11.00'den itibaren CNN sü- rekli yayınına son verdi. TRT Haber Dairesi Başkanı İhsao Öztamer, canlı olarak sunulan "Gün Başlıyor' programında, CNN'i günün ilerleyen saatlerin- de tekrar sunacağın, yayınlann "tekrar" ve "reklam" ağırlıklı olarak sürdüğünu, bu nedenle şimdilik ara verdiklerini açıkla- dı. Ancak akşam saaılerinde ya- yın kesilmesinin TRT Haber Dairesi ve TV Dairesi Baskanh- ğı arasında yasanan bir anlaş- mazlıktan kaynaklandığı ifade edildi. Buna göre TV Dairesi Başkanhğı TRT'nin sürekii CNN'e bağlı kalmak yerine ken- di programlannı devreye sokma- ları yönünde Genel Müdür Ke- rim Aydın Erdem'e görüş iletti. Ancak izleyicilerin tepkisi üze- rine Haber Dairesi Başkanlığı CNN bağlantısınj sürekii olma- makla birlikte yeniden kurar- ken, Ankara televizyonunda Körfez de|erlendirmelerine yer verilen canlı yayının devreye so- kulması kararlaştırıldı. TRT çevrelerinde CNN yayı- nının kesilmesinde "beklenme- dik haberlerin" anında ekrana gelmesinin istenmediği yorumu da yapılıyor. Ote yandan Körfez savaşının başiamasından bu yana Avru- pa'daki muhabirlerini devreye sokrnadığı gibi ekip de gönder- meyen TRT, Genel Mudür Ke- rim Aydın Erdem'in talimatı üzerine, Ortadoğu'ya ve Avru- pa'daki önemli merkezlere ekip gönderecek. BBC'den CNN'ye Ihtiyatlı' yaklaşun tngiltere Savunma ve Dışişleri bakanlıkları yayın kuruluşlarına yönerge göndererek "nelerin nasıl yayımlanabileceğini" 32 maddede topladı. Başta BBC olmak üzere gazete ve TV kuruluşlarının bazıları, CNN haberlerini doğrulatmadıkça kullanmama karan aldılar. EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA — Körfez savaşı- nı İngiltere adına bölgede izle- yen her üç basın mensubundan ikisi televizyon muhabiri. Böl- gede sadece İngiltere'den 115 basın mensubu var. Büyük te- levizyon şirketleri BBC ve ITV toplam 75 görev li ile temsil edi- lirken yazılı basın ve haber ajanslarmdan katılan muhabir sayısı 40. Amerikan televizyon şirketleri de gelişmeleri 'bir rau- habir ordusu" ile izliyor. 'Economist' dergisi sadece Su- udi Arabistan'm Dahrankentin- de bin kadar basın mensubu ol- duğunu yazdı. Bunların çoğun- lu|u yine televizyon ve radyo ekibi. Körfez savaşı böylece, mo- dern dönemde milyonlarca din- leyici ve seyirciye neredeyse 'anında göriintü ve haber' ak- tarılan ilk buyuk savaş oluyor. Bunalımın başından beri çok sayıda Batılı radyo-TV kurumu tarafından surekJi radyo ve te- levizyon yaymı ile gündemde taze tutulan gelişmeler şimdi savaş sırasında da sürdurülü- yor. Amerikan 'Cable News Network* (CNN) ve ABC tele- vizyonları, Bağdat'ta yerel sa- atle 23.38'deki ilk hava akının- dan sadece 3 dakika sonra ilk haberlerini yayımladılar. Uydu aracıhğı ile Turkiye'de de izle- nebilen CNN televizyonu, canlı yayınını gece ve gündüz boyun- ca aralıksız sürdürdü. İngiliz te- levizyonu da normal program- lanndan vazgeçerek saatlerce haber ve yorum vayını yapıyor. Bunların büyük çoğunluğu Or- tadoğu'daki çeşitli merkezler- den canlı olarak yapılmakta. Aynı şekilde radyo da tüm programlannı iptal ederek sü- rekii canlı haber-yorum yayım- lıyor. Ancak, gazete ve haber mer- kezlerinde sürekii izlenen CNN televizyonu 'ilk haber kaynağı' olarak kullanma kolaylığı ve alışkanlığma karşı belli başL İn- giliz gazeteierinin genel yayın yönetmenleri olumsuz tavır ta- kındıklarım saklamadılar. Bu arada BBC de, başta CNN ol- mak uzere, ITV ve SKY gibi di- ğer televizyon kurumlaruun ha- berleri, 'bağımsız baska kay- naklar tarafından doğrulanmadıkça' bu haberle- ri kullanmama ya da çok ihti- yatla yaklaşma kararı aldı. Bu İconuda ^yınlanan yönergede, "CNN bir kaynak olarak kul- lanılmamalı. Kullanılmak zo- runda kalınsa dahi tek başına kollanılmamalı ve daima başka bir kavnakla eşlestirilmeli" dendi. Yayıncılar, Körfez bölgesin- de ileri teknoloji yardımıyla hızla çalışabiliyorsa da Ingilte- re*de radyo-TV ve yazılı basının 'neleri nasd' haber verebilece- ği kesin biçimde belirli. Savun- ma ve Dışişleri bakanlıkları ta- rafından geçen hafta gazetele- rin genel yayın yönetmenlerine gönderilen 7 sayfalık yönerge, 32 aynntılı madde halinde 'ne- lerio nasıl' yayınlanabileceğini sıralıyor. Buna göre habercüer, nereden >Byın yaptıklannı açık- lamayacak, aynca askeri konu- larda bilgi vermeyecek. Karadeniz'e üçyıl önce atılan varillerin soruşturması havada kaldı ZehırlivarılbilmecesiEngin Önaldı adlı bir vatandaş tarafından Sinop Cumhuriyet Savcıhğı'na açılan dava "henüz ikmal edilmedi." Savcı Günay Sürmeli'nin yürüttüğü soruşturmada üç yıldır "failler" aranıyor. Soruşturma halen "hazırlık" aşamasmda. Varillere ilişkin dosyalar, Dışişleri Bakanlığı ve diğer bakanlıklarda gizli tutuluyor. Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Ferhat Ataman, "Olayın örtbas ediJmediğini" öne sürdü. Hiçbir kuruluş bu konuda sorumluluk almıyor. İDİL GÜRSEL ANKARA — Karadeniz'e atılan zehirli variller olayı tam bir bilmeceye dönüştü. VariUer- le ilgili olarak Sinop Cumhuri- yet Savcıhğı'nca sürdürülen so- ruşturmanın haJen "hazıriık" aşamasmda olduğu öğrenilirken bu konuda hiçbir kuruluş "sonımluluk" alrnak istemiyor. Varillere ilişkin dosyanın baş- GREE1VPEACE ROMA SOZCUSU BIACCO Variller Italya'ya dönmeliANKARA (Cumhuriyel Bürosu) — Greenpeace Roma Sözcüsü Paola Biacco, İtaJya ve Türkiye'nin, üç yıl önce yasadışı yollardan Karadeniz'e zehirli variUerin dökülmesiyle ilgili olarak gizli bir anlaşma yaptıklan iddiasını yineleyerek, "Tüm rariller İtalya'ya aittir. Bunların bir an önce ttalya'ya dönmesi gerekir" dedi. Biacco, İtalya kadar Romanya'nın da suçlu olduğuna dikkat çekerek, "Corina ve Akbay adlı gemiler Cbioggia ve Massa Carrara'dan 1987 yılında denize açıldı. Volculuk Romanya'daki Suline Limanı'naydı. Sulina'dan bu gemiler Karadeniz'e giUi"dedi. 1988 yazında olayla ilgili olarak Ankara'ya geldiğinı ve burada Çevre Müsteşarlığı yetkilileriyle göruştüğünü anlatan Biacco, "Tehlikeli atıkJardan sorumlu Zeynep Yöntetn varillerin geri verilmesi için çok tığrasd ama sorun, ttalya'nın bu varillerin kendilerine ait olduğunu kabul elmemesi ve konuya ciddi yakJaşmaması" görüşünü savundu. Türk ve jtalyan Dışişleri Bakanlıklarının, "olayı örtbas etmek" için görüşme yaptıklarını düşündüklerini belirten Biacco, "Variller rneşru bir şekilde Romanya'ya gitti ve eğer Romanya bunları Karadeniz'e atmışsa, bu ttalya'nın da, Romanya'nın da probİemidir" diye konuştu. ta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili çeşitli kurum ve ku- ruluşlarda "gizli tutuldnğu" öğ- renilirken Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Ferhat Ataman, "Öyle bir şey yok, örtbas olayı olmadı" demekle yetindi. Sinop Cumhuriyet Savcı- hğı'ndan edinilen bilgiye gore Engin Önaldı adlı Sinoplu bir vatandaşın konuyla ilgili aç- tığı dava, "henüz ikmal edilmedi" Savcı Günay Sürme- li'nin yürüttüğü soruşturmada, üç yıldır "failler" aranıyor. Caferoğlu Denizcilik Şirketi tarafından işletilen Panama bandıralı "Muhzur" adlı gemi- nin Karadeniz'e zehirli varil atan gemilerden biri olduğunun belirlenmesine karşın şirket de konuyla ilgili bir sorumluluk al- mak istemiyor. Şirketin bir yet- kilisi, kendilerinin boyle bir ola- ya karışmadıklarını bildirirken " O gemi bizün gemimiz değil. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar- lığı konuyla ilgili soruşturma aç- tı, ama biz temiz çıktık" yanı- tını verdi. Bu arada Başbakanhk Çevre Musteşarlığı'nın tehlikeli atık- larla ilgili biryetkilisi böyle bir olayın olmadığını yinelerken "Örtbas edilmesi konusunda bizden görüş alınır, böyie bir Körfezfe moral Dış Haberler Servısi — ABD, Irak'a karşı yürüttüğü savaşta bütün "psikolojik unsur"ları da kullanmaya başladı. Amerika'nın Körfez'deki askerleri için Saddam'a karşı kuflandığı son silah La Toya Jackson. Michael Jackson'un 27 yaşmdaki kardeşi, seksi şarkıcı La Toya, Amerikan bayrağı ve kırmızı giysilerle "poster" pozu veriyor. ABD'li askerlerin, dolaplarma asabileceği bu fotoğrafla "moral" bulacaklan belirtüiyor. Quick dergisinde yer alan habere göre "Victory" (zafer) işareti yapan La Toya Jackson, II. Dünya Savaşı'nda Lili Marleen şarkısının yaptığı psikolojik doping görevini üstleniyor. Ancak "kimyasal savaş" tehdidi altındaki Körfez'de La Toya'nın askerler üzerine ne kadar olumlu etki yapacağı henüz bilinmiyor. Kızılordu'kaçakları' topluyorLitvanya Kızılordu birlikleri, Litvanya'da, orduya gitmeyi reddettikleri gerekçesiyle gençleri tutuklamaya başladı. Parlamento binasında savunma hazırlıkları sürüyor. hetonya Komünist Parti binası yakınlarında patlama oldu. Hükümet, huzursuzluğu arttırmak isteyen Moskova yanlılarını sorumlu tutuyor. Estonya Hükümet, askerliğini komando ve paraşütçü olarak yapan Estonyahları "savunma" için göreve çağırdı. Dış Haberler Servisi— Kör- fez'de savaşın patlak vermesiy- le dünya kamuoyunun ilgisini büyük ölçude yitiren Baltık bol- gesinde gerilim yeniden artıyor. Litvanya'ya geçen hafta gon- derilen Sovyet askerleri, asker kaçağı Litvanyalı gençleri tutuk- lamaya başladı. Başkent Vilni- us'un sokaklarında sürekii ola- rak devriye gezen Kızılordu bir- likleri, onceki akşam bir Litvan- yalı milletvekilini gerekçesiz ola- rak tutukladılar. Parlamento binasında olası bir Sovyet saldınsına karşı ha- zırlıklar sürüyor. Estonya'da ise parlamento, askerliğini koman- do veya paraşütçü olarak yapmış herkesi Sovyet birliklerine kar- şı savaşa çağırdı. Litvanya radyosu dün verdi- ği bir haberde, cumhuriyete ge- çen hafta gönderilen bin kişilik paraşütçü komando birliğinin, Kıaiordu'ya katılmayı reddettiği için asker kaçağı sayılan Litvan- yalı gençleri tutuklamaya başla- dığını duyurdu. Radyonun haberinde, şimdi- ye dek tutuklananların sayısı ve- rilmedi, ancak tutuklama eyle- minin, başkentin yanısıra kuçuk yerleşim merkezlerinde de baş- ladığı bildirildi. Sovyet askerleri tarafından önceki akşam gerekçesiz olarak tutuklanan Litvanyalı milletve- kili Vidmantas Povilionis, dün sabah yine hiçbir açıklama ya- pılmadan serbest bırakıldı. Povilionis serbest bırakıldık- tan sonra yaptığı açıklamada, Sovyet birliklerinin bir milletve- kiline karşı böyle bir harekete gi- rişmesinin, cumhuriyette "giiç kullanmaya" kararlı oldukları- nı gösterdiğini savundu. Letonya Cumhuriyeti'nin baş- kenti Riga'da ise geçen ay bo- yunca cumhuriyette gerilimin tırmanmasına yol açan patlama- ların bir yenisi meydana geldı. AA'nın haberine göre Komünist Parti'ye ait bir binanın yakınla- rında gerçekleşen paüamada ciddi bir yaralanma ve hasar meydana gelmedi. Letonyalı yetkililer, patlama- ların, cumhuriyette huzursuzlu- ğu tırmandırmak ve askeri bir müdahaleye zemin hazırlamak için Moskova yanlıları tarafın- dan gerçekleştirildiğini savunu- yorlar. Bu arada Estonya Parlamen- tosu, cumhuriyetin egemenliği- nin hâlâ tehdit altında bulundu- ğu gerekçesiyle, askerliğini ko- mando veya paraşütçü olarak yapmıs olan bütün Estonyalıla- rı, 'giiç ve deneyimlerinden yararianmak' üzere göreve çağırdı. Parlamentonun çağrısı, ba- ğımsızlık yanlısı Estonyalılar ta- rafından destek görurken, Mos- kova yanlısı grupları bir araya getiren Interfront orgutu hare- kete geçti. şey yok" diye konuştu. SHP Genel Sekreter Yardım- cısı Güneş Gürseler ise konuyla ilgili üç yıldır hükümetin hiçbir soruşturma başlatmadjğına dik- kat çekerken olayın bu şekilde örtbas edildiğini öne sürdü. Tehlikeli atıklar konusunda mevzuaıın bulunmadığına işaret eden Gürseler, "Atıklarta ilgili Veysel Atasoy bir tebliğ hazır- latmıştı. Ne yazık ki bu tebliğ ancak 25 gün yüriirlükte kala- bildi. Hemen kaldınldı ve halen yenisi yapılamadı" şeklinde ko- nuştu. Çöplük ülkeler "Çöplük iilkeler"in arasına Türkiye'nin girmiş olduğunu yi- neleyen Gürseler, "Cezai yön- den eksikliklerin giderilmesi, bogazlardan geçişin sıkı dene- tim altına ahnması ve uluslara- rası anlaşmalarla sınırlararası taşımacılığın denetiminin sağlanması" gerekleri üzerinde durdu. Gürseler şöyle konuştu: "Bu olay 1988'in soa aylann- da gündeme geldi. tlk olarak Afrika ülkelerinde görüldü. Af- rika gibi Akdeniz'de de a>nı şe- kilde böyle gemilerin dolaştıgı anlaşıldı. Günümüzde gelişmiş ülkeler bir şey keşfettiler: Ken- di çevrelerini, l çüncu Dünya ülkelerinin çevrelerini kirlet- mekie konıyabilecekleri. Bu ne- denle kirletici sanayi ve çöple- rini bu ülkelere göndermeye ka- rar verdiler." Bu arada Gürseler, 2 Kasım 1988 tarihli Cumhuriyet gazete- sinde yer alan "İtalyan kimya firması olan Jelly Wax" isimli şirketin Işletme Müdürü Rena- to Pent'in ihraç edilen atıklar- la ilgili olarak "izin verildiği" yolundaki açıklamaları üzerine bir soru önergesi verdi. Önerge- de, "Son günlerde yoğunlaşao ve kökeninde gelişmiş ülkelerin gelişmemiş ülkelere çop ve kir- letici sanayi ihraç etme anlayış- lan yatan bu tür olajlar karşı- sında hükümetin kalıcı bir po- litikası var mıdır' diye soruldu. Kahveci'nin yanıtı Önergeye Devlet Bakanı Ad- naa Kahveci tarafından verilen yanıtta ise Hazine ve Dış Tica- ret Müsteşarlığı'run Roma'dan bu belgeleri istediği, sonuçta ise şirketin konuyla ilgisi olmadığı- nın anlaşıldığı açıklandı. Öner- gede, "atık ve artıkların Türki- ye'ye girişinin onlenmesi ama- cıyla izin ve denetim esaslannın belirlenmesi çalışmalarının sonuçlandırılacağı" belirtilerek "bir izleme ve kontrol sislemi" nin oluşturulacağı bildirildi. Bu- gün ise bu sistem halen kurul- muş deŞil. ODTÜ Çevre Muhendisliğı öğretim üyesi Doç. Dr. Coşkun Yurferi, "Tehlikeli varillerin içindeki maddelerin bilinmeden soruştnrmanın durdurulması" nın çok tehlikeli olduğunu vur- gulayarak "Bunun sorumlulu- gunu kim alacak? İleride doga- cak zararlar karşısında ne yapa- cağız?" dedi. Varillerin üç yıl- dır hiçbir önlem aünmadan böl- gede durmasmın dahi çok teh- likeli olduğunu savunan Yurte- ri, "BunJann içinde oksitlenme- si devam edecek maddeler ola- bilir ki bunlar çok tehlikelidir. Bu maddeler durduklan yerde buharlaşarak havaya, sıvı şekil- de topraga karışıriar. Çevreye zarar vermeyecek şekilde tam bir kontrol altında da tutul- mamış" diye konuştu. ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gü- lerman Sürücü ise konunun in- sanda "şiddet ve üzüntü" uyaıı- dıran bir şey olduğunu vurgu- larken, "Eğer olay doğruysa ne yapıiır bilmiyorum. Bir insanın başına çok kötü bir olay gelir- se, örneğin bir yakınını kayde- derse ne hissedecekse onu hisse- diyorum. Bu olay tamamıyla çevreyi katletmek, oradaki canlı cansız varlıkların mahvolması- na göz yummak" dedi. AT'ye girmek için soruşturmanın ört- bas edilmesini de kınayan Surü- cü, "Hiçbir şey pahasına bunu yapmak mümkun değil. Bir canlının fiyatını biçemezsiniz" diye konuştu. Yüzlerce yalan habere benden de bir katkı: SADDAM İLE BUSH ANLAŞTI. 19 Mayıs kıyafetleri • ANKARA (AA) — 19 Mayıs Atatürkü Anma Gençlik ve Spor Bayramı gösterilerinde, bayan öğrenciler diz üstünde etek, erkekler de beyaz streç pantolon ve atlet giyecekler. Gençlik Hizmetleri Daire Başkanı Toksal Başa, kız öğrencilerin, gösterilerin çeşidine göre sarı, mavi ve karışık renkleri içeren etekler giyeceklerini, gösterüerde ilk kez bireysel sporların federasyonlannın da yer alarak, sporcuların sahanın dört köşesinde gösteri sunacaklannı bildirdi. Toksal Başa, geçen yıl kıyafet konusunda bazı eleştiriler olduğunu, öğrencilerin diz üstünde etek giymeleri gerekirken bazılannın diz altına inen etekler giydiklerini, bunun da öğrencilerin boylanndan kaynak landığını ifade etti. Çevre yanşması • tSTANBUL (AA) — lnsanhğa Hizmet Vakfı'nca, "Yurdumuzda ve dünyada çevre olayı ve doğal dengenin korunmasımn insanlığın geleceği açısından önemi" konusunda düzenlenen yanşmada derece alanlar açıklandı. Vakıftan verilen bilgiye göre liseler arasında, kompozisyon, şijr, hikâye, resim, karikatür ve fotoğraf dallarında düzenlenen ve 2 bini aşkın eserin katıldığı yarışmada, birinci olanlar şunlar: Kompozisyon dahnda Sıvas"tan Bilal Sert, hikâye dalında Denizli'den Özlem Tez, şiir dalında Gaziantep'ten Şeyla Gümdemir, resim dalında Istanbul'dan Irmak Inan, karikatür dalında İstanbuFdan Selçuk öziş, fotoğraf dalında Ankara'dan Sinan Kadir Çelik. Pelikanlar için kampanya • tZMİR (Cumburiyet Ege Bürosu) — Dunyada tepeli pelikanlar açısından en önemli kuş cennetlerinden biri olarak gösterilen Menderes deltasında DSİ tarafından gerçekleştirilen drenaj ve kurutma çalışmaları projesiyle ilgili olarak çeşitli bilgiler verildi. Dünya Bankası yetkilileri, "Bu projeyle ilgimiz yok" derken DSİ tarafından yapılan açıklamada projenin Dünya Bankası kredisiyle gerçekleştirildiği bildirildi. Böylece "Kim doğru söylüyor" sorusu gündeme gelirken Izmir'de deltadaki projeyi protesto etmek amacıyla Dünya Bankası ve Başbakan Yıldınm Akbulut'a yönelik telgraf kampanyası başiatıldı. Erozyon tehlikesi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Türkiye'de ormanlann yok olmasıyla erozyon sorununun ürkütücü boyutlara ulaştığı belirtüiyor. Türkiye topraklarının yüzde 64'ünün erozyon tehlikesi altında olduğunu vurgulayan bilim adamlan, her yıl erozyonla taşınan toprakların 500 milyon metreküpe ulaştığını tahmin ediyorlar. Ankara'daki 1. Çubuk Barajı'nın erozyonla taşınan topraklar nedeniyle günümüzde bataklığa dönüştüğünü açıklayan TMMOB Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Prof.Dr. Tahsin Tokmanoğlu, "Avrupa ülkelerinde bir barajın omrü 500 yılı aşarken Türkiye'de barajlann ortaiama ömrü, yoğun erozyon nedeniyle 50 yıldır erozyon sorununun önüne geçilmediği sürece bu olumsuz sonuçlar da giderilemez" dedi. Atamalar • ANKARA (ANKA) — Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdurlüğü'ne bakanlık müşaviri Münir Aksoy getirildi. Tarutma Genel Müdürlüğü görevini yürütmekte oian Aydın Barlas ise Bakanlık Müşaviri oldu. Resmi Gazete'de yayımlanan atama kararlarıyla Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında da değişikîik yapıldı. Personel Genel Muduru Saim Hekimoğlu Talim ve Terbiye Kurul üyeliğine, Talim ve Terbiye Kurul uyesi Mustafa Özkan ise Personel Genel Müdurlüğü'ne getirildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear