18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 OCAK 1991 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 SERBEST PİYASADA DÖVİZ ABODobn Blh Mman Marta Isviçrc Frangı HotmhRofM IngfeStertri FünşEFrangı lOOMymUtvÜ SARiyai AvusJucya Şifim DAviz Int ($) = Aiış Satış 3035 2010 2375 1770 5950 587 262 750 282 3040 2015 2380 1775 6000 592 267 760 287 3011 A1TIH Cumhunyet Reşat 24ayarattn 22ayarMcz* 900«vgflmü$ HakAhn MJnkaiOnsS A).ş 250.000 270.000 37.000 33.060 450 210.000 208.000 204.000 378 00 Satş 255.000 285 000 37 200 36 600 485 215.000 213 000 209.000 380 25 Tl Ort. Faa(%) 64.97 IMFziyareti ertelendi • ANKARA (UBA) — Körfez savaşı, Uluslararası Para Fonu heyetinin Türkiye'ye gelişini geciktirecek. Ocak ayının sonuna doğru Türkiye'ye gelerek normal yıllık ekonomik konsültasyonu gerçekleştirecek olan Para Fonu heyeti, Türkiye'ye ancak şubat sonunda getirilecek. Hazine yetkililerinden alınan bilgiye göre geziyi IMF heyeti erteledi. Güneydoğu'ya flaç yardımı • Ekonomi Servisi — Roche Müstahzarları Sanayi AŞ Diyarbakır, Mardin, Siirt, Hakkâri gibi illere ve bu illerin ilçelerinde sağlık hizmeti vermekte olan sağlık ocakları ve dispanserlerde görev yapan doktorlara ilaç ve malzeme yardımı yapmak üzere harekete geçti. Bu firmanın ve diğer firmaların ürünlerinden oluşan yardım paketi içinde doktorların ihtiyaç duyabileceği çeşitli ilaç ve küçük cerrahi manipulasyonlarında kullanabilecekleri ihtiyaç malzemeleri ile serumlar bulunuyor. Sermaye piyasası • ANKARA (UBA) — Istanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda 1990'da 15 trilyon 313 milyar liralık işlem ^erçekleşirken sermaye piyasasında birinci el piyasalarda 6 trilyon 309 milyar liralık kaynak toplandı. SPK'dan da ocak- aralık döneminde 32 şirkete halka açılma izni çıktı. Öte yandan özelleştirme programı çerçevesinde halka açılan 6 şirkete ait hisse senetlerinin halka arzından 34 milyar, SPK'dan halka açılma izni alan S şirketin halka arzı ile 486 milyar lira olmak üzere toplam 829 milyar 500 milyon lira fon toplanırken tahvil ihraçlan, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 26 oranında artarak 762 milyar liraya ulaştı. Karadenizbiriik Meray'ı aldı • MERZtFON (Cumhunyet) — 8 aydan bu yana grevde olan Merzifon'daki Meray Yağ Sanayii Şirketi'nin yüzde 52'lik hissesini kısa adı Karadenizbirlik olan Karadeniz Yağlı Tohumlar Birliği satın aldı. Karadenizbirlik Genel Müdürü Aziz Oral'dan alınan bilgiye göre Yüksek Planlama Kurulu'nun 25.12.1990 tarihli kararında, yüzde 49.50 iştirak payı Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'ye ait olan Meray AŞ'deki kamu hisselerinin Karadenizbirlik'e satışı kararlaştırıldı. Devir işlemleri ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Karadenizbirlik, Şekerbank'ın yine Meray'daki 2.57'lik hissesini de devralacak. Türkiye Kalkınma Bankası Uzmanları da değer tespitine başladı. Çahşma . bu ay içerisinde tamamlanacak. Karadenizbirlik, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. ile Şekerbank'a, devraldığı hisseler karşılığı yaklaşık 6 milyar lira ödemede bulunacak. Mersin serbest bölgesi • MERSİN (Cumhunyet Güney İlleri Biirosu) — Uluslararası serbest bölgelerle diyalog kurulması halinde Mersin Serbest Bölge Müdürü Muzaffer Aysun, "Mersin Serbest Bölgesi'nin yurtdışındaki işadamları ve ticari kuruluşlar tarafından bilinmediği, bu nedenle yurtdışında reklam kampanyası başlatıldığını, ancak bu reklamların da yetersiz kaldığım" söyledi. Borsada haber oyunuEkonomi Servisi— Savaşın ilk gününde suskun kalan Irak- ın ikinci gün "dişlerini gösteımeye" başlamasına ve Türkiye'nin savaşa girme tartış- malarının yoğunlaşmasına rağ- men para piyasalarında barış havası hüküm sürüyor. Borsada yükseliş trendi devam ediyor. Tahtakale ve Kapahçarşi'da ise âdeta "yaprak kıpırdamıyor." İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın dünkü seansında "Çöl Fırtınası" harekâtını arat- mayan 120 dakika yaşandı. Dünkü seansın başlangıcında ise önceki günkü pembe tablo- nun biraz karardığı gözlendi. Tahtalarda arz ve talebin kesiş- mediği ilk dakikalarda alış emir- leri önceki günkü gibi tamamen tavandan değil, her fiyattan gel- meye başladı. Ancak satıcılar yi- ne ortaya cıkmayınca alış emir- leri tavan fıyatlar yoğunlaştı ve önceki günü 3641 puanla ta- mamlayan İMKB Bileşik En- deksi 3900 puanın üzerine çık- tı. Seansın ortalarında, kilitle- nen tahtalar aniden çözüldü ve alım emirlerini karşılayanlar ço- ğaldı. Önceki gün işlemlerin ne- redeyse durduğu salonda, bu de- fa bir koşuşturmadır başladı. Birbiri ardına gelen satış emir- leriyle tahtalardaki işlemler art- tı. Satıcıların ortaya çıkmasına rağmen seans ortalarında oluşan alış emirlerinin çokluğu fiyatlan tavanda tutmaya yetti. Gongun çalmasına birkaç dakika kala Bileşik Endeks 4016 puanı gös- teriyordu. Brokerler son telefon konuş- malarının ve son işlemlerin te- laşını yasarken Türkiye'nin Irak topraklanna girdiği haberi âde- ta bir bomba gibi salonun orta- sında patiadı. Seansın son anlan yaşanırken hiçbir aracı üye sa- lonun diğer ucundaki Reuter ek- ranının başına gidemiyor, bir yandan koşuşturulurken bir yandan da haberin doğruluğu hakkında bilgi edinilmeye çalı- şılıyordu. — Duydun mu, Türkiye sava- şa girmiş... — Yoo, duymadım. Radyo mu söylemiş? — Radyo herhalde öğle ha- berlerinde söyler, ama Reuter mayan eski borsaalar endeksin 4 bin puanı geçmesi karşısında şaşkınlıklannı gizleyemiyorlardı. İstanbul Borsası'nın dünkü seansından sonra konuştuğu- muz tstanbul Reuters yetkilile- ri, haberin doğru olup olmadı- ğı konusunda birçok telefon al- dıklarını hatta bazı bankalann Hazine departmanlarından bile telefon geldiğini söyleyerek ha- berin doğru olmadığını teknik olarak kendi inisiyatifleri dışın- -da ekrana haber girmesinin mümkün olmadığını belirttiler. Dünkü işlemler sonunda Seansın bitimini belirleyen gongun çalmasına birkaç dakika kala Bileşik Endeks 4016 puanı gösteriyordu. Son emirler verilirken, birden Türkiye'nin Irak topraklanna girdiği haberi âdeta bomba gibi salonun ortasında patiadı. Bir yandan koşuşturuluyor, bir yandan herkes "doğru mu'* diye birbirine soruyordu. haberi geçmiş. Cümle sonlarırun "miş'ie bit- tiği bu diyaloglar esnasında pa- niğe kapılanlar, saiışları- sürdü- rürken seansın bittiğini ilan eden gong çaldı ve Tophane cep- hesindeki "Çöl Fırtınası" hare- kâtı tamamlandı. Gongun imda- da yetişmesi nedeniyle son an- daki satışlann endekse etkisi an- cak 15 puan civarında kaldı. Pa- niğe kapılarak satışa geçenler, gongdan hemen sonra haberin asılsız olduğunu öğrendiklerin- de, Irak'ın karşı saldınya geçme- siyle teselli bulurlarken hafta başından beri tahtalara yanaş- IMKB Bileşik Endeksi önceki güne göre 360.40 puan artarak 4001.65 puana yükseldi. Hisse senetlerindeki bir günlük orta- lama değer artışı yüzde 9.89 ola- rak gerçekleşti. Öte yandan dünkü işlemler sı- rasında borsayı ziyaret eden Ser- maye Piyasası Kurulu Başkanı Şükrii Tekbaş savaşın seyri de- ğişse bile borsanın kapatılmaya- çağını söyledi. Tekbaş "Borsa kapatıldığı taktirde işlemler bor- sa" dışına ka>ar. Bu nedenle ka- patmanın faydası olmaz" dedi. Dünkü haberler, savaşın baş- langıcından hemen sonra büyük durgunluk içensıne gıren serbest döviz ve altın piyasalarını da canlandırmadı. Önceki gün, ak- şam olmadan birçok dükkânın kapandığı Kapahçarşı dün de fazlasıyla sakin bir gün geçirdi. Tahtakale'de önceki akşam 3 bin 80 liradan satılan ABD Doları dün öğle saatlerinde 3 bin 70, bir süre sonra ise 3 bin 40 liraya geriledi. Dünya piyasalarında dolara karşı değerini koruyan Alman Markı ise önceki günkü değeri olan 2 bin 15 liradan iş- lem gördü. Bankacılık kesimi ise bir yan- dan geçen hafta sonu yaşanan paniğin yaralarını sarmaya çalı- şırken bir yandan da Körfez'deki gelişmeleri gözlüyor. Mevduat kaçışı sırasında oldukça sıkıntılı günler yasayan sektör dün de In- terbank kanalıyla Merkez Ban- kası'na 6 trilyon 169.6 milyar lira borçlandı. Bu arada önceki gün- lerde birer günlük vadelerde alı- nan borçların da geri ödenmesi sürüyor. Dünkü Interbank iş- lemlerinde bir gecelik borçlan- malarda ortalama faiz yüzde 64.97 düzeyinde gerçekleşti. Öte yandan, bankalar kaçan mevduatı yeniden kasalarına çekmek için tasarruf mevduatı- na uyguladıkları faiz oranlarını yükseltiyorlar. Türkiye Iş Ban- kası dünden itibaren geçerli ol- mak üzere 1 yıl vadeli mevduat faizi dışındaki vadeli faiz oran- lannı birer puan arttırdı. Emlak Bankası, pazartesi gü- nünden itibaren, Şekerbank da 22 Ocak Salı gününden itibaren 1 yıl vadeli mevduat dışındaki faiz oranlarını birer puan arttı- racak. Piyasalaryorgıındüştü Önceki gün savaşın başlamasıyla birden rahatlayan, savaşın çok kısa süreceği inancına kapılan dünya borsaları, dün bu iyimserliği yitirdi. Ekonomi Servisi — Önceki gün rahatlayan dünya borsala- rı, dün savaş gerginliği içinde yorgun düştü. Savaşın çok kjsa süreceği yolundaki inanç yavaş yavaş koyboldu. Petrol fıyatlan, Singapur Bor- sası'nda bir ara Israil'e saldırı dolayısıyla 23.15 dolara kadar yükseldikten sonra 20.40 dola- ra indi. Londra'da Kuzey Denizi pet- rolü 20.80 dolardan başlayıp uzun süre 20 dolar civarında seyretti. Öğleden sonra BBC'nin Saddam Hüseyin'in ailesini Mo- ritanya'ya yolladığı yolundaki bir haber vermesi üzerine petro- lün varili bir anda 19.05 dolara kadar indi. New York'ta ise petrol sean- sın ilk saatlerinde 22.63 dolara Ras Al Khafji Rafinerisi'nin yanması, petrol borsalannda en çok konuşulan konular arasında. kadar çıktı, daha sonra 21.13 do- lara dek düştü. Hisse senedi piyasaları önce- ki günkü büyük değer kazancı- nı dün sürdüremediler. Yalnızca mevcut değerlerini korumakla yetindiler. Tokyo Borsası yüzde 1.5 oranında değer kazandı. Bu- na karşılık Avrupa borsalan kü- çük oranlarda düştüler. New York Borsası da aynı bi- çimde seansın ilk saatlerinde kü- çük oranda düşüşe geçti. Önceki gün büyük oranda düşen altın, dün de yükseleme- di. Kriz sırasında bir ara 418 do- lara kadar çıkan altının onsu, önceki gün 376 dolara kadar in- mişti. Dün altının onsu yine 376-380 dolar arasında oynadı. Dolar da Önceki gün başladığı düşüş eğiliminden kurtulamadı. Dün bir ABD Doları 133 yen ve 1.5100 mark sınınnda dolaştı. New York'ta savaş zirvesiEkonomi Servisi — Yedi büyük Ulkenin maliye bakanları, yarın ve öbür gün Nevv York'ta bir toplantı yaparak savaşın ekono- mi üzerindeki etkisini tartışacak. Grup 7 (G-7) olarak anılan yedi ülke (ABD, Kanada, fngiltere, Fransa, Alman- ya, İtalya, Japonya) finans piyasalarınm sa- vaşa gösterdiği tepkiden çok memnunlar. Hisse senedi borsalarının değer kazanma- sı, petrolün tahminlerin aksine yükselece- ğine düşmesi, altın ve doların da değer yi- tirmesi, söz konusu yedi ülkede yönetimle- rin piyasalan sakinleştirmeyi ve belli bir dü- zeyde denetim altında tutmayı başardıkla- rını gösteriyor. Petrol speküiatörleri: Savaşın ilk iki gününde, petrol tüccarları ve spekü- latörleri, hayatlarının en kötü iki gününü yaşadılar. Savaştan önce bütün hesaplar, ilk areşle birlikte petrolün en az 40 dolara, ba- zı uzmanlara göre de 60 dolara kadar yük- seleceği olasılığı üzerine kurulmuştu. Uz- manlar, aynca savaş devam ettiği sürece bu fıyatlarda bir inme olmayacağını da ileri sürmüşlerdi. Dün Belçika Radyosu'nda konuşan, Av- rupa'nın büyük finans sanayi şirketlerinden Societe Generale'in petrol uzmanı Peter Pra- et, durumu şöyle özetledi: "Gelişmiş iilkelerin yönetimleri, her şeyi petrol fi>atının fırlayacağı olasılığına da>-an- dırarak planlar hazırlamışlardı. Stratejik re- zervlerin çöziilmesi; enerji tasarrufuna gi- dümesi gibi bu onlemler borsalan sakinleş- tirmeyi amaçlıyordu. Bu arada özellikle ABD'de bazı spekiilatörler, bu hesaba da- yanarak savaş öncesi bol miktarda alıma gitmişlerdi. Şimdi hepsi de mahvolmuş du- rumdalar." Altın spekülasyoau: Savaş dola- yısıyla tahtından inen tek yatınm ve spekü- lasyon araa petrol değildi. Alün da bir gün- de onsu 405 dolardan 378 dolara kadar inince, spekülatörlere ve yatırımcılara bü- yük kayıplar yaşattı. Bu arada Güney Af- rika Cumhuriyeti Merkez Bankası bir açık- lama yaparak savaştan az önce çok "avan- tajlı" bir kurdan büyük çapta altın satarak büyük "kar" ettiğini belirtti. Çöl Fırtınası'nın maliyeti: Müttefiklerin giriştiği Çöl Fırtınası operas- yonunun bir günlük faturasının 500 milyon dolar olduğu hesaplandı. AFP'nin haberin göre bu hesap şunları kapsıyor: Perşembe günü atılan yüz kadar Tomahavvk füzesi (ta- nesi 1.3 milyon dolar), havadan havaya Phoenix fuzeleri (800 bin dolar), Irak ra- dar sistemlerine karşı kuilanılan HARM fü- zeleri (tanesi 270 bin dolar) ve düşürülen F- A18 avcı uçağı (31 milyon dolar). Işadaımtrafiği kesikliEkonomi Servisi — Savaş, Türkiye'ye yönelik işadamı tra- fiğini olumsuz yönde etkiledi. Müşterilerini genellikle yaban- cı işadamlarının oluşturduğu İs- tanbul'daki lüks oteller, son haftalarda, tarihlerinin en dü- şük doluluk oranları ile çalışı- yorlar. Savaş nedeniyle Türkiye'de- ki çeşitli toplantılara davetli olan yabancı konukjar gelişleri- ni erteliyorlar. TÜSİAD'ın dün yapılan 21. Genel Kurul Top- lantısı'na şeref konuğu olarak çağnh olan UNICE Başkanı Carlos Ferrer ile Genel Sekreter Z. Tyszkiewicz, savaş nedeniy- le toplantıya katılamadılar. 21 ocak pazartesi günü yapılacağı duyurulan Turizm Yatırımcıla- rı Derneği'nin (TYD) yemeği ise konuk konuşmacı olan Alman- ya Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Otto Schneider'in savaş yüzünden gezisini iptal etmesi nedeniyle ertelendi. Savaş yüzünden Istanbui'da- ki lükse oteller oldukça "boş" günler geçiriyor. "Hilton Oteli son 10 yılın en diişiik doluluk oranıyla çalışıyor" diyen Meh- met Kunt, şuniarı soyluyor: "Savaş dolayısıyla rezervasyon- Uludağ'daiptaller BURSA (Cumhunyet Bii- rosu) — Uludağ'daki otellere sömestr tatili için yapılan re- zervasyonlar Körfez'de süren savaş nedeniyle bir bir iptal ediliyor. Güney Marmara Turistik Otelciier Birliği (GÜMTOB) Başkanı Ferruh Ulukardeşler, savaş öncesi yapılan rezervas- yonlarla otellerin tam doluluk oranına yaklaştığını, ancak sı- cak savaşın başlamasıyla bir- likte rezervasyonlann iptal edildiğini bildirdi. Ulukardeş- ler durumu, "berbat, çok berbat" diye özetledi. Ulu- dağ'da tatîl için tüm koşulla- nn en uygun bir biçimde bu- lunduğunu anlatan Ulukar- deşler, "Savaşla birlikte bir belirsizlik başladı. İnsanlar Uludağ'a gelecekler. Ancak ne oiacak belli değil. Türkiye de savaşa girdi sayılır. Şu an ör- neğin benim oteMe 15 ktşi var. Bu Uladağ'ın gördüğö en so- aiik somestr oiacak" diye ya- kmdı. Irak'm bombalanması ön- cesinde sömestr için "umuüu" rezervasyonlar yap- tıklarını bildiren otel işletme- cileri. "Ortadogu'da atılan ber bomba bizde de bir iptal olarak kendini gösterdi. Şim- di süratli bir biçirade iptaller yaşanıyor. Zaten yılda birkaç gün doluyoruz. Bu sezon ya- nyıl tatilini defterden sildik" dediler. lar iptal edildi. İleri bir tarihe bı- raktılar, ne zaman gelecekleri belli değil." Türkiye'ye gelen yabancı işa- damlarına çeşitli hizmetler veren Modern Büro Servisleri AŞ'nin yöneticisi Giil Kaya ise "1 ay- dır herkes aynı şeyi soyluyor: 'Şu kriz bitsin, sonucugorelim'. İnanılmayacak derecede bir durgunluk var. Herkes bekliyor" diyor. Mart ayında İslanbul'da ya- pıtması planlanan OECD kong- resini düzenleyecek olan SE- TUR'un yetkilisi, savaş nede- niyle " H e r an iptal beklediklerini" söylüyor: Turizm Bakanlığı ise 1991 tu- rizmine yönelik "iyimseriiğini" hâlâ koruyor. Bakan llhan Akiiziim yaptığı açıklamada, nisan ayından sonra turizmin hareketleneceğini öne sürerek "Yabancı turistler başka bir ül- keyi tercih etmiş değil, evlerin- de oturmuş krizin sonuçlanma- sını bekliyor" diyor. Bakanlık Müsteşarı Savaş Küce "Bu kri- zin uzaması bizim için daha kö- tüydü, ne olacaksa olsun" yo- rumunu yaparken Türkiye Se- yahat Acenteleri Birliği (TÜR- SAB) Başkanı Bahattin Yücel şunlan söylüyor: "Döviz ve tur makası nedenleriyle darboğaz- da olan turizm sektörü şimdi de savaşın yaratacağı yıkımla kar- şı karşıya kalacaktır." Bu arada dünkü Cumhuri- yet'te yer alan AFP kaynaklı, "Air France Türkiye sefefleri- ni iptal etti" haberinin doğru ol- madığı bildirildi. Air France Türkiye Genel Müdürü Jacqu- es Sutton gönderdiği yazıda, Air France'nin savaş nedeniyle ge- çici olarak, bir hafta süreyie Türkiye uçuşlarında değişiklik yaptığını söyledi. EKONOMIDE KUUS MERALX\MER Hırsızlara gün mü doğdu?Irak'a bom- baJann yağma- sından birkaç saat önce Koç Ailesi'nin Di- van Oteli'nde verdiği gör- kemli davettey- dik. 16 Ocak 1956 günü ilk müşterisini ka- bul eden Divan Oteli'nin 35. yaş günü her salonda ayrı bir büfe ve or- kestrayla kut- landı. Iş dünyasının ağırlıkta olduğu 1000'i aşkın davetlinin tek ortak konusu "Körfez kri- zi"ydi. Gece boyunca davette "Savaş-Toto" oynandı. Davet- lilerin çoğunluğunun kanısı; Amerika'nın Regaip Kandili'- ni bekleyeceği ve savaşın cuma ya da cumartesi gecesi çıkaca- ğı yolundaydı. Ev sahibi Veh- bi Koç ise tüm ısrarlara karşın herhangi bir tahminde bulun- maktan kaçındı ve eliyle tava- nı işaret ederek "Yukandaki bilir. Bu işi Allah'tan başka kimse bilemez" dedi. Koç Grubu'ndan Cengiz Solakoğ- lu ve Alarko'nun sahiplerinden Üzeyir Garih, Amerikan saldı- rısmın birkaç saat içinde baş- layacağını ısrarla iddia ederek hedefi tam 12'den vurdular. Savaş bağlamında gecenin bir diğer popüler konusu kuş- kusuz "para" ve "enflasyon"- du. Özellikle bankacılar, Mer- kez Bankası'nın kendilerine sağladığı parasal destek saye- sinde biraz rahatlamış görunü- yorlar, "Hayat normale dön- dü, paniği atlattık" diyorlardı. Bir işadamının deyişiyle lVIer- kez Bankası babalığını yapmış; her banka>a ihtiyacı oranında para göndererek paniği onle- mişti." İyi de Merkez Bankası'na bu "babalık" görevi 4-5 trilyo- na mal olmuş, emisyon 14-15 trilyondan 18-19 triyonlara fır- lamıştı. lş çevrelerine göre emisyonun bu denli patlama- sından bankacılar suçluydu. 15 ocak tarihi, 1.5 aydan beri bel- liydi. Bankalann yaşadığı pa- nik "ben geliyorum" diyerek adım adım ve gümbür gümbür yaklaşmıştı. Buna karşılık bankalann çoğu gerekli önle- mi almamış ve piyasalar ait üst olmuştu. "Bu paralar tekrar bankalarca dönmez de tüketi- me giderse ne olurdu?"... Et- kin bir işadamı, büyük bir bankanın genel müdürüne bu soruyu yöneltiyor ve hemen ar- dındarı "Sen o zaman sejrey- le enflasyonu..." diyordu. Banka genel müdürü ise son hafta içinde bankalardan çeki- len döviz ve TL'lerin şu anda "evlerde yastık altında yattığı- nı", insanların böylesine büyük meblağlardaki parayı evlerin- de ilelebet saklayacaklarını dü- şünmenin pek de mantıklı ol- madığını savunuyor ve "Göre- ceksiniz bu para eninde sonun- Koç, -Allah bilir" demekle yetin- di, Garih ile Solıkoğlu ise hedefi 12'den vurdular. da yine bankalara dönecek. Biz de Merkez Bankası'ndan aldığımız parayı geri öderiz. Böylece emisyon da geri çeki- lir. Aksini düşiınemiyorum. Eger insanlar bu paraları yas- tık altında tutma>a devam ede- cek olurlarsa hırsızlara gün doğdu demektir. İyi bir hırsız- lık şebekesi şu günlerde müt- hiş iş yapardı" diyordu. Bankacılık çevrelerine göre bu hafta içinde bankalardan çekilen para döviz olarak 800 milyon dolar (yaklaşık 2.5 tril- yon lira karşılığı), Türk Lirası olarak da 15 ocakta ödenen maaşlar dışında piyasaya sürü- len 5 trilyon liranın tümüydü. Yani 4 trilyon civanndaydı. Bu durumda son 3-4 gün içinde bankacılık sisteminden çekilen döviz ve TL'nin Türk Lirası olarak ifadesi 6.5 trilyona da- yanıyordu. Bu rakam, 18J> tri- yon liralık emisyonun üçte bi- rinden fazlaydı. Enflasyondan kaygı duyan işadamları için paranın bu de- recede bollaşması, "Amerika 1 nın Irak'a attığı bombalar ka- dar tehlikeliydi." Çünkü tüke- tici bütün bu denge değişiklik- leri sonucu fiyatların artacağı beklentisine gırerek bu paranın küçük bir kısmını bile mala yatırmaya kalksa, enflasyon kolaylıkla 3 haneli rakamlara fırlayabilirdi. Enflasyonun fırlamaması için Merkez Bankası'mn 4 tril- yon dolaylarındaki yeni emis- yonu nasıl geri çekeceği konu- su tartışılırken eski bakanlar- dan Adnan Başer Kafaoğlu, Divan Oteli'ndeki davette bir dostuna şöyle diyordu: "Keş- ke Körfez bunalımı nedeniyle Merkez Bankası'nın piyasaya siırdiiğu paralar 100 bin, 200 bin gibi tedavüldeki banknot- lardan farklı buyüklükte ve farklı renkte —örneğin kırmı- zı— olsaydı! O zaman o para- lann "bunalım" parası olduğu bilinir, geri çekilmesi de daha kolay olurdu." Otomobilin pasaportu Yerli oto- mobilcileri- miz şu sıralar ithal otolara karşı kıyasıya mücadeleye hazırlanıyor- lar. Türkiye1 deki 2 büyük otomobil üre- ticisinden Koç Grubu'nun 1da- re Komitesi üyesi ve Otoraotiv Grubu Başkanı İnan Kıraç, pi- yasaya giren ithal otolara kar- şı "mücadele planını" anlatır- ken çok iddialı konuşuyor ve 'ithal olomobilleri iç piyasa- da sattırmayacağız. Bunda kararlı>ız" diyor. Pekiyi nasıl sattırmaya- caklar? İnan Kıraç "mücadele pla- nının ayrıntılannı" anlatırken grevde olan fabrikalarda top- lu sözleşme görüşmelerinin hafta başında sonuçlanacağı- nı umduklarını, işçi ücretleri- ne yapılacak zamları otomobil fiyatlanna yansıtmayarak ithal otoİara karşı önemli bir avan- taj sağlayacaklannı belirtiyor. Kıraç, "Yan sanayi buna da- yanamaz. Onun için yan sana- yi işçi ücretlerine gelecek zam- mı fi>atlanna yansıtacak. Ama biz yan sana>iden yüksek fi- yatla mal aimamıza rağmen bunu fiyatlarımıza yansıtma- yarak dayanacağız. Bizim gü- cümüz buna dayanmaya yeter. Buna karşılık bizim de yan sa- nayiden şu lalebimiz oiacak. Bu yıl bizim onlara sağladığı- mız desteği, gelecek yıllarda kademeli olarak onlar bize sağlayacaklar. Çünkü mücade- le hepimizin. Burada otomobi- lin pasaportu önemli" diyor. Koç Holding Otomotiv Grubu Başkanı tnan Kıraç, Oyak-Renault'nun da aynı doğrultuda davranması konu- sunda aralarında görüş birliği olduğunun altını çizdikten sonra "Piyasada bulunan 27 bin kadar ithal otomobili sat- tırmayacağız. Maliyetlerin art- ması nedeniyle gerekli olan zamlan yapmajacağız. Çünkü biz yıllarca uğraştıktan sonra otomobil sana>iini bu nokta- ya getirdik. Bugün otomobil- lerimizde ithal girdi oranı yüz- de 4'tür. Bir başka deyişle bir televizyon fiyaüna 2 otomobi- lin ithal girdilerini sağlayaM- liyoruz" diyor. Kıraç'a göre ithal edilerek piyasaya giren 'Toyota'ların birkaç yıl içinde Türkiye*de üretilmesi söz konusu değil. "Olsa olsa montaj fabrikası kunılur. Bu konuda kim ister- se iddiaya girebilirim" diyecek kadar emin konuşuyor. Kıraç'tan öğrendiğimize gö- re yerli otomobillerin yüzde 4'lük ithal girdilerinin dışında yüzde 36'lık bölümü otomobil fabrikalarınca üretilirken, ge- ri kalan yüzde 60 dolayların- daki kısmı yan sanayi üretiyor. Dolayısıyla Kıraç'ın "yan sana- yi gelecek zamlan fiyatlanna yansıtmazsa yaşayamaz, ama biz dayanınz" sözJeri Tofaş ve Renault'nun otomobil yan sa- nayiine geniş çaplı bir destek vererek 1 yıl için yan sanayii sırtlarında taşıyacakları, buna karşılık bu bir yılı izleyen 4 yıl içinde de yan sanayiden kade- meli destek bekledikleri anla- mına geliyor. Arslanlık devirleribitenlerTekstil işkolunda 110 bin iş- çiyi kapsayan toplu iş sözleş- mesinin imzalanmasıyla tekstil sektörü için yeni bir dönem başlıyor denebilir. Son yıllar- da başarılı bir performans gös- teren Giyim Sanayicileri Dış Ticaret'in Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Yılmaz, geçen ay faaliyetleriyle ilgili bilgi ve- rirken hükümetin bu sektöre verdiği tüm teşvikleri geri al- dığını, sorunlannı yetkililere iletmek istediklerinde "siz arslansınız" denilerek sırtlan- nın sıvazlandığmı belirtirten sonra "Artık arslanlık devri- miz bitti. Ama bunu bir türlü anlatamıyoruz" diyerek dert yanıyordu. Sektörün önde gelen isimle- rinden Mensucat Santral'ın sa- hibi Halil Bezmen'e bu "arslanlık" konusunu sorduk. Onun yorumu şöyle: "Son 2 yıldır para zaten ars- .HtlHalil Bezmen Turgut Yılmaz lanın ağzındaydı. Çünkü kur makası daralıp da TL'ye değer kazandırma politikası izlendiği için ihracatta kâr düşmüş, kâr etmek zoıiaşmışü. Buna bir de gümrük duvarlarının düşmesi eklenince içerde rekabet arttı. İç piyasada fiyatlanmıza yete- rince zam yapamadık. Yani ihracattaki zaranmızı iç piya- sayla telafi etmemiz de müm- kün olamadı. İşte para böylece arslanın ağzındayken imzalanan toplu- sözlesme ve Körfez krizi nede- niyle şimdi arslanın midesine indi. Şimdi hepimiz bu arsla- nın esnemesini bekliyoruz. Arslan esnediğinde elimizi mi- desine daldırarak kaptırdıgı- mız paraları alabilirsek ne âlâ... eğer alamazsak..." Bezmen'in sözlerinden anla- dığımız kadarıyla piyasayı iyi koklayıp arslanın esneyişini zamanında yakalayabilenler treni kaçırmayacaklar. Kimler oiacak bu yakala- yanlar? Bezmen'e göre 19%'da Av- rupa ile tüm gümrükler indi- rildiğinde, fabrikasında tekno- lojik yenilikleri yapmış olan- lara gün doğacak, yapmayan- lar ise iskambil kağıdı gibi devrilecek. Bir başka deyişle tekstil sektörünün yarısı gide- cek, ama geri kalanlann işleri 2 misline çıkacağı için toplam tekstil üretimi ya da ihracatın- da fark olmayacak. JJçak hargolarma savaş riski zammıÇiçek ihracatı taşımacılık sorunlan nedeniyle tıkandı. Bazı firmalar Hollanda'dan getirtilen TIR'larla, ihracatını sürdürdü. İZMİR (Cumhunyet Ege Burosu) — Kör- fez'deki gelişmeler, uçakla yapılan kargo taşı- macılığını da etkiledi. Risk faktörü nedeniyle uçakla kargo seferlerindeki taşımacılık ücret- lerinin yüzde 9 oranında arttığı bildirildi. Ta- şımacılığa kalıcı çözüm getirilmesi koşuluyla kesme çiçek ihracatının artacağı vurgulandı. Yılbaşından önce Türkiye'de giderek gelişen çiçek ihracatının taşımacılık sorunu nedeniy- le tıkandığını vurgulayan Antalya'daki çiçek in- racatcıları, yılbaşından sonra yabancı şirket- lere kargo seferleri için izin verilmesinden ve THY'nin haftada bir gün kargo seferi uygula- masına başlamasından sonra konunun çözüm- lendiğini açıkladılar. Ancak bu kez de Körfez'deki gelişmelere bağlı olarak risk faktörünun artmasıyla sigorta ücretlerinin yükseldiğini, bunun da taşımacı- lık fiyatlanna yansıdığını belirten ihracatçı Mehmet Aşçı, fiyatların ortalama yüzde 9 ora- nında arttığını söyledi. Aşçı, "Biz bu nedenle Hollanda'dan TIR getirtmeye başladık" dedi. THY dışındaki kuruluşlann kilo başına 95 cen- te kadar yükselen fıyatlar istediklerini belirten Aşçı, THY fiyatlarının, uygulanan sübvansi- yon nedeniyle daha düşük düzeyde kaldığım, ancak kapasitenin yetmediğini öne sürdü. Çiçek ihracatcısı Dündar Ulugkay diğer şir- ketlere de kargo taşımacılığına izin verilmesiyle taşımacılık sorununun kalktığını açıkladı. Risk faktöründeki artış nedeniyle tüm uçak şirket- lerinde ortalama yüzde 9 oranında gerçekle- şen taşımacılık ücretlerindeki zammın henüz THY tarafından çiçek ihracatcılarına yansıtıl- madığını belirten Dündar Ulugkay, "Şu anda çiçek ihracalındaki >oğun dönemi geçirmiş ol- duk. Önümüzdeki dönem neler >apılacağı, la- şımitcüık sorununun çözümlenip çözümlenme- yeceği büyük önem taşıyor" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear