18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 HABERLER 18 OCAK 1991 Özdemir: Muhalefet hatalı • NEVŞEHİR (Cumhuriyel) — Devlet Bakanı Ibrahim Ozdemir, Türkiye'nin kesinlikle, kendisine yönelik saldırı olmadıkça savaşa girmeyeceğini söyledi. Özdemir, Türkiye'nin kendisini koruyacak güçte olduğunu vurgulayarak ülkeye yönelebilecek bir tehlike karşısında tum ekonomik onlemlerin alındığını da ifade etti. Muhalefet liderlerinin, Cumhurbaşkanı Özal'ın toplantı çağnsına uymamakla büyük bir hata ettiklerini öne suren Devlet Bakanı Özdemir, "Bu, milli bir olaydır. Muhalefet böyle devam ederse bir yere varamaz. Muhalefetin bu yanılgıdan dönmesini bekliyoruz" dedi. Dengeli politika izlensin • tSTANBUL (ANKA) — Demokratik Merkez Parti (DMP) Genel Başkanı Bedrettin Dalan, Türkiye'nin Körfez savaşıyla ilgili olarak izlediği politikanın dengeli olduğunu savunarak "Umarım Türkiye bu politikasında devam eder" dedi. Bedrettin Dalan, ANKA muhabirine yaptığı açıklamada, hükümetin Körfez savaşında izlediği dengeli politikayı devam ettirmesi gerektiğini belirterek, "Hükümet yetkilileri, Körfez'deki savaşa karışmazlarsa, Türkiye'ye en büyük iyiliği yapmış olurlar. Türkiye, savaşa girdiği takdirde, sonu gelmez bir maceraya adım atmış oluruz" dedi. Savaşa girmeyelim • ANKARA (ANKA) — Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Başoğlu, Konfederasyon'un 'savaşa hayır' görüşünde bir değişiklik olmadığını belirterek "Ülkemizin savaşa sokulmaması en büyük dileğimizdir" dedi. Başoğlu yaptığı açıklamada, gerek Türk-İş başkanlar kurulu toplantılannda, gerekse yönetim kurulu adına yapılan açıklamalarda, Türkiye'nin savaşta taraf durumuna düşürülmemesinin istendiğini hatırlattı. Bu konudaki göruşlerinin belli olmasına rağmen, gelişen olaylar karşısında Türk-İş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ın da hazır bulunacağı bir değerlendirme yapmayı umduklannı söyleyen Başoğlu, Yılmaz'ın Istanbul'daki tıbbi tetkiklerini yarıda bırakarak Ankara'ya hareket ettiğini bildirdi. Barış için 20 bin imza • İSTANBUL (AA) — İHD Istanbul Şubesi'nin başlattığı 'Savaşa hayır' imza kampanyasında toplanan 20 bin imza bugün TBMM Başkanlığı'na teslim edilecek. Derneğin İstanbul şubesinde dün düzenlenen basın toplantısında 4 kişilik bir heyetin bugün Ankara'ya ulaştıracağı imza metnini ANAP milletvekili Mustafa Tınaz Titiz, DYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin Cindoruk, SHP Milletvekili Hasan Fehmi Güneş, Aziz Nesin, Müjdat Gezen, Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır, Tarık Akan, Fatma Girik, Zülfü Livaneli ve Orhan Gencabay'ın da imzaladıkları belirtildi. ABD'ye eleştiri • KONYA (AA) — Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Halil Ürün, Meram İlçesi Belediye Başkanı Veysel Candan, Selçuklu İlçesi Belediye Başkanı İsmail Öksüzler ve Karatay İlçesi Belediye Başkanı ismail Özkafa, Körfez savaşında ABD'nin tutumunu eleştırdiler. RP'li dört belediye başkanı, yaptıkları yazılı açıklamada, savaşın üzüntüyle karşılandığını belirttiler. Yurtta savaş dıırgunluğu POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Savaş tüm yurtta radyo, televizyon ye basın aracılığıyla izlenirken, okulların tatil edildiği söylentileri üzerine bir açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol "Şu anda normal eğitim devam edecek" dedi. Siirt'te Irak'tan gelecek bir kimyasal saldırıya karşı evlerinde önlem olarak kapı, pencere ve hava sızabilecek her yeri çamaşır suyu ve macunla sıvayan Seyda ailesinden 5 kişi sobadan çıkan gazın bileşimiyle zehirİenerek öldüler. Haber Merkezi — 'Çöl Fırtınası' ha- rekâtı başladıktan sonra Türkiye'de ha- reketli bir gece yaşanırken yurttaşlar ge- ceyi televizyonlannın başında geçirdiler. Günün ilk saatlerinde bütün yurtta gözle görülur bir durgunluk yaşanırken iler- leyen saatlerde yaşam normale döndü. Okulların tatil edildiği yolunda yayılan haberler üzerine bir açıklama yapan Mil- li Eğitim Bakanı Avni Akyol, "Şu »n- da normal eğitim öğretim devam edecek. Okullarda tüm si>il savunma tedbirleri alındı" dedi. Bu arada Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, sıcak savaş olasılığına karşı tüm onlemlerin alındığını söyledi. Körfez'de savaş tüm yurtta günün ko- nusu oldu. Yurttaşlar, savaşla ilgili ha- berleri işyerlerinde radyo ve televizyon aracılığıyla izlerken kahve, lokanta, PTT, gar gibi yerlerde savaşın konuşul- duğu, gazete bayilerinin önünde günlük gazeteleri izleyen yurttaşlann gruplar oluşturduğu gözlendi. Lokanta ve kah- velerde günboyu açık olan televizyon ve radyoların başında olan yurttaşlar, sa- vaşın gidişatını adım adım izlediler. İstanbul Trafik sorunu yoktu Körfez'de savaşın başlamasının ardm- dan yurttaşların en fazla sorduklan so- ru eğitim ve sağlık konulannda oldu. Okulların tatil olduğu yolundaki söylen- tiler üzerine Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, Bakanlar Kurulu toplantısına girmeden önee yaptığı açıklamada, ko- nuyla ilgili olarak açıklama yaptı. Ak- yol'un açıklaması şöyle: "Yeni bir şey olacağını sanmıyonım. Fıilen bir sava- şa girme dunırau olursa sınır bölgelerin- deki valilere okullan tatil etmeleri ko- nusunda talimat verdirn." İstanbul Haber Servisimizin verdiği bilgiye göre Körfez'deki savaşın İstan- bul'a etkıleri dün sabah saatlerinde tra- fikte gözlendi. Bu arada savaş nedeniy- le terör gruplanmn olası eylemlerine kar- şı İstanbul polisinin, konsolosluk ve ya- bancı ülkelere ait binalarda önlemler al- dığı gözlenirken Anadolu Ajansı İstan- bul Bölge Müdürlüğu'ne relefon eden bir kişi Amerika Birleşik Devletleri'nin İs- tanbul Başkonsolosluğu'na bomba ko- nulduğunu ihbar etti. Ancak ihbar asıl- sız çıktı. Bu arada İstanbul Valisi Cahit Bayar, kentte her türlü önlemin alındığını, si- vil savunma önlemlerinin ise çeşitli plan- lara göre önceden düzenlendiğini söyle- di. Atatürk Havalimanı'nda güvenlik önlemleri arttınlırken tarifeli uçuşların devam ettiği bildirildi. İstanbul'da Körfez'deki gelişmeleri evlerinden ve işyerlerinden televizyon ve radyo gibi iletişim araçlarıyla izleyen yurttaşlann sadeçe önemli gereksinim- leri için dışanya çıktıklan dikkat çekti. İstanbul için herhangi bir tehlike bulun- mamasına karşm, yurttaşların ev ve iş- yerlerinde gelişmeleri izlemeyi tercih et- meleri, İstanbul trafığini de olumlu et- kiledi. İstanbul'da daha önceleri sabah saatlerinde görülen hareketliliğe dün pek rastlanmadı. Vapur, banliyö trenleri ve otogarlar- da bir hareketlilik gözlendi. Ancak bu hareketlilik İstanbul'da günlük normal düzeyin çok altında kaldı. Trafik Denet- leme Şube Müdürlüğü yetkilileri, trafî- ğin önceki günlere göre çok daha sakin olduğunu, hemen hemen hiçbir yerde tı- kanıklık veya trafik kazasının olmadı- ğını belirttiler. Yetkililer, yine de gerekli tüm onlemlerin sürdüriildüğünü kaydet- tiler. Ankara Güvenlik önlemleri arttı Başkentte Körfez savaşının başlama- sıyla birlikte bazı kurum ve kuruluşlar 'adl' toplantılar düzenlediler. Başta Kı- zılay, PTT ve hastaneler olmak üzere il- gili kuruluşlarda önlemler yeniden göz- den geçirildi. Sabahın erken saatle'rinden itibaren Ankara trafiğinde normalin dışında bir seyreklik gözlenirken alınan yoğun gü- venh'k önlemleri de sürdürüldü. Daha önceden hazırlanan sığınaklardaki hazır- lıklar gözden geçirildi. Hacettepe, Gül- hane Askeri Tıp Akademisi ve İbni Si- na Hastaneleri'nde çok özel durumların dışında 'adl vaka' kabul edilmediği bil- dirildi. Kızılay yönelicileri, uzun süren toplantılar yaparken PTT yöneticileri- nin 'adl' toplantılar duzenlediği öğrenil- di. Bütün kamu kurum ve kuruluşlann- da izinler kaldırılırken Sivil Savunma Genel Müdürlüğü de bütun illerde alı- nan tedbirieri değerlendirdi. Yaşam normal seyretti Cumhurivet Ege Büromuzun haberi- ne göre Körfez'deki savaş İzmir'de de yurttaşlar tarafından televizyon ve rad- yolardan izlenerek savaş hakkında bil- gi ahnmaya çalışıldı. İzmir Valiliği'nden yapılan açıklama- da, yurttaşlardan günlük yaşamlarmı normal koşullarda sürdürmeleri istendı. "Son geiişmeierle ilgili olarak valiligi- mizce sivil savunma, güvenlik-huzur, sağlık ve halkın ihtiyaçlan ile ilgili her türlü planlar hazır olup vatandaşlarımı- zın herhangi bir şekilde kuşkuya dîışme- meleri ve normal > aşantılanna devam et- meleri için gerekli önlemler alınmıştır" görüşü dile getirildi. Adnan Menderes Havaalanı'nda gü- venlik önlemlerinin arttınldığı bildiril- di. Vali Yardımcısı ve Havaalanı Mülki Amiri Hasan Kır, uçak seferlerinin dü- zenli olarak sürdüğünü belirterek olası tehlikelere karşı güvenlik önlemlerinin gözden geçirildiğini ve bir çalışma pla- nı hazırladiğını söyledi. İzmir'deki ABD askeri bölgelerinde de güvenlik önlemlerinin arttınldığı, per- sonelin sivil giyinmesinin istendiği öğre- nildi. İzmir'deki askeri hastanelerde cer- rah olarak görevli hekimlerin de Güney- doğu'ya gönderildiğı belirtildi. Gıda maddeleri alımında da dün ola- ğan dışı bir durum yaşanmadı. Krizin son günlerinde un, makarna ve bakliyat maddelerine yönelik büyük talep dün yaşanmadı. Diyarbakır Önlemler tamam Olağanustü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Körfez savaşıyla ilgili yap- tığı açıklamada gerekli onlemlerin alın- dığını belirterek, "Vatandasın endişe et- mesine gerek yok" dedi. Kozakçıoğlu, Körfez krizinin bu tür bir sonuca ulaş- ması ihtimalinin baştan dikkate alınarak gereken onlemlerin planlandığını bildir- di. Kozakçıoğlu önlemlerle ilgili olarak şunlan söyledi: "Planladığuıuz önlemleri iki ana başlık altında loplayabilirim. Bir tanesi sivil savunmaya yönelik hizmet- lerdir. Diğeri de güvenlik hizmetleri. Bn üp olağanustü durumlarda vatandaşımı- zın ihtiyacı bulunan sivil savunma hiz- metleri her türlü ayrıntısına kadar dii- şiiniilmüş. planlanmış, gereken malze- melerin stoklanması. \edeklenmesi ya- pılmıştır. İhtiyaç duyulduğu anda hal- kımızın hizmetine süratle sunulacaktır." Diyarbakır Valisi Cengiz Bulut, kent merkezinde olası bir savaş durumu için her türlü önlemin alındığını belirtti. Siirt 5 kişi zehirlendi Siirt'te, Irak'tan gelecek olası bir kim- yasal saldından korunmak amacıyla evinde 'önlem' alan 9 kişilik bir ailenin 5 üyesi yakılan kömürden çıkan gazdan zehirİenerek öldü. Sevda ailesi bireyle- rinin, kimyasal gazdan korunmak için önceki akşam evin pencere, kapı ve ha- varun sızabilecği tüm yerleri, çamaşır su- yu ve macun kullanarak hazırlanan ça- mur ile sıvayıp kapatması üzerine çama- şır suyu ve macun ile sobadan sızan kö- mür gazının birl«şmesiyle oluşan gazdan zehirlendikleri belirlendi. tSTANBUL'DA SESSİZLİK— Bagdal'ın gece yansından sonra bombalanması Türkiye'den de yakından izleniyor. Savaş ledirginligi halkı oldukca etkitati. sokaklar her zamanki hareketliliğinden uzaktı. Saat 14.00'te Haliç-Eminönü yolu oldukca boş ve sakindi. (Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu) Kîmyasal silah korkusu Kimyasal savaş gazları yakıcı, boğucu, kan zehirleyici, kusturucu, gözyaşartıcı, uyuşturucu ve sinir gazları olmak üzere 7 ana başlık altında toplamyor. Kimya Mühendisleri Odası Genel Başkanı Uğur Gürel, "Kimya.sal silahlara karşı gaz maskeleri önleyici olmaktan uzak. Ölüm kaçınılmaz" diyor. Haber Merkezi — ABD'nin Irak'a karşı başlattığı "Çöl Fırtınası" harekâtı sürerken şim- di gözler halen elinde 2 bin ton kimyasal silah bulunan Irak'ın bu gücünü kullanıp kullanma- yacağına çevrilmiş durumda. Birleşmiş Milletler Cenevre Söz- leşmesi ile biyolojik v>e kimyasal silahlann insanlar üzerinde kul- lanılması yasaklanmışken Irak lideri Saddam Hüseyin'in sürekli koz olarak öne sürdüğü kimya- sal silahlardan korunma önlem- leri bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de yoğun biçimde tartı- şılmaya başlandı. Kimya Mü- hendisleri Odası Genel Başkanı Uğur Gürel, Irak'a en çok ABD, Sovyetler Birliği ve Fransa tara- fından kimyasal silah satıldığı- nı belirterek olası bir kimyasal tehlike karşısında yapacak hiç- bir şey olmadığına dikkat çek- ti. Kimyasal silahlann bugune kadar sadece gelişmiş ülkeler ta- rafından yoksul ülke halklarına karşı kullanıldığını belirten Gu- rel, çeşitli bunalım donemlerin- de bugune dek Vietnam, Ka- mpuçya, Laos, Endonezyo ve Malezya da kullanılan kimyasal silahlann son olarak da Irak yö- netimi tarafından Halepçe'de peşmergelere karşı kullanıldığı ve 5 bin dolayında Kurt'un ya- şamını kaybettiğini hatırlattı. Kimyasal tehlike karşısında gaz maskelerinin önleyici olamaya- cağını belirten Uğur Gürel ka- muoyunda gaz maskeleri, tu- lumlar ve bazı enjeksiyonlann kimyasal silahlara karşı kullanı- labileceğine ilişkin yaygın ve yanlış bir kanı olduğunu vurgu- ladı. Kimyasal silahlann çok çe- şitli olduğunu belirten Gürel şunlan söyledi: "Bu silahlann çogu hiçbir önlem tanımaksızın öldürücüdttr. Bazı önlemler var- sa da bunların hangi kimyasal silah atıldıgını bilmeden kulla- nılması olanak dışıdır. Bunu biz kimyacılar bile bilemeyiz. Vahşet silahı Kimyasal savaş gazları 7 ana başlık altında toplamyor. Yakı- cı, boğucu, kan zehirleyici, kus- turucu, göz yaşartıcı, uyuşturu- cu ve sinir gazları olarak tanım- lanan bu maddelerin kullaml- ması halinde ilk belirtileri şoyle oluyor: — Uçaktan yayılan bir ser- pinti veya sis görülmesi. — Düşman tarafından gelen duman ve sis görülmesi. — Patlama sesi duyulan top- çu rnermileri. — Çevrede şüpheli yağ dam- laları veya su birikintileri görül- mesi. — Çevreyedeğişik kokuların yayılması (sarmısak, hardal ko- kusu gibi). — Görmede bulanıkhk hissi. — Ani başağnsı, öksürme, aksırma, burun akması veya ka- namalann görülmesi. — Göğüste ağn, nefes alma- da zorluk görülmesi. — Deride kızanklık veya ka- barcıkların görülmesi. — Bulantı ve kusma görül- mesi. Çeşitli kimyasal gazların fiz- yolojik etkileri ve yapılacak ilk yardım ise şöyle: Yakıa gazlar. Bu gaz kullanıl- dığı zaman gözlerde sulanma ve yanma, ışığa karşı duyarlılık, göz kapaklarımn şişmesi, öksü- rük, boğulma hali, gözlerde, bo- ğazda ve nefes borusunda ilti- haplanma, cillte kızarıklıklar, kabarcıklar ve ayrıca bulantı, kusma görulüyor. Bu takdirde yapılması gerekenler ise şöyle sı- ralanıyor: — Göz kapaklarını açık tuta- rak bol su ile uzun süre yıka- mak. — Tenine bulaşan sıvıyı yara temizler gibi surtmeden silmek. — Koruyucu merhem sur- mek. — Gazdan etkilenmemek için elbiseyi çıkartarak atmak. Boğucu gazlar: Bu gaz kulla- nıldığı zaman göğüste darhk ve solunum guçlüğü yaratırken gözlerde yaşarma, bulantı ve kusma ile birlikte yorgunluk ve dudaklarda morarma görülü- yor. Bu durumda ise derhal maske takılırken solunum dur- muşsa suni teneffus yapılıyor. Kan zehirleyici gazlan Bu gaz da, bulantı ve kusmanın yanı sı- ra, başağnsı, baş dönmesi, ser- semleme, güç ve ağır solunum, goğüs darlığı ve boğulma hali yaratıyor. Bu takdirde de hemen maske takıldıktan sonra temiz havaya çıkmak gerekiyor. Ayrı- ca maske içinde 3-4 dakika ara ile 2'şer ampülden en çok 8 ampül amilnitrik ampülü konü- luyor. Elbiseye gaz bulaşması halinde de elbiseler çıkartılarak havalandırıhyor. Sinir gazları: Bu gaz bulantı, kusma, başağrısı, denge bozuk- luğu, göğüs tıkanıklığı ve solu- num güçlüğünun sonunda ko- ma ve ölume de yola açabiliyor. Bu gazın kullanıldığının saptan- ması halinde ise maske takılarak devamlı hareket halinde olmak gerekiyor. Tene bulaşan sıvının bol su ile yıkanması sonrasında Akropin iğnesi yapılıyoı. Kusturucu gazlan Burun ve boğazda tahribat, başağnsı bu- lantı ve kusmaya yola açan bu gaza karşı da ilk olarak maske takılması gerekiyor. Bu gazın kullanıldığının saptanması du- rumunda ağzından salya gelme- si halinde bile maskeyi çıkarmak çok büyük bir tehlike oluşturu- yor. Kusma zorunluluğu hisse- dildiğinde ise maskenin alt ke- nanm açarak kusmak, tekrar ta- kıldığında ise içerdeki gazı şid- detle üfleyerek dışan çıkarmak gerekiyor. Göz yaşartıcı gazlar Adından da anlaşılacağı gibi bu gaz göz- lerden bol yaş gelmesine yol ag- yor. Şiddetli başağnsı, bulantı ve kusma isteği yaratan bu gaza karşı da ilk planda maske takıl- ması gerekiyor. Gaz bulutunun geçmesi sonrasında şunlara dik- kat etmek gerekiyor: — Maskeyi çıkararak yüzü rüzgâra çevirmek. — Gözleri ovuşturarak yara temizler gibi silmek. — Gözleri bol su ile iyice yı- kamak. — Cilde bulaşmış sıvı gazı sa- bun ve su ile iyice yıkamak. Uyuştureu gazlar: Bu gazın etkisi 2 kademeli olarak hissedi- liyor. İlk 4 saat içinde görmede bulanıkhk, göz bebeklerinin bü- yümesi, şaşkınlık, baş dönmesi, tansiyonun yükselmesi, kalp atışlarMiın hızlanması, 4-96 sa- atlik süre içinde ise hareketsiz- lik, gelişigüzel davranışlar, gaye- siz dolaşma gibi belirtiler orta- ya çıkıyor. Bu durumda yapıl- ması gereken ilk yardım ise şöy- le: — Gozler sadece temiz su i!e yıkanmalı. — Vücuda bulaşmışsa sabun ve su ile yıkanıp iyîce durulan- malı. — Elbiseler ve kirli saha bol deterjanlı su ile yıkanmalı ve tazyikli su ile durulanmalı, — Malzemelerin lemizlenme- sinde hipoklorid ve alkol kostik eriyiklerinin kullanılması. Savaş Zafer Değildir Tüm dünya dün geceyarısından sonra başlayan Körfez sa- vaşını renkli camdan izledi. CNN Televizyonu'nun Bağdat- taki muhabirleri 14 katlı El-Raşit Oteli'nden, Amerikan, İn- gıliz, Fransız ve Suudi Arabistan savaş uçaklarının dalga dal- ga gelen saldırılarını, savaş muhabirlerine özgü bir rahatlık içinde televizyonları başındakilere sundular. Biz de herkes gibi televizyon başındaydık. Canlı yayın şu satırlan yazdığı- mız ana dek sürüyor. Sabahın ilk saatlerine doğru CNN muhabirleri, San Die- go Deniz Üssü'nde bulunan deniz askerlerinin aileleriyle rö- portajlar yapıyordu. Bir genç kadın, spikerin "Savaş için ne diyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı veriyordu: —Savaşa gitmek zafer değildir. Savaş bir an önce bitsin. Az sonra CNN'nın Türkiye muhabiri ekrana geldi ve ilginç bir haber duyurdu: —Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Başbakan Ak- bulut'un Türkiye'deki askeri üslerin Amerikan uçaklannca kullanılmasına izin vereceği bildirildi. CNN, yayınını sürdürüyordu. Irak Radyosu ve Televizyo- nu'ndan sesçıkmıyordu. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Mar- din'i aradık. Irak Televızyonu ve Radyosu, yöreden çok ra- hat izleniyordu. Sorduk, "Irak Televizyonu yayın yapıyor mu?" dıye. Aldığımız yanıt şu oldu: —Hayır, görüntü yok. Radyo da yayın yapmıyor... Saddam Hüseyin, daha sonra bir konuşma yaptı: —Savaşın anası bu sabah başlıyor. Irak teslim olmayacak- tır. Bu, Arap ve İslam ulusu ile emperyalist ve Siyonist kuv- vetler ve oniarın ajanları arasındaki mücadelenin geleceği- ni belirleyecek büyük bir muharebedir. Bugün 18 Ocak 1991, günlerden cuma... Saddam Hüseyin şu ana dek önemli sayılacak bir karşı saldırıya geçmedi. Askeri uzmanlar, Saddam'ın bu tutumu- nu değişik bir biçimde yorumluyorlar. Bunlardan birisi, ha- va saldırısıyla Irak'ın askeri malzemeleri yığınaklara kaydı- rıp kara savaşını beklediği yolunda. ikincisi ise Saddam'ın hava saldırısıyla önemli kayıplar verdiği, şimdilik karşı sal- dırıya geçmeyerek zaman kazandığı biçiminde... Bir askeri uzman son durumu şöyle değerlendiriyor: —Hava saldırısıyla Saddam'ı ezmek çok zor. Asıl savaş karada olacaktır... ABD ve müttefik kuvvetlerinin dün geceyansı başlayan ha- va saldınsı sürüyor. Gelen haberler Saddam Hüseyin'in önemli kayıplar verdiği yolunda. Ancak resmi bir açıklama yok. Onun için tüm bilgilerin yanıltıcı olabileceğini İsrail Te- levizyonu da duyurdu. İsrail Dışişleri Bakanı şöyle dedi: —Fazla sevinmek , ^ _ _ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ vakit çok Türkiye'de ikinci nindünsaba- cephe açılıyordu artık. ha karşı verdiği haber, AhjAP nûlanvla T'ki oğie saatlerinde doğ- * ' v / ^ oyıanyıa ru çıktı. Türkiye'de ya- SlCak SaVaŞID IÇine bancı kuvvetlerin kul- itilcır&lfti lanılması için anaya- > t f / C O C f t t / - sanın 92. maddesi ge- reğince TBMM'nin izin vermesı gerektiği açıklandı. Meclis dün saat 14.00'te işte bu nedenle toplandı. Artık Irak'a Türkiye'den ikinci bir cephe açılaçak, şöyle ya da böyle savaşa girecektik. Cumhurbaşkanı Özal'ın aylar- dır uyguladığı savaş politikası dün Meclis'te tartışıldı. Önce SHP lideri İnönü konuştu. İnönü, Türkiye'nin taraf olmama- şını istedi, Özai'ın bazı gerçekleri kamuoyuna yanlış, kendi isteği doğrultusunda aktardığını söyledi. İnönü konuşurken ANAP milletvekilleri sanki savaş çığ- lıkları atıyordu. Bu nedenle İnönü'nün sözünü kesiyorlardı: —Saddam'la savaşmak için SHP grubundan izin mi ala- cağız? , ı * İnönü, konuşmasını sürdürüyordu: —Bu savaş bitecektir, ama bizim bulunduğumuz Ortado- ğu'da barış nasıl oiacaktır? Biz BM'nin kararlarını uygula- yan biri olmalıyız, savaşa katılmamalıyız, tarafsız kalmalıyız. 48 Amerikan uçağının kullanılmasını istiyordu hükümet. İnönü de Meclis kürsüsünden bu gerçeği açık bir biçimde vurguluyordu: —Söyleyin, açık açık anlatın. Karanlık senaryolarla bizi oyalamaym. Başkasının çıkan için savaşa girmek istediği- nizi açıkça belirtm. Türkiye'de ikinci cephe açılıyordu artık. ANAP oytarryla Türkiye sıcak savaşın içine itilecekti. ABD'de, Avrupa üikelerinde "Savaş bitsin", "Petrol için kan akmaz" sloganlarıyla on binlerce insan gösteri yaparken; savaşa katılan Amerıkalı askerlerin eşleri, çocukları, yakın- ları "Savaş zafer değildir" derlerken bizim hükümet açıkça savaş istiyordu. Bunun için DYP lideri Süleyman Demirel de "Türkiye bir sipariş savaşı üstlenmesin" diyor ve ekliyordu: • > . ' —Gelin, gelin bunu açıkça söyleyin... ANAP'lılar 'kurşun asker' gibi sıralardan Demirel'e sata- şıyorlardı. Demirel, Özal'ın, Akbulut'un açık açık konuşma- sını istiyordu: —Gelin anlatın halka, niçin savaşa gireceğimizi. Bir yer- lere 'evet' denıldiğı için savaşa girilmez. Bunun faturasını halk ödeyecektir... Demirel, yapılan hesapların 'dürüst' olmadığını yineledi Meclis kürsüsünden. Savaşın ne olduğunu anlattı... Ama ANAP'lılar savaş istiyordu. Demirel'in sözlerini ke- siyorlardı. Yok olan itıbarlarını Türkiye'den ikinci bir cephe açarak yükseltmek isttyortardı... —Türkiye'nin Irak'la bir ihtilafı yoktur... Ama kim dinliyordu? SILOPI VE CIZRE'DE KARARTMA Irak sınırında tedirginbekleyiş Kayseri Hava İndirme Tugayı'ndan sevk edilen bazı birlikler ve tanklar sımra kaydırıldı. VEDAT YENERER HABUR/SİLOPİ/CİZRE — ABD uçaklarının, Bağdat'ı bombalaması, Türkiye'nin Irak sınınna yakın yerleşim merkezlerinde tedirginlik ve en- dişeyi arttırdı. Silopi ve Cizre'- de, önceki gece beş kez karart- ma uygulandı. Bu arada Habur kapısına 7 kilometre uzaklıkta- ki Kayseri Hava indirme Tuga- yı'ndan sevkedilen bazı birlik- ler ve tanklar sınır boyunca kaydırıldı. Irak sınınna yakın ilçelerdeki halkın, batıya doğ- ru göçü dün de devam etti. ABD'nin Irak'a karşı askeri operasyon başlatması ve Baş- bakan Yıldınm Akbulut'un, "lojistik destek sağlanabileceği" açıklaması, Güneydoğu'daki göçu daha da arttırdı. Cizre ve Silopi'yi terk edenlerin Mersin yoluna doğru gittikleri belirtiliyor. Ailesini yanına alarak Cizre'den ayrılan Yaşar Seckin, bolgenin her an savaş tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, "sivil sa- vunma böyle bir durumda ye- tersiz kalabıiır düşüncesiyle, bari çocuklanmızın hayatını kurtaralım, dedik" diye konuş- tu. Bu arada Türk-Irak sınınn- daki gelişmeleri izleyen gazete- cilerin Cizre'de kaldıkları Ka- dıoğlu otelinde yiyecek ve per- sonel sıkıntısı başladı. Savaşın başlamasıyla da basın mensup- larının çoğu Diyarbakır'a dön- dü. Aralıksız suren yağmurla birlikte önceki gece uygulanan karartma sırasında, sokaklann bomboş olduğu gözlendi. Böl- gede kalan halkın, yiyecek, içe- cek maddeleri ile el feneri ve pil satın aidıkları göruldü. Bölgede haberler aralıksız iz- lenirken CNN televizyonunun Irak'tan çok sayıda sivilin ku- zeye doğru kaçacağı şeklinde- ki haberi, birçok İraklının Türkiye sınınna gelip, sığınma isteyeceği biçiminde yorumlan- dı. Bu arada, bir Irak askennin Habur sınır kapısından Türki- ye'ye kaçmak isterken, "dur" ihtanna uymadığı ve açılan ateş sonucu oldüğü öne sürüldü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear