Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
* * *
ISTANBUL'DA BUGÜN
• Beşiktaş Belediyesi kuruluşu olan BELTAŞ'ın Genel
Vfüdürlük Merkezi ve Hipermarket'in temel atma törenleri
saat 11 .OO'de Korukent Yolu Birlik Parkı yanı Levent
adresinde, Arnavutköy Marketi açılış töreni ise saat
12.OO'de Dereçıkmazı Sokak No: 40 Arnavutköy adresinde
yapılacak.
• Birkan Yetkin Eğitim Kurumları'mn düzenlediği
•'Çocuğun eğitiminde aijenin önemi" konulu panel, saat
14.00'te Yıldız Sabancı İlkokulu'nda yapılacak.
ISTANBUL'DA YARIN
• İnsanlığa Hizmet Vakfı'nca düzenlenen "Çevre ve
Doğal Dengenin Korunması" konulu liselerarası
kompozisyon, hikâye, şiir, resim, karikatür ve fotoğraf
yanşması ödül töreni, saat 14.00'te Atatürk Kültür
Merkezi'nde başlayacak.
• DYP Beşiktaş llçe Başkanlığı'nca düzenlenen
"Iş^anbul'un Su Sorunu" konulu panel, saat 14.00'te
Beşiktaş îlçe Lokali'nde başlayacak.
• İletişim Araştırmaları Derneği İLAD tarafından
düzenlenen "Özel Radyo ve Televizyon" konulu panel, saat
13J0'da Basın Sarayı Burhan Felek Konferans Salonu'nda.
KENTOVŞAM CUMHURÎYET/IZ
Ç
EREKLÎ
TELEFONLAR
• P«İS İMfet: 055
: 000
:056
527 57 00
ıltozart*
172 13 73 -74-75 ve 088
• tad«nza:068
lhz»*e«:077
iriâ#i: 511 89 18
* * Tıp: 588 48 00
Tış: 534 00 00
T*: 340 01 00
K a r ü W M M : 345 46 80
9 0 BM: 131 22 09
Takrti hk|«*B: 152 43 00
SSK Svotya: 588 44 00
SSK BtMfJli: 132 30 00
SSK Mztape: 358 67 60
• TMFfc:
Traflk * * • «d.: 176 24 14 (Is!.).
356 04 85-86 (Kadıköy)
U t f e Tnflk 377 22 07 (E-5),
356 04 86 (Şehınçı),
314 36 (B Çelonece)
• TNY:
tç Hatbr 573 13 31.
D* ItaUar 573 04 33.
574 73 00,
ı: 574 82 00 (25 hat)
• DBT:
SMnd D M I Ş M : 527 00 50.
K.tofa OaM*aa: 338 30 50
• VAPMt:
SaHr Hattan: 526 40 20.
144 42 33.
Uatz Yoüan (tetate): 145 53 66,
144 25 02, 149 18 96
BiR MEKTUP
Ceylan Sokak'ta su yok
• Kartal ilçesi Yakacık Çarşı Mahallesi Ceylan Sokağa bütün
başvurulanmıza rağmen bir türlü su verilmiyor. tlgili makamlara
gittiğimizde bizimle muhatap olacak bir kişi bulamıyoruz.
Ceylan Sokağı sakinleri olarak su gereksinimimizi tarihi Osmanh
çeşmesinden karşıhyonız. Ancak bizler ÎSKt'den su istiyoruz.
GAZANFER ŞAHÎN
lOOyıllıkDarülaceze restore ediliyor
tstanbul Haber Servisi —
Darülaceze'ye bilgisayar
sistemi ile bilgisayarh telefon
santralı bağışlandı.
Lioness'ler de Darülaceze
binasımn tadilat ve
restorasyonu için çalışma
başlattılar.
Istanbul Bü>r
ükşehir
Belediyesi'ne bağlı 100 yıllık
Darülaceze'ye, Koç Vakfı'nca
bilgisayar sistemi, Siemens
firmasınca da bilgisayarh
telefon santralı bağışlandı.
Bağışlar nedeniyle dün
yapılan törene Koç Vakfı
adına Vehbi Koç, Siemens
firması yetkilileri ile
Darülaceze kurumundan
sorumlu başkan danışmanı
Süleyman Soylu ve kurum
yöneticileri katıldı.
Öte yandan Büyukşehir
Belediyesi Genel Sekreter
Yardımcısı Beyzade
Özkahraman ile Lioness
Şağlık Koordinatöru Şehza
Öztiryaki de 100 yılhk
binanın yenilenmesi için
yapılacak çalışmaları ilk
İLK KAZMA — Büyüksehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Beyzade Özkahraman ile Lioness balyozu birlikte vurarak
Sağlık Koordinatöru Şehza Öztiryaki restorasyon için ilk kazmayı vurdu. başlattılar.
Merter
Silahlı 3
kişi banka
soyduİstanbul Haber Servisi —
Merter'de bulunan Yapı Kre-
di Bankası Keresteciler Sitesi
Şubesi, biri maskeli silahh 3
kişi tarafından soyuldu.
Saat 16.00 sıralannda ban-
ka şubesine gelen silahh 3 kişi
güvenlik görevlisi Faruk Etgü
ve personeli etkisiz hale getir-
di. Etgü'nün sılahını alan ve
havaya 2 el ateş eden soygun-
culardan 2'si üst kattaki kasa-
ya, öteki de birinci kattaki
vezneye yoneldi. Kasa ve vez-
neden yaklaşık 50 milyon gasp
eden soyguncular personele,
"Biz buraya can değil para aJ-
maya geldik" uyansında bu-
lundular.
Daha sonra aralarında ko-
nuşan ve maskeli kişiye
"Dursun" adıyla hitap eden 3
soyguncu dışanya çıktı. Silahh
soyguncular daha önce gasp
ettikleri taksiyle kaçtılar.
HABERLERÎN DEVAMI
Ortadoğu Patlıyor... Türkiye Ikinci Cephede...
(Baştarafı 1. Sayfada)
takması için sürekli uyarı yapılmaya başlan-
mıştı.
Irak'a yönelik bombardıman sürdürülürken.
Amerikan güçlerinin Kuveyt'e denizden sal-
dırıya hazırlandığı haberleri geldi.
Ortadoğu patlıyor.
Böylesi koşullarda ANAP iktidarının savaş
yetkisini kullanarak, Amerikan savaş uçakla-
rının Irak'a yönelik harekâta geçmelerine izin
vermesinin mantığını anlamak, neden "Yurt-
ta sulh, cihanda sulh" ilkesini bir yana bırak-
tığına akıl erdirmek gerçekten çok güç...
Bu konuda daha önce yazdıklarımız aşağı-
da yer alıyor.
*
Artık Körfez krizi bitti, Körfez Savaşı başla-
dı.
Ve daha savaşın birinci gününde Türkiye,
Özal-ANAP iktidarı tarafından "İkinci Cephe"-
nin eşiğine getirildi.
Akbulut Hükümeti'nin dün Büyük Millet
Meclisi'nden almışolduğu "savaş yetkisi"n\n
başka bir anlamı yoktur.
Türkiye İkinci Cephe eşiğini ne zaman aşa-
bilir?
incırlık, Diyarbakır ya da Erhaç üslerinden
kalkacak Amerikan bombardıman ucaklan,
Irak'taki hedeflere saldırdıkları an, İkinci Cep-
he açılmış olacak ve Türkiye de büyük bir ih-
timalle kendini savaşın içinde buiacaktır.
Savaş yetkisinin oün akşamüstü Meclisten
geçmesiyle birlikte her an gerçekleşmesi bek-
lenen bir olasılıktır bu bombardıman.
İkttdar sözcülerinin dün Meclis kürsüsünden
bu konuda yapmış oldukları açıklamaların
inandırıcılığı yoktur. Türkiye'nin İkinci Cephe
açmayacağı ve saldırıya uğramadıkça sava-
şa girmeyeceği yolundaki güvencelerinin da-
yandığı mantık çok zayıftır.
Hem savaşa karşı olduğunu söyleyeceksin,
hem de Amerikan savaş uçaklarına, Türkiye'-
den Irak'ı vurmalan için gerekli çerçeveyi sağ-
layacaksın... Hem savunma amacından söz
edeceksin, hem de bir saldırı olmadıkça, İn-
cirlik'i kullandırmayacağını vurgulamaktan ka-
çınacaksın...
Doyurucu olmaktan çok uzaktır bu tutum.
Geçelim.
Özal yönetimi, TBMM'den dün geçirdiği sa-.
vaş yetkisiyie ülkemizi ne yazık ki "İkinci Cep-
he"n\n, bir uçururnun kıyısına getirmiş bu-
lunuyor.
Oysa Türkiye'nin böyle bir cepheleşmeden
hiçbir yararı olacağını sanmıyoruz.
Üsleri bir Arap ülkesine yönelik olarak Ame-
rikan savaş uçaklarının kullanımına açan Özal
politikası, bazı Arap ülkelerinde daha şimdi-
den rahatsızlığa yol açmıştır. Libya lideri Kad-
dafi'yle Ürdün Veliaht Prensi Hasan, Türkiye'-
yi bu konuda eleştirmişlerdir. Suriye ve İran'-
da rahatsızlığın ilk belirtileri dıplomatik kaynak-
larca saptanmıştır.
Bunun gibi Moskova'nın da huzursuzluk
duyduğu Ankara'ya ulaşan bilgiler arasında-
dır. Ayrıca Sovyetler'in Körfez Savaşı'yla bir-
likte Türkiye ve İran sınırlarına kuvvet kaydır-
dığı dikkati çekmiştir.
Bir de Amerikan uçaklarının Türkiye toprak-
larından kalkıp üst üste Irak'ı bombaladığını
düşünün. Arap dünyasında bunun yarataca-
ğı olumsuz duygu ve düşüncelerin, Türkiye'-
nin bölgede işini kolaylaştırmayacağı, manev-
ra alanını son derece kısıtlayacağı açıktır.
Dışişleri ve Genelkurmay çevrelerinde, üs-
lerin Irak'a karşı kullanımına sıcak bakılmadığı
bir gerçektir. Kullanımın Türkiye'ye dönük yol
açabileceği olumsuzlukları, en aza indirebil-
menin yollarınm araştırıldığı söylenebilir.
Ama Özal yönetimin bu konuda gözü kara-
dır.
İkinci Cephe politikasının gerçek mimariarı
VVashington'dadır. Ankara açısından bu poli-
tikanın temelinde devlet adamlığından çok, bir
bakıma "kâr'ı ön plana alan tüccarlığın yattı-
ğı söylenebilir. "Birkoy, üça//"diye de özet-
lenebilir bu anlayış.
Cumhurbaşkanı Özal, İkinci Cephe politika-
sını VVashington'la birlikte ağustos başından
beri kapalı kapılar arkasında, kendine özgü
inatla adım adım uygulamış ve Türkiye'yi bu-
gün savaşın eşiğine getirmiştir.
Oysa savaş ve savaşa karışmak, ülkemizin
ulusal çıkarlarına aykırıdır. Türkiye, BM karar-
larına uyarak ve 100 bin üzerinde askeri gü-
cü Irak sınırına yığarak Irak'ın Kuveyt'i işgali-
ne karşı görevini fazlasıyla yerine getirmiştir.
Açık bir saldırıya uğramadıkça, Irak'la sava-
şa girmesi ya da üslerini Irak'a karşı kullan-
dırması, Türkiye'nin yaranna bir politika ola-
maz.
Ayrıca, bugün için Türkiye ile Irak arasında
savaşı gerektiren bir durum olduğunu da san-
mıyoruz. Irak'ın Türkiye'ye saldırarak kuzeyin-
de "İkinci Cephe"y\ başına sarmak gibi bir çıl-
gınlığa kalkışabıleceğine ihtimal vermiyoruz.
Uluslararası hukuku hıçe sayan saldırgan
politikaların sahibi Saddam'ı yola getirmek için
ille de savaşa gerek olduğuna baştan beri
inanmamıştık.
Bugün artık savaş var. En kısa zamanda,
en az kayıpla bitmesini dilemekten başka bir
çaremiz kalmadı.
Altını bir kez daha çizmek ıstedığimiz nok-
ta da Türkiye'nin savaş dışında kalmasıdır,
kendisini Körfez'e rampa olarak kullandırmak-
tan kaçınmasıdır.
Kısa ve uzun vadeli ulusal çıkarlarımız, ulu-
sal güvenliğimiz bunu gerektiriyor.
Şaddam Hüseyin: Asıl savaş şimdi başladı(Baştarafı 1. Sayfada)
Saddam'ın konuşmasmın tam
metni şöyle:
"Ey büyük Irak tıalkı,
Ey şanlı silahh kuvvetlerimi-
zin yiğit mensupları.
Ey insanlar, nerede olursanız
olun, kötülüğü ve onu yapanla-
ra, kâfirlere ve onların hizmet-
kârları ile müttefiklerine karşı
koyma kararlılığı içinde olanlar,
POLİTİKADA
SORUNLAR
ERGUN BAI/J
Baştarafı 11. Sayfada
Demedi. "Tek adam" oldu-
ğu için çevresinde kendisine
bu yönde telkinde bulunan da
çıkmadı. Ya da çıktıysa bir
ağırlık koyamadı.
Ama ilginç olan şu ki Kör-
fez'deki savaş ne şekilde so-
nuçlanırsa sonuçlansın, Rlistin
konusunda zaferi Saddam ka-
zanmıştır.
Yaklaşık 10 gündür gerek iç,
gerekse dış basında Körfez kri-
zi konusunda yazılan yazılara,
çıkan haberlere bir göz atın. Fi-
listin sorununun. bu haber ve
yorumların çok büyük bir bölü-
münün ayrılmaz parçasını
oluşturduğunu görebilirsiniz.
BM Güvenlik Konseyi'nde
Irak'a tanınan sürenin bitmesi-
ne iki gün kala belli başlı iki ba-
rış planı ortaya atıldı: Yemen
ve Fransız planları. ikisinde de,
Irak Kuveyt'ten çekildikten
sonra Ortadoğu için uluslara-
rası bir konferansın toplanma-
sı vaadi yer alıyordu. Fransız
planında, Irak Kuveyt'ten çekil-
dikten sonra "Güvenlik Konse-
yi'nin diğer Ortadoğu sorunla-
rının çözümü için faal rol oyna-
yacağı ve uluslararası bir kon-
feransın toplanmasına ağırlık
tanınacağı" belirtiliyordu.
Saddam, Kuveyt'i ekonomik
nedenler ve denize açılma
amacıyla işgal etti. Ummadığı
ölçüde sert tepki ile karşılaşın-
ca Filistin sorununu ortaya at-
tı. Köşeye sıkıştıkça kitleleri et-
kilemek açısından kendisine
büyük yarar sağlayan Filistin
konusuna iyice sarıldı.
Bu işlem sırasında da Filis-
tin sorunu, Kuveyt'le birlikte
dünyanın gündeminde birinci
sırada yerini aldı. Sonunda
ABD bıle Kuveyt ile Filistin ara-
sında bir bağlantı olduğunu, en
azından Filistin sorununun Or-
tadoğu'daki diğer sorunlardan
soyutlanamayacağını dolaylı
biçimde de olsa kabul etmek
zorunca kaldı
Saddam Hüseyin, ülkesi
Amerikan uçakları tarafından
hallaç pamuğu gibi atılırken
acaba bunu düşünür mü?
Düşünse bile artık çok geç.
biliniz ki:
16 ocağı 17'sine bağlayan ge-
ce 02.30'da. kalleşler haince sal-
dırdılar ve şeytan Bush, cani Si-
yonizmle birlikte cinayetini işle-
di ve büyük catışma, savaşların
anası, bu güçle hak arasında
başladı.
Hak, Allah'ın yardımıyla kö-
tülüğü yenecek ve kölülük geri
çekilecektir.
Muhammed'in ve diğer pey-
gamberlerin soyundan gelen
oğullannız ve yiğit kardeşleriniz,
insanlığı aydınlatan ve yol gös-
teren tslamın meşalesini taşıdı-
lar ve Allah onlara yardım etti.
Caniler başarısızlığa uğradı-
lar, kutsal yerlerin, Arap ulusu-
nun ve İslamiyeti kabul eden
uluslann haini Fahd, bu dünya-
da olduğu gibi mahşerde de kay-
bedecek olan kalleştir.
Allah bizimledir kardeşlerim,
Allah müminlerle birliktedir ve
onlan kaçınılmaz şekilde zafe-
re ulaştıracaktır.
Muminlerin karşı koyması ve
mukavemetiyle, Be>az Saray şey-
tanının ve Tel Aviv canilerinin
niyetleri kınldığı zaman, ulusun
kurtuluş ve yozlaşma üzerinde
kurulmuş tahtların yıkılış günü
yaklaşıyor olacak.
Sevgili Filistin ve onun muba-
rip çocuklan kurtarüacak, Go-
lan ve Lübnan kurtarüacak,
Araplar, topraklannda özgür
olacaklar, ezilen halklar hür ola-
caklar."
Körfez'deki müttefik birlik-
lerinin yayını engellemesi nede-
niyle güçlükle dinlenebilen Bağ-
dat Radyosu, surekli olarak
• # —
ÖĞRETMENLERİMİZE
YARIYIL
OZEL
FİYATIYarıyıl tatili başlarken, tüm öğretmenlerimize güzel bir haberimiz var:
25 Ocak'tan 11 Şubat'a kadar Türkiye'nin her yerine 175.000 liraya uçacaksınız!
Bu özel uygulamamızdan yararlanmak için, okuldan alacağınız öğretmenlik
belgesini göstermeniz yeterli.
• . ı •
Aynntılı bilgi için Türk Hava Yollan Acente ve Bürolanna başvurabilirsiniz.
K e y i f l i t a t i l u ç u ş l a r ı n d a b u l u ş m a k d i l e ğ i y l e . . .
TURK HAVA YOLLARI
Devlet Başkanı Saddam Hüse-
yin'i övücü kahramanhk marş-
ları yayımhyor. Radyoda saldı-
rıyla ilgili olarak dün sabah ya-
yımlanan ilk yorumda, "Ku-
veyt'in yeniden Irak'a ait olma-
sı bizim hakkınuzdır. Bu haktan
ödün vermemeye kararlıyız ve
saldırıya iki misli ağır bir karşı-
lık vereceğiz. Büyük savaş so -
nunda başladı" dendi.
GOZLEM
UGUR MUMCU(Baştarafı 1. Sayfada)
aracın kullanılması" bu bağlamda da üye devletlerin birbir-
lerine "uygun destek sağlama" çağrıları yer almaktaydı.
Türkiye, birliklerini Irak sınırına kaydırmakla ve Birleşmiş
Milletler kararını desteklemekle bu "uygun destek" koşu-
lunu yerine getirmişti.
Güvenlik Konseyi kararındakı "uygun destek sağlama" ko-
şulu, topraklarını Irak'ı bombalayacak uçaklara açma zo-
runluluğu doğurmaz. İznin dayandığı 678 sayılı kararın 3.
maddesinden hükümetin çıkardığı anlam "gelin bizimle bir-
likte savaşın"d\r >
"Uygun destek" sözcüklerine, "Hava saldırısına zorunlu
askerli destek" anlamı çıkarılamaz.
Çıkarılırsa bu, "savaş ilam" demektir. Ve bu TBMM'nin
deyredilmez nitelikteki yetkilerini devretmek demektir!
Üstelik anayasanın 92. maddesi TBMM'ye, "yabancı as-
kerin Türkiye'de bulunmasına" izin verme yetkisi tanıyor. Bu
yetki, yabancı askerin "kullanıimasım" içermiyor.
"Vâöaic/ kuvvetin kullandınlması" anayasada olmayan bir
devlet yetkisinin kullanılması anlamına geliyor!
Evet, açıkça bu anlama geliyor...
TBMM'den hükümetin istediği izin metninde ülkemizde
konuşlandırılan savaş uçaklarının komutasının kimde oldu-
ğu da anlaşılmıyor.
İşin doğalı, bu kuvvetlere Amerikan generallerinin komuta
etmesidir. Böyle olunca da Türkiye, kendi Meclisi'nin kara-
rı ile değil, Amerikan generallerinin verecekleri kararlarla
savaşa girecek demektir. Uygulamanın başka türlü olma-,
sına da olanak yoktur.
»Cumhurbaşkanı Özal, CNN'e yaptığı konuşmada bu ol-
guyu şöyle anlatıyor:
— Müttefik kuvvetleri üsleri kullanabilirler. Karar Amerikan
komutanlığına kalmıstır.
Bu olasılık, ister istemez 1. Dünya Savaşı'nda "Yavuf ve
'Midilli" adları alan "Goben" ve "Breslau" adlı Alman zırhlı-
larının Alman Genelkurmayı'nın gizlı planı ve Enver Paşa!-
nın kabineden ve en yakın arkadaşlanndan gizlediği emir
ile Ruslara saldırı emri vermesi ve Osmanh İmparatoriuğunu
böylece savaşa sokmalan çağrışımını yapmaktadır.
Incirlik Üssü'nde konuşlandırılan 48 ABD savaş uçağı,
bu iznin verilmesinden sonra ABD Genelkurmay Başkan-
lığı'ndan alacağı bir emir ile Irak'ı bombalayabilir.
Bu ne demektir?
Bu, örtülü biçimde "savaş ilanı" demektir!
Savaş, önceki gece yarısı başladı. Bu ana kadar hava sal-
dırılarının başarılı olduğu da ileri sürülüyor. Bu başarının
kutlandığı bir anda Incirlik Üssü'nü ABD uçaklarının kulla-
nımına açmak, Türkiye'nin en azından şu anda bir "saldırı
tehdidi" altında olmadığı anlamına da geliyor.
Kurmay dilinde bu tür kararlar "threatprcvoction" olarak
adlandırılır. Bir saldırı tehlikesi içinde olmayan bir devletin
"husumeti" ve "tehdidi" üzerine çekmesi çok tehlikeli bir
oyundur.
Bu savaşın bugünü var; yarını var ve öbür günü var.
ABD, er geç bölgeden aynlacak, bizler Irak'la ve Arap
halkı ile birlikte yaşayacağız.
ABD Genelkurmayı, Bağdat ve çevresindeki askeri tesis-
leri "sıklet merkezi" olarak seçip hava saldırılan ile kesin
sonucu burada almak istiyor. Oyle anlaşılıyor ki Amerikan
generalleri, birliklerin değişik yerlerde konuşlandırılmaları
anlamına gelen "dispersol" kuralı gereğince de savaşa ka-
tılan birlikleri, bu "siklet merkezini" çeşitlı hava akımları ile
çökertecek bölgelere dağıtıyor.
ABD Hava Kuvvetleri'ne bağlı 48 tane hava bombardı-
man uçağının Türkiye'ye geliş nedenı de bu "dispersol" ku-
ralı gereğidir.
Bu da Türkiye'nin "İkinci Cephe" olarak seçilip hazırlatıl-
ması anlamına gelir. "Husumef ve "tehdidin" üzerimize çe-
kilmesini sağlamak ve Türkiye'yi böylece bir savaşa sok-
mak bir ABD savaş planıdır.
Üzerinde durulacak bir başka önemli konu da Incirlik Üs-
sü'nün statüsüdür.
Bu statü, Savunma ve Ekonomik işbirliği Anlaşması ile
çizilmiştir. Kısa adıyla "SEİA" olarak adlandırılan anlaşma,
NATO çerçevesi içindeki ABD ile Türk hükümetinin imza-
ladığı bir ikili anlaşmadır.
Anlaşmanın V/4. maddesinde savunma işbiriiğinin kap-
samı "Kuzey Atlantik Antlaşması'ndan doğan yükümlülük-
Ier ile" sınırlandırılmıştır.
"3 numaralı tamamlayıcı anlaşma"nm IX. maddesinde de
ABD uçaklarının "NATO savunma plantannı desteklemek
üzere" üste konuşlandırılacakları yazılıdır. "3 numaralı ek
İncirlik tesisi uyguiama anlaşması"r\da uçaklann ancak "ro-
tasyon esası" gereğince ve "eğitim amacı" ile üsse gelebi-
lecekleri belirtiliyor.
Bu izin ile bu statü bu koşullarda değişiyor ve "Scvyet
tehdidi"ne karşı kurulan "savunma paktı NATO", Afganistan
işgalinden sonra Amerikalılar tarafından ortaya atılan "Out
ofArea" kuramı gereğince NATO sorumluluk alanlan dışında
saldırı amacıyla kullanılıyor.
SEİA imzalanırken Amerikalılar, Türkiye'nin "Rapid Dep-
loyment Force" olarak bilinen "Çevik Kuvvef'e katılmasını
istiyorlardı. Genelkurmay, 1980'de "kriz bölgelerine ivedi
müdahale" amacıyla kurulan bu kuvvete katılmadı. Katılsay-
dı, Türk askerleri, Körfez bunalımı başlar başlamaz 82.
Hava Indirme Tugayı ile birlikte Suudi Arabistan'a gönde-
rilecekti.
ABD, on yıl önce yapamadığını şimdi İncirlik Üssü'nü kul-
lanarak sağlıyor.
DÜZELTME
Dünkü yazıda yer alan "Irak, Bağdafın bombalanmasın-
dan sonra Kuveyt'ten çekildi diyelim, sonra ne olacak? Bu
dosya 'Kıbrıs dosyası'dır" bölümünün doğrusu şöyle ola-
caktır: "Irak, Bağdafın bombalanmasından sonra Kuveyt1
ten çekildi diyelim, sonra ne olacak? Irak'a karşı 'çokuluslu'
koalisyon kuran devletler bu kez Birleşmiş Milletler'e yeni
bir dosya ile gelecekler. Bu dosya 'Kıbrıs dosyası'dır." Dü-
zeltir, özür dilerim. U.M.