23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 3 EYLÜL 1990 KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KKİZI... KÖRFEZ KR İZİ...KÖRFFZ KRİZİ... KÖ1 BAĞDAT Irak halkıişgaldenmemnunIrak'takj Batılı rehineterı taşıyan Irak uçağı. Paris ve Londra'dan sonra VVashington'a gıttı 2 Eylul 1990 Krizin 32. günü SSCB Libya hdefi Kaddafı, Irak'a yiyecek yardımmda bulunacaklannı acikladı İRAN BM Genel Setcreteri Cuetlar, Tarık knı ite yaptığı görüşmelerin 'düşkırıklığı' ile sonuçlandığını söytedi. SUUDİ ARABİSTANMagrib Birliği dışışlen bakanlan, Cezayir'de topiandı. : = Ana yoJiar — Boru hatları YASEMtN ÇONGAR BAĞDAT — "Önder Başkan Saddam Hüseyin, Arap-Islam duşmanlannın karşı- sında kahramanca duruyor...", "Bush, in- sanlığa karşı islediği iğrenç cinayetlerden dolayı halk tarafından yargüanacak...", "Yeni Irak dunyanın petrolde birinci ülkesi olacak..." Bunlar Irak'ta dün çıkan günlük gazete- lerin başuklanndan birkaçı. Ülkede yayım- lanan beş gazetenin hepsi de resmi organ- lar tarafından denetleniyor. Okuma yazma oranının yüzde 9O'ın üzerinde olduğu Irak'- ta gazetelerin toplam satışı bir railyonu aşı- yor. Sabahları işbaşı yapmadan önce çarşı içınde çaylarını, mırralarını yudumlayan Iraklılar, ülkelerinin güçlü olduğunu, des- tek gördüğünü ve ABD'nin köşeye sıkışıp kaldığını öğreniyorlar. öğleden sonra saat üçte, yani güneş Bağdat üzerine en kızgın ışınlannı gönderirken işlerinden çıkıyor, kollanran altında gazeteleriyle evlerinin yo- lunu tutuyorlar. Akşamlan Saddam Hüse- yin'in portreleriyle; yaan, kış aylannda as- keri üniformayla, spor kıyafetle, toplantı yaparken çalışırken dinlenirken gülümser- ken hiddetli gözlerle bakarken konuşurken çekilmış fotoğraflanyla televizyon yayını başlıyor. Geçiyorlar karşısma ve gazete manşetlerinde verilrnek istenen özgüveni, camında görüntüler oynayan bir kutuda ya- kalamaya çalışıyorlar bu kez. On sekiz milyonluk Irak nüfusunun dört- te birinin yaşadığı Bağdat'ta Körfez krizi daha çok bir propaganda savaşı olarak ya- şaruyor. Saddam Hüseyin yönetimi, Ku- veyt'i ilhakınm bu ülkeye refah ve güç ge- tireceğini kendi halkına anlatma uğraşında başarılı olmuş. "Körfez krizi" deyince so- kakta, lokantada, çarşıda karşılaştığıtuz in- sanlann yüzleri gülüyor. "Yeni Irak" di- yorlar, "Kuveyt'i de içine katarak....'' "Yeni Irak'ın petrol rezervi 194 milyar va- rile ulaşacak. Bu dünya petrolüniin beşte biri demek. Bütun borclanroızı ödeyeceğiz. Ekonomik yaptınmlan sürduremeyecekler. Petrol için kapınuza gelecekler". Bu söz- leri söyleyen Nevzat Abdötkerim kırk beş yaşında. Kerküklü bir Türkmen. Türkçe- si, Kürtçesi iyi. Enformasyon Bakanlığı Türkmen Kühür Dairesi'nin yayımladığı günlük Türkçe "Yurt" gazetesinin Yazı tş- leri Müdürü. Türkiye'den gelen gazetecilere çevirmenlik yapıyor. Türkiye basınında çı- kan haberler onun deyimiyle "çok itid" ol- mazsa sabahları yüzü gülüyor. "Tmrkiye'- nin tuturaunu nasıl karsıladığını" soruyo- ruz. Dayanamıyor, yükseltiyor sesini. Kız- gın değil, buruk. "Neden böyle oldu? Türkiye yiyecek am- bargosu yapmasa. hiç sıkınümız olmazdı. Türkiye halkına biz yakın sayardık kendi- mizi. Şimdi de kimse halka kıznuyor. Ama yönetime kırgın. Sovyetler Birliği bize bir şey yapsa. zor dunımda kalmamıza yol acsa kızanz. Sonra zamanla geçer bu kızgınlık. An» Türkiye komşu. Turkiye'ye kızmayız, kınlınz. Zaman geçer. Kırgınlık unutulmaz. Çünkü yüreğimizdedir, acısını duya- ru..." Türkiye'nin Bağdat'tan nasü görüldüğü- nü en iyi gazeteler yansıtıyor. Cumhurbaş- kanı özal'ın TBMM'deki konuşmasına hiç yer vermiyor El Tawra (Devrim) gazetesi. BAAS partisinin yayın organı olan bu ga- zetede bir tek DSP Genel Başkanı Bıilenl Ecevit'in demecini okuyabiliyoruz. Ecevit, "Türkiye-Irak gerginliğinin arkasında Amerikan-siyonist istihbarat örgütleri var" demiş. Al-Qadissiya adlı "onta" gazetesin- de de Ecevit'ten söz ediliyor. Irak'ın propaganda savaşında en çok he- def gösterilen ülke ise hiç kuşkusuz ABU. Başkan Bush'un Suudi Arabistan'a "pet- rol kayulannın bekçiUği" için asker gön- derdiğini yazıyor gazeteler. Bu durumun yülarca süreceğini beürtiyorlar. Bush'un as- kerlerini çekmek için önce Suudi Arabis- tan'a saldırmama taahhüdü istediğini, bu taahhüt verilence, bu kez "Irak, Kuveyt'- ten çıksın" dediğini, Irak bazı koşullar ye- rine getirilirse bunu kabul edebileceğini bü- dirince "bölgede istikrar tümüyle sağlanın- caya kadar buradayım" dediğini anlatıyor- lar. Gazetelere ve haJka göre "ABD için Kuveyt bahane, amaç petrol." "Peki" di- yorum, "Neden Saddam Hüseyin, bn ba- haneyi ABD'lilere verdi?" Susuyorlar. Gazetecilere kısıtlama Bu arada Irak Enformasyon Bakanlığı Irak'a girişlerine izin verilen yabancı gaze- tecilerin ülkede bulutuna süresinin dört ya da beş günle sımrlanacağını açıkladı. Ba- kanlığın açıklamasında bu kararın başka gazetecilerin de Irak'a gelmesine imkân ya- ratmak için alındıgı kaydedildi. Bakanlık yetkilileri bu amaçla 27 ağustosıan önce Irak'a gelen gazetecilerin en geç salı günü- ne kadar ülkeyi terketmelerini istedi. ANKARA NATO tatbikatı kuşku yaratıyor Eylül ve ekim aylannda gerçekleştirilecek tatbikatların bir Irak yığınağına yol açabileceği ve sıcak çatışmayı gündeme getirebileceği düşünülüyor. Ust düzeyde bir askeri yetkili, "Yurtdışına asker göndermek kesinlikle yok" dedi. EVREN DEĞER ANKARA — Eylül ve ekim aylarında NATO'nun güney bölgesi olarak adlandırı- lan Türkiye ve Yunanistan'ı içine alan böl- ge ile Akdeniz'de gerçekleştirilecek olan iki NATO tatbikatına Ankara'da endişe ile ba- kılıyor. Askeri çevreler her ne kadar tatbi- katların, "NATO kuvvetlerinin inandıncı- lığını ve biriikte harekât yapraa yetenegini idame çabalannın" denenmesi niteliğinde olduğunu belirtseler de özellikle Körfez krizi nedeniyle tatbikatlar kuşku yaratıyor. Bu arada TSK'nın komuta kademesindeki üst düzey bir askeri yetkili, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın "TBMM'nin savaş hali dı- şındaki yetkilerini Bakanlar Kurulu'na devretmesi" yolundaki önerisi üzerine ya- pılan "yurtdışına asker gönderilecegi" yo- lundaki yorumlar üzerine "asker göndenne kesinlikle yok" dedi. NATO planlı tatbikatları çerçevesinde ey- lül ve ekim aylannda Türkiye'nin de yer ala- cağı iki ayrı tatbikat gerçekleştirecek. Bu tatbikatlardan birincısi 10 eylül-31 ekim ta- rihleri arasında Akdeniz'de gerçekleştirile- cek. Daha önceden ekim-kasım aylarında yapılacağı bildirilen Deterrent Force-2 tat- bikatına Türkiye, Federal Almanya, tngil- tere, ttalya, Yunanistan, Portekiz, ABD ve NATO askeri kanadında yer almayan lspan- ya ve Fransa da katılacak. Tatbikata bu ül- kelerin suüstü gemileri, denizaltıları, hü- cumbotlan, uçakları ve helikopterleri de ka- tılacak. Deterrent Force-2 tatbikatı yine NATO 1 nun planlı tatbikatlarından olan, Display Determination-90 tatbikatı ile bağlantılı olarak icra edilecek. Bu tatbikatta 28 eylül-13 ekim tarihleri arasında NATO'nun güney bölgesinde gerçekleştirilecek. Bir hava satdırısıyta Irak m yerder savunma araçian. savunma tüze sıstemı ve erken uyarı radar aslemi tahnp edılerek havada ûstünlûk sağlanır Erken uyarı radar ıstasyonu ABD'nın Abrams tanklan ve Apache helıkopterlen, A-10 Thundertttltlar, F-16'lar. Jaouar ve Tomadolann havadan deste^ıyle. Irak mevjılennı deletek. 10-15 kılometre ıçerı gırerler Oenzden fırlatlan Cruise füzeteri. Irak'ın ıletışım ağını tahnp ederek, Bağdat'ın cepheye olan bağıantısım keser Irak ıten savunma biriikieri Kuveyt Ctty 7 Kara bırlıklen petrol alanlannda çatışma>a gırmekten kacmarak. Kuveyt Cıty'ye doğru ıleriet vt tıava bırttklen, Itak mevalenne takvıye gûç gelmesını engellerken ABO gemılenyie geten tanklar ve askmtef, takvıye gûç sağlar. Yukandaki tablo, lngiliz The Sunday cephedekı Irak bınıklennı kusal.r. SUUDİ ARABİSTAN Telegraph gazeıesinden alınmıştır. LONDRA Irak'a hava ablukası EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Ingiltere Dışişleri Bakanı Dooglas Hurd, BM'nin Kuveyt'i işgal ve il- hak etmesi nedeniyle Irak'a karşı aldığı am- bargo karannın başardı olmasını sağlamak için havadan abluka uygulanmasım da dü- şündüklerini söyledi. Hurd bu uygulama- nın önceki kararlarda olduğu gibi BM ta- rafından karar altına alınması gerektiğini de kaydetti. Körfez ülkderini kapsayan gezisinin Um- man durağında BBC'nin sorulanm yanıt- layan Ingiltere Dışişleri Bakanı Irak'a ha- vadan da abluka uygulanmasım düşündük- lerini ve bu amaçla Irak'a gidebilecek uçak- lann hangi ülkelerin hava sahalanndan ge- çebileceğini incelediklerini bildirdi. Hurd, "Bu konu çok önemli olraayabüir. Saddam Hüstyin'in petrol ambargosu nedeniyle ha- vadan yapüacak transferieri ödeyemeyecefc duruma gelecegi de hesaplanıyor" dedi. tn- giliz Bakan bu tür bir kararın BM tarafın- dan alınması gerektiğini kaydederken Dı- şişleri BakanhğVnın bir yetkilisi de "Sad- dam'ı Kuveyt'ten çıkarmaya yönelik poli- tikalar ambargonun başanb olmasına bağlı. Bu nedenle tiim seçenekleri düşünüyonız" dedi. iliy basını banştan umutsuz Bu arada BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar ile Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz'in Amman'daki görüşmesinden, baş- tan beri ümitli olmayan lngiliz basını, şim- di artık banştan da umidini kesti. Pazar ga- zetelerinde sayfalarca haber ve yorum ara- sından, "gelecek hafta Bush-Gorbaçov do- rugunun da bunalıma çare buiamayacağı ve Gorbaçov'un da BM ksrarlannın askeri güçle uygulanmasından başka secenek kal- mayacağına ikna edilecegi" göruşü suzülu- yor. Ankara'daki askeri çevreler her iki tatbi- katın daha önceden planlanmış tatbikatlar olduğunu yeni bir planlamanın gündemde olmadığını belirttiler. Bu çevreler Körfez krizinin gerginliğini koruması nedeni ile tat- bikatlara bazı çevrelerde 'aşın önem veril- digini'de bildirirken kendi kuşkularını da "Bu tatbikatlara Irak da büyük önem at- feder ve tatbikatların gerçekleştirileceği böl- gelcre askeri yıgınak yaparsa Körfez'de sı- cak catışma bir anda gündeme gelebilir" şeklinde dile getirdiler. Askeri çevreler Paris'te yayımlanan He- rald Tribune gazetesinin önceki gün birinci sayfasmda manşetten yayımlanan "Türkiye- Irak sınınnda NATO tatbikatı yapılacağı" yolunda kendilerine Briiksel'deki NATO ka- rargâhından bir bildirim yapılmadığını da belirttiler. Bu arada bilindiği gibi NATO, ey- lül ayı içersinde Güneydoğu Anadolu ve Fı- rat'ın batısında yapılması planlanan Ardour Exchange-90 tatbikatını da iptal etmişti. Tatbikatın iptalinin ardında ise Türkiye'nin "Bu tatbikatın başka bir bölgeye alınması yolundaki istemi, NATO'nun ise bu istemi reddetmesi" yatıyordu. Öte yandan bu ay içerisinde Türk Silahh Kuvvetleri'nin planlı tatbikatlarından Mehmetçik-90 Utbikatı da Doğu Anadolu Bölgesi'nde icra edilecek. Tatbikat 17-21 ey- lül tarihleri arasında basına açık olarak geT- çekleştirilecek. Tatbikata Genelkurmay Baş- kanı Org.Necip Tonınıtay ile kuvvet komu- tanlan da katdacaklar. Bu ay içerisinde ay- nca basına açık ohnayan bir seferberlik tat- bikatı da icra edilecek. Öte yandan Cumhurbaşkanı Tnrgut Özal'ın önceki gün TBMM'nin açüışında yaptığı konuşmasında, TBMM'nin anaya- sanın 92. maddesinde yazılı olan savaş hali ilanı dışındaki yetkilerini Bakanlar Kuru- lu'na devretmesini isteyen sözleri de askeri çevrelerde değerlendiriliyor. Bu istem çer- çevesinde Türkiye'nin yurtdışına yani Suu-- di Arabistan'a askeri birlik göndereceği ve Turkiye'ye yabancı ülke askerlerinin çağn- lacağı yolundaki değerlendirmelere askeri çevreler 'sıcak' bakmıyorlar. TSK'mn komu- ta kademesinde bulunan üst düzeyli bir as- keri yetkili, "Kesinlikle yurtdışına asker göndenne olmayacak" dedi. Askeri yetki- linin bu sözleri Ankara'da "Acaba Turldye i ye ABD birlikler mi gelecek" kuşkularına da yol açtı. TBMM'nin Cumhurbaşkanı özal'ın tav- siyesi çerçevesinde karar alması halinde ABD birliklerinin Turkiye'ye çagnlması du- rumunda büyük bir oiasıhkla Indrlik Üs- sü'nde konuşlandırılacak. Bv birliklere Türkiye lojistik destek sağlay.cak. Ancak bu çerçevede ABD'nin lrak'f. olası bir mü- dahalesinde tncirlik Üssü'nün kullanıma açılması olasılığı da askeri çevrelerde endi- şe yaratıyor. Askeri çevreler, "boyle bir kul- lanıma izin verilmesiyle Tiirkiye'nin de bir anda kendisini sıcak savaşın içersinde bulacağı" kuşkusunu taşıyorlar. Askeri çevreler, Incirlik Üssü'nün dene- timi konusu'ıida da bugüne kadar büyük zorluklarla karşılaştıklaruu dile getirdiler. Incirlik Üssü'nden kalkan ABD uçakları- nın nasıl denetlendiğine ih'şkin bir soruyu üste daha önce görev yapmış ve halen Ha- va Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevde bu- lunan bir askeri yetkili şöyle yanıtladı: "Bu uçaklan denetleme imkânımız yok. Biz yalnızca üssün dış güvenbğinden sorum- luyuz. ABD'liler bize uçuş planlannı verir- kr. Ancak bu uçuş planlannın dışına taşa- rak bir bolgede aktif miıdahalede bulunur- lar ve sonraanda iisse dönmezlerse o zaman o uçaklar için kayıp ucak işlemi yapanz." Bilindiği gibi Hava Kuvvetleri Komutan- lığı 1987 yıhnda kendi dergisinde yer alan bir yazı ile de tncirlik Üssü'ne ilişkin kuş- kularım dile getirmişti. "Ortadogu Üzeri- ne Oyunlar ve Türkiye" başlıklı yazıda üs- sün bir müdahale anında harekâtın atar da- man olacagı belirtilmiş. Ve bu durumun Türkiye'yi de sıcak savaşa sokacağı bildiril- mişti. Yazıda şu görüşlere yer verilmişti: "Bir müdahalede tncirlik, harekâtın atar daman olacaktır. Türkiye böyle bir kullan- maya karsıdır. Ancak bu tesisin tam olarak yönetimi, gelen giden uçaklann ve birlik- lerin yönunu saplamak mümkün olmaya- bilir. Böyle bir gelişme Türkiye'yi Körfez'- de sıcak çatısmalann içine sokabilir." Bilindiği gibi tncirlik Ussü adını ilk kez 1958 yılında ABD deniz piyadelerinin Lüb- nan'a yaptığı çjkarma sırasında duyurmuş- tu. Bu dönemde yapılan çıkarmada ABD deniz piyadelerinin tncirlik Üssü'nden des- tek aldıklan öne sürülmüştü. tncirlik, daha sonra U-2 casus uçağı ola- yıyla da ününü pekiştirdi. 196O'lı yıllann başında ABD'li pilot Gary Power yöneti- minde Sovyetler Birliği üzerinde düşürülen casus uçağmın da lncirlik Üssü'nden hava- landığı iddia edilmişti. SUUDİARABÎSTAN'DA ABD YIĞINAĞI Asker sayısı 100 bini aştıDiplomatik çabaların ön plana çıkması nedeni ile Suudi Arabistan'da halk arasında ilk günlerdeki derin kaygı yavaş yavaş ortadan kalkmaya başladı. SEMtH İDİZ DAHRAN — Körfez krizi bir ayını dol- dururken diplomatik çabalar, sıcak catış- ma olasıhğını şimdilik arka plana itmiş bu- lunuyor. Suudi Arabistan'da halk arasın- da ilk günlerde yaşanan derin endişe yavaş yavaş ortadan kalkmaya başladı. Ancak başta ABD'den olmak üzere yabancı asker- lerin ülkeye gelişinin sürmesi, savaş olası- lığımn ortadan kalkraadığının en somut göstergesini oluşturuyor. Bu çerçevede ha- va ve deniz yoluyla getirilen ABD'li asker- lerin sayısının yüz bini aştığı bildiriliyor. Mekke ve Medine gibi "kutsal kenfleri" ko- rumak amacıyla gönderilen beş bin Pakis- tanh asker de Suudi Arabistan'a gelraeye başladı. özellikle Amerikan gücünün var- lığı Dahran sokaklannda kendisini göster- meye başladı. Amerikan askeri araçları ve yolda yürüyen askerler arük doğal yaşamın olağan görüntülerini oluşturuyor. Yapılan kamuoyu araştırmalan, Suudi Arabistanlılann büyük bölümünün bu ya- bancı askeri varhğı desteklediklerini göste- rirken yine de özellikle Amerikalı askerle- rin kriz sonrasında ülkeyi terk edip etme- yecekleri akıllarda yer alan önemli bir sc*- ru olarak duruyor. Nitekim Suudi Arabis- tan~Başbakan Yardımcısı ve Savunma Ba- kanı Prens Sultan, önceki gün Dahran'da düzenlediği basın toplantısında bu konuya değinme ihtiyacını duydu. Prens Sultan, açık ifadelerle "banşın saglanmasından sonra yabancı askerlerin Ülkeyi terk edeceğini" söyledi. Başbakan Yardıması ve Savunma Baka- nının ayrıca bir diğer endişeyi gidermek amacıyla "Suudi Arabistan'ın bir başka ül- keye ve özellikle bir Arap ülkesine karşı bir saldın düzenleraesinin duşünülemeyeceği- ni" vurgulaması da dikkat çekti. ABD'nin, Suudi Arabistan tarafından "yeterii neden" sayılraayan gerekçelerle Kuveyt'teki Irak güçlerine karşı bir operasyona girişmesi, j buradaki kaygımn teraelini oluşturuyor. Bu nedenle Suudi yetkilileri yabancı güçlerin tamamıyla 'savunma' amacıyla Suudi Ara- bistan'da bulunduklannı sürekli olarak vur- galama ihtiyacını duyuyorlar. "Irak'a karşı operasyon" olasdığım yi- ne de akıllannda bulunduran yetkiUlerin bu konuda net açıklamalar yapmaktan kaçın- dıkları gözleniyor. Prens Sultan da "Am- bargo sonuç vennezse ve Irak, Kuveyt'ten çekilmeyi reddederse o zaman Snudi Ara- bistan, Irak'a karşı bir operasyona katılır mı" sorusuna muğlak bir yarut vermekle HABUR 12 Iraklı asker iade edildiVEDAT YENERER HABUR — Habur sınır kapısından gi- rişler sürerken, Irak kesiminde gıda sıkın- tısı ile susuzluğun had safhaya geldiği bil- diriliyor. Bu arada son iki hafta içinde ço- ğunun yaşı 14-16 arasında olan 12 askerin gıda sıkıntısı nedeniyle Turkiye'ye kaçtık- lan, ancak iade edildikleri öğrenildi. Habur'dan dün de 995 Pakistanlı, 103 Türk, 85 Yugoslav, 4 Polonyaiı, 4 Iraklı, 12 Afganistanlı, 115 Bangladeşli ve 5 Çekos- lovak Turkiye'ye giriş yaptı. Sınırdan bakıl- dığında Irak tarafından 15 kılometrelik bir araç konvoyunun da Turkiye'ye giriş yap- mak için beklediği görülüyor. Irak tarafında sağlıksız bir ortamın ol- ması nedeniyle j'abancılann arasında mik- robik hastalıkların başgösterdiği öğrenildi. Turkiye'ye giriş yapanlann çoğunda da is- hal ve mikrobik hastalıklar olduğu görülur- ken, bunlar sırurda kurulan Kızılay'ın ge- çici sağlik mCTkezinde tedavi göruyorlar. Polonya'nın Kuveyt Büyükelçiliği'ndeki eşyalannı getiren 3 TIR giriş yaptı. Irak ta- rafından gelen Hintliler Habur'dan otobus- lerle Ankara'ya götürülüyor. Bir uçağı dol- duracak sayıya ulaştıkları zaman Hindis- tan'dan gelen özel bir uçakla da ülkelerine dönüyorlar. Pakistanlılar da sımrdan oto- büslerle Bitlis üzerinden Gürbulak sınır ka- pısına, oradan da tran üzerinden ülkeleri- ne gidiyorlar. Bangladeşliler ise aynı şekil- de otobüslerle önce Adana'ya götürülüyor- lar. Orada kendi konsolosluklannın tahsis ettikleri uçaklarla da ülkelerine dönüyor- lar. Türk yetkililerden edinilen bügiye göre Irak'ta gıda sıkıntısı çeken 12 asker karan- lıktan yararlanarak dağlardan Turkiye'ye girdi. Son iki hafta içinde kaçmayı deneyen ve yaşları 12-16 arasında değişen Iraklı as- kerler, önceleri kendilerine bol verilen yi- yeceklerin son günlerde küçuk torbalarla ve- rildiğini söylediler. Bu durumun Iraklı as- kerler üzerinde büyük bir moral çöküntü- süne yol açtığı ileri sürülüyor. yetindi. Bu gibi "hipotezlere" girmek iste- mediğini belirterek "Ne otacagım zaman gösterecek" dedi. Suudi Arabistan 'daki diplomatik göz- lemciler, Başkan Bush ile Sovyet lideri Gor- baçov arasında gelecek pazar yapılacağı açıklanan zirveden, krize bir çözüm çıka- cağı yolundaki umutlan paylaşmıyorlar. Krizin özünde yatan sorunun, yani Irak'ın önkoşulsuz olarak Kuveyt'ten çekilmesi ko- nusunda şimdiye kadar herhangi bir ilerle- me olmadığına işaret ediyorlar. Buna ek olarak Arap Biru'ği'nin, Irak'm Kuveyt'ten çekilmesinin yani sıra tazminat ödemesi yö- nündeki çağınsının "durumu güçleşüren bir boyut getirdiğini" bildiriyorlar. Suudi Arabistan'da tngilizce olarak "Arab News" gazetesinde yayımlanan fa- kat "yöntem açısından sonuçlan tartışıla- bilir olduğu" belirtilen kamu araştırması- nın sonuçlarına göre sorgulanan kişilerin yüzde yüzü, yabancı askerlerin ülkedeki mevcudiyetini destekliyor. Irak'ın Kuveyt'i işgalinin Suudi Arabis- tan'da yol açtığı bir diğer gelişme ise başta Yaser Arafat olmak üzere Filistinlilere karşı duyulan kırgınlık ve açık kızgınhk. Arafat'- ın, Saddam Hüseyin'e sarılmasıyla "tttm inanırhğını kaybettiğini" bildiren Suudi Arabistanlılar, "Arafat bizim için bitmiştir" şekh'nde ifadelerde bulundular. Nitekim, halk arasında olduğu kadar yet- kili çevrelerin bu yöndeki hissiyatını yan- sıtan Arab News gazetesi, dünkü sayısın- da yayımlanan başmakalesinde Arafat'tan ismen söz etmeden şunlan belirtti: "Bazı kesimlerin Saddam Hüseyin'i des- leklemeye devam etmeleri rahatsız edici- dir... Saddam'ı destekleyenler, sonunda dü- şecekler. Saddam, bu krizde mağlup olan taraftır. Bu krizin sona ermesi üzerinden uzun zaman geçtikten sonra bile onu des- tekleyenler de tüm dünya tarafından mağ- lup olanlar arasında sayılacaklar." ENFORMASYON BAKANI CAStM Türk askeri KralFahdiçin neden ölsün? YASEMİN ÇONGAR BAĞDAT — Irak. Türkiye'nin Körfez"e askeri güç göndermemesini istedi. Irak En- formasyon Bakanı Latif Nusayef el Casim, Cumhurbaşkanı Thrgut Özal'ın önceki gün TBMM'nin hükümete "asker göndenne" yetkisi vermesini istemesine tepki göstere- rek, "bir Türk askeri neden Kral Fahd'ı ko- nımak için ölsün ki" diye sordu. Irak'ın Türkiye'yi tehdit ettiği yoiundaki haberle- rin "jidan" olduğunu belirten Casim, Ttir- kiye*yi ekonomik ambargo uygulaması ko- nusunda da eleştirdi. Körfez krizinin başlangıcından bu yana Irak Devrim Komuta Konseyi adına birçok açıklama yapan Enformasyon Bakanı La- tif Nusayef el Casim, Bağdat'ta bulunan beş Türk gazetecisini kabu> etti. Cumhuriyet, Hürriyet, Günaydın, Yüzyıl ve Demokrat muhabirierinin katıldığı görüşmede Casim'e yönelttiğimiz sorular ve yanıtlan şöyle: — Cumhurbaşkanı Özal'ın 1 eylülde TBMM'deki konuşmasında "yetki" konu- sunu yeniden gündeme getirmesini nasıl karşıhyorsunuz? CAStM — Halk ve komutanlık olarak umut ediyoruz ki komşu Türkler bu dalga- lara kapılmasınlar. Eğer kapılırlarsa Türk- lerin çıkarlan daha fazla zarara uğrar. Biz- le sizin aranızda petrol boru hattı vardı. Bo- ru hattı bizim gıdamızdı. Size de yaran var- dı. Bu kaybınızın karşıhğını size hiç kimse ödeyemez. Hem bir ülke siyasi bakımdan ambargo- yu uygulasa bile, gıda maddeleri ve ilacı ha- riç tutmahdır. Türkiye ile ticari ilişkilerimiz çok geniştir. Soruyorum acaba Türkler Irakh çocuklann sütünün kesilmesini kabul ediyorlar mı? Bunu kabul edemezler. Eğer buna razı olurlarsa, hiç unutmayacağımızı bilirler. Araplar bu konuda çok duyarhdır. Umut ederiz ki Türkiye Körfez'e askeri güç göndermesin. Ne Avrupa'dan ne ABD 1 den gelen askeri birliklerden korkup çeki- liriz. 5.5 milyon gönüllü askerimiz, 1.5 mil- yon kisilik düzenli ordumuz vardır. — ABD Ue gizli pazarlık haberierini ya- lanlıyorsnnuz. Knveyt'ten çekilmeyecek mi- siniz? ABD saMınrsa karşı koyacak gücii- nüz var mı? CASİM — Gizli pazarlık haberierini ken- dileri uydurdular. Gelecekte bu konuda ABD ile konuşacak olsak bile, şunu söyle- yeceğiz ki Kuveyt Irak'ın bir parçasıdır. Ku- veyt'ten kesinlikle çekilmeyiz. — Körfez krizi Arap Birüği'm parcabyor mo? Yoksa tersine bir etkisi mi var? CAStM — Gelecek çok parlaktır. Çün- kü fakir insanlann gelirleri genişlemiştir. Arap Birliği'ni isteyenler fakir insanlardır. — PUK lideri Talabani ve Kürdistani Cepbe'nin etkinliklerini nasıl degerlendiri- yorsunuz? CAStM — Ne yaparlarsa yapsınlar. Ku- zey bölgesinde 1.5 milyon Irakh silah altm- dadır. Bunlann 700 bini Kürttür. Kendi top- raklan olan Irak'ı konımaya hazutüflar. Ta- labani bizim için bitmiştir. Onunla siz ken- diniz uğraşın. Biz o konuyu unuttuk. — Halepce'de kimyasal silah knllandımz. Bir daha kullanmayı düşünüyor mnsannz? CAStM — Halepçe gecmişte kaldı. .\ma bugüne bakarsak, biz Irak'ı hiç kimseye ver- meyiz. Irak bizim kendi raalımız, mülkü- müzdür. Irak'ı gelip almak isteyenleri ken- di yöntemlerimizle istediğimiz biçimde öl- dürebiliriz. Kaddafi ambargoya uymuyorTUNUS (AA) — Libya Lideri Albay Mn- ammer Kaddafi, ülkesinin BM Güvenlik Konseyi'nin aldığı ambargo karanna rağ- men Irak'a gıda maddesi sevlcıyatına devam edeceğini söyledi. Kaddafi, Libya resmi ha- ber ajansı JANA tarafından yayımlanan ko- nuşmasında, "Irak halkını ve çocuklannı açlığa mahkûm etmeyi amaçlayan bir ha- rekete kanimamız rnümkun değildir" dedi. Libya, boylece BM Güvenlik Konseyi'nin ambargo karanna uymayacağmı acıkça ilan eden ilk ülke oldu. Irak gemilerinin ücretsiz olarak gıda ve yakıt ikmali için Libya limanlanna demir- lemesine izin verildiğini de söyleyen Kadda- fi, "ABD'nin kendisine böyle bir yetki ve- rilmeden BM adına Irak'a abluka uygula- ması yanltştır" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear