23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 EYLÜL 1990 *•*• HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 Pitagor'un başına gelenler l i l i l hilHili R iWi yayılıyor Ankara'da "pilot bölgelerde" yayın yapan PTT'nin kablolu TV ağı, öncelik sırasına göre Izmir, Kayseri, Gaziantep, Bursa ve Konya'ya ulaşacak. ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) — Radyo-TV vericilerinin TRT'den tekrar PTT'ye dönme- sine ilişkin Anayasa Mahkeme- si kararına karşın PTT, kablolu TV sistemini yaygınlaştırmak için atağa geçti. PTT'nin kablo- lu TV şebekesinin kurulması için açtığı ihalenin önümuzdeki günlerde sonuçlanacağı öğrenil- di. PTT'nin açtığı ihaleye 7 fir- ma katılmıştı. PTT, sistemin kı- sa sürede yaygınlaştırılabilmesi amacıyla birkaç firmaya birden şebekeyi ihale etmeyi tasarlıyor. PTT'nin halen Ankara'nın bazı semtlerinde başlattığı kab- lolu TV sisteminin kısa sürede Izmir ve Istanbul'a da yaygınlaş- tınlacağı öğrenildi. PTT, başta İstanbul olmak üzere 18 ay için- de 2 milyon aboneye ulaşmayı hedefliyor. Yetkililer, ihalenin sonuçlanmasmdan sonra tstan- bul'da da tesis işlemlerine nisan 1991'den itibaren başlanabilece- ğini ifade ediyorlar. Yetkililer, aboneye ulaşmanın ise en az 1 yıl alabileceğini belirtiyorlar. PTT, sistemin tesisine ilk olarak büyükşehir belediyesi olan mer- kezlerden başlayacak. Buna göre uç büyük kent başta olmak uze- re Kayseri, Gaziantep, Bursa, Konya hedef olarak seçilen mer- kezler arasında yer alıyor. PTT 1992 yılı başına kadar 2 milyon aboneye ulaşmayı amaçhyor. PTT şu anda abonelerden 300 bin lira tesis ücreti ve 5 bin lira aidat alıyor. Türkıye'mn en güzel düğun salonlan NİŞANTAŞI IRESTAURANT Düğün Salonlan YeaefcJi-Kısibaşı 16.W0fl Mweli-Y«kli 19.5O0TI Rez:14762 39/1477440 Salonlaruuz klınalı ve 400-1000 kişilılctir. fı Arha Sayfada) Baş ve gövde "cuk" diye yerine oturmuştu. Her iki taraftaki gi- rinti ve çıkıntüar bir menteşe gi- bi yerlerine arunda kenetlenmiş- ti. Prof. R.R.R. Smith, durumu Prof. Erim'e bildirdiğinde dün- ya çapında bir buluş gerçekleşi- yordu. Çünku, şimdiye kadar bu ünlü Yunanh düşünür ve filozo- fun hiçbir yerde portresi bulu- namamıştı. Bilim dunyası ve hatta tüm okul çocuklan Pita- gor'un kim olduğunu biliyor. Nası bir kişi olduğunu bilmiyor- lardı. Hiçbir heykeli, portresi ya da sikke üzerinde resmi yoktu. Iki bilim adamı böylece tari- hin derinliklerine inerek zaman tünelinden geçerek Pitagor'u 20. vüzyılda günışığına çıkarmışlar- dı.Öğrenmek için seyahati seven Pitagor gibi İS 4-5 yy'da yapıl- mış ve büyuk olasılıkla bir fel- sefe okulunun koridorunu süs- leyen "Sakallı Erkek Başı" Af- rodisyas'tan sonra İstanbul, Mü- nih, New York uzerinden Los Angeles'a kadar uzanan bir yol- culuk yapmıştı. "Sakallı Erkek Başfdan son- ra Los Angeles'ın ünlülerinden Bruce McNall' a bir haber ulaş- tı. Kendisinde dört adet sütun başı gibi mermer eserlerin bu- lunduğu ve bunların Afrodisyas deposundan çalınmış eserler ol- duğu bildirildi. Bruce McNall. Afrodisyas ka- zılarında "sikke bilimci" olarak çalışmış Prof. David McDo- nald'ı aradı. Sınıf arkadaşıydı. Ne yapması gerektiğini sordu. McDonald Turk Konsolosluğu- nun yolunu gösterdi. McNall bu dört eseri geri verdi. Kısa bir süre önce bu olay hakkında kendisiyle konuştu- ğum Robert Hecht, "Bunlann geri verilmesini ben sağladım" dediğinde şaşırmıştım. Fuat Üzülmez ve Edip Telli'nin yakın iş arkadaşı Hech'in bu konuda rolu olduğunu bilmiyordum. "Bunlan Paul Getty Miizesi ia- de etti" dediğinde bu çalıntıla- rın Amerika içindeki güzergâhı- nı da açıklamış oluyordu. New York'ta kendisine gelen bu eser- leri Bruce McNall'a o da Paul Getty Muzesi'ne satmıştı. Prof. Erim'in uyarısı yayımlanınca ge- ri vermek zorunda kalmışlardı. Sekız çalıntı eserden beşi böy- lece geri verilmiş oluyordu. Deponun soyulmasından tam 2 yıl sonra 1978'in şubat ayında New York'ta bir antika fuarı vardı. Prof. Erim, bir dedektif gibi kayıp ote'ki üç parçanın da peşine düşmuştu. Fuarda Dicler Arcon'un galerisinde tanıdık bir çehre ile karşılaştı. Aşk meleği "Eros" heykelciği sanki sahibi- ni tanımıştı, bu kölelikten kur- tarılmasını ister gibi kendisine hüzunlu huzünlü bakıyordu. Prof. Erim, Amerikan yetki- lilerine olayı bildirdi. Bu işlerin bir numaralı uzmanı olan gum- rük ajanı Charles Koczka bu işle görevlendirildi. Koczka oyküsu- nü bana şoyle anlattı: "Gakriye gittim. Sahibinin oğluna 'Babanın kalbi nasıl, sağlam mı' diye sordum. Bir so- run oimayınca babasuun yanına gjdip lrimligimi gosterdim. Ken- disi bu heykeli Phoenix adlı bir başka gaieriden satın almıştı. Daha sonra konuştuğum öteki galerinin sahibi olan Noel ve Roland Me'e çifti ise bu Eros heykekigiııi Mıinih'te bir Alman bayandan aldıkJannı söyledi." O zaman 6.000 dolara (yak- laşık 18 milyon lira) satılmak is- tenen Eros heykelciği gumruk alanına teslim edildi. Gumrük yetkilileri de o tarihte New York'ta BM Turk Delegasyo- nu'nda görevli Altemur Kılıç'a devretti. Şimdi sıkı durun. Bu konuda çok önemli bir Amerikan gum- rük belgesini açıklayacağım. 18 Nisan 1978 tarih ve (NY22YR820O05) tarihli güm- ruk belgesinde bu heykelin sa- tıcısının adı açıklanıyor. Evet, bu heykelin satıcısı Münih'teki antika tüccarı Alman bayan Monika Telli idi ve Edip Telli- nin eşıydi. Böylece Kapalıçarşı-Münih- New York antika kaçakçüık hat- tımn varlığı bir kez daha kanıt- lanıyordu. Bu satırlar yazılırken New York'ta Metropolitan Sanat Mü- zesi'nde yeni bir sergi açıldı. Ser- gi New Yorklu ünlü finansçı ve koleksiyoncu Leon Levy'nindi. Müzede s^jkin 300 kişiye bir ak- şam yemeğe verildi. Koleksiyo- nun sahibi Levy kürsüde, İco- nuyla ilgilenen herkese teşekkür ettikten sonra şöyle dedi: "Şimdi bazı kişiler kendUeri- ne teşekkür ettigimi duyunca şo- ke olacaklardır. Çünku şimdiye kadar benzeri olaylarda bu ki- şilere teşekkür etmek kimsenin aklına gelmemiştir. Bu koleksi- yonun tamamlanmasında en önemli pay Amerikalı ve Avnı- palı antika tüccarlarınındır. Kendilerine teşekkür ederim." Bu sözleri alkışlayan "antika tüccarlarT'ndan biri de bir Al- man bayandı ve adı Monika Tel- li idi. Oğlu ve iki kızı ile birlik- de bu yemeğe özel olarak davet edildiği için New York'a gelmiş- ti. Ancak ailenin reisi Edip Tel- li, hâlâ Elmah Definesi'nden do- layı Interpol'in "Kırmızı Bülteni" ile arandığı için New York'a gelernemişti. Herkes hata yapabilir. Dile- rim ki Yeni Asır gazetesinin mu- habiri —eğer bu yazıyı okuyorsa— bir daha böyle ha- talar yapmayacağına şu anda Irak'ta Sfenks Operasyonu (Baştarafı 20. Sayfada) projelerin olduğu kanısına çok- tan varmıştı bile. Tarih 5 Nisan 1979. Dassault Breguet Santralı'ndan aldıkları yukleri Fransız Riverası'ndakı La Seyne-Sur-Mer kasabasında- ki askeri hangara taşıyan iki kamyon ağır ağır ilerliyor. Süriı- cülerin tek isteği, ytıkü bir an önce yerine ulaştırmak. Arka- dan uçuncü bir kamyon yakla- şıyor ve konvoya katılıyor. Üçuncü kamyonda 5 sabotör ve bir nükleer fizikçiden oluşan MOSSAD ekibi var. Sonuçta, Irak'a Osirak nükle- er reaktöru için gidecek yukün yuzde 6O'ı tahrip ediliyor. Zarar, 23 milyon doları buluyor. Ola- yı, sol teröristlerin Libya destekli Filistinli grupların yaptığmdan söz ediliyor. Bir gazetede, sabo- tajı MOSSAD'ın gerçekleştirdi- ği yazüıyor. lsrail, bunun Yahudi aleyhtarlığı olduğunu belirterek eylemle hiçbir ilişkisinin bulun- madığını açıklıyor. MOSSAD'ın gözunde Ha- lim'den alınan bilgilerin ışığın- da Mısırh bilim adamı Yahya El Meshad, hâlâ bir tehlike oluştu- ruyordu. Meshad, 7 Haziran 1980*de yeniden Paris'e geldi. Meshad'ın Paris'te kaldığı otel odasına önce Arapça bilen bir MOSSAD ajanı gönderildi. Meshad, ajanı çok kaba bir bi- çimde kovdu. Bunun üzerine ölüm emrinin yerine getirilmesi yolu seçildi. öyle ya, eğer Mes- had'ın elindeki plan başanya ulaşırsa, binlerce lsrailli çocuk ölebilirdi. Meshad, 13 Haziran 1980 gecesi Marie-Claude Ma- gal'la eğlendikten sonra otel odasına geldi ve uyudu. Biraz sonra, kapıyı hiç zorlamadan açarak giren iki kişi Meshad'ın işini bitirdı. Magal, Meshad'ın öldünildü- ğünu öğrenince "şok" geçiriyor- du. Paniğe kapıldı, kendisinin olaydan sorulu tutulabileceğini sanıyordu. Polise gitti ve Mes- had'ın odasına gittiğinde Mısırh bilim adamının çok sinirli oldu- ğunu anlattı. Meshad'ın, ondan bilgi almak isteyen birileri tara- fından rahatsız edildiğini söyle- di. Magal, her ne kadar MOS- SAD için çalışıyorsa da patron- ları hakkında hiçbir şey bilmi- yordu. MOSSAD, 12 Temmuz 1980 tarihinde Magal'ı da iki Mercedes'in katıldığı bir oyun- la ortadan kaldırmayı başardı. Tarih, 7 Haziran 1981. Güneş- li bir pazar sabahı. Amerikan yapımı F-15 ve F-16 uçaklan Is- rail'deki Berşaba Üssü'nden ha- valanıyorlar. Savaş uçaklanna bir de lsrail Havayollan'na ait bir Boing 707 eşlik ediyor. lsrail uçaklan, hedefin tam yerini be- lirlemek ve başka yerlere zarar vermemek konusunda gereken yerlerden gerekli emirleri almış. lsrail uçaklan, Osirak'ın yerini tespit edip bombalannı savuru- yorlar. Boing'in görevi ise ekibi kamufle etmek. Görev tamam- laruyor ve tsrail uçaklan kolay- ca uslerine dönüyorlar. kendi kendine söz veriyor ve Prof. Erim'e bir "özür mektnbu ' borçlu olduğunu geç de olsa anlıyordur. Yine dilerim ki öteki iki kayıp heykelcik de Afrodisyas'a bir an önce döner. HESAPLASMA BURHAN ARPAD (Baştarafı 2. Sayfada) yayalara zarar verme riskinın sıfır olması, çevresine dostluk bu ulaşım biçiminın ayırt edici nitelıkleridir. Ayrıca, toplum- sal ilişkıyi de kolaylaştırma ve sıklaştırma olanakları sunmak- tadır. Bu esnek ve insancıl ulaşımı seçen bizler, ne yazık ki kent- lerde korumasız durumdayız ve son yıllarda, giderek daha fazla zarara uğratılmakta, köşeye kıstırılmaktayız. Motorlu araç sayısının her gün hızla artması ve bu artışla oranlı gelişmeyen altyapı, bir yandan motorlu araç trafiğini kilitleme noktasına getirirken, diğer yandan yaya haklarına tecavüzü olağanüstü ve dayanılmaz boyutlara ulaştırdı. Yayaların, motorlu araçlar karşısında yalnız, gasp edilmiş hakları bakımından savunmasız bırakılmaları, çok büyük bir haksızlıktır. Bu sorunun yaratılmasında hiçbir sorumluluğumuz olma- dığı halde, ortaya çıkan durumdan ötürü anında ve fiilen ce- zalandırılıyoruz, haklarımız kısıtlanıyor. Kentlerin yaya kaldırımlarında, özellikle kent merkezlerin- de ve akşamları mahalle içlerinde artık yürüyemıyor, araçla- rın ve engellerin arasından âdetasüzülüyoruz. Trafik kördüğümüne getirilen çözümler. hep motorlu araç trafiğini rahatlatmaya yönelik oldu. Oysa bu çözümlerin hepsi, sorunu ortadan kaldıracağına daha da çözümsüzleştiriyor. Yapılması gereken, motorlu araç yerine, alternatif ulaşım sis- temlerini ele alan ve yayaları gözeten önerilerin kamuoyun- da tartışılması ve gerçekleştirilmesidir. Şehrin bütün yaya kaldırımlarında bir santim bile boş yer yok. Bütün yaya kaldırımları en son model otomobillerle dol- durulmuş. Yayanın sokakta yürüyebilmesi, çığnenmeyı göze alarak otomobillerin hızla geçtığı ana yola ayak basmaktan başka bir çözüm yolu yok diyebiliriz! Şehrin en büyük sorunu ile karşı karşıya bulunuyoruz, di- yebiliriz. Ünlü bir şairimizin dizesinden esinlenerek söylemek ge- rekirse: "Merdivenleri yavaş yavaş çıkacaksın." Bu yetmiyormuş gibi bir başka sorun daha var yayalar için: Asansörsüz bir yapıda oturanlar bir başka tehlike ile de kar- şı karşıyalar. Her basamak başlı başına bir tehlike. Kimi ba- samağın genişliği 25 cm, kimisinin 15 cm. Basamakların yük- sekliği de kimi yapıda 20 cm, kımi yapı da 24 cm. Gerçi imar tüzüklerine göre hiçbir sorun yok. Her şey ınceden inceye hesaplanmış. İnsanoğlunun merdivenlerden rahatlıkla ınıp çıkması kesin çözümlerle sağlanmış. Fakat sadece kâğıt üs- tünde! Böyle kesin çözümler bizde işlemiyor. Yüksek düzeyde bir inşaat mühendisi olan tanışım, gülüm- seyerek şöyle demişti: Bütün yapılann merdiven basamak- larının hesabı kitabı incelenince, kesin sonuçlarla gösterıl- mistir. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde ders olarak okutulmak- tadır. Gösterilmiştir, ama bir yapının yükselmesinde görev almış olanların hemen hepsi başına buyruk çalışır, kurallara ve ön- ceden saptanmış tüzüklere boşverir. Basamaklar imar yönet- menine göre degil inşaat mühendisi ile kalfanın anlaşması- na ya da anlayışına göre gerçekleşir. Bu yüzden arada bir önemsiz kazalar da olur. 42 numaralı bir ayakkabı 18 cm'lik basamak genışliğinı aşar. Aşınca da adamın ayağı burkulur, hatta ayak kemiği çatlar. Bu gibi durumlarda Batı ülkelerin- de tazminat ödenir. Yapı sahibi yüklüce para öder. Yayaların yapabileceği tek şey ne yapıp yapıp motorlu araç sahibi olabilmek. Başka çare yok. GOZLEM UGURMUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Partinin siyasal kimliği mi? Hayır!.. İdeolojisi mi? Hayır!.. Kadroları mı?.. Hayır!.. Kadrolar, yalnızca "değiştirme birlikleri" gibi yer degişti- recekler; seçilen yeni kadro İnönü'nün deyişi ile giden bir "arkadaş grvbu" yerine yeni bir "arkadaş grubu" olarak par- tiyı yönetecek. Bu arada "zamana ye zemine" uygun olarak bazı Bay- kalcılar, İnönücü; bazı İnönücüler, Baykalcı; bazı Yenilikçi- ler de Baykalcı ve İnönücü olacaklar. İnanç, ilke ve ideoloji mi diyorsunuz? Onların modası çok- tan geçmiş; çoktan! Ortadoğu'da nasıl, hangi Arap ülkesinın kiminle ne za- man işbirliği yapacağı belli olmuyorsa SHP'de de kimin ki- minle ne zaman beraber olacağı hiç belli değildir. Bu belirsizlik ve inançsızlık seçmen tabanında da güven- sızliğe yol açıyor. Türkiye'de ne sağ partiler "liberal"dir ne de sol partiler sosyalist. Sosyalist olmayan sol ile lıberal olmayan sağın kördüvü- şüne "demokrasi" adını takıp; kendı kendimıze gelin güvey olmuşuz. Bu yapı ve bu kargaşa ıster istemez sosyal demokrat ke- sime de yansıyor. — İnönücü müsün? Baykalcı mı? Yoksa Ecevitçi mi? Düşünceler ve inançlar silinmiş yerlerini yeni "delege ağalan" ile "siyaset şeyhleri" almış; bu ağaların ve bu şeyh- lerin peşinden gidenler de kendilerine böyle adlar takmış- lar; böylece siyaset, demokrasi, çağdaşlık ve en önemlisı sosyal demokrasi adına bir çeşit feodal kalıplara sıkıştırıl- mıştır. Bunlar yetmiyormuş gibi sağlıksız seçmen kütükleri ve "naylon delege" oyunlan ile tek dereceli seçim ilkesi de yoz- laştırılmıştır. Demokrasiyi çıkmaza, sosyal demokrasiyi de bunalım- dan bunalıma sürükleyen bu yapının değişmesi için sosyal demokratların bir çatı altında toplanmaları, sağlanacak bu birlikle ıktidara gelmeleri ve demokrasiyi engelleyen ana- yasal ve yasal engelleri birer birer aşmaları gerekiyor. Sosyal demokratların aynı çatıda toplanmaları bir uzlaş- madır; bu uzlaşma da özveri ister. Kim gösterecek bu öz- veriyi? Bu özveriyi Halkçı P&.1İ-SODEP birleşmesinde Aydın Gü- ven Gürkan gösterdi. SHP bu özveri ile oluştu. Gürkan ve arkadaşlan HP'yi kapatarak SHP'nin kurulmasına önayak oldular. Bugün böylesine özverilere gerek var. Ama kim atacak bu adımı? Kimse! Seçim geometrisi de aritmetiği de ortadadır: Birleşme ol- mazsa sosyal demokratlar "müebbet muhalefete" mahkûm olacaklar. Bu gerçek de işte bu kadar açıktır. Bu birleşmeyi sağlayacak olanlar ne "siyasetşeyhleri"d\r, ne "delege ağalan" ne de siyaset dalgalarında yosun tut- muş hızip başları. Bu birleşme süreci değişik partılerde toplanan "Anado- lu aydınları"n\r\ bu gidışe "hayır" demeleri ile başlatılabilir. Bu da güç iştir; güç ve uzun soluklu bir iş... Sosyal demokrat partilerin, demokratik kuruluşların ve sendikaların içlerinde ve çevrelerindeki Anadolu aydınları, bir çeşit "Kuvayı milliye nıhu" ile bu üç sosyal demokrat par- tiyı —çatılarından değil tabanlarından— bir araya getırme- dikçe sosyal demokrasi bu çıkmazlardan kurtulamaz. SATILIK MERCEDES 190 E 1.8 90 model, siyah renk, sıfır km. otomatik, elektrikli ön camlar, ABS fren, karavan çekici, geniş benzin deposu, 34000 mark + gümrük ve masraflar Tel: 149 34 46 - 144 50 50 Bırakın işleri AEG Siz keyfinize bakın! Eko Lavamal 2503 •Eko-S)Stem 'Sess'z çalışrra •Sarsınti5 z sıKTia sağiayan UKS Sısîemı -31 prograrr -Stcak-soğuK su gmşı Favorft Bulaşık Makmesı •Su damlatmayan czei sa 'tsKiyes *5 program »EkonomıK /ıkarna prog ramı -On ıkı kışıiık vemek taktmmı yıkan-a Kaoasnes Uç Kapılı No-Frost Soğutucu •Kaıianma. bozlanma ve nemJenme- yı önleyen Fan Sıstemı »Başka hıçbtr soğutucuda olmayan "denn soğLîu* cu" bölümu «Meyve ve sebz^enn hucre zarlannm pattamasın ve pro- teınsennın kavbolmasım engelleyen "şok" dondumna *Dct yıkJızh denn doodurucu 3500 Uç Kapıh Soğutucu •Mey^e ^e sebzele r ıç-n "serın korj- yucu' -Dort yıldızlı denn dondjrucu •Otomatık defrost Sûper Buhartı Ûtû •Teflon taûan •Ayarlanabılif bbhar mıktan -Kendı kendpnı temi2İefne özethğt •Hareketiı kordon gırtşı DeJuxe Minı Fınn •130 dakıkaya kadar programianabı- ler îımer »P.ltç çevırrre djzeneğı •Üç kademelı program duğmesı •Paslamnaz ızgara ve beş adet şış Vampyr 410 Elektrikli Süpurge •YCzeye gore 250 1300 watt arasm da otomaiık ayarlaraOden emış gucu •Dûz yüzey-hah ayariı degışken ^ırça •Koftuk ve radyatör toz emıoterı •Otomatık korûon toplama Detuxe E Otomatik Fınn •12 saate kadar proç'amlanabrlen tımer 'TurtKJ ısı cag HTI sıstem *üç Tepsı -Bır eiektnkı ocak 'OtomatiK çakmak 'Cam usî kapak AEGTörkiyeGenelDağıtıcısıGriJnborgTicaretAŞbö»getelefonlan: İzmır: £ * ı 22 6c 50 Adana. v ' " - - ^ ^ S a m s u n : 3«V ' J3 ~Z Antalya İstanbul '1 175O2C6 ^ C2 29 Ankara: 4 31 ^ 70 59 Erzurum: ı0VM48 0C 27 £9 83 T hatj AEG'ler Sabit f r a hat" taksitlerle! _. .. ı : r ı \/1 p>. Üstelık şimdi çok kolay taksitlerle Şöyle bir uzanıp en ve sabıt fiyat garantisiyle! Hemen sevdığınız yazarı okumak,.. sinemaya, AEG Yetkili Satıcınıza koşun... tiyatroya gitmek sizin de hakkınız, Bu fırsatı değerlendirin. AEG size, gönlünüzce yaşa- ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ işleri AEG'ye bırakın... mak ;çin iyi bir fırsat veriyor. # m B " ^ S W Siz yaşamaya bakın! AEG S A B İ T F İ Y A T G A R A N T İ S İ Y L E A E G T A K S İ T K A M P A N Y A S I Seçtığınız AEG'yı tercıh ettığınız teslim tarıhi sütununda x ile ışaretleyın Peşınatı aşağıdakı banka hesaplarından birine yatırın. Katılma formunu ve banka havale makbuzunu, AEG Turkıye Genel Dağıtıcısı Grünberg Tıcaret AŞ, Cemal Sahır Sokak 26/28, Mecidiyekoy, 80300 İstanbul adresıne ladeh taahhutlu postalayın Işlemlerın tamamlanması için satış sozleşmesı adresınıze gonderılecektır. I I I I I I I I I I I I I I I I I I I • 'Teslımat kampanyanın bıtış tanhınden ıtıbaren, peşınal'n yatınlma sırasma göre yapılacaktır Ürün SOGUTUCULAR 1200 Tek Kapılı 1350 Tek Kapılı 1700 Tek Kapılı 2500 Ikı Kapılı 2700 Ikı Kapılı 2700 No-Frosl iki Kapılı SR 271 No-Frost iki Kapjlı SR 366 No-Frost iki Kapılı SR 332 No-Frost Uç Kapılı 3500 Uç Kapılı ÇAMAŞIR MAKINELERI 2501 Lavamat 2502 Eko Lavamat 2503 Eko Lavamat 555 Eko Lavamat Lavalux Lavamer Mını Merdanelı BULAŞIK MAKİNESİ Favorri FIRINLAR Sta' (Ikı tepsılıl Star ES (Ikı tepsıh) Elektro Turbo (Uc tepsılı) Elektro Turbo ES (Uç tepsılı) Elektro Star (Otomatık, uç tepsılı) Delüxe E (Otomatık. üç tepsılı) vlını Fınn Mını Fınn Deluxe Set Ustü Dörtlü Ocak E ELEKTRİKÜ SÜPÜRGELER Vampyr 406 Vampyr 410 DİĞER Süper Buhariı Utu (Teflon tabanlı) Fınn Ustü Aspıratör Kod C101 C102 C103 C104 C105 C106 C107 C108 C109 "110 3111 D112 D113 D114 • 115 • 116 • 117 • 118 • 119 C120 • 121 • 122 • 123 • 124 • 125 • 126 • 127 • 128 • 129 • 130 Hemen Teslim* 1 Peşın, 4 Taksıt 261 000 305 000 341 000 331 000 366 000 454 000 412 000 535 000 502 000 429 000 491 000 561 000 607 000 707 000 259 000 116 000 719 000 136 000 175 000 191 000 215 000 285 000 323 000 62 000 72 000 38 000 117 000 139 000 32 000 65 000 Toplam 1 305 000 1 525 000 1 705 000 1 655 000 1 830 000 2 270 000 2 060 000 2 675 000 2510000 2 145 000 2 455 000 2.805 000 3 035 000 3 535 000 1 295 000 580 000 3 595 000 680 000 875.000 955.000 1.075.000 1 425.000 1 615.000 310.000 360.000 190 000 585.000 695 000 160 000 325.000 Aralık-Ocak Teslim Kod • 201 • 202 • 203 • 204 • 205 • 206 • 207 • 208 • 209 • 210 • 211 • 212 C213 • 214 • 215 • 216 • 2i7 • 218 • 219 • 220 D221 • 222 C223 • 224 • 225 • 226 • 227 • 228 • 230 1 Peşin, STaksit 155 000 181 000 203 000 197 000 218 000 270 000 236 000 306 000 287 000 255 000 292 000 333 000 361 000 420 000 154 000 69 000 427 000 81 000 104 000 114000 128 000 170 000 192 000 37 000 43 000 23 0O0 69 000 83 000 36 000 Toplam 1 395 000 1.629 000 1 827 000 1 773 000 1 962 000 2 430 000 2 124 000 2 754 000 2 583 000 2 295 000 2 628 000 2 997 000 3.249 000 3.780.000 1 386 000 621 000 3.843 000 729 000 936 000 1.026 000 1.152 000 1 530 000 1.728 000 333.000 387.000 207 000 621 000 747 000 324 000 •3 C o 1 II(E UJ Î 2 co 3 .5) Ü ra • i S - ^ •(8 - 5 12 11O I | ö - •? O (0 N «2-5 — tZ (A U "O O < < Q- « i (S co İ aı c > aı i f8İf §5! iN (0 5.= İI 2.5 I I I I I I I I I I I I I I I I I I I J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear