Catalog

Cumhuriyet Sahıbı Cumhunvet Matbaacılık ve Gazetecılık Türk \nonım Şırkelı adına k Polnıka Cd Nadir Nadı 9 Genel Yavirt Muduru Hasaı Ccm«l. Muessese Muduru Habctlm ( n Eniac Işakhgil, Va/ı Işlen Muduru Ok»y Gonendg. # Haber Me'kezı \bd,lkmd,r 1 . Muduru Yalçın Ba>vr, Sayfa Duzenı Yonclmenı Ali Acar 0 Tems.kıler 0 Maiı [şkr0 ANKARA Ahm« Tan. IZM1R Hikmfl (,tlınkâv», ADASA Çrtin \ıjenoslu D,; Hjbtrler Er|ai fta, EkoiKHnı Oafto ibMa. Is Stndıka Ş>bm Knncı. Kulluı Crfll Lsur. lmnbul i fcsçıık. Ejttım Graoy Şfl?lM. Haber Arajlırnıa Imrt BcriLM. >urt Haberierı Nwilel Oo|a«. Spoı Damsmam !•>••. I)..» Wı]aı I m i (alı»ııa. Vıyınıu Şafcn U M DmellnK AMıüalı VUKI 0 Koordmaıor Ahacl faHabaa Lrol Erfcul Q Muha«be Bvteal W«r £ Bu-^e PU"iama Scvgl OtnutCKOthı 0 Rcklajn A>f« TonM 0 Ei. HaiTl Akjol 0 Uare Garer 0 Ijleıme Oarfer Çriık 0 Bııgı Ulcm Naıl imml 0 Penor.d S««t> Kjv.n Au™.'u Bj.tan >alır M4İ &>»» .* l ı m CunJlunycl MubaacıM vc Gutuailk T A.Ş TUrk 0 0 * Cad »'41 Clfeiofla Okl» AkM. tafcn Bı>tr. HaMa » 5 4 llt Pk 2 « Isunbul Td 512 05 0! 120 tuı). Teta 22244, F«x (I) S2« «0 72 0 Craıl Hıkn*< (ctiıkı». Okn Sı/-oto U n Zı>a Gokalp Blt inkılap S No I9'4. Td. 133 II 41-4" TcıCT 42344. Fu (4) 133 «jOM.sın. L jor Muacu. IIMa 05 65 0 I n i r H Zıya BK 1352 S 2/3. T<± 13 12 30. TdOL 52359 Fu (51) 14 53 60 StlC>k U » n Ahıarl I » 0 A M » lcıOrnı Cad U9S.No 1 K» I ftl 19 3" 52 (4 n«l, Tüa. «21)5. Faı. (71) 19 3" 52 TAKVIM: 7 AĞUSTOS 1990 Irasak: 4.16 Güneş: 5.58 Öğle: 13.14 tkindi: 17.07 Akşam: 20.21 Yatsı: 21.56 Turizmde 'Kürdistarf broşürleriRotel Tours Das Rollende Hotel adlı acentenin Doğu Anadolu'daki turunu astronot James Irwin'in düzenlediği belirtiliyor. Turun program broşüründe Doğu Anadolu Bölgesi "Kürdistan'ın yaban toprakları" olarak pazarlanıyor. Ayrıca 'Ermeni dağları' ve 'Ermeni başkentlerinden" söz ediliyor. r>İTMi7C r-iiDcrîM ilettiklerini belirterek "tçişleri UVP*t^f OUKSUr* Bakanlığı gezi programını ince- ANKARA — Doğu Anadolu, leyecek. Bakanlık onaylamadık- turistik gezi programlarında ça izin verilmesi mümkun değil" "Kördistan" adıyla pazarlanı- diye konuştu. Gezi programının yor. "Rotel Tours Das Rollende tçişleri Bakanlığı'na iletilmesin- Hotel" adlı bir Alraan seyahat den sonra gereken işlemlerin ya-acentesi Turkiye'ye düzenlediği gezi programında Doğu Anado- lu Bolgesi'ni "Kürdistan'ın ya- ban topraklan" (The Wilds of Kurdistan) şeklinde tanıtıyor. "Nnh'an Gemisini Ararken" başlıklı gezi programına, Ay'a ilk ayak basan astronot James B. Irwin de katılıyor. Turizm Ba- kanlığı, gezi programını bir ra- porla tçişleri Bakanlığı'na iletti. ABD, Almanya, Avusturya, Fransa ve Isviçre'den gelen 40 ki- şilik turist ekibinin önceki gün baslayan ve 23 gün sürmesi prog- ramlanan gezi broşüründe Doğu Anadolu Bölgesi'nden "Kürdis- tan'ın yaban topraklan" diye söz edilirken "Ermeni daglan", "Enneni başkenderi" gezilecek yerler arasında sayılıyor. 8 say- falık gezi programında, günluk olarak gezilip kalınacak yerler anlatılıyor. Programda Ermenis- tan ve Kürdistan'la ilgili şu cüm- leler yer alıyor: "15. gün: Eski lran ticaret yo- lu boynnca Ermenistan dağlann- da çok guzel bir öğleden sonra gerisi. 16. gün: Enneni başkentlerin- den Silvan'a ve Dicle üzerinden Diyarbakır'a gidiliyor. 17. gün: Akşam küçük bir Kürt kasabası olan Kâhta'da ka- lınacak. 18. gün: Geziye Kürt köyleri- ne giden dağlardan degişik bir yoldan devam edilecek." Geziyi düzenleyen "Rotel To- urs Das Rollende Hotel" adlı acentenin sorumlusu Münichs Dorfer, Turkiye'ye surekli ola- rak tur duzenledıklerini belirte- rek bu gezi programırun rotasın- dan haberleri olmadığını söyledi. Dorfer, geziyi astronot James Ir- win'in organize ettiğini vurgula- yarak şöyle konuştu: "Turkiye'ye sürekli tur düzen- Iryoruz. Siyasi bir amacımız yok. Gezinin iceriği ile bizim bir ilgi- miz yok. Irwin turunu tamamen kendisi ayariadı. Rotasıyla ilgili olarak bize bilgi vermedi. Turizm Bakanlıgı'ndan da bir yetkili tu- ra katılıvor." Türkiye'de "Ay'a ilk giden astronot ve Nuh'un gemisini ara- yan araştırmacı" olarak tanınan James Irwin ise gezinin sadece turistik amaçlı olduğunu belirte- rek amaçlannın "Dogu Anado- ln'da yeni şeykr keşfetmek" ol- duğunu söyluyor. Gezi progra- mında Ağn Dağı'nda Nuh'un ge- misini aramak, "özel program" olarak adlandırılıyor. Gezinin bu bölümüne katıla- cak turistlerden ise gezi ücreti dı- şında ayrıca kişi başına 500 DM isteniyor. Toplam gezi ücretinın ise 2 bin 490 DM olduğu kayde- diliyor. 1945 yılında kurulan Ro- tel Tours adlı firmanın "otobüs otel"lerle seyahat düzenlediği ve bu nedenle Türkiye'de hiçbir otelle bağlantısı olmadığı belir- tiliyor. Turizm Bakanlığı Müsteşan Savaş Küce, gezi programından haberdar olmadıklannı belirterek "Almanya'dan pazarianmış bir seyahat bu. Bizden müsaade is- tenmedi. Zaten nonnai turistik tur olarak geldi. Yabana seyahat acentesine bir şey yapmamız mümkün degil" dedi. Turizm Bakanlığı fşletmeler Genel Müdürü Necdet Sönmez ise konuyu lçişleri Bakanlığı'na Türkrehber kenara itilîyor 9 ANTALYA (Cumhuriyet) — Türk rehber yerine yabancı reh- berlerin çalıştınlmasının, Türk tu- rizmine olumsuz etki yapacağı be- lirtildi. Antalya Turist Rehberleri Der- neği (Rehberant), Akdeniz Seya- hat Acenteleri Derneği (AKSAD) ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) tarafından ya- pılan açıklamada, Turizmi Teşvik Yasası'nda belirtilen Türk perso- nele oranla yüzde 10'luk barajın bakanlığın iyiniyetleri çerçevesin- de yüzde 20'ye cıkanldığı, an- cak uygulamada bunun ters-yüz edildiği bildirildi. Antalya Turist Rehberlen Der- neği, seyahat acentelerini uyara- rak, "Bo uygulamayı yanlış, za- raıiı ve onur kıncı boyutlarda yansıtan bazı seyahat acenteleri- ni buradan uyarmak istiyonım. Bu uygulamayı sürdürdükieri tak- tirde kendilerini boykot edecegiz" açıklamasını yaptı. pılacağını kaydeden Sonmez, şöyle konuştu: "Türkiye'de bu tip şeylerin bastınlıp dağıtılması yasak. Dı- şgrda basılan, bizim aleybimize böyle bir yayının Turkiye'ye so- kulması yasak. Olay tamamen tesadüfidir. Bakanlığın bilgisi dı- şındadır. Seyahat acenteleri özel- dir. Vatandaşın ticari isidir. ama- a para kazanmaktır." Turkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) 2. Başkanı Muktedir Ballı ise "Rotel Tours bizim seyahat acentelerinin hiç- btrinin muhatabı olmayan bir şir- ket. Gezi programı Içişleri Ba- kanlığı'na verildijse, o gezi prog- ramı kesinlikle yasaklanır" dedı. TÜRSAB Genel Sekreterı Ömur Çaglar da >-urtdışında ba- sılan ve dağıtılan Türkiye'yı ta- nıtıa broşürleri kontrol etmenin imkânsız olduğuna işaret ederek "Yabancı ülkelerde muşterilere dagıttıklan için elimize geçmesi- ne imkân yok. O kadar çok bro- şur dünyanın her yerinde dağıtı- lıyor ki kontrol etmenin imkânı yok" değerlendirmesinı yaptı. Emniyet Genel Müdurluğu yetkililerinın de "programı inceiedikleri" öğrenildı. Yetkili- ler, "Gezi, Dogu Anadolu'daki birtakım vatandaşlan islismara yönelikse hiç izin verilmez" dediler. KIYI BATAKLIK, KARŞISI DL VAR — Bitez kıyılan batakhga dönusurken, karşı kıyılar beton yığınlanyla çirkin bir duvar gibi kaplanıyor. (Fotograf: Umit Otan) Bodrum yarımadasınm en sakin köşeleri ve koylan tesislerin işgaline uğruyor Bitezlde beton kusatmaÖnce Bodrum, sonra Gümbet betona esir düştü. Sonra sıra diğer koylara geldi. Bitez'de bu sezon 1000 yazlık ev bitmek üzere. Altyapısı olmayan Bitez, bu kadar nüfusa nasıl dayanacak? Bunu düşünen yok. 35 yıllık Bitezli Zeki Köylü, bu yıl ilk kez kıyılarda kirlilik görüldüğünü söyluyor. ÜMtT OTAN Bitez'de telefon kabloları yerlerde sürünüyor. Hatlara girilip bedava telefon kullanılmaya başlanmış. Bir yöre köylüsüne geçenlerde 400 bin lira telefon parası gelmiş. Su zaten yok. Havuzlar tankerlerle taşınan sularla doluyor. Suyu, antması olmayan küçücük koy, arabesk müzik eşliğinde ölüme gidiyor. tZMfR — Beton, işgale doy- muyor. Bodrum'un işi bitince sı- ra sakin, güzeliro koylara gelmiş. Geçen yülarda Bitez'in varoşlann- da gözuken yapılaşma, bugünler- de aşağılara, denize doğru saldı- rıya geçmiş. Küçücük Bitez'de yaklaşık bin yazlık bitmek üzere. Turizmciler ve yöre sakinleri alt- yapısı olmayan Bitez'in bu yüke dayanamayacağjnj belirtip, "Bod- rum'dan ders alınmadı mı?" diye soruyorlar. Bodrum, ardından Gumbet "esir" duştu betona. Sıra Bitez'e geldi. "Turistik" tesisler, balçığa dönmüş denizin içine yapılır ol- mus. Yazlıkiar güzelim koyu "mu- hasara"ya almışlar. Bir de kirlilik. Turistik tesis işletmecisi ve 35 yıl- lık Bitezli Zeki Köylu, bu yıl ilk kez kirlilik yosunlannın gözüktü- ğunu söyluyor. Bitez denildiğinde uzayıp giden kumsal, güzel bir deniz ve bir ıki küçük tesis akla gelirdi. Ya şim- di? Güzelim kumsaJın yarısını yol işgal etmiş. Bu daracık yolda tra- fîk bile tıkanıyor. Balık ızgaralar bu yolun tozunda dumanında ye- niyor artık. Kumsalda güneşlenen tatilciler epeyce toz yutmak zorun- dalar. Bir de kazalar; tesisten fır- layıp denize koşturan çocuklar sık sıic arabalann altında kalma teh- likesi yaşıyorlar. Geçen ay bir tu- ristik tesis sahibinin çocuğu ezil- miş, geçenlerde de belediye baş- kanvekilinin çocuğu ezildi. Yöre yurttaşlan çözumün çok kolay ol- duğunu söylüyorlar. "Tesislerin önnndeki yol. arka- daa geçebUir. traar plamnda da var. Turistik tesislerie deniz arasın- da yalnızca kumsal kalmalı. Yok- sa bu durumuyla bir kez gelen tu- rist bir daha geimez. Haklılar da plajda toz bulutn nerede göriil- müş?" Ya deniz? O da kötu. Bu yıl ilk kez görülen kirlilik yosunlan teh- like habercisi. "Korsan antma te- sisleri yapanlar Bitez'i bu hale getirdi" diyor tesis işletmecisi Zeki Köylü. «Naylon antmacılar"ın öy- kusünü şöyle anlaüyor Zeki Köy- lü: "Turistik tesise gelip çok ucuz yoldan bu işi halledebileceklerini söylüyorlar. TesiscUer de zaten bu- nalmış durumda. Razı oluyorlar. Sonuç işte gönılduğü gibi. Bu yıl Uk kez kirlilik yosunlan ortaya çıktı. Devletten yardım bekliyo- nız. En kısa zaman Bitez'e mer- kezi bir antma yapıiması gereki- yor." Altyapısız gelişmenin tüm çar- pıklıklan var Bitez'de. Telefon kabloları yerlerde sürünüyor. Hat- lara girilip bedava telefon kulla- nılır olunmuş. Bir yöre köylüsü- ne geçenlerde, 400 bin lira telefon faturası gelmiş. Su zaten yok. Ha- vuzlar tankerlerle taşınan sularla dolar olmuş. Bir de süren inşaat- lar bitince ne olacak korkusu, tüm Bitez'i sarmış. tşletmeciler ve yöre halkı bir an önce Bitez'in altyapısı için devle- ti yardıma çağınyorlar. Suyu, ant- ması olmayan bir küçücük koyun bunca yukü çekemeyeceğini söy- lüyorlar. Sanki her şeyi tamammış gibi bir de üstune üstlük sabah- lara kadar yapılan müzik yayınla- rırun herkesi rahatsız ettiğini, Bi- tez'de tam bir arabesk kültür oluş- turuJmaya çalışıldığını belirtiyor- lar. Denizin kıyısı çimenlik yemye- şil. Güneşlikler bomboş. Deniz var ama bataklık. Tam karşıda be- ton "muhasara" tüm korkunçiu- ğu ile "geliyorum" diyor. Bir iki sene öncesinın sakin, temiz Bitez'i neredeyse teslim olmak üzere. Son çırpımşlar ve S.O.S. sinyalleri de bir işe yaramazsa Biter de Bod- rumlaşacak... Dağ doruklarında biriken kart kar dondurmasıyapılmak üzere, ustaları tarafından yeraltından yerüstüneyağdırılıyor Kaı; TbroslarVla yenîden doğarNamrun'un önü açık, küçümen karsambaççı dükkânlarında, kalaylı bakır tencerelerde malalarla işleniyor. Çuvalıyla yatan kar, malalarla, şerbetle yumuşatılarak, minicik bakır tabaklara konup, üstüne turunç reçeli dökülüyor. Bakır kaşıklarla sunuluyor. AYŞE KİLİMCİ NAMRUN / TARSUS — Kar- dan kimler ekmek yer? Kar işçi- liri mi, smıkçılar mı, kan çizen ya da şiirini, masalını yazanlar mı? "Karsambaççı" denilen kar us- talannın hüneri bunlarınkinden az degil. Daha da zor. tnsan elinin, kuş kanadının bı- le nazarmdan uzakta, dağ doruk- larında biriken kar, kar dondur- ması yapılmak uzere bu ustalar ta- rafından yeraltından yerustune yağdırılıyor. Obruk denilen çok derin kuyularda birikiyor kar kış boyu. 10-20 metrelik derinlikler- de... Bütün güney illerine buradan dağıtılıyor torbalarla. Namrun'un önü açık, duvarla- rı Yeşilçam, arabesk, aşk, hicran, şiir boyalı küçümen karsambaççı dükkânlannda, kalayh bakır ten- cerelerde malalarla işleniyor. Çu- valıyla yatan kar, malalarla, şer- betle yumuşatılarak minicik bakır tabaklara konup ustüne turunç re- çeli dökülüyor. Bakır kaşıklarla TORBALARDAKİ KAR — Kuyulardan yukarıya yağan kar torbalara tıkılıyor. Torbalar atlara yükleniyor. Usul usul iniliyor aşağı sunuluyor. Meraklısımn çokJuğu yüzunden tedavülden kaldınlmış- lar, taa Konyalarda yaptınlan ba- kır kaşıkları artık. Yazın Namrun yaylasında kar- sambaççıya gitmek bir tören. ln- sanlar, yerel giysilerle geliyorlar çarşıya. Bol dökümlü güney işi şalvarlar, çakıyla nakışlanmış kı- zılcık dalı bastonlan yere hafif do- kundurarak ve eğri sapım basto- nun avuç içinde usulüyle döndü- rerek... Eskiden baston nakışlayı- cılarıyla, varsıllann şalvar cebini binbir nakışlayanlanyla unlüymüş Namrun. Karsambaççının duvarma ilişti- rilmiş iğneoyalan, Toroslar'ın bin renkli kelebekleri ve karcıların ya da geyik avcılannın dorukta çekil- miş renkli fotoğraflarını izleyerek yeniyor karsambaç. Obruktan her gün taze geliyor kar. Daha gün ışırken düşüyor yo- la karcılar. Dört saat gidiş, bir o kadar da dönuş. Yol zorlu, karı yerüstüne yağdırtmak meşakkat- li. Karcılar, Kalaköylüler. Ya da Namrun'a yerleşmiş YörükJer. Haftada bir gün izinliler. Haziran- eylül arası işleri yoğun. 30 Ağus- tos şenliklerinden sonra oduncu oluyorlar. Çam, katran, ardıç, se- dir, meseden sonra andız, derken sandal, ladin... Ve bitki örtüsü azalmaya başlıyor.îki bininci met- reye doğru tek tük ağaca rastlanı- yor. 500 metre süren bir çayırdan sonra silme tas, kaya... Bir göğün mavisi, bir kayaların gumüş ışıl- tısı... tçecekleri suyu yanlarında, mataralarda taşıyor kar ustaları. Çünkü kann suyu acımtırak olur, içilmezmiş. Atlar sulanıyor son ovada. Buradan sonra görkemli Toroslar'ın hükmü başlıyor, zaten hava da dönüyor. Kar ticareti ya- pan 10 dükkân var Namrun'da, hepsinin kar ustaları da ayrı ayrı. Gene de kar seferine çıkarken bir- birlerini hiç görmüyorlar. Zirve göriindüğünde atlar birbirine ip- lerle bağlanıyor, bir öncü hepsini usul usul çekiyor. Tepeye vannca, söz susuyor. Dağ söylüyor sanki, Aşağıda usul usul bir yeşil türkü. Tannça'dan haber yok Viyana'da Çalınan A n a T a n n ç a heykeline İlİşkİn heolocial dergisinde yayımlatarak â7a~ğ7İ"yice'Ş7nlİkİe İnÛİyö _ _ l . . . a . _..-ı___ı. _.-. i:ıT ı _ , J ~ bulmuştu. Bu dergıde yer alan ça- v»rr, bmmhKmnm h Çukur, sıcak, bulutlar, ovalar al- tunızda. Sessizüğin gürilltüsü uğul uğul. Kar, dağcılara hoşgeliş edi- yor. Atlar bırakıhyor, yirmi daki- ka surecek yaya yol başlıyor bun- dan sonra. Çok derin, dar, doğal kuyular, obruklar. Karsambaç ob- ruğu ayrı, peynir obruğu ayrı. Peyniri doğrudan kann içine bı- rakmıyorlar, iki obruk arasında- ki soğuk, ama karsız kuyulara sar- kıtılıyor. Derin, elmalı, kızıl, ya- kut obruklar, say sayabildiğine,. tnsan gönlü, dağın tepesine bile ad taşıyor, renk, hüner taşıyor, ne güzel.. Benim kar ustalanm çatal ob- ruktaki kuyudan ışliyor. Boş temiz torbaları, kazma ve koca kar bıçaklanyla karcılar, bel- lerine bağlanan urganlarla kuyu- ya sarkıtılıyor. 20 metre yeraltına, Toros'un kaibine iniyorlar, Kann biriktiği kuytuya yürüyorlar, bir insanın zor sığdığı koridorlardan. Kar bü.vük bloklar halinde kesili- yor, torbalara basılıp iplerle sanp sarmalanıyor. Yukardakiler, ipçi- ler yani, önce malı, ardından kar ustasmı çekiyorlar yeryüzüne. Kar, yeniden doğuyor. Önce elif elif tozuyup yığıldığı Toros kuyulanndan, bu kez sıkış- mış, pekişip hükmü değişmiş, ama rengi, tadı aynı, yeniden yağıyor yeryüzune, bu kez dipten donığa... Tersine yağıyor kar obruklarda. Bu yeni kan görmeye yureğim el- vermiyor. Bıçak yemesi, kucakla- nıp torbalara tıkılması, güneş al- tında tersine yağması kann zoru- na gidiyor. Yaya yoldan sonra atlara yük- leniyor torbalar. Atlar gene birbi- rine bağlı, usul usul iniliyor yokuş aşağı. Hayvanlar sulanıyor, tek tük yeşili görünce suskunJuk çö- zulüyor, atlar da... Çayırdan son- ra bir keyif gelip oturuyor kar us- talarımn yüzüne. Mercimekten y ç ç soruşturma sürerken güvenlik konusunda Kanada Büyükelçisi'nin Dışişleri Bakanlığı'na uyarıda bulunduğu öğrenildi. Bugüne dek ciddi bir ipucu bulunamadı. MUSTAFA BALBAY ANKARA — Viyana'da çalı- nan Ana Tannça heykeliyle Ugili soruşturma sürerken, 344 parça eserin yer aldjğı serginin güvenli- ği konusunda onceden "uyanda bulunulduğu" öğrenildi. Serginin daha once açıldığı Kanada'da Bu- yukelçi Ali Tuygan'm, Dışişleri Bakanlığı'na yazdığı yazıda, "Eserierin guvenliği tehlikede, Vi- yana'da sergilenmemesi gerekir" dediği ifade edildi. Viyana Hoffburg Sarayı'nda 22 haziranda açılan serginin ha- zırlıklan sırasında Burdur Hacı- lar'da çıkarılan 7500 yıllık Ana Tannça heykeli çalınmıştı. 17 ha- ziranda çalınan, ancak uç gün ka- muoyundan gizlenen hırsızlıkJa il- gili butün sorujturmay] Avustur- ya polisi yurutüyor. Ancak bugu- ne kadar ciddi bir ipucu elde edil- medi. Eserin çalındığı standm uzerinde iki ayn parmak izi bu- lundu. Ancak bu izlerin müzenin dekoratörüne ve bir diğer görev- lisine ait olduğu açıklandı. Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, sergi konusunda Avus- turya hükümetinin devlet güven- cesi verdiğini anımsattı ve "Biz çauşmalan izüyoruz. Mutlaka bu- lacaklannı söylediler" demekle yetindi. Ancak eserin Viyana dı- şına çıkanlmış olması olasılığına karşı bu tur hirsızlıklarda devre- ye giren kurumlann aradan bir ay geçmesine karşın hâlâ haberdar olmadığı öğrenildi. 30 yıldır Af- rodisias kazılarını surdürmekte olan Prof. Kenan Erim, Karaca- su'daki depodan çalınan sekiz eserden altısını Boston'da yayım- lanan The Journal of Field Arg- lınmış eserlerden tum müzelerin ve koleksiyoncuların haberi ol- muş ve hırsızlar eserleri satmak is- tedikleri sırada ortaya çıkmıştı. Bu yayın organının yetkilileri, kendilerine Viyana'da çalınan Ana Tannça hakkında hiçbir bilgi ulaşmadığını belirttiler. Bunun yamnda, yine çalınmış eserler ko- nusunda ilgili çevreleri uyaran In- ternational Foundation for Art Research adlı vakfın ve Interna- tional Arf of Tieft Center'ın olay- dan haberdar olmadığı öğrenildi. Ana Tannça hırsızlığmın haber verilmediği diğer uluslararası ku- ruluşlar şunlar: American Art Dealers Assocı- ation (Amerikan Sanat Eserleri Tacirleri Birliği), International Council of Museum, Sotheby's ve Christie's muzayede salonları. Ana Tanrıça heykelinin yer al- dığı Türkiye'nin hazineleri, Ana- dolu'nun görkemi sergisi Viyana'- dan önce Kanada'da sergilenmiş- ti. Vanp karsambaççının kapısına, sıcağın ortasma yığılıyor mal. O artık efsunlu kar değildir, maldır. Yayvan, ensiz, dibi maladan ötürü biçim değiştirmiş baku- ten- cere, kar tezgâhı, sabırsızhkla bek- liyor yeni kan. Para alınıyor. Bereket söyleni- yor. Rengârenk nakışlı heybeler- deki karlar silkeleniyor. Upuzun bıçakJar kınına geri konan kılıç örneği, bağlanıyor at sırtina. Kar, torbasıyla uzunlamasına yatınlıyor işleneceği yere. O bile tanıyamıyor kendisıni. Ama ço- cuklar sevinçli. Dükkân bir anda kalabalıklaşıyor. Taze kar gelmiş, koşun... Çocuklar sevinince kar da seviniyor. Kann bilinmedik bir şiirini okumaktan hüzun basıyor içimizi. Sonra seviniyoruz. Tbros'un zir- vesıni, oranın anlatılamaz görke- minı, tersine yağan kan görmek hem de şu çocukların sevinci ne guzel diye. Yenn kaibine seferiniz rasgele kar ustaları.... Aliağa için itiraz süresi • IZMtR (CumbDriyet Efe BÜTOSD) — Aliağa Termik Santralı ile ilgili olarak valiliğin, itiraz döneminin başladığını ilanla duyurması üzerine Yeşillcr Partisi 'Haydi vatandaş yurttaşlık görevine" diye çağrıda bulunarak iki aylık bir kampanya başlattı. Yeşiller Partisi tl Başkanı Ayşe Tosuner, Hiroşima'ya atom bombası atılmasının 45. yıldönümünde Japon ulusuna seslenerek "Ne yeni Hiroşimalaj olsun ne de yeni Yatağanlar" dedi. Bakırçay Belediyeler Birliği'nin de bir itiraz kampanyası başlatacağı bildirildi. tzmir Valiliği tarafından hava kalitesi konıma yönetmeliği çerçevesinde, yurttaslann santralla ilgili itirazlannı bildirmeleri için bir ilan verildi. tki ay süreyle yurttaşlar itirazlannı valiliğe iletebilecekler. Kaş'ta orman yangını • KAŞ (AA) — Antalya'nın Kaş ilçesinde, önceki akşam çıkan ve dun söndürülen orman yangınında 115 hektarlık orman alanı kül oldu. Kasaba serisi 159-160 ve 172 numaralı ormanlık alanlarda, bilinmeyen bir nedenle çıkan yangın, rüzgânn da etkisiyle kısa sürede yayıldı. Yöredeki itfaiye ekipleri ile vatandaşlann müdahale ettiği yangın, dün sabah saat 06.00 sıralannda söndüruldü. Yetkilüer, yangının kasten çıkanlmış olabiieceği ihtimali uzerinde durduklannı belirterek Antalya'nın 8 bölgesinde çıkan orman yangjnlannın, büyümeden söndürüldüğünü kaydetti. Muğla'ya 300 bin turist • MUĞLA (AA) — Ülkemizin önemli turizm merkezlerinden Muğla'ya, bu yılın ilk 6 aylık döneminde gelen turist sayısının geçen yıla göre yuzde 37, döviz gelirinin ise yüzde 111 oranında arttıgı bildirildi. Muğla Valisi Erol Çakır, bu yılın ilk 6 ayında MuğJa'ya, 65 bin 931*i deniz yolu, 240 bin 555'i hava yolu ile olmak üzere toplam 306 bin 486 yabancı turistin geldiğini söyledi. Yabana turistler, bankaiarda ve gümrük kapılannda 422 milyar 79 milyon 682 bin lira karşılığı döviz bozdurdu. OYS sonuçları • ANKARA (AA) — ögrenci Yerlestirme Sınavı (OYS) sonuçlannın adayların adreslerine postalanmasına dün baslandı. Adaylara, sonuç belgeleri ile birlikte bir de broşür gönderiliyor. Broşürde, üniversitelerin ilgili birimlerinin kayıt yapacaklan adresleri, kayıt için gerekli belgelerin neler olduğu bulunuyor. Kayıtlar, 3-14 eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Universitelere bu yıl, 196 bin 253 kişi yerleştirilecek. Efes'in tarihi • ANKARA (AA) — Batı Anadolu'da tyon ve Roma uygarhklannın en önemli kentlerinden biri olan Ephesos'ta (Efes) surdürulen kazılarla kentin tarihinin Kalkolitik döneme kadar uzandığı ortaya çıktı. Efes Müze Müdürlüp tarafından sürdürülen kazılarda, kale yakınlannda bulunan yaklaşık 50 metrekarelik taban seramiğinin Kalkolitik döneme ait olduğu belirlendi. Mö 2300 yıllanndan kalma olduğu sanılan taban seramiğinin, Efes'te bugüne kadar ortaya çıkarılan en eski buluntu olduğu belirtildi. Sağiığı bozıık ögyenciler • AFYON (Cumhuriyet) — Afyon'da geçen öğretim yılında 738 ilk ve orta dereceli okulda yapılan sağlık taramalarının sonuçları açıklandı. Yetkililer, her 100 öğrenciden 45'inin sağlığının bozuk olduğunu, yine her yüz öğrenciden 60'ının ağız ve dişlerinin sağlıklı olmadığım bildirdiler. Taramada, sağlık kontrolünden geçirilen 110 bin 701 öğrenciden 49 bin 646'sının sağlıksız olduğu, beürlendi. 110 bin 701 öğrencinin yüzde SO'inin diş fırçalama alışkanlığının bulunmadığı kaydedildi.