Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 AĞUSTOS 1990 CJJMHURÎYET/19
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN
Metooroh»! Genel Müdünu-
{jü'nden aknan bılgıye göre yur-
dun taıaybatı kesımlen parpalı
bulutkı ûtelo yerler az bulutlu ve
açık geçecek HAW\ SICAKLIĞI
Oefrşmeyecek RÛZGÂR Kuzey
ve batı yönierden hafif, ara sıra
orta kuvvette esecek Denızlen-
mtzde rüznâr Karadenız ve Mar-
maratia yridız ve poyrazdan kuzey
Ege'öe yıHız ve kârayel güney
EoVöe gûnbatsı ve karayel, Ak-
dmztte günbatea ve lodostan 2-4
yer yer 5 kuvvetınde saatte 4-16
yer yef 21 dernz rmlı hızfa esecek.
A 35° 21° OyartHlor
A 30° 18° Edıme
A 37° 23° Eranc»
A 30° 11° Erajrum
A 31° 11° EsJoşetnr
A 31° 17° Gazantep
A 32°26°&resun
A 36° 22° Gumusnane A
Oenız hafif çaJkarrtlı olacak Van Gfllü'nde hava Az bu-
lutlu ve açık geçecek rûzgar kuzey ve bat yönterden hafif
arasıra orta kuvvette esecek göfüş uzaklığı 10 km dola-
yında buhınacak
y
Baktesr
Meak
BmgOI
Brtfc
Botu
Buraa
ÇanaMaie
Çonjm
Danczf
A 22°16°Hrtttn
A 39°23°lspaf1a
A 32° W° Istanbul
A 31°15°lzmr
A :
38°22°Manısa
35°2f KMaraş
28° W Itorem
26» 8°Muflla
30°U°Uuş
38°24°N4de
29°21°0rtu
2S°I3°R»
32° 18° Sarnsun
32°«°S«rt
30°22°Sinop
3G°23°SMS
A
A
A
A
A
A 28° 13° Kastsnonu A 28° 11° tttaon
A 30° 11° Kaysen A 28° 10° Incai
A33°17°Kırtd»l A35°20°Uşak
A 32°21°Kon»a A 29° 15° Van
A 28° 10° Kutafya A 32° 16° ttızgat
A 3S°2i°Mab(ya A 34° 19° Zonguldak
A 38° 24°
A 35°21°
A 31° 24°
A 38° 20°
A 30° W°
A 28° 14°
A 29°21°
A 29° 21°
A 27° 20°
A 33° 22°
A 27° 20°
A 27° 11°
A 30°20°
A 29° 21°
A 32° 18°
A 32° 17°
A 28° 13°
A 26° 11°
A 26° 19°
~Çy aç* « ^ twto«u ^yajmurtı ^ ss* ft*** A-açık B Dukıikı 6-gune^ K-Wı S-sıst VyaCmurtu
«Belgrad
nkı J
1 enıngrad
' **. Moskova
J
/ _)
j&' AnKdfB ^
•*iA/rf
Tsbnz
İr } ^»
/ •Sam
\* *
Kahıre»-Ç£"
OUNYA'OA BUGUN
Am5twd3n
A/nnun
Ataa
BafrM
Baıertonj
Basel
Bamnd
Bertn
Bom
Briftsal
Budapefk
Cmem
CkUe
Duba
Ffankkırt
a™mstta
KaNra
Kop«ntag
KMi
A 20°
A 34°
A 38°
A 42°
A 28»
Y 28°
A 29°
Y 19°
A 21°
A 21°
Y 28°
A 28°
A 34°
A 44°
A 43°
A *i|°
A 35°
A 23°
A 35°
Y 19°
A 21°
A 37°
Ltnmgrad
Londra
Madnd
MUno
Montretf
MosteM
Murah
Nw Vbrk
Oso
Pans
Ftyad
Roma
Sofya
Şam
W Awv
Imus
Vfenedık
Vıyana
A 19°
A 22°
Y 35°
A 28°
A 32°
Y 22°
Y 19°
A 29°
Y 18°
A 26°
Y 20»
A 44°
A 30°
A 30°
A 37°
A 34°
A 35°
Y 19°
A 28°
Y 19°
WMmg«ınA 30°
Zurih Y 26°
BULMACA
SOLDAN SAGA: 1 2 3 4 5
1/ Enk, kayısı gıbı
ağaçlardan sızan bır
ceşıt zamk 2/ Fırın-
da ekmek, börek, çö-
rek çevırmeye yarayan
bır tür kürek Rad-
yumun sımgesı. 3/
Aptal, sersem 4/ Bır
renk Olay 5/ Hay-
laz, sersen 6/ Dıvan
şunnde sevgılının kır-
pığı ıçın kullanılan
mazmun Denızayısı
da denılen bır fok tü-
nl 7/ En kısa zaman
süresı Verme, öde-
me. Peygamberlen Hnd'u dınlemedık
len ıçın Tann tarafından yok edılen ka-
vım. 8/ tşaret olarak yere dıkılen çu-
buk Gözlen görmeyen 9/ Dınsel
ınançları olmayan Kuşak
YUKARIDAN AŞAĞIYA;
1/ Saçlan ağajmaya başlamış orta >l
aşlı
erkek 2/ Müakte sus ışaretıne venlen
bir başka ad Evren 3/ Hanç. Bre-
alya'run plaka ışaretı Bır nota. 4/ Bır
şeyı yapıp yapmamaya karar verme gu-
cü tlkel benbk 5/ Hayvanı avcılığa aiıştırma tşı Büyuk pulluk
6/ Sarma teknıgıyle yapılan bır tür ışleme. 7/ AntaJya'run bır pla-
jı Bır spor takımının gözde oyuncusu 8/ Uzak Lıflen doku-
macılıkta kullanılan değerh bır bıtkı 9/ Hındıstan'da Sıhlenn söz-
cülüğünu yapan sıyasal partı
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Hudutlarda sükûn
21 AĞUSTOS 1930
Son gelen malûmat Ağrı'da kıtaatımızın tevakkuf halınde
oldugu, yukanlarda devam eden kar ve soğuk dolayısıle
eşkıyanın günden güne asağıya ınmeğe mecbur kaldığı
merkezındedır Son çarpışmada ölüp te şahsıyetlennın
meydana çtkmaması ıçın arkadaşlan tarafından başlan
kesılen şakıler arasında sergerde Ömenn de rnevcut olduğu
anlaşılıyor Ötekılerın kım olduğu malûm değıldır Cenuptan
gıren 40 kışılık çetenın şıddetle takıp edılmekte olduğu ve
Urfa'da hududun emnıyet altına alındığı bıldırılmektedır
Türk tarihi
Reisıcumhur Hazretlennın Türk tanhının raenşeıne daır
hazırlamakta olduklan kıymettar eser bır haftaya kadar
ıkmal edılecektır Kurunu ulâ medenıyetının Türk
medenıyetı olduğunu ısbat eden bu tarıhî eser, 700-800
sahıfe kadar tutacaktır Mekteplenmızde tanh tednsatmda
esas olacak olan ve en meşhur Avrupa âlımlennın kabul
ettıklerı hakayıkı tarıhıyeye müsterut bulunan bu kıymettar
eser, son defa gözden geçınldıkten sonra yakında
tabedılecektır
Yunan emlâki
Muhtelıt Mubadele Türk
Heyetı Murahhasası
Rıyasetınden teblığ
olunmuştur
Bazı gazetelerde eN^elce
ıcarelenne vazıyet edılmış olan
Yunan emlâkının bır kaç güne
kadar eshabına ladesı takarrür
etmışse de bu hususta
Gaynmübadıller Cemıyetıne
henıiz bır ış'ar vakı olmadığı
ve kıralarm cemıyetçe tahsılıne
devam edılmekte olduğu tarzında esassız haberler
görulmüştür 10 hazıran tanhlı muvakelenın 9 uncu maddesı
mucıbınce nıhayet 2 ay zarfında eshabına ıadesı lâzım gelen
ışbu eralâk üzenne mevzu haczın kaldırılmış olduğu Heyetı
murahhasanın 14 ağustos tarıhlı teblığnamesıle gazetelerle
ılan edılerek Muhtelıt Komısyon rıyasetıle Gaynmübadıller
cemıyetıne de malûmat venlmıştır Mukavelename ahkâmına
tevfikan Yunan tabuyetınde bulunan emlâk sahıplerının
tanhı mezkûrdan ıtıbaren bılâkaydu şart mülklerıne tasarruf
edeceklerı tavzıhan teblığ olunur
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Ayarlama bitti
21 AĞUSTOS 1960
— Orduda kemıyet bakımından yapılan ayarlama
hareketımn hazırlığı bıtmıştır Ifade olunduğuna göre,
bugune kadar ıstıfa dılekçesı verenler arasından, kadro ve
mahrut sıstemı tanzım edıldıkten sonra, açıkta kalanlara
yarın akşam bırer mektup gönderılerek dılekçelerının kabul
edıldığı bıldırılecek, ayrıca ıkramıyelennı alacaklan
bankalar, ıkramıye mıktarları göstenlecek ve emeklıye
aynlanlann sıvıl hayatta çalışmak ıstedıklerı konular
sorulacaktır Formüle edılen bu soru kâğıtlarında emeklı
subaydan Mıllı Eğıtım veya tktısadı Devlet Teşekküllerı
veyahud ıdarı bır vazıfede çalışıp çalışmayacakları, tercıh
ettiklen meslek mevzularının bıldınlmesı ıstenecektır
Bu düeklenn karşılanmasına çalışılırken, Mıllı Eğıtımm,
tktısadı Devlet Teşekküllennın veya dığer ışlerde vazıfelı
olanların haklarına taarruz edılmıyecektır
Mıllı Bırlık Komıtesının prensıp olarak bır genel çalışma
seferberlığıne başladığı, butün yapılan ışlerın ve alınan
kararların bununla ılgılı olduğu bıldırılmektedır
Dılekçe veren albay, yarbay ve bınbaşılardan hepsımn
dılekçelerının karşılanmasına ımkân bulunamamıştır
Ordunun kadro ve mahrut durumunun ıcap ettırdığı
ayarlama yapümış, kuçük rutbelı subavlann sayısı ve
kadrolarda ışgal ettiklen yerler ıle bunlann terfılerının
mahruta yapacağı tesır hesaplanmış ve netıce alındıktan
sonra ordudan ayrılacak mıktar tesbıt olunmuştur
GEÇEN YIL BUGUN Cumhur.yet
Sınır kapatılıyor
21 AĞUSTOS 1989
Bulganstan'dan zorunlu göç yoluyla Turkıye"ye göndenlen
soydaşlarımızın sayısı 303 bını aşarken Bakanlar Kurulu, 22
ağustos salı günü (yann) saat 02 00'den ıtıbaren, Bulgarıstan
smırııu zorunlu göçe kapatma kararı aldı Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Alı Bozer, kapatma kararının
Bulgarıstan'ın kapsamlı bır goç anlasması ımzalayana kadar
geçerh olduğunu beürterek anlaşma yapıldığı takdırde butun
Turklerı altnaya hazır olduklarmı söyledı
TARTISMA
Dönüşü Olmayan Tur
Gezi programında Rize Emniyet Mudurluğu ve Cumhuriyet
Savcılığı'nın olduğunu rüyamızda görsek inanmazdık herhalde.
Dokuz gunlük bayram tatılımızı değerlen-
dırmek ıstedık Amacımız gönnedığımız Ka-
radenız'ı görmektı Bu gezıyı bır "Tur'Ma yap-
makta karar kıldık, çunku en azından bıze
rehber olacaktı Bır tunzm şırketının gazete-
de yayınladığı ısrarlı ılanlar aracılığıyla ve de
bayramda "Karadcıuz gezısi" duzenleyen fir-
ma olması dolayısıyla ırtıbat kurduk Başlan-
gıçta oldukça yardıma oldular, bız de bu dos-
tane ılgıye guvenerek karanmızı verdık
Bu tatılın olumlu geçeceğıne ınancımız o
kadar buyüktu kı, ne hareket noktasındakı
otobüsün esküığı, ne de ılk baştakı yer kav-
gaları bıze etkı edecektı Ancak ılanda ve bı-
ze venlen broşurde gösterılen yolu takıp et-
mıyorduk (Bu ılanda gösterılen yol Sınop,
Bartın, Safranbolu, Kastamonu, Samsun,
Hopa, Rıze, Trabzon, Çorum, îstanbul ıdı
Bız ıse Gerede, Amasya, Samsun, Rıze yolu-
nu ızledık ) Ustelık rehber, rehber olma özel-
lığının tamamen dışında Karadenız'ı ılk defa
gören bınydı Tanhı, tunstık yerler hakkın-
da bılgısı olmadığı gıbı nasıl gıdıleceğını de
bılmıyordu Ancak, butün bu sorumsuzluk-
ların sahıbımn elbette tunzm şırketı olduğu
ve Karadenız'ı bılen bır rehberı yoksa bu ge
zıyı duzenlememesı gerektığı konuları tartı-
şılmaya bıle değmez
Ancak terslıkler bu kadar değıldı ve ışın kö-
tüsü daha yenı başlıyordu Tunzm şırketı 4
gün Riıe'de konaklanılan otehn parasını yol-
lamıyor ve telefonla aramalara ne şırketın
kendı ne de şubelerı cevap verıyordu Sonuç-
ta otehn konaklama ucretını bızler vermek zo-
runda kaldık Yanı tunzm şırketı herc kendı
sorumluluğunu yerıne getırmıyor, hem de
müştenlerıne sariıp çıkmayarak Rize'de bız
len kendı kaderımızle başbaşa bırakıyordu
lşın cıddıyetını gören grup önce Cumhuriyet
Savcılıgı'na, buradan Emniyet Mudurlugu'-
ne gıderek durumu resmı makamlara ılettı
Gezı programında Rıze Emmyet Müdürlüğü
ve Cumhunyet Savcıhğı'nın olduğunu ruya-
rnızda görsek inanmazdık herhalde Tabıı bu
arada rehber de ortadan kayboluyordu Grup
Seçenek ve '
Sıcaksu kaynak çalışmaları ulkemizde, MTA tarafından 1962
yılında başlatılmıştır. 28 yıldır bu kaynaklar değerlendirilmiş
olsaydı, bugun termik santrallar sıkıntısı başımızda olmazdı.
Sa\ın Osman Gostenşlioğlu'nun 14 8 1990
tarıhlı Cumhunyet'tekı "Alternatif Olabılır
mi?" bashklı jazısında behrtılen konulara ka
tılıyorum Yalnız, enerjının "yenıden
UFetilebüır" kavnaklardan sağlanabıleceğı ko-
nusunda, S«yın Noyan Ozkan'ın verdığı bıl
gılenn ütopya değıl, uygulanabılır olduğunu
belırtmek ıstıyorum
Ulkemizde ruzgâr enerjısınden önce sıcak-
su, bıyogaz, akarsular, enerjı üretılmeye uy
gun yenılenebılır enerjı kaynaklarıdır Denız-
lerdekı akıntılar, dalgalar ve güneş enerjısını
saymıyorum Şu anda bızım teknolojımız ye-
terlı olmayabılır
Jeolojı Yuksck Mubendısi Dr. Tuncer Es-
deger, ağustos 1990 tarıhlı yazısında, "Ulke-
mız jeolojik ve coğrafık konumu nedeniyle
çok zengin jeotermaJ enerji kaynaklanna sa-
hiptir.
Jeotermal enerjı uzun omurlu olup maliyetı
diger konvansnonel enerjı kaynaklanna gore
çok daha ucuzdur Bu enerjının çok >onlu kul-
lanılması durumunda, fosıl enerjı kavnakla-
nndan buyuk olçnde tasarnıf sağlanacakür"
demektedır
rehbersız olarak tstanbul'a dönüş kararı al-
dı Rıze'den tstanbul'a kadar kalınan otelle-
nn, sabah ve akşam yemeklerının parasını
herkes kendı cebmden vermek zorunda kala-
rak elbette
Bütün bu sorumsuzluklar karşısında tunzm
şırketı lstanbul'da muştenlenne bellı bır mık-
tar para vererek (kı bu butun çekılenlerın
%10'unu bıle karşılaşamaz) müştenlenm ba
şından atma pohtıkası ızlıyor ve bütün olay
ları tahmın edıleceğı gıbı rehbere yükluyor-
du Herhalde duşüncesı, belkı parasının yet-
tığı yere kadar bu ınsanlan götunnektı Olay-
lan açıklamaya teklıf ettıklen para yetmez ve
bır tunzm şırketı ıstese de bu kadar berbat bır
gezı yapamazdı herhalde Çünku gazete ılan-
lanmn büyüklüğu, bastırdıklan broşürlenn
kalıtesı ve Scyahat Acentelen Birtiğı'ne üye
olmasına bakılarak bır tunzm şırketının cıd-
dıyet sahıbı olmasını düşunmek çok yamltıcı
oluyordu Bır başka yamltıcı nokta da bu
olaylar karşısında nasılsa bıze sahıp çıkacak
bu- yerlenn varhğına karşı uıancımız oldu Oy
sa Kultür Bakanlığı ve Seyahat Acentelen Bır-
hğı 'şikâyet dilekçesi verin' demekle yeundı
Olayın herkese ve tunzm şırketlenne örnek
olmasım dıleyerek bu fırmanın cezasız kalma-
masını ıstıyoruz
SUNA TANDOĞAN-ELtF BARINDIRIR-
ESİN YILDIRIM
Ankara
Ulkemizde, sıcaktığı yer yer 100°Cye ula-
şan 600'un üzennde sıcaksu kaynağı bulun-
duğu, aynı kıtapcıkta behrtılmektedır (s 7) Sı-
caksu kaynak çalışmaian ulkemizde, MTA ta-
rafından 1962 yılında başlatılmıştır 28 yıldır
bu kaynaklar değerlendınlmış olsaydı, bugun
termik santrallar sıkıntısı başımızda olmazdı
Sayın Göstenşlıoğlu'nun belırttığı gıbı "... bır-
çok şey halkıo saglıgı pabasına ve iradesıne
ragmen..." yapılmaktadır.
Bız Yeşiller Partisi olarak bu konularda m-
sanların daha çok bıhnçlenmesı, haklanna sa
hıp çıkması çabasındayız Ancak o zaman
guçlü olarak "DUR" denılebılecektır
ŞUKRAN YURDAGÜL
Yeşiller Partisi / ANKARA
*Hedef Saptınnası9
\ akıştırması
Bilindiği uzere Anayasa Mahkemesi, anayasa maddelerini
değiştirmeye veya ıptale yetkili değildir. Bu bakımdan
Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararını iyi okumak
gereİcecektir.
ğüdır Bu bakımdan Anayasa Mahkemesı'nın
gerekçelı kararını ıyı okumak gerekecektır
2- Ba> Aybay gene kendı yakıştırrhası ıle,
benım, bır üruversıtenın duzeymın "mutfağıy-
la, kıtaplığıyla, ya da temızlığıyle " bebrlene-
bıleceğı şeklınde ıkıncı vanılgıya duştugumden
sözetmıştır
Aslında, bu ümversıtenın duzeyım belırle-
yen en önemlı ögelerden bınsı ve başlıcası Id-
taplığıdır.
Bay Aybay bana bır onende bulunarak, "yo-
lu duşurse tstanbul L nıversıtesı'nin sosyal bı-
lımer fakultelenıun kılaplıklanna uğrayıp, bir
goz atsın, kartotekslennı ıncelesın... sozunu
erdğım eğıtım duzev ötçutu hakkında ciddi bir
fikir sahıbı olabılır" dıyor
Hıç merak etmesın, ben sözünu ettığı unı-
versıtenın Hnkok Fakultesi mezunuyum Ge-
rek ders ve gerekse semıner çalışmalarım do-
layısıyla o kıtaplığı ve kıtaplann bır kısmını
epeyce zıyaret edıp, ınceledım ve onlardan çok
yararlanıp, gayriciddi denemeyecek oranda fı-
kır sahıbı olabıldım
3- tstanbul Ünıversıtesı (Darulfunun'u) da
hıl, yurdumuzda kurulmuş olan butun unıver-
sıteler bu unvanla öğretıme başlamışlardır
tstanbul Darulfununu dahı evrım ıle değıl
ve fakat 1936 Unıversıte Devnmı ıle bugünku
anlamına kavuşabılmıştır
Bay Aybay'ın "kapısında universite yazan
her yen unıversıte saymak" yakıştırması gıbı
sözlen, ben sınırhlığm ve bay Aybay'ın en azın-
dan acele olarak kaleme rasılmasının sonuç-
lan şeklınde ancak değerlendırebılıyorum
Bay Aybay, yenı açılan ve Anadolu Ümver-
sıtelerı dıye anılan ünıversıtelen de kapsar nı-
telıkte, genel bır tartışma konusunu benımse-
yerek, sadece Bükent Umversıtesı'nı kuçüm-
sevıcı sözmkler kullanmasaydı, ben esasen bu
tartışmayı gereklı görmezdım
Bilkenl L niversitesi'nın latapbğındakı kıtap-
lann kaç tanesının o kurumca uretılmış olması
konusuna gelınce, bay Aybay kendısını yetkı-
Aydın Ayb», 19 Temmuz 1980 tanhlı yazı-
sında Sayın Doğramacı'nın enjekte ettığı yan-
lışlann etkısıyle benım "yanlış şejler..." yaz-
dığımı ılerı surmuş "Cumhuriyet" okurlan-
nın hoşgörüşune sunarak belırtmek ıstenm kı,
bay Aybay'ın bu satırlarını doğrusu çok ya-
dırgadım
1- Bay Aybay, "ılk yanılgımın" vakıflann
unıversıte kurabıleceklennı sanmam olduğu
na ışaret edıyor
Ehh, yarulmamak bazılannın tekelınde
olunca, enjeksıyonun etkısınde kalan bıze y'a-
nılmak duşüyor Acaba gerçek oyle mı
9
Anayasa, IV- İDARE. başlıklı bolumunun,
"E- Yuksekogretım Kurumlan ve L'st Kuru-
luşlan", "1- VuksekogreUm Kurumlan" baş-
lığı altında 130 maddesının 8 fıkrasında
aynen,
"V uksekoğretim kunımlannın knnıluş ve
organlan ıle ışlejışleri ve bunlann seçımlen,
görev, \etki ve sorumluluklan, unıversıteler
uzennde devletin gozetım ve denetım hakkı-
nı kullanma osuUeri, ogretım elemanlannın
gorevleri..." belırlenırken genel tan' "yukse-
kogrenim kunımlan" olduğu gıbı,
9 fıkrada, "vakıflar tarafından kurulan
yuksekoğretinı kurumlan, mab ve ıdan konu-
lar dışındakı akademık çalışmaian, ogretım
elemanlannın sağlanması ve guvenlık vonle-
nnden, devlet eliyle kurulan yuksekoğrenım
kunımlan icin anayasada belırtilen bukumlere
tâbidır" denılmektedır kı, anayasanın bu hu-
kumlenmn, yukseköğretım kurumlan deyımı-
nı genış anlamda kullanarak unıversıteyı de
kapsar nıtelık ve unıversıte ıle eş anlam tanı-
dığı kolaylıkla anlaşılabılmektedır
Bay Aybay'ın tek taraflı yargısının aksıne,
bu açık durum karşısında bır yanılgı sözko-
nusu olamaz Ancak ve belkı bır yorum yapı-
labılır
Anavasa Mahkemesi kararına gelınce. Bı-
lındığı uzere Anayasa Mahkemesi, anayasa
maddelennı değiştirmeye veya ıptale yetkıh de-
lı görmemekle beraber, lütfedıp ızın versın ve
yeterlı zaman tanısın da, bu konuda gelece
ğın ne göstereceğını bırlıkte ızleyelım
1986 yılında kurulduğunu öğrendığımız bır
yüksek öğrenım kurumu kıtaplığından bu tur
bır görüntu beklemek ıçın henüz epeyce erken
olduğunu kabul etmek herhalde ınsaflılık ve
ısabet olur
4- Bu kısımda bay Aybay sayın Doğrama-
cı'nın Bılkent Umversıtesı ıçın aıle gehrlenn
den veya servetınden harcadığı belırlenen 90
mılyar lırayı aşkm parayı nereden ve nasıl bul
duğunu kendıne özge üslubu ıle belırlemeğe
çalışarak, "bay Kubanç'ın harcanan bu dok-
san milyar liraıun (yaklaşık 4 mılyoıı ABD Do-
lan eder) kavnağını da kesin kaydı de ogre-
nip bıze de açıklamasını dılerdık" gıbı, hıç de
hakkı olmadığı bır görevı bana yuklemeye ça-
lışarak, sayın Doğramacı'nın bukadar büyük
bır servetı mevcut unıversıtelerden bırıne tah
sıs etmesının daha ısabetlı olacağı sonucuna
vanyor
Bay Avbay'ın bana bu tür bır görev öner-
mesını son derece yakışıksız bulduğumu ön-
celıkle belırtmek ıstenm
Ben Sayın Doğramacı'nın ne yetkıh avuka-
tı veya vekılı, ne yetkıh saymanı, ne guvenlık
görevlısı veya koruması, ne de sırdaşıyım
Bır yakınımın, ümversıtelerarası seçme ve
yerleştırme sınavlarında üst duzeyde notlar
abp, bu ümversıtenın muhendısbk bolümlenn-
den bırısınde burslu öğrenım görmeyı yeğle-
mesı dolayısıyladır kı, Sayın Doğramacı ıle
1989 yılı Eylul ayında, dığer altı velı ıle bır-
lıkte tanışıp-görusmüş, bu arada Bılkent Ünı-
versıtesı'ne devletm ne kadar parasal katkısı
olduğunu sorduğumda, kesın kaydı ıle sözko-
nusu mıktar harcamanın sadece aılemn ser-
vetı ve gelırlennden karşılandığım öğrenmış
ıdım
Başkanlannın ve bu arada Sayın Doğrama-
cı'nın servetı ve gelırı hakkında merak sahıbı
olmadığım cıhetle, bu konudakı merakını bay
Aybay'ın kendısının gıdermesmı önermekle ye-
tıneceğım
NECDET KUBANÇ
Şarkoy-TEKİRDAĞ
Insan Manzaralan
Gunumuzde Amerika'nın birçok eyaletinde sık olarak yapılan
açıkhava konserlerınde bile bira dahil alkollü içki yasaktır.
Sadece alkolsuz içeceklere izin verilmektedir.
Son haftalarda basında yurtdışma kaçınl-
mış olan önemlı eserlerden bahsedılmekte ve
Kultur Bakanlığı'nın bu eşsız eserlerı gen ala-
bümek ıçın faahyete geçtığı bıldırılmektedır
Ancak burada önemle vurgulanması gereken
bır nokta daha vardır Bu da paha bıçılmez
değerdekı eserlerımızın korunmasının halkı-
mıza öğretılmesıdır
Bılındığı gıbı Turkıye'de son yıllarda buyu-
leyıcı guzellıktekı antık tıyatrolarımız goste
mış olduğu bılmçsızhk orneğı yurekler acısı
ıdı Zaman ılerledıkçedaha da acıholaylar ya-
şadık Bır sure sonra pıknık çantalanmn açıl-
masına, bıralann ve hatta votkalı kolalann
ıçılmesıne tanık olduk
Gunumuzde Amenka'nın birçok eyaletın
de sık olarak yapılan açıkhava konserlerınde
bıle bıra dahıl alkollu ıçkı vasaktır Sadece al-
kolsuz içeceklere ızın venlmektedır Çunkü al-
kol şışedekı gıbı durmamaktadır Kaldı kı böy-
rılere açılmış bulunmaktadır Bunlardan tz-
mır'ın Selçuk ılçesındekı Efes ve AnUlya'da-
kı Aspendos son derece görkemlı. büyük ız-
leyıcı kapasıtesıne sahıp olan hepımızın hav-
ranlıkla seyrettığı antık tıyatrolarımızdandır
Jşte bu eşsız mekânlardan bırı olan Efes An-
tik Tiyalro'da ılk kez 1987 yılında 1. Ulusla-
rarası Izmir Fesüvali'nın açılış konserım ızle-
me olanağmı bulmuştuk
Seyrettığım ıkı gösterıden sonra, antık alan-
larımızın gelışı guzel olarak gösterılere açıl
mamasımn gereklıhğıne ınanmaktayım Çun
kü böyle devam edecek olursa henuz yurtdı-
şına kaçınlmamış olan bu eserlenmızı korka-
rım kı kendı ellenmızle katletmış olacağız. Sö-
zunu etmış olduğura son ıkı gösterıdekı kala
balık ızleyıcı grubunun pek çoğunun sergıle-
le antık mekânlarda alkollü kışıler ortamın bu-
yuleyıcıhğını bozmakta, alkolün verdığı cesa-
retle sevıyesızleşmektedırler Daha da önem-
lısı bu guzelım alanlar bır çöp yuvası halıne
dönüşmekte ve bu eşsız guzellıktekı mekân-
lar ıçecek tenekelen ıle tahrıp edılmektedır
Kultur Bakanlıgı'nın ve Anıtlar Vuksek Ku-
rulu'nun bu konuya ıvedılıkle yaklaşmasını
Aydın'ın Karacasu ılçesındekı Afrodisias An-
tik Kenti'nde olduğu gıbı değerh arkeolog Sa-
yan Prof.Dr.Kenan Erim'ın uygulamasının ör-
nek ahnmasını umıt edıyorum Bu antık tıyat-
rolann yılda en fazla bırkaç kez, çok özel gös-
tenler dışında açılmamasını ve tahnbı önle-
me bakımından kesınlıkle su dışında kolalı ıçe-
cekler dahıl dığer içeceklere ıan venlmeme-
sını ülkesını gerçekten seven bır yurttaş olarak
yurekten dılıyorum
Tanhı eserler yaratıhnış olan kültür ve uy-
garlık belgelendır Bu eserler bır zamanlar ta-
rıh sahnelennde yer almış olan ulusların uy
garlıklannı yansıtan mıman yapıtlardır Ulus-
lan, savaşlarda kazanmış olduklan zaferler de
ğıl kultur ve sanat alanındakı başanlan yü-
celtmektedır Bız zengin kultür varlıklanna sa-
hıp olan ender ulkelerden bınyız Önemlı olan
bu bılınce sahıp olmamız ve bu kultur varlık-
lanmızı koruyabılmemızdır Bunlann değenm
bılmeyen toplumlarda bu guzel eserler yok
olup gıtmeye mahkûmdurlar Böyle gıdecek
olursa kısa bır süre sonra ne Selçuk'takı Efes
Antık Tiyatro ne Aspendos ve ne de dığerlerı
kalır
Prof. Dr. GULDEN UĞLR
Ege L Tıp Fakultesi
Anestezı Anabilim Dalı
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKQ
Çanakkale Savcısı'yla
ir Görüşme...
Çanakkale E Tipı Cezaevı'nde göruştüğümüz sıyasal hüköm-
lülerln sorunlarını, ınsan hakları yönetıcılen Nevzat Helvacı, Mu-
zaffer llhan Erdost, IHD Çanakkale Geçıct Başkanı Alaattın Çakır,
Çanakkale Cumhuriyet Başsavcı Vekılı Umıt Erışık'la görüştü-
ler O görüşmeyı arkadaşlarımızdan dınledım Asıl sıyasal hü-
kümlulerın ısteklerını anlatıp bıtırdıkten sonra başsavcı ıle
goruşmeye de geleceğım
Geçen yazıda yazdığım adlardan bınydı bayan hükûmlü Sı-
yasal bayan suçlularla, 'sosyal suçlu" dedıklerı adı suçlularla
bır arada, bır koğuşta kalmalarımn çeşıtlı sorunlar yarattıgını an-
latıyordu Meraklanıyordum
— Ne gıbı sorunlar yaratıyor örneğın'
Sosyal suçluiardan kımı cınayetten, kımı zınadan, kımı hırsız-
lıktan gelıp düşmüştü cezaevıne Oğrenımlerı yoktu Hıçbır eğı-
tımden gecmemış olanları vardı Gecenın bır yarısı, kafası
bozulan bırı
— Dört beygınm var, dördü de kara, dıye türku soyleyerek elın-
de dumbelekle göbek atmaya başlıyordu
O zaman, bızım aydın sıyasal suçlular, ıster ıstemez somurtu-
yorlar, yapacak bır şey de bulamıyorlardı Koylü kadınlardı, oku-
muşlara saygılıydılar Dılekçelerını neyı sıyasal suçlular
yazıyorlardı Ama gekjelelım, bır yerde de dayanılmaz oluyor-
lardı Bırbırlerıyle şakalaşırlarken ışı elle şakalaşmaya dek go-
türüyorlar, açık saçık konuşmaya, takılmaya başlıyorlardı Bın
öbürüne
— özledın mı gııı, dıye başlayan konuşmalar olağanlaşıyor-
du
Cezaevı yönetımı, sosyal hukumlu kadınların eğıtımı ıçın hıç-
bır şey yapmıyordu Onların eğıtımını hukümlulere bırakmak, usu-
ma gelıyordu Örneğın erkek adı suçlular, sıyasal suçlulann
arasma alınmıyorlardı Yönetım, onların da gıderek bılınçlenıp
sıyasal görüşe erışeceğını mı sanıyordu ne' Kadınlar olayında
öyie duşünülmuyor, "Kadındır" deyıp bır araya konuyorlardı Ara-
dakı sorunlar daha çoktu, belkı bana anlatmaya da çekınıyor-
lardı Sosyal suçlular, yanı "kader kurbanı" kadınlar tuvalet
ışlerınde de aydınlar gıbı görgulu, eğıtımlı değıllerdı Helaya gır-
dıklerınde, helanın delığını tam tutturamıyorlardı' O zaman da
ortaya temızlık sorunu çıkıyordu Koğuşta hırsızlıklar oluyor, bu
ayrı bır sorun yaratıyordu Sıyasal hukûmlu bayanlarla sosyal hü-
kümlü bayanlann bu nedenlerden ayrı koğuşlara konmaları ıs-
tenıyordu Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Ümıt Enşık, bu
konuda çalışmalar yaptıklarını söyledı Şımdı yemekhane ayrıl-
mıştı, oysa eskıden bırdı Savcı, "Şartları zorlayarak çözüm bul-
maya çalışacağız' dedı Hükümlüler ıse ıkı kapı açarak sorunun
kolay çözümleneceğını soylüyorlardı
Cezaevı temsılcılerı, bır de dısıplın cezalarından yakınıyorlar-
dı Infaz süresınce, bır hükümlu dört hücre cezası aldığında, "ın-
faz"ı yanıyor, koşullu salrvermeden yarartanamıyordu Tek tıp gıysı
gıymemek, havalandırmaya çıkmak ıstememek, mudüre karşı
gelmek gıbı suçlar, 'anayasayı ıhlal" suçundan daha ağır so-
nuçlar doğuruyordu Bır hükümlü
— Tek tıp gıysı gıymedıklen ıçın ınfazı yakılmış 80 arkadaşı-
mız var, dedı
Boyle ınfazları yakılmış olanları enınde sonunda Eskışehır Ce-
zaevı'ne mı gondermeyı duşunuyordu yönetım' Hükümlüler, hûc-
re cezasından ne korkmuyorlardı Yenı bır "statü", yenı bır
"durum' yaratılmak ıstenıyordu Hukümlülenn kazandıkları hakjar
ellerınden alınıyordu, buna karşıydılar Eskışehır Cezaevı hazır-
lıklanyla, yönetıcıler ölum cezası olesıye hapıs cezası almış olan-
ları dırı dırı gomüte gömmeyı mı duşünuyorlardı ne' Doğrusu
bunu usuma bıle getırmek ıstemıyorum Hükümlüler oraya ta-
şındıktan sonra eylemlere geçmek, protesto etmek, ışı yokuşa
surmek olacaktır Şımdıden bu hazıriıkların önüne geçılmelıdır
Hükümlülerın ıçten kanıları da bu yolda
Sıyasal hükümlüler, kadını, erkeğı dış guvenlık sorunlarından
yakınırken, dış güvenlığın "yaşamsal duzevdekı haklanna dek
karışmasım" eleştırıyorlardı Örneğın cumhunyet savcısının ızın
verdığı görüşmecıler gerekçm gosterılmeden cezaevıne sokul-
muyorlardı Gelen aıleler uzennde "psıkolojık" baskı uygulanı-
yor, görüşmecılerın el cüzdanlan, kemeherı, kaiemlen, ağızlıklan
(delıcı, durtucü olmamasına karşın) alınıyordu Bıze anlatıldığı-
na göre böyle bır uygulama yalnız Çanakkale E Tıpı Kapalı Ce-
zaevı'nde vardı
Hükümlülerın bır ısteklerı daha vardı 19 hazıran "Babalar
Günü" açık görüş yapılacakken yapılamamıştı Önümüzde 30
Ağustos Bayramı vardı 19 hazıranda yanan kazanılmış hakları-
nı 30 Ağustos ta kullanamazlar mıydı' (Başsavcının bu konuya
dıkkatını çekmek ıstıyorum')
Çanakkale Başsavcısı Ertem Türker, adlı tatıl nedeniyle Ça-
nakkale dışındaydı Ertem Türker'ın yenne, Ümıt Erışık bakıyor-
du Nevzat Helvacı, Muzaffer llhan Erdost, cezaevı
hükümlülerının sorunlarını Umıt Erışık'a anlattılar Sorunlan Nev-
zat Helvacı anlattı, söze zaman zaman Erdost da gırdı Ümıt Erı-
şık anlatılanları bır bır not ettı Cezaevı dış yönetımının,
cezaevının ve başsavcılığın ışlenne karışması nıtelığındekı dav-
ranışları anlatılınca Umıt Erışık "Dış guvenlık komutanı değıştı
Bır yüzbaşı atandı, ışlerım dolayısıyla yüzbaşıyla göruşemedım
Ben yuzbaşıyla görüşür bu sorunlan çözenm" yanıtını verdı IHD
yönetıcılen, jandarma nızamnamesınde yazılı bıçımde dış gü-
venlığı sağlamakla ılgılı hususlann uygulanmasını, cezaevı yö-
netımı ıle başsavcılığın aldığı kararlara jandarmanın karışmasının
durdurulmasını onlenmesını ıstedıler
Savcı Ümıt Erışık, IHD yönetıcılenne, "Buradakı hükümlü ve
tutukluların bır başka cezaevıne gıdeceğını sanmıyorum" dedı
"Bız yakından ılgılenıyoruz" dıye ekledı Nevzat Helvacı, savcı-
ya ' llgılerınızden dolayı hükümlü arkadaşlar sıze teşekkür edt-
yorlar, bır de sızınle görüşmek ıstıyorlar' dedı Savcı Umıt Enşık,
kendısının de gıdıp hukümlülerle görüşeceğını, sorunlarını bır
de kendılerınden dınleyeceğını bıldırdı Ümıt Erışık, Muzaffer ll-
han Erdost'a
— Sızın bır 'Şemdınlı' röportajınız vardı Ben onu yazdığınız
sırada Uludere'deydım Sonra Şemdınh'ye geldım Orada bır ay
kadar görev yaptım Şemdınlı röportajı "Yön"de yayımlanmaya
başladı o sıra Röportajınız ıçın bır dava açıldığını duymuştum
Ne oldu o dava, dıye sordu
Savcı ıle görüşme, böyle sıcak bır havada yapıldı IHD yönetı-
cılen ayrılırken şoyle dedıler
— Eskışehır-Aydın olaylan dolayısıyla bız IHD Ankara Şubesı
olarak bır kıtap yayımladık Kıtaba koyduğumuz ad "Cezaevın-
de Insan Olmak" Bızım buradakı amacımız, cezaevındekı ın-
sana ınsan olarak bakmak, tutuklu ve hükümlü olarak bakmak,
bır sıyasal hasım olarak bakmamak Bız bu amacı taşıyoruz
Nedense koğuşları gezmemıze ızın venlmedı, ama Çanakka-
le Cezaevı'nde ılgınç şeylerle de karşılaşmıştık Cezaevı Müdü-
ru Behzat Demır bır ara şöyle dedı
— Sayın Ekmekçı'ye de bır sürprız yaptık, yeğenını getırdık!
Az sonra Muharrem amcamın torunu Yusuf getırıldı Necatı Ce-
be'nın oğlu Ismet Cebe'yle de görüşmek ıstedık O da getırıldı
Koğuş temsılcılennın cezaları yüz yılı bulan sosyalıst gazetecı-
lerın, gençlerın hemen tumu okurumuzdu Bın
— Bız Serdar'ın arkadaşlarıyız, dıyordu Sız Serdar'ı da aıle-
sını de yakından tanıyorsunuz Tanıyordum, Serdar'la, Beşık-
çı'nın bırlıkte çekılmış fotoğraflarını almıştım Sağmalcılar'dan
OLUM
Aılemızm değerh buyuğü, merhum Dr. Alı Huseyin
Sunaç'ın eşı, sevgılı annemız, kayınvalıdemız,
anneannemız, babaannemız
HABÎBE SUNAÇ'ı
17 8 1990 Cuma gunü kaybettık Cenazesı 21 8.1990
Salı gunu Erenkoy Galıppaşa Camu'nde kılınacak öğle
namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa
verılecektır
Kızı AZER AKHL Y
OftuUan B41CAN, KAYH4TV \E ERSAN SUNAÇ
Damadı ZEKt AKHUY
Gelınlen SE> l, SEVİNÇ \ E DAGMAR SlilNAÇ
Tornnlan MURAT VE TOLGA AKHUY, ASU, Bl RAK.
THORSTKN VE ANKE SITSAÇ
Kımlığımı ve pasaportumu
kaybettım Hükümsüzdür
CEMİLE TEPE
Nüfus cüzdanımı kaybettım
Hükümsüzdür
SENEM OCAK SÖNMEZ