25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyeı Maıbaacıhk vç Gazetecıhk Türk Ajıonıra Şırketı adına Nadir N»*i % Oenel Yayın Muduru Hasan Ctm»l. Mteiest Mudürü EmiM l>>kl>jll, Yaıı Işlcn MOduru Ok«» GoiKnsİB. % Haber Mcrtczı Muduru Yalçıa Bayer, Sa>fa Düzenı Yönetmem Ah Acar 0 Temsılcıler ANKARA Akmet TM. IZMİR HikmM ÇetMkan, AOANA t( Polıtık» CeU >muwc. D.) Hjbeıler Eıj_ U a Ekonomı Ce^iz Taıtu. ls ScndıU J d r a bMcı. Kuhltr O U IUO Isunbul Hftbcrkn KCMI Kaçvlu Eiıüm Oacıy yytaa, Haber ^raştırma taaet Bcrfcu. Yun Haberlerı Nccdcl Dotta, Spo' Danısmanı AhMkvHr V n M . Dızı Yuılar b m Çakfkm, Amsunm Şakia U K Dtuclımr AMalhh Yıncı 0 Koordnuısr AtmM feml» 0 Mılı işler tıt.1 trV.ı % Muhasebc M t s ı Ymr 0 BucfPUnlama Snjl Ou>W*ş>otl< 0 RfkUm ATH Toru 0 Ek toyınllr Hab> Urol 0 Idarr Haaeria Crrr 0 lsfctmc öadcr Ç t » 0 Bıljı-lskiıı > l l !••> 0 Pmcnd Sojl >a.vfrt ATurv/u Başkan Sarfir Nsdj Okn, Aklal. V.lçın h n Ha»c Onal. Hiknd Çrftaluj* Oka) GOMıısift L|nr Maısn, tlfaı Alı Sfera. \ k M Tu &Bm >r >0H>n Cuüihunra Mubuctlık i Gaznccıkk T A4- Tark Oca* Cad. J» 34334 |s, PK 24« Isunbul Td 512 0! 05 (20 lul) Tdec 22246, Fu (1> 5 » 60 71 0 Buroler Aakm. Zıy» Gokalp BK lokıUp S. No 19/4, Td U3 11 41-*7 Tdou 4234». PBL («) 133 05 65 0 iımtr H Zı» Blv 1J52 S VI Td. 13 12 30. Tfta 52359, Fu (31) M 53 6» 0 U U K InOou Cad 119 S No I Kal 1, Td 19 37 52 (4 hv) Tdet 62155 F«ı C71) n 37 32 TAKVtM: 25 TEMMUZ 1990 tmsak: 3.57 Güneş: 5.45 ögle: 13.15 Ikindi: 17.12 Akşam: 20.35 Yatsı: 22.15 TIME Dergisi güneşlenenleri uyanyor: Dikkat, bronz tenin bedelini kanserle ödeyebilirsiniz Güneş düııyanızı karartmasııı!Uzun yıllar güneş altında korunmasız kalan kişilerde "keratoz" adı verilen kanser öncesi lekeler beliriyor. Bu lekeler habisleşebiliyor ve öldürücü oluyorlar. Bu kanser türü, vücudun başka bir yerinde tümöre yol açmadığı için fazla ciddiye ahnmıyor. Ancak çoğu durumda burun ya da kulağın bir bölümünün de tümörle beraber alınması gerekiyor ve plastik ameliyat yapıhyor. Özellikle Kuzey Avrupalılar, fcçık renk tenli ve açık renk gözlü kişiler, sarışın ve kızıl saçlı, çilleri olan, yanarak kızaran ve kolayca soyulan kişiler cilt kanserine eğilimli oluyorlar. Dış Haberler Servisi — Ameri- kan Kanser Bıruğı, sıcak geçen bu yazdan sonra önümüzdeki yıl ABD'de büyilk bir çoğunluğuna aşırı güneşlenmenin yol açacağı 600 bin yeni habis cilt kanseri va- kasının teşhis edileceği tahminin- de bulundu. Time dergisinin haberine göre ultraviyole ışınlarının yol açacağı bu vakaların 27 bin öOCunü en ölümcül deri kanseri olan ve her yıl bir önceki yıla göre yüzde 7 oranında artan habis melanomla- nn oluşturacagı, bu kişilerden 6 bin 300'ünün aynı yıl içinde 0le- lannın hızla artacağıru belirtiyor- lar. Derinin dı; tabakası yani epi- derm, her üç cilt kanseri için el- verişli bir bölge oluşturuyor. Epi- dertn hücrelerinin habisleşmesi DNA çekirdeklerinin değişerek kontrolsüz bir şekilde çoğalmaya başlaması ve bunların tümör ha- line gelmesi ile oluyor. DNA'daki bu değişim nedeni ise defaiarca X ışıruna maruz kalmak, güneş ya- nıklan, bulaşıcı hastalıklar ve baa kimyasaJ maddeler olabiliyor. Hiç kuşkusuz en büyuk suçlu ise gu- neşin ultraviyole ışınları. Güneş ŞtMDt KIZAR, SONRA ÖDE — Bilimsel verilere göre önümüzde- ki yıl yalnızca ABD'de 600 bin kişide habis deri tumoru gonılecek. cekleri de beliıtildi. Oluşacak de- ri kanserlerinin diğerlerini bazaT hflcre ve yassı epitel hücresi kan- serlerinin olusturacağı, erken teş- his edilmesi halinde daha az ölümcül olan bu kanserlerden de önümüzdeki yıl 2500 kışinin ha- yatını kaybedeceği açıklandı. ölumden kurtulanların bir çoğu- nun, ciddi şekil bozukluklarına yol açan ameliyatlar geçirmek zo- runda kalacakları açıklandı. Amerika'da olduğu gibi dünya- nın dört bir yanında da habis rae- lanom vakalannda büyük bir ar- üş gözleniyor. Bundan 25 yıl ön- ce yılda sadece birkaç vakaya rast- ladıklarını belirten uzmanlar, bu sayının bronzlaşmanın moda ol- masına bağlı olarak arttığıru ve yüz binlere ulaştığıru belirtiyorlar. Güneşin cilt üzerindeki etkisi biriktiği için, yaklaşık 25-30 yıl önce başlayan güneşlenme salgj- nının etkilen bugun açıkça gözle- niyor. Gençliklerinde yazlarını gu- neşin altında geçiren ve bronzlaş- mış bir tenden vazgeçemeyen gıi- nümüz orta yaşhlan melanom sal- gınının en büyük grubunu oluştu- ruyorlar. Uzmanlar bugün tehlikenin da- ha da büyük olduğunu ve ozon ta- bakasındaki incelme ve yırtılma- nın anmasıyla deri kanseri olay- X ORHANELT Termîk kire Japon umudu SEVtNÇ BAYSAL BURSA — Orhaneli'nde 13 yıldır yapımı süren ve gelecek yıl üretime geçecek olan termik santrala kükürt dioksit gazla- nnı emici "desulfîrizasyon" te- sisi yapüması için Japonlar ha- rekete geçti. Desulfîrizasyon için kredi önerisinde bulunduğu belirti- len Japonya hükumeünin, bir heyet göndererek Orhaneli Ter- mik Santralı'nda bugün ince- lemelerde bulunacagı bildiril- di. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcı- sı Mehmet İndap, Orhaneli'n- den başka diğer santrallar için de çalışmalar yapıldığını söy- leyerek uzun vadeli ve ucuz kredi konusunda ağustos ayın- da Japon hükumet yetkilileriy- le Ankara'da görüşmeler yapı- lacağıru kaydetti. Bu arada Orhaneli Belediye- si'nin santrala desulfîrizasyon tesisi yapüması amacıyla 1.5 ay önce başlattığı "kamuoyo oluşturma ve imza kampan- y«sı" da sürüyor. TEK Genel Mudürlüğü'nun desulfîrizasyon tesisi ile ilgili yaptırdığı fızibiüte çalışmala- n surürken söz konusu tesis için Japonlann kredi önerisin- de bulunduğu öğrenildi. TEK Yönetim Kunılu Üyesi ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet İndap, Türk ve Japon hükümetlerinin ağustos ayın- da Japon başbakanının Türki- ye zdyareti sırasında temaslar- da bulunacaklanru bildirdi. tn- dap, temasların olumlu sonuç- lanması durumunda en kısa zamanda anlaşma masasına oturacaklannı söyledi. altında korunmasız geçirilen yıl- lardan sonra çoğunlukla orta yaşh kişilerde elbiselerin örtmediği böl- gelerde "kcratoz" adı verilen kan- ser öncesi lekeler beliriyor. Bu le- keler habısleşebiliyor ve öldürücü oluyorlar. Bazal hücre karsinomu adı verilen bu kanser türü metas- taz yapmadığı yani vücudun baş- ka bir yerinde tümörlere yol aç- madığı için fazla ciddiye alınmı- yor ve ameliyat olasılıkları dene- niyor. Halbuki çoğu durumda bu- run ya da kulagın bir bölümü de tümörle beraber alındığı için ye- ni plastik ameliyatlar gerekiyor. Kırmıa siğiller Yassı epitel hücresı kanserleri de cildin uzun sure güneş altında ka- lan bölgelerinde kırmızı veya pem- be siğüimsi oluşumlar halinde be- liriyor. Bu siğiller pullanabiliyor veya merkezinden açılarak sızıntı yapabiliyor. Bazal tümörlerden daha tehlikeli olan yassı epitel tü- mörleri daha hızlı büyüyorlar ve kimi zaman ölümle sonuçlanan metastazlara yol açabUiyorlar. Ne var ki cilt kanserlerinin en korku- tucu olanı hiç kuşkusuz habis me- lanom. Bu kanser daha önce var olan bir benden çıktığı gibi kimi zaman da derinin püruzsüz böl- gelerinden gelişebiliyor. Simetrik otanayan şeküleriyJe melanomlar ço- ğunlukla açık kahverengi veya si- yah benekli lekeler olarak başlı- yor. Kırmızı, beyaz ve mavi benek- lenebiliyor, kabuklanarak kanaya- biliyorlar. Hızla büyuyen melo- nomlar bozuk para kalınlığına geldiklerinde vücudun başka yer- lerinde metastaz yapnuş oluyorlar ve bu aşamada büyük bir olasılık- la öldürüyorlar. Habis melanom oluşmasında güneşin payı çok büyük. Ancak bu kez güneş altında geçirilen uzun süre değil özellikle çocuk- lukta ve gençlikte üç veya daha fazla kez acıyacak kadar güneşte yanmak ve derinin su toplamış ol- ması önem kazanıyor. Güneş ya- ni klan, yıllar sonra ve çoğunluk- la vücudun güneş görmeyen böl- gelerinde melanom oluşmasına neden oluyorlar. Yine bulgulara göre habis melanom ve diğer cilt kanserlerinin oluşmasında kalıtım da belli bir rol oynuyor. Özellikle Kuzey Avrupalılar ve açık renk tenli ve açık renk gözlu kişiler, sanşın ve kızıl saçlı ve çil- len olan, yanarak kızaran, kolayca soyulan kişiler cilt kanserine eği- limli oluyorlar. Ispanyol ve Asya kökenliler ise koyu renk tenlerin- den dolayı cilt kanserine çok da- ha seyrek yakalanıyorlar. Zenciler- de habis melanom vakalan ise be- yazlara oranla 15'de 1. Bu kişiler- de de kanseT özellikle el ve ayak üstü, tırnak altı gibi güneş gören bölgelerde oluşuyor. SIip, slop, slap Ekvator bölgesinde güneş ışın- lan, yeryüzüne gelmek için daha kısa bir yol kat ettikleri için bu bölgelerde yaşayanlar büyük risk altında bulunuyorlar. tngÛiz ve lr- landalı göçmenlerin yerleştiği Avustralya'da cilt kanserlerinin re- kor seviyede görülmesi bunu doğ- ruluyor. Bu yüzden Avustralya'da "slip, slop, slap" sloganı kullanı- lıyor. Bu sloganla güneşte dolaşı- lırken tişört giyilmesi, koruyucu krem sürülmesi ve şapka takılması hatırlatılıyor. Amerika'da da el kitaplan, pos- terler, basın ve reklamlar aracılı- ğıyla guneşten korunulması gerek- tiği anlatılarak denize girerken mutlaka koruyucu krem sürülme- si gerektiği bildiriliyor. önceki se- nelerde 2, 4 veya 8 koruma fak- törleri olan güneş sütü ve krem- leri artık 15, 25 ve hatta 30 fak- törleri olarak satılıyor. Orneğin 15 faktörlü bir krem sürmek, cildin hiçbir koruma olmadan kızaraca- ğı süreyi 15 kez uzatmak anlamı- na geliyor. Ote yandan yapay bronzlaşma sağlayan merkezlere gidenlerin büyük risk aldıkları açıklanıyor. SERESERPE — Güneşe nzanıp yatıvennek yaz gıinlerinin en büyük ozlemi. Ama bilinçsiz güneşlenmenin riskleri de çok bflyflk. Deri savaşları Ultraviyole A Ultraviyole B Güneş ışığında bolca bulunan bu daha kısa 'Jalga boylu, radyasyon güneş yamklanna erten yaşlanmaya ve kınşıklıklara neden olur Bu ışın, bazal hûcre ve yassı epitel hûcresı kansehenne yol açar ve habis melanom oluşmasında da büyük rol oynar Ince ölü hücre tabakası Epıderm Bazal tabaka Guneş ışığını oluşturan bu uzun dalga boylu ışın. cildin yaşlanmasına, bronzlaşmaya ve Kimi zaman da güneş yamklanna neden olur Dennın alt tabakalanna kadar nûfuz ederek cilt kanserinın oluşmasına yol açabtlır Meianosıt; hücreler Cilt kanserlennın bu en öldürücü şekJı meianosıt hücrelen ettaler, bir benden veya nedensız olarak lekesız denden çıkar ve hızla büyür Metastas yapabılir Altderi Ksynak: Cilt Kanseri Kuruluşu Çoğunlukla aşın güneş ış ğına maruz kalmaktan oolayı gelışen en yaygın ]den kansen Yavaş lyavaş gehs.tr. metastas lyapma olasılığı azdır ve I erken teşhis edilmesi ve I uygun bir şekilde tedavı edilmesi halinde lyileşme olasılığı %100'dür Epıdermin ûst tabakasındakı rtûcrelerden çıkan bu kansenn nedenlennden bin UV ışınlandır ve erken tedavı edıhrse lyileşebılır Bazalhûcre kansennden hızlı büyûr ve metastas yapabilir. Midilli'deki törende Türk ve Yunan belediye başkanlan termik santrallara karşı birlikte eylem yöntemlerini görüştüler Çevre için Türk-Yunan ortaklık önerisiFoça Belediye Başkanı Nihat Dirim, kurulacak termik santralın doğal çevreyi, özellikle çam ve zeytin ağaçlarını öldüreceğini savundu. Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkü de zaten kirli olan çevrede santralın kurulması durumunda toplu ölümler olabileceğini söyledi. na kurulacak termik santrallara CELAL BAŞLANGIÇ MİDİLLt — Midilli-Diküı Fes- tivali'nde Akdeniz'in uçaklar, de- niz araçları ve kıyüarda kunılu te- sislerle kirletilmesini önleyen Türkiye ve Yunanistan'ın, daha aktif ortak tavır alması gündeme geldi. MidiUi Belediyesi'nde yapı- lan törene katılan Türk ve Yunan belediye başkanlan, Ege kıyılan- karşı birlikte eylem yapmanın yöntemlerini tartıştılar. Bagımsız Izmir MUletvekili Ke- mal Aoadol, Türkiye ve Yunanis- tan kıyüannda termik santrallann kurulmasına karşı her ikı ülke halklannın birlikte karar alması- nı ve ortak kamuoyu oluşturulma- sını önerirken, Midilli Belediye Başkanı Stradis Pallis, Ege kıyı- larmda kurulacak termik santra- la sıcak bakmalannın olanaksız olduğunu söyledi. Midilli Belediyesi ile Dikili Be- lediyesi'nin ortaklaşa düzenlediği Banş, Çevre, Dayanışma Festiva- linin Yunanistan bölumunde yer alan program çerçevesindeki pa- nelde konuşan bagımsız tzmir Milletvekili Kemal Anadol, Aüa- ğa'nın Gencelli koyunda kurulma- sı planlanan termik santarele karşı >"aptığı savaşımı anlattı. Bu tur te- sislere anayasanın ve ilgili yasala- rın çok zor izin verdiğini, termik santrallar kurulmadan önce yetkili bilim adamlarına çevresel etkı de- ğerlendirme raporu hazırlattırıl- masının önkoşul olduğunu belir- ten Anadol, hükümetin, Aliağa- ya yapılacak termik santral için bu koşulu yerine getirmediğini söyle- di. Menemen Belediye Başkanı Ka- dir YUdınm da panelde yaptığı ko- nuşmada, Gencelli koyunda plan- lanan termik santralın fiziki ve kimyasal verileriyle arazi çahşma- larının yapılmadığını, santralın gerçekleştirilmesi halinde yetkili- lerden, yapıma firmalara, duyar- sız kalan tüm bireylerin sorumlu olacağını söyledi. Foça Belediye Başkanı Nihat Dirim, kurulacak termik santra- lın doğal çevreyi, özellikle çam ve zeytin ağaçlarını öldüreceğini sa- vundu. Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülku de, zaten kirli olan çevrede santrahn kurulması duru- munda toplu ölümlerin olabüece- ğini, kirliük sonucu bölgedeki ta- rım alanlannm yok olacağını ve toplu göçlerin başlayacağını söyledi. Akdeniz ve Ege'nin kirlenmesi- ne karşın ortak tavır almalannın zonınlu olduğunu vurgulayan Mi- dilli Belediye Başkanı Pallis de, "Avnıpa Topluluğu ülkelerinin termik santrallan toptan reddet- me aşamasında olduğu bir dö- nemde Aliağa'da kurulacak ter- mik santrala sıcak bakamayız" dedi. Üç gundür Midilli'de sanatcı, bilim adarnı, milletvekilleri, bele- diye başkanlan ve gazetecilerden oluşan 85 kişilik Turk grubunun katdımıyla ortak geziler, paneller, Midilli Kalesi'nde konserler ve toplu yenen yemeklerle suren Di- kili - Midilli Festivali'nin Türkiye bölümu ise bugün başlayacak. Türkiye'dekı festivale katılacak Yunanlı sanatçılar, belediye baş- kanlan ve banş savunuculannın bugün Midilli'de bulunan Türk- lerle birlikte Ayvalık uzerinden Dikili'ye gelmesi bekleniyor. Fes- tivaün ilk günunde Dikili'de Türk- ler ve Yunanlılann katılımıyla or- taklaşa banş yurüyüşu yapılacak. Ana Tanrıça hırsızlığı üç gün saklandı Kültür Bakanı Zeybek, Viyana'daki sergilendiği müzeden çalınan heykel için "Avusturyalılar olayı bir süre gizledi. Biz duyurmasak daha da duyuracakları yoktu. Onlar daha da gizlenmesinden yanaydı. Biz değerlendirdik. Dünya kamuoyu bilsin ve satma filan olmasın diye basın bülteni yayımladık" dedi. MUSTAFA BALBAY ANKARA — Viyana'daki Hof- burg Sarayı'nda acılan "Türkiye 1 nin Hazineleri - Anadolu'nna Görkemi" adlı sergide yer alan ana tanrıça heykelinin çalınması olayında bir ayı aşkın süre geçme- sine karşın hâlâ ciddi bir ipucu yok. Avusturya polisi Türk tara- fına aynntılı bilgı vermezken ola- yın kamuoyundan üç gun saklan- dığı ortaya çıktı. Sergi için Türkiye"den 344 par- ça eser götürulmüştu. Tümu yak- laşık 78 milyon lıraya sigorta et- tirilen eserlerden, Burdur Hacı- lar'da bulunan 7.5 cm. büyuklü- ğündeki ana tanrıça hpvkeli hazırlıklan surürken çabnmıştı. 7500 yılhk bu heykelin ise 1500 dolara sigorta ettirildiği açıklan- mıştı. Olay kamuoyuna Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek ser- ginin açüışından iki gün önce Vi- yana'ya gittiği gün duyurulmuştu. Ancak hırsızlığın, olayın kamu- oyuna duyurulmasından üç gun önce yapıldığı ortaya çıktı. Avus- turya polisi ve arkeoloji enstitü- sünün bu konuda hazırladıkları raporlara göre 17 haziran pazar günu sergide yer alacak eserlerin ilgili bölümlere yerleştirilmesınden sonra Dogu Göksd ve Veli Sogan- cıogln adlı Turk nezaretçiler mü- zeden aynldılar. Olay aynı gün ak- şam saatlerinde ortaya çıktı. Mü- ze yetkiüleri Turk tarafına, "Sa- kın künseye haber vermeyin. Eseri çalan, muzenin dışına çıkaramaz. Mutlaka buluruz" diyerek olayın kamuoyuna duyurulmamasıru is- tediler. Müze yetkililerı sergi he- nüz gösterime açık olmadığı için eseri müzeden birinin almış ve bi- na içinde bir yere saklamış olabi- leceği konusunda ısrar ettiler. Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek Viyana'da olayı öğrendi- ğinde hırsızlığın gizli kalmasma karşı çıktı ve aynı gun bakanlık adına basın bülteni yayımladı. Zeybek hırsızlığın gizlenip gizlen- mediği konusundaki sonılarımızı yanıtlarken "Evet Avusluryalıla- nn olayı bir süre gizledikleri dog- ru. Biz duyurmasaydık daha du- yuracaklan yoktu. Onlar daha da gizlenmesinden yanaydı. Biz de- ğerlendirdik, dunya kamuoyu bil- sin ki satma filan olmasın istedik" diye konuştu. Öte yandan 344 parça Anado- lu eserinin yer aldığı bölümde alarm sisteminin olmadığı öne siı- ruldu. Zeybek bu konudakı iddia- ya, "Onlar var diyorlar" karşılı- ğını verdi. Müze yetkililerinin "eser müze içinde, kısa sürede bulacağız" cümlelerini sürekli yinelemelerine karşın olayla ilgili soruşturmayı yüruten Viyana polisi bugüne ka- dar Türk tarafına ciddi bir bilgi vermedi. Türkiye'nin Viyana Bu- yükelçiliği yetküileri, konuya iliş- kin sorumuza, "Polis bize henüz aynndlı bilgi vermedi. Hassasiyet- le olayın uzerindeyiz" demekle ye- tindiler. Bu arada Türkiye'nin eski eser hırsızlarıyla profesyonelce uğra- şan uluslararası kurumlara henüz konuyu bildirmediği belirtiliyor. Bu tür olaylarda, çalınan eserin sahibi olan ulkeler IFAR ve Art- Theft adlı kuruluşlara hernen bilgi veriyorlar. Bu kuruluşlar da rafl- zelere ve koleksiyonculara duru- mu aktanyorlar. Bunun yanında Joumal Of Field Archeology der- gisi de çalınan eserlere bir sayfa- sını ayınyor. Türkiye konuyu In- terpol'e bildirdi ancak asıl bu alanda çalışan kurumlarla henüz temas kuramadı. Bunu eleştiren arkeologlar, "Bu olay Türkiye için önemli bir sınavdır. Madem ki ar- tık eski anlayışı bırakıyoruz, kül- tür ve tabiat varlıklanmızı konı- mayi ve yurtdışına kaçak yollarla gotunılenleri ulkemize getirmeyi hedefliyoruz; ana tannçanın bu- lunması için gereken önemi gös- termelijiı" diye konuştular. Emeklı arkeolog Tanju Anla- ğan da bir süre önce gazetemızın tartışma köşesinde "O eser diger benzerleri arasında hem erkenli- ği, hem de boyalı bir örnek oluşu bakımından lektir. Eğer kendi kultur değerlerimize bu kadar ka- yıtsız kalıp aldırmazlık gosterirsek >nnn, oburgun beş senedir dışar- da gezen sergilerimizden birer bi- rer bir şeyler gidebilir" değerlen- dirmesıni yapmıştı. Denizden sonra duş alın • İZMİR (Comtanriyet Ege Bttrosn) — Kirlenmenin yoğun olduğu bölgelerde denize girenleri "ölümcül" hastalıklar bekliyor. Tifo, dizanteri, sarılık, kolera, paratifo, çocuk felci bu hastalıklardan bazılan. Bunun yanında hasta kişilerin denize girmeleri de en az koli basilleri kadar tehlikeli. Suyun iyi bir taşıyıcı olduğunu belirten Prof. Dr. Münir Büke, hasta kişilerin taşıdığı mikropların kolaylıkla sağlıkîı kişilere geçebileceğini belirtti. Prof. Dr. Büke, bu nedenle deniz ve havuz banyosundan sonra duş alınması gerektiğini kaydetti. Çavdarhisar antik kenti • KÜTAHYA (AA) — Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesindeki "Aizani" antik kentindeki tarihi kalıntılar ilgisizlikten yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Romaular devrinden kalma iki bin yılhk Zeus TapınağYnın kalıntısı da bakımsızlıktan yıkılmaya başlarken baa parçalann yağlamalandığı bildirildi. Çavdarhısar'daki açık müzeden iki ay önce çalınan sağlık tannçası yurtdışına çıkanlmak üzere iken ele geçirilmiş ve olayla ilgili dört kişi tutuklanmıştı. Maden paneli • ZONGULDAK (Cumhuriyet) — Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi'nce Amasra ilçesinin Bendenaltı Çay Bahçesi'nde, 28 temmuz cumartesi günü "Madenciliğin oluşturduğu çevre sorunlan"nı tartışmak amacıyla "Kömür Madenciliği, Çevre ve Amasra" konulu bir panel düzenleniyor. Panele Kültür ve TAjrizm eski bakanlanndan Tinaz Titiz, İTÜ Çevre Mühendisligi Bölümü Öğretim Uyesi Prof. Mehmet Karpuzcu, Yeşiller Partisı Genel Başkan Yarduncısı Melih Ergen, Amasra Belediye Başkanı Rıfat Açıcı, TTK Amasra Müessese Müdürû Abdullah Ergin, yöre halkmdan Necdet Sakaoğlu ile Başbakanhk Çevre Müsteşarhğı'ndan birer konuşmacı katılacaklar. Havalı korna yasagı • ERZURUM (AA) — Erzurum Emniyet Müdürlüğü, otobüs, minibüs, dolmuş ve özel otomobillerin havalı korn-- kullanmalannı yasakladı.' : " • Bundan böyle şehir merkezinde havalı korna çalan sürücülere 60 bin lira ceza uygulanacak. Yetkililer, uygulamanın ilk gününde yasağa uymayan özel oto süriicülerine yaklaşık 2 milyon lira ceza kestiklerini söylediler. Gönüllü çevreciler • EĞtRDtR (AA) — Isparta'nın Eğirdir ilçesinde Altınkum Plajı'nda Kurban Bayramı'ndan bu yana kamp yapan 12 kişilik grup, plajın fahri görevlisi oldu. Fahri görevliler Altınkum Plajı'nda, çevre temizliğinden cankurtaranlığa kadar her türlü hizmeti severek yaptıklarını söylüyorlar. Fahri görevlilerin ekip başkanı Dilek Kumcu, amaçlanmn plaja gelenlerin huzur içinde ve temiz bir yerde tatil yapmalannı sağlamak olduğunu söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear