22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 TEMMUZ 1990 Südoıiar'ın Venedik sergisi • Költir Servisi — Güberen ve Teoman Südor'un ortak gravür sergisi 14 temmuzda Venedik Studio d'Arte Due Galerisi'nde açılıyor. Sanatçı çiftin bu yıl içinde îtalya'da açtıklan üçüncü gravür sergisinde •oplam 22 yapıt .Tgilenecek. Venedik Bienali'nin sürdüğü şu günlerde kentin bu önemli galerisinden davet almaktan mutlulukl duyduğunu belirten çiftin sergisi 26 temmuza dek sürecek. Kartal Festivali başlıyor • Kiiltiir Servisi — 9. Uluslararası Kartal Kültür ve Sanat Festivali bugün saat 11.00'de Kartal Iskele Meydanı'nda düzenlenecek bir törenle başlıyor. Bu yıl 13 ülkenin katılacağı Altın Kartal Halkoyunlan Yarışması'nın da yer alacağı festival, konserler, sergiler tiyatro, film gösterileri ve imza günleriyle 20 temmuza dek sürecek. Festival programında bugün 21.00'de Kartal Sahili'nde Grup Mayıs Rüzgârı, Arzu Ece ve Kardelen MUzik Topluluğu'nun katılacağı gençlik konseri, aynı saatte Maltepe Sahili'nde Kartal Belediye Tiyatrosu'nun sergileyeceği "Kahvede Şenlik Var" oyunu, 20.00'de Yakacık'ta Kartal Gençler Tiyatrosu'nun "Bekçi" oyunu izlenebilir. Film gösterileri çerçevesinde ise "Uçurtmayı Vurmasınlar" Başıbüyük-Maltepe'de, "Umut" Gülsuyu- Maltepe'de, "Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni" Yakacık'ta 21.30'da görülebilecek. Tıyatro Anadolu'nun 2. sayısı • Kiiltür Servisi — Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı yayınları arasından çıkan, Genel Yayın Danışmanlığını Cevat Çapan'ın üstlendiği üç aylık tiyatro dergisi Tiyatro Anadolu'nun ikinci sayısı çıktı. Derginin Kış 1990 sayısında "oyunculuk" konusu ağırhklı olarak işleniyor. Cevat Çapan'ın bu konuyu ele alan yazısmın ardından Giorgio Strehler'in "Oyuncu Sanatçı mıdır?", özdemir Nutku'nun "Profesyonel Oyunculuk Sanatının Ortaya Çıkışı" başlıklı yazıları yer alıyor. "Oyunculuğun Sorunlan" başlıklı soruşturmaya Zeliha Berksoy, Mehmet Birkiye, Yıldız Kenter, Ahmet Levendoğlu, Özdemir Nutku ve Cüneyt Türel yanıt vermişler. Denis Bablet'nin vazısı "Mehmet Ulusoy'un Tiyatrosu Eğretileme ve •rçek" başlığını taşıyor. lstanbul Belediyesi Şehir ı tyatrosu Araştırma Laboratuvarı'run calışmalan, Peter Brook'la "Lear sahnelenebilir mi?" başlıklı bir konuşma, John Berger'in Nella Bielski ile yazdığı "Goya" adlı oyunun tam metni, Bernard Dort'un "Özgürlüğe Kavuşan Tiyatro" yazısı, Gökhan Akçura'nın Istanbul'da, Ayşegül Yüksel'in Ankara'da geçen mevsim sergilenen oyunlan tanıttığı yazılar da Tiyatro Anadolu'nun sayfaları arasında. ABD'de gişe rekorları • Kiiltür Servisi — Touchston Pictures'ın yapımını gerçekleştirdiği ve ülkemizde de çeşitli sinemalarda gösterilen "Eyvah! Çocuklar Küçüldü" adlı film ABD'de gişe rekorları kırıyor. "ölü Ozanlar DerneğT'ni fınanse eden şirket olan Touchstone Pictures tarafından hazırlanan film, ABD'de en çok hasılat yapan ilk 10 film içinde yer aldı. ABD'de "Eyvah! Çocuklar Küçüldü" 238 milyar lira, "Ölü Ozanlar Derneği" 186 milyar lira, yine aynı şirketin gerçekleştirdiği "Peter Pan" adlı film ise 50 milyar lira hasılat topladı. Ülkemizde de "Eyvah! Çocuklar Küçüldü" adlı film ilk iki haftasında 224 milyon liralık hasılata ulaşmıştı. Oscar ödullü "Ölü Ozanlar Derneği" ise Türkiye'de 1 milyar liradan fazla hasılat yaptı. Bu film ülkemizde 1989-1990 sezonunun "en iyi iş yapan" filmleri arasında yer alıyor. Akdeniz Tiyatrosu Sempozyumu • MADRİD (Cumhuriyet) — 1989-90 tiyatro mevsiminde "Yalnızlığın Oyuncakları", "Cumhuriyet Kızı" ve "Yangın Yerinde Orkideler" adlı oyunlarıyla dikkatleri üstüne çeken yazar Mehmet Baydur, 27-29 temmuz günlerinde Ispanya'nm Merida kentinde yapılacak "Akdeniz Tiyatro Sempozyumu"na davet edildi. Merida Tiyatro Festivali etkinlikleri çerçevesinde ""••çekleştirilen sempozyum, Avrupa Topluluğu Kültür ıseyi ve Akdeniz Enstitüsü tarafından düzenleniyor. Çcşitli Avrupa ülkelerinden yazar, yönetmen, araştırmacı ve sanat tarihçilerinin katılacağı sempozyumda Mehmet Baydur da bir bildiri sunacak. Sempozyumun ana konusu, "Tiyatro Sanatında Akdeniz Geleneğinin Yeri" olacak. Merida Tiyatro Sempozyumu'nda tiyatro yaratıcılığı ve incelemesi açısından Akdeniz Enstitüsü'nden .beklenen desteğin tanımı ve işbirliği konusu da tartışılacak. Kısa bir geçmişi olan Akdeniz Enstitüsü Fransa, tspanya ve ttalya tarafından destekleniyor. 'Uluslararası gençlik kervanı' • ANKARA (AA) — Türkiye'nin tarihi ve doğal güzelliklerini tanıtmak amacıyla çeşitli ülkelerden 60 gencin katılacağı uluslararası bir "kültür kervanı" düzenlenecek. Dünya gençlerinin ortak kültür mirasını paylaşmasını, gençler arasında sevgi ve dostluk bağlarımn güçlendirilmesini amaçlayan gezi, 17 temmuz - 1 ağustos günleri arasında gerçekleştirilecek. Geziye Avusturya, Belçika, Danimarka, Fransa, Hollanda, Ingiltere, Irlanda, tspanya, tsveç, Italya, KKTC, Lüksemburg, Portekiz ve Yunanistan'dan 4'er öğrenci ile Türkiye"den başarılı 9 öğrenci katılacak. Ankara'da kentiçi turu ile başlayacak gezide, öğrenciler Kapadokya bölgesini, Göreme, Ortahisar ve Kaymaklı yeraltı kentlerini, Antalya, Side, Manavgat, Kemer ve Faselis antik kentlerini gezecekler. b o ğ a z ' a t u t k u 1 u CABARET CİNE Yeşilpınar Sok No: 2 Arnavutkoy Tel 157 74 ,M KÜLTÜR-SANAT 18. ULUSLARARASIİSTANBUL FESTtVALİ Martha Graham Dans Topluluğu AKM'de unutulmaz iki gösteri sundu Modern dansa atılaıı imza CUMHURÎYET/5 Gerçi modern dans, balenin katı kurallarına karşı çıkarak yepyeni ufuklara açılmayı hedeflemiştir. Martha Graham da bu işin öncülüğünü yapmıştır. Ama Graham'ın yapıtları artık yirminci yüzyılın klasikleri arasında. ŞEBNEM AKSAN Martha Graham Dans Topinlo- ğu'nun gösterileri, lstanbul Festi- vali'nin sanatseverlere sunduğu unutulmaz bir şölendi. lstanbul seyircisinin, duzeyi böylesine yük- sek ve seçkin bir topluluğa yaptı- ğı tezahürat, dans anlayışının ül- kemizde ne kadar geliştiğinin bir kanıtı oldu. Gerçi festivalde dan- sa çok fazla yer verilmiyor, ama yine de bu olgunluğa gelinmesini kuşkusuz en başta lstanbul Festi- vali'ne borçluyuz. Martha Graham entelektüel ol- duğu kadar yoğun ve derin, duy- gu ve gerçeklerden yola çıkan bir sanatçı. Yapıtlarında yalın ve ba- sit duyguların hele duygusallığın yeri asla yok. Bu nedenle bir Al- vin Ailey ya da bir Maurice Be- jart topluluğu gibi geniş halk kit- lelerine seslenmiyor. Seyircisini neşeyle coşturmuyor, fantastik gö- rüntülerle şaşırtmıyor. Aslında bu topluluğu izlemek seyirciyi yorar. Hafife alınacak, dalga gecilecek bir an yoktur. Yapıtlann her anı en ufak ay- rıntılanna kadar bilinçle, duygu- ları deşerek şiirsel anlamlarına oturmuş simge, resim, hareket ve heykellerden oluşuyor. Seyirciyi, ruhsal ve fiziksel olarak, kendin- den gizlediği dünyalara açılrnaya zorluyor. Martha Graham, iç ve dış dünyanın çelişkileri içinde kıv- ranan insana, onu oldum olası dürten duygulanna "fjstünü ka- pama, aç göziinü, bak kendine, gör gerçeklerini!" der gibi. KENDİNE ÖZGÜ BtR DİL — Martha Graham, kendine özgü bir teknik dil oluşturmustur. Bu teknigin dansçılan etten kemikten gelen güç- lerini sergileyen, yapılı ve çevik vücutlar geliştirdiler. (Fotograf: Tank Ersoy) "Labirente Yolculnk" adlı ya- pıtta izlendiği gibi, insanın arzu ve korkulanyla dış dünyada biçim- lendirdiği çarpık resimler kendi görüşünden başka bir şey değildir. Graham her ne kadar bu sorun- lara çözüm getirmiyor, hatta da- ha fazla deşiyor ise de "Labiren- te Yolculuk"ta, dış dünyayla uyum sağlayabilmemizin belki ancak bi- linçlenmeyle mümkün olabilece- ğine işaret ediyor. Martha Graham çok güçlü bir bicimde duyumsadığı bu gerçek- leri ifade etmek için kendine öz- gü bir teknik dil oluşturmuştur. Güçlü elemanlar yetiştirmede baş- lı başına bir eğitim sistemi olan bu teknigin dansçüan, görüntüde ba- lenin alışılmış zarif, ince, uçucu yapısına karşın etten, kemikten, topraktan gelen gtiçlerini gizlemek yerine, sergileyen, yapılı ve çevik vücutlar geliştirirler. Graham'ın 1981'de gerçekleştirdiği "Işık Oyunlan" adlı yapıtı, alışılmışın dışında lirik, yer yer neşeli, salt harekete yöneük bir yapıttı. Bu ya- pıtın sonuna doğru kalabalık bir grupla hep birlikte yapılan, yerden başlayıp giderek yükselen ve tek- rar yere, merkeze dönen koregra- fik düzen, aslında Graham'ın tek- nik derslerinden derlenmiş coştu- rucu bir final oluşturuyordu. Yetmiş yılı aşkın bir süredir ça- lışmalarını surdüren Martha Gra- ham Dans Topluluğu bu arada doğallıkla birçok kez kadro değiş- tirdi. Graham'ın bıraktığı 1960"lı yıUardan bu yana çeşitli dansçılar onun rollerini üstlendiler. Ancak aynı saç yapımı ve makyaja, ünlü Graham profiline sadık kalındı. Hatta uzun yıllar baş erkek dans- çılığını yürüten Bertram Ross'u, İstanbul gösterilerinde Dolin For- man ve Kenneth Topping'de görür gibi oldum. Tabii kim cesaret ede- bilir bu göruntüleri deği.tirmeye? Graham, neyi nasıl istediği konu- sunda hiç kuşkusu olmayan bir sanatçı. Bu rolleri bütün varhğıy- la, zaman ve mekân içine taş oyar gibi işlemiştir. Gerçi modern dans güncel ve gerçekçi bir anlayıştan doğmuş, balenin katı kuramsal yapısına karşı çıkarak sürekli yenilenmeyi, yepyeni ufuklara açılmayı hedef- lemiştir, Martha Graham da bu görüşlerin öncülüğünü yapmıştır. Ama artık Graham'ın yapıtları yirminci yüzyıl klasikleri arasma girmiştir. Sonuçta Martha Gra- ham, katı kuramsal bir biçimde yirminci yüzyıla imzasını atmıştır. Mario Escudero, flamenko gitarın yaşayan en büyük ustalarından biri Endülüs'ün buyülu gıtarıKültür Servisi — 18. Uluslara- rası lstanbul Festivali'nde bugün üç etkinlik var. Ispanyol gitarcı Mario Escudero, Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu'nda bir flamenko resitali verecek. Âşıklar Şöleni'nin ilki bugün Gülhane Parkı'nda gerçekleştirilecek. Bol- şoy Buz Balesi de bugün saat 17.30 ve 21.30'da Korukent Rek- reasyon Merkezi'nde iki gösteri sunacak. Flamenko gitann bir konser çalgısı olarak yayılmasına, benim- senmesine büyük katkılarda bu- lunmuş olan Mario Escudero, fla- menkonun yaşayan en büyük us- talarından biri. Escudero, Ramon Montoya'ya göre "yeni kuşağın en iyi flamenko gitarcısı." Çağınuzın en ünlü flamenko dansçılarından Vicente Escudero ise şöyle diyor: "Mario Escudero'dan daha yetkin bir flamenko gitarcısı olduğunu sanmıyorum." Çingene bir babayla Kastilyalı bir annenin cocuğu olarak 1928'de Ispanya'nın Akdeniz'e bakan kı- yı kenti Alicante'de doğan Mario Escudero'yu babası küçük yaşlar- da, en iyi çalgıcıları dinlemesi ve eğitim görmesi için Madrid'e yol- ladı. Halk önündeki ilk konseri- ni 9 yaşında veren Escudero, 13 yaşında Montoya'nın arkasında ikinci gitarcı olarak dansçı Vicente Escudero'ya eşlik ediyordu. Bir ara ders aldığı hocası ünlü gitarcı Nino Ricordo'yu, olağa- nüstü hızlı ve temiz çalışıyla kısa sürede geçen Mario Escudero en çok, tspanya İç Savaşı çıktığında ABD'ye giden kuzeni Sabicas'tan etkilendi. 1954 yılında cıktığı Amerika turnesinde bu ulkeye yer- lesmeye karar veren Escudero, ABD'de birçok konser verdi, so- list ve eşlikçi olarak öteki gitarcı- lan etkileyen birçok plak doldur- du. Bu arada dönemin en ünlü flamenko gitarcısı Sabicas'la bir- likte şimdiye kadar yapılmış en ünlü flamenko plağı sayılan "Sa- bicas ve Escudero'nun Fantastik Gitarian" adlı plağı doldurdu. Aranjuez Konçertosu'nun yanı sıra, Federico Moreno Torroba- nın kendisi için yazdığı "Fantasia Flamenco" adlı konçertosunu or- kestra esliğinde 1976 yılında Car- negie Hall'da yorumlayan Escude- ro, nota okumasını bilen birkaç flamenko gitarcıdan biri. Flamenko gitarı konser sahne- lerine çıkaran ve çağdaş flamen- ko gitann babası sayılan Ramon Montoya'nın yanında, flamenko dansın efsaneleşmiş ustası Vicen- te Escudero'ya eşlik eden Mario Escudero, daha sonra Jose Greco ve Carmen Amaya gibi ünlü fla- menko ustalanyla da çalıştı. BUGÜN AKM'DE ÇALIYOR — Mario Escudero, festival kapsamındaki tek resitalini bugün saat 18JO'da Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu'nda verecek. FESTİVALDE BUGUN Mario Escudero gitar resitali (Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu, 18.30) Aşıklar Şöleni (Gülhane Parkı, 17.00) Bolşoy Buz Balesi (Korukent Rekreasyon Merkezi, 17.30 ve 21.30) FESTİVALDE YARIN Tzimon Barto piyano resitali (Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu, 18.30) Ofra Haza (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30) Âşıklar Şöleni (Gülhane Parkı, 17.00) Bolşoy Buz Balesi (Korukent Rekreasyon Merkezi, 17.30 ve 21.30). Yedi sanatçının karma sergisi 6 eylülgününe kadar görülebilecek Sanfa'da yaz sergisi Karma sergide Art Corporation üyelerinin yapıtları ile Gürdal Duyar'ın heykelleri yer alıyor. Art Corporation bir menajerlik kurumu. NUR NtRVEN Derishow Sanfa Sanat Galeri- si'nde açılan yaz karma sergisi, ey- lulün ilk haftasına kadar sürüyor. Sergiye Adern Genç, Gürdal Du- yar, İbrahim Çiftçioglu, Umur Turker. Raziye Kubat, Bilal Erdo- ğan, Mustafa Lhızgün katılıyorlar. Gürdal Duyar dışında sanatçıların tümü geçen aylarda kurulan ve bir menajerlik kurumu niteliği taşıyan Art Corporation'ın üyeleri. Ancak sergi, Art Corporation üyelerinin açtığı bir sergi özelliği içermiyor. 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sa- natlar Fakültesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Adem Genç'in, sergide, renk lekeleri ve geniş fırça darbe- leriyle oluşturduğu çok renkli so- yut calışmalan yer ahyor. lstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Yüksek Bölü- mü'nü bitiren ve Ali Hadi Bara- nın özel atölyesinde desen, heykel, resim eğitimi gören Gürdaf Duyar, I. Uluslararası İstanbul Çağdaş Sanat Sergileri'nde izlediğimiz Mistik Sentezler I (1985) ile Mis- tik Sentezler II (1987) adlı demir heykellerine yer verirken, Ibrahim Çiftçioglu sergiye serigraf baskı- lanyla katüıyor. Ankara Gaâ Eği- tim Enstitüsü'nü bitirdikten son- ra lisans öğrenimini Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakül- tesi'nde tarnamlayan Çiftçioglu, "Oradaydınız, berkes gördn sizi" dizisinin ilk bolümünü oluşturan sergideki çalışmalarında insanla- rın gündelik yaşamlarını sürdü- rürken yapmak zorunda kaldıkla- rı "cambazlıklan" işliyor. Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nü bitirdikten sonra Pa- ris Ecole Nationale Superieur des Beaux Arts'da resim ve duvar res- mi, Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociales'de sanat sosyo- lojisi calışmalan yapan ve 9 Ey- lül Üniversitesi Buca Eğitim Fa- kültesi Resim Bolümü'nde öğre- tim üyesi olarak çalışan Umnr Türker, figüratif çalışmalannda psikolojik öğelere de ağırhk veri- yor. Sergide, Bilal Erdofan'ın ebru tekniğinden yararlandıktan sonra üzerine müdahalelerde bulundu- ğu, geometrik formlardan oluşan büyük boyutlu calışmalan yer alı- yor. 9 Eylül Üniversitesi Buca Eği- tim Fakültesi'nde öğretim uyesi olan sanatçı, "Bence yaşam, geri dönüşsüz ve benzersiz bir kavnun. Resimlerimde yaşayabilecek bi- çimler üretiyorum" diyor. lstanbul Eğitim Enstitüsü Re- sim Bölümü'nü bitiren Ekrem Kabraman, aynı zamanda şiir ya- zıyor. "Sessiz Bir Aşkı Dillendirmek" ve "Rıhum ve Yagmur" gibi yayımlanmış iki şi- ir kitabı bulunan Kahraman, ya- pıtlarında terk edilmiş, uçsuz bu- caksız bir dünyayı görüntülüyor. Saydam yağlıboya tekniğini yeğli- yor ve vurgulamak istediği biçim- leri renk lekeleriyle veriyor. Sanat- çı, "Her sanatçı yapıtlannda sa- dece kendisine ait bir dille, başka- sına da ait olabilecek, fakat yine kendisine özgü yepyeni bir dünya kurar. Bu, o sanatçının yasadıgı- mız şu garip, şaşılası dünyaya ba- kışının bir sonucudur" diyor. Raziye Kubat, Art Corporati- on'ın genç sanatçılar grubundan. İlk kişisel sergisini geçen şubat ayında Ankara'da açan Kubat, MSÜ Neşe Erdok ve Asım tşler atölyelerinde eğitim görmüş. Figü- ratif çalışan Kubat, belli bir ko- nuya yönelmekten çok her şeyi sorgulamaya yönelik bir tutum- dan yana olduğunu belirtiyor. Mustafa Diizgün, yapıtlarında toplumsal değişimi ele alıyor. So- yutlama doğa görünümlerinde köylerin terk edilmişliğini, nüfus artışını, günümüzün koşturmacalı devinimini işliyor. Heykel de ça- lışan sanatçı, "Toplumsal degişi- mJn olnmsuz yanlan bende baş- kaldmya yol açıyor. Gerilimi renklerle veriyorum; renk, biçiınin önüne geçiyor" diyor. Gİ RU-M.Dl'YAR'DANMİSTİKSKNTEZLKR — SanfaSanalGa- lerisi'ndeki karma sergi)ehe>kelleri)lekatılan Gürdal Dınjr. Mislik Senterfer di/ilerinde >er alan demir htr> kellerini sergiliyor. ı h t f Kikrel Veliskin) Oykü yarışması • Kültür Servisi — Türkiye Yayınalar Birliği'nin 5 nisan Dünya Günü dolayısıyla düzenlenen 9-12 yaş grubu çocuklara yönelik öykü yarişmasının ödülleri törenle sahiplerine verildL "Doğa ve Çevreyi Konıma" . konulu yarışmada Semih Kalkavan "Ali'nin Pet Şişesi" ile birinci, Semiha Türkyılmaz "Körfez Can Çekişiyor" ile ikinci, Tlıran Yüksel ise "Muhterem Büyüklerim" ile üçüncü olmuştu. Yarışmada Gülsüm Akyüz, Nurscn Karas ve Aydın Hatipoğlu da mansiyon kazandılar. Seçici Kunıl Prof. Dr. Kriton Curi, Dr. Tekin özertem, Hikmet Altınkaynak, Mürşit Balabanlılar ve Aygören Dirim'den oluşuyordu. Medusada resim, seramik • Kültür Servisi — Galeri Medusa'da (Sultanahmet, Yerebatan Cad.) bugün iki sergi açılıyor. Nazan Büyükçelen'in seramiklerinden oluşan sergi "tnsandan İnsana Insanca" başlığını taşıyor. 1 ekime dek sürecek bu serginin yanı sıra, yine bugün açılacak olan ve çeşitli sanatçıların resimlerinden oluşan karma yaz sergisi de Galeri Medusa'da görülebilecek. Japonya'da çizgi film • Kültür Servisi — Robotları ve otomobilleri ile dünya pazarlannda adından sıkça söz edilen Japonya'da çizgi film yapımcılığı bir sanat dalı olmaktan çıktı, tümüyle endüstriyel bir kimlik kazandı. Japon desinatörler haftada 6 gun, 60 saat çalışıyor. Ayhk ortalama ücretleri 10 bin frank (yaklaşık 5 milyon Türk Lirası) dünya TV'lerinde gösterilen Walt Disney filfnlerinin °7o 90'ı da Japon ürünü. Yalnızca 3100 profesyonel üretici, canlandırıct ve animatörden oluşan ekipler TV için 2500 çizgi dizi film, video iç: n 200'ü aşan kısa beş de uzun metrajlı Ftlm hazırlıyor. Türk geramiği Osakada • OSAKA (AA) — Türk- Japon ilişkilerinin 100. yıldönümü kapsamında, "Topkapı Sarayı'nın Seramik Hazineleri" sergisinin ikincisi Osaka'da açıldı. Osaka'nın Idemmutsu Sanat Müzesi'ndeki açılış törenine Osaka Valisi, belediye başkanı, Osaka kent meclisi üyeleri ve seçkin davetli topluluğu katıldı. Sergiye, basın mensupları da Ugi gösterdi. Osaka'daki sergi, 5 Ağustos 1990 tarihine kadar açık kalacak. Türk- Japon Dostluğu'nun 100'üncü Yılı Amsı Sergisi'nin ilki, 5 Haziran 1990 tarihinde Cumhurbaşkanı lurgut özal'ın eşi Semra özal ve Prens ve Prenses Mikasa'nın da katıldığı bir törenle Tokyo Ibemmutsu Sanat Müzesi'nde açılmıştı. Çevresi' • Kültür Servisi — "Sanat Çevresi"nin temmuz sayısında Hamit Kınaytürk'ün "Modern Sanatlar Müzesi İçin llginç Öneriler" başlıklı yazısı sunuluyor. Köln'de yaşayan Erol Kınalı, Doğan Paksoy ve Seyyit Bozdoğan'ın tanıtıldığı dergide, Mimar Sinan Üniversitesi'nin Kassel'de açtığı sergi üzerine Doç. Zeki Alpan'ın bir incelemesi sunuluyor. Dergide ayrıca Prof. Dr. Metin Sözen'in "Safranbohı ve Korumada 15 Yıl", Semih Balcıoğlu'nun "M. Zlatkovsky Edpa'da", Y. Mimar Prof. S.Muhlis Türkmen'in "Büyüyen lstanbul ve Getirdikleri", Feriha Büyükünal'm "Ayın Konuğu: Gül Ar" adlı yazılarına da yer veriliyor. BUGÜN • Ahmet Kaya konseri Gülhane Parkı'nda gerçekleştirilen etkinlikler kapsamında Ahmet Kaya, saat 21.30'da bir konser verecek. • Şiir Şöleni Çeşitli şair ve yazarların katılacakları şiir şöleni saat 15.00'te Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde başlayacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear