22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 TEMMUZ 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Damping sorugtıırması • ANKARA (UBA) — Romanya, Macaristan ve Tayvan menşeli alürninyum telden kalın halatlar ve fermuarlar için damping soruşturması açıldı. ' Başbakanlık, Hazine ve Dış Ticaret Müstesarhğı Ithaiatta Haksız Rekabeti Değerlendinne Kurulu, Romanya, Macaristan ve ."ayvan'dan ithal edilen bu üç ürünün, Türkiye'ye darapingli fîyatlarla ithal edildiği ve yerli üretimde zarara yol açtığına ilişkin şikâyet Ozerine, alüminyum tel kablolar ve örme halatlarla fermuarlar için damping soruşturması açtı. Çitosan'da atamalar • ANKARA (UBA) — Altı çimento fabrikasının genel müdürleri değişti. Ergani Çimento Fabrikası Genel Müdürlüğü'ne Elaağ Çimento Fabrikası Genel Müdürü Dündar Gürdağ; Elazığ Çimento Fabrikası Genel Müdürlüğü'ne Ergani Çimento Fabrikası Genel Müdürü tsa Çalışkan; Kurtalan Çimento Fabrikası Genel Müdürlüğü'ne Şanlıurfa Çimento Fabrikası Genel Müdürü Ismet Karakaş; Şanlıurfa Çimento Fabnkâsı Genel Müdürlüğü'ne Filyos Tuğla Sanayiı Genel Müdürü Burhanettin özdemir, Filyos Tuğla Sanayii Genel Müdürlüğü'ne Çitosan Genel Müdür Teknik Yardımcısı Basri Sezer, Çitosan Genel Müdür Teknik YardımcıhğYna da TRT Yapı lşleri Daire ^aşkanı Mehmet Kemal ,nsal atandı. Sigortanın timidi borsaFiyatlarm serbest bırakılmasıTürk sigorta sektörünü mali kârlarını arttırmak amacıyla yatırım politikalarını gözden geçirmeye zorladı. Yeni yeni gelişen hisse senedi piyasası, bu açıdan sigortacılann gelecekteki umudu. ESER ATtLLA TAYFUN DEVECtOĞLU Türk sigorta sektörünü canlan- dırmak amacıyla gündeme gelen ve 1 mayısta bazı sigorta dallan- nın serbest bnakılmasıyla ilk adı- rru atılan yeni düzenlemeler, sek- törde mali yapının güçlendirilme- sini zorunlu kılıyor. Şimdiye dek teknik kârlarla ayakta duran Türk sigorta sektörü, serbest tarifeye geçince, fiyatlardaki rekabet sonu- cu teknik kârlılığın düşmesinden, buna alternatif olan mali kârlılı- ğın da çok düsük seviyelerde sey- retmesinden endise duyuyor. Sigorta sektöründe iki tür kâr söz konusu: Birincisi salt sigorta islemlerinden elde edilen teknik kâr. Yani kabaca tamınlanırsa, toplanan primlerden ödenen ha- sarlann çıkanfrnasıyla besaplanan rakam. Diğeri ise sigorta sektöru- nün elindeki fonlarla yapuğı ya- tırımlann gelirlerinden olusan mali kâr. Sigorta sektörünün ge- lişmis olduğu ülkelerde teknik kârüliktan çok mali kârlılığin yuk- sek olduğu ve hatta çoğu zaman teknik zarardan söz edildiği belir- tiliyor ve Türkiye'de de serbestiy- le gündeme gelecek fiyat kırma- lanmn teknik kârı azaltacağı soy- leniyor. "Türkiye'de mali kârlılık neden şündiye dek düsük kaldı? Mali kâriıiıgı yüksdtıoek için oeier ya- Sigorta yatırımlarının imiktar ve gelir olarak dagılımı (milyon TL) Yatırım miktarı Yatırım geliri 3M.770 218.628 96.511 67.2M 31.356 21069 2S.256 1984 1985 1986 1987 1988 Görüstüğümüz sigortacılann ilk soruya yanıtları özellikle şu ana başlıkiarda toplanıyor: • Hayat sigortalannın gelişme- miş olması: Hayat sigortalarırun fon yaratmada büyük rol oynadı- ğı belirtiliyor. Türkiye'de ise hayat sigortasının henüz yeni yeni büyü- meye basladığı gözleniyor. Hayat sigortasınm toplam içindeki payı Türkiye'de yüzde 14'lerde kaür- ken, sektörün gelişmiş olduğu ül- kelerde bu oran çoğu kez yüzde 50"yi geçiyor. • Tahsilat sornnn: Sigorta sek- töründe en büyük sorun, toplana- mayan primler. Sigortacılar yıl içinde gerçekleştirdikleri toplam primin yaklaşık yüzde 40-45'inin acenteler ve sigortalılarda kalma- sından yakınıyorlar. BE $ 1KTA> •• . s •• BELEDIYEM İSTANBUL BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDAN DUYURU Beşiktaş Meydanı ve Çevresi Ulusal Kentsel Tasarım Proje Yarışması Sonuçları IMMŞIUM jun UYatn Prol 0 NurMnSOZEN AytaATAY YOoriSÛRSEL Prol Efhan KARAESMEN Y v > * KARIICAG Prol UMnSOZEM Pral b n a ŞANL1 J»o< U N I T A P A N »of Sutu TOMER ASUjUHUrELERI Ptot AJun AKJ Prol N u h EJ.OEM ProtAtımiKESKlN Prot Hand* SUHES ,jün Ba#um) Proi Erauı TANERI ODAM TEKELİ ProtUkMBTURNılEN YEDEK JÜM ÜYELEM Ooç.01 EmraAYSU Oov D Aykıi KARAMAN RAPOHTORIEH Fiisui KORKMAZ O a n û Z C A N Ertun IŞÛZEN iKoaa»IBi) Bayran YAöC! Isontou Bir* Şertı Btfeöıye S ^ » Baçkta; Bdadıys B4^unı Y Mtnuı bonbuf Mnurla (Xlsı B3$ın Inf. Mûh OOTÛ Ûf UyMi Y UnurlTÛ Sau(Tjr«ç>c T 8 M U Bşk KB« Sm Danynan Y Mmar u S Û OJr Gyas Y Umjrll J İ > Uy«s Y Uour Y*)i2 ünv fekıon) Y Mmar YMı^ UT» Ûjr ijyra Y Unuı 1T Û Û$ L yi» Y Mün Mnur 1T U ö> Ûym Y Mut\ ikKii 11 J. C j OyM Y MauıUSU Û* bf* • 1 M» MnutlTU Y M m M & Û 09 Ûrw - Y MlM YMu ünv OJr üyss Y Mouı M.&U 0}ı Uyes Mm» M S U • UnMılTÛ B0L Dareşmar» Unuı U.S.Û OOUL KAZANAN PflOJEUB, rSIM VE KIUÜKJ.EI* L ÖDÜL Taoj EOIGE fEfcp Başn 6^6X61 LLLŞAHIM SlO* PAİ1RSAŞI Samı PA2ARBAŞI Itakeı Sanaıd^nıymnı YantmaMnuıla I.ÖOUL: K«vok ÛZKARAGOZ fama YILOIRIU • TofesDINÇÛZ ErMTÛRKUEN VaUNBÇOâuT AtfaûZKAYNAKÇI •. ÖOÛl : P>c« Mrte CNAl (Ekıp Biş) Cw»lAKST F«U AKŞT Gûttun MKIRKÜRE U<*m •»*»»' PtofO ErgunGEOeOûLU bofAKPOLAT TanerOHUÇ UtfnnaOnjÇ ArzuÜNAL lUaıGIJl tHANStYON: ProlHafMfŞENSOY Mû2M AK IMANSİYOM Or BMenlTARIM CanÇAKUHKÇJOĞLU Bûnyamn DERMAN B. MANSIYON: lf< HACKASANOĞLl/ » p 8^1) Öoç ü &n*l MACIHASANOÛLU IV. MANSIYO*!. S«bn VELİOĞLU Stan Ual ŞEMER BeksULUOĞLO Hüseyfi KAHVECIOĞLU v.ıuNsıroM AlmılaSAĞaç BdfbarosSAâCıÇ BarışliCESU t SATMALMA. CanKUBIN Seum DEMİRALP ŞuayıpÇAVUŞUR YıntmciM: KemJJZGÜfi KnertK ARAS Sn^sSÖZEN lui» Y1L3Z M€Tım«( AKDO&M 1 EfMiYALÇIN ISADNAJIA: Aonaı KAZUAOSlll (Bup &aşt) Mufc ÇtLINGtfiOĞLU O«ks« KILINÇ SuılZBlH. Y»dmaiar: HataıTÜRKER CmıBENOER ûmaPOYRAZ Faorı DEMRKIRAN Uernw(KU$Ç(X)âLU Y Mm* Vtyau Tekn* Ûnv Y Muft. Um» Vıy«u T<tnk Uhv lfcn«ID3-SA. Y IçMfnar I0GS-A SanPAZAfiBAŞIY IçUmalDGSA Fao; DtELAN Y Mnur Rhode ddnd Scnod ot Deagn U S> ScMkAŞ.YMmQEiGINIn«.Y UUi Lrtır.«sry ol Sa*an CjhtorrM U S A BüanıTUNAMflurOOTÛ RUŞ80 YAZCANO&U Mm* V*)ı; Ûnv ROksanTUNAY MmaMSU Uanma NUVIT Iç Mnur T OS ' Y MnarlTÛ Y MaurlTÛ MnurtTÜ M m L T Û MmlT.0. KourlTÛ KaurLT.Û Y MııurMSÜ İ.ltmaHŞd Irtf Y Müh. 1T Û. Y Knız Y K i u D G S> Y UmjrCGSA Y MrrurDG.S.A Y MnurDGSA Y Mnur • r UnurCDTÜ LT.Û Y Mmar OOTÜ-tTÛ Y Mnul M S Ü i T Ü Y MnurlTÛ Y MmvLTÛ Y. Mnur LT.Û Y KtoıaDG.SA Y MnurOa&A MnurMSIj Ş^MT PHDOSI 0 D T Û Pvyss Müurı A.U^.F Şahirftjnas. 0 0 T û MmaODTÛ Pey5j| Umarı A.U ZF Poy&ı Mnurı A.Û Z F Peısai Mmaı A.Û Z F T«Hn*Reesam TefcnkResum Ttfınk Ressam Y MnurOGSA Y MnurD.GSA.MY0 Y HnurlTÛ MSÛ ITÛ Mm fnfyav Y Mnaı MS Û MaurlUÜ M.&Ü Mm F * oğıencııkuiul) Y Mm« Y ıdız Ûnv YMa Ûnv Mm Fafc. ÖJrera BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI GÖSTERİLEN İLGİYE Scrgi Acıby, Ödül Töreni VE KATILIMA TEŞEKKUR EDER. : 19 Temmuz 1990 günü saat 18.00'de Yıldız Universitesi Şevfcet Sabancı Kütuphanesi. KOLLOGYUM YıMız Ünlversltesi 20 Temmuz 1990gunü saat 15.00'de Bilgi için Be^kUf Bdediye B»?kanlığı Danışmanlıgı Td: 160 71 70 • 136 10 20 / 270-271 • Yatınm yapacak sermaye pi- yasasının oluşmamış olması: Uzun yıllardan bu yana daha çok devlet tahvili ve Hazine Bonosu ile ağıruklı olarak gayri menkule ya- tınm yapan sektör için şimdiler- de borsa en önemli yatırım aracı olarak gösteriliyor. Son birkaç yıl- dır devlet tahvili ve Hazine Bono- su ile gayri menkulün getirilerinin enflasyonun altında kalması yatı- rım gelirlerinin düşmesine neden oldu. • Sigortaalar bundan sonra ya- pılması gerekenleri de şöyle özet- liyorlar: • Hayat sigortalannın geiiştiril- mesi: 1989 yılında bir önceki yıla göre yüzde 205 artan primlerin ya- nı sıra şimdiye dek hayat sigorta- sı daimda hizmet vermeyen şirket- lerin de bu alana soyunması "ha- yat"a verilen önemin giderek art- tığını gösteriyor. • Tahsilal sorunu giderilmeli: Bazı sigortaalar, bu sorunun güç- lü bir sektör yaratma yarışında kendiliğinden giderileceğiru savu- nuyorlar. Bu göruşu paylaşanlar, "peşin prime yüzde 20, bir ay son- ra ödemeye yüzde 10 indirim" gi- bi kampanyalarla peşin ödemeyi cazip kılmaya çalışırken, bazı si- gortacılar uzun vadelerle bile zor satılan sigorta poliçelerinin peşin fîyatla hiç satılamayacağı belirti- yorlar. • Yaünm foou koralaudı: Türk sigorta sektörünün bankalar gibi yatınm fonu kurabilmeleri de baş- ka olumlu adım olarak gösterili- yor. Toyota'ya kaynak Ekonomi Servisi — 1989 yüının ikinci yansından itibaren baslayan ve bu yıün ilk yansında iyice yo- ğunlaşan, halka açılarak kaynak sağlamanın en ciddi örnegini Sa- bana Grubu veriyor. Sabana Gnıbu holdingin "motor" sirketi Akbank'ın yuzde 5 hissesini sata- rak toplamayı pianladığı 600 mil- yar liralık kaynağı, başta Toyota- yla kurulacak otomobil fabrikası olmak uzere yeni yatınmlara ak- taracak. Akbank'ın halka açılmasıyla il- gili olarak dün yapılan basın top- lantısında konusan Sabana Hol- ding Yönetün Kurulu Başkanı Sa- kıp Sabancı, 1969 yılından 1974 yüına kadar 5 şirketlerini halka açtıklannı, daha sonra şartlann değişmesiyle bu ise bir müddet ara veTdiklerini belırtti. Akbank'ın yüzde 1 hissesinin 47 railyon dolara (120 milyar TL) yabancüar tarafından satın alm- dığını söyleyen Sakıp Sabana, "Akbank hisseleri yalnızca Tür- kiye'de ahnıp satılmakla kalroaya- cak, ABD'den Japonya'ya kadar dünyanın her yerinde ortagı olan bir kuruluş olacak" dedi. Sakıp Sabancı'dan sonra söz alan Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Naira Tahı ise, bankamn dünya bankalan içindeki yerine dikkat çekerek, ilk 6 ay sonunda 250 milyan aşkın bir kâr elde et- tiklerini, yıl sonunda 500 milyan aşacaklarını söyledi. 1.2 trilyonluk özvarlıklara kar- şıhk, 1 hisseye biçilen 12 bin lira- lık fiyatla piyasa değeri 12 irilyon liraya ulaşan Akbank'ın, bu raka- ma karşılık yatırımcıyı nelere or- tak ettiğini ise holdingin Banka- cılık ve Sigortaalık Grubu Başka- nı Erol Sabana şöyle anlattı: "Öz- kaynaklarımız 1.2 trilyon liradır. Fakat, iştirak portföyümuzde 300 milyar lira bedelle >er alan iştirak- ierimizin şu andaki borsa değeri 6^ trilyon lirayı aşmaktadır. Ken- di malımız olan 505 şubemiz ise 245 milyar üralık bedelle özkay- naklanmızda yer almaktadır. Bunlann piyasa değeri de 4^-5 trilyondur." Akbank hisselerini dünya bor- salannda pazarlayan konsorsiyu- mun lideri Fransız Banque Indo- snez'in temsilcisi Jean-Philippe Aadnbert ise, konsorsiyumda yer alan Japon Nomura Securuties, Amerikan Soloraon Brothers ve Morgan Stanley, tsviçreli UBS ve Fransız Bamjue Indosuez'in konu- lannda dünyanın en önemli firma- lan oldukiannı söyledi. 26 temmuz günunden itibaren İMKB'de işlem görmeye başlaya- cak olan Akbank hisseleri ilk etapta banka şubderi tarafından yurt çapında halka satılacak. 23-25 temmuz arası gerçekleştiri- lecek olan bu satıştan önce ban- ka şubelerine müracaat eden ta- sarrufçular makbuz karşılığı pa- ra yatırarak hisse senedi ayırtabi- lecekler. Talep için başvuru kabu- lüne 16 temmuzda, hisse senetle- rinin teslimine 23 temmuzda baş- lanacak. Akbank 12 bin liradan halka satacağı hisseleri, bu yılın sonuna kadar aynı fiyattan geri al- mayı taahhüt edtyor. DİE Başkanı Orhan Güvenen: KTPler dizginlendi, fiyat artışı yavaşladı ANKARA (Cumhuriyet Biiro- su) — Devlet İstatistik Enstıtüsu (DİE) Başkanı Prof. Dr. Orban Güvenen, yılın ilk yarısındaki fi- yat harekeüerini değerlendirirken, devletin enflasyonla mücadele po- litikasına KlTler boyutunda sa- hip çıkmasınuı sonuç verdiğini söyledi. Güvenen, bu yıl ozel ke- simin ürettiği mallara kamu kesı- mine göre daha hızlı zam yapılma- sını "risk almama isteğinin dogal sooucu" olarak değerlendirdı. DİE Başkanı Güvenen, Cum- huriyet'in sorularıru yanıtlarken, 12 aylık fiyat artış hızımn toptan düzeyde mart 1990'dan itibaren surekli duşme eğilimine girdiğini, aynı eğilimin ma>ns ayından son- ra tuketici fiyatlan düzeyinde de ortaya çıktığını belirtti. Güvenen, "fiyallann yukanya çıkışının da- ima hızlı olduğunu, aşağıya çekil- mesinin yavaş bir olgu olduğunu" vurguladı. 1989'daki enflasyonda devlet ta- rafmdan üretilen malların payının daha yüksek olduğunu anunsatan Güvenen, sözlerini şoyle sürdur- dü: "Devletin ürettiği mal ve hiz- mctleri o/el sektör girdi olarak kullandıgı için enflasyon açısın- dan önemi fazladır. Yeni toptan eşya fiyatlan endeksine göre, 1989 yılında 12 ayda toplam fiyat artıs- lan yüzde 65.2 iken, devlette bu oran yüzde 76.7, özel sektörde yüzde 61.1 oldu. Şu anda yılın ilk yansında genel fiyat yukselmesi- nin yüzde 22.1 oimasıaa karsın devletin ürettiği maJlarda bu oran yüzde 18.2, özel sektoriin ürettiği mallarda yuzde 23.7. Yani 1989da detlet ağırlıklı yukselme trendi, bu yıl özel seklör ağırlıklı hale gel- di." Bu gelişmeleri, "devletin enflas- yonla mücadeleye KlTler boyu- tunda sahip çıkraası" olarak de- ğerlendiren Güvenen, şunları söyledi: "Kamuda fiyat artışlannın za- mana >ayılarak tedricen yaptlma- sı, nıaliyetleri indirme çabalan, >erimliliği arttırma tedbirleri fi- yatların aşagıya çekilmesinde eU kflidir. Ithalattaki nispi ucuzfauna da fiyatlan etkilemiştir. " EKONO3ODE KULIS MERALTAMER STFA'dageçiş dönemiMüteahhitlik alanında yarım asırhk gecmişiyle Türkiye'de ge- rek saygınhk, gerekse basan ha- nesinde hep artılar bulunan STFA'da neler oluyor? STFA çok kapalı bir grup ol- duğu için dışarı fazla bilgi sız- mıyor. Ancak gerek gruba ya- kın çevrelerde, gerekse ekonomi kulislerinde yapılan değerlendir- melere göre STFA'da bir geçiş dönemi yaşanıyor ve Turkeş- Aklcaya ikilisi tarafından Eser Tümene "emanet" edilen STFA, şimdi özellikle Sezai Türkes'in operasyonlanyla Tü- men'den adım adım geri alını- yor. Neden? Bu sorunun yanıtı için de ku- lislerdeki spekülasyonlarla ye- tinmek zomndayız: 1- STFA'nın "enuuıel" edil- diği Eser Tümen ve onun yakın çahşma arkadaşlan Ersin Tak- la ile Oğuz Bozkurt, grubun ge- leneğine aykın olarak son yıllar- da çok şatafatlı bir yaşam sür- meye başladılar. Sezai Türkeş yıllardır sahip olduğu servete rağmen Kalamış'ta 150 metre- karelik bir dairede yasarken, bu 3 genç isadamı yatlar ve katlar- la grup içinde göze battılar. Yaıüış anlaşıünasın, yatlar ve katlar belki hak edilmemiş ka- zanç değildi, araa grubun gele- negine ve sadelığine ters duşü- yordu. Türkeş Tümen 2- Bu arada STFA nın itiba- rını zedelemese de ciddiyetine gölge düşüren bazı olaylar du- yuldu. örneğin STFA adına gü- venerek Kozyatağı'nda konut alanlann karşılaştıklan sorun- lar, ya da Zincirlikuyu'da vaat edildiği halde tamamlanmayan inşaat gibi... 3- özellikle Sezai Türkeş'i ra- hatsız ettiği söylenen bu gehşme- ler, Türkes'in yıllardır kırgın ol- duğu kızı Tomris Taşkent'le aralarındaki buzların erimesine "denk geldi" ya da "sebep ol- du". Tomris Taşkent ve STFA adım sürdürmeye aday 3 genç oğlu tngiltere'den Türkiye'ye döndüler. Türkes'in kızı, Sezai Bey'in son olarak kurduğu lnanç Vakfı'nın Mütevelli He- yeti'ne girdi. STFA ile ilgili olarak ekono- mi kulislerindeki spekülasyonlar bu minvalde. Türkes'in "STFAi yı kurumlastırma" görüntüsu altında geçen yılın ikinci yarı- sından bu yana attığı adımlar da bu soylentileri doğrular nite- likte: Orneğin Eser Tümen, Er- sin Takla ve Oğuz Bozkurt'un yer aldığı 5 kişilik Idare Komi- tesi'nin geçen kasımda lağvedil- mesi ve böylelikle bu 3'lünün imza yetkilerinin sınırlandırıl- ması. İkinci önemli adım ise Se- zai Türkes'in kendi üzerinde toplanmış STFA çoğuniuk his- selerini ölen eşi lnanç Hanım'- m adıyla kurduğu tnanç Vakfı'- na devretmesi ve kjzını da bu vakfın mütevelli heyetine alma- sı.Yeni organizasyon biçiminde her şirket kendi yönetim kuru- lu ile bağımsız hareket edecek. Vakfa ayda bir rapor verecek ve tepede görünen yöneticilerin onayına gerek olmadan pek çok işi tek basına yürütebilecek. STFA'da hisse dagılımı son durumda şöyleymiş: Grubun yuzde 51'in uzennde çoğuniuk hissesi Türkes'in yeni kurduğu lnanç Vakfı'nın, Fevzi Akka- ya'mn yülar önce devrettiği yüz- de 35'Iik bisse; çoğunluğu Eser Tümen'de olmak üzere Ersin Takla ve Oğuz Bozkurt'un, ge- ri kalan bölurn ise Akkaya'nın hisselerini devrederken kurduğu Temel Vakfı'nın. Bu yazdıkiarımızda belli ha- ta paylanm pesinen kabul edi- yoruz. Çünkü kapalı kutulan açmak zor. STFA yöneticilerin- den aydınlatıcı bilgüer elde ede- bilirsek, memnuniyetle ona da yer veririz. Verimsizliğin suçlusu kim?"İşçinin verimliliği", son dö- nemde ış âlerrunın ana gündem maddelerinden biri oldu. Sendi- kaiar toplusözieşmeierde yüksek oranlı zamlan zorladıkça, bugu- ne kadar pek sözu edilmeyen "verimlilik" kavramı aniden "mods" oluverdi. Sık sık Batı- lı ülkelerle Türkiye arasında ve- rimlilik karşılaştırmaları yapılır oldu: "Alman işvi»' Türk işçisindea 4 kat daha verimli. Almanya'- daki işçinin saatte 13 dolara yaptığı is, bizde saati 40 dolara geliyor. Amerikalı işçi 8 kat da- ha verimli. Hele Japonya'da bu oran l'e 12." Kısa bir süre öncesine dek ya- bancı yatınmcılara her fırsatla "ııcuz isçi ücretleri nedeniyle Tnrkiye'nin sataip olduğu avantajı" anlatıp, onları ulke- mizde yatınma çağıran muteber ışadamlarımız, son gelişmeler ışığında şu sonuca vardılar: "Türkiye'de bugüne kadar ucuz olan işçi değil işçilikti. Çünkü verim çok düşüktü. Son toplusödeşmelerie işçiliğin ucuz- luğu da bayaJ oluyordn." Ne var ki gerek Türkiye İşve- ren Sendikalan Konfederasyo- nu TtSK'in Başkanı Refik Bay- dur, gerekse Türkiye Metal Sa- nayicileri Sendikası MESS'in Başkanı Bahri Ersöz, "verimli- ligin düsuk olmasının suçlusu işçidir" demiyorlar. Baydur "kabahati" hem işçinin verimi- ni yükseJtecek yatınmlan zama- nında yapmayan patronda; hem de iyi bir yönetim orgaoizasyo- nu sağlayamayan üst yönetici- lerde buluyor. MESS Başkanı Bahri Ersöz'e göre de "kabahat işçinin değil yönetidnin. Ama yönetidnin de iş verimini arttıracak yetkisi yok." Ersöz, metal sanayiinde önümüzdeki günlerde başlaya- cak 100 bin dolayındaki işçiyi kapsayan toplusözleşme görüş- meleri öncesinde MESS yöneti- cileriyle ekonorai gazetecilerini bir araya getiren yemekli sohbet toplantısında bu görüşüne şu ör- nekle açıklık getirdi: "1960'lann başında cam sa- nayiinde çalısıyordum (Şise- Cam). 1963'te persond eğin'mi için Amerika'da bir fabrikaya gittik. Çok büyuk bir fabrika. 4 kapısı var. Kart basıp giriyor- sunuz ama bir kapıdan giren iş- çi diğerinden çıkabilir. Denetle- mek mumkun değil. Ama bir gün baktık. Öğle ta- tilinden sonra saat 13.01'de işi- nin başıoa gelen, yani sadece 1 dakika geciken işçiye ustabaşı. 'bir daha olursa, seni kapının önüne koyanm' diye bagınyor. Türkiye'de biz yöneticiye bu yetkiyi vermemişiz. Kapının önüne koymak ne mütnkün!... Ama ben yine de kabahat yöne- tidnindir diyonım. Almanya'ya giden Türk isçisi orada disipli- ne uyuyor ve verimli çaltşıyor- sa..." Bizim anlayabildiğimiz kada- rıyla bu sıraiar yapılacak toplu- sozleşmelerle birlikte Türkiye'- de verimiilik artacak, ama işve- renin maliyet içinde işcilik için ayırdığı oran fazla değişmeye- cek. Bu iş nasıl mı olacak? Sanı- rız önce işçi ücretleri artacak, ardından da Ersöz'ün deyimiy- le bir kısım işçi maaşına zam, işine son yöntemiyie "kapının önüne koaarak." Tekfenbanky 'evlendi' Ispanya'- run en büyük bankaları sı- ralamasında ikincilik ile üçuncülük arasında gi- dip gelen 2500 şubeli Banco Espa- nol de Credi- to ya da M e h r a e l E r l e n kısa adıyla Banesto, Tekfen- bank'a yüzde 10 ortak oldu. Böylelikle ilk Ispanyol bankası da Türkiye'ye adımını attı. Ba- nesto'nun Türkiye'ye gelmesinde Tekfen'in sahiplerinden Necati Akçağlılar'ın Turk-lspanyol tş Konseyi Başkanı olmasının ve Ispanyol iş çevreleriyle yakın iliş- kilerinin kuşkusuz payı var. Tekfenbank Genel Mndörö Mehmet Ertan, Banesto ile işbir- liğini yüzde 10 ortaklığın ötesin- de değerlendirmek gerektiğini beürtiyor ve şöyle diyor: "İspan- yollann Avrupa Toploluğu'na ginne sureci bizimkine çok ben- zer. Onların yaşadıklan dene- yimlerden yararlanmak istiyo- ruz. Banesto yıude 10 ortaklığıa ötesinde Türkiye'de Ha/ine'nin borçlanmalanna falan girecek," Bu arada Tekfenbank'ın ilk 6 aylık p«rformansı da belli oldu ve banka haziran sonu itibarıy- la İS milyar lira kâr etti. Geçen yüın ağustosunda faaliyete geçen ve 1989'da faal olduğu son 5 ayı I milyar lira kârla kapatan Tek- fenbank'ın Genel Müdürü Er- ten, yıl sonu için 5 milyar lira kâr vaat ediyor. SERMAYE PİYASASI KURULU MESLEK PERSONELİ (DENETÇİ, UZMAN, ARAŞTIRMACI) YARDIMCILIĞIGİRİŞ SINAVI 2499sayılı Sermaye Piyasası Kanunu gereğince kurulmuş bulunan SERMAYE PİYASASI KURULU'nda açık bulunan 9'uncu derecede- netçi, uzman vearaştırmacıyardımıcısı kadrolarındagörevlendirilmek üzere yetersayıda aday meslek personeli seçimi için yanşmasınavı açı- lacaktır. SAĞLANAN İMKANLAR Yarışma sınavını kazananlar, üç yıllık bir meslek ıçı eğıtime tabi tutulacaklar, ayrıca akademtk çalışmala- ra katılmak, yabancı dıl bılgılerını iterletmek, ınceleme ve araştırmalarda bulunmak üzere yabancı ülkelere gonderıleDileceklerdır KATILMA KOŞULLAR1 Girış sınavına katılabılmek için; 1) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'incı maddesm- de yazılı nitelıklere sahip olmak, 2) İktısat, hukuk, maliye, muhasebe konularırtdaen az 4 yıl eğıtım veren yûkseköğrenırtı kurumlarından (bunlann eşıtı yabancı fakulte veyuksekokullardan) bı- nnıbıtırmış olmak, 3)Yaş,sağlıkvedığermteliklerbakımından,"Smav Broşurû"ündegöstenlenşartlarıtaşımakzorunludur. SINAVLAH 1 Eylül 1990tanhındeAnkara'da,ÖSYMsorumlulu- ğundauygulanacak yabancı dıl, genel bilgi veyetenek testlerı ile sınavın ilk aşaması gerçekleşJırılecek, bu sı- navda başanh olanlar aynca Kurul tarafından yazılı ve sözlu smava tabı tutulacakiardır SINAV BROŞÜRÜ Sermaye Piyasası Kurulu ve meslek personetinıngö- rev ve yetkılennı. sınava katılma koşullarını, sınav konu- larını ve sınavlann yapılış şeklı ile ılgılı ayrıntılı bılgılerı içeren "Sınav Broşûru" ve "Başvuru Formu" kurulun aşagıda adreslerı gösterılen Ankara ve istanbul büro- larından alınabıiir veya posta ile ıstenebılir. BAŞVURU ŞEKLİ Gırış sınavına katılabılmek için "Başvuru Formu" ve bu formda ıstenen belgelerie birlikte en geç 8 Ağustos 1990 tarıhıne kadar ulaşacak şekılde Kurul'un Ankara 1 dakı merkezıne başvuruiacaktır. Postadaki gecikmeter kabul edılmez BAŞVURU ADRESLERİ SERMAYE PİYASASI KURULU ÇiftlıkCaddesıNo. 13 Beşevler-ANKARA Tel. 212 62 80 (10 Hat) SERMAYE PİYASASI KURULU İSTANBUL BUROSU Rumelı Cad. No 85 Kaf 4 Osmanbey/ISTANBUL Tel: 141 72 50 (3 Hat) CanonFaks'layın... Canon'layın le hesmat,I BIJHO MAKINELERI TİCARET A Ş M6RKEZ1STANBUL TEL 151 592019 H»T| FAKS 143 7816 ADANA/UNKITO STI TEl 13 76 19-13 73 0* ANKARA"BOfiMAS AŞ TEL 16'2S88 ZVHR/KAVAAŞ TEL 138 175-255 S50 ŞTI TEL 1762O-'2W0
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear