23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 HAZİRAN 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 Fatih Albümü konservasyonu • Kültür Servisi — Istanbul Lioness Kulübü'nün katkılanyla gerçekleştirilen Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'ndeki Fatih Albümü'nün konservasyon çalışmalan tamamlandı. Fatih Albümü, 13. yüzyıl sonu ile 16. yüzyıl arası İslam sanatının minyatür, çizirn ve hat örneklerini içeriyor. Albümde ayrıca az sayıda Batı kaynakh resim ve gravür de yer alıyor. Eserin, Fatih Albümü olarak tamnmasııun nedeni; içinde biri Constanzo ve FeTrara tarafından yapılmış olan Fatih portrelerinin bulunmasından kaynaklanıyor. Albümde bulunan eserlerin muhtemelen 1514 yıbnda Yavuz Sultan Selim tarafından Tebriz Sarayı'ndan Osmanlı Sarayı'na getirildiği tahmin ediliyor. Albümün önemli parçalanndan biri de 15. yüzyıla ait Mehmet Siyahkalem'in minyatürleri. İki yeni fotoğraf yayını • Kültür Servisi — Orhan Alptürk ve Tahir Ün'ün birer albümleri temrauz ayında piyasaya çıkıyor. Orhan Alptürk'ün "Kırk öykü" adını taşıyan albümünde, fotoğrafçının siyah-beyaz çalışmalan yer alıyor (yukanda). Tahir Ün'ün albümü ise son on yılın renkli çalışmalarından oluşan "Düşlenmiş Manzaralar" ve ilk kez yayımlanan polaroid çahşmaların yer aldığı "Değişiklik Anları" adını taşıyan iki ayrı bölümden oluşuyor. Her iki albüm de 1000'er adetle sınırlandırılarak basıldı ve numaralandı. Çetin Emeç anısına • ANKARA (AA) — Gazeteci-yazar Çetin Emeç'm anısına hazırlanması düşünülen kitap, yeterli sayıda yaa gelmediği için basılamıyor. 50 yayınevi tarafından ortaklaşa hazırla^acağı ve tüm aydın, bilim adamı, sanatçı, yazarların terör ve demokrasi üzerine görüşlerini yansıtacağı bildirilen eser için 4.5 ayhk süre içinde sadece 10 yazı ve 7 karikatür yollandı. Kitap haline gelmesi için yeterli materyal bulunamadığından yayımlanamayan yazılara, Milliyet Sanat Dergisi'nin önümüzdeki sayılarında dosya halinde yer verüecek. Dosyada, şu yazılar bulunuyor: Korkut Boratav "Siyasi şiddet ' üzerine", Ali Bulaç "Insan Hakları", Mehmet Ali Kıhçbay "Var oluşun reddi olarak terör", Ruşen Çakır Çatışma ortamı yaratılmak isteniyor", Abdurrahman )ilipak "Evet başaracağız, bir gün mutlaka", Emil Galip Sandalcı "Toplumu tedirgin etme çabası", Ahmet Kahraman "Katiller yakalanmaz", Emre Kongar, "Bedrettin Cömert'ten Çetin Emeç'e cinayetlerin öncesi ve sonrası", Adalet Ağaoğlu "Teröre erken tanı", Mine G. Saulnier "Kan doyumu". Basın Müzesi'nde sergiler • Kültür Servisi — Basın Müzesi'nde dün açüan yeni karma sergiler bir ay süreyle gezilebilecek. Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencileri, Muammer Yanmaz , Feray Karvar, Kerim Karagöz ve Şevket Kızıldağ'ın fotoğraflarmdan oluşn sergi lstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu 40. yıl etkinlikleri kapsamında düzenledi. Yanmaz, okulun ikinci sınıf, Karvar birinci sınıf, Kızıldağ dördüncü sınıf Öğrencisi. Karagöz ise yüksek lisans yapıyor. Basın Müzesi'nde yer alan bir di$er sergi ise Levent Sanat Galerisi Atölyesi-Nevin Cokay beraberliğindeki resim sergisi. Topaz'da Rus ressamlar • Kültür Servisi — Topaz devgisinin haziran-temmuz 1990 sayısında Sovyetler Birliği'nde yeniden gündeme gelen Rus resmine, örnekleriyle birlikte geniş bir yer ayrılmış. Dergide işlenen diğer konular, video kaset dünyası, Drupa matbaa makineleri fuarı, müzayedeler, genç modacılardan örnekler, galerilerde bir gezinti. Derginin "Kültür- Sanat" köşesinde tiyatro oyuncusu Nisa Serezli ile yapılan bir söyleşi, kitap tanıtımları, en çok satan kitaplar Hstesi ve yarışmalar yer alıyor. Topaz dergisinin kapak resmini Rus ressamların bir yapıtı oluşturuyor. Halen sürmekte olan 18. Uluslararası tstanbul Festivali, derginin bu sayısında işlenen konular arasında yer alıyor. iiavacıiık' konıılu yanşma • ANKARA (ANKA) — Türk Hava Kurumu'nun düzenlediği "Havaahk" konulu 1990 yılı edebiyat, sanat ve bilim eserleri yarışmasınm son katıhm tarihi 15 Aralık 1990 olarak belirlendi. Yarışmaya en fazla üç eserle başvurulabilecek. Yarışma; öykü, anı, roman, şiir, oyun, senaryo, karikatür, fotoğraf ve haber-röportaj olmak üzere 9 dalda yapılacak. Sonuçlan 15 Şubat 1991 tarihinde açıklanacak yanşmanın ödülleri de TUrk Hava Kurumu'nun kuruluş yıldönümü olan 16 Şubat 1991 tarihinde sahiplerine verilecek. THK 1990 Edebiyat, Sanat ve Bilim Eserleri Yanşması'nın seçici kurulunda Bozkurt Kuruç, Nehar Tüblek, Bedri Koraman, Ara Güler ve Sami Güner de bulunuyor. Yarışmanın 9 dalında ilk üç dereceye girenlerle mansiyon alanlara 4 milyon ila 250 bin lira arasında değişen para ödülleri verilecek. Fransa'da sinema bayramı • PARİS (Cumhuriyet) — önceki gün Fransa'da artık geleneksel olmaya başlayan bir "Sinema Bayramı" daha yaşandı. Bu yü altıncı kez düzenlenen on saatlik bu bayram süresince, sinemaseverler bir bilet aldıktan sonra, geceyansına dek istedikleri her filmi, seans başına bir frank tutan semboük bir ücret ödeyerek izlediler. Fransa'daki yıllık toplam sinema izleyici sayısı bugün 130 milyon dolaylannda. Üç yıl önce bu sayı 200 milyonu buluyordu. Söz konusu düşüşün durması için alman idari önlemlerin, parasal yardımların ve "bayram"ların yeterince etkili olduğu söylenemiyor. 1990 yıhnın ilk üç ayındaki sayısal verilere göre Fransa'daki sinemalarda kesilen biletlerde yüzde on bir oranında yenî bir düşüs gözlemleniyor. a ttoc» runçııııı S IDABfl ANADOUJ • flGAH Hİ KONSERLBd Nazif Topçuoğlu'nun sergisi 14 temmuza kadar GaleriNev'de Sanatçı olarak fotoğrafçıNazif Topçuoğlu, fotoğrafı fotoğrafçı olarak değil sanatçı olarak kullamyor. Galeri Nev'in sanat ürünü olarak değer taşıyan bu sergiye yer vermesi, yapıtların bir bölümünün hemen alıcı bulması umut verici bir gelişme. MEHMET BAYHAN Galeri Nev'de Nazif Topçuoğ- lu'nun fotoğraf sergisi, özenle ha- zırlanmış büyük boy renkli baskı- lardan oluşuyor. Göz bir imgeden diğerine geçerek, baglanuiarı araş- tırarak dolaşıyor ve çerçevenin sı- nırlarını aşamıyor. Yüz yü önce- den yaşam öykülerini, anılan, aşk- lan, hüzünleri karıştırır gibi. Re- sim dünyasının'ıleri karakolları olan galerilerde fotoğraf da boy göstermeye başbyor mu dersiniz? Umarım, Galeri Nev'in ilgisi sü- rekli olur ve diğerlerini de özen- dirir. Zamana karşı koyma soru- nu çözüldükten sonra bir sanat ürünü olarak fotoğraf pazarda ye- rini almalıdır artık. Topçuoğlu- nun "cibachrome" baskıları, bir yağlıboya tablonun ömrü kadar süre canlılığını koruyacak. Nazif Topçuoğlu, ODTÜ'de mi- marlık öğrenimi gördü. 1981'de ABD'de, eğilitıleri yönunde de- neysel fotoğrafa ağırlık veren bir okulda fotoğrafçüık lisansüstu eğjtimini tamamladı. Sergiler aç- tı, dergi yöneticiliği ve eğiticilik yaptı. Şimdi profesyonel fotoğraf- çüık yapmakta ve Yıldız Üniver- sitesi'nde fotoğraf dersleri ver- mekte. Topçuoğlu'nun yapıtları, 1900'lerde yapılmış alegorik tab- loların biraz mizah ile anımsan- ması gibi. tzleyenin genel kültürü oranında zenginleşen görsel yo- rumlar. Topçuoğlu, "Postmo- dern'de eskiden yapılmışlar yeni- den gündeme gelmekte" diyor. "Artık «koller kalmadı. Cagdaş sanat urünlerinin çoğunluğu ön- cekilerie bağlantılı. Benim işlerim- de hem benim hem öncekilerin özıimlenmesi. Fotoğrafın özünde gerçeğin taklidi var, ama ne yap- tığını bilmek gerek. Genellikle ge- lenekler içerisinde kalınıyor. Yeni sentezlere ulaşmak için zengin ge- nel küllüre sahip olmak, olup bi- lenleri izlemek zorunlu. llelişira çağının yığdığı bilgi bolluğu kar- şısında bir şeylerden elkilenme- mek olanaksız. Kimse kendi ka- buğuna çekilip özgiin iiriınler uretmek peşinde olamaz, diğer alanlaria îçli dışlı çalışmak zonın- In." Topçuoğlu, fotoğrafı fotoğraf- çı olarak değil, sanatçı olarak kul- lanıyor. Tarihini, tekniğini, potan- siyelini ve neler yapılmakta oldu- TOPÇUOĞ- LITNUN DÖRDÜNCÜ SERGİSt — Galeri Nev'deki sergi, Nazif Topçuoglu'nun Türkiye'de gerçekleştirdiği dördüncü sergi. ODTÜ'de mimarlık okuduktan sonra ABD'de fotoğrafçılık öğrenimi goren Topçuoğlu, şimdi profesyonel fotoğrafçüık yapıyor ve Yıldız Üniversitesi'n- de fotoğraf dersleri veriyor. Topçuoğlu, gelecekte kalabalık insan gruplarıyla çalışabilmeyi tasarli)or. Fotoğrafa geniş açı ile bakılmasını istiyor. ğunu biliyor. Bir malzeme olarak fotoğrafın daha iyi yapabileceği şeyler var ve sınırlar zorlanmalı. önemli olan iletişim kurabilmek. Sohbetimiz sırasında Topçuoğlu ile kanon yapar gibi aynı düşün- celeri ve sözcükleri tekrarlamaya başlıyoruz: "Folograf sanat mı gi- bi tartışraalar çok anlamsız, bel- ki konuya yiınlış yaklaşılması. Dünvada pek çok sanatçı fotoğrafı kullamyor, Türkiye'de ola> genel kültüre takılıp kalıyor. Sanat yo- rumunda her malzeme kullanılır. Sonın iyi olup olmadığıdır. Fotoğ- raf birikimi, yayını, bilinçli izleyi- cisi olmayınca gazetelerdeki baber fotoğraflan ile yetiniliyor. Fotoğ- raf sadece budur sanılıyor ve böy- lesi isteniyor." Amatörü çok fo- toğrafın ve sokakta çekilebilenler dışındakilere ahşkın dep kitle. Bu - açıdan bakıldığında profesyonel oldukları halde amatör anlayışta kalanlara karşın amatörlerin bir kısmının profesyonel yorumlara yönelmeleri ilgi çekici. Topçuoğlu önce fikir yapıları- nı oluşturmuş yapıtlannın, sonra birbirini bütünleyen nesneleri bir araya getirmiş. Yakn bir teknik, 10x12.5 film, Rembrandt ışığı ile tam net derinliği arayarak çalış- mış. Baskılar büyük boyutlu, çün- kü içinde keşfedilecek pek çok de- - tay var. Sonuç görsel notlar gibi bir anlık olmasın, Lzleyiciyi kucak- lasın ve düşünce boyutunu hisset- tirsin istemiş. "Fotoğraf genellik- le 1/125 saniyede çekilir ve bak- ması da o kadar surer. Büyük bo- yut içine bol delay yükleyerek ba- kıldıkça zenginleşen tablolar amaçladım." Nazif Topçuoğlu'nun ülkemiz- deki dördüncü sergisi bu. Gelecek- te kalabalık insan gruplan ile ça- lışabilmeyi düşlüyor. Stüdyoda, özel giysilerle, tiyatrodan bölüm- ler gibi. Fotoğrafa geniş açı ile ba- kılmasını istiyor: Resim izler, sen- foni dinlercesine. Habercilikle bit- miyor fotoğraf, o sadece bir baş- langıçtır. tşte bu noktada sanat- severlerin fotoğrafı ilgi alanlarına katmaları gerekli. Galeri Nev'in sanat ürünü olarak- değer taşıyan bu sergiye yer vermesi ve yapıtla- rın bir kısmının hemen alıcı bul- ması umut verici bir gelişmedir. Fotoğraf sergilerinin izlenmesi ve urunlerin satılması diğer fotoğraf- çüarı yüreklendirebilir. Albümler hazırlanabilir. Böylesi bir gelişme fotoğrafımız için bir dönüm nok- tası olabilir. 18. ULUSLARARASIİSTANBUL FESTÎVALÎ AKM'de sema, Aya Irini'de barok Polonyah müzisyenlerden oluşan Concerto Avenna, festivaldeki tek konserini Aya İrini'de veriyor. Konya Sema Grubu ile îstanbul Türk Klasik ve Tasavvuf Musikisi Topluluğu bu akşam AKM'de. Moiseyev'in halk dansları gösterisi yine Açıkhava'da. Kültür Servisi — 18. Uluslara- rası tstanbul Festivali'nde bugün üç ayn yerde uç etkinlik var. Is- tanbul Türk Klasik ve Tasavvuf Musikisi Topluluğu eşliğinde Kon- ya Sema Grnbu bugün festivaldeki ikinci ve son gösterisini Atatürk Kültür Merkezi'nde sunacak. Concerto Avenna'nın konseri Aya trini'de. Sovyet Moiseyev Halk Danslan Topluluğu'nun üçttncü gösterisi de Açıkhava Tiyatrosu'n- da. Konya Sema Grubu ve İstanbul Türk Klasik ve Tasavvuf Musiki- si Topluluğu'nun AKM'deki kon- ser ve gösterisinde Türk Tasavvuf Musikisi'nden sazlarla örnekler, Künhi Abdürrehim Dede'nin Hi- caz Ayini ve Sema gösterileri su- nulacak. Topluluğun Mutrip He- yeti'nde Doğan Ergin (neyzenba- şı ve Mutrip Heyeti Başkam), Kâni Karaca (naathan), Vahtt Anado- hı (kudumzenbaşı), Cüneyd Kosal (kanun), Nihat Doğu (kemence) da yer alıyorlar. Polonyalı müzisyenlerden olu- san Concerto Avenna Topluluğu, orkestrada halen kontrbas da ça- lan ve sanat yönetmenliği görevi- ni yürüten Andrzej Mysinski ta- rafından kuruldu. Barok müzik alanında uzmanlaşmış bir orkest- ra olan Concerto Avenna, yine Barok geleneğine uygun olarak Polonya'nın şefsiz çalan tek top- luluğu. Concerto Avenna'nın repertua- rında Bach, Coreln, Haeııdel ve Vivaldi başta olmak üzere Barok dönemin bestecilerinin yapıtlan- nın yam sıra Polonyalı Barok bes- tecilerden Jarzebski ve Mielczews- ki'nin yapıtları da bulunuyor. Concerto Avenna Topluluğu, bugün Aya trini'deki kon- serinde Haendel (1685-1759), Vi- valdi (1675-1741), Corelli (1653-1733), Geminiani (1687- 1762), Marein Mielez^ski (7-1651) ve Bacb'ın (1685-1750) yapıtları- ŞEFStZ ORKESTRA — Concerto Avenna, Barok muzik geleneiine uygna olarak Polonya'da şefsiz nı seslendirecek. çalan tek toplnluk. Andnej Mysinski aynı zamanda topluluğun kontrbasçısı ve sanat direktörii. SANAT KULİSİ Tıklımtıkış'Aya trinişöleni FESTIVALDE BUGÜN i Aya Irini hem Istanbul'un hem de ta ilk yılından bu yana tstanbul Festivali'nin süsü. Resitalleri, oda müziği topluluklannı Aya İrini'de izlemek, bir konserin nasıl bir "şölen"e dönüşebileceğini de görmek demek bir bakıma. Büyük Konstantin'den bu yana varlığını sürdüren, bu arada depremlerden, yangınlardan, yağmacılardan da bol bol nasibini alan, birkaç kez yıkılıp tekrar yapılan Aya İrini'nin yuzlerce yıllık tarihinde neler olmadı ki? Cephane Ambarı, Müze-i Hümayûn, Askeri Müze, depo ve sonunda "Konser Salonu." Aya Irini'ye en çok yakışanm da bu sonuncusu olduğu konusunda herkes görüş birliğinde. Gelgelelim yapının kullammı konusunda çeşitli görüşler var. 18 yıldır tstanbul Festivali'ne konser mekânı olarak hizmet veren Aya trini, kısa bir süre önce Kültür Bakanhğı tarafından "resmi bir konser salonu" niteliğine dönüştürülünce "Aya trini'ye günah'' başhğı altında süregelen tartışmalar da alevlendi. Bu güzelim Bizans yapısının zemininin halılar ya da döşeme malzemeleriyle kaplanmasırun, sağa sola çiviler çakılmasımn bir "cinayet" olduğu, güvenlik önlemlerinin ise yetersiz kaldığı söylendi. "Resmi Konser Salonu" Aya lrini 600 kişilikken "lstanbul Festivali'nin Konser Salonu" Aya trini'nin 1200 kişilik olması da başka bir sorun olarak beliriyor. Bu hoş atmosferde konser izlemeye gelenler "tıklım tvkış" oturmakzorundakaldıklarını, o yüksek, muhteşem kubbelere rağmen nefes almakta güçlük çektiklerini söylüyorlar. Konser sırasında çevreden buram buram yükselen değişik parfüm kokuları ise cabası. Banları "yıhn parfüm markaları"ru bu konserlerde belirlerken, bazıları da "Bil bakalımbununadıne?" diye "parfüm toto" oynuyorlar. Aya trini konserlerinde kiminin parfüm kokulanndan kiminin de " şu güzelim tarihi yapıya bir şey olur mu acaba?" düşüncesinden içi eziliyoT. Yinede dışarıda bu tür yapılara almacak ziyaretçi sayısı sınırlamr, nem ve ışık oranları sürekli kontrol altında tutulurken bizde tepeleme insan doldurulması, elektrik kablolarıyla donatılması şimdilik "yetkili ilgilileri" rahatsız etmemişe benziyor. T i i r a l e r i (Atatürk Kültür Merkezi Buyük Salonu, 18.30). Cvoeerto AVCMIUI (Aya trini, 18.30) Stofeeyev Halk D u s t a n Tafrialagn (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30) FESTİVALDE YAREV FUarnMMd Orkestrası (Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu, 18.30) SJUMİM K a r a e a • ad, Ş « B « 1 Fillz • «ey (Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu, 21.30) Hadk Daaslan (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30) Satmnçta büyük kapişmaMANILA (Reuter) — Dünya- nın önde gelen satranç ustaları, 1993 yüında yapılacak olan dün- ya şampiyonluğu "play-ofr'una katılacak oyuncuları belirlemek üzere Filipinler'in başkenti Ma- nila'da bir araya geldiler. On sekiz gün surecek tumuva- nın simgesel açılış hamlelerini Fi- lipinler Savunma Bakanı Fidel Ramos ile dünya sıralamasında dördüncü sırada yer alan Sovyet .büyük usta Vasili Ivançuk yaptı- lar. Dunya Satranç Federasyonu 1 nun toplantısı da aynı günlerde Manila'da yapılacak. Filipinler Turizm Bakanı Peter Garrucho, ulkeyle ilgili olarak yayımlanan terör haberlerine karşın Filipin- ler'e geldikleri için Dünya Satranç Federasyonu üyelerine ve otuz ül- keden satranççılara teşekkür et- ti. Üç yıl sonra yapılacak olan "play-ofF'a daha çok Sovyet sat- ranççüarın katılmaya hak kazan- malan bekleniyor. 16 temmuza kadar surecek ve 13 turda son bu- lacak turnuvada, Batıh satranç- çılar da umutlu olduklarını ve Sovyet oyuncularta sıkı bir mü- cadeleye girişeceklerini söylüyor- lar. Manila'daki turnuvaya arala- rında 46 büyük ustanın bulundu- ğu 64 satranççı katılıyor. Turnu- vada ilk on bire girenler, 1993'teki dünya şampiyonluğu "play- ofr'una katılacaklar. tngiliz bü- yük usta Murray Chandler, "Bu- rada hedef turnuvayı kazanmak değil elemeyi geçmek. tlk başlar- da çok oyun kazanmak zorunda- yız. Sonlarda herkes çok gergin- leşecek. Sinirleri en sağlam olan- lar turnuvayı iyi bir dereceyle tamamlayacaklar" dedi. TUrnuvaya tsviçre adına katı- lan eski Sovyet büyük usta Vik- tor Korçnoy ve tngiliz büyük us- ta Nigel Short ise turnuvanın dü- zenleniş biçimine eleştiriler yö- nelttiler. Hollandalı Jan Timman, Sov- yet satranççı Artur Yusupov ve Ingiliz büyük usta Jonathan Spe- elman ise 1991'de yapılacak ele- me serilerine Manila'da ilk on bi- re giren satranççılarla birtikte ka- tılacaklar. Ünlü Sovyet satranççı Ivançuk, dünya sıralamasında dünya şam- piyonu Gari Kasparov ile eski şampiyon Anatoli Karpov ve Jan Timman'm ardından dördüncü sırada yer ahyor. Bu arada satranç uzmanları, Manila'daki turnuvada Sovyetler Birliği'nden Batı'ya göç etmiş olan 16 yaşındaki Gata Kamski- nin dikkatleri üzerinde toplaya- cağını belirtiyorlar. 6 At yanşı' sergisi • Kültür Servisi — Türkiye Jokey Kulübü'nün 2. Resim Yanşması Sergisi lstanbul Veliefendi Hipodromu'nda sürüyor. "At-At Yarışı - At Yetişüriciliği" konulu yarışmada birincilik ödülünü Mehmet Özer, ikincilik ödulünü Yalçın Karayağız, üçüncülük ödülünu ise Hüseyin Şahbudak kazanmıştı. Ayrıca Habib Aydoğdu, Mehmet Başbuğ, Orhan Çetinkaya, Cuma Ocaklı, Füsun Sağlam ve Dilek Zadil'e de mansiyon verilmişti. Yarışmamn seçici kurulunda ise Semiral Bilbaşar, İpek Aksüğür Duben, Metin Erksan, Doç. Dr. Semra Germaner, Hamit Kınaytürk, Orhan özsoy, Sezer Tansuğ ve Prof. Dr. tsmail Tunalı j?er almıştı. Sergi 2 eylüle dek sürecek. "\kkadmln 39. sayısı • Kültür Servisi — Akbank'ın iki ayda bir yayımladığı "Akkadın" dergisinin 39. sayısı yayımlandı. Akbank şubelerinde ücretsiz olarak dağıulan dergide çocuk- anne îlişkileri, kadın ve sanat, tstanbul'da bulunan yabancı sanatçılar, moda, kitap ve magazin gibi konulara yer verüiyor. 4 Çizgi-Mizah' sergisi • Kültür Servisi — "Çizgi- Mizah" adlı karikatür sergisi 11 temmuzda Kartal Sanatevi'nde açıhyor. Sergi 18 temmuzda sona erecek. Sergide Turhan Selçuk, Tan Oral, Haslet Soyöz, Kemal Gökhan Gürses, Erdoğan Bozok'un yapıtları yer alacak. Kartal Sanatevi (Istasyon Cad. No 36 Kartal) yetkilileri düzenledikleri sergileri uluslararası boyutlara ulaştıracaklanm belirttiler. Louvre yenileniyor • Kültür Servisi — Louvre ikinci kez yenileniyor. Sarayda restorasyon ve düzenleme çahşmalarına 25 haziranda başlandı. Tüm harcamalar için ayrılan ödenek 3.7 milyar frank (yaklaşık 1 trilyon 735 milyar TL) olarak belirtildi. Yalnızca çeşitli heykel ve alçak kabartmalann yenilenmesi için ise 1 milyar frank ayrıldığı beürtiliyor. Eski saray yapısına yönelik çalışmaların diğer iç mekânlarla birlikte 1997'ye dek bitirilmesi tasarlanıyor. Rotthoffun sergisi • Kültür Servisi — Prof. Dr. Fred Rotthoffun "Mevlevi" konulu seramik sergisi Atatürk Kültür Merkezi'nde açıldı. 1924 yılında DüsseldorFta doğan Rotthoff bir süre Adana Çukurova Üniversitesi'nde de misafir öğretim üyeliği yapmıştı. Doktorluk mesleğinin yanı sıra 1980 yıhndan bu yana seramik çahşmalarını sürdüren sanatçı, Ultz/Tine Von Kamitz ve Prof. Ralf Bucz atölyelerinde eğitim gördü. Rotthoff, 1986 yıhndan bu yana çalışmalarıru çeşitli galerilerde sergiledi. 'Sıvas' özel sayısı • Kültür Servisi — Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınlan'nca çıkarılan Kültür ve Sanat'ın haziran sayısında Sıvas'ın kültür ve sanat zenginliklerinden örnekler sergüeniyor. Dergide yer alan yazılar arasında Sıvas yöresi geleneksel kadın giysileri, Sıvas türbeleri, Sıvas halıları, Sıvas halk oyunlan, Aşık Veysel Şatıroğlu, Sıvas yöresi Tülüce dokumalan gibi konular da var. BUGÜN • 'Sır' sergisi Balkan Naci Islimyeli'nin "Sır" adlı sergisi Türk îslam Eserleri Müzesi'nde görillebilir. S E Z E N & A S K I N Türk Pop Müziğine; Müzik Endüstrimize Yeni Bir Boyut Getiren Buluşma: Sezen Aksu & Aşkın Nur Yengi. Yılann Yıldızı Sezen Aksu Simdi Prodükiör. Prodükiörü ve Başarılı Sanatçısını Sizler İcin Bir Araya Getirdik... Beatles 20 Yıl Önce Durdu. 10 Yıl Önce de Bitti. Act Dolu, Mutlu Yıllar ve Yeniden Birleşecekleri Umudunu ~ 10 Yıl Boyunca Taşıdı Hayranlan. Ta ki. John Lennon Ölene Dek. ı YARISMAMIZ BASLADI Fame Ster 90 Başladı. İlk Konuklanmız Akba- ba ve Şehnaz Sümer'di. 10 Temmuz Pentag- ram, 20 Temmuz İ Ten On Rihter Fa- me Clty'de... FAME STAR '90 ALPAY'dan Yeni Bir Kaset Güme... MESAM Rakamlanyta Yabana Kaseöerin SaHşlan; MadonnaJanHa, PhlCoİns, MötteyCrüe KaçSatyor GİTARIN ACIU BAŞKAUHRISIN1N ÖYKÛSÛ;Sonra- bn Adı Müz* PiyBsastnda Etsane Otecak Otpn Fen- der,50'KYılannBaandaGilara ElektrikVerrJLIşkence 0 Gün Bu Gündür Sürüyor.... Y a z ı n Ne Dinleye ceğiz. Önce David Lee Roth, Ardmdan Whtesnake, Şimdi de Solo Afcûm. STEVE VAI Grtann gündeminden DügnekBtniyor... Soprano Saksofon'un Uç Usta Ismi Vardır: Steve Lacy, John Coltrane ve Wayne Shorter. Shorter'la, Yavuz Baydar Stockholm'da görüştü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear