Catalog

28 HAZİRAN 1990 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN Genel Mudurluju'nöer afcnan bılgrye gdre yuıdun kıueydoğtj tesımlen parçalı bulutlu Doflu Kara denız ıle Doğu Anadotu nun kıcey do İusu yer yer sajanak yağışlı geçecek Hava sıcaHığı bıraz artacak Ruzg&r Kuzey ve batı yönlerden hafif ara sı ra orta kuvvette esecek Denızlenn.z de Karadenız'de yılö z ve karayelden Marmarada yıldız w poyraz Egede ytfdız ve karayelden Akdenz'de gûn- batısı ve lodostan 2-4 yer yer 5 Eg£ de zaman zaman 6 kuvvetınde saatte 4-16 yer yer 21 Egetie zaman zaman 27 denızmıli hızta esecek Oenız mu- tedıl dalgalı olacak dalga yuksaıdığı 03-1 yer yer 1 3 m Ege açıklannda 2 m dolayırala bt unacak van Gökı nde hava Parcalı az bulutlu geçecek Ruzgâr gunbatsı ve karayelden hafif arasıra orta kuvvette esecek Gorus uzakltğı 10 km dolayında bukırıacak Adana Adapaar Mıyaman Aiyon **> Ankara AnBkya Anölya Artvm Aydm Balıkesır Bılec* Bıngöı BrtSS 80lu Buısa ÇanaJdate Çofum Oemf A 34° 21° Dıyarbafcr A A 27° 15° Ed me A A 37° 20° Erancan B A 26° 10° Erzunjm Y Y 23° 7-Estoşehır A A 25° 10° Gazantep A A 31° 21° Gtresun A A 37° 23° Ouroşnane Y Y 24° 10° H*Mn A A 35° 19° Isparta A 28° 15° Istanbul A 26°M°tonıı B 29° 14° Kars 34° 19° Mansa 28° 14° K Mara* 25° 10° Mosn 23° 5°Mugh 26°10°Mu5 36°19 0 NJıJe 22°16°0n*j A A A Y B 25° 10° Kasamonu A A 25° 10° Kaysen A 28° 14° Kırtdarel A 28°15°Konya A 24° 10° Kutadya A 31° 16° Malalya 30° 18° Samsutı 27° 15° Stırt 27° 16°&nop 32°20°Svas 21° PfeMrdaJ 23°11°UtB0n 25° 10° Imcei 28° 16° Uşak 26° 11° Van 26° 10° Itegjl 29° 14° Zonguldalc A 33° 21° A 33° 20° A 30°22° A 32° 18° B 25° 12° A 26° 11° A 23° 15° Y 25° 13° A 24° 16° A 35° 17° A 24° 17° A 21° 9° A 27° 15° Y 22° 15° 8 30° 15° A 27° 11° B 27° 12° A 25° 9° A 24° 16° açt» ^yatmuriu ggsst /Jnark A-aç* B-Oulutfcı G-suneşi K-lart S-sslı Y^ajmuriu OUNYADA BUGUN Lenıngrad Lonöra Madnd Mılano Montreal Moskma Murah NevYbıV Osio Pans Prag Rryad Roma Şofya •felAm Tunus Varçova *nedm Vıyana Berfn Borai Bruksel Budapeşte Cenevre Cezayır Odde Outa FrankAvt Gme ΣW*$K& Kahıre» BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 1/ Dıyarbakır ılınde bır baraj 2/ Tatb su- larda yaşayan yırtıcı bır balık Bır nota 3/ llkei benlık Mey- velennın ınsan şeklın- de olduğuna ınanılan efsane ağacı 4/ Ha- vaalanlannda bulu nan ve etraftakı uçuş- lan denetlemeye yara- yan sıstem Optık kaydırma 5/ Çok sert ve tutarsız hare ketlerde bulunan akıl hastası 6/ Eskı dılde bulut Patates gıbı kıtnı bıtkılenn yumrulannda bulunan njşasta 7/ Bır daırede yarıçap uzunluğundakı yay parçasını goren merkez açıya eşıt açı ölçme bınmı 8/ Lanetlı Bulunulan yerden daha yüksekte kalan duzluk 9/ Başkanlık ya da ululuk YLKARIDAN AŞAClYA: 1/ Çunento yapımında fınndan ezıl- meden çıkan pışırme urunu 2/ Duz gün sarılmış halat yumağı Konusu türlu dans ve davranışlarla anlatılan muzıklı sahne oyunu 3/ Bır hayvan Yugoslavya ve Yunanıstan'da bır ıraıak 4/ Metalurjıde, bır ışlem sonrası metal yuzeylerı su ıle yıkama Bır vıdada ıkı dış arasında kalan çukur bölum 5/ Yıyeceğı ortaklaşa sağlanan top- lantı 6/ Soy tnsan vucudunun dış yuzu 7/ Tatsız ve çok konu şan Bır nota 8/ Alıının sımgesı Vucutta bırıken azotlu madde. 9/ Eksık bır şeyı tamamlama Tantalın sımgesı 60 YIL ÖNCE Cumhurıyet İntikam maçı 28 HAZİRAN 1930 Fenerbahçe takımı, dün Macar mısafırlenmız ıle ıkıncı defa olarak karşılaştı Bu karşılaşma, geçen cuma günû yapılan müsabakalann revanşı ıdı Dunku musabaka çok guzel oynandı, bılhassa ıkıncı devre haylı heyecanlı geçtı, Fener'lıler 3-4 bır netıce ıle ıntıkam maçını kazandılar Fenerbahçe'nın ük devredekı 2-3 vazıyettekı galıbıyetı çok devam edememıştır Onuncu dakıkada, muavınlerımızın önünden kurtulan Macar sağ açığı kalenın yanına kadar sokulmuş, sol ıçlenne guzel bır pas göndermış, sol ıç te bır kafa darbesıle topu bızım kaleye sokarak beraberhğı temın etmışür Oyun bundan sonra en heyecanlı şeklını almıştır Tarafeynden bınnın yapacağı bır tek gol galıbıyet ve mağlubıyetı tahakkuk ettıreceğmden ıkı taraf ta azamî kudretmı göstermeğe başlamışlardır. Fakat tam bu mucadele anında hakem, Fener'lı Şekıb'ı oyundan çıkarmış, Fener'lıler on kışı kalmışlardır Bunun üzenne Alâettın muavın hattına alınmış, dört kışı kalan muhacımler de gol yapmak ıçın şahsî atak yapmağa başlamışlardır Yırmıncı dakıkada solaçık Nurı Bey, kale önünde musaıt bır pozısyonda topu yakalamış ve dördüncü defa olarak ağlara takarak galıbıyetı tahakkuk etürmıştır Mısafirlenmız, mağlûp vazıyetten kurtulraak ıçın çok çalışmışlar ıse de başka sayı yapmağa muvaffak olamamışlar, 3-4 mağlûp bır halde oyunu bıtırmışlerdır Fenerbahçe takımı dün guzel, canlı ve galıbıyetı hakkedecek kadar ıyı bır oyun göstermışlerdır 30 YIL ÖNCE Cumhunyet Yunus Nadi Armağanı 28 HAZİRAN 1960 Yunus Nadı Armağanı Büyük Seçıcıler Kurulu dun saat 11 de Lıman lokantası özel daıresınde toplanarak 3 saat süren bır ınceleme ve tartışmadan sonra, Küçük Seçıcıler Kurulunun sunduğu altı yazıdan bınncıyı, ıkıncıyı, uçûncüyu seçmışnr Bırıncılığı 180 puvandan 156 5 Vnnns Nadl puvanla Ekrem Alptekm, ıkıncılığı 143 5 puvanla Sumer Yurdugül, üçüncülüğu 128 puvanla tsmet Zekı Eyuboğlu kazanmıştır Bınncıye, üân ettığımız gıbı 3000 hralık armağan venlecektır tkıncıye bır altm kalem takımı, uçuncüye de bır gümüş kalem takımı armağan edılecektır 18 kışıden kurulu bulunan Büyuk Seçıcıler Kunılu eksıksız olarak toplanmış başkanlığa Dıl Kurumunun Genel Yazmauı Agâh Sırrı Levendı seçtıkten sonra çalışmalarına başlamıştır Toplantıda bulunan Buyuk Seçıcıler Kurulunun adlannı yenıden bıldırıyoruz. Oktay Akbal (Hıkâyecı, romancı), Profesör Ahmet Ateş, Cevat Fehmı Başkut (Pıyes yazan), Profesör llhamı • Cıvaoğlu, Behçet Kemal Çağlar (Şaır), Fazıl Husnü Dağlarca (Şaır), Konur Ertop (Eleştırmecı), Sabahattın Eyuboğlu (Eleştırmea), Profesör Fahır tz, Tahır Nejat Gencan (Edebıyat Öğretmenı), Yaşar Kemal (Romancı), Agâh Sırrı Levend (TDJC Genel Yazmanı), Doçent Mecdut Mansuroğlu, Ahmet Hıdayet Reel (Gazetecı), Doçent Cahıt Tanyol, Dr Cavıt Orhan Tutengıl, Doçent Nermı Uygur, Profesör Zekı Zeren Büyük Seçıcıler Kurulu karannı verdıkten sonra gazetemıze aşağıdakı eyınmeyı sunmak ıçın söz bırlığı etmıştır "Büyük Seçıcıler Kurulu, devnmcıhğuı bır suç sayüdığı gunlerde Dıl Devnmını gun ışığına çakarmak, ötekı devrımcı tutumları arasında dıl ulkusune de gereken yen ve önemı vermekle gösterdığı ulkucu korkusuzluktan oturu Cumhunyet Gazetesım oybırlığı ıle onaylamıştır GEÇEN YIL BUGÜN Cumh^et Mesaj alışverişi 28 HAZİRAN 1989 Sovyetler Bırlığı, Bulganstan'ın Turk azınlığına karşı yürüttuğu zorunlu göç polıtıkasına karşı Moskova - Sofya - Ankara üçgenınde "mesajlarla" temas ortamı yaratmaya çalışıyor SSCB'nın Ankara Buyukelçısı Albert Sergeyevıç Çernışev, Bulgan^tan Devlet Başkanı Todor Jıvkov ıle görüşup Sovyet yetkılılerden aldığı son lalımatlarla öncekı gün Ankara'ya dönmesının ardından dün Dışışlerı Bakanı Mesut Yılmaz ıle göruşerek söz konusu mesajları ılettı Yaklaşık 2 5 saat süren görüşmeden sonra Çernışev, Türkiye ıle Bulgarıstan arasında "arabuluculuk" yapabıleceğını ıfade ettı Bu konuda üç ülkenın de "mutabakatının" olduğunu dıle getırdı TARTISMA Psikolog* ve Psîkîyatrist Maalesef ulkemızde bir klinık psıkoloğun gorev alması gereken alanlarda ancak lisans eğıtımı olan ve dolayısıyla gorevinde yetersiz kalabılen kışiler çalışmaktadır ve bu yanlıştır. Bu kişılerın kendilerine klinik psikolog demeleri de yanlıştır. 31 Ma>ıs 1990 tarıhh Cumhumet gaze lesının "Tartışma" bölumunde Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi1 nde çalışan bır grup psıkıvatnstın "Psıkolog mu Psikiyatnst mı" başlıklı yazısı ıle ıkı meslektaşımın bu yazıya verdıklen yanıt- lan ılgıyle okudum Bırer bılım dalı olarak psıkolojı ve psı- kıyatnnın aynmını burada yapmayaca- ğım, ancak bu Urtışmanın psıkolojının ancak klinık psıkolojı alt dab bağlamında sürûtülmesının anlamlı olduğunu belırt- mek ıstenm Tartışma, klinık psıkolojı çerçevesınde ele alınınca psikiyatnst arkadaşlanmın haklı oiduklan bır konuyu vurgulamam gerekıyor Ulkemızde çok yenı olan bu dalda çeşıtlı olanaksızlıklar nedenıyle ye- tennce kalıfiye eleman yoktur Dort yıllık bır psıkolojı lisans öğrenımının kışıyı psi- kolog vaptığı şüpheîıdır, değıl kı klinık psikolog Klinık psıkolojı en az yuksek li- sans duzeyınde eğıtım gerektıren bır uz- manlık dahdır Maalesef ulkemızde bır klinık psıkoloğun görev alması gereken alanlarda ancak lisans eğıtımı olan ve do- layısıyla görevınde yetersiz kalabılen kışi- ler çalışmaktadır ve bu yanlıştır Bu kişıle- rın kendılenne klinık psikolog demelen de \ anhştır Ne var kı bu durumda sorumlu luk, tümüyle halen değışık kurumlarda psikolog kadrolannda çalışan kışılere > uklenmemelıdır Milli Eğitım ve Sağlık polıtıkalanmızın çeşıtlı konularda ısrarla >aptığı bır yanlış, eğıtım altyapısını kur- madan çeşıtlı kurumlarda kadrolar açıp elemanlar almak, bu elemanlann hızmet ıçı eğıtımlenne yeterlı olanaklar tanıma- mak ve bu kışılen kaderlenyle baş başa bırakmak olagelmıştır Ünıversıteler psı- kolojının farklı uzmanlık alanlannda ye- terlı sayıda ve kapasıtede yûksek lisans programlan açmamışlar, açabılmelen ıçın gereken eğıtım kadrolannı elde edememış- lerdır Ufak bolümlerde yığınlara hızmet vermek durumunda kalan öğretım üyele- rının, alanda çalışanlann kendılennı gelış- urmelenne yarayacak hızmet ıçı kurslar açmalan çok zor olmuştur öğretım uyelı- ğının, gecımını sağlamak zorunda olan değerlı bılım adamlan ıçın cazıp olmak- tan çıkmış olması, eleman sıkıntısı çeken ünıversıteler ve eğıtım ısteyen kışiler ıçın dığer bır kayıptır Türkiye' de psıkologla- nn meslek tanımı eğıümı ve meslekı ah- lak kurallan gıbı temellen belırleyıp an- lamlı bır özdenetım ortamı oluşturacak bır psıkologlar odası kurulamamıştır Var olan psıkolojı derneklen çeşıtlı zorluklar ve engellemeler karşısında etkınlık kura- mamışlardır Psıkolojı bünyesınde var olan bu tür so- runlara bızzat bazı ünıversıtelenn psıkı yatn bolümlen de maalesef katkıda bu lunmuş, kadrolannda uzmanlık eğıtımı verecek duzeyde klinık psikolog olmama- sına karşın klinık psikolog yetıştırmeyı ve hatta doktora vermeyı üstlenebılmışlerdır Bu davranışın meslek ahlakı ve mesleğı- nın sınırlannı bılmekle nasıl bağdaştınla- bıleceğını ben bılemıyonım Gelelım ekıp çalışması kavramına Tabıı kı hastane ortamı bır ekıp çalışması ge- rektınr, herkes kendı uzmanlık alanında üzenne düşenı bır eşgüdüm ve karşılıklı saygı ortamı ıçensınde yapmakla yükum ludür Ben sadece bu tür çalışmanın so- mut örneklennı Türkiye' de pek göreme- dığımı soylemekle yetıneyım Psıkoterapı ıse apayn bır konu Psıko- loglar arasında, psıkoterapı uygulamalan- nı ancak uzmanlık eğitımını ve yoğun de- netım altında stajım tamamlamış klinık psıkologlar yapabılır Bunun dışında uy- gulamalar yanlıştır Aynı zamanda psıko- terapı hıçbır şekılde psıkıyatnstlenn teke- lınde olması gereken bır uygulama değıl- dır, ekıp çalışmasının bır nedenı de budur Eğer bu konunun tekelı psıkıyatnde ol malı ıse Türkıye'dekı psıkıyatn eğıümının ne olçüde psıkoterapı eğıUmını ıçerdığı konusunda psikiyatnst arkadaşlar kendı- lcn bır durum değerlendırmesı yapsınlar Ancak bu konuda yetışme olanaklannı zorlamaya çalışan genç psıkıvatnstlenn zaman zaman yetkın klinık psıkologların kapılannı çalmak durumunda oiduklan da bır gerçektır Bütün bunlan söyledık- ten sonra yıne de psikolog ve psıkıyatnst dıvorum Bu ıkı bılım dalı arasındakı ıhş- kı anlamlıdır, karşılıklı oğretıcı olabılır ve karşılıklı ışbırlığının en somut yaran da vardımcı oimaya çahştığımız sorunlu kışı- ye olur Aynca ülkemızdekı psıkolojı- psıkıyatn ılışkısının, gerek ünıversıteler gerekse hastaneler bazında (Bakırköy Ruh ve Sınır Hastalıkları Hastanesı'nde zaman zaman dahıl olmak üzere) çok olumlu orneklen vardır Gonül ısterdı kı bu tartışmayı açan psi- kiyatnst arkadaşlar yazılannı bır ımza ıle bıtırselerdı, kendılenyle bu konuda daha kapsamlı bır dıyaloğa gırebıhrdık PROF. DR. GÜLER OKMAN FİŞEK Klinik Psikolog Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümu VEFAT Merhum Ismail Hakkı ve merhume Muveddet, Melek Borekçioğlu'nun oğullan; merhume Seniha ve merhum Muzaffer Borekçioğlu'nun kardeşleri, Baykal ve Börekçioğlu ailelerinin dayıları, amcaları; Oya ve Tanju Konuralp ile Milica ve thsan Mustafa Borekçioğlu'nun babaları; merhume Murüvvet ve merhum Vahap Konuralp ile Luca ve Ranko Sakota'nın dunurleri; Deniz, Serra, Cansın ve Altın'ın dedeleri « Maliye Bakanlığı eski Hesap Uznıanlarından Sanayici AHMET FARUK BÖREKÇİOĞLU 20.6.1990 tarihinde Johannesburg/G.AfrikaMa vefat etmiştir. Cenazesi 29.6.1990 cuma günu Erenköy, Zihnipaşa Camii'nde kılmacak oğle namazını müteakıp Sahrayı Cedit Mezarlığı'nda defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. AİLESİ Nof Çelenk gönderılmemesı, arzu edenlenn T E V ' e bağışta bulunmalan nca olunur AJNKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt Ne Biçim Demokrasi? Ne dıyor Oktay Rıfat9 'Apostol bu ne bıçım meyhane'' Kade- hımde bır bulut / Tabağımda gökyüzu " Meyhaneler ne güzel- dır, Ahmet Arıf, "Kurban olsunlar meyhaneye'" dıyor Kuzey Kıbrıs Tûrk Cumhurıyetfnde, muhalefetın katılmadığı yerel seçımlerı de ıktıdardakı Ulusal Bırlık Partısı kazandı 8u- na seçım, buna "kazanmak denırse Demokrasılerde muhale- fet olur, bır başına seçıme gıren ıktıdar, seçımlerı kazanmış değıl, adaylarını atamış olur Bunun adına, demokrasi demezier, ya ne derler? Kuzey Kıbrıs'takıler bır an önce bunu temızlemek duru- mundadırlar Kuzey Kıbrıs'ta ne olmuştur'' Mılletvekılt seçımle- rtnden sonra seçım yasasını protesto eden muhalefet, Meclıse gırmeyı reddetmış, mılletvekıllerı de ant ıçmemışlerdır Ant ıçme- yen mılletvekıllerı, ödenek alamamakta, mılletvekıllıklen düşmek- tedır Muhalefet mılletvekılı 12 üyenın, 18 hazırana dek Meclıse gırıp ant ıçmelerı gerekıyordu Bunu yapmamışlar, meclısı boy- kot etmekte dırenmışlerdır Türkıye'de bazı gazeteler, 12 üyenın mılletvekıllığının duştuğünü yazdı, henuz duşmedı Ancak mıl- letvekıllığının düşmesı ıçın ışlemler başlatıldı Seçım yasasına göre bır partı seçımlerde, kendını ızleyen partıden bır tek fazla oy alırsa, mılletvekıllerının uçte bırını cepten çıkarabılıyor Kala- nını da d'Hont sıstemıne göre aldığı oy hesaplanarak çıkarıyor. Ulusal Bırlık Partısı, yuzde 54 oy akjı, bu yasa maddesıne göre, ellı mılletvekıllığının 34'ünu kazandı Boyle olmasa yıne kaza- nacaktı kuşkusuz ancak boyle bır çoğunluğu olmayacaktı Tür- kıye'dekı seçım sıstemıne benzıyor Zaten kıyamet de oradan kopuyor Türkiye de seçım yasasına ıtıraz edenler Kıbrıs'takıne fazla ses çıkarmıyorlar Evde olursa başka, komşuda olursa başka olur mu7 Demokrasi her yerde olmalı Türkıye'de, ANAP'ın seçım yasasına yaptığı oyunları kınayan- lar, neden Kıbrıs'takıne ses çıkarmazlar? Anlamak güçtür Tür- kıye'de nasıl seçım yasaları sonucu- bır tek partı dıktatörlüğü varsa Kuzey Kıbrıs'ta da öyle Bılmeyen mı var Türkıye'dekı Hacı Turgut Bey den, Kıbrıs takı de Denktaş tan kaynaklanıyor Denk- taş'ın tutucu olduğunu belkı çok kışı bılmez onun da dınsel ya- yınları varmış, Türkıye'de 'Yenı Asya" yayınları arasında çıkarmış Faşızmden yana olanlar,' koalısyonlan" ıstemezter "Güçlü hû- kümet kuramayız" bahanesının arkasına saklanırlar Demokrat Partı 1950'de bır başına ezıcı çoğunlukla ıktıdara gelmeseydı, 1960 devrımı olmazdı' Bunu çok kışı düşünmez Kazanmayı de- mokrasi sanır Bırlıkte çalışabılmeyı, yaşayabılmeyı bılmektır de- mokrasi Denktaş'ın, Rumlarla bırlıkte yaşamayı öngören bır federasyondan yana olduğundan kuşkuluyum "Rum" dıyor da başka bır şey demıyor Hanı Türkıye'de solculara yıllar yılı — Moskova'ya, Moskova'ya' derlerdı ya Kıbrıs'ın kuzeyınde de, karşıtlarına — Guneye guneye 1 dıye bağırıyorlar Cumhurıyetçı Turk Partısı Genel Yazmanı Nacı Talat, konuşur- ken şunları soylemıştı — Bılıyorsunuz, bızım mılletvekıllığını reddedışımızın gerek- çesının başında, Türkıye'dekı egemen güçlerın müdahalesı ge- lıyor Kıbrıs'ta, askerı ve elçılık mensuplarıyla, Türkıye'de TRT'sıyle, ANAP ıktıdarıyla, Ulusal Bırlık Partısı'ne doğrudan arka çıktılar Bıze "Haınlık" çamurunu bastılar Nacı Talat, Türkıye'dekı demokrat çevrelerın duyarsızlığından da yakınıyor Şoyle dıyor — Bır sız duyarlılık gösterdınız, bır de Oktay Akbal Yanı bı- zım eskı 1973'tekı vefalı dostlar bunlar 1973'te, bızı hapse gön- deren vefalı dostlar' Sızın o mütevazı yazılarınız, o hıçbır şeye dokunmayan sadece bır uyarı nıtelığındekı yazılarınız neden ol- du, bız hapse gırmıştık' (Hay Allah' Unutup gıtmışım, Nacı Ta- latları bır yazıyla hapse attırdığımı Aslında, oradakı egemen güçler hapse attırıyor, yazdıklarım, suç sayılıyor orada demek Bana bır şey yapamjyınca Nacı Talatları ıçerı atıyorlar Ne ada- let anlayışı ne demokrasi ama 1 ) Nacı Talat, şunları da ekledı — Son yazınız (2951990 gunlu "Anasına Bak, Kızını Al>" baş- lîklı "Ankara Notlan") büyuk yankı uyandırdı Kıbns'takı aydın çev- relerde ' Ekmekçı, bu ışın ustune asıldı mademkı dırenışımız haklıymış demek ' dedıler,' Ekmekçı, haksız yere yazı yazmaz' (güluşmeler) öyle dedıler' Dervış Eroğlu muhalefet lıderlerıyte göruşüyormuş, seçım ya- sasının antıdemokratık hukumlennı değıştıreceklerını soylüyor- muş Görelım bakalım' * • • Tahsın Saraç ölelı bır yıl oldu yarın Ankara'da Kızılay Sela- nık Caddesı No 1'de "ABC" kıtabevınde saat 1800'de Tahsın Saraç ıçın bır anma toplantısı duzenlendı Burada Azız Nesın, Orhan Asena, Ahmet Say, Vartık Ozmenek, Emın Özdemır, Prof Şınası Yavuzer, Prof Cemıl Uğurlu konuşacaklar Tahsın Saraç'ın ölum yıldönumü nedenıyle ' Tahsın Saraç'tan Armağan" adlı bır kıtap yayımlandı Kıtap, yarınkı toplantıya yetıştırılecek Kıtapta, 40 kadar yazar Tahsın Saraç'Ia ılgılı anılarını yazdılar Tahsın Sa- raç'la geçen yıl ölümünden önce Yunus Nadı ödullennın dağı- tıldığı gece, Istanbul'da gorüşmüştük Bu yıl yıne Istanbul'a gıdıyorum ama Tahsın'ı artık göremeyeceğım BAŞSAĞLIĞI Değerlı meslektaşımu SERPİL TAHRAN (ÜRGÜPLÜ) Eşi Gürol ve kızı Özge Melis'i acı bır trafik kazası sonucu kaybettık Tüm sevenlenn başı sağ olsun SEB-DER S4CUK VE EĞrrlM ENSTİTISL'NL BİTtREVLER DERNECt KIRALIK YAZLIK Sıhvn Semızkum Basınkent 4'te 55 m2 dubleks daire kıralıktır Tel: 346 26 41 BAŞSAĞUĞI 23.6.1990 günü aramızdan aynlan şirketimiz kuruculanndan, Ankara Büro Müdürümüz, Değerli Arkadaşımız, Eşsiz Insan, YILMAZ SEZEK'in Ailesine, yakınlanna ve tüm dostlanna başsağbğı dileriz. SODİMPEK İÇ VE DIŞ TİCARET A.Ş. T.C. BİGA SULH CEZA MAHKEMESİ KARAR ÖZETt EsasNo KararNo Sanık Suç •1989/27 1989/693 İBRAHtM KE- SİCİ Akdoğan oğlu 1965 do- ğumlu, Mual- la'dan olma, Bıga Sakarya mahallesı Ça Caddesı, No 29'da kasap GıdaMaddden Tuzugü'ne mu- halefet 21 11 1988 21 12 1989 Suç tanhı Karar tarıhı Kesınlesme Ta 30 5 1990 Sağlığa zararb sucuk ımal ve salışı yapmaktan sanık hakkın- da yapılan yargılama sonunda, sanığın TCK 396, 647 SK 4, TCK 402/1 maddelen gereğın- ce 32 000 lıra agır para cezası ıle cezalandınlmasına ve 3 ay mes- lek ve sanatınm tatılıne 7 gün sü- re ıle ışyennın kapatılmasına ve karar kesınleştOcten sonra karar özetının kapatma süresı kadar kalmak uzere buyük harflerle va- zılmak sureüylc kapatılan ışyen- nın göze çarpan bır yenne yapış- tınlmasma karar verıldıgı ılan olunur Basın 28324