Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 HAZİRAN1990 EKONOMİ CUMHURÎYET/13
Karakaya gelir
• ANKARA (UBA) —
Karakaya Barajı "B" ve
"C" tertibi gelir ortaklığı
senetlerine yüzde 53.52 gelir
payı ödenecek. Başbakanlık
Kamu Ortaklığı Idaresi
Başkanlığından yapılan
açıklamaya göre Karakaya
Barajı B ve C tertibi gelir
ortaklığı senetlerinin ana
para ve gelir payı
ödemelerine 29 haziran
cuma günü başlanacak.
Esbarık da
sırada
• ANKARA (UBA) —
Esbank Genel Müdürii
özer Güney, Esbank'ı da
halka açacaklarını söyledi.
Güney, "Sermayemizin
yüzde 15*ini halka açmayı
düşünüyoruz. Ancak şu
anda halka açılmanın
zamanlaması üzerinde
düşünüyoruz. Sermaye
artırımını da tamamlayıp
öyle açılacağız" dedi.
Esbank'ın sermayesinin
yüzde 97'sinin bir şirketkr
topluluğu tarafından
kontrol edildiğini belirten
Güney, bankanın şu anda
1200 ortağı bulunduğunu
belirterek "Sermayemizin
yüzde 15'ini halka açmayı
düşünüyoruz" dedi.
TZOB'nin
raporu
• ANKARA (AA) —
Türkiye Ziraat Odalan
Birliği (TZOB), çiftçinin
daha iyi teşkilatlanması,
devletin tanmsal plan ve
programlarının
gerçekleştirilmesi, tarımın
geliştirilmesinde Ziraat
Odalarının daha etkin rol
oynayabilmesi için kuruluş
kanununun değiştirilmesini
istedi. TZOB tarafından
"Teşkilatımız, tarımsal
sorunlar ve beklentiler"
konulu bir rapor
hazırlanarak Tarım, Orman
ve Köyişleri Bakanlığı'na
sunuldu. Ziraat Odaiarma
ve TZOB'ye destek
verilmesi istenen raporda,
bu kuruluşlara acil mali
yardım yapılmasırun
zomnlu hak geldiği ifade
edUdi.
Tabii sodada
tekel olacagız
• ANKARA (UBA) —
Dünyanın en zcngin trona
yataklarına sahip Türkiye,
Etibank'ın girişimiyle "tabii
soda"da dünya tekeli
oluşturacak. Etibank, yılda
yaklaşık 2 milyon ton
üretim kapasitelı "yeraltı
işletme projesi" için ihale
hazırlıklarını tamamladı.
Önümüzdeki günlerde proje
için uluslararası ihaleye
çıkacak olan Etibank,
yabancı firmalarla ortakhk
için anlaşma sağlayamazsa
500 milyon dolarlık
(takriben 1,5 trilyon lira)
yatırımı, kendi imkânlanyla
gerçekleştirecek. 2 milyon
ton doğal soda ve 1 milyon
ton da soda küiü üretecek
tesisler için yabancı
firmalarla görüşmelerin
ağustos sonuna kadar
sürdürüleceğini kaydeden
Etibank yetkilileri, "Tesiste
1994 yılında üretime
geçilmesi planlanıyor"
dediler.
Doğalgazda
d
ğg
indirim
• ANKARA (ANKA) —
Devlet Bakanı Mehmet
Keçeciler, doğalgaz
fıyatlannda yüzde 5 ile
yüzde 21 arasında indirim
yapıldığını ve yeni
uygulamanın 1 temmuzda
başlayacağını açıkladı.
Mehmet Keçeciler,
düzenlediği basın
toplantısında doğalgazda
yapılan indirimin elektrik
sektöründe yüzde 15.5,
gübre sektöründe yüzde
21.4, konutlarda yüzde 15.4
olduğunu söyledi.
sohbetleri
• GAZtANTEP (AA) —
Maiiye ve Gümrük Bakanı
Adnan Kahveci imzasıyla
valiliklere gönderilen bir
yazıda, vatandaşlar,
mükellefler ve mükelleflerin
üyesi olduklan meslek
kuruluşlannın temsilcileri
ile çeşitli vergi konularını
içeren "sohbet toplantılan"
düzenlenmesi istendi.
Gelir vergisi
• ANKARA (ANKA) —
Türkiye Esnaf ve
Sanatkârlar
Konfederasyonu (TESK)
Başkanı Cemal Tercan son
günü 2 temmuz pazartesi
günü olan gelir vergisi
ikinci taksidini ödeme
süresinin 15 gün
uzatılmasını istedi. Tercan,
Maiiye ve Gümrük Bakanı
Adnan Kahveci'ye konuyla
ilgili olarak yazılı bir
başvumda bulundu.
Türkiye^je kredi verme yarışı
Geri ödemelerin en zorlu olduğu geçen yılın, bazı akla
uygun düzenlemelerle atlatılması ve Türkiye'nin
borçlarını geri ödemeye devam etmesi, kredi piyasasında
ülkenin güvenilirliğinin artmasına neden oldu.
J.P. Morgan, Bank of Tokyo, Creddit Lyonnais,
Dresdner Bank ve Saudi International, Hazine'ye 200
dolarlık bir kredi olanağı sağladılar. Türkiye'nin borcunda
dolar ağırlığınm azaldığına dikkat çekiliyor.
ŞEBNEM ATİYAS
NEW YORK — Geçen yü dik-
katle Türkiye'nin geri ödeme ta-
ahhütlerini yerine getirişini izleyen
yabancı bankerler, yıl başından
beri Türkiye'ye kredi vermek için
adeta sıraya girdi. Türkiye'nin
kredi limitini arttıran pek çok
banka-bankerlik kuruluşu, Türki-
ye'nin kârlı bir pazar olduğu gö-
rüşünde.
New York'taki banka-banker
kuruluşların, Türkiye'ye yönelik
işlemlerini son altı aydır arttırdık-
lan dikkat çekiyor. Bir banka yet-
kilisi, 1977'de borçların ertelen-
mesinden beri ilk kez Türkiye'ye
karşı "sağlara bir gttven" oluştu-
ğunu söyledi. Aynı yetkili, "geri
ödemelerin en zorlu olduğu geçen
yüın bazı akla uygun düzenleme-
lerle atlatılması ve Türkiye'nin
borçlannı geri ödemeye devam el-
mesidin bu güveni sagladığım"
belirtti. Aynca Japonların Türki-
ye'yi "giivenilir" ülkeler arasın-
da değerlendirip kredi muslukla-
rını açmasmdan sonra rekabetin
de etkisiyle birçok Amerikan
banka-bankerlik kuruluşu, kredi
limitini arttıımaya karar verdi.
International Financing Revi-
ew'a göre J.P. Horgan, Bank of
Tokyo, Credit Lyonnais, Dresd-
ner Bank ve Saudi International,
Hazine'ye 200 milyon dolarbk bir
kredi olanağı sağladılar. Anlaş-
mayı J.P. Morgan düzenledi.
Derginin kredi ile ilgili haberine
göre "Bankerler, Türkiye'ye ye-
Dİ bir güvenle bakıyorlar."
Bu büyük kredinin hazırlanma-
sı oldukça zaman ve çaba gerek-
tirdi. J.P. Morgan yetkililerine
göre kredi 100'er milyonluk iki
bölüme aynldı. İlk 100 milyon 4
yıl vadeli, ikinci bölum ise 5 yıl
vadeli olacak şekilde ayarlandı.
Başka bankalardan çekici teklif-
ler gelmesine rağmen Türkiye'nin
birden fazla bankanın katıldığı
sendikasyonlan tercih ettiği belir-
tiliyor. Özellikle de Avrupa ban-
kalarırun tercih edildiği kaydedi-
liyor. Dergiye açıklama yapan
Hazine yetkilisine göre 200 mil-
yonluk anlaşmada Avrupalı ban-
kalann bulunması tercih edildi.
Kredi anlaşması, Türkiye'nin kre-
di pıyasasındakı "kötü alışkanlık-
larını" da düzenlemeyi hedefledi.
Son yıllarda sık sık yabancı kredi
pıyasasına başvurulması kredi fi-
yatlannda büyük farkhlıklar ya-
ratmıştı. J.P. Morgan yetkilileri,
bu kredi anlaşmasından sonra yıl
sonuna dek hükümetin garantile-
diği bu tür büyük bir kredi ope-
rasyonunu beİdemediklerini be-
lirttiler.
Türkiye'ye kredi musluklanmn
yeniden açılmasında rol oynayan
faktörlenıen biri de Morgan ara-
cılığıyla Standart and Poor's ve
Moody's adlı risk analizi kunıluş-
larma Türkiye raporu hazırlatıl-
masıydı. Geçen yıl New York
Borsası'nda satışa çıkan Türkiye
Fonu tahvüleri nedeniyle Standart
and Poor's, Türkiye'yi risk açısın-
dan sınıflandırdı. Bu sınıflandır-
mada Türkiye risk sınırının üze-
rinde puan aldı. Standart and Po-
or's, ayrıca Türkiye için olumlu
saptamalar yapan raporunu ya-
ytmladı. Rapor, Türkiye'de tu-
rizm ve isçi dövizlerinin istikrarlı
bir düzeye oturduğunu kaydetti.
Mevcut döviz rezervinin 9.5 mil-
yar dolar olduğu belirtildi. Bu
faktörler, Türkiye'ye olan güve-
nin güçlenmesinde rol oynadı.
Türkiye ile ilgili borç analizle-
rinde, ABD'li kredi kuruluşları-
nın dikkati çekilerek şu an TMS
(askeri krediler) dahil, toplam 41
milyar dolarlık dış borç sahibi
olan Türkiye'nin dış borç kompo-
zisyonunda dolar dişı paraiann
artmakta olduğu belirtiliyor.
Yeni bir kredi daha
Ekonomi Servisi — Içlerinde Yapı Kredi Ban-
kasi'nın da bulunduğu 13 bankadan oluşan bir
tottsorsıyum, Türkiye'de kulianılmak üzere 75
milyon dolarlık bir sendikasyon kredisi elde et-
ti. " ,
Konsorsiyumda yer alan lider aranjör banka-
Tayfan Bayaat j ^ Gulf iBternatiooai Bank, Tokyo Bankası.
Sanwa Bank, Bankers Trust internationaJ ve Ai Abh Bank. Kre-
dinin 56 milyon dolarlık bölümünü karşılayan bu bankaların iki-
si Japon, biri ABD, biri Bahreyn, biri de Kuveyt bankası. Geriye
kaian 19 milyon dolarlık bölürnü ise Hollandalı Rabobank, îtal-
yan CRT, Alraan Berliner Bank, Banco Atlantko ve bazı başka
bankalar sağladı.
Yapı Kredi Bankası Genel Müdür Yardtmcısı Tayfnn Bayazıt-
ın yaptığı açıklamaya göre, bu kredinin en temei özelliği, herhan-
gi bir devlet ya da çokuluslu kuruluş garantisi olmadan, ilk kez
bir özel Türk bankasına verilmesi. Kredi, Türkiye'de kısa ve uzun
vadeli projeler için ihracaı ön finansmanında kullanılacak. Yıllık
Hbor artı yüzde 5/8 faiz uyguianacak olan kredi, üç yıl vadeli.
Tayfun Bayazıt, yaptığı açıklamada, bu kredinin şu ana kadar ban-
kalar tarafından alınan en ucuz maliyeıli. üç yıllık kredi olduğu-
nu belirtti.
'Alan-satan memnun'
Ekoaomi Servisi — Türkiye'nin kredibilite ar-
tışını Prof. Dr. Sejçuk Abaç şöyle yorumladı:
"Şu anda Türkiye'nin ve uluslararası pazarda
'c r e c
'' veren kuruluşlann içinde bulunduğu kon-
jonktür her iki tarafı birbirine yaklaştırmış du-
rumda. Latin Amerika ve Doğu Bloku ülkeleri-
Selçnk Abaç n j n büyük nakit sıkıntılan var. Bu yüzden
uluslararası kredi pazarında önemli oranda daralma gözleniyor.
Kredi veren kuruluşlar plasman güçlükleri çekiyorlar.
Türkiye'de ise tam tersine bir durum yaşanıyor. Döviz bolluğu
var ve bu bolluk geri ödeme riskini şimdilik ortadan kaldırmış
gibi gözüküyor. Türkiye'nin içinde bulunduğu konjonktür de dış
kredi atmak için oldukça eiverişli. Döviz kurları düşük düzeyde
seyrediyor. Bu nedenle bankalar açısından dövizle fonlanmak ol-
dukça cazip halde. Dışandan döviz kredisi temin eden bankalar,
bu fonlan Türk Lirası'na çevirerek plase ediyorlar. Döviz kurla-
rındaki artış kredi faizlerinin oldukça gerisinde katdığı için bu
iştem oldukça kârh bir hale geliyor.
Aynca geçen yıl Interbank piyasasından yüzde 25-30 faide para
temin eden bankaların bu yıl böyle bir imkânları yok. Bu piya-
sanın da cazibesini kaybetmesi, orta ve küçük ölçekli bankalan
döviz kredisi alrnaya zorluyor.
Dünyanın 500 büyük bankası arasında 4 Türk bankası da var SlCclk
Devler arasındakiler s
p
o*gf
duş
Euromoney dergisinin 'Dünyanın 500 Büyük Bankası'
sıralamasına Akbank 350'nci, Ziraat Bankası 352'nci,
Etibank 364'üncü, îş Bankası 444'üncü olarak girdi. Varlık
kârlılığına göre dünyanın birinci bankası Etibank, ikinci
bankası Akbank oldu.
ANKARA (ANKA) — Dünyanın en büyük
500 bankası sıralamasında 4 Türk Bankası bu
yılda dereceye girdi. öz kaynak açısından ya-
pılan sıralamasında Akbank dünyanın
350'inci, Ziraat Bankası 352'inci, Etibank
364'üncü, Iş Bankası ise 444'üncü büyük ban-
kası oldu, varlık kârlılığına göre yapılan sı-
ralamada ise Etibank dünyanın birinci ban-
kası, Akbank ise ikinci bankesı olarak belir-
lendi.
Uluslararası para piyasalarının etkili bir ya-
yın organı olan aylık Euromoney dergisi her
yıl düzenli olarak yapuğı "Dünyanın 500 Bü-
yük Bankası" sıralamasını son sayısında ya-
yımladı. Buna göre dünyanın öz kaynak ba-
kımmdan en büyük ilk 10 bankasından 6'sını
Japon bankalan oluşturdu. Japon Fuju Bank
Group özkaynak bakımından dünyanın birin-
ci bankası olurken ikinci sırayı yine bir Japon
Bankası olan Dau-Uchu Kangyo Banka aldı.
tlk 10'a giren diğer bankalar şöyle sıralandı:
Fransız Catsse Natiole de Gredit Agncole, Ja-
pon Simito Bank, İngiltz Barclays Bank, Mut-
snbishi Bank, Amerikan City Corp, tngiliz
National VV'estiminslen Bank, Japon Sanwa
Bank ve Endüstinü Bank Of Japan,
Derginin geçen yıl yaptığı 500 Büyük Ban-
ka sıralamasına da giren 4 Türk bankasından
biri olan Etibank büyüklük sıralamasında ge-
çen yıl 343'üncülük olan yerini bu yıl koru-
yamadı ve biraz daha geri sıralara giderek
364'üncü oldu. Geçen yılki sıralamada 408'
inci olan Akbank bu yıl 350'inci sıraya, ge-
çen yıl 444'üncü olan Ziraat Bankası 352'inci
sıraya yükselmeyi başardılar. tş Bankası ise
493'üncü sıradan Ziraat Bankası'nın boşalt-
tığı 444'üncü sıraya yükseldi. 1989 yılı sonu
bilanço verilerine dayanılarak yapılan belir-
lemelere göre Akbank'ın özkaynağı 484 mil-
yon dolar, Ziraat Bankası'nınki 481 milyon
dolar, Etibank'ın 468 milyon dolar. îş Ban-
kası'nın ise 358 milyon dolar olarak hesap-
landı.
Etibank yine birinci
Bu arada "Varlık kârlılığı" kriterine göre
yapılan sıralamada Etibank geçen yıl olduğu
gibi bu yıl da dünyanın birinci bankası unva-
nını korudu. Dolar cinsinden yapılan hesap-
lamaya göre Etibank'ın varlık kârlılığı yüz-
de 11.07 olarak hesaplandı. Aynı kriterde
ikinci sırayı ise Akbank aldı. Varlık kârlılığı
yüzde 4.96 olarak bulunan Akbank geçen yıl
da bu kriterde ikinci olmuştu.
Sermaye yeterliliği bakımından yapılan
dünyanın 500 bankası sıralamasında da yine
Etibank ve Akbank yer aldı. Sermaye yeter-
liliği dolar bazmda yüzde 38.74 olarak bulu-
nan Etibank 500 banka içinde 4'üncü olurken
yuzde 12.96'lık oranla Akbank 12'inci sırayı
aldı.
öz sermaye büyüme hızı dikkate alınarak
yapılan sıralamaya ise sadece Ziraat Bankası
girdi. 1989 yılında öz sermayesini yüzde 49.5
büyüttüğü belırlenen Ziraat Bankası 500 ban-
ka içinde 37'inci sırayı aldı.
SETBIR:
Et fiyatı
yıl sonunda
25 bin olur
Setbir Genel Sekreteri
Orhan Kilercioğlu: "Et
maliyetinin yüzde 70'i
yemdir. Eğer tedbir
alınmazsa fiyatlar
artmaya devam
edecektir."
ANKARA (AA) — SETBİR
Genel Sekreteri Orhan Kilercioğ-
lu, gerekli tedbirlerin almmama-
sı halinde et fiyatlannın yıl sonun-
da 20-25 bin liraya ulaşabileceği-
ni söyledi. Kilercioğlu, düzenlediği
basın toplantısında et fîyatların-
daki artış sebebinin yemdeki süb-
vansiyonun kaldırılması ve geçen
yılki kurakiık olduğunu bildirerek
şöyle konuştu:
"Et maliyetinin yüzde 70'i yem-
dir, Eğer tedbir alınmazsa fiyat-
lar artmaya devam edecektir. Dev-
let hayvancılık politikasını ortaya
koymalıdır. Bugünkü poh'tikanın
iyi anlaşılmasmı, iyi formüle edil-
mesini ve besiciye her türlü süb-
vansiyon ve desteğin verilmesini
istiyomz."
Orhan Kilercioğlu, maliyet dü-
şürücü tedbirlerin alınması gerek-
tiğini belirterek, bu tedbirler ara-
sında ilk sırada meraların yaygın-
laştirılmasının geldiğini söyledi.
Kilercioğlu, uygulanan ithalat po-
litikasını da eleştirdi.
Veni çıkan binliklerin arka yüzleri aynı. Çoğunluğunun ön yüzünde Atatürk portresi var.
Darphane de çevreci
Ekonomi Servisi — Yeni madeni bin liralıklar dün
piyasaya çıkanldı. Beyaz renkli nikel alaşımına ba-
sılan bin liralıkların bir bölümünde çevre koruma-
sma ilişkin mesaj yer aldı.
Yeni bin liralıkların tedavülüyle ilgili olarak ba-
sın toplantısı düzenleyen Darphane Genel Müdü-
rii Salib Yardımcı, yeni paraların 10 milyon adetlik
ilk partisinin dün bütün Anadolu'ya dağılıldığını
bildirdi. Kâğıt bin liralıkların da Merkez Bankası
tarafından tedavülden kaldınlana kadar geçerlili-
ğini koruyacağını söyleyen Yardımcı, yeni paralar-
la ilgili olarak şu bilgiyi verdi:
"Bu sefer bir degişiklik yaptık. Maiiye ve Güm-
rük Bakanbgı'nın iznini de alarak yeni paraiann 500
bin adetlik bölümüne çevre korumasıyla ilgili me-
saj koyduk. Atatürk rölyefinin yerine yerleştirilen
mesajda 'çevremizi sevelim ve koruyalım' ibaresi-
nin yanında kendisi de yapraklanmış tahta bir par-
maklıkia korunan ağaç resmedib'yor. Az sayıda ba-
sılan bu mesajlı paralar koieksiyonculann ilgisini
çekerken bir yandan da çevre korumasına katkıda
bulunacak."
Yeni bin liralıkların önümüzdeki günlerde 150
milyon adete çıkanlacağmı bildiren Yardımcı, bu ba-
sım miktanndan sonra tedavuldeki para miktanran-
yüzde 2.5'inin bozukluk paradan oluşacağını söy-
ledi. "Gelişmiş ülkelerdeki madeni para kullanımı
yüzde 3'lerin üzerindedir" diyen Salih Yardımcı,
Türkiye'nin bozuk para kullanma alışkanlığmı art-
tırması gerektiğini savundu. Yardımcı, "Bozuk pa-
ra kullanımı ile enflasyon seyri arasında herhangi
bir ilinti yoktur" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Madeni para basıraımn büyük kupürieri çıkanl-
masının enflasyonu yükselteceğini »öyleyenlere şa-
şınyonım. İkisi arasında hiçbir ilişki yoktur. Aksi-
ne gelişmiş ekonomilerde bozuk para kullanımı yay-
gınlaşmıştır. Bizde de böyle olmalı. Bu nedenle ge-
lecek yıl madeni 5 bin ve 10 bin liralann basımı için
hazırhklara başlanacak."
Madeni paraların banknotlara göre daha düşük
mahiyette olması yanında mikrop banndırmaması
açısından sağlığa daha uygun olduğunu savunan
Darphane Genel Müdürü Salih Yardımcı, bozuk pa-
ra kullanma alışkanlığmı yaygınlaştırmak için pa-
raların ağırlık ve boyutlarını küçülttüklerini söyle-
di.
Yurtdışı bankaların
Türkiye'deki Türk
Lirası mevduatı,
umumi disponibilite
ve mevduat munzam
karşılığı kapsamına
alındı.
ANKARA (ANKA) — Merkez
Bankası, "sıcak para" olarak ni-
telendirilen, kur ve faiz politika-
larının cazibesiyle dışardan geti-
rilip içerde Türk Lirası'na çevri-
lerek mevduat hesabı biçiminde
tutulan paraya önlem getirdi.
Yurtdışmdaki bankalann Türki-
ye'deki Türk lirası mevduatlan da
umumi disponibilite ve mevduat
munzam karşuıgı kapsamına alın-
dı. Uygulama 29 haziran cuma
günü başlayacak.
Merkez Bankası'nın, yurtdışı
bankalann Türkiye'deki Türk Li-
rası mevduatını umumi disponi-
bilite ve mevduat munzam karşı-
lığı kapsamına alan iki ayrı tebli-
ği Resmi Gazete'de yayımlandı.
"Mevduat munzam karşılıklan
bakkında tebliğ'de yapılan deği-
şiklikle, daha önce tüm banka
mevduatırun düşülmesinden son-
ra kalan mevduat için Merkez
Bankası nezdinde "mevdoat
mnnzam karşılığı" tesis etmekle
yükümlü tutulan bankalar, bun-
dan böyle yurtdışı bankaların aç-
tığı mevduat için de munzam kar-
şılık tesis etmek zorunda kalacak-
Iar.
Yurtiçi bankalar mevduatı ise
yine munzam karşılık kapsamı dı-
şında tutuldu. Merkez Bankası'-
nın "umumi disponibilite hakkın-
d« tebiiğ"de yaptığı değişiklikle
de daha önce kapsam dışında tu-
tulan yurtdışı bankaların Türki-
ye'deki bankalarda bulunan Türk
Lirası mevduatlan disponibilite
kapsamına alındı. Yurtiçi banka-
lararası mevduat ise yine disponi-
bilite yükümlülük dışında tutul-
du.
Türkiye'de uygulanan kur ve
faiz politikası nedeniyle yurtdışm-
daki bankalar ve yurtdışında yer-
leşik kişiler, getirdikleri dövizi
Türk Lirası'na çevirerek banka-
larda mevduat hesabı açbnyor,
daha sonra cari kur üzerinden dö-
vize çevirerek yurtdışına çıkan-
yor.
Kur ve faizler arasındaki fark
ise mevduat sahiplerine yüksek
bir getiri sağlıyor. Merkez Banka-
sı'nın bugün yayımlanan kararla,
32 sayılı kararla getirilen liberal-
leşmeyle birlikte artan kısa vade-
li sermaye hareketlerine önlem ge-
tirmeyi amaçladığı bildirildi.
BatılışirketleriDoğu'da ortakyatınma çağırdı
'D. Avrupa'ya İ3İrlîkte gideliırfEkonomi Servisi — Koç Hol-
ding tdare Meclisi Başkanı Rah-
mi Koç Batı'nın büyük şirketleri-
ni, Doğu Avnıpa'ya Türkiye ile or-
tak yatırım yapmaya çağırdı. 30.
ICC (Uluslararası Ticaret Odası)
Hamburg Konferansı'nda Doğu
Avrupa Grubu'nun temsilcisi ola-
rak bir konuşma yapan Koç, pı-
yasa ekonomisine geçme hazırlı-
ğında olan Doğu Avrupa ülkele-
rinin, Batı'yla entegrasyonda mut-
laka yardıma ihtiyaç duyacağını
belirterek Batı'nın bütün zorluk-
lara rağmen bu ulkdere yardım et-
mesinin kendi çıkarına olacağını
savundu. Doğu Avrjpa ülkeleri-
nin Sovyetler Birliği ile birlikte
400 milyon nüfuslu bir pazar oluş-
turduğunu hatırlatan Koç, bu pa-
zarın Batı Avrupa ekonomilerinin
imkânlarını arttıracağına işaret
ederek şoyle konuştu:
"Batı'nın gelişmiş sanayi ülke-
leri yüksek ekonomik büyüme
gerçekleştirerek dünya licaretinin
genişlemesine katkıda bulunmuş-
lardır. Doğu Avrupa'daki gelişme-
ler, dünya (icaretinin daha da ge-
lişmesi için Urihi bir fırsattır. Tek-
nolojileri eskimiş olmasına rağ-
men Doğu Avrupa ülkelerinin be-
lirli bir endüstriyel geçraişleri ve
eğitilmiş isgüçleri vardır. Dünya
ekonomisinin bütünleşmesine ve
globaiizasyonuna katkıda buluna-
caklardır."
Doğu ülkelerinin kaynak yeter-
sizliği yanında, siyasi rejimlerin-
de birden bire ortaya çıkan deği-
şikliğın yarattığı belirsizliğin etkısi
altında olduğunu anlatan Koç, bu
ülkelerin bütün dunyadaki 30 ay-
hk tasarruf tutarı kadar yatınma
ihtiyaç duyduğunu hatırlatarak
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Batı'aın vardımı olmadan Do-
ğu Avrupalıiar karşılaşacakian sa-
yısız zorluklann uslesinden gele-
meyeceklerdir. Bu ülkeierde görii-
len sermaye ve iç tasarruf yetersiz-
liğinin Batı firmalannın kaynak ve
yatınmiarıvla karşılanması gere-
keceklir. Dolayısıyla Batı şirketle-
rinin Doğu Avnıpa'ya gelmeleri ve
yatınm yapma cabaları desteklen-
melidir. Ancak bu şirketlerin Do-
ğu Avrupa'da iş yapma konusun-
da lecrübderi ya yoktur ya da ye-
tersizdir. Karma ekonomili veya
korunmalı pazarlara sahip bazı ül-
keler yakın zamanlarda liberal po-
litikalan benimseyerek bu süreç
hakkında değerii lecnibelere sahip
oldular. Dolayısıyla Doğu Avru-
pa iilkeleriyle işbirliğine girmeyi
planlayan Batı şirketleri bu tecrii-
belerden büyük yararlar saglaya-
bilirler." Koç, Doğu Avrupa ülke-
leriyle Türkiye arasında gittikçe
gelişen ticari bir bağ olduğuna işa-
ret ederek "Doğu Avrupa ülkele-
rine Türkiye iie birlikte yatınm
yapmak pek fena bir fikir
olmayacaklır" dedi.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞUKRAN KETENCt
Hangi Çağa Atlama?
Bazıları hâlâ Türkiye'de çağ atlamaktan söz edebiliyor. Han-
gi çağa atlama acaba?
Kamu çalışanlarının, memurların, akıl almaz zorluklarla, ya-
saklı düzen içinde kurulabilmiş, faaliyetleri çok kısıtlı dernekle-
rinin yöneticileri, geçen pazartesi, iş çıkışı saatlerde, Cağalog-
lu'nda bir tür korsan eylem, yürüyüş yaptılar. Çok düşük kala-
cağı anlaşılan ücret artışları ile ilişkili hükümete protesto telg-
rafları çektiler. Görevli polisler ellerinde olmadan korsan eylem-
cilere sıcak baktılar Eylem onların da ücret ve hakları için ya-
pılıyordu.
Yıllardır çağ atlatmaktan sdz eden bir siyasi iktidar, bugünûn
fiyatları ve yaşam koşullannda 29 yıllık bir memuru (örnegin öğ-
retmeni) 658 bin lira maaşla yaşamaya mahkûm etmişti. Bek-
lenen zam % 30 olarak gerçekleşırse söz konusu konumdaki
memur 855.400 lira alacaktı. Nasıl yaşayacaktı?
12 Eylül düzeninde her tür demokratik, sendikal, insan hak-
ları yasaklanmış, sorunlarını diie getirme, hak arama yolları tı-
kanmış, yıldırılmış, köleleştirilmiş, istenildiği biçimde uysallaş-
Unlmış memurlanmıza bugünlerde bir hafler oluyor. Oradan bu-
radan homurtulu sesler geliyor. Geçen yılki işçilerin bahar ey-
lemferine çağrışım yapan bazı ufak tefek pasif direnişler, eytern-
ler yaşanıyor.
Çağ atlama sevdasındaki Türkiye pek çok Güney Afrika, Ame-
rika ülkesinin daha cesaret edebiidiğini yapsa, Uluslararası Ça-
lışma Örgütü ILO'nun 87 sayılı sözleşmesini imzalasa, memur-
lara özgür sendikalaşma, toplu pazarlık ve önemli bölümü ile
de grev haklarını tanımak zorunda kalacak.
Öğretmenler kamu çalışanlarının sendikalaşma özleminde ön-
cü Eğitim-İş'i kurdular. Hükümet başvuru dilekçesini almaya-
rak sendikanın kuruluşunu engellemek istedi. Olmadı, savcılı-
ğa suç duyurusunda bulunuldu. Oradan da sonuç gelmedi. Bir
yandan yargıda dava, bir yandan da sendika kuran öğretmen-
ler için ıdari soruşturma açıldı. Siyasi iktidara göre kamu çalı-
şanlarının, öğretmenlerin sendika kurmaya kalkışmaları, derhal
engellenmesi, başı ezilmesi gereken bir eylem ve büyük suç.
Oünyada rejiminin adı demokrasi olup öğretmenlerin sendikal
haklarını kullanamadıkları ülke kaldı mı acaba?
Kamu çalışanlarının, öğretmenlerin içinde bulunduklan duru-
mu. sendikalaşma, hak arama girişimlerini duyan Batılı sendi-
kacılar Türk-İş'in seyirci politikasına şaşkın. "Türk-lş bu müca-
delenin içinde niye yok? Neden soruna ulusal ve uluslararası
platformda sahip çıkmıyor?" diye şaşkınlıkla soruyorlar. Söyle-
yebilecek bir sözümüz olmadığı. biraz da utandığımız için su-
suyoruz. Evet Sayın Türk-İş yöneticileri yabancılar bu ayıbı duy-
masın, size soralım; Türkiye'de gerçek demokrasi, sendikal hak-
lar olsa üyeniz olması gereken, hak ve çıkarlarının savunulma-
sı sorumluluğunuzda olan yüzbinlerce memurun güncel ücret
sorunu, alacakları zamlar da dahil, sendikal haklanna kadar uza-
nan sorunlarına neden bir yabancı gibi bu kadar seyircisiniz?
Hangi hak ve sorumsuzlukla?
Hükümet geçen hafta beşinci kez grev erteleme hakkını kul-
landı. SEK ısçileri 'halk sağlığını tehdit ettiği' gerekçesi ile hü-
kümet tarafından ertelenmeseydı, grev haklarını kullanıyor ola-
caklardı. Çalışma Bakanlığı'nın asıl sorumluluğu olan işler dt-
şında hemen her alanda, her gün basında söyleyecek bir sözü
olan Sayın Çalışma Bakanı İmren Aykut, altında imzası olan so-
rumluluğundaki bu kararı nasıl açıklıyor acaba? Halkımız ûlke
çapında temel gıda olarak SEK sütü ile beslenebiliyordu da san-
ki, SEK işçileri greve gitmeye kalkınca mı "halk sağlığı tehdit
altınöa kaldı?" ILO'da siyasi iktidarın grev yasaklama niteliğin-
deki grev erteleme hakkının, grev hakkına yönelik önemli bir ya-
saklama olduğu saptaması yapıldığında, sayın bakanın sözcû-
sünün nasıl savunma yaptığı hâlâ kulaklanmızda; sayın bakan-
lık sözcüsü hükümetlerin sorumlu kişilerden oluştuğunu, grev
erteleme hakkını kötû niyeüe kullanma/arının söz konusu olma-
yacağını, kolay kolay da kullanmayacaklarını söylüyordu. Ko-
ruma Tarım, Çelik, Et Balık Kurumu, Çimento ve SEK grevlert-
nin hangisinde gerçekten 'milli sağlık ya da güvenlik tehdit al-
tındaydı?' Siyasi iktidar bal gibi yasadaki yetkisini kötü niyetli
olarak, grev hakkının kullanılmaması karşısında değerlendiriyor-
du. Bu bizim sübjektıf yorumumuz, gözlemimiz de değil. Olay-
ların açıklığı bir yana, yargı da aynı sonuca -kaçınılmaz- vardi.
Daha önce hükümetin ertelediği iki karar yargıdan bozuldu, iki-
sinde de bozulma aşamasına gelinirken hükümet kararından
döndü.
Türk-İş siyasi iktidarın bu keyfi grev hakkı yasaklamalarında
daha önceki uygulamalarda da olduğu üzere ŞEK olayında da
seyirci. SEK işçisinin örgütlü olduğu Öz Gıda-iş ve Hak-lş Ge-
nel Başkanı Necati Çelik'in açıklaması daha da ilginç. 'Türk-İş'in
hükümetle yaptığı anlaşmayı kabul etmediğimiz için hükümet
grevimize erteleme kararı verdi' diyor.
Türk-İş'ten bu suçlamaya da bir yanıt gelemiyor. Türk-İş yö-
netimi kapalı kapılar arkasında, kendi işçi tabanından kaçıyor.
En son Kocaeli'nde kendi üyeleri bolge yönetimlerin düzenle-
diği mitinge gelmeye cesaret eden çıkmadı. Gıyaplarında pro-
testo ve 'yuh' aldılar. Kapandıkları salonlarda hükümet adına
Çalışma Bakanı'nın düzenlediği bayram ertesi yapılacak ikinci
zirveye hazırlanıyorlar. Sahi siz işçi sorunlarını yakından izle-
yen okurlar, ilk zirveden ne sonuç çıktı? Alınan kararlann han-
gisi işçi lehine bir adım olarak gerçekleşti anımsıyor musunuz?
Bu ikinci zirve niye düzenleniyor? Kim yararlanacak? Sadece
kendileri çağ atlayıp memur ve işçiyi atlataniardan başka?
ABD'tt havacdar
ortak arıyor
Ekonomi Servisi — "Atatürk
1
-
iin 'Istikbal göklerdedir' bayalle-
rine biz de katkıda bullınmak is-
tiyonu."
Amerikan hava sanayü, düşük
işletme maliyeti, ucuz işgücüne sa-
hip ve önemli ticaret merkezleri-
ne kapı olması nedeniyle cazip bir
pazar olan Türkiye'de ortak ara-
yışında. "Atatürk'ün bayallerini
gerceldeştirmede çorbada tuzian-
nın bulunmasını" isteyen Ameri-
kalı sanayiciler, kendilerini pazar-
lamak ve Türkiye'den ortak bula-
bilmek için son 10 gündür 40'tan
fazla Türk firmasıyla toplam 176
özel toplantı düzenleyerek Türki-
ye'de görüşmelerde bulunuyor.
ABD Ticaret Bakanlığı Havacı-
hk ve Uzay Bölümü ile United
Technologies Corporation'a bağ-
h Skorksky Aircraft Bölümü'nün
ortaklaşa girişimleri sonucunda,
Skorksky'ye mal veren firmalar
arasında yer alan 10 Amerikan fir-
masmın temsilcilerinden oluşan ti-
cari heyetin 10 günlük Türkiye ge-
zisini özetlemek amacıyla dün bir
basın toplantısı düzenlendi. Tür-
kiye'ye övgülerle bezenen toplan-
tı boyunca Amerikalılar, Türkle-
rin teknolojik üstiinlüğünden, yıl-
lardır süren Türk-Amerikan dost-
luğuna, yetenekli eleraan istihda-
mından bürolann çok gelişmişli-
ğine dek Türkiye'deki olumlu iz-
lenimlerini sıraladılar. Amerikalı-
lardan oluşan heyet, Türkiye'nin
yatınm yapmak ve ortaklaşa ça-
lışmalarda bulunmak açısından
'ideal bir ülke' olduğunu ileri sür-
dü.
Toplantıda konuşan Skorksky
Firması Başkan Yardımcısı Jamcs
J. Sattenvhite, bu gezinin amacı-
nı, yeterince tanınmayan Türk en-
düstrisini Amerika'daki firmaia-
ra tarutmak olarak özetleyerek gö-
rüşmelerde şirketler arasında atı-
lan tohumların devlet desteğiyle
de pekişince güzel bir ortaklığa
sahne olacağını söyledi. Türkiye'yi
giderek önemi artan bir ortak ola-
rak tanımlayan Satterwhite,
"Türkiye uluslararası drama içia
bir sahne teşkfl ediyor. AT, Doğa
Avrupa ve Ortadoğu'ya önemli bir
kapı oluşturuyor" dedi.
Skorksky'nın ürettiği Black Hawk
(Kara Şahin) helikopterlerinin ta-
nıtımını da yaptığı konuşmasında
Sattenvhite, Türk savunma sana-
yiinin modernizasyon girişimleri-
nin firmaya büyük bir fırsat sağ-
ladığıru vurguladı. Sattenvhite,
Türkiye'nin yaşlanan helikopteri-
nin ihtiyacını karşılayamaz hale
geldiğini ve Skorksky helikopter-
lerinin bu gereksinime en iyi ya-
nıt verebilecek durumda olduğu-
nu savundu.
ABD Ticaret Bakanlığı Ticaret
Heyeti Koordinatörü John VVolf
da Atatürk'ün "tstikbal
gölderdedir" sözünü anımsaıarak
"Biz ulu önderin bu hayallerinc
katkıda bulunmak istiyonız" de-
di. VVolf, Türk firmalannın yapa-
cağı bu ortaklıkla Türkiye'nin
kendine güvenini ve yeterliliğini
ispatlamış olacağını belirtti. Top-
lantıda konuşan diğer ticaret he-
yeti mensuplan, Türkiye'nin hem
teknolojik hem insan gücü hem iyi
organize edilmiş çalışma ortamlan
hem de yetenekli elemanlanyla
Amerika'nın da üstünde bir dü-
zeyde olduğunu belirttiler.
Skorksky firması. uzay sanayi
ile ilgili üretim yapan United Tech-
nologies Corporation'a (UTC)
bağlı bulunuyor. 1923 yılından bu
yana üretimde bulunan firma,
Skorksky helikopterlerinin dolar
değerinin yüzde 50'sini dışandan
sağlıyor. Firma, 1988 yılında Türk
Jandarma Kuvvetleri'ne yaklaşık
42 milyon dolar değerinde 6 adet
Kara Şahin sattı.