14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 HAZİRAN 1990 • • • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 VEIIEFENDI HIPODROMU'NDAN FÎKRET DAĞUOĞLU Kevser'e güveniyoruz KEMAL AKYER 1. Ayak: Ağır kilosuna rağ- raen rahat bir tempo koyacak olan ve curaa sabahı 800/52.8, 600/38.4, 400/25,4 rahat yapa- rak beğenimi kazanan Uni ile perşembe sabahı 600raetreişin- de iyi görünen İcra arasındaki milcadele yanşın birincisini belir- leyecektir. Sırtında hafıf bir so- ı anu olan Dare Devil klasıyla ve cuma sabahı sprintinde çok iyi görünen Beylerbeyi yanşın sürp- riz atlarıdır. 2. Ayak: Geçen hafta başanlı bir yanş çıkaran, cuma sabahı 600/41, 400/28.6, 200/14.5 ra- hat yapan Emiroğlu yanşın en şanslı atıdır. Cuma sabahı 100/1.12.3, 400/30.7 çok kolay yapan Kemalbey daha sonra dü- şünülebiMr. Dün sabah 400/27.5, 200/13.5 HÇ yapan Burak 12 ile bunın kanaması sorunu tama- men çözülen ve bu yanşa hazır- lanan Özgürhan, dün sabah 400/28, 200/13.5 kolay yapan Kemer 18 yanşın sürpriz at- larıdır. 3. Ayak: tstikrarlı yanşlar çı- karan ve dün sabah 600/41.2, 400/27.5, 200/13.5 rahat yapan Foçalı yanşın en şanslı ismidir. Berkoç ve ağır pistte daha başa- nlı koşacak olan Beyazmaru da- ha sonra düşünülebilir. Cuma sabahı 600/42.5, 400/29 kolay yapan Tacım yanşın sürpriz atı- dır. 4. Ayak: Sabırlı bekleme yap- ması halinde formunun zırvesin- de olan Erdoğdu yanşın en şanslı atıdır. Cuma sabahı 600/45 ya- pan Altıner, Kadir'in itinayla ha- zırladığı Anm Balım daha sonra şans verdiğim atlar olup Nirva- na yarışın sürprizini yapabilir. 5. Ayak: Pistin ağırlaşması Butter Fly 1 'in şansını çok azalt- tı. Bu kısrak geçen yıl ağır pist- teki tüm yanşlannda başanlı olamadı. Cuma sabahı kenterin- de çok iyi görünen Calandra, bu yanşa daha ciddi hazırlanan ve cuma sabahı 600/38.5, 400/24.5, 200/12.5 kolay yapan Sweet Girl, yine dün sabah 800/52.3, 400/26 kolay yapan Gönül 1 ara- sındaki cetin mücadele yanşın bi- rincisini belirleyecektir. Sac My Best ve Lady Rose yarışın sürp- riz atlarıdır. 6. Ayak: Salı sabahı 1000 met- re çim provasında 1000/1.07 çok kolay yapan ve cuma sabahı ken- terinde de iyi görünen Kevser gü- nün banko atıdır. Perşembe sabahı 800/54 yapan Osmanağa, uzun zamandır çahşmalanru sür- düren Doğangüneş, üçlü bahsi tamamlayacak isimlerdir. Naz- batur yanşın sürpriz atıdır. TAHMİNLER 1. Koşu: F. Güçlücan (1), P. Şey- da (6), S. Altınay (4). 2. Kosu:F. Üni(l), P. İcra (8), P. Dare Devil (4), S. Beylerbeyi 1 (9). 3. Koşu: F. Emiroğlu (10), P. Kemalbey (8), P. Burak 12(12), Kamer 18 (6) S. Özgürhan (9) 4. Koşu: F. Foçalı (7), P. Berkoş (12), P. Beyazmartı (5), S. Tacım (11) 5. Koşu: F. Erdoğdu (8) P. Altı- ner 1 (1), P. Anm Balım (7), S. Nirvana (4) 6. Koşu: F. Calandra (3), P. Sweet Girl (12), P. Gönül 1 (9), P. Sack My Best (11), S. Lady Rose (10) 7. Koşu: F. Kevser (9), P. Osma- nağa 1 (6), P. Doğanüneş (3), S. Nazbatur (11) OTORİTELERİN GÖRÜŞLERİ F. Dağlıoğlu Kemal Akyer Ortıan Özsu Ender Yılmaz Naip Yılmaz 1-8-7 1-8 1-8-4 1-8 10 7-12-9-6 10-8-12 10-11-12 10-9-7 10 7-12-5 8-1-7-11 7-5-11 5-7-11 7-5-11-12 3-7-11 2-3-6-11 11-8-1 8-7-2-1 8 12-3 9-12-3 9-3-12-8 12-9-3-11 GUNUN PROGRAMI 2. KOŞU: (Şartlı) 3 ve Yk. lngihzkr Saat: 15.00 9.000.000 TL. (ÇİM) 2100 M. (100) (50) (60) (90) (80) (65) (80) (95) (85) C0) I.Um : Ulifsak 3 Poktr Da» 4 Dart Dtvil 5K*rtı d Opultnl MUI T.Pfkuo 8.lcra ^ 9 B»)ltrW)i r lOPırdoa 63 5 Tın» 62 5 A.Ka/akn» Stdal H.Kanta* M Mumio kınm Ekmn AİUD S.Akdı M M.Yüksd M 4 9 10 (121) (210) (303) (022) (023) (041) (232) (000) (3411 (0221 ıkili b»lm var) (80) 2 tslrrgan 60 C.Kun 6 (2211 (70) 3 Hllip 60 Tınaj 8 (014) (85) 4 Mrvana 60 M.Bayram 3 (212) (50) 5 Tu«çpinar 58.5 I.Gülbadak 9 (440) (55) 6AlaaaMin 58 Dede 12 (010) (90) T.Anaıbabn 58 K.diı 5 (000) (1001 8 Krdojdu 58 S.Akdı M 10 (421) (30) 9()nurtan 58 O.SqKlfi I (330) (65) '.ORımiz 58 CutaİK * I-»-"' (80) 1! Slbur 58 H.Karala; 11 (123) (70) 12C«n»t I 56.5 K.Çclik 2 (303) (Nirvana. Tamçanar, Sab«r l'nd olarsa A Gr. gcftr) (Hakn C Gr. dahHI Rjmiı ve Erdotda labda .«p.rsa B Gr Gcçır) (B. krçuda IMİ bahn >ar) (Içtu gan>an İM koşuda b*şlar> 3. KOŞf: Saat: 15.30 (Şartlı) A Gr. Araplar 8.000.000 TL. (ÇİM) 1600 M. 6. KOŞl: Saal: 17.05 (Açık) 3 Yş. lngilizier. 80.000.000 TL. (ÇİM) 2100 M. (70) (75) (50) (65) (60) (85) (75) 195) (80) (100) (75) (90) l.Cngiıbcy :.sip«hi J T t K » II 4 A 5 6 Karotr 11 7.$crih 8 K«Balb<> 9Özgarkaıı lO.Eaarrojhı 11 Altnkız 12 Barak XII II 61 M.Gokr* M 60 Tına» 60 AKunbaj M 58 5 K.Çtlik 58 5 Ş*rif 58 5 H.Karala; 58 5 rUıım 58 Akın M 58 C.Kın 57 Sedal 56.5 S.Bo»raı 56 S.Akdı M ı kojiıd» İUB baJıfa var) 11 4 1 10 8 12 2 5 6 (032) (301) (004) (000) (014) (314) (043) 1400) (200) 1001) 1100) 1041) 4. KOŞU: Saat: 16.00 (Açık) A Gr. Araplar 45.000.000 TL. (ÇtM) 1900 M. (30) (70) (75) (65) (90) (50) (100) (80) (75) (80) (80) (95) t.Aktolgaiı 2.AIİKİ 3 Atlıcr 5.Beyazmartı 6. Demirkır 7Fofalı 8 Gurbalur 9 Krrem III 10 Kujadası 11 Tacıaı 12 Bcrko? Kkrroı S.Akdı M Kınm H Karalaj Akın M Müml Kadir Strif M Stalal M M 58.5 CaakıİK 58 Tınay •) I 8 10 6 4 (010) (101) 1130) (004) (0121 1120) (tti) (103) (000) (100) (033) 14311 (40) l.Avarr 58 (75) 2 Bullcrfly I 58 1100) J.Calaarfra 58 (40) 4Charila 58 (55) f.Donnelıri 58 185) 6Hanky Pmk> 58 160) 7.Hancaa 58 |75) İIMH Baky 58 (90) 9 Göaul I 58 (85) 10 Lady Rose 5S (80) ll.SacMyBtsl (95) 12.Sw««Girl (45) n.Şansm I 5S (65) 14 Tender Lia* (70) l5.Wesl Sid>Slor> (30) 16.Vcmrni ıBu krçuda ikili haMs A.kol H.karala; S.Akdı Kanm Allunba; Carikıkç Tınay M.Yuksd Mâmia Sedal Kadir M.Ba>rsm . Drdr Ckrem M Akın S.Boyraz t dorliu bahis var) (000) (121) (413) (220) 1333) (200) (310) (030) (320) (114) (022) (130) (000) (43) (011) (040) (Bu koşöda ikili bahis vr m^rn bahis var) lAtlıri ve Allıer ckiiridir) (Baak «t Beyazmaru ekaridir) 5. KOŞL: (Açık) Saat: 16.30 B. Gr. Araplar 11.000.000 TL. (ÇİM) 1600 M. 7. KOŞL: (Şarılı) Saat: 80) l?5> ("oı (60) J0) 95) 20) (30) (100) 10) 80) 10) 17.40 7 1 Allugbo : Bankohûar ?. DotangB'acş 4 Haundcde • Iktııı Harun 6.O*managa 1 " C«no> S t a 9K*»»r lO.Kıranıl II.Nazbalur 12Sakralı 3.Yş. Araplar .000.000 TL. 56 5* 56 54 56 '56 54 54 54 54 53 52 M.Yuksrl Kadir Mumin I.Gıılb«hfc Y.Alçı 5 Allunba» 5 K.Çc^me 5 VAkdı 5 A.Karaku; I.AkkıİK 5 M.Zctturt (ÇİM) 1200 M. 9 (—I l (-) A (-5 ( 7 (--- 12 ( -I 2 (--- 11 (—• 8 ( — 10 (-••) 4 (••-) < I . . . I Allıı 60 Kazım İ İ I 2 ) (Ba (KankM Balur >t Na/halar Kkurtdirl udu İkili Kahi> vc Nıralı \rni İ\-lu Ba \ar) CUNEYTARCAYUREKyazıyor (Baftara/ı I. Sayfada) günü alacağı sonuca bağlamış- tı. Muhalefetin asılmadığı bir se- çimden büyük zaferle çıkmayı is- temiyordu. Muhalefete oranla güçlü olduğunu, ancak muhale- fete karşı gösterebilirdi. Nitekim Akbulut, 51 yörede ya- pılacak yerel seçimin onunu ka- zanırlarsa ANAP'ın kendinden hemen hiçbir şey yitirmediğinin kanıttanacağını söyieyecek kadar 3 hazirana verdikleri önemi du- yurüyordu. 26 Mart sonuçları Akbulut'un neye dayanarak bu varsayımı öne sürdüğünü açıklıyor. 26 Mart oyları 3 haziran için ölçü alınır- sa, ANAP'ın 13 beldede seçimi kazanacağı söylenebilir. Buna karşın SHP 21 beldede, DYP ise 14 yerde, RP de 3-4 küçük birim- de seçimi önde bitirebilir. Ne var ki 26 Mart'tan bu yana köprülerin altından çok su aktı. ANAR giderek güçleneceğine gi- derek tükenmişlige doğru hızla ilerledi. Şayet pazar günü ANAP'ı sevindirecek daha baş- ka sonuçlar çıkarsa bu durum, Akbulut'un, hükümetin üstün be- cerisinden çok, seçime ANAP yerine devlet olanaklarının gir- mesinden kaynaklanacak. Üstelik ANAP'ın zaferi -daha önceleri de söylediğimiz gibi- bir yeniliği, bir güçlenmeyi sergile- meyecek. Tersine, yapay bir üs- tünlük sağlayacak. ANAP'ın olası zaferi, 'kendini tatmin etmekten' öteye bir anlam taşımayacak. Muhalefetin alacağı sonuçlar, ister yeni bir zaferi isterse 26 Mart oylarını saklı tutsun, fazla bir ölçü olmayacak. Genel bir se- çimle yerel seçim arasında hem anlam hem de sonuç açısından aynı değerlendirmenin yapılma- sı esasen olanaksız. Ayrıca muhalefet için 3 haziran önem taşımıyor. Pazar günü ANAP yapay bir zaferin peşine düştüğü için önemli. ANAP var- mayı istediği hedefe ulaşamaz- sa neler olur? Genel olarak bili- nen yineleneceği için siyasal gündemde fazla bir değişiklik gözlenmeyebilir. Buna karşın, ANAP'ın yitirmesi durumunda elinde gündemi başka yeıiere çevirecek çeşitli manivelalar bu- lunuyor. Örneğin, "The First Lady of the Republic of Turkey"in Japon- ya gezisi hemen daha renkli bi- çimde gündeme sokulabilir. Çan- kaya'dan bir telefon; SÖ, ya Baş- bakanlık'tan ya da daha faal bir siyasal görevden Tokyo'da söz edebilir. Basınımız için bulunmaz nimet. Haydi manşetler SÖ'nün OzaPa ödenekyetmez GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) makta gecikmemiştir. İş dünyası, sıkıntılı bir dö- nemden geçıiği için çoğunlukla hükümetin politikalanna karşı çıkmaktadır. Bu durumun Çan- kaya'yı tedirgin ettiği anlaşılı- yor; Sayın Özal, devletin değil, iktidar partisinin başı gibi dav- ranmaktan kendisini alamıyor. Demokrasilerde işçinin ve işa- damının, daha başka deyişle emekçinin ve patronun bütün si- yasal özgürlüklerini sonuna ka- dar kullanması çoğulculuğun ve katılımeüığtn temel ilkelerinden- dir. Ne yazık ki 12 Eylül'den sonra bu ilke bir yana bırakıl- mış, önce askeri yönetimle, son- ra ANAP iklidanyla bütünleşen işadamlarından kimüeri demok- rasiye ters düşen siyasetlerin şampiyonluğunu yapmakta du- raksamamışlardır. Şimdi bu du- rumun yavaş yavaş değiştiğini, işadamlarının daha demokratik ve laik bir Türkiye için ağırlık- larını koyabilecek olgunluk dü- zeyine yaklaştıklarını görmek sevindiricidir. Ancak hiç unutulmamahdır ki demokrasinin en büyük gü- vencesi, halkm çoğunluğunu oluşturan emekçi kitlelerdir. Türkiye'yi işadamları cumhuri- yetine dönüştürmek isteyen 12 Eylü'l politikalanndan uzaklaş- mak, ülkemize içeride dirlik, dinginlik ve denge; dışanda say- gınlık sağlayacaktır. • * • ALİ DOĞAN AFYON/L'ŞAK — SHP Genel Başkanı Erdal İnönii, Cumhur- başkanlıâı Köşkü'ne ek ödenek ayrılması konusunda sözcü Kaya Toperi'nin açıklamasını "milletin sağduyusunu küçük gören bir zihniyet" olarak nitelendirdi. İnö- nü, "Sayın Özai özel sektör olsun, devlet sektörü olsun, nereye gel- divse bu ödenekler yetersiz kal- mışnr ve artünlnuşbr. Oysa tasar- rufa önce Cumhurbaşkanı uymalıdır" dedi. tşadamı Sakıp Sabancı'nın ANAP'ı destekleyen konuşması- nı yadırgamadığını belirten lnönü, "Tuhaf olan, bir işadamı iktidar partisi iyidir dediğinde berkesin bunu ciddiye almasıdır" dedi. İnönü, ülkenin huzurunun tehli- kede olduğunu söyledi. 51 beldede yarın yapıiacak ye- rel seçim öncesi Afyon ve Uşak'a gelerek bazı yerleşim birımlerini gezen SHP Genel Başkanı, yolda gazetecilerin sorularını yanıtladı. lnönü, "Cumhurbaşkanhgı Köş- kü'ne ek ödenek ayrılması konu- sunu nasıl karşıladıgı" biçiminde- ki bir soruya, "Sayın Özal özel sektör olsun, devlet sektörü olsun, nereye geldiyse bu ödenekler ye- tersiz kalmıştır ve artlırılmısür. Sözcü Kaya Toperi'nin yaptıgı sa- vunma da çok ilginçtir. Eköde- negin istenmiş olmasının Cum- hurbaşkanı'mn kişiliğiyle ilgisi ol- madığı şeklinde yorumluyoriar. Bunu anlayamıyorum" dedi. Cumhurbaşkanı'nın her konuda yetkisi olduğunu kaydeden lnönü, "Cumhurbaşkanı 'tasarruf yapın, fazla ödenek istemeyin' dese, onu dinlemeyecek Cumhurbaşkanhgı Akbulut, Sabancı'yı yeni siyasal gırişimlerine. 'First Lady'e karşı muhalefeti- miz ne kadar uysal, iyimser ve ta- raftar ise ANAP içinde yıllardır birlikte yaşadığı çevreler bir o ka- dar katı. Baykal, kuşkusuz siya- sal hınzırlığıyla belirli koşullar gerçekleşirse SÖ'nün başbakan- lığına şapka çıkanrken Pakdemir- li 'zinhar ha' diye feryadı basıyor. ANAP'tan arta kalanların tükene- ceğini açıkça söylüyor. Oysa SÖ'yü bir kurtancı gibi görenler azlıkta değil. Hep duyu- yoruz. SÖ'nün TÖ'ye fark atan yanlarını çevte kimi zaman kulis- te pekâlâ yayıyor. Öyleyse Pakde- mirli'nin kesin karşı çıkışı hangi anlama geliyor? Bizce kıskanç- lıktan başka bir şey olmasa ge- rek!_ TÖ ise dolaylı yoldan kendi gi- bi düşünmeyenlere -özellikle iş çevrelerine- ağızlarının payını ve- riyor; "siyasetle uğraşmayı ma- rifet sayanlar" diye söz ediyor. Anayasanın çiğnendiği, anaya- saya aykırı hareketler yapmayı marifet sayanların kol gezdiği ül- kede, bu suçlamalar biraz olsun garip kaçmıyor mu? Her neyse... Türkiye gibi işitil- medik olayların bolca görüldüğü bir ülkede yaşıyoruz. Ne mütlu TO ile SÖ'ye! (Baştarafı 1. Sayfada) bu nedenle halkı çok iyi anladığını söyledi. Başbakan Akbulut, dün Antak- ya Çekmece beldesinde halka hi- tap etti. Çekmece'de kalabalık to- parlayabilmek için ANAP seçim otobüsü Petek ve ANAP Antak- ya teşkılatı uzun süre çalıştı. Bu- na karşın Çekmece'de istenilen ka- labalık elde edilemedi. Akbulut, Antakya'da gazetecilerin sorulan- nı yanıtlarken, işadamı Sakıp Sa- bancı'nın ANAP'ı öven sözlerinin doğru olduğunu ifade etti. Akbu- lut bu konuda şunları söyledi: "Türkiye'de herkes istiyor ki biz de istiyoruz ve hatta bazılan id- dia ediyor ki 'Susrnayın, konuşuıı', Türkiye'de tanınan bir işadamı da konuşuyor, hakikatleri söylüyor. ANAP'ın güçlü olduğunu, icraa- tının mükemmel olduğunu söylü- yor. Ama herkes neredeyse konuş- turmamak için elinden gelen her- şeyi yapıyor. Harekete geçiyor. Hani herkes konuşacaktı, fikrini söyleyecekti, savunacaktı da biz ancak böylece fikirierimizi gelişti- rebilecektik, savunabilecektik. Bi- risi demek ki iktidann yaptıklannı methetse. doğnıları söylese, değil bu işin öncülüğünü yapanlar, >ap- tığını savunanlar da tenkitte bu- lunacak ve kişileri susturmaya ça- lışacak. Biz de bunun için diyoruz ki herkes konuşsun. Bu işi örgiile götürmeden fikirier neyse söylen- mekten alıkonulamaz. Herkes inandığını soylesin. Biz buna se- viniyoruz. Eleştirmek yanlış hare- kettir. Memleketimizin yetiştirdi- ği bir işadamıdır ve Türkiye eko- nomisinin. Türkiye si>asetinin na- sıl geliştiğini ve nereye gittiğini iyi değerlendirebUecek bir işadamı- mızdır Sayın Sabancı." Akbulut, Sabancı gibi işadam- larının çok olduğunu, ancak on- ların da konuşmasına bu şekilde tepkiler yapılacağı izlenimi verile- rek susturulmak istendiğini dile getirdi. DYP lideri Süleyman De- mirel'i adını vermeden eleştiren Akbulut, "Cösterilen tepki gerek- sizdir. Doğrulara tahammül edi- lememesinin bir neticesidir. Zaten muhalefette bunu görüyoruz. Hır- çınlıklar bunun ifadesidir" diye konuştu. "Doğrular onlan rahatsız et- mektedir. Türkiye'nin gelişmesi onları rahatsız etmekledir. Türk milletinin yaranna olan şeyler on- lan rahatsız etmektedir. Türk mil- letinin büyümesinden, güçlenme- sinden bu kadar rahatsızlık duyulmamalıdır" diyen Akbulut, Türkiye'nin sağda ve solda en bü- yük partisinin ANAP olduğunu ifade etti. Bu arada Başbakan Akbulut'u izleyen muhabirimiz Tuncay Öz- kan, binmekte olduğu otobüsün aniden hareket etmesi sonucu ye- re düştü. Arkadan gelen koruma jipine tutunabilen özkan, birkaç meue sürüklendi. Olayın fark edi- lip jipin durdurulmasıyla özkan kazayı hafıf sıyrıklarla atlattı. Akbulut, Hatay'ın Karayılanlı kasabasında konuşma yaparken, bir gün önce partisine davet etti- ği DYP'liler bu kez de Akbulut'a seslenerek "Sen yuvaya dön" di- ye laf attılar. Hatay'ın Dörtyol ilçesinde de başbakanın otobüsünün yanına gelen ve Akbulut'tan ucuzluk is- teyen bir vatandaş konıma görev- lilerince apartopar uzaklaştırıldı. tskenderun'un SHP'li Belediye Başkanı Hasan İnsan, Başbakan Y'ıldınm Akbulut'tan Iskenderun- un il yapılmasını istedi. GüzePin broşürlü kongre atağı GAZİANTEP (Cumhuriyet) — ANAP genel başkan adaylarından Hasan Celal GüzeJ, bugün Gazi- antep'e geliyor. Güzel, başlataca- ğı kongre kampanyası için bastırt- tığı el ilanlarında, Özal ve Akbu- lut'u isim vermeden eleştirdi. Gü- zel'in Gaziantep'te dağıttığı el ilanlarını Güneydoğu gezisi sıra- sında gören Akbulut ve parti yö- neticileri, Güzel'in tavrını "Parti dışına kayıyor ve parti sucu işliyor" diye yorumladılar. ANAP genel başkan adayların- dan Gaziantep Miüetvekili Güzel, ocak ayında yapıiacak kongre için çalışmalarını da kripto davasmda- ki son gelişmeler üzerine hızlan- dırdı. Güzel, ilk gezisini seçim böl- gesi olan Gaziantep'ten başlattı. Güzel, bugün Gaziantep'e gelme- den önce el ilanları bastırttı. İlan- Iarda çok sert bir üslup kullandı- ğı dikkati çekti. Güzel'in üslubu el ilanlarını Mustafa Taşar taraf- tarlarından Güneydoğu gezisi sı- rasında elde oden Başbakan Ak- bulut'u da sinirlendirdi. Güzel, el ilanlannda aynen şunları söyledi: "Rüsvetçiye nereden buldun de- diği için hayali ihracatçıya hesap sordugu için yolsuzJuğa ve uygun- suzluğa karşı çıktığı için hepsin- den onemlisi tek adam sultastna hayır dediği için kendisine komplo kurulan, hakkında düzmece se- nanular yazılıp susturulmak iste- nen, ama komplocuları halkın nezdinde yaptığına pişman eden Gaziantep'in mert. dürust. cesur evladı Hasan Celal Güzel Gazian- tep'e geliyor. Komploya ugradığı süre içinde kendisini bir an olsun yalnız bırakmayan hemşehrilerine teşekküre geliyor." mensubu tasavvur edemiyorum. Sayın Özal'ın isteğine karşı böyle bir şey olabilir mi? Elbette bunun Cumhurbaşkanı'nın sözüyle ilgi- si vardır. Ek ödenek istenmesi bir karardır. Önemli olan bu karar- dan Cumhurbaskanı'nın haberdar olmasıdır" biçiminde konuştu. İnönü, şöyle devam etti: "Özal buğday fıyatlan konu- sunda konuşuyor. Millete 'Tasar- ruf yapın' diyor. Vatandaşın isle- diği, bu tavsiyelere en önce yük- sek makamların, yani Cumhur- başkanı'nın uymasıdır. Cumhur- başkanı bu ilkeye uymuyorsa, bunda elbet sorumluluğu vardır. Toperi'nin avıklamasını milletin sagduyusunu küçük gören bir zih- niyet olarak göriiyorum." lnönü, işadamı Sakıp Sabancı 1 nın açıklamaları ile ilgili bir soru- ya da şu yanıtı verdi: "Siyasetle ilgili bir açıklama yapmak demek, göriiş farklıhğı- nı bildirmek demektir. Tuhaf olan bu değil. Tuhaf olan bir işadamı 'iktidar partisi iyidir' dediği za- man herkesin bunu bu kadar cid- diye alması, üzerine bu kadar gi- dilmesi. Bunu yadırgıyorum." Vatandaşın, oy verirken işa- damlanmn sözlerine değil kendi çıkarlarına göre karar verdiğini anlatan tnönü, "Ben işadamlan- nın, meslek odalannın, düşun- düklerini söylemelerine karşı de- ğilim. Bunlardan korkulmasını yadırgıyorum. Önemli olan herke- sin serbestçe duşündüğünü söyle- mesi ve televizvonda bunlann yer almasıdır" dedi. SHP Genel Baş- kanı, Sakıp Sabancı'nın kendi çı- karı doğrultusunda konuşmasını normal karşıladığını, normal ol- mayanın televizyonda herkesin gö- rüş bildirememesi olduğunu söyledi. tnönü, bir başka soru üzerine de Demirel'in "SHP laf üreüyor" suçlamasını şöyle yanıtladı: "Sayın Demirel o konuşmasın- da kendi partisinin çalışmalannı anlatmıştır. Ben bunu başka doğ- rultuda yorumlamayı doğru bul- muyorum. Bir parti lideri kendi çalışmalannı anlatıyor. Burada SHP ile lartışma açacak bir du- rum yok. Bunları bırakalım." tnönü, Türkiye'nin asıl sorunu- nun demokraside atılım yapmak olduğunu belirterek, "Türkiye'nin huzuru tehlikededir. Cumhuriye- tin temel niteliklerine karşı lehli- keler var. Önemli olan bunlan çözmek. Bizim iktidanmızın öle- sinde Türkiye'nin uğradığı bu za- rarlan gidermek, bugün için söz konusudur. Herkesin bu konuda uyanık olmasını istiyorum" biçi- minde konuştu. SHP Genel Başkanı tnönü, Af- yon'un Sincanlı ilçesine bağlı Kır- ka beldesinde de bir konuşma yaptı. lnönü, Tatar kasabasında yap- tığı konuşmada da ANAP üzeri- ne benzetmelerini sürdürdü. ANAP'ı "karaya otunnuş bir gemi" olarak nitelendiren tnönü şöyle konuştu: "Şimdi Kâmran İnan da bn ge- miden atiayıp kurtulmayı seçti. Daha önce de Maliye Bakanı ve Dışişleri Bakanı da ANAP gemi- sinden atlamıştı. Ama gemi kara- ya oturunca yüzerek gideceker) bir yerleri yok. En iyisi gemiyi ha- vuza aimak" Başbakanı ve kabineyi Özal'ın yanm saatte belirlediğini anımsa- tan tnönü, Başbakan Akbulut'a "Böyle olnnca artık sana kimse itibar etmez. onun için bakanlar sözünü dinlemiyor, senin için fık- ralar uyduruluyor" diye seslendi. Uşak ve Sıvas befediyelerini de ziyaret eden tnönü, gece geç sa- atlerde Ankara'ya döndü. Soru önergesi SHP Nevşehir Milletvekili Ce- mal Seymen, Cumhurbaşkardığı'- nın ödenek arttırımına ilişkin haberleri bir soru önergesiyle TBMM'ye getirdi. Seymen, Başbakan Yıldınm Akbulut'un cevaplandırması iste- miyle TBMM Başkanlığı'na ver- diği soru önergesinde, Cumhurbaşkanhgı'na 1990 yılı için ayrılan 7.2 milyar liralık öde- neğin nerelere harcandığının açık- lanmasını istedi. SHP Tunceli Milletvekili Ka- mer Genç de teknik yetersizlikle- ri nedeniyle birçok ülke tarafından satın alınrnası uygun görülmeyen Ispanyol Casa Firma- sı'na ait askeri uçaklann Türki- ye tarafından alındığının doğru olup olmadığını sordu. G Ö Z L E M U Ğ U R MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Bu iki ülke arasındaki gerginliğin siyasal yaşamımıza nasıl yansıdığını geçmiş acı olaylardan biliyoruz. Bugün Türkiye. Ikinci Dünya Savaşı'nın hemen ertesin- de başlayan soğuk savaşın etkilerinden kendini henüz kur- tarmış değildir. Siyasal yasaklar, ideolojik kinler ve çağdışı saplantılar, soğuk savaşın beyinlerde oluşturduğu tümör- lerdir. Türkiye, soğuk savaş koşullanndan ülkede düşünce ve örgütlenme özgürlüklerini tam olarak yerleştirdiği gün kur- tulacaktır. Soğuk savaşın son yıllarında 'ekonomilerin militarizasyo- nu süreci'ne girildi. Bu süreçte, dış borç batağında çırpı- nan azgelişmış ülkelerin asker-sivil cuntalar ve askeri yö- netimler eliyle dünya kapitalist sistemiyle bu bütünleştiril- mesine tanık olundu. Pentagon destekli bu model, başta Güney Amerika'da olmak üzere dünyanm her yerinde iflas etti. Türkiye de kaçınılmaz iflasın sosyal maliyetlerini ödüyor. Türkiye'de bu yük, emekçi sınıf ve tabakalann omuzlanna yükleniyor. Gorbaçov-Bush doruğundaki gündem yaşanan bütün so- runları çözer mi? Son Malta doruğundan sonra Panama'da ve Sovyetler Birliği'nde yaşanan olaylar da biliniyor. Dorukların dünya kamuoyundan gizli tutulan gündemlerinde siyasal coğraf- yalara yön veren yeni yeni pazarlıklar olduğu da yaşanan birçok olayla kanıtlanıyor. Sovyetler Birliği'nde başlayan 'yeniden yapılanma' süre- ci henüz bitmiş; bu siyaset de kökleşmiş değildir. Sovyet- ler Birliği'nde başlayan kaynaşmaların ve birbiri ardından Sovyetler Birliği'nden kopmaya hazırlanan cumhuriyetlerin ne gibi sorunlar yaratacağı da hiç bilinmiyor. 'Yeniden yapılanma' siyaseti, bugün Batı sermayesi için büyük bir pazar ve büyük bir kazanç kapısı açmıştır. Batı sermayesinin bu yüzden Gorbaçov'u var gücüyle destek- lemesı doğaldır. Bu desteklerin yarattığı görüntülere de pek aldanmamak gerekir. ABD-Sovyet yakınlaşması elbette sevindirici bir gelişme- dir. Ancak bu sevindirici gelişmeyi, bütün sorunların çözül- düğü bir aşama olarak görmek yanıltıcı olur. ABD ve Sovyetler, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra da bir araya gelmiş ve aynı cephelerde faşizme karşı savaşmış- lardı. Soğuk savaş, bu beraberlikten sonra başlamıştı. Bu gibi konulardaki erken verilmiş yargılar hep yanıltıcı olmuştur. 1930 ekonomik bunalımından sonra Marksist ideologlar, 'dünya kapitalist sisteminin iflas ettiğini' ileri sürmüşlerdi. 1930 yılında büyük bir bunalım geçiren kapitalist sistem, bu bunalım içinde kendini yenıl&miş ve bugünkü gücüne ulaşmıştır. Bugün, Leninist sistemdeki 'Marksizmin militarizasyonu 1 nun kaçınılmaz çöküşüne aldanıp, 'Marksizm öldü, ölüyor' gibi yargılarda bulunanlar da yanılıyorlar. Çünkü, kapitalist sömürü sürdükçe Marksizm ölmez. Emek/sermaye ikilisi ve "artı-değer" var oldukça Marksizm de yaşayacaktır. 1930'lann çökecegı sanılan kapitalist sıstemi içinden nasıl bugünkü dev kapitalizm çıkmışsa Leninizmin kaçınılmaz yı- kmtısı içinden de insan haklarına dayalı ve güler yüzlü, ba- rışçı, çağdaş, demokratik sosyalizm çıkacaktır. İnsanlık yepyeni bir sürecin eşiğindedir... PENCERE(Arkası 2. Sayfada) 1979-80'de toplam imam okulu sayısı 588; imam ortaokulu sa- yısı 339; lise sayısı 249... *1980-81 'de toplam imam okulu sayısı 707; imam ortaokulu sa- yısı 374; imam lisesi sayısı 333... 1981-82'de toplam imam okulu sayısı 710; imam ortaokulu sa- yısı 374; imam lisesi sayısı 336... 1982-83'te toplam imam okulu sayısı 715; imam ortaokukı sa- yısı 374; imam lisesi sayısı 341... Görüldüğü gibi 1981-1983 döneminde Sayın Evren'in söyle- diğinin tersine 8 imam lisesi açılmıştır. Eğer dönemı 1980-1983 arasında düşünürsek yeni açılan imam okulu sayısı 127; imam lisesi sayısı 92'dir; ama, bu dönemin bütün sorumluluğunu 12 Eylül'e yüklemek doğru mudur, değil midir? • Sayın Evren'in en büyük günahı vebali ilk ve orta öğretime zorunlu din dersleri koymak. üstelik bunu halka baskıyla onay- lattığı 82 Anayasasf na yerleştirmektir. 12 Eylül hiçbir sivil ikti- dann yapamayacağını zorla ve tepeden inme gerçekleştirmiş- tir. Sayın Evren de bu eylemiyle tarihe cumhuriyetin laiklik te- melini ve Atatürk'ün 'Öğretim Birliği Devrimi'ru yıkan kişi olarak geçecektir. imam okulu artık imam yetiştirmiyor. 747 imam okulunda yak- laşık 300.000 öğrenci okuyor; Türkiye'de 63 bin cami var. imam okulu şeriate göre öğrenci yetiştirir; medrese kafası üretir; son- ra bu kafa 82 Anayasası'ndaki zorunlu din dersleri uyarınca milli eğitimde milyonlarca öğrenciye öğretmenlik yapar. İmam lise- lerine üniversiteler açıktır: devletin bütün önemli makamları ve kilit noktalarına medrese kafası yerleşmektedir. Şeriat devleti kurmak yoluna, devlet eliyle büyük yatırım ya- pılıyor. Handeniıı iddiaları için soruşturma ANKARA (Cumhuriyet) — Özal-Bush görüşme tutanakları- nın yayımlanması üzerine günde- me gelen "kripto davası"nın en önemli sanığı Dışişleri Bakanlığı eski memureleriden Hande Sev- kat Mumcu'nun 4 gün kaldığı An- kara Emniyet Müdürlüğü'nde iş- kence tehdidi ve baskı altında ifa- desinin alındığı şeklindeki sözle- ri üzerine soruşturma açıldı. Hande Şevkat Mumcu'nun An- kara DGM'de görülen davadaki sorgusunda dile getirdiği bu sav- larının ıhbar kabul edildiğini be- lirten Ankara Cumhuriyet Başsav- cısı Akın Öncül, soruşturma uya- rınca Hande Mumcu ile Mumcu 1 nun savlarını yazan gazetecilerin ifadelerine başvurulacağını açık- ladı. Bu ifadelerin alınmasından sonra soruşturmanın genişletilip genişletilmeyeceğine ilişkin bir ka- rara varacaklarmı da kaydeden Oncül, soruşturmanın kimleri kapsayacağına ilişkin soruya, "Bu, Hande Mumcu'nun verece- ği ifadeden sonra belli olur. Şim- diden bu konuda bir şe> söyleye- mem" yanıtıru verdi. Öncül, so- ruşturmarun, Savcı Abdülkadir Abacı tarafından yürütüldüğünü de bildirdi. 2.Tatile MerhabaÇocukŞenliği KOŞl'N ÇOCl KIAR, ŞIMDI EGLENCE ZAMAM BU ŞENLİĞİ. COŞK11TJ. NEŞE^l DEV PALVAÇOMIZ KARŞII^SIN SİZİ EŞEK AR.\BASI BAHÇEDE GEZDİRSİN HEPİNİZİ. ÇİZGİ FİLM K,\HR.\MANLARI İLE TANIŞIP NEŞELİ SAATLER GEÇİRİN. İSTEYEN BO\\'LİNG, LABİRENT, BASKET. MERDİVEN OM'NLARINA KATILIP BİRBİRİNDEN GÜZEL HEDhTLER K.\ZA^\SIN. DİLE^TN ÇOCUK TİYATROSUM, KUKLA1ARI. ÇİZGİ FİLMLERİ İZLESİN. ARZU EDEN ŞARKJ SÖ^ LESİN. PALYAÇOL\RI VE SİHİRBAZI SEMIETSİN. BOL SÜRPRİZLİ UNUTULMAZ BİR GÜNLE TATİLE MERHABA DEVİN. SE\'GhXE MERR-VBA HEPİNİZE... 2-10 HAZİRAN 1990 ABC KİTABEVİ SANAYİ VE TİCA- RET A.Ş. • ABC OYUNCAK A Ş • AFA YAYINCILIK A.Ş • ALA- ÇAM A $. • ALBENİ HEDİYELİK EŞYA & KIRTASİYE • ALfA YA- YINCILIK VE PAZARLAMA LTD ŞTİ. • ALTERNATIF • ANA YA- YINCILIK A.Ş. • ARI OYUNCAK • ARSAN TİCARET • AS SPOR İTH İHR. A.5. • ASYA MEYVA SULAR! • BİL KİTAP YAYIN DAĞITIM A S • BİSİMEKS İÇ VE DIŞ TİC A.Ş • 8ULUŞ ÇORAP SANAYİ VE TİCA- RET LTD. ŞTİ. • BIIRDA TİCARET • CANGÜL KIRTASİYE • CANPA PAZARLAMA • CEM YAYINEVİ • CENGİZ PAZARLAMA VE DEKO- RASYON • CHAMPION-H İLKAY ERDAL • DE LUCE COLIECTION • DEREBAY KIRTASİYE • DİLKO LTD. ŞTİ. • ENGİN YAYINCILIK • ENTER DIŞ TİCARET TURIZM VE PAZ A.Ş. • ERPAŞ DİZGİ YAYIN TEST DAĞITIM • ERSEVEN ELEK- TRONİK LTD • ERSUN OYUNCAK • ERTEKS DIŞ TİCARET • ESİN YAVINEVİ • FEN OYUNCAK • FONO ACtK OĞRETİM KURUMU • FRUKO-TAMEK MEYVA SULARI A.Ş • HAN DIŞ TİCARET VE PA- ZARLAMA LTD. ŞTİ • İLKE BASIN YAYIM • İSTANBUL İLAÇ A.Ş • LOTU5 PHOTO ALBUM • MER>- ELEKTRONİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş, • METRO EV ALETLERİ SA- NAYİ VE TİCARET A.Ş. • MILLİ- YET YAYIN A.Ş. • MIS SUT ŞA- NAYİ A Ş • N A N. TEKSTİL İT- HALAT İHRACAT • NATA PLAS- TİK SAN. VE TİC KOLL. ŞTİ • OK DIŞ TİCARET • OKUR PAZAR- LAMA • OR-TUN PLASTİK OYUN- CAK KOLL ŞTİ. • ÖZER YAYIN- LARI • ÖZKAYNAK BASIN YAYIN DAĞITIM PAZARLAMA TİC. LTD ŞTİ • RANSEL LTD • REDHOUSE YAYINEVİ • REMZİ KİTABEVİ A.Ş. • SAĞRA PAZARLAMA A.Ş. • SEVGİM TİCARET • ŞIRİNLER ÇO- CUK KULUBÜ 1 ve 2 • STİL ABC ÇOCUK GİYİM SAN. VE TİC A.Ş. • TADAL GIDA SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. • TAYFUN KIRTASİYE VE OYUNCAK • TİKVEŞLİ MAKİ- NE SANAYİ VE TİCARET A Ş • TUNÇ PAZARLAMA DIŞ TİCARET A.Ş. • TÜRKİYE ÇOCUK EVLERİ VAKFI SEV-TUR A.Ş. • UÇAR OYUNCAK SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ. • UNICEF TÜRKİYE MİLLİ KOMİTESk» YAPI KREDİ Y A Y I N - LARI LTD. ŞTİ. • CEM TANITIM HİZMETLERİ • GÖZDE ŞİRKETLEfi GRUBU • PINAR SÜT MAMÜLLERİ SANAYIİ A.Ş. YIL Seçkın fuariar Seçkın zıyaretçıler Ziyaret saatleri:Hergün 11.00-19.00 TÜYM> İSTANBUL SERGİ SARAYI T E P E B A Ş I . İ S T A N B U L
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear