Catalog

CUMHURİYET/16 HABERLERİN DEVAMI 2 HAZİRAN 1990 40 kadın gözalüııda (Baştarafı 1. Sayfada) laması istemiyk TBMM Başkan- bfa'aa verdigj sonı önergesinde de "llçede daha önce Cizre ve Nu- saybin'de meydana geien olaylar gibi vahim olaylar meydana gel- diginde bunlann sorumlusu kira olacakbr" dedi. Mardin'in Dargeçit ilçesinde, Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde bulunan tutuklu ve hükümlü ya- kınlanndan oluşan bir grubun, açlık grevini desteklemek ama- ayla kaymakamlık önünde otur- ma eylemi yaptıkları sırada güvenlik güçlerince gözaltma almmalanyla başlayan gerginlik sürüyor. BBC'nin dün saat 19.00'daki Türkçe haber bülteninde de ge- niş biçimde yer alan olay, SHP Dargeçit llçe Başkanı Abdüsse- lam Kılıç'ın anlatımlarına göre şöyle gelişti: Tutuklu ve hükümlü yakınla- nndan oluşan 100 kadar kadın, 30 mayıs günii kaymakamlık bi- nası önünde başlattıkları, ancak güvenlik güçlerinin müdahalede bulunmadığı eylemi önceki gün yine sürdürmek istediler. Ancak bu kez oturma eylemine müda- hale eden güvenlik güçleri kadın- lan gözaltma aldılar. Gözaltına alınan kadınlar daha sonra ilçe merkezindeki 2. Piyade Taburu'- na götürüldüler. Bunun üzerine yine kadın ve çocuklardan olu- şan başka bir grup olayı protes- to etti. Olaya müdahale eden özel tim Safa Mahallesi'ni panzerlerle kuşattı. Protesto gösterilerinin sürmesi üzerine güvenlik güçleri havaya ateş açtılar. Olaylar sıra- sında Lokman Çelebi adlı bir ço- cuk başından yaralandı ve tedavi altına alındı. Bu arada çok sayı- da eylemci daha gözaltına alın- dı. Gözaltma aknanlardan büyük bölümü daha sonra sahverilirken 28 kadın zırhlı araçlarla ve özel tim korumasında Mardin'e götü- rüldü. Bunun üzerine ilçe esnafı kadınlann salıverilmesi istemiy- le önceki gün 14.00'ten itibaren Aksu: 413 yaıdış yorumlandıDİYARBAKIR (Cumhuriyel) — tçişleri Bakanı Abdülkadir Ak- su, 413 sayüı kararnameyi savuna- rak, "Bu kararname eskileriyle kanşünlmamah. Çünkü bununla para ve iş olanagı saglandı" diye konuştu. Bir haftadan beri bölgede bulu- nan tçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu önceki akşam Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde, gazete- cilerle yemek yedi. Beraberinde Emniyet Genel Müdürü Necati Bi- Hcan, Olağanüstü Hal Bölge Vali- si Hayri KozaJtçıoglu ve Diyarba- kır Valisi Oagtt Buintda bulunan Bakan Aksu, 413 sayüı kararname ileilgili sorulan yanıtladı. 413 sa- yıh kararaameyle bölgeye 90 bin iş kadrosu açıldığını belirten Aksu, ' 'Bu kadroyu tamamen bölge hal- la için knUanacagız. Kararname bep yanlış degeriendiriliyor; me- HdaAdaû,Mcnta,Aatalyaveya başlu yericre yerleşmek isteyen bölge halkma orada ev yapbnp iş ve para da saglayacagız" dedi. kepenk kapatma eylemine başla- dı. Güvenlik güçlerinin uyansı üzerine baa esnafın kepenkleri- ni açmalanna karşın, büyük bö- lümünün eylemi sürdürdüğü gözlendi. Güvenlik güçlerince ilçe mer- kezi ve Midyat'Ia bağlantı sağla- yan yol üzerinde geniş güvenlik önJemleri alındı. SHP Tuncdi Milletveküi Ka- mer Genç, "Olaylar sırasuıda gii- venlik güçlerinin halkı yatıştırmak yerine galeyana getirdigini" ileri sürdü. Genç, "TnUütln ve htikamln yakınlan- Din böyle bir eylem koymalan- •ııı, hiknmetin 141 ve 142. nuddeteria kaldınlacagı y o l u - daki yurttaşJarla alay edercesine verdigi boş vaaller karştsında do- gal oMugu" göruşünü savuna- rak, "Her nedense olaganöstii taai süresinin uzanlması komısa Medise getdigi günlerde bu böl- gede olaylar olayor, gözardı edi- lemeyecek bir rastlaatı" dedi. Kamer Genç, Başbakan Yıldı- nm Akbulut'un yanıtlaması iste- miyle TBMM Başkanhgı'na verdiği önergede de şu sorulara yer verdi: "1-30 Mayıs 1990 güaü Mar- din ili Dargeçit ilçesinde yakın- lan Diyarbakır Cezaevi'nde olan bazı kadınlann cezaevindeki aç- lık grevini desteklemek amacıy- la ilçe hükümet konağı önünde toplandığı, ancak daha sonra gü- venlik güçlerinin de olaya müda- hale etmemesi sonucu dağıldıklan, fakat ikinci gün de aynı şekilde hükümet konağı önünde toplandıklan ve özel tiın görevlilerinin bunlara müdahale- si sonucunda topluca askeri ta- bura getirildikkri, bu sırada okul çocuklarının da güvenlik güçle- rini taşladıkları doğru mudur? 2- Halen bu ilçede gözetim al- tında kaç kişi bulunraaktadır? Bunlann kaçı kadın ve kaçı ço- cuktur? 3- 1 Haziran 1990 günü bu U- çedeki esnafın anılan olayı pro- testo etmek için toptan kepenk kapattıkları doğru mudur? Yine bu suretle kepenk kapatanlann güvenlik kuvvetlerince rastgele sokaklardan toplanarak içeriye alındıkları doğru mudur? 4- Çok hassas bir durumda bu- lunan bu bölgede halk ve güven- lik kuvvetleri karşı karşıya getirilmek suretiyle insanlar ne- ye zorlanıyor? llçede daha önce Cizre ve Nusaybin'de meydana gelen olaylar gibi vahim olaylar meydana geldiği takdirde bunla- nn sorumlusu kim olacaktır?" Bu arada halen Dargeçit 2. Pi- yade Taburu'nda ve Mardin'de toplam 40 kadırun gözaltında tu- tulduğu bildirildi. Gözaltında olan kadınlardan 17'sinin adları şöyle: "Emine Erkul, Ayşe Çeiik, Hanif Kapakgöz, Halime Kaya, Fatim YeşUmen, Mehdiye Yeşfl- meu, Febime Seyhan, Felek Çe- lebi, Fadim Demir, Suriye Seyhan, Cahide Özkan, Şebda FJdemir, Keriman Çelebi, Nur- han Çelik, Hediye Çelebi, Sali- ha Aslan, Türkan Aslan." Olağanüstü Hal Bölge Valili- ği yetkilileri, Dargeçit'te duru- mun normale döndüğünü söylediler. Hazırlanan metinde, rektörler YÖK Yasası'nda değişikliğe gerek olmadığını bildirdiler Rektörlerden AkyoPa tavır Üniversitelerarası Kurul Başkanı Yüksel Bozer'in başkanlığında "olağanüstü" toplantı yapan rektörler, Bakan Akyol'un yeni üniversiteler yasasıyla ilgili görüş bildirmeyen üniversitelere gönderdiği uyarı mektubunu ele aldılar. Toplantı sonucunda yasayla ilgili olarak Akyol'a görüş bildirilrnemesi kararlaştırıldı. pıbnasa ve teşvflder verflmesJne oy çoktagnyl* karar verilmistir." Daha sonra gazetecilerin soru- lannı yanıtlayan Bozer, alınan ka- rarlann üniversitelerin hükümete karşı tavır almalan anlamına ge- lip gelmediğinin sorulması üzeri- ne şöyle dedi: "Blz hakamete karşı tavır al- ANKARA (Cnmburiyet Biiro- &•) — Rektörler, YÖK Yasası'nı değiştirmek isteyen Milli Eğitirn Bakanı Avni Akyol'a karşı ortak tavır aldılar. Yükseköğretim Ku- rulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. th- san Do^ramaa'nın isteği üzerine, rektörler Akyol'a gönderilmek üzere hazarladıkları ortak metin- de, YÖK Yasası'nda değişiklik _ A yapümasına gerek olmadığımbU ANAYASA HUKUKÇULARI DEĞERLENDİRDİ: dirdiler. * Akyol'un yeni üniversiteler ya- sasıyla ilgili olarak üniversitelerin görüş bildirmemesi üzerine rek- törlere gönderdiği uyan mektubu- nu görüşmek üzere dün Üniversi- telerarası Kurul Başkanı Prof. mıs degiUz. Hükümetin bize res- men 'YÖK Kanunu'nda değişik- lik yapüacak' diye emri olmadı. Sayın Akyol, 'Sadece bu konuy- la ilgili görüşleriniz var mı' diye sordn. 'Bu konuyla ilgili bize gö- rüş bildirin' diye süre tanımışb. Yanbş anlaşılmadan kaynaldmııaıı alınma oldu. Onu da kendisiyle konuşup hallettik." Akyol'un kendilerine "Şo ka- dar sürede yasa taslagı hazırlayıp göndereceksiniz" diye süre taru- madığına işaret eden Bozer, üni- versitelerin taslak üzerinde çalış- tığını, bunun da zaman aldığını söyledi. Bozer, "Sayın MUIi Egi- tim Bakanı yo|un işleri arasında bizim söylediklerimizi yanlış algı- ladı. Fakat keodisiııe karşı cıkma gibi bir darnm yok" dedi. Üniversiteler Yasası'nda acil bir değişiklik gerekmediğini belirten Bozer, Akyol'un başkanlık ettiği bir toplantıda Üı:iversiteler Yasası konusunda YÖK'te bir komisyon kurulmasırun kararlaşünlmasına dikkat çekti. Bozer, üniversite se- natolannın çahşmalannın sürece- ğini, hazırlanacak taslakların YÖK'teki komisyona gönderilece- ğini söyledi. Bozer'in açıklamasından sonra gazetecilerin sorularını yamtlayan YÖK Başkanı Doğramacı da Üni- versitelerarası Kurul'da oyçoklu: ğuyla alınan karara sadece İTÜ Rektörü'nün ve yine iTÜ'lü ku- rul üyesinin çekimser kaldıklan- nı söyledi. Diğer yandan Boğazi- çi Rektörü Prof. Ergfin Togrol'- un da toplantıya kaulmaması dik- kat çekti. tTÜ Rektörü Prof. Dr. bhan Kayan'nun çekimser kalışı ise, "Akyol 'u desteUemesi" şek- linde yorumlara neden oldu. Akyol gelmedi öte yandan Üniversitelerarası Kurul toplantısı öncesinde de bir açıklama yapan Prof. Bozer, Ak- yol'un Kurul toplantısına çağnl- dığını, ancak gelmediğini söyledi. Akyol'un rektörlere gönderdiği "uyan" mektubunu da kendile- rini yanlış anlamasına bağlayan Bozer, "Ancak daha sonra görii- şdp anlaşmaya vardık" diye konuştu. Bilkent üniversite değilYüksel Bozer başkanlığında "olaganüstü" toplantı yapan rek- törler, Akyol'a karşı cephe aldı- lar. Üniversitelerarası Kurul top- lantısında, YÖK Başkanı Prof. Doğramacı'nın da etkisiyle Ak- yol'a Universiteler Yasası değişik- liği konusunda görüş bildirilme- mesi kararlaştınldı. Toplantı sonrasında basın top- lantısı düzenleyen Prof. Bozer, Akyol'a bildirilmek üzere alınan kararlan şöyle sıraladı: "1- 2547 sayüı YÖK Kananu'- nda şo anda değişiklik yapdma- ya gerek göriUmcmektedir. 2- Ancak aniversitderdeki uy- gutamalarda görülen sıkıntılar ne- deniyle; a) Gerek 657 sayılı perso- ad gerekse de akademik personel kadrolannın serbest bırakılması, b) ödeneklerin serbest bı- rakılması ve üniversitelere harca- •aa olanaklannın geliştirilmesi, c) Yeni kurulacak veya ku- rnlmoş oisa bile fiziki yönden ek- siklikleri bolonan iiaivenitdert: E^ittmi aksaüa eksikliklerin gi- derflmesi için acil maii yardım ya- HAKAN AYGÜN ANKARA — Anayasa Mahkemesi'nin va- luflann 'Üniversite' kuramayacağına ilişkin karannı değerlendiren anayasa hukukçuları, bu yıl ilk mezunlarını verecek Bilkent'in hiç- bir öğrencisine üzerinde "Üniversite" yazılı diploma veremeyeceğini belirtiyorlar. Yükse- köğretim kurulu ve Bilkent Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. thsan Dognunaa'mn "Anaya- sa Mahkemesi'nin iptal kararlan geriye işlemez" şeklindeki savunusunu da değerlen- diren hukukçular, "süreklilik taşıyan bir kmrnm" olduğu için bu hükmün Bilkent için geçerli olamayacağını bildirdiler. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğ- retim üyesi Prof. Dr. Yahya Zabanoghı, "Bil- kent kunıldugundan bu yana yapılan 'yasal değildir' şeklindeki uyanlann Anayasa Mah- kemesi karanyla tesdl edildigi"ni söyledi. Anayasa Mahkemesi'nin karannı vermesin- den itibaren Bilkent'in artık 'üniversite' adı- nı kullanamayacağına işaret eden Zabunoğ- lu, "Bilkent'ten mezun olanlar artık üniver- site mezunn sayılamaz, ancak yükseköğretim karumu mezunu olarak denk bir diploma alabUirler" dedi. YÖK Başkanı Prof. Doğ- ramacı'nın "Anayasa'nın 153. maddesine gö- re iptal kararlan geriye işlemez" şeklinde sa- vunmaya geçmesini de eleştiren Prof. Zabu- noğlu şöyle dedi: "Geriye işleıııezlik, ancak Idarenin yeniden öalem alıp, iptal edilen yasa için hazırlık ya- pabilmesi anlamındadır. Yoksa iptal karar- lan aynen idari yargıda oldugu gibi işler." Bilkent'in yükseköğretim kurumu olarak geriye dönük bir rehabilitasyonu da sağlaya- cak bir yasa çıkarılmasıyla yaşamını sürdü- rebileceğini belirten Zabunoğlu, Doğramacı ve Bilkent Rektörü Prof. Dr. Mithat Çornh için, "Onlar hukukn tersinden büiyorlar. Hu- knkçu olmadıklan gibi hukukun temel ilke- lerini de bilmiyorlar. Biz sıyırdık diyorlar. Yok öyle şcy, alullan ermiyorsa, bileolere sorsunlar" diye konuştu. Ankara Üniversitesi Siya«al Bilgiler Faküi- tesi öğretim üyesi Doç. Or. Yavuz Sabuncn da vakıfların yasa olsa da olmasa da anaya- saya göre 'üniversite' adını taşıyan yükseköğ- retim kurumu kuramayacaklanna işaret ede- rek "Anayasa Mahkemesi'nin karan da bu dogralrndadır" dedi. Bilkent'in bu yılki mezunlan da dahil ol- mak üzere üzerinde 'üniversite' ibaresi yazılı diploma veremeyeceğini beürten Prof. Sabun- cu, "Ancak universiteye denk diploma verilebilir" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin ip- tal karan geriye işlemez şeklinde görüşler bu- lunduğuna da dikkat çeken Sabuncu'nun, bu konudaki yorumu da şöyle: "Geriye işlemez diye bir şey söz koonsu oJa- maz. Anayasa 'üniversite' kurmaya izin ver- mediğine göre kurulmuş olsa da Bilkent 'üniversite' adını kullanamaz. Geriye işlemez kuralı, bitmis işlemler için söz konnsu olabi- lir. Yani bir yasa çıkar, ondan yararlanıhr, sonra da iplal edildiginde 'o yasadan yarartandık' dersiniz. Bilkent'in anayasaya aykın olarak yasası çıkmadan kurulmuş bir kurum. aynca bitmiş bir işlem söz konuso de- ğil. Bilkent, süreklilik taşıyan bir kurum ol- duğu için geriye işlemez kuralı, burada geçerli olmaz." Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Bahri Sav- a da Bilkent'in Anayasa Mahkemesi karann- dan sonra 'maallakta' bir üniversite olduğu- nu söyledi. Savcı, karann Bilkent'i bir yük- seköğretim kurumu olarak ortadan kaldırma- dığına, ancak 'üniversite' adını kullanmasını yasakladığma işaret ederek "Bilkent çok iyi dersler verebilir, degeri de yüksek olabilir. Üniversite yasayla kunılabilir, Bilkent'in de yasası olmadıgı için bu üniversite devlet üni- versiteleriyle denk sayılamaz" dedi. Doç. Dr. Nnrknt Inan da yaptığı değerlen- dirmede, Anayasa Mahkemesi'nin Prof. Doğ- ramacı'nın yıllardır yaptığı "yasal ayak oyunlannı" ortaya koyduğunu söyledi. TESK seçimleri Seçim sonucuna itiraz reddedildi ANKARA (AA) — Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederas- yonu (TESK) yönetim kurulu se- çimlerine başkan adaylanndan Derviş Günday tarafından yapı- lan itiraz, seçim kurulu başkanh- ğuıca reddedildi. Günday, oylann yeniden sayüması sonucu yönetim kuruluna girdi. TESK'in 30 mayıstaki genel ku- rulunda yapılan yönetim kurulu secimlerini Cemal Tercan'ın listesi 286 oy alarak kazanmıştı. Türki- ye Şoförler ve OtomobilcileT Fe- derasyonu Başkam Derviş Gün- day, yönetim kurulu adaylann- dan Mehmet Aybatüı'nın aynı za- manda sandıkta görev alması ve seçimlerde imzalı delege sayısı ile . kullanılan oylann birbirini tutma- ması üzerine, seçim sonuçlanna itiraz etmişti. tlçe Seçim Kurulu Başkanlığı, Mehmet Aybatılı'nın 'hâkim vesayetinde yapılan seçim- lerde sandıkta görev almasırun bir sakıncası bulunmadığı ve sandık kurullarının oluşturulmasmda sandıklann açılmaana kadar her- hangi bir itirazın bulunmadığı' gerekçesiyle bu itirazı reddetti. Böylece, TESK'in yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: "Cemal Tercan, Suat Yalkra, Kamil Kabakçı, AB Kılınç, A.Ba- ki Topçu, Ali Bayram, Mustafa vurucu, Mustafa Alan, Ökkeş Özpolat, Osman Bozkurt, Yüksel Yüzügüllü, Fikret Aksu, Derviş Günday, Ali Paşa Aksu, Ali Bur- han Hacı Ahmetoğlu" Derviş Günday, seçim kurulu başkanlığının sonucu bildirmesi- nin ardmdan yaptığı açıklamada, secimlere ekibiyle katıldığmı be- lirterek şöyle dedi: "listem seçhni 1 oy farkla kay- betti. Karsı liste 286, ekibim 2S5 oy aldı. Yapüğımız itiraz üzerine seçim kurnlu dunımu degerlendi- rerek yeniden oy ayınmında bo- Inndn ve itiraz maalesef reddedfl- di. Ancak ben yeniden yapdaa oy aynmında 291 oy ile yönetim ku- rulu iiyeligini kazanmış bulnna- yorum." İZMIR'defl HİKMET ÇETİNKAYA (Bajtarafi 1. Sayfada) yağmurluydu. Birhafta önce 37 dereceye ulaşan hava sıcaklığı da bir hayli düşmüştü. Dilek kasabası oldukça bakım- sız bir görüntûyü sergiliyordu. Ki- mi evlerin bahçelerinde traktör- ler görülüyordu. Anlaşılan ekono- mik gücü vardı Dilek'in. Ancak 'devlet baba' bugüne dek anayol- dan köye ulaşan üç-beş kilomet- relik yolu görmezlikten gelmişti on gün önceye dek. Belki seçim olmasa greyderler, dozerter Di- lek'e hiç uğramayacaktı. Dilek kasabasının elektriği, su- yu, okulu vardı. Otomatik telefon santralı yeni bağlanmıştı. Köy alanında, yani muhtariığın bulun- duğu yerde beton elektrik direk- leri görülüyordu. Anladık ki ağaç direklerin yerlerine yenileri diki- lecekti. Ama ne zaman? Elbet pazartesi sabahı. Eğpr ANAP Dilek'te SHP'den sonra ikinci parti olursa. Nedenini bir ANAP'h şöyle anlattı: — Seçimi SHP'nin alacağı ke- sin. Biz ikinci parti olalım yeter... Görülen şu: ANAP'ın hedefi SHP değil DYP. ANAP'lılar Dilek ve Selim Sah- lar'da şöyle sesleniyor: — Kazan da bizde, kepçe de... Dün öğle saatlerinde DYP lide- ri Süleyman Demirel, 'kazan ve kepçe' üzerine konuşuyor: — Kepçe ile kazan onlarday- mış. Tabağı getir vereyim diyor. Bu kazan ile kepçe, bugüne ka- dar onlardaydı. Niye vermediler? Benim milletim ianeye, sadaka- ya muhtaç değil. O kazanın için- de kaynayın emi. Bunlann kaza- nı da yok kepçesi de... Demirel, ANAP'ı kırsal kesim- de vurmak istiyor. Devlet olanak- lannı 51 köy ve kasabaya yığan iktidar partisi ANAP'ın, son bir çırpınışla silkelenmek için varını yoğunu ortaya koyduğu kesin. Köy ve kasaba kahvelerinin duvarlarında Başbakan Akbulut 1 un, başkan adaylarının kol kola çekilmiş renkli posterleri gözden kaçmıyor. Yine ANAP hızla bel- de örgünerini kurmuş, görülecek yerlere, "Belediyeniz hayırlı olsun" yazılı pankartlar asmış. Mıcırtaşıyan kamyonlar, dozer- ler, greyderler, beton elektrik di- rekleri, otomatik telefon santral- ları, sağlık ocakları ANAP'ın en etkin silahları. Onun içlh Demirel, ANAP'ı sert bir biçemle eleştiriyor. ANAP'a, "Bre utanmazlar" diyor. Allah rızası için bir cuma günü yollara koyduklarını anlatıyor. Kasaba ve köyler... Kimi evlere SHP'nin "altı oklu, zeytin dallı" bayrakları çekilmiş. inönü'nün, Baykal'ın. başkan adayının posterleri asılmış. Kimi evlerde ANAP'ın arısı vızıldıyor, kimilerinde DYP'nin kıratı şahla- nıyor. Soğuk ve yağmur vız geliyor insânlara. Demirel, Dilek kasa- basına giriyor. Kadınlar, çocuklar koşuşturuyor. Bir pankart insanın gözünün içine batıyor: — Demirel icraatıyla, Akbulut fıkralarıyla güldürür... Eh bu arada sosyal demokrat- lar İstanbul'dan sonra İzmir Ana- kent Belediyesi'nde de Belediye- İş Sendikası'yla toplusözleşme- yi imzalıyor. Belediye işçilerinin ellerine ortalama 1 milyon 80 bin lıra geçecek. Otobûs ücretleri de ardmdan bin liraya çıkacak. Yarın pazar ve 51 köy, kasaba- da belediye başkanlığı seçimi ya- pılacak. SHP liderı Uşak'ta ata- ğa kalkıyor. Demirel, Manisa ve Izmir'de bastırıyor. Sosyal demokratlar sakın ola ki kızmayın, muhalefetin bayra- ğını DYP'nin "milliyetçi, muha- fazakâr" lideri Demirel yapıyor... Selim Şahlar, kasabasından sesleniyor: — Milletin boynu bûkülmez, siz onun boynunu bükûn. 51 yer deyip geçmeyin, karınca gibi ca- lışın. Onlara hadlerini bildirin. GALERİ #ATÖLYE PERA 146 97 38-132 64 26 SIIK mııııuıu ı ı i N i t l 10. GRAFİK ÜRÜNLER SERGİSİ A T I F T U N A RETROSPEKTIF GRAFİK TASARIM SERGİSİ Dolmobohtc Sorayı, I. Hareket Ka»kü, 15 Mayıs/17 Hoııron 1990 Paıart«si-P>r>*mb« kari(. iool 9O0-I6.30 arau 8 «ıü«bilir U H A j C 1 SANAT GALERİLERİ ŞEYMA REİSOĞLU NALÇA Heykel Sergisi 24 Mayıs - 14 Haziran Abdi ipekçi Cad 18 Ni^ontaşı 141 21 83 «ÇAĞDAŞTÜRK RESMİNDEN BİR KESİT 1 Haziran -1 Ağustos ZaU Faik izer 190S-K Adnan Çoker is Burrtan Doğançay Erol Akyavaş Ozdemir Altan ömer Utuç Mehmet Güleryfiz N*»'e Erdok Güngör Taner Mustala Ala Balkan Naci islimyeli Kemal önsoy 1929 1931 1931 1931 1938 1941 1941 1945 1947 1954 Yahfi Barız Koleksiyonu lıtanbul Bdediyeti Cemal ReşA Rey Konser Salonu/İST. N E Ş E T G Ü N AL 1958den 1988e 18 Mayis-17 Haziran MSU Resim « Heykel Mûzest-Be$ikta$ 161 42 98-99 G A L E R İ BEYTEM ENDER GÜZEY -ROS ve AFRODİT- resim ve obie sergisi 4 Mayıs • 4 Haziran BOyUkdere C*d B«yl«n H«n Şifii 131 23 00 SERGİ BASKI '90 24 Mayıs-£\ Haziran Gravür-Serigrafi-Litografı SOYAK SANAT GALERISl Bujukdete O d 36 MeciOiyekö» 175 09 10-20 SALİM ÖZÜDOĞRU Resim Sergisi 26 Mayıs-15 Haziran AHıyol KASdul Şo* No: 15 ıBeymenn karşı » • « ' Ka«9y 345 4t M KIYAFETBALOSU 19 HAZİRAN 1990 Salı Saat 21 istasyon sanat evi Etemefendi Cad. No: 36 SANAT KÖŞKÜ Tel: 385 41 31 TEŞVIKİYE MaçkaCad 41/6 Tel 1405650-1306617 GORBON SANAT GALERÎSt AYDAN KUT SERAMİK SERGİSİ 24 Mayıs-24 Haziran 1990 btdaı Caddev *K, A MENKCV ! « | H « TEM SANAT GALERİSJ SAÜH CO$KUN Heykel w Resim SMayıs-6NaxinHir990 RAMKOS A N A T M E R K E Z İ KARMA RESİM SERGİSİ 1 Haziran - 20 Haziran ABDURRAHMAN ÖZTOPRAK ABIDİN DlNO BALABAN HABIB AYD0GDU HAMPARSUM DEMÎRCIOGLU HANEFI YETER HÜSEYİN BİUŞIK IŞIL ÖZIŞIK MUSTAFA AYAZ MUAMMER DURMUŞ RAFET EKIZ SUZAN GÖKÇEK SÜLEYMAN VELİOGLU Arlye Sok Yuva Apt. 8/2 T«fvildye 136 15 38 SANAT ETKİNLİKLERİ SERGİ 90 2-10 Haziran Açılıj/2 Haziran Cumartesi Saat 17.00-ZO.00 Yer /BağdatCad. Kantarcı Durağı 333/1 Erenköy Tel :360 69 10 356 29 23 RESİM SERAMİK BATİK VİTRAY FOTOĞRAF KARİKATÜR STİLİSTLİK I < I Karma Resim Sergisi 21 Mayıs-5 Haziran '90 MKIZ flZTUBK ELUAK «KtÜ«R «Y» 0»GORU8 TOIM soenncu t G.nj Kot Setgı Sdonu İDt SANAT EVfıin KATKILAHIVLA İde Sanat Evl 343 «0 37 DIMAGT ART DECO MOBİLYA vc AKSESUAR GALERÎSİ Akksvsh Sok. Tunarnan Ç«r»ısı 18 T e k s t i l b a n k Sanat B i r l e ş i k S e r g i Galerisi ALİ DEMİR AVNİ ARBAŞ AYHAN TÜRKER AYSU KOÇAK BURHAN YILDIRIM CAVİT ATMACA CİHAT BURAK FAHRİ SÜMER FİKRET KOLVERDİ 23 Mayıs - 11 Haziran GÜRDAL OUYAR SELİM TURAN KASIM KOÇAK MARİA KILIÇLIOĞLU METİN GÖNUL MUHSİN KUT NASİP İYEM SALİH ACAR SALİH ZEKİ TARIK CARIM TEKİN ARTEMEL ÜNSAL TOKER VURAL SÜBİLER YASAR YENİCELİ YÜKSEL TAMTEKİN ZEYNEP SARIOĞLU • Hüsrn GHede Cad. 126 Tesvtkiye 141 27 11 YUSUF TAKTAK 11 Mayıs - 4 Temmuz DERİMOD KÛLTÛR MERKEZİ I S T A N B U L 7 Cun AçığlZ OZEL OKUI1LAKD.AN KAMUOYTJNA DUYTJRUMilli Egitim Bakanhgı taranndan özel okuUann ara sınıf ücretleri serbest hLrakilrnıştır. Böylece yıllardır serbest olan tıa^T'hk ve arasınıf ücreüerine aşırı zam yapmak suretiyle aynı okulda bir sınınn yühk 800.000.-TL., bir diger sınıfin 4.000.000.-TL olan çapraşık ve haksız ücret sisteminin de düzeltümesi imkanı yaratılmıştır. Özel okul ücretleri dikkatle incelendiginde, yaratılan imajın tersi- ne, çok makul ölçüler içinde tespit edildigi anlaşüacaktır. % 10 KDV ile % 10 ücretsiz ögrenci okutma zorunlulugu, okul girdilerine bir etkisi olma- masına ragmen, % 21 oranında ek yük getirmektedir. Bunlar çıktıktan sonra ücret 12'ye bölündügünde düşük bir rakam olan aylık ücret ortaya çıkacaktır. Ekonominin her kesimini etipleyen yüksek enflasyon ortamında, dünya standartları seviyesinde yürüttûgüınüz fiziki imkânlar içindeki kaliteli egitim ve ö^retimimizin devamı için belli ayarlamalan yapmak zorunlulu- gu açıktır. Millî Egitim Bakanımız Sayın Avnl AKYDL 24 Mayıs 1990 günü özel okul yetkilileri ile veli temsilcüerini birlikte kabul ederek, yanlış anlamalan düzeltmek, veli-okul ilişkilerini medeni ve işler şekilde saglamak amacıyla veliler ve okullar olarak saygı ve şükranla karşüadıgımız, uzun ve çok yararlı bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıda konu bütün yönleriyle göriişülmüş ve bugün taleb edilen ücretlerin okul ihtiyaçlannı ancak karşılayacak düzeyde oldugu tespit edilmiştir. Daha önceden kararlaştınlmış olmasına ragmen, Bakanımız Sayın Avnl AKYOL'un arzulan üzerine bütün okullar ücretlerini yeniden degerlendir- mişlerdir. Sayın venlerimizin de ana arzusu olan yüksek düzeydeki egitimimizin kalitesinden fedakârlık etmemek kaydıyla, bütün tasarruf tedbirlerine özen göstererek, okul ücretlerindeki artış ortalamasının enflasyon ora- nının altında tutulması sa^lanmıştır. Bu oran geçen yü müsaade edilen oranının çok daha altında gerçekleşmiştir. Bugünkü enflasyon ortamında 1991 Eylül ayına kadar yani 16 ay süre ile degişmemesi öngörülen bir ücret tespitinin ne kadar güç ve riskli oldugu- nu gören sayın velilerimiz artış oranında okullanmızın gösterdigi titizligi ve anlayışı takdirle karşılamaktadırlar. Ögrenci, veli, ögretmen ve yönetimi ile bir aile olan okullarımız bundan böyle de sevgi ve saygı içinde yürüttükleri kutsal görevlerini heyecan ve zevkle yerine getireceklerdir. Sayın bakanIıgımızm gösterdigi hassasiyet ve ilgiye teşekkür eder, velileri- mize ve kamuoyuna saygıyla duyururuz. g OkuUar Sunder,