14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 HAZİRAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/Î5 BEYAZ SARAY Süper zirvede nükleer anlaşmaGeorge Bush ve Mihail Gorbaçov dün stratejik silahlann°7o5O indirimi (START) ile ilgili ön anlaşmayı imzaladılar. îki lider ayrıca ABD ile SSCB'nin kimyasal silah üretmelerini yasaklayan anlaşmayı da imzaladı. Almanya konusunda ise görüş aynlığı giderilemedi. UFUKGÜLDEMİR W ASHINGTON — ABD Başkanı Geor- ge Bush'la Sovyet lideri Mihail Gorbaçov dün suatejik silahlann %50 indirimi (START) ile ilgili ön anlaşma ve iki sü- per gücün kimyasal silahlar üretmesine son veren anlaşmayı imzaladılar. Sovyet tara- fınm cok önem verdiği ticaret anlaşması ise Kongre liderlerinin Litvanya konusunda di- renmelerine rağmen imzalandı. Kimyasal si- lah anlaşmasında iki süper gücün ellerin- deki kimyasal silah stoklannı yok etmeleri ve yalnızca S'er bin ton kimyasal silah bu- WASHINGTON'DAN Avrupa sofrası genişleyecekWashington zirvesinde Almanya pazarlığı tıkandı. Önümüzdeki günlerde Almanya pazarlığının daha da yoğunlaşacağı ve dolaylı olarak tüm AGİK üyesi ülkelerin katılacağı anlaşılıyor. AHMET TAN VVASHINGTON — Almanya pazarlığj dışişleri bakanlan düzeyinde sürüyor. Bush ile Gorbaçov pazarhğın başlangıcında tıka- nıp kaldüar. "NATO uyesi birieşik Alman- ya formiilüBü" kabul edilmez bulan Gorbaçov, yeni bir öneriyle ortaya çıktı: "Avrupa Güvenlik Konseyi." Bu 35 üyeli AGtK'ten (Avrupa Güven- lik ve tşbirliği Konferansı) başka bir şey değil. Genişleyen ve gelişen Avrupa'nın NATO elbisesine sığdınlamayacağını söyle>f en Gor- baçov, "Birieşik Almanya'nın NATO'ya sokulmasını benimseyemeyiz" deyip kesti- rip attı. Ama "çünkü'Merini de hemen ekledi: — Tehdit ve tehlikeye karşı kunılduğu- nn açıkiadığımz NATO'nun kuruluş ama- cı artık ortadan kalkü. Yeni bir Avrupa oiuşuyor, tehditten söz edilemez. — Büyuyen Avnıpa'yı NATO içine sıkış- tırmak, eski cepheleşmeyi surdürmek olur. Degişmekri, gelişmeleri tersine çevirmek. eski düzene dönmeye ugraşmak sonucu dogurur. — Aynca birieşik Almanya'un NATO formulü, Avrupa'nın büyük bölümiinü dıs- lamaktadır. Avnıpa'oın büyüklüğıi NA- TO'yu asmışbr. Gorbaçov'un "çünkü"lerini televizyo- nun tüm kanallannda canlı haber program- larına buyur edilen Sovyet yetkililer de anlatıp duruyor iki gündür. Hem de kimi zaman Amerikalılann neredeyse tngilizce- lerini ve manüklanru sollayarak. Bush'un gerekçelerinin akla yatkın gel- memesi, Amerikan yetkililerinin Gorba- çov'un tezlerine yelerince güçlü karşı tezler koymaması, Batı Almanya'yı telaşa duşür- müş olmalı. Genscher'in Bonn'da, radyoda yaptığı bir açıklama da bunun bir isareti. Batı Alman Dışişleri Bakanı, "çünkülerin" pek doğru olmadığıru, NA- TO'nun yakında son gelişmelerin ışığında yeni bir görüntü kazanacağını açıkladı. VVashington'daki zirveye Atlantik'in öte- sinden gelen bu ses, "haıiçten gazel" degil. Tartışılan, Almanya'nın kendi geleceği, kendi yazgısı. Aslmda hariçten gazel belki de apayn bir milletin yazgısıru iki ayrı başka milletten kişinin bir salona kapanıp belir- lemeye çalışmalan. Beyaz Saray Sözcüsü'nün dün bir ara ga- zetecilere, "Hem Almanya egemen bir ülkedir" demecinin altında yatan bu. Almanya pazarlığına Batı Almanya, te- neffüs aralannda tclefonla ve tek yönlu de olsa katılıyor. Bush, Almanya ile ilgili ko- nuştuklannı ve Gorbaçov'un havasım Ba- tı Alman Şansölyesi Kohl'e aktarıyor. Ancak Kohl biraz teleforüann dinlendiği korkusundan biraz da hariçte fazla kalmış olmak kuşkusundan haftaya Washington'a gelip Bush ile görüşücek. Bush, benzeri görüşmeleri, NATO'nun öteki ortaklanyla da yapacak mı? Onlara da Kohl'e yaptığı gibi tek tek telefon edip bilgi veriyor mu? Kimbilir, belki de kimilerine ediyordur. önümüzdeki günler Almanya pazarlığı daha da yoğunlaşacak. Pazarhğa dolaylı olarak AGÎK (Avrupa Güvenlik ve tşbirli- ği Konferansı) üyesi tüm ülkelerin de da- hil olacağı anlaşılıyor. Çünkü Gorbaçov'un, NATO formülü yerine Av- rupa için önerdiği AGÎK, devlet başkanla- nndan oluşan 35 üyeli "Avrupa Güvenlik Konseyi" böyle bir duruma davetiye çıkardı. Türkiye AGİK, Gorbaçov'un formülü ile NATO1 nun, Varşova Paktı'nın sulandınhp salça ve sos olarak da kullarularak hazırlanacağı bir yemek. Gorbaçov'un sofraya getirdiği oyle bir yemeği müttefikler beğenecek mi? Amerika, öyle anlaşılıyor ki böyle bir ye- meğe fazla yatkm değil. Nedeni, aynntısıyla konuşulmuyor. Ama 16 kişilik bir sofraya hükmetmeye alışmış bir Amerika için elbet- te 35 kişilik masa fazla dağjruk. Arada "sof- ra adabına" aykırı davranıp iştah kaçıran- lar olabilecek. Böyle bir yemekle böyle bir sofrada Türkiye'nin karnı doyar mı ya da öyle bir yemek midesine, sağlığma uyar mı? Bunları Türkiye'nin şimdiden konuşması, yeni duruma kendisini hazırlamaya başla- ması gerek. Artık Avrupa eski Avrupa ol- madığı için NATO da eski NATO değil. Türkiye, önüne konacak bir yemeğe ken- disini hazırlamakla kalmamalı, bu yemeğın kendi "damak zevki"ne yakın bir biçimde pişmesi için en azından fikri hazırlığa geç- melidir. Çünkü aşçıbaşları yemek tarifi üzerîne konuşmayı başlattılar bile. lundurmalan ön görülüyor. tki lider ayn- ca ulaşım ve kültür anlaşmalan da imza- ladılar. Almanya konusunda ise iki lider şu ana ka- dar görüş aynlıklannı gideremediler ve soru- nu Dışişleri Bakanlan James Baker ile Edu- ard Şevardnadze'ye devrettiler. Başkan Gor- baçov, Almanya konusundaki anlaşraazlığa bir çıkış yolu olarak birieşik Almanya'nın as- keri statüsünün, ABD'nin doğrudan katıla- cağı Avrupa Giivenlik Konseyi tarafından belirlenmesıni önerdi. George Bush'la dün iki kezgörüşenGorbaçov aynca ABD Kong- resi'nden bir grubu kabul etti. Gorbaçov yap- tığı konuşmada Baltık cumhuriyetlerinin ba- ğımsızlık süreçlerini reddettiğini söyledi; ekonomik yardım konusunda da "Biz yar- dımiçin yalvamuyonız; sadecefaizlerilebir- likle geri ödenmek üzere kredi istiyoruz" de- di. Gorbaçov ayrıca ABD'nin Avrupa'da kalması gerektiğine inandığını söyledi. Stratejik silahlann % 50 indirimine (START) ilişkin ilke anlaşması konusunda dün son anda iki taraf arasında görüş ay- nlığı çıktı. ABD Dışişleri Bakanı James Ba- ker ile Sovyet meslektaşı Eduard Şevard- nadze'nin yoğun çabalan sonunda anlaş- mazhk giderildi ve imza töreni yanm saat geç başladı. Stratejik silahlarla (uzun men- zilli) ilgili "ilke anlaşması", iki süper güç arasında 8 yıldır imzalanan ilk anlaşma olu- yor. Bu nedenle çok önemli olarak görü- lüyor. ABD ile Sovyetler'in bu yıl sonuna kadar START anlaşmasını imzalamalan bekleniyor. tki dışişleri bakanı James Baker ile Eduard Şevardnadze, gelecek hafta sah günü Kopen- hag'da, 22 haziranda da Berlin'de buluşarak birieşik Almanya' run statüsü konusunda an- laşma sağlamaya calışacaklar. Başkan Bush, bilindiği gibi Birieşik Al- manya'nın NATO üyesi olmasını savunuyor. Gorbaçov ise bu görüşe karşı çıkarak Bir- ieşik Almanya'nın ya tarafsız olmasını ya da hem NATO hem de Varşova Paktı'na üye olmasını öneriyor. Sovyet lideri iki hafta ön- ce Birieşik Almanya'nın Fransa gibi NATO1 nun askeri kanadının dışında kalma koşu- lu ile ittifaka üye olmasını kabul edebile- ceğini belirtti. Ancak bu öneri Balılılar ta- rafından reddedildi. Gorbaçov, Batı Almanya'da Amerikan askeri varlığı olduğu sürece, Doğu Alman- ya'da Sovyet askeri varlığımn süreceği işa- retini veriyor. Bu da geçen yü yapılan Mal- ta zirvesinde ilke olarak benimsenen hedef- lerden birisi olan, "VVashinglon zirvesinde konvansiyond indirim anlaşmasının para- fe edilmesi" amacını şimdilik olanaksız kı- lıyor. Sovyet lideri Gorbaçov'un bu kararlı tu- tumu, gerek önceki gün Beyaz Saray'daki karşılamş konuşmasmda dile getirdiği gibi 2. Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası'na karşı milyonlarca Sovyet savaş kurbanı ver- miş olmalarının anılarının hâlâ canlı olma- sından gerekse de Sovyet iç politikasının na- zik dengelerinden kaynaklanıyor. Sovyet li- deri Gorbaçov, Washington zirvesinden bir ay sonra SSCB Komünist Partisi Kongresi ile karşı karşıya. Gorbaçov, kongreye SSCB'nin milyonlarca kişinin kanı pahası- na elde ettiği stratejik kazanımları bir çır- pıda vermiş bir kişi goruntusüyle gitraek is- temiyor. Tüm Avrupa Konseyi Çeşitli kaynaklardan verilen bilgilere gö- re Mihail Gorbaçov, Birieşik Almanya'nın askeri statüsünün Avrupa Güvenlik Kon- YEMEK ÖNCESt —Başkan Bush ve eşi'Barbara ile Başkan Gorbaçov ve eşi Raisa, önceki akşam Beyaz Saray'daki akşam yemegine gitmeden once. (Fotoğraf: AP) BERLIN Almanya'da Almanya merakı'Federal Almanya'da, süper zirvede "Almanya sorunu"ndaki gelişmeler büyük bir dikkatle izleniyor. Başkan Gorbaçov'un ikna olup olmayacağı merak ediliyor. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLtN — Amerika Birieşik Devletleri ve Sovyetler Birliği başkanlan George Bush ve Mihail Gorbaçov'un Washington'daki zirvesi herhalde dünyanın hiçbir ülkesinde, Almanya'da olduğu kadar dikkatle izlen- miyor. Buna şaşmamak gerek, çünkü Al- manlar iki süper devlet arasındaki müzakerelerde bu kez odak noktasını oluş- turuyorlar. Zirveden önce Alman kamuo- yunu en çok meşgul eden soru şuydu: "\Vashingtonda George Bush, Mihail Gor- baçov'u iki Almanya'nın NATO çalısı al- tında birleşmesine ikna edebilecek mi?" Almanya'nın kadenni tayin edecek olan iki süper gücün buluşmasından önce Fede- ral Alman basını, Gorbaçov'un kendi ül- kesindeki problemlerinden ötüru "sıkınlılı bir zirveye dogru yol aldıgım" vurguluyor- du. Ancak basının da belirttiği gibi "Gor- baçov, ülkesinden aynldığı anda hukümet darbesine maruz kalıp iktidardan düşürii- lecek bir azgelişmiş ülke lideri degildi". Sovyet liderinin reform çabalanna büyük sempatiyle bakan Almanlar, Gorbaçov'un "acıklık" politikasının Almanya'nın birleş- mesinde de yumuşak bir tavra zemin oluş- turacağını düşünüyor; Sovyet liderine anlayış ve beklenti içinde yaklaşıyordu. Washington'da Gorbaçov'un önce Al- manya'mn NATO üyeliği konusunda sert bir tavır takınması, Alman kamuoyunda kaygılara neden oldu. Giderek Washing- ton'dan ' Alman sonınuna direkl bir çö- züm çıkmayacağı" anlaşılıyordu. Ancak zirvenin dünkü bölümünde, iki süper ara- sındakı görüşmelerin o kadar da verimsiz olmadığı ortaya çıktı. Washington'un Almanya açısından ge- tirdiği sonuç, kısaca şöyle özetlenebilir: Al- manya'nın uzun vadede NATO çatısı altında birleşmesine Sovyetler Birliği ancak belli koşullarda razı olabilecek. Bu koşul- lardan biri Federal ve Demokratik Almanya topraklanndaki askeri gücün önemli ölçü- de azaltılması. Sovyetler Birliği, Batı sını- rında ekonomi ve nüfus açısından son derece güçlü bir Almanya'nın yaratacağı ra- hatsızlığa, ancak Almanya'da asker indi- rimi ve NATO'nun askeri yarundan çok siyasal yanına ağırlık verilmesi koşulların- da katlanabilecek. Siyasal gözlemciler, Mihail Gorbaçov'- un "Almanya pazarlığı"nda Batı'dan önemli miktarlarda ekonomik yardım ve iş- birliği istediğini de öne sürüyorlar. Sovyet- ler Birliği'nin içinde bulunduğu ekonomik bunalım ve buna bağlı olarak Gorbaçov'- un iktidardaki sallantıb konumu böylece, SSCB'nin Almanya konusunda Batı'ya ve- receği tavizler ve elde edeceği yardım saye- sinde biraz rahatlayacak. Alman kamuoyu, kendi kaderini tek ba- şma tayin edemeyeceğini; bunun tkinci Dünya Savaşf nın mağlûbiyetinin doğal so- nucu olarak Batılı müttefiklerle SSCB'nin nüfuz alanına girdiğini kabulleniyor. Al- man birleşmesi "de facto" D. Almanya'- nın Federal Almanya'ya "ilhakı" şeklinde seyredeceği için Sovyetler Birliği'nin bu "kayıp" karsısında bazı taleplerde bulun- ması da bu yuzden olağan karşılanmakta. Demokratik Alman kamuoyu ise Batı'- dakinden daha kaygılı. Doğu Almanlar, Sovyetler Birliği'ndeki gelişmeleri dikkat- le izliyor ve "Mihail Gorbaçov gidip yeri- ne sertlik yanlısı bir yönetim gelirse, birleşme suya duşebilir ve eskiye donulebilir" endişesini taşıyorlar. Duvar'ın öte yakasında halkın büyük çoğunluğu, son aylardaki gelişmelerin hâlâ geriye dönüş oîasılığmı içinde banndırdığını düşünüyor. Kısacası Mihail Gorbaçov'un ağzından çı- kacak her söz, Almanlar için gundemin ilk maddesinı oluşturacak. RUSYA FEDERASYONU Yeltsin'den Litvanya'ya destekLitvanya Cumhurbaşkanı Vitautas Landsbergis ile dün Moskova'da görüşen Boris Yeltsin, bağımsızlık konusunda bütün cumhuriyetlere, öncelikle de Litvanya'ya destek vereceklerini söyledi. Dış Haberler Servisi — Rusya Federas- yonu Devlet Başkanı Boris Yeltsin, mart ayında Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığı- nı ilan eden Litvanya'ya destek sözü verdi. Litvanya Cumhurbaşkanı Vitautas Lands- bergis ile dün görüşen Yeltsin, bağımsızlık yolunda bütün cumhuriyetlere destek ver- meyi planladıklarını söyledi. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Yelt- sin ile Landsbergis arasında dün Moskova1 da yapılan görüşmede, Yeltsin'in, Kremlin'in Litvanya'ya uyguladığı ekonomik ambargo- ya karşı cumhuriyetin bağımsızlığı yolun- da destek olma vaadinde bulundu. Mosko- va'daki Litvanya heyetinin sözcüsü Natas- ha Boganova'nın verdiği bilgiye göre Yelt- sin, 'bütün Baltık cumhuriyetleriyle önce- likle de Litvanya ile işbirliği yapmayı istediklerini' söyledi. Rusya Federasyonu Halk Temsilciler Kongresi Basın merkezin- deki yetküiler ise görüşmede Moskova'nın Litvanya'ya uyguladığı ablukanın aşılması konusu dahil olmak üzere, birçok güncel so- runun ele alındığını bildirdiler. Rus yetkili- lerin açıklamasına göre Yeltsin, Rusya Fe- derasyonu'nun Sovyetler Birliği'ni oluştu- ran tüm cumhuriyetlerle doğrudan ekono- mik işbirliği anlaşmalan imzalaması gerek- tiği yolundaki görüşlerini yineledi. Litvan- ya Cumhurbaşkanı Landsbergis ise Yeltsin ile görüşmeden önce Interfaks ajansına yap- tığı açıklamada, Doğu Avrupa'da geçen sonbaharda başlayan demokrasiye dönüş sürecini, Sov yetler Bırtiği içinde başlatan ta- rafın Litvanya olduğunu savundu. Gözlemcilere gore Litvanya'mn bağımsız- lık konusunda Rusya Federasyonu'ndan destek görmesi, Gorbaçov'un zirvede bu ko- nudaki pazarlık gücünü azaltacak. Gorba- çov'un en büyük rakibi olarak görülen Yelt- sin'in, Litvanya'mn bağımsızlığını açıkça desteklemesi, Sovyet Başkanı'nın Litvanya konusunda kontrolü yitirebileceğı şeklinde yorumlandı. Bu arada Başkan Gorbaçov, dün Amerikan Kongresi milletvekilleriyle bir araya gelerek, Litvanya konusunu gö- rüştü. Polonya'dan destek Litvanya'mn, Sovyet ekonomik ambargo- sunun başladığı nisan ayından beri önceki gün ilk kez Polonya'dan petrol aldığı bildi- rildi. Litvanya Başbakan Yardımcısı Algir- das Brazauskas'uı özel kaleminden elde edi- len bilgilere gore Polonya'dan yuklenen pet- rol, demiryoluyla Litvanya'ya ulaştı. Yetküiler, Polonya'dan gelen petrolün miktarı ve bu sevkiyatın KGB denetiminde- ki sınırdan nasıl yapılabildiği konusunda- YELTStN — Politikası Gorbaçov'unkine ters düşüyor. ki sorulan yanıtlamadılar, ancak Polonya- dan yemeklik yağ ve şeker ithal etmek için de anlaşmalar yaptıklarını belirttiler. Litvanya Enerji Bakanı Liaonas Asmon- tas, dun Litvanya Parlamentosu'nda yap- tığı açıklamada, SSCB'nin 'siyasi neden- lerle' kapasitesini düşük tuttuğunu bildir- diği Ignal'in nükleer enerji santralında ha- len çalışır durumdaki tek ünitenin her an durabileceğini bildirdi. TASS, dünkü oturumda konuşan Litvaıı- yalı milletvekiUerini, "bağımsızlık ilanını ge- ri çekmeyi görüşeceklerine, ablukayı kırma yolları aramakla" suçladı. seyi tarafından belirlenmesi önerisini zirve- nin ilk günü olan önceki guıı Başkan Bush'a sundu. Gorbaçov'un önerisinin, gelecek hafta Kopenhag'da iki ülkenin önde gelen diplomatlannca yapılacak toplantıda ele alınacağı da kaydedildi. Avrupa Güvenlik Konseji'ne ilişkin Sov- yet önerisi hakkında bilgisi bulunan bir ABD diplomatı da, "Bununla çalışmaya bazınz, öyle baştan reddedilecek bir öneri degil" dedi. Edinilen bilgilere göre, öneride, Avrupa Güvenlik ve tşbirliği Konferansı (AGtK) üyesi 35 ülkenin liderlerinin yılda bir kez toplanmalan, dışişleri bakanlarının sık sık bir araya gelmeleri, dairai statüdeki bir sek- reteriiğin oluşturulması, askeri ve sivil ni- telikteki çatışmaların çözümü amacıyla "bunalım merkederi" kurulması öngö- rulüyor. SSCB lideri Gorbaçov, dün ABD Başka- nı Bush'la görüşmeden önce, bir grup Kongre üyesini Washington Büyükelçüiği'- nde kabul etti. Gorbaçov, aralarında Enne- ni karar tasansımn hazırlayıası Senatör Ro- bert Dole ve Senato'daki Demokratik Ço- ğunluk lideri George MilcheH'in de bulun- duğu grubun, özellikle Litvanya sorunu ile SSCB ekonomisi üzerine sorulannı ya- nıtladı. Gorbaçov, bir Kongre üyesinin sorusu- nu yanıtlarken, Baltık Cumhuriyetleri'nin izlediği bağınısızlık sürecini reddettiklerini belirterek, SSCB'nin birliğini savunmaya devam edeceğini söyledi. SSCB Başkam bu arada, ABD'nin Panama işgaline ve yeni Kaledonya'mn bağımsızlığına değindi. Gor- baçov, şöyle konuştu: "Egemen bir devlet olan Panama'yı iıl- kenizin işgal etmesini ve Fransa'nın Yeni Kaledonya'ya bağımsızlık vermek için 10 yıl ongormesini niye kabul ediyorsunuz? Biz, Baltık Cumhuriyetleri'nde bir referan- dum duzenlenerek anayasal bir sürecin iz- lenmesini istiyoruz." Temsilciler Meclisi üyesi Richard Gep- hardt'ın SSCB ekonomisine ilişkin bir so- rusuna verdiği yarutta da Gorbaçov, "ABD'yle ticari Uişkilerdeki ödünlcr icin yalvarmayız " dedi. Gorbaçov, SSCB'nin faiziyle birlikte geri ödenecek kredi istedi- ğini, istikrar içindeki SSCB'nin, ABD'nin de yaranna olacağını söyledi. SSCB lideri, SSCB'de uygulanan ekonomik reformlar için de "gerçek bir devrtaı" ifadesini kullandı. ABD Senatosu, SSCB ile imzalanacak ikili ticari anlaşmanın, Litvanya üzerinde- ki ekonomik ablukanın kaldınlması koşu- luyla yapılmasım şarta bağlamıştı. Bu ne- denle, siyasi gözlemciler, Gorbaçov'un, Kongre üyeleri Ue yapüğı görüşmeye büyük önem verdiğini belirtiyorlar. CNN tarafın- Jan da naklen yayınlanan kabul sırasında Gorbaçov'un son derece sakin olduğu ve Kongre üyelerini ikna etmeye çalıştığı gözlendi. Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze ol- duğu halde Kongre üyelennin sorulannı ya- nıtlayan Gorbaçov, bir ara Ortadoğu so- rununa da değindi. SSCB Başkanı, Orta- doğu sonınuna çözum bulmak için ABD ile işbirliğine hazır olduklarını belirterek şöy- le konuştu: "İsrail'in giivenliğini ABD Ue garanti et- meye haanz. FKÖ lideri Arafat ile diya- log kurulması gerekir. Arafat, çozüm bul- mak için konuşabileceginiz kişidir. Bu ko- nuda iyi bir tutuma sahip." Gorbaçov, Amerikan Kongresi üyeleriyle yaptığı toplantımn son bölümünde de Av- rupa'nın "büyük ve hızlı degişimler yaşadığını" belirterek, "yaşlı kıtada den- genin konınması önemlidir. Biz ABD'nin Avrupa'da olması gerektigini savunuyoruz" diye konuştu. NOTLAR Ayakkabılar rafa kaldırıldıWASHINGTON (Ajanslar) — ABD Başkanı George Bush, SSCB Devlet Baş- kanı Mihail Gorbaçov'la geçirdiği görüşme ortamından çok memnun. Görüşmeler sı- rasında her ikisi de söz keserek farklı dü- şündüklerini açıklayabiliyor. Sovyetler Bir- liği eski genel sekreterlerinden Nikita Krus- çev'in alışkanlıklan 1985 yılmda işbaşına gelen Gorbaçov tarafından sürdürülmüyor. Bush, Sovyet meslektaşıyla yaptığı görüş- me için "Eskiden masaya ayakkabı vuru- larak memnuniyelsizlik bildirilirdi. Şimdi böyle bir şey yok" değerlendirmesini yap- tı. Kruşçev'in, BM Genel Kurulu'nda kür- süde konuşan ABD delegesini protesto et- mek için ayakkabısını çıkarıp masaya vur- ması, eski kuşağın hafızasmdan silinmemiş. • SSCB Devlet Başkanı, "beklenmeyen an- da beklenmeyen davranışlar sergikyen lider" özelliğini bu zirve sırasında da ser- giledi. Perşembe akşam uzeri Beyaz Saray'- dan Sovyet Büyükelçiliği'ne doğru yol alır- ken şoförüne Limuzini durdurtup Penn- sylvania Caddesi'nde bir süre dolaştı. Halkla elle sıkışması, sohbet etmesi, güven- lik görevlilerini panik içinde bıraktı. • Gorbaçov'un özelliği bir süre TV kame- ralannın görüntüsüz kalmasına neden ol- du. Kameramanlann bir bölümü Beyaz Sa- ray'da kalmış, bir bölümü de Sovyet lide- rini Sovyet Büyükelçiliği'nde bekleraeye başlamıştı. Gorbaçov'un halk arasına ka- nşmasını sadece CNN görüntüleyebildi. Olay yerinden 1.5 km uzaklıkta ve yerden 200 metre yükseklikteki kule 'Washington Anıb'na yerleştirilen özel kamera, görün- tüleri 100 kat büyütebiliyor. CNN kame- rayı, Sovyet konvoyunun Beyaz Saray'a gi- riş çıkışını ve Sovyet Elçiliği'ne gidişıni gö- rüntülemek amacıyla anıtın tepesine yerleş- tirilmişti. • tki lider ilk anlaşmaıarını "gazeledlert karşı" sağladılar. Beyaz Saray'ın oval sa- lonuna gelen Bush ile Gorbaçov, fotoğraf çekilirken gazetecilerin sorulanna yanıt ver- mediler. ABD Başkanı, bu konudaki kara- nnı bildirdikten sonra Sovyet meslektaşı- nın istediği gibi davranabileceğini söyledi. Bunun üzerine teyplerini Gorbaçov'a yö- nelten gazetecüer şu sözleri kaydetmek zo- runda kaldüar: "Başkan bana fotof raf çekilirken sonı- lara cevap verilmeyecek dedi. Bu bizim ilk anlaşmanuz, uygulamayıdestekliyonım."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear