Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 HAZİRAN 1990 EKONOMI CUMHURİYET/13
'Avnıpa'nın
gündeminde
yokuz'
• BURSA (AA) —
Merkezi Bonn'da bulunan
Türkiye Araştırmalar
Merkezi yöneticisi Faruk
Şen, "Avnıpa'nın
gündeminde hiç yokuz. AT
gündeminde Doğu Avrupa
ülkelerinin konumu var"
dedi. Tanıtım Dergisi'nin
mayıs sayısında yayımlanan
röportajında Faruk Şen,
özetle şöyle konuştu:
"Avrupa'nın gündeminde
hiç yokuz. Bu bir gerçek.
AT'ın gündeminde Doğu-
Batı Almanya ifişkisi var.
Bunun dışında Doğu
Avnıpa'dan Bulgaristan,
Çekoslovakya, Macaristan'a
kadar olan ülkelerın
konumu ile ilgileniyorlar.
Sovyetler Birliği'ndeki
bağımsızlık mücadeleleri ve
onların bizimle işbirliği
- dahi Avrupa'nın kafasında
şekillenmemiştir.
Dolayısıyla bu konuda
henüz hiçbir yaklaşım yokturî'
'Reklam neden
sevimsizdir?'
• Ekonomi Servisi —
Uluslararası Reklamcıhk
Demeği (IAA) Türkiye
şubesinin iki ayda bir
düzenlediği yemekli •
toplantıların dünkü konuğu
Anadolu Endüstri Holding
yöneticilerinden ve gazeteci
Ege Cansen, "Reklam
Neden Sevimsizdir"
konusunu ele aldı. Cansen
üç an a başlık altında
"reklamın kapitalist
sistemdeki işlevi"ni,
"reklama karşı çıkanları"
ve "reklamın özeleştirisi"ni
anlattı. Cansen
konuşmasım "Information
yes, indoctrination no"
(Haberlendirmeye evet,
doktrinlendirmeye hayır)
sloganıyla bitirdi.
HAVAŞ'ın
atılımı
• Haber Merkezi —
HavaaJanları Yer Hizmetleri
A.ŞInin (HAVAŞ) yeni
Genel Müdürlük binası
hizmete girdi. Atatürk
Havalimanı girişindeki yeni
binanın hizmete girmesi
nedeniyle Genel Müdür
Şeref Dikyar basına bir
tanıtım kokteyli verdi.
HAVAŞ üst düzey
yöneticilerinin de katıldığı
davetfe<}ene! Mödür Şeref
Dikyar HAVAŞ'm
yatmmlannı anlattı.
Dikyar, HAVAŞ'ın 50*^
aşkm yerli ve yabancı
havayolu şirketine hizmet
verdiğini belirterek, "Yer
hizmetlerindeki atıhmırruz
devam edecektir" dedi.
Videoyla inek
bakımı
• ANKARA (ANKA) —
Tarım Orman ve Köyişleri
Bakanlığı, çeşitli tarım
teknikleri konusunda eğitim
vermek ve çiftçilerin
.sorunlarını çözmek
amacıyla hazırladığı video
kasetleri, videosu olan
çiftçilere satmaya başladı.
Gazi Üniversitesi'nden
Prof. Dr. Kaya Özakgün ile
Orman Yüksek Mühendisi
özer Özgüç'ün
koordinasyonunda 1,5
milyar lıraya oluşturulan
stüdyo ve film çekim
ekipleriyle hazırlanan video
kasetler VHS ve Betama*
sistemlerınde çoğaltılıyor ve
15 bin liraya satılıyor.
Kredi stoku
45.5 trilyon
• ANKARA (ANKA) —
Kredi stoku 4-11 mayıs
günleri arasında 534 milyar
lira çoğalarak 45 trilyon 516
milyar liraya yükseldi.
Kredi stokundaki bu artış
büyük ölçüde Merkez
Bankası doğrudan
kredilerindeki artıştan
kaynaklandı. Merkez
Bankası doğrudan kredileri
bir hafta içinde 474 milyar
lira arttı ve 11 mayıs tarihi
itibanyla 4 trilyon 350
milyar lira oldu. Amlan
dönem içinde kamu
mevduat bankalarının
kredileri de 96 milyar lira
artarak 20 trilyon 146
milyar lira düzeyine çıktı.
OECD
toplantısı
• PARİS (AA) — OECD
Bakanlar Konseyi
Toplantısı'nda, Doğu
Avrupa'da yaşanan pazar
ekonomisine geçiş sürecinde
bu ülkelerle işbirliği
yapılması kararlaştırıldı. 24
ülkeden bakanlarm
katıldığı, Türkiye'den de
Devlet Bakanı Işın
Çelebi'nin hazır bulunduğu
toplantı, önceki gün sona
erdi. Toplantıdan sonra
yayımlanan bildiride dünya
ticaretinin liberal hale
getirilmesi konusunda ABD
ve Avrupa ülkeleri arasında
görüş ayrıhğı bulunduğu da
göz önüne alındı.
Halka açık 'oto borsası'Son iki yıldır iyice depreşen "araba savdası"
ikinci cl oto piyasasındaki pazarlama
tekniklerini de geliştiriyor. Bunlardan en etkin
olanlardan biri de açık oto pazarları. Bu tip
pazarların en eski ve en büyüklerinden olafı
Altunizade'deki Beyaz Papyon Market'te her
pazar çeşitli marka ve modellerden en az 500
araba "görücüye çıkıyor.''
TAYFUN DEVECİOĞLU
Sahip olduğu arabayı satmak isteyen bir kişi,
10-20 bin lira arasında bir giriş iıcreıi ödeyerek
bir gün boyunca arabasını sergileme ve alıcıyla
doğrudan karşı karşıya gelme olanağına
kavuşuyor. Bu giriş ücreti, yaklaşık iki günlük
gazete ilan bedeline eşit olduğu için açık oto
pazarları özellikle hafta sonları âdeta bir "oto
borsası" görünümünü alıyor.
Son iki yıldır iyice depreşen
"araba sevdası" ikinci el oto piya-
sasındaki pazarlama tekniklerini
de geliştiriyor. Bunlardan en yeni
ve etkin olanlarından biri de açık
oto pazarları.
Çok değil, bıından birkaç yıl
kadar önce kullanılmış bir araba
satın almak için ya gazete ilanla-
rıru gizlemek, ya galeri galeri gez-
mek ya da eşin dostun kuilandığı
arabaya göz koymak gerekiyordu.
Bu yöntemler bugün de geçerli.
Ama birçok zorlukları var. örne-
ğin gazete ilanlarını taramak ve
kesenize uygun olanlara tek tek te-
lefon etmek için oldukça dayanıkl
bir sinir sisteminiz olması gereki-
yor. Hadi buna katlandınız ve ad-
reslerini aldığınız birkaç satıcıyla
yüz yüze görüşmeye karar verdi-
niz diyelim. Bu defa da biri Şanı-
da, biri Bağdat'ta olan satıcılara
ulaşabilmek için uzunca bir yol-
culuk yapmanız gerekecek. Bu ka-
dar yolu katettikten sonra bir de
ilanda tarif edilene hiç mi hiç ben-
zemeyen bir arabayla karşılaşırsa-
nız sinirlenmemeniz gerekiyor.
Çünkü herkes malını istediği gibi
tanıtmakta özgür.
Özellikle Zincirlikuyu, Aksarav
ve Kıdıköy-Bostancı arasındaki
Minibus Caddesi'nde kümelenen
galerilerden de araba satın almak
hâlâ kuilanılan bir yöntem. Ancak
bu galerilerin, para kazanmak için
işletilen birer ticari müessese ol-
dukları ve çoğunlukla alıcı-satıcı
arasındaki aracılık görevini üstlen-
dikleri unutulmamalı.
Eşin, dostun, arkadaşın elden
çıkartmaya karar verdiği arabaya
talip olmanın en önemli avantajı
ise söz konusu arabanın hasarlı
olup olmadığıru ve ne şekilde kul-
lanıldığını bilmek. Tabii bu nok-
tada da her şeye körü körüne
inanmamak gerekiyor, yoksa tat-
h bir "dost kazığı" yemek müm-
kün.
Araba sevdasıyla körüklenen
talebin getirdıği yeni bir iş kolu
olan açık oto pazarları. alıcılann
çok sayıda arabayı aynı anda gö-
rebilmesi gibi çok önemli bir avan-
tajı sağladığı için giderek artan bir
rağbet görüyor. Ve bu ilgiyle bir-
likte bu tip pazarların sayısı hızla
artıyor. Sahip olduğu arabayı sat-
mak isteyen bir kişi 10-21 bin lira
arasında bir giriş ücreti ödeyerek
bir gün boyunca arabasını sergi-
leme ve alıcıyla doğrudan karşı
karşıya gelme olanağına kavuşu-
yor. Bu giriş ücreti yaklaşık iki
günlük gazete ilan bedeline eşit ol-
duğu için açık oto pazarları özel-
likle hafta sonları adeta bir "oto
borsası" görünümünü alıyor. Bu
tip pazarların en eski, en buyuk-
lerinden olan Altunizade'deki Be-
yaz Pap>on Markel'ıe her pazar
günü çeşitli marka ve modelden
en az 500 araba "göriicüve çıkı-
yor." Bu pazara çevre illerden bi-
İe gelerek arabasını satmaya çalı-
şanlar var. Satıcılar, bu yöntenıi
hem piyasadaki fiyatlardan haber-
dar olma açısından hem de daha
çabuk sonuç verdiği için tercih et-
tiklerini söylüyorlar.
Açık oto pazarları, kullanılmış
araba sahibi olmak isteyenler için
de bazı avantajlar sağlıyor. özel-
likle yerli araba satın almak iste-
yen bir kişi pazarın içinde küçük
bir tur attıktan sonra istediği mar-
ka ve modelin birden fazla örne-
ğini görme şansına sahip olabili-
yor. Tabii alternatif sayısı çoğalın-
ca daha doğru bir karar verme
olasılığı artıyor.
Geçen pazar günü, Altunizade
Beyaz Papyon Market'te "sahibin-
den" satılık bazı arabalaıın fiyat-
ları şoyleydi: 1989 model Doğan
37 milyon, 1989 model Renault 9
30 milyon 800 bin, 1989 model
Ford Taunus 1.6 30 milyon. 1990
model Murat Serçe 24 milyon 700
bin, 1979 AJfa Romeo 15 milyon
750 bin, 1980 model BMW 3.16 26
milyon 500 bin, 1977 model Fiat
127 13 milyon 500 bin, 1983 mo-
del Wolkswagen Golf Diesel 24
milyon 500 bin, 1980 model Re-
nault 5 Aipine 18 milyon 500 bin,
1976 model Buick Skylark 21 mil-
von, 1985 model Yugo 7 milyon
750 bin, 1986 model Lada Jeep 24
milyon, 1987 model Renault Fue-
go 26 milyon 500 bin, 1976 mo-
del Chevrolet Caprice Classic (8
silindir, otomatik vites) 21 milyon,
1970 model Ford LTD 18 miiyon
950 bin.
Araba sevdalısına uyarılar• Buyuk bir kaza geçirdiklen sonra tamir
görmiiş bir arabanın kapı ve çamurluk aralan
simetrik olmaz. Çekiçle düzeltilmiş bir
çamurluk veya kapı.M da üzerindeki kabarlılar
ve kaportanın diger bolumleri>lc olan çok
hafif renk değişiklikleri ele verir.
• Kaportanın bazı bölümlerinin paslı olması
acele tamir gerektiren bir durumdur. Tavan
kenanndaki oluklann, çamurluk kenarlarının.
kapı kenarlarının, marşpi'yeleıin dikkatie
kontrol edilmesi gerekir. Yerli bir arabanın
komple kaporta ve boya masrafı 1,5-3 milyon
lira arasında değişir.
• Çoğumuz bir arabaya alıcı gözüyle
bakarken alt kısraına bir göz armayı ihmal
ederiz. Bu kısımda da ileride başımıza dert
olabilecek paslı ve ezik kısımlar olabilir.
• Talip olduğunuz arabanın motorunu da
kontrol eimeniz gerekir. Zira yerli arabalar
için bir motorun yenilenme masratı,
cüzdanınızda 1,5-2 milyon liralık bir delik
açabilir. Motorun durumunu anlamak için
araba çalışırken, motora yağ konulan yerdeki
kapağı açmanız gerekir. Eğer buradan tazyikli
buhar ve duman çıkıyorsa motor miyadını
doldurmuş demektir. Yine, çalışır durumdaki
arabanın gazına bakıldığında egzozundan '
mavi renkli bir duman çıkıyorsa motorun
yenilenmeye ihtiyacı var demektir.
* Çok fazla kilometre yapmış ve yakın bir
zamanda tamir görmemiş bir araba.va ilibar
elmemek gerekir. Arabanın göslerge
panelindeki kilometre sayacı kolaylıkla
silinebildiğinden aldanma ihtimali vüksektir.
• Taksiden çıkma arabalar yorgun ve masraflı
olur. Arabanın daha oncc taksi olarak çalışıp
çalışmadığını anlamak için ruhsat üzerinde
yapılan plaka değişikliklerine bakmak gerekir.
* Talip olduğunuz arabayı deneme imkânınız
varsa ön takımın, şaojmanın ve diferansiyelin
durumunu ögrenme şansınız da var demektir.
Ön takımdan gelen olağao dısı sesler,
direksiyonun ağırlığı ve arabanın döz yolda
giderken saga ya da sola çekmesi birçok
arızanın belirtisidir. Viteslerin zorlukİa
geçmesi ve vites değişimi sırasında çıkan
»esler de şanjmandaki anzaları ortaya koyar.
70-80 kilometre hızla ve 4 ya da 5. vitesle
giderken arka kısımdan gelen ses ve uğultular
diferansiyelin tamir gereksinimini gösterir. Bu
uç grup anzanıfl tamir ve parça masrafı
200-800 bin lira arasında bir masrafa yol
açar.
• Almak istediğiııiz arabayı çok güvendiğiniz
bir kaportacı ve motor tamircisjne götürme
irakânınız \arsa. araba hakkında çok daha iyi
bilgi edinme şansına sahip olursunuz.
Otomobil üretimi patladı
Otomotiv uretımı
Çekıci
Kamyon
Kamyonet
Mınıbüs
Midibüs
Traktor
Bicerdöver
Otomobil
Otosan
OYAK-
Renault
TOFAŞ
TOPLAM
1990
44
' 5.122
2.765
2.487
1 059
8.579
1
53 677
2.511
22.402
28.764
73.734
19890e
5
3.492
2 406
1.876
679
4.153
-
34.487
2.299
14.748
17.440
47.098
î.ı*|
780 0
46 7
14 9
32 6
56.0
106.6
-
55.6
9.2J
51.9
64.9
56.6
ANKARA (ANKA) — Yerli
otomobiide, zamlara ve taşıt alnn
vergilerinın yukseltilmesine rağ-
men yaşanan yoğun talebe bağlı
olarak, firmalar üretimlerini hız-
la arttırıyor. Yılın ilk dört ayın-
da özellikle Tofaş ve Oyak-
Renault'nun üretimlerinde büyük
artış göruldü. Toplam otomobil
uretimı, geçen yılın eş dönemine
göre yüzde 55.6 artarak 53 bin
677 düzeyine ulaştı. Otomobil
uıcıımı geçen vılın tumunde yüz-
de 2 gerileyerek 118 bin 314 ol-
muştu.
Otomotiv Sanayıcileri Derneği
yetkililerinden edinilen verilere
göre Şahin, Kartal, Doğan ve Ser-
çe otomöbillerinin üreticisi olan
Tofaş'm üretimi yuzde 64.9'luk
artışla 28 bin 764'e ulaştı. Tofaş'-
ın toplam otomobil üretimi için-
deki payı da yuzde 50.6'dan yüz-
de 53.6'ya yükseldi.
Yerli otomobil üretiminde ikin-
ci buyük fırma olan Oyak - Re-
nault'nun üretimi de yuzde 51.9
artarak 22 bin 402 düzey inde ger-
çekleşti. Bu firmanın toplam üre-
timindeki payı ise yuzde 42.8'den
yüzde 41.7'ye geriledi.
Taunus marka otomobillerin
yerlilerini üreıen Otosan firmasi-
nın üretimindeki artış ise diğerle-
rine göre düşük kaldı. Bu firma-
nın üretimi yuzde 9.2'lik artışla 2
bin 51'e ulaştı. Otosan'ın toplam
üretimindeki payı da yüzde
6.7'den yüzde 4.8'e geriledi.
Bu arada, otomotiv sektöruıı-
de otomobil dışındaki ürünlerin
üretiminde de büyuk artışlar kay-
dedildi. Toplam oıomobıl sanayi
üretimi ise yüzde 56.6'lık artışla
~3 bin 734'e yükseldi.
Yılın ilk dört avlık döneminde,
geçen yılın eş dönemine göre üre-
timi en çok artan urunlerden biri
de traktor oldu. Traktor üretimi
yuzde 106.6 artarak 8 bin 579'a
yükseldi. Kamyon üretimi de yüz-
de 46.7 artarak 5 bin 122'ye ulaş-
ıı. Ayrıca kamyonet üretimi yüz-
de 14.9 artarak 2 bin 765'e, mi-
nibus üretimi yüzde 32.6 artarak
2 bin 487'ye, midibus üretimi yüz-
de 56 artarak bin 59'a yükseldi.
En büyük artış ise yuzde 780 ile
çekiei üretiminde görüldü. Çeki-
ci üretimi 5'ten 44'e vükseldi.
EKONOMDE KÜLIS
MERALT4MER
Kaportalar Karamehmet'ten
Yaraııcı zekâsıyla unlü Çuku-
ro\a patronu Mehmet Emin Ka-
ramehmet, bir zamanlar grubun
şimendiferi clan dev Çukurova
Çelik'i demir-çelik sektörunde-
ki bunalımın dışına çıkartmak
amacıyla büyük çaplı.bir yatırı-
ma hazırlanıyormuş. 400 milyar
lira dolayında olduğu önt sürü-
len yeni yatınmla Çukurova Çe-
lik "alan" değiştirecek ve bugü-
ne kadar uzun demirde ara ma-
lı üretirken bundan böyle yassı
demir de üretecek ve bu konu-
da ülkemizde "tekel" durunıun-
daki Erdemir'e rakip olacakmış.
Çünkü Türkiye'de yuvarlak
demirde kapasite fazlası var.
Kurulu 6.5 milyon tonluk yıllık
kapasiteye karşılık ihtiyaç 3.5
milyon ton dolaylarında. Yassı
demirde ise tekel durumundaki
Kregli Demir Çelik'in kapasite-
si yılda 2.2 milyon ton, ihtiyaç
ise 3,5-4 milyon ton civannda.
Yani açık var, iıhalat yapılıyor.
İşte Karamehmet bu açığı ka-
patmak uzere kolları s;vamış.
Japonlar ve Italyaniarla yeni
teknoloji için goruşuyormuş.
Karamehmet'in bu atağında,
Toyota ve Peugeot-C'itrocn'e
Türkiye'de otomobil üretme izni
verilmesinin de payı olabilir. Za-
ten Japonlar geçenlerde" Ereli'-
nin ürettiği saclar, Japon oto-
möbillerinin kaportalan için uy-
gun değil" dememisler miydi?
Bu durumda otomobillerin ka-
portalan için gerekli saç pekâlâ
Çukurova Çelik'ten sağlanabi-
lir.
' Hem Karamehmet'in kendisi-
nin de otomobil üretme izni var.
Fransız Peugeot-Citroen için ve-
rilen izinde Peugeot ayağını AsB
Nadir'in, Citroen ayağını da
Çukurova Grubu'nun üretmesi
söz konusu. Dolayısıyla Kara-
mehmet, kendi ureteceği otomo-
biller için de hazırlık yapıyor
olabilir. Zalen son günlerde en
tazla ilgılendiği kuruluş da yeni
sahip olduğu BMC'ymiş.
Bir süredir bunaiımda olduğu
bilinen demir-çelik sektöründe
başanlı kuruluş Çolakoğlu da
bunalımdaki İZDAŞ'da. kapıla-
rına kilit vuran METAŞ'da yu-
varlak demir ve lama üretiyor-
lar. Dev kapasiteli Çukurova
Çelik ise uzun demirde (lama ve
yuvarlak) ara malı üretiyor.
'Patenti Asil Nadir'dedir!'Asil Nadir, genç borsamıza
yeni bir âdet getirdi. V'eslel şir-
ketini güçlü borsaların bulundu-
ğu dış ülkelerde yapılanlara ben-
zer turde bir prezantasyonla
"halka açö." Türkiye'de ilk kez
yapılan bu multivizyonlu pre-
zantasyona kendisi de tüm yö-
neticileriyle katılarak adeta göv-
de gosterisi yaptı.
İstanbullu iş çevreleri tarafın-
dan hâlâ tam olarak bir yerlere
oturtulamayan ve dolayısıyla da
"esrarengiz" sıfatıyla tanımla-
nan Asil Nadir, bize göre bu
prezantasyonda Türkiye'deki
yıllann sanayicilerine karşı epey
tahrik edici bir konuşma yaptı
ve özetle şöyle dedi:
"Polly Peck, tüm dünyada
son 10 yılda hisse senedi en faz-
la değerlenmiş bir şirkettir. Bu
değerlenme, kansız bir davranış
sonucu olmuş da değildir. Hal-
ka açtığımız Vestel elektronik-
i te 9O'lı ve 2000'li yıllara en iyi
hazırlanmış, dünya çapında re-
kabet edebilecek istikbali parlak
bir şirkettir.
Türkiye'de başanlı şirketler
yoktur demiyorum. Aı.ıa bu ba-
şarılar sadece yurt içine dönük-
se ve yurt içindeki dalgalanma-
lardan şirket etkilenecekse, ya-
tırımcıların bu şirkete karşı ih-
tiyatlı davranmaları gerekir. Sa-
dece Türkiye'de muvaffak ol-
mak, yatmmcı için yeterli gü-
vence olmamalıdır.
Akıllı yatırımcı, Türkiye'de
20 senedir elektronik sanayii
varken neden hâlâ resim tüpü
üretilmediğini de sorgulamalı-
dır. Bunun cevabını da Türk
elektronik sanayiinde 5 yıldır
var olan güçlü Vestel, en kısa
zamanda verecektir."
Asil Nadir geçen hafta Ves-
tel'i halka açarken böyle diyor-
du. Vestel'in nominal değeri
1000 lira olan hisselerinin 13 bin
250 liradan satıldığına dikkati
çeken bazı etkin işadamları ise
"Vestel daha kaç yıllık şirket?
Sermayesi 150 milyar. Ama ba-
şanlı bankacı Hüsnu Özyegin'-
in patronajında yünitülen bu
operasyonla hisseler 13 bin 250
liradan satılabiliyor. Bu durum-
da şirketin değeri 2 Irilvon fa-
lan oluyor. Yatınmcüar duşün-
melidir, bu şirket bu kadar eder
ıni?" diyorlar.
"Şirketin ne kadar edip nc
kadar etroedigi hisse senetleri 2
hafta sonra borsaya girdiğindc
görülecek" diyenler varsa da
buna hemen itiraz edüiyor ve
"Hayır gönilemez. Çiink Asil
Nadir Vestel hisseleri İMKB'ye
girdikten sonra tıpkı İngiltere'-
de yaptığı gibi kendisi market-
maker'lik vapacak ve hisseler
diişecek olursa piyasaya girip
bunu engelleyecek. Çünkü
Londra Borsası'ndaki Polly
Peck hisselerinin durumu buna
bağlı" yorumu yapılıyor.
Asil Nadir prezantasyonunda
Vestel'in halka açılırken Nadir
Şirketler Topluluğu çalışanları-
na hisse almada öncelik tanıma-
sını, kazancın çalışanlarla pay-
laşmasını da Türkiye için "ilk"
olarak niteliyordu. Gerçekten de
Nadir'in sahibi bulunduğu Gü-
naydın - Güneş gazeteleriyle Ge-
lişim Grubu'ndaki meslektaşla-
nmıza Vestel hisseleri önerilmiş,
ama her nedense "şimdi parayı
yatır, 6 ay sonra hisseleri a)"
denmiş. Bu arada hisse alan ga-
zete çalışanlanna Polly Peck ta-
rafından haziranda bir sürpriz
de vaadedilmiş.
Erez'den Kamhi'ye açık kart
Türkiye Odalar Birliği seçim-
leri geride kaldı. Yalım Erez
başkanlığındaki yeni yönetim
belirlendi. Eski Başkan Ali Coş-
kun döneminden kalan Prof.
Nevzal YalçınUış, Prof. Seba-
hallin Zaim ve Osman Şekerci
gibi resrai ve gayri resmi muha-
fazakâr TOBB danışmanları,
sanırız artık başka kuruluşlaıa
"damşmanlık hizmeti" verecek-
ler.
Bu arada TOBB seçimlerinin
sonrasına ertelenen tktisadi KaJ-
kınma Vakfı Genel Kurulu için-
se Başkan Jak Kamhi'nin rahat-
lamış olması lâzım. Avrupa
Topluluğu ile Türkiye'nin jlişki-
lerini çok başanlı olarak yurut-
tüğü hemen hemen tum iş çev-
Kamhi Ceyhan
reierince kabul edildiği halde bir
türlü eski TOBB Başkanı Ali
Coşkun'un "gözüne gireme-
yen" Jak Kamhi, bu seçimler-
de böyle bir sorunla karşı kar-
şıya olraayacak.
Yeni Başkan Yalım Erez'e 17
temmuzda yapılacak oian İKV
Genel Kurutu ile ilgili görüşle-
rini sorduk: "O isin sahibi Sa-
yın Kamhi'dir. İKV Başkaahğı'-
nı başarıyla yönetiyor. TOBB
yönetimi olarak kendisinc her-
hangi bir müdahalemiz söz ko-
nusu olamaz" dedi. Odalar Bir-
liği'nden fKV yönetimine giren
bazı üyelerin Genel Sekreter Ha-
luk Ceyhan'la anlaşamadıkları-
nı hatırlatarak "Secimlerden
sonra Ceyhan'ın görevinden ay-
nlacağından söz ediliyor" de-
dik. Ona da itiraz etti ve "Eğer
bir Jak Kambi'yi istiyorsak ve
onu secmissek, kiminle çauşaca-
gını da her halde o kendi bilir.
Bizim genel sekreterin kim ola-
cagına karışmaya hakkımız
yoktur" diyerek o konuda da
net bir tavır ortaya koydu.
Dışbank'ın 26. yılı ve
1965 mezunu SBF'/iler
Dışbank'ın 26. kuruluş yıldönümünün kutlan-
dığı davette 1965 mezunu Mülkiyeliler dikkati
çektiler. Kendi de 65 mezunu Mülkiyeli olan Ge-
nel Müdür Atilla Tasdemir'in bunca yıl birbirin-
den kopmayan sınıf arkadaşlan arasında iş çev-
relerinin yakından tanıdığı bankacılar ve işadam-
ları da vardı. Örneğin Esbank Genel Müdüru
Özer Güney, Pamukbank Yönetim Kurulu üye-
si Ortıan Erairdağ, İş Bankası Oenel Müdür Yar-
dıması Yenal Cevlıerioglu. TÖBANK Genel Mü-
dür Yardımcısı Biilent Ardanıç, lhracatçı Birlik-
leri Genel Sekreteri Oğuz Gorbon, eski sigorta-
cı yeni borsacı Güner Angil, Mali Müşavir Hü-
seyin Arif Bilgen gibi...
Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda verilen
davette Gurer Aykal yönetimindeki Cumhurbaş-
kanlığı Senfoni Orkestrası'nın verdiği konser ise
gerek repertuarı, gerekse icrasiyla izlemeye çok
değerdi.
Lambadayla kasap
havası oynadılar
Pamukbank da tasarruf sahi-
binin 24 saat para yatırıp çeke-
bildiği sisteme geçti. Bank-24'ün
tarutımı için Discorium'da dü-
zenlenen kokteylde Genel Mü-
dür Biilent Şenver tanıtımı ya-
pıp Bank-24'ü devreye soktuk-
tan sonra Discorium'un yüksek
sesli hoparlörlerinden Lambada
müziği duyuldu.
Bank-24'ü kutlamak lazım,
ama nasıl?
Arkadaşımız Tayfun Dcvedoğlu'nun anlattt-
ğına göre Şenver şöyle bir çevresine baktı. Orta-
da pek kadın da yok. Çağırdı Pamukbank'ın di-
ğer yetkililerini ve hep birlikte lambadayla ka-
sap havası oynadılar, halay çektiler.
Tbyota: Gelir dağıhımnı düzeltin Özelimalat
VECDİ SEVİĞ
TOKYO — Türk işadamlannın
Japonya'ya yaptığı "çıkarma" sı-
rasında Sabancı'nın yeni ortağı
Toyota'nın Dış Yatınmlar Müdü-
rü, Türkiye'de otomobil satabil-
memiz için gelir dağılımım düzelt-
meniz gerekir" dedi. Türk-Japon
İş Konseyi toplantıları Tokyo'da
sona ererken iki ülke arasındaki
dostluğun 100. yılı dolayısıyla dü-
zenlenen törenler başladı. Tören-
ler için bugün Japonya'ya gelecek
olan Semra Özal, Japon impara-
torluk protokol görevlilerinin is-
teği ile ilk kez resmen "first lady"
unvanı aldı. Konsey toplantısın-
dan sonra yayımlanan ortak bil-
diride Aliağa Termik Santralı için
"tanjtırn kampanyası" başlatılaca-
ğı belirtildi.
Tokyo'da iki gün süren Türk-
Japon Ortak Iş Konseyi toplantı-
sının dünkü bölümünde konuşan
Toyota Dış Yatınmlar Müdürü H.
Kunıkowa. Türkiye'de kuracakları
otomobil tesislerinin yüksek kapa-
siteyle çalışabilmesinin talebe bağ-
lı olduğunu, talebi de gelir dağı-
lımının etkilediğini söyledi. Kuru-
kowa, "Otomobilleri satabilme-
miz için gelir dağılımı politikası-
nı değişlirmek gerekir. Turkive1
de gelir dağılımını daha adil hale
getirmek zorundasınız" dedi. Ku-
rukovva'ya yanıt veren Devlet
Planlama Teşkilatı (DPT) Müste-
şarı Ali Tigrel ise gelir dağılımı-
nın duzeltilmesi yönündeki poli-
tikalann plan ilkeleri içinde de ye-
Türk-Japon ilişkilerinin 100. yılı dolayısıyla Tokyo'ya giden mehter takımı sokaklarda gösteri yaptı.
raldığını bildirdi.
İş Konseyi toplantısında konu-
şan Japon işadamlarından Hato-
zo Kondo da Japon işadamlanna
"Hayır" denilemeyeceğini, "Ha-
yır" denilirse işadamlannın mah-
çup olacaklarını belirterek "Bu
konuyu Avrupalı ve Amerikalı
işadamlanna anlatamadık" dedi.
Kondo, Japonlar'ın hukuki uyuş-
mazlığı da sevmediklerini belirt-
ti. Kondo'nun bu sözleri Turk işa-
damlarınca "Aliaga Termik Sant-
ral Projesi'nin gecikmesine tepki"
olarak vorumlandı.
31 mayıs-l haziran tanhleri ara-
sında Tokyo'da toplanan ve 1.5
gün süren Türk-Japon İş Konseyi
Toplantısı'nın dünkü kapanışın-
dan sonra ortak bildiri yayımlan-
dı. Ortak bildiride, Türkiye'nin
genç nüfusa sahip olması ve mev-
cut potansiyellerine dikkat çekile-
rek dünya pazarlarına, özellikle de
SSCB ve Doğu Avrupa pazarına
girmek için Japonya'nın deneyimli
girişimciliğinin bu potansiyelle
birleştirilmesi imkânlarının araş-
tınlması gerektiği vurgulandı.
Görüşmelerde elektronik sektö-
rü, Türkiye'de otomobil üretimi,
sermaye piyasası, kimya ve petro-
kimya sektörü ve turizm ile özel-
ieştirme konularının ele alındığı
belirtüen bildiride, yolcu ve hava-
yolu taşımacılığı konusunda işbir-
İiğine iki tarafın da istekli olduk-
lan kaydedıldi.
Bildiride Aliağa Termik Santra-
lı'nın yap-işlet-devret modelinin
başanlı bir örneği olduğu ve pro-
jede çevre sorunlarıyla ilgili kay-
gılann da dikkate alındığı ifade
edilerek projenin başanyla ta-
mamlanması amacıyla tanıtım
kampanyası açılacağına da yer
verildi.
Öte yandan Türkiye ile Japon-
ya arasındaki dostluğun 100. yılı
kuılamaları da dün Tokyo'da baş-
ladı. Kutlamaların başlangıcı do-
layısıyla düzenlenen törende ko-
nuşan Türkiye'nin Tokyo Büyü-
kelçisi Umut Ank, iki ülke arasın-
daki dostluğun tarihsel gelişimi
hakkında bilgi verdi. Ank, dost-
luğun ikinci 100. yılında da daha
geniş işbirliği olanaklannın orta-
ya çıkacağını vurguladı.
Kutlama törenlerinin başlangı-
cı dolayısıyla Tokyo'da mehler ta-
kımı bir gösteri düzenledi. Ayrı-
ca klasik Türk muziğinden ve halk
oyunlanndan ömekler sergilendi.
Bu arada Türk mankenlerinin ka-
tıldığı bir defile de törenin düzen-
lendiği salonda ilgiyle izlendi.
Kutlama törenleri için bugün
Tokyo'ya gelecek olan Semra
Özal'ın 6 haziranda katılacağı re-
sepsiyon dolayısıyla Bayan Özal
ilk kez resmen "first lady" unva-
nı aldı. Türkiye'nin Tokyo Büyü-
kelçiliği, Japon İmparatorluk Sa-
rayı'na prens ve prensesin resep-
siyona katılması için başvuruda
bulundu. Bu başvurn resepsiyon
çağnsının "Türkiye Cumhurbaş-
kanı'nın eşi Semra Özal" unvanıy-
la yapılacağı ifadesini içeriyordu.
Saray protokol görevlileri böyle
bir çağrıya prens ve prensesin ka-
ülamayacağını, çağrının "firsl
lady Semra Özal" unvaruyla yapıl-
ması halinde resepsiyona "himj-
ye eden" olarak prens ve prense-
sin katılamayacaklannı beürterek,
davetin "first lady Semra Özal"
unvanıyla düzenlenmesini istedi-
ler. Büyükelçilik yetkilileri, bu is-
teğe uyarak Bayan Özal'ı first lady
unvanı verdiler.
sanayiinde sıçrama
İSO'nun 1990 yılının ocak-mart dönemini
kapsayan araştırmasına göre, özel sektör
imalat sanayii, bir önceki yılın aynı dönemine
oranla reel olarak yüzde 15 büyüdü.
Ekonomi Servisi — Özel ima-
lat sanayiindeki reel büyüme gide-
rek hız kazanıyor. Bu sanayi ko-
lunda, geçen yılın ikinci yarısın-
da başlayan pozitif gelişme 1990
yılının ilk üç aylık döneminde de
sürdü ve geçen yılın aynı dönemi-
ne göre reel buyüme hızı yüzde
15'e ulaştı. Geçen yılın ilk üç ay-
lık döneminde ise bir önceki yıia
oranla özel imalat sanayiinde yüz-
de 13.7'lik bir gerileme kaydedil-
mişti.
Istanbul Sanayi Odası'nm yap-
tığı araştırmaya göre 1990 yılının
ocak-mart döneminde özel imalat
sanayiinde yaklaşık 10 trilyon 18
milyar liralık üretim yapıldı. Ge-
çen yılın aym döneminde ise 5 tril-
yon 851 milyar liralık üretim ya-
pılmıştı. tki dönem arasındaki bü-
yüme oranı cari fiyatlarla yüzde
71.2'yi, sabit fiyatlarla yüzde 15'i
buluyor.
1990 yılının ocak-mart döne-
minde kaydedilen yüzde 15'lik reel
büyümeye en büyuk katkıyı oto-
motiv sanayii sektörü sağladı. Bu
sektörun 3 aylık reel buyüme hızı
yuzde 50.3 oldu. Otomotiv sana-
yiinin yanı sıra elektrikii makine
sanayiinde yüzde 37.2, elektrikli
olmayan makine sanayiinde ise
yüzde 19.2 gibi büyük çaplı geliş-
meler kaydedildi. Bu yılın ilk üç
aylık döneminde reel olarak geri-
leyen tek sektör taş ve ve toprağa
dayalı sanayi sektörü oldu. Bu
sektörde geçen yılın aynı dönemi-
ne göre yüzde 3.5'lik bir üretim
düşüşü kaydedildi.
İstanbul Sanayi Odası'na kayıtlı
929 büyük özel sanayi kuruluşun-
da yapılan araştırmaya göre ocak-
mart döneminde üretflen 10.757
milyar liralık malın 10.480 milyar
liralık kısmı satıldı. Geriye kalan
276 milyar liralık mal ise stokla-
ra yöneltildi.
Özel imalat sanayiindeki kapa-
site kullanım oranı da geçen yıla
göre artış gösterdi. Geçen yılm ilk
üç aylık döneminde yüzde 74.7
olan tartılı kapasite kullanım ora-
nı bu yılın ilk üç aylık dönemin-
de yüzde 76.4'e yükseldi.
Öte yandan bu yılm ilk üç ay-
lık veriierine göre özel imalat sa-
nayiindeki fıyat artış hızı geçen yı-
la göre azalma gösterdi. Geçen yı-
lın ilk üç ayı sonunda 175.1 olan
özel imalat sanayii fiyat deflatö-
rü, bu yıiın aynı döneminde
148.8'e geriledi.