Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbr Cumhum« Maıbaacıbk ^e Gazctccılık Turk Anonım Şırkelı adına
Nadîr Nadi £ Genel >a\ın Muduru. Hısan Ceıaal. Muessese Vluduru
EmİK Lşaklıgil, Yazı Işlen Muduru Ok» Gonensın, 9 Haber Merke/:
Muduru >atçın Ba>er, Sa>fa Duzenı Yonetmenı Mı Aaı, # Temsıkıjer
\.NKARA Ahm« T»n. 1ZMJR H'k.ıw Çttinko*. ADANA Çrtiıı Ygrooglu
Iç Puhlıka Cdd Ba^kaglf. Dış Haberler Elgan M a . Ekonomr Cmgu Turtan, I; Sendıka. Şnknn Krirna. Kullur OUI I «>T.
Egnım Oncs* Ş*)lan, Haber Araştırma tsmci Berkan, Yurl Haberten Scctkl Dofca/ı. Spor Danrçmanı Abdulkadır ^ucvlman,
Dıc Yazılar kımn Çalçiuuı. •\rj;(:Tiıa Şakın \lp«>. Duzekme Abdrihfe \vxı 9 K • 'Jınalor \hme( Konüsan. # MJ.: IJICT
trol EAırt, • Muhasebe Buloil Vncr # Butçt Planlama. SCT» Osdusbc^oilu • tteUam V * Toran. • EK Yasımar Huhs
Ak.o) 0 Iflare Husoın Curer, • IsfcotK Ondtr ÇcBı, • Biigı-iiiem Naıl Iral # ftnonei Srvp Bosuncıoglu.
Basm »p fcmı/ı Cumhun>c Maltoulık « GaiKolık TAŞ. TUrk Oofc Cad. 39/41 I
H?U [-1 Pk 246-lsunbul Td 512 05 05 (20 rıai). Tcta 22246 FM. (1) 526 60 72 #
Buntor- Kakm Zıya Ookalp Bt\ Inkılap S N'o 19 4, Tri 133 11 41-47, 7da 42344 FML (41 133
05 (S< • bnur H 7tva BK 1352 S.2/3 Td. 13 12 30. WOL 52359 Fl*. (51) 1» 53 60
# \duix Inonu Cad 119 S, No I ki- I Td. 19 f 52 '4 hall Tdo 62155, FM. (71) 19 37 52
TAKVIM: 18 MAY1S 1990 lr.-.sak: 3 49 Guneş: 5 Oğle: 13.05 Ikindi: 17.01 Akşam: 20.24 Yatsı: 22.04
Daimler^Benz
Doğu'ya
hücutn ediyor
Merkezi Berlin'de olacak 3700 kişilik dev bir
servis şirketi kuran Daimler-Benz, Mercedes-
Benz'in bazı ofislerini de Berlin'e kaydırmayı
planlıyop. Amaç Doğu Avrupa'ya yakın olmak.
ABDURRAHMAN
YILDIRIM
STUTTGART — Daimler -
Benz Doğu Almanya ve Doğu
Avrupa pazannda atağa geçiyor.
Mercedes markasıyla dünyanın
önde gelen otomobil ureticileri
arasında yer alan, savunma ve
uzay sanayiinde söz sahibi olan
Daimler Benz, "Doğu" pazarı
için merkezi Berlin'de olacak ye-
ni bir şirket kurdu. 1989 yılı sa-
tışları 76.3 milyar DM'ye ulaşan
Daimler Benz'in dörduncü büyük
ana şırketı olacak "Debis" AG
bu pazarlara yönelik olarak sa-
tış fînansmanı, oto sigortacılığı,
ticaret ve pazarlamacılık alanla-
rında faaliyette bulunacafc. Şir-
kette 3700 kişinin çalışması bek-
leniyor.
Daimler Benz Grubu'nun yıl-
lık genel kurulu şirketin merke-
zınin bulunduğu Stuttgart şehriıı-
de yapıldı. Mercedes Müzesi'nde,
şirketin 1989 yılı faaJiyetleri ve bi-
lançosu hakkında açıklamalarda
bulunan Yönetim Kurulu Başka-
nı Edzard Reuter, servis hizmeti
verecek yeni şirketlerinin merke-
zini, Doğu Avrupa pazarımn
öneminden dolayı, Berlin olarak
belirlediklerini bildirdi. Reuter,
Mercedes Benz'in bazı ofislerini
Berlin'e kaydırmayı ve burada bir
ofis kompleksi kurmayı planla-
dıklannı söyledi. Kendilen ıçın
Doğu Avrupa pazannın en az
Doğu Almanya pazarı kadar
önemli olduğunu vurgulayan Ed-
zard Reuter, Daimler Benz'in bu-
yük bir dinamizmle dunvadaki
gelişmelere ve değişimlere ayak
uydurduğunu anlattı.
Ekonomideki globalleşme için-
de yerlerini aldıklarını belirten
Reuter, bu amaçla Japon Mitsu-
bishi Grubu otomobil, nıotor
üretimi, elektronik, servis hizmet-
leri gibi konularda ortaklık kur-
mak için gorüşmeler yaptıkları-
nı açıkladı. Dunyadaki değişim-
lerden ortaya çikan yeni fırsatla-
rı değerlendirmek uzere başlat-
tıkları bu göruşmelerden henüz
kesin sonuç alarnadıklanm kay-
deden Reuter şoyle dedi: "Dun--
ya gelişmeye dogru bir degişim
içinde. Buna Doğu Almanya da
dahil. Biz de grup olarak Doğu
pazannda neler yapabileceğinıi-
h araştın)oruz. Ludwigslel'de bir
kaımon üretim projemiz var. Do-
ğu Almanya'nm gelişebilmesi için
bir şcyler yapabileceğimizden çok
urautluyuz. Bu işbirliğine katkı-
da buiunmak için bütıin gücu-
müziı kullanacağız. Bu, Doğu
Avrupa'daki diger ülkeler için de
söz konnsudur."
Reuter, Daimler Benz hissele-
rinin Londra ve Tok>o borsala-
rına kote edileceğını ve bu bor-
salarda işlem göreceğini de belirt-
ti. Reuter bir soru uzerine de
ABD borsalannda işleme geçil-
mesinin şimdilik düşunülmedıği-
ni ifade ettı.
Havaalıktan, savunma sanayi-
ine, otomobilden elektroniğe ka-
dar uzanan geniş bir yelpaze için-
de üretimini sürdUren \e geçen yıl
tanınmış elektronik firması
AEG'yi de bunyesine kattığını
hatırlatan Reuter, ana faaliyet da-
lı olan otomoriv grubu ile diğer
şirketlerini holding çatısı altında
birleştirmenin isabetliliğini vur-
guladı.
Reuter'in verdiği bilgiye göre
Daimler Beoz, geçen yıl 6.809
milyon DM net kâr sağladı. 1988
kârı 1.702 milyon DM olan şir-
ketin bu kâr artışı yeni birleşme-
lerden kaynaklandı. Büyume ve
birleşmelerin surduğunu belirten
Reuter, 1990'ın ilk aylarında da-
ha iyi sonuçlar alındığını ve oto-
mobil satışlarının daha da arttı-
ğını belırtti.
Almanya'nın değişık kentlenn-
de 13 ayrı fabrikası bulunan Da-
imler Benz'in satışlarının yuzde
70'ini otomobil üreten Mercedes
Benz gerçekleştiriyor. Mercedes
Benz'deki 220 bin çalışan içinde
10 bin dolayında Turk işçisi bu-
lunuyor.
TMMOB
•
Imar yasa
tasarısuıa
herkes
karşı çıkmalı
TBMM Baymdırlık ve
Imar Komisyonu'nda
görüşülmeye başlanan
tasarının yasalaşması
halinde yerel
yönetimlerin yetkilerinin
yok olacağı öne sürüldü.
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA — TBMM gunde-
minde bulunan "tmar Yasası'n
da değişiklik tasansına" Mi-
marlar Odası'nca karşı çıkıldı.
Oda j'etkililerince yapılan açık-
lamada, tasarının "iilkenin
imannı" değil. "toplumsal dii-
i/enkmedeki demokratik geliş-
ine>i durdurraayı" amaçladığı
belinilerek 'Tasanyla yerel yö-
netimlerin yetkileri tumüyle
yok edilerek merkezi hükümet
politikalannın yurt düzeyinde
'engelsiz ve denetimsiz' uygu-
lanabiimesi islenmektedir" de-
nildi.
TBMM Bayındırlık ve tmar
Komisyonu'nda görüşülmeye
başlanan yeni İmar Yasası ta-
sansı ile ilgili olarak Mimarlar
Odası'nca rapor hazırlandı.
Mimarlar Odası MYK üyesi
Oktay Ekinci tarafından hazır-
lanan raporda, İmar Yasası'nın
t^nel yasalardan biri olduğu
ahımsatılarak "Yasanın biitii-
nii üzerinde, iilkenin somut
imar sorunlarına >önelik genel
bir duzenleme yapılması gere-
kirken salt planlama yetkileri
ile ilgili bazı maddeleri hızla
değiştirmeyi amaçiayan bir lu-
tum içerisinde olunarak imar
tıukuku sistemimizde ciddi çe-
lişkiler ve boşluklar açılması-
na neden olunmaktadır" denil-
di.
Tasannın, 3194 sayılı yasa-
nın "bilimsel ve demokratik iş-
leyiş açısından" var olan eksik-
Irkteri gidermediğine dikkat çe-
kilen raporda, 'yerel yönetim-
lerin yetkilerinin tümüyle yok
edilmek istendigi'one suruldü-
Raporun son bölümunde,
konuya duyarlı kişi ve kuruluş-
lara "karşı çıkma" çağrısı ya-
pılarak şöyle denildi:
"İmar Yasası, tüm insanla-
nmızı saglıkh flziksel çevre açı-
sından yakından ilgilendiren ve
yine ulkenin doğal ve kıilturel
zenginfiklerinin loplum yaran-
na korunarak kullanılabilme-
sine hukuksal dayanak oluştu-
ran lemel yasalarımızdan biri-
sidir. Bu nedenle tüm duyarlı
kişi ve kuruluşlar, tmar Yasa-
sı'nda 'aceleye getirilerek' ya-
pılmak istenen bilime, demok-
rasiye ve kamu yaranna aykırı
degişikliklere karşı çıkmalı,
giiçleriai birlestirmelidirler."
DENİZİN FETHİ YAKIN — Geçen yaz yamaçlarda suren inşaatlar. daha sonra etekkre dogru inmeye başladı. Bugünlerde inşaat denizin içinde. Denizin fethi tamam
lanmak uzere Kalkan'da. Gerekli önlemler alınmazsa gelecek yazlarda bakir görünen koylardan eser kalmayacak.
Yamaçlardan başlayan inşaatlar, artık denizin içine dogru ilerliyor
Kalkarîın beton dağlarıÜMİT OTAN
KALKAN— Turizmde
nuyoruz ama Güneybatı sahilleri-
mizde bakir yörelerdeki inşaat
patlaması denize doğru sürüyor.
Kalkan da turistik tesislerin deni-
zin içine yapıldığı yörelerden. Ge-
çen yıl yamaçtardan başlayan in-
şaat, sonra eteklere, şimdılerde de
denizin içine doğru ilerliyor. Kal-
kan'da da denizin "fethi" yakın.
Uzmanlar son çıkarılan 3621 nu-
maralı Kıyı Kanunu'nun sakıncalı
ve yasadışı yapılaşmayı önleyeme-
diğini belirtiyorlar.
Göcek rampalarını aşıp Fethi-
ye"de biraz rahatladıktan sonra de-
nizin içine kadar sokulmuş bir te-
sis ve masmavi deniz karşüıyor sizi
Kalkan'da. Jnşaat alanları dışın-
da büyük bir sessizlik yaşanıyor
yörede. Kıyıdaki tüm restoranlar,
gazinolar son makyajlarını bitir-
mişler, artık müşteri bekliyorlar,
boi dolarlı ve marklı.
Kalkan'ın mendireğinde fenere
doğnı yurudüğunuzde denizin gü-
zellığinden çok, doğu sahillerini
yukandan aşağı kaplayan kül ren-
gı bir yapılaşmanın çirkinliği et-
kiliyor insaru. Yaklaşık 60 dönum-
luk araziye yayılan ve Kalkan'ın
doğu yamaçlarım kaplayan inşa-
atlar, Kulüp Patara'fun. Geçen yaz
yamaç ve eteklerde süren çabşma-
lar, bu yaz denizin içinde. Hele
yuksek bir yöreden baktığınızda,
beton kolonların denizin içine di-
kildiğıni görüyorsunuz.
Gazinolar ve restoranları terte-
miz. Fiyatlarda müşterisizlik
ucuzluğu yaşanıyor. NormaJ bir
öğle yemeğini KDVsi dahil 9 bin
900 liraya yiyoruz, tabii ki karşı-
mızda yine kül rerup yapı dağı. Fi-
yatlann haziran, temmuz aylann-
da da böyle olup olmayacağıru so-
ruyoruz, "Allah Kerim" diyor iş-
letmeci ve ekliyor:
"Genelde Kalkan birçok turis-
tik yöreden çok daha ucuz ve çok
temiz. 10-15 bin liraya giizel bir
pansiyonda kaiıp iyi bir tatij ge-
çirebilirsiniz. Susuzluk, kiriilik,
vapılaşma derdimiz yok bugun."
Evet, ne yazık ki bugün. Görü-
nen ise Kalkan'ın birkaç yıl sonra
Bodrum ya da Kuşadası'na dönü-
şebileceği. Doğu sahillerindeki tu-
ristik tesis furyası, batı sahillerin-
de kooperetifler ve ikinci konut-
larla dolan dağlar, yapışlaşmarun
denize kadar inecegini gösteriyor.
Kıyıların korunmasına yönelik
olarak çıkarılan 3621 sayılı kanu-
nun 6. maddesi ise aynen şöyle di-
yor:
"Kıyı, berkesin eşitlik ve ser-
besflik jttrariaamasına açık olup
buralarda hiçbir yapı yapılamaz.
duvar, çit, pannaklık, telorgu,
hendek, kazık ve benzeri engeller
bulunamaz."
Aynı kanunun 4. maddesınde
sahil şeridinin en az 50 ve 100 met-
re olması koşulu yumuşatılıyor ve
bazı yörelerde sahil şeridinin ya-
tay olarak 10 metreye düşürulebi-
leceği belirtiliyor.
Uzmanlar, son Kıyı Kanunu ile
bazı düzenlemelenn yapıldığını
ancak ek hükümlerle "kıyılann
toplum yaranna aykın kullanımı-
na olanak sağlayacak" ortamlann
yaratıldığım beîirtilirken Mimar-
lar Odası Çevre Komisyonu Baş-
kanı Oktay Ekinci dikkatleri, sü-
ren kıyı yağmasına çekiyor:
"Kıyılarda dört yüdır, suren va-
sai boşluk nedeniyie oluşan sakın-
calı ve yasadışı >-apılasma karak-
teri 3621 sayılı yeni yas* ile de gi-
derilememistir. Kıyılanmız "ka-
çak >apı cenneti"ne donuşmuş-
tur.
Kalkan, bakir olarak bilinen ve
çok az kalan cennet yörelerimiz-
den. Ancak bu gibi yörelerin ko-
runması için yeni kanuna karşın
yeni tedbirler gerekiyor. Beton
dağlarının denizi fethetmelerine
çok az kalmış Kalkan'da. Kesin ve
net tedbirler, önlemler beklenı-
yor*.
Ingiliz müzisyenler, "kelle vergisi" için kolları sıvadv
Thatcher'ı rockla protestoDış Haberler Servisi — "Ttaat'
cher bugünlerde Robin Hood'un
karşıtı gibi. Fakirlerdeo alıp zen-
ginlere veriyor." Wedding Present
(Duğün Hediyesi) grubunun solis-
ti David Gedge, İngiltere'de mu-
hafazakâr hükümetin uygulama-
ya başladığı yerel "kelle vergisi"
nin özunü böyle anlatıyor.
Bu vergi, oturulan konutun ni-
teliği, vüzölçümü, genel durumu,
kiraa ya da ev sahiplerinin gelir
düzeyini gözetmeden, adam başı-
na belirli bir miktar saptıyor. Bu
miktar, konutun bulunduğu bele-
diyenin gelir ihtiyacına göre belir-
leniyor. Sonuç olarak, örneğin 3
bekâr öğrenci ortak olarak tuttuk-
lar verdi. tngiliz basırunda yer
alan haberlere göre mükelleflenn
bü>11k bir kısmı, vergi beyanna-
melerine gerçekte olmayan adres-
ler yazdıkları gibi isim olarak da
"Tommiks", "Teksas", "Robin
Hood" gibi kahramanların adını
kaydetmişler. Vergi memurlarıru
kimi zaman şaşırtan, kimi zaman
da korkutan bu bey'annameler
aracılığı ile paraları tahsil edeme-
yince, haciz memurlannın işleri
yoğunlaştı.
Ne var ki haciz memurlarının
işi de zor. Çünkü bugün üye sayı-
sı 10 milyona ulaşan "Kelle Ver-
gisine Karşı Mücadele Federasyo-
nu", haciz memurlanvla sorunu
Kelle vergisine karşı biraraya gelen rock grupları
kollektif bir plak yaptılar. "Haksız, adaletsiz ve
eşitliğe aykırı" bulunan kelle vergisini büyük bir
çoğunluk ödemek istemiyor.
'KELLE VERGİSt'Nİ ÖDEMEYİN! — Thatcher'ın 'kelle vergisine karşı bir araya gelip 33'lük plak
dolduran gruplardan biri de Lush. "Hiçbirimiz ödemeyelim!" diyor grubun solisti Miki Lush.
lan sıradan bir belediye evinde
oturduklarında her biri yılda bir
kereye mahsus olmak uzere 200'er
ila 600'er sterlin arasında bir tu-
tar ödemek zorundaJaı. (Yaklaşık
920.000 ila 2.800.000 lira arasın-
da). Aynı şekilde son derece lüks
bir konutta oturan çok zengin bir
işadarm da bulunduğu semtin be-
lediyesinin gelir ihtiyacına göre
yılda sadece bir kez 200 sterlin
vergi ödeyebiliyor.
Kelle vergisini ödemek için mü-
kellenerin öncelikle bir vergi be-
yannamesi doldurmalan gereki-
yor. İskoçya'da bir yıl önce dene-
me olarak başlatılan "kelle
vergisi" uygulaması ilginç sonuç-
olan yurttaşJara 10-15 kişilik ozel
timler gönderiyor ve devletın,
"kelle vergisinin" karşılığında, pa-
rasını ödemeyen kişinin mallanna
ei konmasına hatta evine girme-
sine engel oluyor. .
Thatcher hükümetinin koydu-
ğu ve uygulamakta güçlük çekti-
ği kelle vergisine karşı en geniş
çaph muhalefet rock müzisyenle-
rinden geldi.
Trafalgar Square'da yapılan dev
protesto mitinginin ardından bir
araya gelen rockçular, sonunda
hep birlikte studyoya girdiler ve
kolektif bir 33'luk doldurdular.
"Sound of Spasm" (Spazm Sesi)
başljklı plağın satış gelirleri de
Kelle Vergisine Karşı Mücadele Fe-
derasyonu'na bağışlandı. Londra-
dan, Manchester'dan, Liverpool-
dan ve Leeds'den gelen rock grup-
ları arasında "Perfect Disaster"
(Mükemmel Facia), Beats Interna-
tional, Lush adlı topluluklar var.
Ote yandan aralarında Jimmy
Somerville, The Beautiful South,
Rebel MC gibi şarkıcı ve grupla-
rın da bulunduğu bir başka kar-
ma topluluğa "Aixe The Poll
Taxe" (Kelle Vergisini Hançerle-
yin) adı verildi.
Kelle vergisini haciz memurla-
rının baskılarına rağmen ödeme-
yenlere iki türiü yaptınm var: ön-
ce seçmen listelerinden isimleri si-
liniyor, sonra da tazminat cezası-
na çarptınlıyorlar. Bu baskılara
rağmen, başta müzisyenler olmak
uzere, geniş çoğunluk kelle vergi-
sıni odemeyi reddediyor. Örneğin
Mıkı Lush, "Ne kadar çok insan
ödemezse hükümet o kadar giiç
durumda kalacak. Hepimizi hap-
se atacak halleri yok ya..." diyor.
House of Love grubundan Guy
Chanvick ise "Kelle vergisi ahlak-
sız bir ujgulamadır. Trafalgar
Square'daki gosteride şiddet olay-
lannın meydana gelmesi, insanla-
nn kelle vergisi konusunda ne ka-
dar sıkıntılı ve çaresiz olduğunu
gösterdi. Bunun sorumlusu da
Thatcher'dır" şeklinde yorum ya-
pıyor.
İngiltere'de son yerel seçimler-
de ağır bir yenılgıye uğrayan
Thatcher, kelle vergisinden henüz
resmen vazgeçmedi. Muhalifleri
de Thatcher'a karşı rock yapmak-
tan!
Mezııniyet
sonrası egitim
• Sağhk Servisi —
Istanbul Tıp Fakültesi
Nöroloji Anabilim Dalı'nca
duzenlenen "5. Mezuniyet
Sonrası Eğitim Kursu"
21-24 mayıs tarihlerinde
vapılacak. İstanbul Tıp
Fakültesi 1933 Üniversite
Reform Amfisi'nde
gerçekleştirilecek eğitim
kursu programına ABD'li
unlu norologiardan W.King
Engeld de katılacak. 3 gün
surecek programda
işlenecek konular arasında
ise "Tedavi açısından
antrapileptik ilaçlar ve kan
duzeylerinin tedavideki
yeri" "Multipl-Skleroz (kas
hastahğı) epidemiyolojisi"
ile "çocuk nörolojisi" yer
alıyor.
Gürültü 97
desibel
• ADANA (AA) — fsçi
Sağlığı ve İşguvenliği
Merkezi (lşgüm) tarafından
yapılan araştırmada, Adana
şehir merkezinde
gurültünun 97 desibele
ulaştığı belirlendi. İşgüm
tarafından Adana'da 50
noktada gurültü ölçümü
yapıldı. Olçümlerde,
Atatürk Caddesi'nde 86,
Baraj yolunda 97,
Mahfesığmaz'da 82,
Yavuzlar, Kuruköpru,
Büyüksaat, Abidinpaşa ve
Girne köprüsünde 92
desibel gürültü tespit edildi.
Atatürk Parkı
projesi
• MERStN (Cumhuriyet
Güney İlleri Biırosu) —
Mersin Belediyesi'nin,
Atatürk Parkı'nın araç
trafiğine açılması ve
yapılaşma)^ izin verilmesi
yolunda hazırladığı
"Atatürk Parkı Projesi" 70
kişinin el ele tutuşmasıyla
oluşturulan "insan
zinciri"yle protesto edildi.
Atatürk Parkı içerisindeki
ağaçlann kesilerek Belediye
Sarayı yapılması ve araç
trafiğine açılması için
hazırlatılan projeyi protesto
etmek amacıyla dün
11.00'de, çoğunluğunu
kadınların oluşturduğu 70
kişi bir araya geldi. Refah
Şehitleri Anıtı'nı el ele
vererek çevreleyen
protestocular yarım saat
kadar anıt etrafında
durdular.
Mtizeler
Haftası
• ANTALYA (AX) —
18-24 mayıs tarihleri
arasında kutlanacak
Muzeler Haftası dolayısıyla
Antalya yöresindeki ören
yerlerinin ücretsiz
gezilebileceği bildirildi.
Kültür Müdürlüğü
yetkililerinden alınan bilgiye
göre, yerli turistlerle
öğrenciler ve vatandaşlar,
bir haftahk sürede, ören
yerlerinin yanı sıra müzeleri
de ücret ödemeden ziyaret
edebilecekler.
Patrik seçimi
ertelendi
• Haber Merkezi —
Turkiye Ermenileri, patrik
seçimi sorununun nasıl
sonuçlanacağını beklerken,
bu kez de hafta sonunda
yapılması beklenen Ermeni
Kiliseleri Vakıf Yönetim
Kurullan seçimlerinin
ertelendiği bildirildi.
İstanbul Emniyet
Müdurluğu'nun vakıf
yönetim kurullan
başkanlanna sözlu olarak
yaptığı açıklamada
seçimlerin "şimdilik"
ertelendiği, kararlaştırılacak
tarihin daha sonra
kendilerine bildirileceği
belirtildi. Ertelenme
gerekçesinin "vakıf yönetim
kuruliarı seçiminin Türkiye
Ermenileri Patriği seçimi ile
birleştirilmek istenmesi"
olabileceği duşıinülüyor.
Tiıriznıde tekele karşı
6
toptancı acente'Türkiye'deki acentelerin tek başına güçlü
olmadıklan, tur operatörlüğü müessesesini
kuramadıklan için yabancılara mahkûm
oldukları belirtildi.
İDİL GÜRSEL
ANKARA — Turizm Teşvik
Yasası'na göre sermayesi 1 milyar
olan şirketlerin teşvik edilmesiy-
le başlayan büyük şirketlerin te-
kelleşmesi ve yabancı şirketlerin
giderek etkinleşmesi, Turk seyahat
acentelerine zor ve korkulu gun-
ler yaşatıyor.
Küçük turizm acenteleri turizm
pastasından giderek azalan payla-
rıyla ayakta durmaya çalışırken,
yabancı şirketler acentelere göre
"turizmin kaymagını yiyoriar."
Türk seyahat acenteleri turizm-
de Türk ve yabancı şirketlerin te-
kelleşmesine karşı örgütlenip, bir
"loptancı acente" kuruyorlar.
Acentenin müteşebbis heyeti baş-
kam ve TÜRSAB Denetleme Ku-
rulu Başkanı Abdurrabman Çe-
vik, her türlu tekelleşmeye karşı
böyle bir "toptana-perakendeci"
acentenin Türk turizmindeki so-
runlara çözüm getireceğini vurgu-
larken, "tabanı kitle>e yayüan"
böyle bir acentenin, turizm pasta-
sının eşit yenmesine olanak sağ-
layacağını savunuyor. Türkiye'de-
ki acenteierin tek başına guçlü
olamadıkları, tur operatörlüğü
müessesesini kuramadıklan için
otelcilerin yabancılara mahkûm
olduklarına dikkat çeken Çevik,
"Bu durumun önüne tur opera-
torleri geçmelL Bu pastadan he-
pimi/ eşit pay almalıyız. Tek tek
acenteleri desteklemek yerine tur
operatörlüğü teşvik edilmeli" di-
yor.
Türk turizmınde bugun birkaç
buyuk acentenin teşvik alıp ka-
zandığına, diğerlerinin ise giderek
yok olduğuna dikkat çeken Çevik,
"toptancı acente" projesini ve ge-
tireceği yararlan şöyle anlatıyor:
"Bugün yabancı acenteler fiyat-
lan istediği gibi >ukan-aşağı çe-
kebiliyor. Bu durumun önüne, an-
cak tur operatörculeri geçebilir.
Ancak tabana, kitleye yayılarak
bu tekelleri kırraak mümkıin, ku-
rulacak olan en az 50 orlaklı bir
toptancı acente, tekelleşmeye karşı
ayakta dnrabilir.
Bunun için önce 1618 sayılı ya-
sada değişiklik istivoruz. Burada
acentelerde a, b, c sınıflandırma-
sı kaldınlıp, toptancı - perakende-
ci olarak ikiye aynJmalı. Çok or-
taklı olarak vaygıniaşacak olan bu
acente birliği, yurtdışında da ya-
bancı tur operatorierine karşı çık-
malı. Acente, tabandan aldıgı des-
tekle hem içerde pazan güçlü ola-
cak hem dışandan da adam geti-
recek.
Bu toptancı acenteyle broşürler
bedava basılacak ve acente satış
işinden başka bir şeyle uğraşma-
yacak. Bugun büyük şirketler of-
set baskı broşurleri, renkli kata-
loglanyla maşterileri çekebilivor-
lar. Oysa toptana acente kurulun-
ca en küçük acente dahi, (siyah
beyaz fotokopi broşurlerinden
kurtulup) toptancı acentenin bas-
tıracağı kataloglan raüşteriye su-
nacak.
TÜRSAB, anılan şirketin ku-
rulması ve çalışmasırun, sennaye
yetersizliği ve maüyet amşlanndan
dolayı çeşitli alanlarda sorunlar-
la karşılaşan birçok girişimci için
olumlu bir "atılım" olacağım sa-
vunuyor. Şirketin hisselerıne, a, a
geçici, b ve c grubu acenteler uye
olabilecek.
Yalmzca acentelere satış yapa-
cak olan toptancı seyahat acente-
sinin sahibi olacak şirkete kuru-
cu ortak olmak isteyenler en az 4
milyon, en çok 20 milyon liraya
kadar hisse satın alabilecekler.
Şirketin amaçlan şöyle sıralanı-
yor:
— Tatil köyleri, otel, motel,
kamping, pansiyon, dinlenme te-
sisleri, plaj, lokanta, kafeterya ve
benzeri turistik tesisler kurmak,
insa etmek, işletmek, mevcut olan-
ları kiraya vermek, kiralamak.
— Tur organizasyonları yap-
mak, yurtiçi ve yurtdışı seyahat
acenteleri ve irtibat büroları
kurmak.
TÜRSAB Başkanı Bahattın
Yücel, "Türk tnrizminde bu gidi-
şe yöo vermezsek Türk rurizmi ya-
bancılann eline geçecek demek is-
temiyorum, ama bizim elimizden
çıkacağı kesin" diyor.
TÜRSAB tkinci Eaşkaru Mnk-
tedir Balb da Türkiye'de bugün ye-
terli pazarın bulunduğu için reka-
bete girmediklerini belirterek, "Bu
firmalar birkaç seneye kadar re-
kabete de girecek olurlarsa Türk
acentelerinin yaşama şansı kal-
maz" diye konuştu.
M
Sağlığımı,
hastalanmadan
düşünmek
neden lüks olsun?"
Her işin başı sağlık... 0nun için Sağlığım'
Sigortası yaptırdım. Şimdi röntgen, tahlll,
ameliyat, doktor, ilaç ne gerekiyorsa
Halk Sigorta ödüyor!.. Hasta olmadan
insanın sağlığını düşünmesi,
neden lüks olsun?"
ÜHalk
Sİ3
orta
Biryaşam
Slsortası