22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyel Sahıbı Cumhunyet Matbaa^ılık ve Gazeıecılık Turk Anonım Şrkeu adına Nıdır Nadı 0 Genel Yayın Müduru Hısın Cem*l, Muessese Muduru EmilH Ufakhgil, Yazı Ulcrı Müduru Oka> Gontmh. • Haber Merkezı Muduru >slçin Baycr. Sa\fa Duzenı Voneımenı Alı Acv. 0 Temsıtcıler ANKARA Ahmn Tu, İZMİR HikmM ÇctmUv*. ADANA. Çmn Ygcnoglu lç Poblıka Crtü ftefcuıpÇ. t>j Haberlcr Eıgn Bmia. Ekonomı Lro^ı Tarbmn, Is Sendıka Suknui K I U D . Kullur CtM Isfcr, Kjjlım G o n ) >>l»n. Haber Araştırma Ivmct Brriua. Yun Habcricn Nccdrt Dogan, Spoı Danj,manı \bcMkWir \uctiran. Dın 'rizıLır h n a r.1^1,.. Arasırma ^kuı AJpo. Duzdlme Abctafali Ytaa 9 ko.Md;r.auif Atncl Konbut. # Maiı IŞICT Eral ErimL • Mutıasebc M M taıcr # Butçt-Planlama Sr»fi Onnınhtyntl. 0 Rrislam A»t Tbnm, 9 Ek tayınlar Huh» \kyol • Idarr Hucyın Gonr, • Ulclme Oadcr Çdft, 9 Bdgı-likm Vri laaL 0 Penond Pk. 05 6" # latir: Cumhunva Maıbaacılık >* Guruolıfc TJ\_Ş. Türk Ocagı Cad 39/41 f ~-t* L f" 246-lstanbul Tö «12 05 05 120 haıl TdoL 22246 FM- (1) 526 60 72 0 Zıya Gokalp Blv Inkllap S. No 19/4 Td H3 II 4M7 TdCL 42)44 F»L (4) 133 H Z-v» Blv 1352 S-l 3. W 13 12 30. TÖCL 52359 FM. (51) 19 53 «0 lnonu Cad 119 S No 1 Kal I Td 19 V 52 (4 hjt). Tdoi- 62155, fta. (71) 19 37 52 TAKVtM: 29 NİS\N 1990 Imsak: 4.21 Guneş: 5.59 Öğle: 13.06 Ikindı: 16.56 Akşam: 20.04 Yatsı: 21.35 'Marko Polo'nun izindekiler, Türkiye'den geçti "Marko Polo'nun İzinde Londra'dan Pekin'e" yarışına 160 kişi katılıyor. 7 nisanda başlayan yanşın mayıs sonunda tamamlanması bekleniyor. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — tpek Yolu'nu iz- leyen otomobil yarışçıları Lond- ra'dan başladıklan ve Pekin'de sona erecek yolculukları sırasın- da geçen hafta Turkiye'den geç- tıler. Yanşmaya "farklı" seyahat- lere, eskı otomobillere meraklı "zaman ve para sorunu olma- yan", bir kısmı baron ve kont du- zeyinde "asil" 160 kadar yanşçı katılıyor. "Marko Polo'nun İzin- de Londra'dan Pekin'e" yanşının duzenleyıcısı, dunyanın ilginç ve gıtmesi zor ve pahalı adreslerine seyahatler düzenleyen "Priority Travellers Club" adlı bir tngiliz firması 7 nısanda Londra'nın gö- beğinde başlayan çok tarihi, ama trafığe dayanıklı "çalışır" otomo- billerın katıldığı yanşın mayıs sonlarına doğru Pekin'de bıtrae- si bekleniyor. Yarıştan sonra da- ha farklı bir yoldan, Sibirya ve Moskova'dan geçerek«ağustos or- tasında Parıs'e dönecekler. Dö- nuşte 1907 yılında Pekın - Parıs arasında "efsanevi" yanşın yolu kullanılacak. Bu yarışın hikâyesi Jack Lemmon, Claudia Cardina- le, Tony Curtis, Terry Thomas gi- bı tanınmış sanatçıların rol aldı- ğı "Büyuk Yanş" filmiyle beyaz- perdeye de yansımıştı. Avrupa üzerınden Turkıye'ye gelen yanşmaalar Turkiye'den 15 nisandan ıtıbaren geçmeye başla- dılar. Londra - Pekın - Pans va- rışı, dahıl ıkı suruce ve otomobil içın tum masrafiar için 18.500 sterlın (74 mılyon lira) odeyen ya- nşçılar Ermenistan deprem fela- ketzedelerine mali yardım yapa- caklar. Azerbaycan'da Baku'den Ha- zar Denizi'nın karşı kıyısında Krasnavodsk'a geçecek olan ya- rışçılar oradan da Orta Asya'ya varacaklar. Semerkant, Taşkent yolu ile Çin'e gjrip Turfan, Inning ve eskı imparatorluk başkentı Chang'dan (şimdiki adıyla Xıan) da Pekin'e varacaklar. Yol aslın- da ıpek yolu diye bılınen eski tı- caret yolunu az çok izliyor. Beş yıl önce de ipek yolunun 2100. yıl- dönumü, aynı yol izlenerek, ama trenle yapılan 11.200 kilometrelik bir seyahatle kutlanmıştı. Yarışçıların Turkıyeden geçış- leriyle ilgili yazılar Ingiliz basının- da. Bir yarışmacı "Times"a izle- nimlerini anlattı: "Avrupa'yı beş giınde iç çamaşın degiştirme>e, >ıkanmaya bile fırsat bulamadan geçen 160 kişi birden otele uşuş- tu. Bir anda ortaya çuvallar do- lusu kirli çamaşır çıktı. Ama 36 saat sonra aynlma saati geldiğin- de bu kez herkesin temiz çamaşı- n birbirine kanşmış dunımday- dı." Yolda önlerinden giden yol gosterici otobus bozulmuş, Anka- Ta'ya 8 saat geç varmışlar. "Bixe yollarda goreceğimiz siyah şeyle- rin delik olduğunu söyleyip, içi- ne duşebüeceğirnizi uyardılar, bü- yuk şehirierde kırmızı trafik lam- balannın sus olduğunu, aynca şo- förlerden trafik konusunda ma- kul bir davranış beklemememiz gerektiğini soylediler." Öpüşerek yarıştılar Guiness Dnnya Rekorian kitabına yeni bir __ sayfa daha eklendi. Önceki gün ABD'nin Oregon eyaletindeki devlet üniversitesi kampusu ilginç bir olaya sahne oldu. 2000 çift toplu opıişrne rekonı kırabttmek için karopusta toplandı. Çevredekiler, öpüşen çiftleri şaşkın bakış- larla izlediler. Aynı anda, aynı yerde bu kadar çok sayıda kişinin opüşmesi rekorlar kitabı Gu- iness'e geçti. Daha önce bu tür bir rekor denemesine rastlanmamıştı. (Fotograf: AP) Bilinı, ETlerle akrabalığı araştırıyor Der Spiegel dergisine göre uzayın sonsuz okyanuslarında 'ses tarayacak' olan bilim adamlarına bu çalışmalan için 1999 yılına dek 100 milyon dolarlık bir bütçe ayrıldı. Dış Haberler Servisi — NA- SA'da görevli 20 bilim adamı ile Kalıfornıya'dakı "SETI" ("Se- arch for Extrarestrial Intelligen- ce") merkezı, önumuzdeki yıllar- da uzayda eanlıların peşine duş- meye karar verdiler. Haftalık Al- man "Der Spiegel" dergisine gö- re, uzayın sonsuz okyanuslarında "ses tarayacak" olan bilim adam- larına bu çalışmalan için 1999 yı- lına dek 100 mılyon dolarlık bir bütçe ayrıldı. Çalışmalara Co- lomp'un Amerilca'yı keşfinin 500 1 üncü yıldönümune rastlayan 1992 yılında başlanacak. Arastırmacılar için uzaylılann damarlarında dolasan kanın ma- vi ya da yesıl oluşu, çatal bıçak kullanmasıru bilip bilmemeleri, asık sıfratlı ya da esprili olmaları, "E T " ya da "Mr.Spock"a ben- zeyip benzememeleri hiçbir önem taşımıyor. Yalnızca tek bir nok- taya, uzayhlar ile insan arasındaki bir akrabalık ba|mın bulunması umuluyor ve uzaylılara ulaşabıl- menin tek yolunun bu "akrabalık" ilişkisinden geçtiğı düşunüluyor. Bu umut, galaktik yaratıkların tıpkı insan gibi ara- lannda iletişim kurmaya özel bir önem vermeleri, boş zamanlannı televizyon karşısında geçirmeyı tercih etmeleri ve gezegenlerini ra- dar ve televizyon uydularıyla do- natmış olmaları. Eğer bu tur bir benzeşme varsa uzaylılann "sesleri" özel uydularla saptana- bilecek. Saman yığınında iğne aramaya benzeyen bu projenin başarıya ulaşma şansı her ne kadar kuçük olsa da, bugüne dek gerçekleşti- rilen 50 "dinlenme eyleminin" tek- nik donanımın yetersizliğinden sonuç vermediği belirtiliyor. Po- litikacıları gereklı parasal deste- ğı sağlamaları için ikna etn enın "zoriu bir mucadele" olduğu- na değınen bilim adamlan, şım- di "multi - channel spectral analysers" diye adlandınlan ve 14 milyon değişik frekansı aynı an- da algılayıp bunlan kayda geçırip. değerlendirebilen devasa bir aygıt üzennde sürdUrdükleri çalışmanın son aşamasına gelmiş durumda- lar. "Dinleme eylemi" aşamalı ola- rak iki " a \ " alanı uzerinde yo- ğunlaştırılacak. Yedi yıl boyunca Samanyolu da dahil gökyuzü ge- nel bir gozleme tabi tutulacak. Yalnızca bu yıldız spiralı ıçinde 300 mılyarı aşkın guneş bulunu- yor. Dolaylı gozlemler her iki gu- neşten birinın gezegenler tarafın- dan çevrelenmiş olduğunu ortaya koyuyor. Çalışmanın ikinci as.amasını ıse 82 ışık yılı mesafeye dek uzaklık- ta bulunan kozmik komşularla ilişki kurma çabası oluşturacak. Bunun içın 2000 yılırun sonu- na dek^surekh "dinlenecek" olan guneş benzen 773 gezegen seçıl- dı. haber ajansı kuruyor İDRİS ADÎL Yeşiller, çevre sorunlannı daha yakından takip etmek ve kamuo- yu oluşturulmasına katkıda bu- lunmak amacıyla bir haber ajan- sı kurmak için çalışmalara başla- dılar. Adının "Veşil Ajans" ola- cağı belirtılen haber ajansı, Avru- pa Topluluğu Komisyonu'nun önerisı uzerine kuruluş çalışmalan surdurulen Avrupa Çevre Ajan- sı, oteki uluslararası örgutler ve tum yerel çevrecı gruplarla ileti- şim ağı kuracak. Yeşıl Ajans için çalışmaya başlayan ve aralannda Yeşiller Partisı'nin ust düzey yö- neticilerinin de bulunduğu kuru- cular, çevre konusundakı haber akışının hızlandınlması ve kitle- lere daha doğru haber iletilmesiyle etkin bir kamuoyu oluşturmayı hedefliyor. Aralannda Yeşiller Partisi Ge- nel Başkanı Celal Ertuğ, Parti'- nin MYK uyeleri Ali Turgan, Handan Dedeoglu ve Handan Akyuz'ün de bulunduğu kurucu- lar, Cumhuriyet'e yaptıklan açık- lamalarda, uyesi bulundukları partı ile ajans arasında organik bir bağ olmayacağını, daha once kurmayı tasarladıkları bir şırket bunyesinde ajansı faaliyete geçi- receklerini bıldirdiler. Yapılan açıklamaya göre Yeşıl Ajans, başta Avrupa Topluluğu Komisyonu'nun onerisi uzerine kuruluş çalışmalan surdurulen Avrupa Çevre Ajansı olmak uze- re uluslararası örgutler ve baskı gruplarıyla bilgı alışverışinde bu- lunacak. Yeşıl Ajans aynı zaman- da yerel çevreci gruplar ve Yeşil- ler Partısi'mn örgutleriyle de ha- berleşecek. Patrick'indünyası satrançMavı gozlu, sarışın ve dik saçlı; kısa boylu ve sessız Duşleıi uçuk. Diğer çocuklardan farklı bir yaşantısı var. Ev odevlerıru yapıyor ama "adam" olmak için okumarun gerekliliğine inanmıyor. Dersleri "Eh işte!" Doktorluk, muhendislik gibi meslekler ona klasik geliyor. Kibırli ve hırslı. Adı, Patrick. Soyadı, Lyrberg. 13 yaşında. Isveçlı. tskandinav ulkeleri satranç şampiyonu. 14 yaş altı satranç dunya klasmamnda bırinci sırada yer alıyor. En buyuk ıdealı, Karpov ve Kasparov gibi "büyiık usta..." olmak. Uluslararası Kuşadası 1. Altın Piyon Açık Satranç Turnuvası'nda dilden dile dolasan bir oyuncu Lyrberg. Satranç ustalanna göre geleceğin bir numarası. Sovyet şampiyonu Kuzmin'le yaptığı karşılaşmada; koca şampiyonu, lıop oturtup hop kaldırdığı sohbetlerın arasına sıkıştınlıyor. Evde, ağabeyi ve babasımn satranç oyunlannı seyrederek satranç öğrendiğini söyleyen kuçük usta sıradan bir gununu "Sabah sekizde kalkar okula giderim. Üçte okuldan dönerim. Ev odevlerimi yaptıktan sonra satranç oynamaya başlanm. Buyuk ustalann oyunlannı analiz ederim. Haftada bir gun de eğitmenimle çalışınz. Diger gunler ağabejimle ve babamla satranç oynanm" diye açıklıyor. 6 yaşında satrançla tanışan Lyrberg, satranç dışında hiçbir şeyle ilgılenmek ıstemiyor. Dığer yasıtlannın yaşam biçimlerine hiç ozenmıyor ve onemsemıyor. Yasıtlarının oyunlarına soğuk bakıyor. Yaz aylarında sadece biraz futbol oynadığını soyluyor. (Fotograf: Zafer Aknar) Fuar, turizmin borsası Fuarların hem tanıtım hem pazarlama açısından büyük önemi olduğunu söyleyen Turizm Bakanhğı Müsteşarı Türkmen, "Fuarlara katılımı teşvik ediyoruz. Daha da edeceğiz" dedi. SERDAR KIZIK tZMİR — Turizm Bakanlığı ta- nıtma ve buna bağlı olarak turizm fuarlarına daha çok önem vere- cek. Bakanlık Müsteşan Mosta- fa Ttarkmen tanıtımın, bakanlığın en asli görevlennin basında geldi- ğıni vurgulayarak "Bu çerçevede fuarlara da buyuk önem veriyo- ruz. Fuarlara katılan acente ve iş- letmeierimiz pazarlama da yaptık- lanndan teşviklerden yararlanıyor. Ancak sektor, fuarlann onemini her fırsatta vurgulamasına karşın yeterli ilgi göstermiyor" dedı. Geçen ay dunyaca unlu ITB Berlin Turizm Fuan'nda hazırla- dığı stantla birinci olan ve sektör temsilcilerinin vurguladığına gö- re ilk kez bu denlı başarılı bir ta- nıtım yapan Turizm Bakanlığı, bu konudaki etkinlıklere daha ağır- lık venyor. Turizrn Bakanlığı son olarak 10 yabancı gazeteciye Turkiye'yi gezdirdi. Bakanlık bu yıl Fransa, ltalya, F. Almanya ve lsvec'te katıldığı dört ulusiararası fuarın ardından kasım ayı sonlannda yıne dunya- ca ünlu Londra Turizm Fuan'nda stant açacak. Fuarlann hem ta- nıtım hem pazarlama açısından büyuk önemi olduğunu söyleyen Türkmen, "Fuarlara katılımı teş- vik ediyoruz, daha da edeceğiz, çünkü buralan turizmin borsası" diyor. Bu arada geçen ay lzmir'de ya- pılan Turkiye'nin îlk turizm fua- rının daha da gelişeceğini, fuar dıizenleyenlerın teşviklerden ya- rarlanacağını vurgulayan Türk- men şunlan söylüyor: "tzmir'deki fuan düzenleyen tZFAŞ başanlı bir organizasyon yaptı. Hatta beklentilerden öteye bunu gerçekleştirdi. Fuar için biz- den kredi almadı, ama soylediğim gibi gelecek yıl bize başvurabilir- ler, teşviklerden yararlanabilirier." ITB Berlin Fuan'na katılan 29 kamu ve ozel sektör temsilcisinın vurgulamalanyla sektör açısından "çok onemli" olan uluslararasf fu- arlardakı tanıtım ve pazarlama et- kinliklerine değinen Türk, şu go- ruşlere yer venyor: "Fuarlann hem tanıtım hem pa- zarlama işlevleri var. Tanıtma ko- nusunu altyapı, pazarlamayı da ustyapı olarak goruyonız. Devlet altyapıyı hazırlar, ustyapıda da planlayıcı rol oynar, kurallan ko- yar. teşvik eder. Bu nedenle geçen yıl 18 ocakta teşvikleri içeren bir tebliğ yayımlandı Resmi Gazete^ de. Fuarlan biz bakanlık olarak hazırlıyoruz. Acentelerimiz, işlet- raeciler de verdiğimiz teşviklerie buralardan yararlanıyor." Türkmen, acente ve işletmele- rin, fuarlann önemini surekli vur- gulamalarına karşın konuya yete- rınce ilgi göstermediklennden ya- kınıyor. Ozellikle yurtdışındaki turizm ataşelen aracılığıyla yapılan tanı- tımda bu yıl ağırlık verilen nokta "çevTe." Yurtdışında Turkıye, ozel- likle "temiz doğal çevresijle" ta- nıtılıyor. Ancak turizmcıler bir su- redır Turkiye'nin turizmde en bu- yuk avantajı olan doğal ve temiz çevrenin giderek yok olduğu tar- tışmalarını da yapıyorlar. Eğirdir gölünün başı dertte Gölde kerevit, sazan ve sudak balıklarının yaşadığını söyleyen Eğirdir Su Ürünleri Yüksek Okulu Müdürü Timur, "Kerevitleri dışanda yapay koşullarda üretip büyütmenin ve göle bırakmanın yollarım arıyoruz" dedi. Erozyonun da göl için büyük tehlike oluşturduğunu hatırlattı. GÜLÇtN İLCt EĞİRDİR — Eğirdir gölunde tehlikelı boyutlara varan kırliliğin onlenmesi için Isparta Valiliği, Su Ürünleri Yüksekokulu ve Araştır- ma Enstitüsü'nun onaklaşa yü- rüttuğu çahşmalar sunıyor. tç sularda kirlilik ve alınması gerekli onlemlerle ilgili ara$tırma- larla, surdürülen çalışmalara yon veren Su Ürünleri Yüksek Okulu1 nun Muduru Metin Timur, Eğir- dir gölunun sorunlannı şöyle özet- ledi: "Suyla başı dertte. ıçindeki balıkla başı dertte." Timur, "Eğirdir golünün cevre- sinde 2 milyon 500 bin elma ve şeftali ağacı var. Bu ağaçlar yılda 7 kez ilaçlanır ve rauazzam mik- tarda kimyasal madde kullanılır. Kullanılan bu maddeler doğal ola- rak yapraklann uzerine yapışıyor: Yağmur sulan ile ya topraga du- şuyor ya da dere ve çaylara dökiilıiyor" dedı. Timur "Binkr- ce turist geliyor yaz aylannda. Du- şiınün, ekmek yetmez oluyor bu- rada. Biitön oteller, pansiyonlar çamaşır yıkıyor. Delerjan nereye gidiyor? İnsanlann dışkılan nere- ye gidiyor?" diye sordu. Erozyonun da Eğirdir golu içın buyuk bir tehlike oluşturduğuna değınen Timur, "Egirdir'e girince göruyorsunuz. Dağlar yıkılmış, evler yapılmış. Bir heyelan olsa çok biiyıik tehlke var. Eskiden or- manlık olan göl çevresinin agaç- landınlması şart" diye konuştu. Gölde doğal dengenin bozuldu- ğunu ve ıçindeki balıkla da başı- nın derde girdiğini belırten Eğir- dir Su Ürünleri Yüksekokulu Mu- duru Metın Timur, şunlan söyledi: "Gölde uç canlı var Kerevit, sa- zan ve sudak. Kerevitlerde 1985 )i- lında hastalık çıktı. Önce Çivril gölunde goruldu ve sonra tüm göller bolgesine yayıldı. 1985'ten bu yana hâlâ kerevit avcılığı yapı- lamıyor, ama o tarihten bu tarihe kerevitlerde dogal bir bağışıklık da oluştu. Kerevitten umut bekliyo- ruz. Dışanda yapay koşullarda uretip büyütmenin ve guçlu birer birey olduktan sonra da göle bı- rakmanın yollannı anyoruz." Eğirdir çevresinde bulunan ba- lık işleme fabrıkalannın artık Av- rupa'nın istediği standartlarda su- dak balıgı bulamadıklannı vurgu- layan Timur, "Bu duramda yapıl- ması gereken, golde eskiden var olan balıklan bulup gole atmak ve onlan çogaltmaktır" dedi. Timur, 1955 yılında göle atılan etobur sudak balıklarının golun doğal dengesini bozduğunu belir- terek, "Önce gol kendine ozgü, daha onceki halkın severek yedi- ği, ama ekonomik değeri olmayan yerel balıklarla beslenmiştir. Boy- lan 35-40 santimetre kadar olan sudaklar, bir zamanlar yurtdışına ihraç edilmiş, ama artık o yera kaynaklannı bulamaz olmuşlar. Çiınku surekli onlan tuketmiş ve bitirmişler. Şimdi daha kuçuk canhlaria besleniyorlar. Bu da yet- medigi için boylan kuçulrabş, ağırhklan azalmış, ekonomik de- ğerleri kaybolmuş" dedi. "Bu zaman icerisinde sudak ba- lığı populasyünunun çok iyi den- gelenmesi gerekirdi" dıyen Timur, şoyle konuştu: "Tanm Bakanlıgı- nın bir tarihte yapmış olduğu ha- ta. L'zun bir sure av yasağı korsa- nız, sudak balıgı miktan artar. Arttığı zaman da goideki balıklan bitiriverir. Oysa av yasağının su- resi kısaltılmış olsaydı, oteki ba- lıklann da uremesi için nefes ol- muş olacaktı. Çunku bunlar da- ha çok balıkçı tarafından avlana- cak, dolayısıyla goideki yem ba- lıklan olan yerel balıklar ureyebi- leceklerdi." Motorlu uçak kursu • SAMSUN (AA) — Türk Hava Kurumu Sarnsun Şubesi tarafından "Motorlu Uçak" kursu düzenlendi. Turk Hava Kurumu Samsun Şube Başkanı Ata Kral, kursun 1 mayısta başlayıp, 1.5 ay sureceğini soyledi. Ata Kral aynca, nisan ayı başmda başlayan paraşut kursunun amatorler bölümunun tamamlandığını, ikinci bolüm olan gelıştirme kurslarının ise devam ettiğini soyledi. Gazetecilik lisesi • ANKARA (AA) — Turkiye'nin tek gazetecilik lisesi olan Istanbul'daki Anadolu Gazetecilik Lisesi'nde branş oğretmeni sıkıntısı yaşaruyor. 1985-1986 öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığı Erkek Teknik öğretim Genel Mudurlüğu'ne bağlı olarak faaliyete geçen ve bazı derslerin tngilizce okutulduğu lisede, genel kultur derslerinin yanı sıra, gazetecilikle ilgili 17 branş dersi veriliyor. Ozel hastaneye yabancı doktor • ANKARA (AA) — Özel hastanelerde Sağlık Bakanhğı'nın izni ile yabancı uyruklu doktor çahştırılabilecek. TBMM Sağlık ve Sosyal Işler Komisyonu gündeminde bulunan tasanya göre özel meslek bılgisine ihtiyaç duyulan yabancı uyruklu uzmanlar, nitelikleri Sağlık Bakanlığı'nca tespit edilecek özel hastanelerde, bakanlığın izni ile gorev yapabilecekler. Tasarının gerekçesinde, sağbk mevzuatmda, çağdaş tıbbi bilgi ve teknolojıyi teşvik edici mahiyette yabancı uyruklu doktorlann hastanelerimizde çalışmalan yönunde herhangi bir duzenleme bulunmadığı behrtildi. Avcılara sınav • ANKARA (AA) — Avcılıkla ilgili hukümler yeniden düzenleniyor. Avcılara av tezkeresi yerine, avcılık belgesi verilecek. Belgeyi yeterlik sınavını kazananlar alabilecek. 1937 yılında çıkarılan Kara Avcılığı Yasası yeniden düzenleniyor. önumuzdeki gunlerde Adalet Komisyonu'nda ele almacak tasanya göre yeterlik sınavını kazanan Turk vatandaşlarına "avcılık belgesi" verilecek. Bu belge beş yılda bir vize edilecek. Türkiye'de oturan yabancı uyruklulara yabancı avcılık belgesi, turıstlere ise geçici avcılık belgesi verilecek. Avcılık belgesi sahibi avcılar, aynca avlanmak istedikleri av yılına ait izdn bedelini yerel orman idarelerıne yatırarak avlanma ıznı alacaklar. • * Olüm fetvası hâlâ geçerli • NEW YÇRK/BM (AA) — tran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti, "Şeytanca Ayetler" kitabının Hint asıllı Ingiliz >-azan Salman Rüşdu hakkında, dini lider Ayetullah Humeyni tarafından venlen ölüm fetvasının geçerliliğini koruduğunu söyledi. Velayeti, BM merkezinde düzenlediği basm toplantısında, "Karar geçerlidir, çunku Islam dininin ilkelerine göre alınmış ve Islam ulkeleri tarafından da teyit edilmiştir" dedi. Sanısıın'a feribot seferi • SAMSUN (AA) — Karadeniz'de yolcu taşımacılığında buyuk önem taşıyan feribot seferleri 7 mayıstan itibaren başlayacak. Istanbul - Trabzon arasında çalışacak olan "Istanbul" feribotu haftanın iki günu Samsun limanına uğrayacak. Feribot aynca Sinop'a da yolcu taşıyacak. Yetkililer, feribot seferlerinin ekim ayı sonuna kadar sureceğini kaydederek, "Sinop'a uğramak sorun oluyor. Feribot limana yaklaşamadığı için yolcular motorlara indiriliyor. Bu durum tehlike yaratıyor. Ancak turistler tarihi kent olan Sinop'a feribotla gelmeyi tercih ediyorlar. Sinop limanı yapılsa bu kente daha çok sayıda turist gelir" diye konuştular.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear