23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuriyet Malbaacılık ve Gazetecılı* Turk Anonım Şlrketı adına Nadir Nadi 0 Gene! Vavın Muduru. Hasan Cemal, Mues<e*e Muduru Emıne L'şaklıgil, Yazı Işterı Muduru Oka> Gonensin, 0 Haber Merkezı Muduru Valçın Bajer, Savta Duzenı Yonetrr.enr Ali Aor, 0 Temsılcuer ANK\RA \hmtl Tuı. İZMİR HıknKI Çctink*>x, ADANA Çttm lc Polnıka GHal Bajianpc Dlş Habcrlcr trpuı Balci. Ekonomı Ctrçız Tıırtun, I) Seidıka Suknuı krttncı. kul'ur Cdal Istcr. Egntm Gcnca> Şsybuı. Haber \raş'nna- Ismtt BcrVan. >urt Haberlen \«cdtf Dogan. Spor Dan >manı AbduJfcftdır YucHman. D12 Yantar Knrnı Çabşkaa, Ara$lsnna ŞftbİB M|OT, Duzdîme Abdıdbiı >azıa 0 Koordınator Ahraei konılsan, # Ma- l^er Erol Ertııt. # Mııhasebe Bulenl tancr • Butçt P^nlama Stvgı Osnuıbe$toglu C tolam Ayş* Tonın, 0 Ek tavınlar H»hs AJıjol 0 idare Huse>in Gorrr, # blctmc Onder Çtfck. 0 Bılgı-işlOT Vad Innl # Pcrsonel S**gj BosunrıogJu Baıan .<• KJKM. Cumhuntn Matbaaniık « GaKtcohk TA Ş. Turk Oca|ı Cad. 39'4I Cjjalojtu H>W Kı PK 246-ls^bul Td «12 05 05 (20 hall. TdoL 22246 FUL (1) 526 60 72 # Sjnjur \nk»nı Zıwı GoUıp Bl\ InkJap S. No 19'4, Td 13! II 41-47, Tdot 42344 h c |4) 13! 0< 6< # hmir. H Zıya BIN 1Î<2 SJL'3. Td 13 12 30, Teteı 52359 Fa*. (511 İ9 53 S0 Inonu Cad Iİ9 S V> 1 kj» 1 Tc' 19 r 52 (4 ha). Tdot 62155, Faı (71| 19 T 52 TAKVİ.M: 26 NISAN 1990 Imsak: 4.26 Guneş: 6.03 Oğle: 13.07 Ikindi: 16.55 Akşam: 20.01 Yatsı: 21.31 Çernobilfadasının 4. yılında Türkiye'nin radyasyondan ne kadar etkilendiği ve bunun sonuçlarının ne olacağı hâlâ belirsiz. Çaylar radyasyon kanıydı; içtikDevlet: Zarar görmedik Resmi açıklamalara göre Türkiye, Çernobıl faciasından zarar görmemişti. Olay yurtdışına ihraç edilen fındık ve çayla ortaya çıktı. Eylül ayında fındığımızda 110'a kadar çıkan bekerel ölçüsünde radyasyon bulan ve fındık ithalini durduran AT ülkeleri, kasım ayında çayımızda 30 bin bekereli aşan yüksek radyasyon çıkardılar. Radyasyonlu fındık ve çay ithalini durdurdular. "Halk panige kapılmasın* diye Aylar sonraki açıklamalarında "halk paniğe kapılmasın" diye sakladıklannı söyledikleri radyasyon yüklü bulut kümesi, nisan sonu mayıs başında Doğu Karadeniz yöresinde dağları aşamayarak yoğunluk yapmış yağmurla birîikte yere inerek bitki örtüsünü kirletmişti. Kirlenmenin ve zararlarının boyutu, ortada hiçbir bilimsel çahşma, açıklama olmadığı için bilinemiyor. 6 ay içtik Yurtdışında yaptırdığımız tahlillerin sonuçlarına göre Batılı uzmanlar aslında Türkiye'nin yoğun bir kirlenmeye muhatap olmadığı, ancak önlem alınmadığı için bir zararın söz konusu olduğu görüşündeler. 1986 yılı yüksek radyasyonlu çayların yarısı (yaklaşık 6 aylık bir tüketim) halka afiyetle içirildikten sonra ancak satışı durdurulan diğer yarısının imhası, 3 yıldır sonuçlandırılamadı. ŞÜKRAN KETENCİ Bulgaristan'da demokratik tar- tışmaların başladığı ilk gunlerde bilim adamlan alışık olmadığımız türde bir basın toplanttsı ve sergi düzenlediler. Bilimsel verilerle 1986 nisaıunda meydana gelen Çernobil facıasının Bulgarıstan üzerindeki etkilerini açıkiadılar. Zamanında siyasi iklidann rad- yasyonun insanlann sağlığı, can- hlar, gıda maddeleri üzerindeki et- kilerini saklamasını bir cinayet olarak nitelendirdiler. Bulgaristan halkının zamanında uyanlmama- sı, gereken önleralerin ahnmaması sonucu, insan sağlığı üzerinde ya- ratılan tehlikeleri anlattılar. Acaba Türkiye'de de bir gün ba- n bilim adamlan ortaya çıkıp bazı gerçekleri söyleme cesaretini gös- terecekler mi? Demokrasiye doğ- ru henilz minik adımlar atan Bul- garistan kadar olamayacak mıyız? Avrupab, çağdaş olma, demokrasi özlemi başka, bu anlamda geçer- li doğnı adımlar atmak başka. Çernobil facıası dünyayı alarma geçirmişti. Ülkeler, bilim adamlan kaygı ile radyasyonla yüklenen bu- lutların hareketini izliyorlardı. Sovyetler Birliği'nden sonra ağır- lıklı olarak Doğu Avrupa ülkele- ri, Almanya, Balkanlar, üzerleri- ne düşen payı almışlardı. Radyas- yondan etkilenen ülkeler, bu ça- resiz belarun sonucunda, öncelikle insanların en az zarara uğraması için olağanüstü bir çabanın içıne girdiler. Henıen gıda maddeleri için kabul edilebilir radyasyon miktan ile ilgili belirlemeler yapıl- dı. 600 bekerel sınır ölçü kabul edilip bunun ustünde radyasyon içeren gıdalann AT ülkelerine so- kulmaması karan alındı. Çok yoğun ve bilinçli olma- makla birîikte olayın heyecanı Türkiye'de de yaşandı. Trakya ve Ege bölgelerinde bir ölçüde kir- lenmeye yol açan bulutun hareketi heyecanla izlendi. \ağmur >ağma- dı diye sevinildi. Türkiye, resmi bilgilere göre Çernobil faciasım çok ucuza atlatmıştı. Türk kamuoyu, radyasyon yük- lü bulutlardan kopan ve nisan so- nu, mayıs başı Karadeniz'den Türkiye'ye gelen bulut kümesin- den habersizdı. Bulut kümesi kı- yıya paralel Karadeniz dağlarını fazlaca aşmadan birkaç gun kalıp geri dönmüştu. Nisan sonu, ma- yısın ilk günleri Karadeniz'in bol yağış alan günleriydi. Yağmurla birîikte radyoaktif maddeler top- rağa da inmişti. Radyasyon, öyle görünen, za- rarları hemen ortaya çıkan, yeni- lir yutulur bir şey değildi ki insan- lar gelip gittiğinı anlasın. Zarar- lanna karşı önlem alsın. Onu sap- taraak, alınacak önlernleri almak ve halkı uyarmak devletin göreviy- di. Devlet bu görevlerini yapsay- dı, örneğin radyasyon yüklü bu- lut Karadeniz üzerinde dolaşüğı gunlerde insanlar açık havada do- laşmamaya çalışacaklardı. Hay- vanlar otlatmaya çıkanlmayacak, radyasyonla kirlenen otları yeme- yecekter, kirlenmiş sütleri içilme- yecek ve etleri kesilmeyecekti. Ya o gunlerde yağan yağmur altında mayıs sürgünü çayı toplayan üre- ticinin durumuna ne demeli? Rad- yasyonla kirlenmiş çaym üretime gönderilmesini nasıl açıklamalı? Her şey su jiizüne çıktıktan, gerçekler saklanamaz olduktan çok sonra, zamanın Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Prof. Ahmet Yiiksd Özemre, "Halk pa- nige kaptlmasın diye gelen radyas- yonlu bulutun varlıgını sakladık" diye bir açıklama yapabilmişti. Türkiye'nin zararları ve boyııtu konusunda henüz ciddi hiçbir bil- gi sahibi olmadığımız Çernobil fa- ciasından etkilenmesini biz fındık ve çay ihracatımız nedeni ile öğ- rendik. Batı dünyası sadece rad- yasyon yüklü bulutlann geldiği gunlerde gereken önlemleri alma- mış, Çernobil'in olumsuz sonuç- DÖRT NLMARALI REAKTÖR — So>>et yetkililer. Çernobil faciasının boyuüannı ve yol açüğı za- rarları örlbas etmekte zoriuk çekmediler, ta ki faciazedeler seslerini yükseltene kadar. Çernobil, hâlâ insanlığa fark atıyor Hayvanlar kaderlerine terk edildi. Meşe ağaçlan, yaban domuzlarının kökü kurudu. Kuşlar da artık şakımıyor. Doktorların dedikleri gibi, "Radyasyon hastalığı, kesin ölüm anlamına geliyor!' Dış Haberier Servisi — Hayvanlar kaderlerine terk edildi. Meşe ağaçlan, yabandomuzlarının kökü kurudu. Kuşlar da artık şakımıyor. Sovyetler Bırliğı'ndeki dört numaralı Çernobil nukleer reaktönınun çevresinde bulunan ormanlık alanda bu nedenle çıt çıkmıyor. Şanslıysamz karşınıza paytak yürüyüşü ile bir ördek çıkabılir. Onun ne kadar şanslı olduğu ise tartışma götürür. Orman, bildiğimiz ormanlara benzemiyor. Hani gür, yeşil, insanın ruhunu besleyen orman resminin sanki boyaları akmış. Çam ağaçlan ve kozalaklan pembe kırmtzıya boyanmış. Çernobil'in ağaçlara bir hediyesi daha oldu: Normal gelişme hızlannı ona katlayarak büyüyorlar. Sonuç? öyle zayıfladılar ki kendi dallarının ağırhğına dayanamayıp parçalanıyorlar. Ev hayvanları ola ki sahiplerinden uzak bir gün geçirmek istemiş olsunlar, ya kör ya da sağır oluyorlar. Doğurduklan taktirde de dünyada kalabilen yavnıların sayısı, ölenlerin binde birini aşmıyor. Bu olumsuzluklarla yuklu tablonun fırça darbeleri 26 Nisan 1986 tarihinde sabah saat ikiye doğru sürüldü. Çernobil'deki dört numaralı nükleer reaktör havaya uçtu. Hidrojen patlaması damı uçurdu. Reaktorün 30 ayn yerinde yangın çıktı. En az 200 ayn radyasyon turii bulutlara yerleşti. Aradan dört yıl geçti. Sovyet hükümeti facianın boyutunu ve sonuçlannı perdeleme çabalanndan yılmadı. SSCB Moskova < Uluslararası atom lobisinin bu konudaki katkılannı da unutmamak gerek. Belki de olayı olabildiğince örtbas etmek isteyenlere, radyasyonun fark edilmezliği de kolaylık sağladı. Radyasyonun zararı bir tane değil ki. Karakteristik bir belirtisi yok. Başlangıçta sadece başınız dönüyor, kan dolaşımınızda bozukluk ortaya çıkıyor. Sonuçta seçeneğiniz fazla değil; hucreleriniz ya ölüyor ya da kansere yakalanıyor, türlerde bozulma başlıyor. Kanıt ya da örnek mi istiyorsunuz? Rusya'da istemediğiniz kadar bulabilirsiniz. Ne kadar radyasyon almdığı saptanamıyor. Alınan orana göre birkaç dakika, gün, hafta ya da yıl sonra "Çernobil kurbam" damgası yememeniz için hiçbir neden yok. Doktorların dedikleri gibi "Radyasyon hastalığı diğer hastalıklara benzemiyor, kesin ölüm anlamına geliyor." Kaliforniya Berkeley Üniversitesi profesörlerinden tıbbi fizik uzmanı John Gofman, Çernobil'in "bir milyondan fazla kanser kurbam" olacağını öngörüyor. Kiev ve Harkov'da, radyasyon özürluleri bir ay kadar önce açlık grevi başlattılar. Daha iyi bakılmak istiyorlar. Eldeki veriler, göz önündeki tablo galıba yöneticilerin istifini pek bozmuyor. Çernobil'in etrafındaki 30 kmüik bölge bosaltılmış, çünkü "ölüm tehlikesi sadece bu alanda söz konusu." Diğer bölgeler insan sağlığını tehdit etmiyor! öyle ki "sıkı kontrol önlemleri" alınarak, radyoaktif yüklü bölgelerde oturup çalışmak serbest bırakılıyor. Önlemler şöyle: O bölgenin bitki ve hayvanları yenmeyecek, avlanmak, mantar veya çilek toplamak yasak. Çocuklar 12 saat boyunca okuldan dışan adım atamıyorlar, yüzmek, ormanda, okul avlusunda koşmak, oynanıak yasak. Yükseic oranda radyasyon yüklü gıda maddeleri de imha edilmiyor. Radyasyonsuz gıda maddeleri ile radyasyon ümiti, "tehlikesiz" sınıra düşene kadar harmanlanıyor. Yöneticiler "önlem almak"tan "yasak koymak"ı anlayınca, halk da kendi başının çaresine kendi bakmaya çalışıyor: Kadınlar başörtüsuz, erkekler şapkasız, çocuklar da örme başlıksız dolaşmıyor. Kendilerini, başlanndaki saçlardan vucutlanna sızan radyasyondan koruyorlar! lan yok olana kadar surecek bir paket önlemler programı çizmiş- ti. Buna göre 1986 yılı boyunca çok yoğun olmak üzere, tüketilen butun gıda maddeleri radyasyon taramasındarı geçiriliyordu. Biz- den ihraç edilen fındıklarda 110 bekerele kadar çıkan ölçüler- de radyasyon bulunmuştu. Fındı- ğın az miktarlarda tüketiliyor ol- ması da bir ölçü kabul edilmemiş, Türk fındığının ithali o tarihler- de durdurulmuştu. Halkının sağlığını devlet adına korumakla sorumlu siyasi iktidar bu olayı bir uyarı kabul etmemiş, fındığın az miktarda tüketildiği, zararlı olmadığı tezleri ile hiçbir önlem alınmadan olay geçiştiril- mişti. Bir de "Türk fındıgına za- rar vermek isteyen artniyetliler" suçlaması yapılmıştı. Kasım ayında Almanya'da bir ikinci buyük skandal ihraç edilen Türk çayn ile patladı. Mayıs sür- gunü ağırlıklı yüksek kaliteli ola- rak uretilip ihraç edilen çayımız- da 30 bin bekerelin ustunde rad- yasyon çıkrruştı. Olay Batı bilim dünyası için bir surpriz ve şoktu. Türkiye'nin radyasyon bulutu ile kirlendiğini bilmiyorlardı. Bu şok ve skandal olayının ardından da- hi siyasi iktidar ve bilim, olayın saklanması, örtbas edilmesi yolu- nu seçti. Araştırma yapabilecek üniversiteler dahil ilgili bütün bi- lim kurumlanna, radyasyon ko- nusunda araştırma ve hele de açık- lama yapmama konusunda yazılı uyan, yasaklama geldi. Baa bilim adamlan kişisel merakla Türk pi- yasasında satılan cayları özel ola- rak tahlilden geçirmiş, yüksek rad- yasyon bulmuşlardı. Ancak açık- lamaya korkuyorlardı. Bize özel bılgi olarak "ne yaparsamz yapın" diyerek durumu anlattılar. Yapı- labilecek tek şeyi yaptık. Türkiye^ nin değişik yerlerinden piyasada satılan çaylardan ve Doğu Kara- deniz yöresinden çeşitli gıda mad- desi ornekleri ve toprak alarak yurtdışına götürdük. Berlin Sena- tosu'na bağlı resmi araştırma mer- kezinde tahlil etürdik. Ekim ayı sonunda topladığımız gıda mad- deleri tehlikeli ölçülerde kirli de- ğildi. Ancak çaylarda 30 bin be- kerele kadar varanradyasyonkir- lenmesi söz konusu idi. • Berlin Senatosu Araştırma Merkezi'nin uzman bilim adam- lan ile Türk asıllı, ancak Berlin Radyasyon Önleme Komitesi'nde gorev alan nükleer tıp bilim ada- mı Ali Savaşer, Türkiye üzerinde bu verilere göre bir değerlendirme yaptılar. Türkiye'ye ana bulutlar dışında bir yan bulut gelmişti. Ağırlıklı olarak, Doğu Karade- niz'de, dağları aşamadığı ve yağ- murla karşılaştığı için yoğunlaş- mış olarak çevreyi kirletmişti. Kir- lenme çok yoğun değildi. Topra- ğa çok fazla zarar vermemişti. Da- ha sonraki aylarda üretilen bitki- ler temizdi. Tabii mayıs ayındaki bitki örtüsünün kirlenmesi konu- sunda bir şey söyleme şansı yok- tu. Çiçekleri nedeni ile fındıklar bu kadar etkilendiğine göre çay- da boylesine >1iksek radyasyon çıktığına göre yağmurla kirlenme. yuzeysel kirlenme çok yüksek ol- malıydı. Bahklar da temizdi. Bü- yuk olasılıkla Karadeniz'in dip çu- kurlan, radyasyon kirlenmesini aşağı çekmişti. Tabii ki radyasyonlu çaylann içilmesi duşünülemezdı. Içilen çayda gramla çay kullanılması bir bardak çaya duşen radyasyon miktannın 5-6 bekerele kadar dü- şüyor olması gerekçe ve savunma asla olamazdı. Çünkü insanlar en duşük ölçülerle de olsa, bile bile zararlı gıdalan almamalıydılar. Bünyeleri hassas olanlar ve çocuk- lar için daha tehlikeli olmak üze- re günde içilecek çay miktan ve alınan radyasyonun bedenden en kısa 22 gün sonra atılabilmesi ve birikira gibi bilimsel gerçeklerle zararlar göz önüne ahnmalıydı. Radyasyonrurkıye'de bakkaldan aldığımız çavlan Batı Berlin'de tahlil ettirdık, ışte sonuçlar: I Olçulen çaytarda vuksek O Hangı ttmhlı çuydan, ne kadar • • Yüksek radyasyonlu çaym onmda ratiyasmn çıkn % radyasyon çıkaca&pnangogıbı tM surrkK ıçtni saglığa zararlı Radyasyon cinsel gücü azaltıyor rkütücü sonuçlar Bir bardak kom çaida 308 beke/el radvayıvn sapumdı Yeterli önlem alınmadı"Halk paniğe kapılmasın" gerekçesi ile geldiği saklanan radyasyon yüklü bulut kümesi, özellikle Doğu Karadeniz dağlarını aşamayarak yorede yoğunlaşmış, nisan sonu mayısın ilk günlerinde yağmurla birîikte yöre yüzeyini kirletmişti. Halk uyarılmadığı için sokağa çıkmış, üretici tarlada çalışmış, çay toplamış. kirlenmiş yeşil bitki örtüsü hayvanlar ve insanlar tarafından kullanılmıştı. Onada hiçbir bilimsel çalışma ve veri olmadığı için zararlarının boyutlarını bilmiyoruz. Biz kirlenmeyi yurtdışına ihraç edilen fındık ve çayımızda çıkan yüksek radyasyonla öğrendik. Önlem almakla sorumlu siyasi iktidar, gerçeğı kamuoyundan saklamak ve onlem almamak politikasını sürdürdu. Yurtdışında tahliller yaptırıp Türkiye'de içilen çaylardaki yüksek radyasyonu, resmi raporlarla açıkladığımızda, zamanın cumhurbaşkanı, başbakanı "az radyasyonlu çay iyidir" diyerek basın toplantılarında, TV görüntulerinde çay içtiler. 1986 ürünu yüksek radyasyonlu çaylanmızın yarısı, (6 aylık bir tukeüm) afiyetle halkımıza içirildi. Basın tam bir dayanışma içinde aylarca yayınları sürdürünce, ancak diğer >arısı depolara kaldırıldı. Bilimsel tahlil sonuçları, ilgili bütün bilim adaınlarının açıkla- malan ile arahksız surdurdüğü- müz yayınlara siyasi iktidardan akıl almaz bir tepki geldi. Zama- nın devlet başkanı ve başbakanı basın toplantılan düzenleyerek te- levizyonda çay içtiler. "Az radyas- yonlu çay iyidir" dediler. Cinsel gücu arttırdığı tezleri bile sürüldü. Bütün basının da desteği ile aylar- ca süren yayınlar önce sonuçsuz kaldı. Siyasi iktidar 1986 ürünü radyasyonlu çaym yarısı, 6 aylık bir tüketim halka içirildikten son- ra ancak inadından vazgeçti. Rad- yasyonlu çaylar depolara kaldınl- dı. Yansı afiyetle halka içirilen çayların diğer yansını yok etmek için hâlâ yollar aranıp duruyor. Ya o tarihlerde sokaklarda do- laşan insanlar, çay toplayanlar, ye- şil bitki örtüsünü kullanan bütün canlılar ne ölçude zarar gordüleı ? İçilen radyasyonlu çaylann zara- rı ne oldu? Hiçbir fikrimiz yok. Bilim diyor ki kansere yakalanmış bir insanın başka nedenlerden mi radyasyondan mı etkilendiği bilin- mez. Sayısal, oransal artış varsa radyasyon etkisine karar verilir. Biz nasılsa Çernobil faciası önce- si kanser tablomuzu, özellikle de Doğu Karadeniz yöresine özgü du- rumu hiç bilmiyoruz. Kimse ko- lay kolay bir şeyler iddia edemez. Siyasi iktidar da sorumsuzluğu- nun hesabını vermez. r Kâhya Ray'in hazin sonu • Kultur Servisi — Dallas başta olmak uzere çeşitli western turü Amerikan dizilerinden tanıdığımız Albert Salmi (kâhya Ray), yaşamına kendi eliyle son verdi. Geçirdiği bir sinir krizi sonucunda eşini ölduren Salmi, peşinden intihar etti. TRT'nin yıllar önce gösterdiği "Dallas"ın sevilen karakteri Ray, dizide Lucy ile ilişkileri ve Evvingler'le "beklenmedik" akrabalığı ile hâlâ anılarda. Akcura'ya şeref üyeli^i • BANDIRMA (Cumhurivet) — Bandırma'da çevreyi kirleten sanayi kuruluşlarına karşı savaşım verdiği için süresinden önce Bolu Vali Yardımcıhğı'na ataması çıkartılan Bandırmanın eski Kaymakamı Alev Akcura'yı, Türkiye Tabiatı Koruma Derneği de verdiği şeref üyeliği payesi ile ödüllendirdi. Akcura'nın ödülü Tabiatı Koruma Derneği'nce 10 mayısta düzenlenecek bir törenle verilecek. Çanaklar yine söküldü • İZMİT (Cumhuriyet) — lzmit ve çevresine uydu yayını yapan Kullar kasabasındaki Çanak antenler, jandarma ekipleri tarafından söküldü. lzmit ve çevresine RTL, Eurospon ve TV3 yayınlarını aktaran Çanak antenlerin jandarma ekiplerince İçişleri Bakanhğı'ndan gelen genelge üzerine söküldüğü öğrenildi. 88 milyona çini tabak • LONDRA (Cumhuriyet) — Sotheby müzayede firması tarafından düzenlenen iki gün surecek Osmanlı-lslam sanat eserleri açık arttırması sönük başladı. Bundan önceki müzayedelere göre rastlanmadık derecede az ilgi vardı. Yine de en yüksek fiyatlan İznik eserleri topladı. 1550'den kalma bir tabak beklenenin 4 misline 22 bin sterline satıldı. (88 milyon lira). Istanbul'da Rüstem Pasa Camii'nde benzeri bulunan küçük bir çini parçası ise beklenenin tam 10 katına 15 bin sterline katıldı. (60 milyon lira) Öte yandan önceki gün Christie müzayede firması tarafından düzenlenen Osmanlı-lslam eserleri satışında da bir İznik çini vazo 209 bin sterline (840 milyon) alıcı buldu. Radyasyon fiziği uzmanı Dr. Yüksel A takan: Radyasyonun azı da sağlıgı bozabilir'Kiev yakınındaki Çernobil'de bulunan 4 nükleer santraldan birinde, personelin büyük hatası sonucu santral henüz durdurulmadan bir teknik deneme yapılmak istenmişti. Buna bir de santralın güvenlik sistemlerindeki yetersizliği eklenince, bugüne kadarki en vahün nükleer santral kazası oldu" diyor Atakan. ULYA ÜÇER BONN — 26 Nisan 1986'da teknoloji tarihinin en büyük ka- zası meydana gelmişti. Kiev'in 200 km kuzeyindeki Çernobil'de bu- lunan dört nükleer santraldan bi- rinde, günün ilk saatlerinde an ar- da iki patlama oldu. 50 ila 100 milyon curie radyasyon taşıyan ye- di ton kadar nükleer madde, at- mosfere yayıldı. Reaktör merke- zindeki yangın haftalarca söndü- rülemedi. Radyoaktif Çernobil bulutları Ukrayna ve Beyaz Rus- ya üzerine çöktü. Evleri, yollan, çocuk bahçelerini, ormanlan, göl- leri orttü, toprağı ve suyu zehir- ledi. Bununla da kalmadı, zehiri- ni akıta akıta başka yörelere de yol aldı. Çernobil bulutuyla gelen radyasyon tehlikesi, Norveç'ten Italya'ya, Ispanya'dan Türkiye'ye kadar tüm Avrupa'ya korkulu ay- lar yaşattı. Halen Federal Almanya'da gö- rev yapan radyasyon fiziği uzma- nı Dr. Yüksel Atakan'la radyasyon ve Çernobil kazası üzerine konuş- tuk: — Çernobil kazasının kaynağı neydi? ATAKAN — Kiev yakınındaki Çernobil'de bulunan 4 nükleer santraldan birinde, personelin bü- yük hatası sonucu, santral henüz durdurulmadan bir teknik dene- me yapılmak ıstenmişti. Buna bir de santralın güvenlik sistemlerin- deki yetersizlik -yani çelik ve be- ton güvenlik kılıflannın bulunma- yışı, içten kilitli aygıtların bulun- mayışı, soğutma pompalarının otomatik olarak devreye sokulur nitelikte olmayışlan- eklenince bu- gune kadarki en vahim nukleer santral kazası doğmuş oldu. — Radyoaktif maddeler ve rad- yasyon, sırf nükleer santral kaza- lannda ve atom bombası patlama- lanyla mı ortaya çıkıyor? ATAKAN — Değil. Öteden beri yerküredeki doğal radyoaktif maddelerle ve bunların çevreye yaydıkları radyasyonla iç içe ya- şayıp duruyoruz. Çevremizdekı toprakta, taş, beton, tuğla yapılar- da, fayans duvarlı banyolarda, ha- vada ve hatta \iicudumuzda çeşitli doğal radyoaktif madde bulun- maktadır ve biz bunlarla bir ara- da 'sağlıklı' olarak yaşamaktayız. Vücudumuz dışarıdan her saniye ortalama 15.000 adet değişik güçte radyasyona hedef olmaktadır. Vu- cut içinden de potasyum ve kar- bon gibi maddelerle ışınlanıyonız. — Çernobil'de kazanın olduğu yerdeki felaket bir vana çok uzak- lara, Almanya'ya, Türkiye'ye de radyoaktif maddeler yayıldı. Y iye- ceklerimize, içeceklerimize, örne- ğin Doğu Karadeniz yöresinin ca- yına, fındıgına radyoaktif madde- ler bulaştı. Bu radyasyon, insan- larda her zaman bazı bedensel ha- sara yol açmıyor mu? ATAKAN — 'Erken hasar' açı- sından hayır. Çünku herhangi bir organda radyasyon etkisiyle kısa süre sonra hasar oluşması, genel- likle radyasyon dozunun çok yük- sek olması halinde ortaya çıkıyor. Bir de radyasyonların çarptığı atomlar bedendeki görevleri bakı- mından çok önemli moleküllerin ve hücrelerin parçaları iseler bu takdirde tek bir molekulün tahri- bi bile yerine yenisinin gelememesi durumunda, ilgili hücre ve doku- larda hasara neden olur. — Çcrnobü'den 4 yıl sonra bu- gün, besinlerimizdeki radyasyon ne düzeyde? Türk çayının, Türk fındığının durumu ne? Bunların içilip yenmesinde hâlâ sakınca olabilir mi? ATAKAN — Çernobil'den 4 yıl sonra bugun, besinlerdekı radyas- yon hem Avrupa'da hem de Tur- kiye'de genellikle çok düşmüştür. Türkiye'ye her gidişimde götürdü- ğüm portatif aygıtlarla yaptığım ölçümleri anlatabilirim yalnız. Bu- na göre çeşitli besinlerde Çerno- bil kaynaklı tek bir radyoaktivi- te kalmadığı doğrulanmaktadır. Doğal radyoaktif maddelere alışmışken, bunların bile bizi aşı- rı ışınlamasına karşı, mümkünse önlem almalıyız. Yüksek radyas- yonun dozunun ise sağlığımızı bozması, kanser gibi tedavisi ne- redeyse olanaksız hastalıklara yol açması olasıhğı buyüktur. Az radyasyon dozunun sağlığı- mın ileride bozmayacağı da kanıt- lanmış bir şey değildır. Bu yoizden, Çernobil olayı gibi uzak yoreler- de bile doğal radyasyon düzeyinin epey aşıldığı bir durumda, önlem alarak halkın alacağı radyasyon dozuıiu duşurmek, bugun bilimin gösterdiği yoldur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear