Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 NtSAN 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
Avni Dilligil Ödtilleri
• Kiiltür Servisi — 1989-1990 Avni Dilligil Tiyatro
Ödülleri belirlendi. Nuzhet Birsel, Dikmen Gürün
Uçarer, Zehra İpşiroğlu, Seçkin Selvi Cılızoğlu, Hami
Çağdaş, Haluk Şevket Ataseven, Yaşar İlksavaş, Kami
Suveren, Hayati Asılyazıcı ve Sevgi Sanlı'dan oluşan
seçici kurul, Memet Baydur'u 'Yangın Yerinde Orkideler'
oyunuyla Başanlı Yerli Yazar, Talat Halman'ı "Sevgili
Soytarı" çevirisiyle Başarılı Çevirmen, Işıl Kasapoğlu'nu
da "Kral Lear" ile Başarılı Yönetmen seçti. Yılın Başarılı
Yapımı da "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz"a verildi. Tilbe
Batum Başarılı Kadın Oyuncu (Kral Lear), Cihan Ünal
Başarılı Erkek Oyuncu (Aktör Kean) olarak belirlenirken
Göksel Kortay Yardımcı Kadın Oyuncu, Kâmuran Usluer
ise Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü'ne değer görüldü. En
tyi Dekor Ödülü'nu Naz Erayda (Buruk Ezgi ve
Daktilolar), En lyi Kostüm Odulu'nu Sevim Çavdar
(Anılar), En lyi Ozgün Müzik Ödülü'nü Timur Selçuk
(Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz), Juri Özel Ödulü'nü Enis
Fosforoğlu, Jüri Özendirme Ödulü'nü Bilsak (Işte Baş
Işte Gövde İşte Kanallar) Jüri Onur Ödulü'nü ise Sevda
Şener kazandı.
*Şehir Tîyatrolan' açıklaması
• Kiiltür Servisi — Avni Dilligil Tiyatro Ödülleri
jürisinde yer alan Zehra İpşiroğlu, Dikmen Gürün
Uçarer, Sevgi Sanlı, Hayati Asılyazıcı, Yaşar Ilksavaş,
Hami Çağdaş ve Nüzhet Birsel bir açıklamada buJunarak
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi yonetimini, Şehir
Tiyatrolan'nın yeni yönetmeliğinin yürürlükten
kaldırılması konusunda göreve" çağırdılar. Açıklama
şöyle: "75 yıllık Şehir Tiyatroları tarihinde görülmedik
biçimde bir oldu-bittiye getirilerek temel ilkeleri
değiştirilen Şehir Tiyatroları Yönetmeliği'nin
antidemokratik bir duruma sokulmasından öturü büyük
üzüntü duyduğumuzu belirtmek isteriz... Tiyatro
sanatının asıl yaratıcı ilkelerinin dışına taşırılarak yapılan
değişikliklerle yönetmelik, gelecekte siyasal iktidarlara
keyfi atamalar yolunu açmış olacaktır. Yonetmeliğin
değişen maddeleri arasında Yönetim Kurulu'nun kuruluş
biçimi, bürokratik müdahalelerle antidemokratik biçime
sokulmakta, 'Repertuar Kurulu' ile kurumun sanatsal
işleyişine büyük set çekilmektedir;'
4
Evet Isyan' aklandı
• Küllür Servisi — Şair, yazar ve yayıncı Ismet özel'in,
'Evet İsyan' isimli ses kaseti hakkında Kültür
Bakanhğı'nın geçen mart ayında aldığı "dağıtımının
sakıncalı olduğu" yolundaki karar, İstanbul 3. ldare
Mahkemesi tarafından iptal edildi. Ismet Özel'in açtığı
dava sonucu, yürutmenin durdurulması istemini kabul
eden mahkeme, bilirkişinin kasette suç ve suça teşvik
unsuru bulunmadığı yönundeki görüşünü dikkate aldı.
İsmet Özel'in aynı adlı şiir kitabındaki şiirlerden oluşan
kaseti için "kamu düzeni", "genel asayiş" ve "milli
güvenlik" bakımından bir sınır getirilmesinin mümkün
olmadığı belinilen bilirkişi raporunda, "Şiirler bütünüyle
göz önune alındığında, şairin fikirlerinin Türkiye'nin
herhangi bir yerinde bir ayaklanma yapılması gerektiği
anlamına gelmediği anlaşılmıştır" deniyor.
Cannes'ta yarışacak filmler
• Kiiltür Servisi — Bu yıl 10-21 mayıs tarihleri arasında
düzenlenen 43. Cannes Film Festivali'nde yarışacak
filmler belli oldu. Japon yönetmen Akira Kurosavva'nm
"Akira Kurosawa'nın Düşleri" adlı filmiyle açılacak olan
festivalde 19 uzun metrajh film Altın Palmiye için
yarışacak. Bu filmler: "Przesluchanie - The
Interrogation" (Ryszard Bugajski - Polonya), "La Putain
du Roi" (Axel Corti - Ingiltere, Fransa, Avusturya), "La
Captive du Desert" (Raymond Depardon - Fransa),
"VVhite Hunter, Black Heart" (Clint Eastwood - ABD),
"Nouvelle Vague" (Jean-Luc Godard - lsviçre, Fransa),
"Rodrigo No Fytiıro" (Victor Manuel Gaviria -
Kolombiya), "Ucho - The Ear" (Karel Kachyna -
Çekoslovakya), "Hidden Agenda" (Ken Loach -
fngiltere), "Taxi Blues" (Pavel Lounguine - SSCB,
Fransa), "Wild at Heart" (David Lynch - ABD), "Shi
No Toge - The Sting of Death" (Kohei Oguri, Japonya),
"Tilai" (Idrissa Oudraogo - Burkino Faso), "The
Mother, Forbidden Peope" (Gleb Panfilov - SSCB),
"Come See The Paradise" (Alan Parker - ABD),
"Cyrano de Bergerac" (Jean-Paul Rappeneau-Fransa), "II
Sole Anche di Notte" (Taviani Kardeşler - ttalya),
"Daddy Nostalgie" (Bertrand Tavernier - Fransa),
"Stanno Tutti Bene" (Guiseppe Tornatore - Italya), "Ju
Dou" (Zhang Yimou, Yang Fengliang - Japonya).
Oscarlı 'Miss Daisy' başhyor
• Kültür Servisi — Dört Oscar ödüllü 'Miss Daisy'nin
Şoförü' adh film bugün Beyoğlu Dünya, Kadıköy
Kadıköy, Ankara Kızılırmak, Izmir Çmar sinemalannda
gösterime giriyor. Film "En lyi Film", En iyi Kadın
Oyuncu (Jessica Tendy), En lyi Uyarlama ve En lyi
Makyaj ödullerini toplamıştı. Jessica Tendy, filmdeki
rolüyle 80 yaşında En lyi Oyuncu Oscan'na ulaştı.
Yönetmenliğini Bruce Beresford'un yaptığı film 2. Dünya
Savaşı öncesinde, Güney'de Yahudiler ve siyahlar
arasındaki ilişkileri ve ırk ayrımının çeşitli yönlerini konu
alıyor. "Driving Miss Daisy" bu yıl dokuz Oscar'a aday
gösterilmişti. Film, Oscar odüllerinin dışında, üç Altın
Küre, iki Altın Ayı ve Amerika Yazarlar Birliği ödullerini
de kazandı.
SINEMA/ATİLLÂ DORSAY
ZAMAIMI
Rena E^dem kendını
tuvor Ettore Scoid
fılmler
ını eleşîr mıvor
sınerna sıienrıavrrış
sınerrasım edeDıyatı
V S V S '. S j S \ S
fılmmden sorumlu tu-
çızıyor SüSan Sontag
Fuat Onan a gore
Ma-gL-erıte Duras
ağma edere* kuruyor
İLK SAYI ÇIKTI
YÖNETMEN
ŞERİF GÖREN
KEMAL SUNAL ŞİVA GEREDE
MURAT İLKER
PERİN AYTAÇ
BÜLENT KAYABAŞ
KUTAY KÖKTÜRK
TAYFTJN ÇORAĞAN
PENTA FİLM 151 09 80-149 57 05
BEYOĞLU BEVOĞLU(151 32 40! 12 00 - 14 15 - 16 30 - 19 00 - 21 30
KADIKÖY MOOA 337 01 28) 11 00 - 13 00- 15.00- 17 00 • 19 00 - 21 30
Festivalde 'En lyi TürkFilmV ödülünü alan 'Karartma Geceleri'
Bîlînç ve sevgi ürünüKarartma Geceleri /
Eser: Rıfat Ilgaz / Senaryo,
yönetim: Yusuf Kurçenli /
Görüntü: Colin Mounier /
Müzik: Cem Idiz /
Oyuncular: Tarık Akan,
Nurseli İdiz, Bülent Bilgiç,
Deniz Kurtoğlu, Ömer
Çolakoğlu, Menderes
Samancılar, Erol Günaydın,
Şükrü Türen, Gülsen
Tuncer, Necati Bilgiç /
Senar Film yapımı / 110
dakika (Çemberlitaş
Şafak-3)
Bahtsız Türk aydmının bitmek
tükenmek bilmeyen çilesinden bir
kesit. îkinci Dünya Savaşı'nın son
yıllannda, ülkede sürdürulen
"solcu an"ndan payını almış bir
yazar olan Rıfat Ilgaz'ın özya-
şamsal romanı "Karartma Gece-
leri", bizlere aydın öğretmen \e
yazar Mustafa Lfral'ı tanıtıyor.
"Milli Şef" Inönü yönetiminde-
ki Türkiye'de, savaşın "gidişat'ın-
dan da esinlenen türlu çeşitli bas-
kılar, gözaltına almalar, işkence
ve dehşet salma gırla gitmektedir.
"Sokn avı"ndan sonra, ufukta
faşizmın yenilgisinin de görülme-
sinin etkisiyle bu kez "ırkftlar"
toplanmaktadır. Ancak solun çi-
lesi henüz bitmiş değildir (hiçbir
zaman da bitmeyecektir). Bir ki-
tabı dolayısıyla aranmakta olan
Ural, Sansaryan Hanı'nın ününü
ve gözaltına alınanlann başına ge-
leni bilmektedir. Onun için kaçar,
saklanır. Ama eninde sonunda
yakalandığında, o da o yılların
TİTtZ BİR ÇALIŞMA — Tank Akan bu filmde kendini aşan çok i>i bir o>un veriyor. Diğer oyuncular
ve görüntü çalışması da birinci sınıf. Sinemamızın yuzünü ağartacak düzeyde bir film.
Türkiyesi'nde yaşamış ilerici, de-
mokrat bir aydın olma serüvenin-
den payına düşeni alacaktır.
"Karartma Gecderi", önemli,
başarılı, bilinç ve sevgi urıinü bir
nim. Yusuf Kurcenli'nin Rıfat Il-
gaz'ın kitabına okur okumaz go-
nül verdiği, onu iyice özümsediği
anlaşılıyor. Kurçenli, önce son de-
rece ustahkla oluşturulmuş, eko-
nomik, ama doyurucu bir senar-
yo, sonra da klasik türde, ama as-
İa akademizme düşmeyen, ken-
dinden emin bir sinemasal anla-
tımla yapıta gorsel değerler katı-
yor, açılımlar getiriyor. Kurçen-
li'nin sineması ne denli ilerlemiş!
Onun ilk ve alçakgönüllu fılmle-
rini izlemiş, "Gramofon AvraC'ı
sinemasında bir aşama saymıştık.
Ama "Karartma Geceleri", doğ-
rusu hepsini aşıyor. Karşımızda
artık sinemasını oluşturmuş, aıı-
latımını sağlama yaslamış bir yö-
netmen var.
"Karartma Geceleri"nin gücü
ve sağlamlığı, her türden kışkır-
tıcılığı önleyen, sloganlann ardı-
na sığınmayan, gözboyayıcılığı,
çığırtkanlığı hen bir sinemayı yeğ-
lemesinden kaynaklanıyor. Kur-
çenli, sanki mesajını bağırarak
değil, alçak sesle konuşarak ver-
meyi yeğlemiş. Bir "dönem
filmi" bu: 1940'ların İstanbulu,
sınırlı olanaklarla, ama inandırı-
cı biçimde verilmiş. Keşke kimi
dış sahneler biraz daha "kalaba-
lık" olabilseydi, sınemada göste-
rilen belgeselin teknik düzeyi da-
ha iyi olabilseydi, jenerikteki go-
runtuler (ve onlann üzerine düşen
adlar) daha aydınlık olabilseydi...
Ama ne onemi var? Kurçenli, za-
ten bir "dönem filmi" yapmanın
sınırlannı rahatlıkla aşıyor. Çeşitli
nedenlerle, iç ve dış etkilerle, belli
goruşler ve fikirler üzerinde bas-
kı oluşturmayı yeğlemiş, insana
karşı işlenebilecek en buyuk "in-
sanlık suçlan"ndan biri olan iş-
kence yapmayı göze alabilmiş tum
ülke, rejim ve sistemleri sergili-
yor, eleştiri>or. Savaş, sıkıyöne-
tim, ulke güvenliği gibi görünür-
de geçerli nedenleri var bu işleri
yapanların. Ama bu nedenler, ya-
pılanları hiçbir zaman açıklamı-
yor, bağışlatmıyor. "Insanlık
suçu" niteliklerini ortadan kaldır-
mıyor.
"Karartma Geceleri"nin iç
dengeleri çok iyi kurulmuş. Işkeu-
ce bile filmde yeterince, gerektiği
-veya gerçckte Ilgaz'ın başına
geldiği- kadarıyla var. Yönetmen,
işkenceyi, baskıyı bir etkileme, se-
yirciyi tavlama öğesi olarak kul-
lanmıyor, bu kolaylığı da elinin
tersiyle itiyor. Ve içerdiği tüm ka-
ramsarlığa, karabasan yaşayan
bir ulke gorunumune karşın sev-
gi ve umut, fılmin sonsal izleni-
minden hiç de eksik değil. Hele ki
Kurçenli, Mustafa Lral'ın (Tarık
Akan) o aksak yürüyüşünü tak-
iit eden çocukların göruntusunü
yakalayıp filmine sokabildikten
sonra!..
Tarık Akan, bu filmde kendi-
ni aşan çok iyi bir oyun veriyor.
Diğer oyuncular ve goruntü çalış-
ması da birinci sınıf. "Karartma
Geceleri", sinemamızın yüzunu
ağartacak duzeyde bir film. Ne
yapıp edip görün.
İkili Oyunlar'yakın tarihianlatmayı deniyor
Boşa gitmiş çabalartkili Oynnlar Eser
ve senaryo: Bilgesu Erenus
/ Yönetmen: îrfan Tözüm
/ Görüntü: Ertunç Şenkay
/ Oyuncular: Tarık Akan,
Zeliha Berksoy, Erol
Dcmiröz, Hatice Boran,
Behram E. Kolukısa,
Mehmet Ulay, Tomris
Çetinel / Muhteşem Film
yapımı (AKM, Bakırköy
Adile Naşit Kültür
Merkezi)
Sinemamızın, yakın tarihimizin
ilginç anlanna eğilmesi, abuk-
sabuk aşk, sevda ve serüven öyku-
leri anlatmaktan biraz başını alıp
toplumsal / siyasal yaşamımıza
ışık tutmaya başlamasıne güzel!..
Bu hafta gösterime çıkan iki Türk
filmi de bu tür nitelikler içeriyor-
lar. 1940'lann Istanbul'unda "sol-
CB avı" ve Sansaryan Hanı deko-
runda polis-aydm ilişkilerini an-
latan "Karartma Geceleri"nin ya-
ru sıra "İkili Oyunlar"da aydın bir
çiftin 1968'lerden 1988'lere dek sü-
ren ilişkisi boyunca bu yıllarda
Türkiye'yi sarsan olaylara, politik
ve ilerici bir bilince sahip insan-
lann, Türkiye'nin 20 yıllık yakın
tarihi boyunca yaşadıkları dene-
yime değiniyor. Daha doğrusu de-
ğinmeyi amaçlıyor.
Ege yöresinde bir Roma tapı-
nağı çevresinde kamp kuran Erol
ve Nur'u tanıyoruz. Yıl,
1978'dir. 1968-69'lardaki ilk öğ-
renci hareketlerine karışmış,
Amerikan Büyukelçisi Commer'-
Başrolünde Tank Akan'ın yer al-
dığı film bu haliyle sıkınü veriyor.
in arabasını yakanlann arasında
yer almışlardır (l%8-69 olayla-
rı, yetersiz birkaç eski fotoğraf-
la anımsatılır). Aradan geçen 10
yılda, evlilik, çocuk, düzene uy-
ma çabaları, ikisinin de içlerin-
de bir zamanlar yanan
"devrimci" ateşi, düzene karşı
çıkma dürtüsünü, aykınlık ve
asiliği iyice törpülemiştir. Bir ge-
ce boyunca yakınlaşmayı dener-
ler. Ama boşuna... Bu arada
film, 3 zamanlı biçimde gelişir.
"Çadırdaki gece" boyunca, bi-
zi sık sık 10 yıl sonrasında,
1988'in bir akşamına alıp götü-
rur. 10 yıl sonra karı-koca boşan-
mıştır, ama oğulları Ozan'ın da
bulunduğu bir gecede bir araya
gelirler. Erol, bir zamanlar eleş-
tirdiği, düzene uyarak köşeyi
donmuş birileriyle birlikte valış-
maktadır. 1978'lerde kıyım ve
baskılarla neredeyse aklını kaçı-
racak hale gelmiş olan Nur ise ar-
tık birçok şeyi, bu arada "şen
dul'Muğu da benimsemiş, özgür
ve rahat bir kadındır.
"İkili Oyunlar", Bilgesu Ere-
nus'un "tkili Oyun" adlı oyu-
nundan çıkarak, işte tüm bunla-
rı anlatmayı deniyor. Saygın bir
girişim, sinemamız için değişik
bir caba. Ne var ki başarılmış ol-
duğunu söylemek mümkün de-
ğil. Bir karı-koca ılişkisinin, bi-
raz Hollyvvood'un parlak done-
mini anımsatan 'sofistike' bir
güldürü biçiminde gelişmesine,
bize özgü nitelikler ve de açık bir
politik bilinç fonunun eklenme-
si, son derece ilginç ve değişik bir
fflme ulaşabilirdi. Ama bunun
için oya gibi örülmuş, kıvrak, da-
kik bir anlatım, şampanya gibi
bir senaryo ve çok incelikli bir
oyun üslubu gerekiyordu. Oysa
Bilgesu Erenus'un senar>'osu da
Irfan Tözüm'Un tonlar çeken
ağır sineması da bu kıvraklığa
ulaşmayı engelliyor. Inanılmaya-
cak kadar kölü, seslerin ağızla-
ra bir türlu uymadığı bir seslen-
dirme de oyuncuların pek iyi be-
Iirlenememiş, kesin çizgilerle çi-
zilememiş kişiliklerindeki son
inandıncılığı da alıp götürüyor.
"tkili O>iınlar", bu haliyle sıkın-
tı veren, daha da ötesi, bunca ça-
banın ve iyi niyetin boşa gitmiş
olmasından dolayı insanı uzen
bir film...
'BirRüzgâr Öyküsü've 'Rembetiko*
Festivalde 'doruk'lar
Costas Ferris'in "Rembetiko"su biraz da biz
demek, Anadolu demek, Yunan müziğinin
Doğu hüznü ve Anadolu sazlarıyla
beslenmiş, biçimlenmiş hali demek.
Festivalin doruk noktalanndan
biri: Joris Ivens/Marceline Lori-
dan ikilisinin "Bir Rüzgâr
Öyküsii-Une Hisloire de Vent."
90'ına gelmiş yaşlı adam, 20. yüz-
yıl tarihinin unutmaz tanığı ve si-
nema aracılığıyla belleği olmuş
Ivens, son bir kez kultürüne, hal-
kına tutkun olduğu Çin'e donuyor
ve eski Çin düşüncesi, Tao felse-
fesi, yüzyüların ötesinden süzülüp
gelmîş" îriançlar,' geknekler, mitos-
lar aracılığıyla son bir kez Çin'i
anlamaya ve kendi Çini'ni perde-
de canlandırmaya çalışıyor. İlk
fîlmlerinden beri gerçeğin yalnız
görünen yüzune değil, onun için-
de gizli şiire, sakladığı gizeme de
düşkün olan yönetmen, "beJgesel"
türün tüm oluşmuş kahplarını bir
yana bırakıyor, "riizgân yakala-
maya çalışan adam" öyküsünün
simgeledigi biçimde, gerçeğin gi-
zemini, şiirini yakalamaya çalışan
sinemacı oluyor. Çin'in doğasın-
dan, insanından, geleneklerindeıı,
törenlerinden, geçmiş ve güncel
sanat yapıtlanndan seçilmiş gö-
rüntüler, gorsel mısralar, dizeler
oluşturan başka görüntülerle,
Ivens'in eski filmlerinden seçilmiş
parçalarla, "çekim öyküsü"nü
oluşturan ve günümuz Çin yöne-
timinin katı bürokrasisini eleştiren
karelerle birleşiyor, kendine özgü,
kendi soluğunu alan bir film oluş-
turuyor. Marceline Loridan,
Ivens'in son 30 yılının yaşam ve si-
nema yoldaşı, "Bu filmi anlamak
için tüm önyargılannızdan sıyn-
lın, aynca akılcı biçimde anlama-
ya da çalışmajın" derken ne ka-
dar haklı.
Bir diğer doruk: "Reiıibetika"
Costas Ferris'in filmi, tümüyle bir
tur müziğe ve bu müziğin belirle-
diği4 sarmaladığı insan yaşamla-
rına adanmış: Anadolu kökenli
Yunan müziği, "Rembetiko" de-
nilen, bizim müziğimizden, sazla-
rımızdan, dilimizden ve Anadolu
1
ya ozgu duyarlığımızdan izler ta-
şıyan... Izmir doğumlu Maria,
"kölii kaderii" anasının yolundan
giderek tüm acılı yaşamını sesine,
şarkılarına döküyor, özellikle
Ege'den göç etmiş Yunanlıların
unutamadığı ve canlı tuttuğu
"Rembetiko"da bir yıldız oluyor.
Ama tum yaşamını, layık olmayan
bir adama harcayarak ve yanıba-
şında, kendisini gerçekten seven
kemancj Giorgiaki'nin aşkını bil-
mezden gelerek... 1920 ve 30'ları
katediyor "Rembetiko" müziği,
Yunan makamlarının yasaklama-
lanna, lokalleri kapatma girişim-
lerine karşın... Ve 1950'lere ve kim-
bilir, belki bu fllmin de katkısıy-
la, günumüze dek gelip dayanıyor.
"Rembetiko", kuşkusuz biraz da
biz demek, Anadolu demek, Yu-
nan müziğinin Doğu hüznü ve
Anadolu sazlarıyla beslenmiş, bi-
çimlenmiş hali demek. Umarım ki
"Rembetiko" sinemalarımızda da
gosterime çıkar ve hak ettiği da-
ha geniş bir seyirci kitlesine ulaşır.
9. Uluslararası istanbul Film Festivali'ne son bir bakış
Gerçek sinemaseverler keyif aldıElbette çeşitli aksaklıklardan, değişikliklerden,
'son dakika' filmlerinden veya simultane
çevirilerden yakınanlar da oldu. İlginç bir nokta,
eleştirilerin büyük bölümünün, şenliği pek
izlemeyen 'dışarıdan gazel okuyan' kişilerden
gelmesiydi.
Bir İstanbul Sinema Festivali
daha geride kaldı. Kendi adımı-
za, izlediğimiz 40'a yakın fılmden
yine unutulmaz izlenimler edin-
dik, değişik ufuklara kanatlandık.
Karşılaştığımız, filmlerde aralar-
da veya çıkışlarda birlikte oldu-
ğumuz sinemaseverlerin de genel-
de mutlu, memnun olduklannı
gözlemledik. Elbette çeşitli aksak-
lıklardan, değişikliklerden, "son
dakika" filmlerinden veya simul-
tane çevirilerden yakınanlar da ol-
du.
ilginç bir nokta, eleştirilerin
buyuk bölümunun şenliği pek iz-
lemeyen, "dışarıdan gazel
okuyan" kişilerden gelmesiydi.
Bu kesimden kimileri, üstelik şen-
liği surekli izleyenleri, yılda bir ya-
şanan bu sinema şoleninden pay
almaya çabalayanları, "sinema
entelleri" gibi deyimlerle kuçüm-
semeye, şenliğin film izlemekten
çok "dostlarla, ahbaplarla bulu-
şup göriişmek" veya "ben şu ka-
dar film izledim" diyebilmeye dö-
nük bir etkinliğe dönüştüğünü
yazmaya kalktılar. Ama ben ger-
çek sinemaseverierin keyfine bir
çok kez tanık oldum. Bu konuda
hiç kuşkum yok:
Elbette surprizler oldu, acı ve
tallı. "Dekalog"Iann geç gelme-
sinin bu denli fırtına yaratacağı,
Antonioni filmlerinin bu denli il-
gi göreceği, "Aşçı, Hırsız, Kansı
ve ÂşığVnın seyirciyi bu denii iki-
ye böleceği (kimileri "başyapıt"
derken, kimileri kendilerini sine-
madan dişarı dar attılar), "Çin-
geneler Zamanı"ııınÇingenedilin-
de çıkması uzerine bunca speku-
lasyon ve yalan haber oluşturula-
cağı, Türk filmlerinin hep dolu sa-
lona oynayacağı akla gelir miydi?
Eczacıbaşı da, Alün Lale de so-
nuç olarak ve filmler gorüldüğün-
de kabul edilir ödüllerle bitti.
"Son dakika" konuklanndan Zu-
lawski, Petroviç ve Makavejev,
bu dezavantajı aşıp seyirciyle bu-
luşmayı başardılar. Yugoslav si-
neması, benzersiz bir govde gös-
terisi gerçeklestirdi. Fransız film-
leri genelde buyük ilgi gördüler:
"Senin İçin Fazla Guzel", "Bay
Hire" veya "Aslolan Hayattır"ı
sanınm uzun süre unutamayaca-
ğız. Caz filmleri gençleri çekti,
Üçuncü Dünya sineması, kimi
duşkınklıklarının yanı sıra önemli
filmler de sundu. "Cezayir
Savaşı" politik bilinçleri, "Hiro-
şima Sevgilim", "Erkek - Dişi",
"Son Darbe" anıları tazeledi.
"Arabistanlı Lawrence" ve
"Gandhi", epik sinema duşkun-
lerini salonlara çekti. "Baron
Muchausen". "Gizem Treni",
"Kahkaha Salgım", "Plaff",
"Sabun Köpügü Hırsızlan" in-
sanları neşeye boğdu. "Bir Riiz-
gâr Öyküsü", "Splendor", "Ölü
Ozanlar Dernegi", "Maestro",
gözlerden yaşlar getirdi. "Yol I,
ABD", "Kilometre Taşlan",
"James Baldvvin", gücunü yeni-
den anımsattı. Miklos Jansco us-
tayı tanımak başlıbaşma bir keşif
sayıldı vs, vs...
Ve biz, şenliğin önemli sinema
anlarını sizlere zaman zaman du-
yurmaya çalıştık. Ama ya o An-
tonioni şöleni? Şenliği taçlandıran
Antonioni sinemasına ilk fırsatta
dönmek umuduyla...
G R A F İ K S A N A T Ç I L A R I
/#
SERGİ
//
YE HAZIR MISINIZ ?
10. Graf'tk Ürünler Sergisi 15 Mayıs 1990 günü,
her yıl olduğu gibi Dolmabahçe Sarayı, Hareket Köşkü'nde açılıyor.
Katılma formları adreslerinize postalandı.
Bayram öncesinde postada meydana gelebilecek gecikmeleri göz önüne
alarak, sergi takvimini bir kez daha hatırlatıyoruz.
GMK Yönetim Kurulu
4 Mayıs: 1} leslimı için son gun
5,6 ve 8 Mayıs: Sergı Düzenlemesi
9,11,12,13 Mayıs: Seçici Kurul Degerlendirmesı
14 Moyıs: Oy Sayım Kurulu TopİGntrsı
15 Mayıs: Açılış ve Ödul Torem
T.C GAZtANTEP
2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
(KARAR ÖZETÎ)
Esas No
Karar No
Hâkim
Kâtip
Sanık
Suç
Suç Tarihi
Karar Tarihi
1990/20
1990/161
Mehmet Güneş 13489
Bekir tnci
Memik Tasdoğan, Cuma ve Hatice oğ. 1936
D.lu, Kozanlı Mah!de nüfusa kayıtlı, halen
Kozanlı Mah., lnönü Cad., No. 105'te oturur.
Vergi Usul Kanunu'na muhalefet
1984 yıh içerisinde
14.3.1990
Sanığın suçu sabit görulerek fiil ve hareketine uyan 213 sayıh Ver-
gi Usul Kanunu'nun 359/1'inci maddesi geregince (akdiren 3 ay rnüd-
detle hapis ve 3 ay müddetle meslek, ticaret ve sanat icrasından
mahrumiyetine, 647 sayılı kanunun 4/1'inci maddesi uyarınca 3 ay
hapis cezasının 45000 TL ağır para cezasına tahviline.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/2*nci maddesi gereğince karar
özetimn tirajı yüz binin üzerinde olan, Ankara, İstanbul ve tzmir'de
yayımlanan bir gazete ile yine mahalli bir gazetede ilanına ve masra-
fmın bilahare sanıktan alınmasına karar verildi.
Cemal Süreya
özel sayısı
• Kiiltür Servisi — Dil
Derneği'nin yayın organı
Çağdaş Türk Dili dergİsi
bir "Cemal Süreya" özel
sayısı yayırnladı. Bu sayıda
Şemsettin Ünlü, Gülten
Akın, Emin Özdenıir, lalip
Apaydın, Ayşe Kilinıci,
Hüseyin Yurttaş, Feriduıı
Andaç, Muzaffer
Buyrukçu'nun Cenıal
Süreya'yı çeşitli yönleriyle
dile getiren yazıları,
Mustafa Canpolat ve Özcan
Yaüm'ın Cemal Süreya
başlıklı şiirleri yer alıyor.
Saran'ın
seı^isi
• Kültür Servisi —
Mukaddes Saran'ın resim
sergisi Parmakkapı fş Sanat
Galerisi'nde 16 nisanda
acıldı. 1923 yılında
fstanbui'da doğan Saraıı,
1938'de Güzel Sanatlar
Akademisi'ne girdi.
Leopold Levi ve Bedri
Rahmi Eyuboğlu
atölyelerinden mezun olan
sanatçı, yurtiçi ve
yurtdışında birçok sergiye
katıldı. 11. kişisel sergisini
açan Mukaddes Saran'ın
çeşitli koleksiyonlarda
resimleri bulunuyor.
ÇizeFin
resimleri
• Kttltiir Servisi — Ressam
Salih Mustafa Çizel'in
sergisi İstanbul Hüton'da
açıldı. 1946'da Kıbrıs'ta
doğan sanatçı yapıtlarmda
Kıbns köylerini, denuini,
gökyüzünü anlatıyor.
Kıbns'ta kişisel sergiler
açan ve karma sergilere
katılan Salih Mustafa Çizel,
tstanbul'da da üçüncU ke2
kişisel sergi açıyor.
'Devinim
Noktası
?
• Küllür Servisi — Erkan
Özdilek'in "Devininı
Noktası" adlı resim sergisi,
Galeri BM'de açıldı. 1959
Yeşilhisar doğumlu olan ve
1982 yılında Marmara
Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi'ni bitiren Eıkan •
Özdilek, halen aynı
kurumda görev yapıyor.
Sergi ve
uçurtma şenliği
• Kültür Servisi — 23
Nisan Çocuk Bayramı
nedeniyle Resim ve Heykel
Müzeleri Derneği, Halil
Dikmen Galerisi'nde 6-12
yaş grubu küçüklerin resim
sergisi açılacak. 21 nisan
cumartesi günü açılacak
olan sergide, küçükler
grubunun 1989-90
döneminde yaptıkları
resimler sergilenecek.
Küçükler grubu aynca
Beşiktaş Kaymak ımlığı
önündeki parkta, kendi
yaptıkları uçurtmaları
uçuracaklar.
Çocuk şenliği
stirüyor
• Kültür Servisi — Şehır
Tiyatrolan'nın 6. Çocuk
Şenliği sürüyor. Bugıin
Harbiye Muhsin
Ertu|rul'da saat H.OÜ'de
Avusturya Çocuk
Korosu'nun konseti, F'atih
Reşat Nuri'de 11.00 ve
15.00'te Tiyatro Elele'nin
"Kuş Cenneti" adlı oyunu.
Üsküdar Musahipzade
Celal'de 11.00'de SabaH
Çocuk Tiyatrosu'nutı "Cinli
Canlı Çok Heyecanh",
15.00'te Halk Bankasi
Çocuk Tiyatrosu'nun
"Aklın Geldi Başına"
oyunları, Kadıköy Haldun
Taner'de 11.00 ve 15.00'te
Basamak Oyuncuları'nın
"Rüyalar Ülkesine Bir
Bilet" adh oyunu
sergileniyor. Gösterilerin
tümü ücretsiz.
IBüĞüı
• Müzik Kardelen Müzik
Grubu'nun konseri saat
20.30'da Pendik Atatûrk
Kültürevi'nde.
• Berk'in imza günü lllıan
Berk, saat 16.00-19.00 arası
Nişantaşı Akademi
Kitabevi'nde yapıtlarını
imzalayacak.
• Kitaplıkta söyleşl Nur
Nirven, Doç. Zekai Ormancı
ile saat 16.00'da Atatürk
Kitaplığı'nda resim konulu
bir söyleşi yapacak.
BİLSAK'TA
BUGÜN
20 Nisan Cuma:
19.00 KONFERANS: Eleştiri
Üzerine. Ahmet OKTAY.
GORSEL SANAT
ATÖLYELER1
Mehmet GÜLERYÜZ'le
Resim Çalışmalar.1
.
10.00-01.00 arası
CAFE-FOYER-BAR
BİLSAK herkese açıktır.
BİLSAK Sıraselviler. Soğancı
Sok. No: 7 CİHANGİR
143 28 79-143 28 99