14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 NÎSAN 1990 HABERLER CUMHURÎYET/11 Beşikçi için imza kampanyası • tstanbnl Haber Servisi — "Devletlerarası Sömürge Kürdistan" adlı kitabı toplatılarak tutuklanan sosyolog • Dr. lsmail Beşikçi'nin serbest bırakılması istemiyle imza kampanyası başlatıldı. Bilsak'ta dün basm toplantısı düzenleyen bir grup aydın, Beşikçi'nin tutuklanmasını protesto ettiler. Toplantıda konuşan Nazif Karaeli, ! Beşikçi'nin Kürt sorunu ile ilgili bilimsel araştırma yaptığı için tutuklandığını söyledi. Jsmail Beşikçi'nin avukatı Serhat Bucak, tstanbul bağımsız milletvekili Kenan Sönmez ve Mehmet AIi Eren, Avukat Erem Keskin, gazeteci Merdan Yanardağ ile Kamil Ermiş de Beşikçi'nin düşüncelerini değerlendirerek hukümetin tutumunu eleştirdiler. (Fotoğraf: Vedat Yenerer) Universitede olay: 15 gözaltı • tstanbul Haber Servisi — İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde dün güvenlik güçleri ile öğrenciler arasında kavga çıktı. Fakültede kantine polisin üniversitelere girmesini protesto eden döviz asmak isteyen öğrencilerden üçü gözaltına alındı. Öğleden sonrada bir forum düzenleyen öğrenciler fakülte yöneticileriyle görüşmek istediler. Bu arada bina çevresinde önlem alan polis ile öğrenciler arasında tartışma çıktı. Taşlı sopaü ve coplu kavgaya dönüşen kavgada 12 öğrencinin daha gözaltına ahndığı göruldü. Oyak'a bomba • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Oyak Genel Müdürlüğü'nün arka bahçesine dün akşam patlayıcı madde atıldı. Kurtuluş-Umut Sokak'ta bulunan Oyak Genel Müdürlüğü'nün bahçesine bırakılan tahrip gücü düşük bomba saat 20.20'de patladı. Patlamadan sonra "Devrimci Sol" adına gazeteleri arayan bir kişi" Ankara Kurtuluş'taki Oyak'a ait binayı bombaladık. Eylemlerimız Kürdistan'daki katliamlar bitinceye kadar sürecek" dedi. Dıcak temyize gidecek • ANKARA (UBA) — Tercüman gazetesinde yazdığı "Pavlov'un Köpekleri" yazısı nedeniyle 306 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm edilen Nazlı Ikcak temyize gidecek. Ilıcak'ın avukatlarından Nüzhet Bakır henüz ellerine konuyla ilgili tebligatın ulasmadığını, tebligat ulaştıktan sonra temyize gitme durumlarının söz konusu olduğunu bildirdi. KISA • Yasadışı Dev-Sol orgutune üye oldukları \e pankart astıklan savıyla yargılanan Mesudc Pehlivan ve Suna Okmen dunkü duruşmaları sonunda tahlîye edildiler. • ANAP Ankara Milletvekili Muzaffer Atılgu'ın eşi Ahındağ eski îlçe ba;kanı Ayten Atılgan dukkânmda iki kez üsı üste fiş kesmediği için 1 ay hapis ve 2 milyon lira para cezasına çarptınldı. • Yahya Demirtl'in suça iştirakten beraatiyle sonuçlanan ve Yargıtay'dan dönen davasına Ankara 1 Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Mahkeme ilk karannda direndi ve Yahya Demirel'in beraatine karar verdi. • Dcvlcl Bakanı Güneş Tancr'in Bugün Gazetesi hakkında "canlı maymun bcyni yiyen bakan" başlıklı haber nedeniyle açtığı dava sonuçlandı. Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada Bugun Gazetesi 2.5 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm oldu. • Sıras'ın Şarkışla ilçesinde Savaş Yıldız'ın kuilandığı otomobil 'şflphe Üzeriae askerler tarafından durdurulmak istendi, "Dur" ihtarına ve havaya uyan atışına rağmen otomobil ilerleyerek havaalanına girmek istedi. Bunun üzerine otomobile ateş açıldı. Olayda otomobilde bulunan Hülya Dikut öldü, süriicü ise yâralandı. 2 milyar IstanbuTun Haber Merkezi — Milli Piyan- go'nun dun Ankara'da yapılan çe- kilişinde en büyük ikramiye 2 mil- yar Istanbul'da satılan tam bilete isabet etti. Diğer kazanan numa- ralar şöyle: 2 MtLYAR 504122 (İstanbul) 500 MİLYON 719060 (tzmir, Ankara, Ankara, tstanbul) 845853 (Zonguldak, Ankara, An- kara, tstanbul) 100 MtLYON 488262 (Samsun, tstanbul) 661155 (tzmir, Adana, tzmir, ts- tanbul) 959974 (Kocaeli, Antalya, tzmir, tstanbul) 50 MtLYON 018006 612462 895375 949022 10 MtLYON 022848 366992 388728 440049 544287 658825 666361 752788 959580 971555 5 MİLYON 005628 031551 031978 045824 049994 099430 120930 122446 138778 162183 175637 254467 258886 262622 270473 310297 389790 451355 454636 620101 651054 677518 700923 755404 762617 782603 807987 814467 946632 956515 2 MİLYON 026281 035649 068505 092829 197508 225383 228400 233436 282885 284208 298847 320127 328611 340729 343083 385614 401584 417681 4184% 425499 441162 446583 452231 470453 484294 514375 530721 557053 559536 559814 563205 589252 589455 596205 600434 655270 712754 727716 754578 782876 790417 791116 806174 826696 842420 848885 854620 855652 863182 890586 902536 910174 913991 916966 929440 931181 962078 974382 977547 978660 1 MİLYON 001609 020133 027195 049278 067363 074173 092522 106124 136030 139701 143986 160604 178681 189242 197191 206987 223382 232368 240407 265530 285212 005865 020602 027476 062256 067999 076494 094119 112241 136533 140941 155114 1681% 181450 189461 197671 210203 227294 233838 246705 275644 287197 006980 022319 041072 066036 068178 081731 099544 112298 136941 142335 156367 171646 185346 190726 198305 216990 227440 238469 251006 284278 293349 014441 027095 043789 066887 069055 088867 103264 116702 139642 143683 160144 175344 185943 195426 203795 217244 229876 239761 252587 284305 293788 297021 300074 315098 318294 319664 320209 341649 342173 35IO2O 351075 351345 354728 355784 357445 358567 367475 369146 371584 378044 378370 382539 385756 386253 387360 388884 393873 404538 406683 407153 408627 411847 413062 419137 426759 427217 427991 434694 435826 437068 437984 441135 443364 443851 445440 447568 454926 463144 463257 464583 472659 480902 487223 48%56 492354 492922 493375 494421 497234 501362 504284 506352 510779 515325 517470 518125 518200 519870 520060 523243 526088 527045 528773 536628 536673 538203 549761 549974 553405 554527 556639 .560949 561281 569569 571505 572106 5755% 584861 585041 586093 588065 594774 596486 598248 600849 605563 606753 608804 614785 615575 615704 618980 622252 623665 624573 635678 644471 646010 646832 654485 658405 659651 660408 661221 670211 679236 684%1 693772 694410 695246 696024 701037 705453 706467 709888 710955 713192 714652 715062 718219 725545 726701 727563 729569 729754 735712 740928 744698 750046 750465 759024 759412 766720 771241 782054 787885 789798 798446 799010 803364 803670 806795 807897 816742 817445 820318 822313 824242 825016 828503 833574 835221 836499 840038 842218 842597 843970 845188 845372 862197 862925 863645 865337 866170 869182 874828 874939 876821 877143 879992 882875 894706 896316 901276 903058 907899 911391 912155 920210 929348 931495 932584 9353% 936054 936585 938734 942948 944760 946129 948327 953918 954370 955851 957775 %9635 976166 976307 977401 981952 981965 985154 985537 990553 995940 996451 997183 999291 400 BİN 03524 04337 12081 24993 27214 29575 29680 33407 34543 36227 38230 41405 44325 48099 48104 49942 51298 51853 51895 57646 58975 73881 74776 80180 83930 88633 91566 96675 98321 98531 200 BİN 0398 0742 0825 0901 1603 1799 2776 3528 4349 5137 5515 5554 5665 5751 6604 7475 8132 8234 9469 9662 100 BİN 164 254 361 594 625 929 40BİN 54 59 67 74 78 86 AMORTt 4 - 8 Teknik komite başsavcılıktan görüş aldı; kongre için yasa değişikliği gündemde ANAP'ta erken kongre telaşı CANAN GEOİK FARUK BİLDİRİCİ ANKARA — ANAP'ta kong- re tarihini belirlemek amacıyla oluşturulan teknik komitede kongrenin 1991 ocak ayında top- lanması görüşü ağırlık kazandı. Komite, Siyasi Partiler Yasası'nda kongre sürelerinin partilerin yet- kili kurullarınca belirlenmesine olanak sağlayacak yönde değişik- lik yapılmasını da kararlaştırdı. Teknik Komne'nin dört üyesi, dün Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan, ANAP'ın üye kayıtlarıyla ilgili bil- gi aldı. Teknik komite üyelerinden Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, görüşmeden sonra yaptığı açıkta- mada, Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik önerisi hazırlanarak Merkez Karar Yönetim Kurulu- na getirileceğini ifade ederek, "Savcüık kayıUanna göre biz zor kongre yaparız" dedi. ANAP'ın beş eski Teşküat Baş- karu ile Başkanlık Divaru üyelerin- den oluşan teknik komite, önceki gün toplanarak kongre tarihi üze- rindeki çahşmalannı sürdürdü. Edinilen bilgiye göre Güzel yanlı- sı Veysel Atasoy dışındaki teknik. komite üyeleri, kongre tarilıi ola- rak "1991 ocak ayı"nı savundular. Atasoy'un bu görüşe karşı çıktı- ğı, sonbahar aylarında kongrenin toplanmasına olanak sağlayacak bir yasa değişikliğinj gündeme ge- tirdiği öğrenildi. Teknik komitenin üyelerinden Oltan Sttngurlu, Meh- met Keçeciler, Metin Gürdere ve Metin Balıbey, dün Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek, ANAP'ın üye kayıtları ve kongre sürecine ilişkin bilgi aldılar. Başsavcılık, ANAP'ın 1989 ve 1990 yıllarındaki üye kayıtlarımn işlenmediğini, 500 bin üyesinin bassavcılık kayıtlarında yer alma- dığını bildirdi. Savcılığın kayıtla-_ rın tamamlanması için 5-6 ay sü- re istemesi, kongrenin 1991 ocak ayında toplanmasını da tehlikeye sokunca, teknik komite Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik öne- risi üzerinde durdu. Edinilen bilgiye göre teknik ko- mitede, Siyasi Partiler Yasası'nın kongre sürelerine ilişkin maddele- rinde değişikliğe gidilmesi, kong- relerin ilan, itiraz ve kesinleşme surelerinin partilerin yetkiü kuirul- larına bırakılması görüşleri be- nimsendi. Teknik komite üyelerin- den Adalet Bakanı Oltan Sungur- lu, "Savcılık kayıtlannı esas alır- sak biz ocak ayında da zor kong- re yapanz" diyerek, Siyasi Parti-- ler Yasası'nda değişiklik önerisi hazırladıklarını bildirdi. Sungur- lu, kongre sürelerini beürlemede partilerin ilgili kurullarına yetki verilmesi yönündeki yasa değişik- liğinın Merkez Karar Yönetim Ku- rulu'na sunulacağını da açıkladı. Teknik komitede yer alan Dev- let Bakanı Mehmet Keçeciler de hiç kimsenin kongreyi geciktir- mekten yana olmadığını ifade ede- rek, "Ancak telaşb bir kongre yap- manın da alemi yok. Kongre sü- resıni kısaltmak için belki yasa de- ğişikliği de getiririz" dedi. Keçeciler, önceki günkü toplan- tıda "tam bir mntabakat" sağlan- dığıru ifade ederek, "Herkes kong- reyi mevzuata en uygun tarihte yapmakta hemfikir" şeklinde ko- nuştu. Keçeciler, 500 bin üyenin Cumhuriyet Başsavcüığı kayıtlan- Demirel'den Özal'a eleştiri 'Başbakanlığı da Köşk'e götürdü' ANKARA (ANKA) — DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Yunaniılann, bir yılda üç kez san- dık başına gitmekten bunalraadı- ğını, Türkiye"nin ise seçime gide- memekten bunaldığını söyledi. Demirel, Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'ın dünkü Bakanlar Kunılu toplantısma başkanlık etmeden önce söylediği, "Koltuğu özlemiştim" sözlerini de eleştire- rek, "Çankaya'ya çıkarken, başba- kanlığı da beraberinde götürdü. Başbakanüğı yine kendisi yapıyor. Sadece koltugun yeri degisti" di- ye konuştu. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel dün genel merkezde ga- zetecilerin sorulannı yarutladı. Yunanistan'da bir yıl içinde üç kez seçim yapıldıktan sonra hükümet kurulabildiğine dikkat çeken De- mirel, Türkiye'nin bundan ders çı- karması gerektiğini söyledi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Danıştay Başkanı Süley- man Türkoğju üe Türk Metal Sen- dikası yoneticilerini kabul ederek bir süre görüştü. Demirel bir ga- zetecinin "Son günlerde Giineydo- ğu'da çok sayıda PKK militanı öl- düriildu, yakalandı. Bunda terör zirvesinin etkisi oltnuş olabilir mi?" sorusu üzerine de şunları söyledi: "Değeriendirme yapmak için erken. Hukümetin otoriteyi tesis etmesini umuyoruz. Umalım ki bu eziyet orada son bulsun. Güven- lik kuvveUeri bir siyasi partinin, dcfil, devletin güvenlik kuvvetle- ridir." Demirel, Danıştay Başkanı Sü- leyman Türkoğlu'nu kabulü sıra- sında da gazetecilerin, Cumhur- başkanı Ozal'ın, dünkü Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmeden ön- ce söylediği, "Koltugu öztenüştim" sözlerinin hatırlatıl- ması üzerine şöyle dedi: "Özlenecek olan bina degil gö- revdir. Başkanlık görevini yokan giderken götürdü zaten. Kendisi yapıyor. Cumhurbaşkanlıgı, Baş- bakanlığı. Parti başkanlıgını aynı kişide toplayarak Türkiye'yi çık- maza söriiklediler. Türkiye'nin iş- leri kanşb. tşlerin sabibi zaten Özal. O ortalıktaki digerleri de göige sahipleri." Semra Özal 'sağlığı' için dilek tuttu KONYA (AA) — Türk Kadınını Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı Genel Başkanı Semra Özal, "Laiklik, din ve vicdan özgürlüğünün en sağlam teminatıdır" dedi. Selçuk Üniversitesi tarafından verilen iftar yemeğine katılan Semre Özal, "Atatürk ve Laiklik" konusunda yaptığı konuşmada, laik devletin, inanaç ve inanmayan ile farklı din ve inançlara mensup olaniara saygı gösterdiğini söyledi. Semra Özal, Konya'da Üçler Mezarlığı'nın girişinde "errniş" olarak bilinen üç kız kardeşin mezarlarmı ziyaret ederek sağlığı için dilek tuttu. Özal, inanışa göre dileği için mezarların zerinden üç taş aldı. (Fotoğraf / AA) IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA Kim Inanır? İZMİR — ANAP'ta erken kongre neyi değiştirir? Halk desteğinin giderek yitiril- diği bir dönemde ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım Akbulut'un yerini alacak bir başka lider, siyasal ıktidarın ye- niden eski gücüne dönmesini sağlayacak mı? Hiç kuşkusuz hayır... İşte, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçe- sinde yapılan belediye başkanlığı seçim- lerinin sonucu ortada. 26 Mart 1989 ye- rel seçimlerinde 2746 oy alan ANAP, pa- zar günû yapılan belediye seçimlerinde 2293 oy alabildi. SHP adayı Memiş Öz- dal, 3038 oy alarak başkan seçildi. 26 Mart 1989 yerel seçimlerinde SHP'nin oyu 2500'dü. Başta SHP olmak üzere DYP ve seçime katılan diğer partiler oyu- nu yükseltirken, ANAP oy yitiriyor. Kah- ramanmaraştn Pazarcık ilçesindesosyal demokratlar 35 yıldır ilk kez yerel yöne- timlerde iktidar oluyor. Pazarcık ilçesindeki seçim sonuçları el- bet soeyal demokratların her geçen gün iktidara doğru yürüyüş hızını arttırdığını göstermez. Ancak Pazarcık sonuçları, si- yasal yelpazenin sağında yer alan ANAP'ın giderek eridiğini, radikal sağ oy- ların RP'de ve MÇP'ae toplandığını. DYP'nin ise sağdaki diğer oyları kendısı- ne doğru çektiğini açıkça ortaya koyuyor. Bir de olaya sosyal ve ekonomik olarak bakıtdığında. halkın ANAP iktidarından artık umudunu kestiğini Pazarcık seçim- leri açık seçik sergilıyor. Bir süre önce de Kırşehir Belediye Başkanlığı seçimlerin- de devletin tüm olanakları yığıldığı halde benzeri sonuç ortaya çıkmıştı. Artık Türkiye'de erken seçim kaçınıl- maz görülüyor Her ne kadar ANAP'ın kurmayları "Hele erken kongre bir yapıl- sın, ANAP'a yenı kan verilsin" deseler bi- le bu görüş kendilerini kandırmaktan öte rımız hükümeti baltalasalar bile yine de halkın desteği sürüyor. ANAP ölümcül bir hastalığa tutulmuş. ANAP tepelerinde bu hava çok rabat kok- lanıyor. Ama hastadan umut kesilmediği havası basılıyor. Acaba kim inanıyor buna? Milletvekillerinin çoğu böyle bir kandır- macaya kulak asmıyor, ciddi yaklaşmıyor. İftar yemeklerinde ANAP'ın çöküşü an- latılıyor. Erken seçimin kendileri için de kurtuluş oiacağını söyleyenlerin sayısı ANAP ölümcül bir hastalığa tutulmuş. ANAP tepelerinde bu hava rahat koklanıyor. Ama hastadan umut kesilmediği havası basılıyor. Acaba kim inanır? Milletvekillerinin çoğu böyle bir kandırmacaya kulak asmryor. iftar yemekierinde ANAP'ın çöküşü anlatılıyor. Erken seçimin kendileri için de kurtuiuş oiacağını söyleyenler artryor. bir anlam taşımryor. ANAP'ta Pazarcık seçimlerinin sonucu- na ilişkin bir açıklama yok. Eğer ANAP, pazar günü Pazarcık'ta yerel seçimleri ka- zansaydı, bakın neler olacaktı. ANAP Ge- nel Başkanı ve Başbakan Yıldırım Akbu- tut, kendisine karşı cephe oluşturanlara "Bizi beğenmeyen çekip gider" diyecek, ardından da ekleyecekti: — Ben daha önce söylemiştim. Ana- dolu'da oylanmız artıyor, kimi arkadaşla- yükseliyor. Önceki gün yapılan ANAP MKYK top- lantısından ortaya çıkan görüntü, ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yıldırım Ak- bulut'un öyle kolay kolay ipleri bırakma- yacağını kanıtlıyor. Eleştiriler nereden ge- lirse gelsin, Akbulut'un "Haydi ben gidiyorum" demesi beklenmiyor. Tam ter- si Akbulut'un, "Çıkarın adayınızı, kong- rede hesaplaşırız" dedıği söyleniyor. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Ak- bulut. diğer adaylara göre daha deneyımlı bir politikacı. Het ne kadar tane tane ko- nuşsa bile Erzincan'da Adalet Partisi'nin il başkanliğını yapmış 1980 öncesi. De- lege oyunlarının ne olduğunu bildiği de bir gerçek. Güç dengeleri ne olursa ol- sun, Çankaya'nın desteği şu anda arka- sında. Akbulut'un bir kuşkusu var, Pakdemir- li'nin Çankaya'dan destek aldığı yolunda. Eğer bu kuşkuyu atlatırsa, bir erken kong- rede Güzelciler ve Pakdemirliciler tek bir aday üzerinde anlaşamazsa, işi o denli zor değil. Akbulut cephesine dün şu so- ruyu yönelttik: — Erken kongre ocak ayında olacak herhalde. Siz de o zamana dek, örgüt içinde çalışacaksınız. Kongrelerde Mesut Yılmaz ekibiyle birlikte çalışacağınız söy- leniyor, doğru mu? Aldiğımız yanıt şöyleydi: — Neden olmasın? ANAP gitti gidiyor... Şimdiki oyunun adı erken kongre. Ha- ni olsa ne olur, olmasa ne olur. Pazarcık'ta 35 yıl sonra sosyal demokratlar iktidar ol- du. ANAP oyları gümbür gümbür düşü- yor, DYP toparlanıyor. Kısaca sağda ve solda iki parti kalıyor SHP ve DYP... na geçirilmediğini de belirterek, "Ya o nyelerin de kayıtlara geçme- sini bekleyecegiz, ya da kanan çıkaracagız" dedi. Kececiler'e yö- nelttiğimiz sonı ve yarutlan şöyle: "— Kongre snresini kısaltmak için yasa değişikliği düşiiaiUiiyor mu? KEÇECİLER — Belki onu da getiririz, Zaten Sayın Başbakan da kongreyi geciktirmekten yana de- ğil. ANAP'a yakışır bir kongre yapmak istiyoruz. Sonunda kim- senin itiraz edemeyeceği, adil, şa- ibesiz bir kongre. — Erken kongre isteginin nede- ni genel başkanın degtştirilmesi gerekliliği mi? KEÇECtLER — Hayır. — O halde neden erken kongre isteniyor? KEÇECtLER — Kanundaki kongre yapma süresi eskiden 2 yıl- dı. Şimdi 3 yıla çıkanldı. Ama teş- kilatlar 3 yıl dayanmıyor. Kongre yaparak teşkilata yeni hedef, can- lılık vermek lazım. — Kongre, ardından bir erken seçimi getirir mi? KEÇECtLER — O konuda şimdıden birşey söylemek münı- kün değil. 'Seçim zamanında yapılacak' diye bıliyoruz" Genel başkan sorunu ANAP Genel Başkan Yardım- cısı ve Devlet Bakanı İbrahim Öz- demir de teknik komite toplantı- sında, "Kongrenin eylül-ekim ayv- na yetiştirilmesi nkrinin sakınca- lı olduğu ha>ası dogdu. Yılbaşı sonrası için mutabakat saglandı" biçiminde konuştu. Güzel yanhsı eski ANAP Genel Sekreter Yardımcılanndan Rnştii Kazım Yıicelen de kongrenin ge- nel merkezin uygun gördüğü gibi 200 gün içerisinde değil, 140 gtln içerisinde toplanabileceğini savundu. YUcelen, MKYK toplantısında yaptığı konuşmada, genel merke- zin kayıtlarta ilgili bekleme süre- sini dört ay olarak hesapladığını, bunun için üç ayın yeterli olduğu- nu söyledi. Delege listelerinin tes- bitinden sonra gerekli sürenin de 15 gün fazla he± plandığını belir- ten Yücelen, delege listesinin ilan süresinin de 10 gün fazla düşünul- düğünü, bu sürelerde kısaltma ya- pılması halinde eylül ayında kong- re toplanabileceğini ifade etti. ANAP Teşkilat Başkan Yardım- cısı Ercan Vnralhan da, teknik komitede 1991 ocak ayı görüşü- nün ağırlık kazandığını ifade ede- rek, "Bu yasalarla başka çıkış yohı btüaıtuyonız" dedL Güzerin göriışti Kongrenin 15 eylül tarihinde toplanmasını isteyen genel başkan adaylanndan Hasan Celal Güzel, kongrenin erkene alınması sözü- nü veren diğer genel başkan aday- larının MKYK toplantısında ken- disini yanlız bıraktıklarını söyle- di. Güzel, ocak ayında yapılacak kongrenin çok gecikmiş oiacağı- nı belirterek, "tşi yokoşa sürme- lerine şasırmadım" dedi. Bu arada Güzel'e yakın bazı milletvekilleri kulislerde, "Ozal- ın istegi üzerine Mesnt Yılmaz ve Mehmet Keçeciler tavır değiştirdi" iddiasında bulundular. Güzel ile birlikte hareket eden MKYK üyelerinden Burhan Kara, ocak ayında yapılacak bir kong- renin "gecikmiş" oiacağını ifade ederek, "Yasal zorvnlulnklar ne- deniyle kongre ocak ayına bırakı- lıyorsa, yasayı degiştirmek lazımdır" dedi. Laiklik ilkesinin kabul edilişinin 62. yıldönümünde 15 dernekve meslek örgütünden ortak bildiri: Laikliğiıı çiğnenmesinde devlet rol oynadıHaber Merkezi — Laiklik ilkesinin kabul edili- şinin 62. yıldönümünde "Kamuoyuna" başlıklı or- tak bir bildiri yayımlayan 15 dernek ve meslek ör- gütü, Türkiye'de laiklik ilkesinin çiğnenmesinde devletin uygulama ve kararlannın rol oynadığını, laiklik karşıtı akımların ve radikal îslamcı hareket- lerin sol odaklara karşı bir denge oluşturmak için devlet adamlarınca desteklendiği görüşü savunul- du. Bildiride din derslerinin zorunlu hale getirilme- si, Kuran kurslarının teşvik edilmesi, imam hatip okullarından mezun olaniara tüm yükseköğretim kurumlarının açılmasının laikliğe aykırı uygulama ve düşünceleri geliştirdiği görüşü dile getirilerek, "Olaylar, 20. yüzyılın son demlerinde ülkemiz için büyük bir talihsizliktir" denildi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Dernegi, Atatürkçü Düşünce Derneği, Türk Kadınlar Birliği, Öğretim Üyeleri Derneği, Kadının Sosyal Hayatını Araştır- ma ve Geliştirme Dernegi, Türk Üniversiteli Kadın- lar Derneği, Sanat Kurumu, Eğit-Der, tstanbnl Ba- rosu Başkanı Turgut Kazan. Nükleer Savaşa Kar- şı Hekımler. Halkevleri Genel Başkanlığı, Laikli- ğe Çağrı Grubu, Halkevleri Çankaya Şubesi, Hal- kevleri Dikmen Şubesi ile Halkevleri Polatlı Şube- si'nin imzasıru taşıyan ve "kurumsal ve bireysel im- zaya açık" olduğu belirtilen bildiri şöyle: KAMUOYUNA DUYURU Ülkemizde son yıllarda şeriatçı akımlann, bilinçli veya bilinçsiz olarak desteklenmekte olduğu ve dış ülkelerdeki güçlerce de fınanse edildiği herkesçe bi- linmektedir. Ne yazık ki Doğu Avrupa'daki bugünkü büyük değişiklikleri önceden tahmin edemeyen devlet adamlarımız ve politikacılarımız, anarşi nedeni ola- rak gördükleri sol odaklara karşı denge oluşturmak amacıyla radikal İslamcı hareketleri desteklemeyi masum bir çare olarak görmüşlerdir. Mantar gibi üreyen Kuran kurslarında ve"imam hatip okullarında, Atatürk devrimlerine ve ülkesi- nin kendi halinde yaşayan insanlarına düşman şe- riatçı militanlar yetiştirilmektedir. Zorunlu din derslerinin anayasaya konmasıyla bu ülkede büyük bir kaos yaratılmıştır. Amacı, diyanet hizmetlerine aydın din adamı ye- tiştirmek olan imam hatip okuliarı ve ilahiyat fa- külteleri amaçlarından saptırılmıştır. Tartışılmadan ve ilgililerin dıkkatinden kaçınla- rak yapılan değişikliklerle imam hatiplilere üniver- site kapıları açılmış, ilahiyat eğıtimi görenler öğ- retmen yetiştiren yükseköğrenim kurumlarıyla eşit olanaklara kavuşturulmuştur. Bugün başta kamu yönetimi olmak üzere pek çok fakültede. yüzlerce imam hatip çıkışlı okumakta- dır. Buralardan mezun olanlardan hemen hiçbirisi Diyanet lşleri'nde görev almamakta, kamu yöne- timi ve Milli Eğitim başta olmak üzere tüm devlet katlarında öncelikle ve etkin mevkilere yerleştiril- mektedirler. Birçok üniversitemizin sosyal bilimler fakülteleri ilahiyat kökenlilerle doldurulmuş ve çağdaş eğiti- min yerini Türk-lslam Sentezi adlı bir ideolojinin eğitimi almıştır. Son zamanlarda Diyanet İşleri, elindeki 80 bin elemanın(l) çok azının yüksek eğitimli, geri kala- nınınsa ilk ve ortaöğrenimli olduğundan yakınmak- ta, ilahiyat ve imam hatip çıkışlılan istihdam ede- ceğine, eğitimsiz elemanlarını TVde bir açıköğre- tim kanalı kurarak ilahiyat eğitiminden geçirmeyi parlak bir çözüm olarak görmektedir. Yani devle- tin TV'sinde, belli saatlerde şeriat hukuku ve 1500 yıl önce önerilen yaşam biçimi tüm halka ders mas- kesi aitında mutlak değerler olarak işlenecek ve mil- yonlarca insana örneğin "kısas" gibi "recm" gi- bi, "iki kadının şahitliğinin bir erkeğe bedel olması" gibi çoktan aşılmış bulunan kuTallan ıçe- ren bir dinsel düzenin ister istemez propagandası yapılacaktır. Diyanet İşleri, kendi bülteninde 1989yazında 1.5 milyon kişiyi yaz kursları ve kamplarda din eğili- minden geçirdiğini övünerek belirtmektedir. Şimdi de yetiştirme yurtlarında yaşayan ve Milli Eğitim'in okullarında öğrenim gören on binlerce çocuğa özel kişilerce din eğitimi verilmesi günde- me getirilmiştir. Oysa bu çocuklar zaten zorunlu olarak okullarında din dersi görmektedirler. Diyanet tşleri'nin görevi, Sünnisiyle, Alevisiyle tüm Müslüman halkın dinsel gereksinmelerini çağ- daş normlara uygun şekilde gerçekleştirmektir. Cumhuriyetimizin laik çatısı aitında Türk mil- letinin dini duyguları yıllar yılı kendi vicdanı ve ira- desi sınırları içinde yerini bulmuş, dini hizmetler de seçkin ve aydınlık kafalı, gelişmelere açık Di- yanet tşleri başkanlarının denetiminde sorunsuz sü- rüp gitmiştir. Türkive Cumhuriyeti, tüm Müslüman ülkeler Ortak bildiride yer alan 11 öneri: Bir an önce yapılması gerekenler 1. Zorunlu din derslerinin kaldınlraası, 2. İmam hatip ortaokullarmın kaldınlması, 3. İmam hatip liselerinin sayılarının üike gereksini- mi olan sayıda din adamı yetiştirecek şekilde kısıt- lanması. buradan mezun olanlann yalnızca ilahiyat fakültelerine gidebilmeleri yolunda düzenleme ?&p\\- ması. 4. Tum Kuran kurslanmn kapatılması, ancak 16 ya- şını geçrr.iş gençlerin Diyanet İşleri'nce camilerde, yaz aylarında düzenienecek sağlıklı din eğitimi vercbile- cek kunlara devam edebilmesi, 5. Kapatıian kurs ve imam hatip okullannın ülke- nin gereksinimi olan ilk ve ortaokul ile meslek lise- l'erine dönüştürulmesi, 6. Carai vaazlannın, msanları birbirine duşman edici laik cumhuTiyete hakarel ediei durumlardar. arındı- rılarak nezih ve yararlı ögretiler haline getirilmesi, 7. Diyane! işleri kadrolanna, başka yerlerde istih- dam edilmiş imam hatip ve ilahiyat çıkışlılann ab- narak boşluğun doldurulması, 8. İlahiyat fakültesi mezunlannın bilinçli bir şekil- ae sos>'al bilimler dallanna yerleştirilmesinden vaz- geçilmesi ve ayrıcalıkh konumlaruıın kaldırılması, 9. Diyanet lşleri'nin, zaten çoğunluğu Müslüman olan insanlanmızı, kendi anlayışlanna göre yer.iden Müslüman yapmaktan vazgeçerek, gerçek görevi olan "din hizroetleri" işlevini sördürmesinin sağlanması. 10. Devlet dairelerinde, ayinli, mescitli dinsel örgüt- lenmelere son verilmesi, kadrolara yerleştirilen mili- tanlarm zurarsız haîe getirilrnesi. 11. Milli Eğitim sistemimizi çarpıklaştıran her türlü aşırı dinci akımların temsilcilerinin etkin konumla- rırun yok edilmesi, küçücak beyinleri yanlıs yolda eı- kileyen kiıapîann derhal çağdaş knaplarla değişıiril- mesi. içinde laik ülke olarak, çağdaş ve ilerici benliğini kazanabilmiş, toplumunu fanatik dinsel baskılann karanlıklarından kurtarabilmiş tek Müslüman ül- kedir ve bu konumunvı koruyabilirse, diğer Müs- lüman ülkelerin de gelişmesine ve çağdaşlaşması- na örnek olabilecektir. Durum böyle iken, sanki bu ülkede yaşayan va- tandaşlar bugüne kadar Müslüman değilmiş gibi birtakım örgütlerin ve insanların din taciri kesilip ortaya çıkmalan ve "Müslümanlık elden gidiyor", "bırakımz da bu ülkeyi Müslüman yapalım" di- yerek bireylerin günlük yaşayışlanna hükmetme- ye kalkmaları ne demek oluyor? Okullarda laikliğe aykırı olarak zorunlu ve tek yönlü din derslerinin okutulmasından önce yetişen nesil, kendi dinini aile ortamında ve çağdaş şekil- de öğrenip vicdanına göre ve konumunun elverdi- ği ölçüde uygulamadı mı? Demokratik bir ülkede hangi vatandaşın diğeri- ne "dinsiz" ve benzeri sıfatlarla saldırmaya ve "kendi ölçülerine göre" dine davet etmeye, hatta tehdit etmeye hakkı vardır? Bu davramşlar, bu ülkenin kendi halinde, dini- ni günün gereklerine göre değerlendiren inanmış in- sanlarına büyük bir hakarettir. Dinler artık birey- lerin ruhları ve bedenleri üzerinde baskılar kuran ögretiler olmaktan çıkmış; onların günlük yaşam- larını kolaylaştıran, acılarını hafifjeten birer felse- fe olmuştur. Durum böyle iken yeni türeyen dinsel fanatikle- rin insanlarımız, özellikle çocuk ve gençlerimiz üze- rinde baskı kurmaları, laik cumhuriyetimizi ve Ata- türk'ü asılsız iddialarla kötülemeleri, içki içti diye bir vatandaşın parmaklannı doğramalan, oruç tut- mayanlan öldürmeleri, dışlamaları, namaza gitme- yenleri mimlemeleri gibi olaylar 20. yüzyılın son demlerinde ülkemiz için büyük bir talihsizliktir. Devletin, iktidar partilerinin, muhalefetin ve tüm vatandaşların, milleti birbirine düşürmeyi amaçla- yan bu tutumlara karşı çıkmalan ve bugüne kadarki yanlış uygulamalan düzeltmeleri gerekmektedir. Sonuç: Bugüne kadar din sömürüsü hiçbir ülke- ye yarar geıirmemiş, tersine, dinin özünü zedele- miştir. Clkemizin kendi halinde yurttaşları yeni kavgaları ve getirilmek istenen karanlık günleri asla hak etmemişlerdir ve yaratılmak istenen karmaşa- ya geçit vermeyeceklerdir.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear