25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 NİSAN 1990 'Dekalog' ertelendi KÜLTÜR-SANAT 9. ULUSLARARASIİSTANBUL FÎLMFESTİVALİ CUMHURİYET/5 • Kültür Servisi — Polonyab yönetmen Krzysztof Kieslowski'nin "Dekalog" dizisindeki filmleri 9. Uluslararası tstanbul Film Festivali'ne zamanmda gelmedığinden programda değişiklik yapıldı. "Dekalog"ların yerine 2 nisan pazartesi 19.00'da Tuncel Kurtiz'in oynadığı Israil fılmi "Kuzunun Gülümseyişi", 3 nisan salı 19.00'da François Tnıffaut'nun son filmi "Neşeli Pazar", 4 nisan çarşamba 19.00'da Claude Zidi'nin "Avantacılar" ve 5 nisan perşembe 19.00'da Yugoslav yönetmen Dusan Makavejev'in "WR: Organizmanın Sırlan" adlı yapıtları gösterilecek. Bütün filmler Emek Sineması'nda izlenebilecek. Gösterini değişiklikleri • Kültür Servisi — 9. Uluslararası Istanbul Film Festivali'nde Ustalara Saygı bölümünde yer alan Bertrand Tavernier'nin "Geceyansına Doğru", Antonioni'nin "Bir Aşkın Güncesi", "Yenikler", "Kamelyasız Kadın", "Kadınlar Arasında", "Çığlık", "Mâcera", "Gece", "Batan Güneş" ve "Kızıl Çöl" adlı filmleri Fransızca altyazılı gösterilecek. Amerika Düşleri bölümünde yer alan Srdjan Karanoviç"in "Iki Arada Bir Derede" adlı yapıtı festival broşüründe tngilizce altyazılı olarak belirtilmesine karşın, Fransızca altyazılı gösterilecek. Bir Ülke Bir Sinema: Yugoslavya bölümünde yer alan Emir Kusturica'nın "Çingeneler Zamanı" adlı filmi kopyanın altyazısız olması yuzunden özgün dilinde, Sırpça izlenebilecek. "Bodhi Dharma Neden Doğu'ya Gitti?" ve "Çöl Çiçegi" adlı filmler ise programdan çıkarıldı. 'Son Dakika' filmleri • Kullur Servisi — 9. Uluslararası Istanbul Film Festivali'nde ilk kez bu yıl uygulanan "Son Dakika" filmleri açıklandı. Festival süresince 17 film "Son Dakika" filmleri olarak gösterilecek. İlk olarak 2 nisan pazartesi günu 21.30'da Sinepop'ta Henry Jaglom'un "Sevilecek Biri" ve 12.00'de AKM'de Robert Kramer'in "Kilometre Taşları" adlı filmleri görülebilecek. 3 nisan sali günü ise Emek'te 12.00'de Idrissa Duedraogo'nun "Yaaba", Sinepop'ta 21.30'da Andrzej Zulavvski'nin "Boris Godunov" ve AKM'de 12.00'de Kramer'in "Kilometro Taşlan II" adlı yapıtları izlenebilecek. 1950 dönemi karikatürcüleri • Kültür Servisi — "1950 Dönemi Karikatürcüleri" sergisi bugün saat 15.00'te tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen tarafından açılacak. Karikatür ve Mizah Muzesi'nde (Fatih Şehir Tiyatrosu karşısı) yer alacak sergide Ali Ulvi Ersoy, Tırrhan Selçuk, Semih Balcıoğlu, Ferruh Doğan, Nehar Tüblek, Bedri Koraman, Mıstık, Eflatun Nuri, Tonguç Yaşar, Orhan Enez, Sinan Bıçakçı, Selma Emiroğlu, Oğuz Aral, Suat Yalaz, Altan Erbulak, Mim Uykusuz, Yalçın Çetin ve Şadi Dinçağ'ın karikatürleri yer alacark. Karikatürcüler Derneği'nin gönderdiği sergıyle ilgili yazıda şu satırlar yer aLyor: "Bilindiği gibi 1950'ler Türk karikatürünün bir anlamda altın yıllanydı. Bu çizgi sanatının usta ellerde bir kuşak hareketi olarak belirmesı, ilk uluslararası ödüller, sergiler, dergiler ve günlük basında yer almaya başlayan yogun çizgiler ile toplum katlarında yaratılan büyük ilgi ve sevecenlik, hep o ellili yıllann ürünüydü... Bu kuşağın değerli çizerleri kırk yıldır demokrasi ve insan haklarının savunuculuğunun cizgili örneklerini vermeyi başarı ile sürdürdüler..:' ŞEKER BAYRAMINDA KAPADOKYA UltGÜF - GOREME - EHLAB GEZJSI ^ 2O-24 NİSAN - 25-29 NİSAN *v * * • • r NEVŞEHİR DEDEMAN. 1 kişi T.P. 392.000.-TX. Prolesyonel Retıber Efliğhtde Ozel Otobuslerle Gidiş - Oönü? 159 20 32 - 159 19 96 - 159 31 98 - 158 90 65 - 159 25 46 MEHMET ALI YALÇIN YAŞIYOR (1924 1980) YALÇIN YAYINLARI Füruzan ve Gülsün Karamustafa'nın 'Benim Sinemalarım'fılmiAKM'de Çekim serüveni 2 yıl sürdüBaşrolünu Hülya Avşar'ın üstlendiği film bugün yarışma dışı olarak gösteriliyor. "Benim Sinemalanm" Cannes Şenliği'ne de katılacak. "Benim Sinemalanm" uzun bir çekim serüveninden sonra seyircisiyle buluşuyor. FATMA ORAN Yazar Fnruzan ile Gölsün Ka- ramustafa birlikte sinemaya uyar- ladıklan, Füruzan'ın "yaşam de- •eyimleri arayışı içindeki genç bir luzın sinema tutktısu"nu anlattı- ğı öyküsü, Benim Sinemalanm'- ın laboratuvar çalışmalanm bir- kaç gün önce tamamladılar. Başlıca rolkri Hiilya Avşar, Se- ma Aybars, Yaman Okay, Ayşe- gül Uygurer, Metin Söznı, Giizin Çorağan, Dilaver L'yanık ve Es- ra Ydmaz'ın paylaştıkian 'iki yö- nctmenli film" özelliğini taşıyan filmin senaryosu da Fürazan'm... Yaptmalığını Mine Film-Kadri Yvdatap'ın üstlendiği Benim Si- •emalanm'ın görüntü yönetmeni, Ertunç Şenkay. Filmin raüzikleri ise Sdim Atakan'a ait. Asb Selçuk'un yönetmen(ler) yardımcıbğı yaptığı, çevre düze- ninın Füruzan-Gabıin Karamus- tafa ile yardımcılan Aysegül Alev tarafından gerçekleştirildiği Be- nim Sinemalanm'ın çekimi, 'eko- nomik sorunlar' nedeniyle iki yıl sürdü. Bu gece AKM'de yarışma dışı gösterilecek olan Benim Sine- malanm, Cannes Füm FestivaM'- ne de katılıyor. tki yönetmenle "echo" yapma- dan nasıl konuşacağımı düşünür- ken, Fünızan'la Gülsün Kara- mustafa kendi aralannda demok- rasiyi yakaladıklanm söylüyorlar. Sorduğum ilk sorunun cevabım da Füruzan, GHISÜD'C bırakıyor. Bir ressam ile bir yazar 'yönetmen' kimliğiyle yedinci sa- natta boluştnran ne'ydi? Fünızan'la dostluğumuz çok eskiye dayanır. Gecenin öteki Yözü adlı öyküsü televizyon dizisi olarak hazırlanırken, Füruzan benden bu dizide sanat yönetmen- liğini üstlenmemi istemiş, kendi- si de öyküsü fume aimırken set- te bulunmak' önensını getırmış- ti. Biz bu olayın içinde, çagdaş bir yazann öyküsünü 'yazann da gözlemleriyle' filme almak süre- cini birlikte yaşadık ve bu süre so- nunda ikimizin de sinemaya olan tutkusu 'birlikte bir iş yapabüiriz' duygusunu uyandırmıştı bizde. Tam bu sıra kendisinde 'enteresan bir UdU" oluşturduğumuz izlenimi bıraktığımız Kadir Yurdatap'tan "Birlikte bir füm çeker misiniz" önerisi geldi. Biz de kabul ettik ve projeyi gelıştirmeye basladık. Be- nim Sinemalanm, çok kapalı, kü- çük bir öykü gibi görunse de si- nemalaştırma asamasında mflthiş zengin ve son derece de zor bir ko- nu olarak karşımıza çıktı ve böy- lece bu işe başlamış olduk. Film yönetmek, aslında birey- sel bir oiay. Dnnyada ve ülkemiz- de sayıh örnekleri var 'iki yönetmenli' filmlerin. Siz, iki ki- şi bir filmi yönetirken o yogun duygu biriigini. duşunce ortakla- şalıgını nasıl yakaJadınız? Yanıt, Füruzan'dan geliyor: Gülsün'ün de dediği gibi, Ge- cenin Öteki Yüzn'nUn setinde me- kândan kostume tüm seçimleri birlikte yaparken, ne kadar 'ayni' değerlendirme yaptığımız ortaya çıktı. Bu ilginç yaklaşımın sonu- cunda, birlikte film yönetmenin hiç de zor olmayacağını fark et- tik. Insanlann birbirlerine karşı sevgiyi zor taşıdığı bir zamanın içinde yaşıyoruz ve nedense her- kes sevgisizlikten bahsediyor ama kimse sevgiyi, dostluğu ve anla- yışı birbirine sunrna cesaretini gösteremiyor. Biz birlikte çalışır- ken, bütün bunlan da başaraca- ğımızı biliyorduk. Yer yer çok gergin zamanlarımız oldu ama birbirimizi sevip saydığımız için bu gerginlikler, doğal yakmlığın getirdiği gerginiliklerdi. Sete çıkmadan öoce yapuncuıuı ekonomik sornnlan haUetmesi liim ekibin güvenli ve rahat çabs- masını saglar. Bu, sizde nasıl oldu? Gülsün Karamustaıa çocuk ço- cuk gülerken, Füruzan yanıtladı: Bizde maalesef olmadı. Kadri Yurdatap bu ise çok iyi niyetle gir- di muhakkak: Çünku kendisi ge- lip teklif etti, biz proje götürme- dik. Uzun süren bir ön çalışma sonrası sete çıkıldığında, ekono- mik zorluklar kendini gösterme- ye başladı. Filmin üçüncü günü, isterse filmi bırakabileceğimizi söylediğimizde, "hayır, devam edin" dedi. Derken, çekimlere uzun sOreli aralar verildi. Sonun- da Kumkapı'da bir evde çalışırken Kadri Ynrdatap, mali durumunun filmi bitirmeye yeterli olmadığını söyleyerek çekimleri durdurmak zorunda kaldı. Ve çekimler 1990'ın ocak ayına kadar dur- duruldu. Film, kaç isgününde bitti? Füruzan: Set çalışmaa olarak, otuz üç iş- gününde bitti. Demek otuz üç işgünü Iki yıla dagddı? Gülsün Karamustafa: Evet, iki yıl süresince tekrar TiTi" Z E K İ Y E A L K A N İNİ 25YAŞINOAYDI DİYARBAKIR'DATIP 0KUY0R0U NEVRUZGECESİYDİ SÜLUKPJIILUKHLEROMAN IMPARATORLUGU"Dertli çingeneler de gördüm " *f5?*f*ı__ PARAPSİKOLOJİ "MİLLİ ÇÖZÜM" Yeniden açılan ÇOZUMMU? AÇUKOR&M 1 '*" Mehmet Ali Aslan, Tarık Ziya Ekinci, Ahmet Türk, Mahmut Alınak, Süleyman Çelebi... o s ( \ K ' ı \ (; \ ı. i r 1.1-. K ı ı M; iı ı/ ı n \ ı ROI ı ı \ R Ç ÇELİK'E YENİ BİR TANIK KİLYOS'TA DÖNEN İBELEDİYE DOLAPLARI YURTTAŞ GİRtşlMLERİ GENİŞUYOft YÖNETMENLER VE YARDIMCILARI — Senaryosunu Furuzan'ın yaptığı "Benim Sinemalanm" adlı filmin yönetmenliğini plastik sanatlarla uğraşan Gülsün Karamustafa ve yazar Füruzan paylaştı- lar. Karamustafa ile Füruzan'ın yardımcılığını da Aslı Selçuk üstlendi. çekeriz" demiştik zaten. Ne yazık ruldu. En basit materyali bu ka- ki Yeşilçam'da bir filmin iyi olup dar önemserse Yeşilçam, düşünün tekrar toplanıldı, dağılındı. Hep 'alesta' beklendi, başka hiç iş ya- pılamadı. lkimizin de son iki yıl içindeki yoğun konsantrasyonu film üzerineydi. Nihayet şırrtdi bitti de iki gündür rahat nefes ala- biliyoruz. Affedersiniz, ne kadar negatif gitti, kaç kutu? Füruzan: Bu çok hoş bir soru oldu. Çok film harcadık gercekten. Ama biz işe başlamadan önce Kadri Yur- datap'a "bire üç/bire dört olmadığı sorulmuyor, "kaç kutu negatif gitti? Ab, aman ne kadar çok negatif harcadınız!" de- niliyor. Ben sözc giriyorum: Ama bizde "parayı film kutu- lanna yatırma" der yapımcılar. Bu görüş hâlâ da gecerli. Füruzan: Tabii, tabii. Zaten bu filmde nasıl bir film çektiğimiz değıl de kaç kutu negatif kullandığınuz so- artık. Yazı yazarken kâgıdı önem- semek gibi bir şey... Fümzaa'la Gülsfla Karamusta- fa'ya soracaklarım bu kadardı. Filmin maliyeti ve kaç kutu nega- tif gittiğıni ise Aslı biliyordu, ama o da Paris'teydi. Ben de bir pa- zar günü Kadri Yurdatap'ı evin- den arayarak. filmin maliyeünin iki yuz elli milyonun üstunde ol- duğunu ve yuz yirmi iki kutu ne- gatif harcandığını öğrendim. FESTtVALDE BUGÜN Eatek Baron'nn Seriivenleri (12.00, 19.00), Aslolan Hayatür (15.00, 21.30). Sinep«p Havanada Bir Gece: Dizzy Gilkspie (12.00, 19.00), Ölüp, Rengim Soldagunda (15.00, 21.30). Atlas Rastgele Balthazar (12.00, 19.00), Seviyorunı, Seviyorsun (15.00, 21.30) Gazi Çingeneler Zamanı (12.00, 19.00) Kupkuru Berabeyaz Bir Yaz (15.00, 21.30). R e k s Aşka Susayan Kadın (12.00), Canavartar Mevsimi (15.00), Plaff! (19.00), Yenikler (21.30). S ü r e y y a Kızıl İlahi (12.00, 19.00), Yatak (15.00), Katinka (21.30). AKMKaniar Koğuşu (12.00), Fazilet (15.00), Antonioni: Belgeler ve Tamklıklar (19.30), Benim Sinemalanm (21.30). Emir Kusturica'nın 'Çingeneler Zamanı 'filmi Gazi Sineması'nda Mutsuz Çingeneler de gördüm Yugoslav yönetmen Petroviç 20 yıl önce "Mutlu Çingeneler de gördüm" demişti. Bu kez Kusturica Çingeneleri yüzyıllardır mahkûm edildikleri gerçek yaşamlarıyla anlatıyor. ATİLLÂ DORSAY Çingeneler... Petroviç, vaktiy- le "Mutlu Çingeneler de Gördüm" demişti. Sayısız filmde onlan "Altın Küpeler" takar, ke- man ışığında sevişir, "AteşJi Kan"lanm dışavururken izledik. Ama bu unutulmuş, daha doğru- su hiçbir zaman iyi bilinmemiş ır- kın gerçek yılzünü perdede göre- medikf Kusturica, bize Çingeneler üze- rine yapılmış görkemli bir film su- nuyor. Bir ölçüde gerçekçi, bir öl- çüde şiirsel, lirik, barok, düşsel bir film bu: Sinemanın bu iki ay- n ve temel yönlenişini aynı pota- da eritmeyi basarmış... Oksüz Perhan, filmin baş kişisi... Onun her kendini bilen yaşlı Çingene kadını gibi biraz büyücü bir bü- yükannesi var: Baba. Perhan, umutsuzca âşık olduğu Azra ile, babası vermediği için evlenemi- yor. L'zak bir akraba, Ahmet, genç Perhan'ı alıyor, hasta kız- kardeşini tedavi ettirmek için bir hastaneye yatınyor, sonra onu ttalya'da turistleri soyarak geçi- nen "çete"sine katıyor. Perhan, kısa sürede paraya kavuşacak, kendisi de bir "şef" olacaktır. Ama hayatta kötülük, üçkâğıtçı- lık narnına ne varsa tanıdıktan, acıyı iliklerine kadar tattıktan. sevdiği birçok insanın ölümüne tanık olduktan sonra... "Çingeneler Zamanı", bir baş- ka Yugoslav yönetmeni olan Pet- roviç'in 20 küsur >ıl önce beğenil- miş ve Cannes'da büyük odul al- mış filmi "Mutlu Çingeneler de Gördüm"e bambaşka bir seçenek oluştunıyor. Film, Çingenelerin görünüşteki "motlu" yaşamını büyük, görkemli, patetik tablolar halinde veriyor: Dansları, şarkı- ları, özellikle o unutulmaz Aziz Yorgi bayram törenleriyle... Ama bu "mutlu" görunümün ardında, bu ırkın yüzyıllardır mahkûm ol- duğu, mahkûm edildiği göçebe, marjinal ve yasadışı yasam da tum acılığıyla beliriyor. Kusturica, filmini inanılmaz bir görsel zenginlikle, adeta ukıştıkış bır çarpıcı kişilikler, göruntüler, renkler şöleni haline getirmiş. Bu açıdan film biraz "uzun" GUJTOU- yor, özellikle sonlara doğru biraz "IdAm" izlenimi vermiyor değıl. Ama görkemli ve trajik bir final- le birlflcte bu izlenim siliniyor. Ve geriye, büyük bir sınemacının, gerçek Çingeneleri oynatarak, folklorun ardındakı insan gerçe- ğine inmeyi bilerek ortaya koydu- ğu bir film, çagdaş bır başyapıt kalıyor. ÇAĞDAŞ BİR BAŞYAPIT — Emir Kusturica'nın "Çingeneler Zamanı" adlı filrai çağdas bir baş>a- pıt. Bir ölçüde gerçekçi, bir ölçüde şiirsel bir film. Euzhan Palcy'nin 'Kupkuru Bembeyaz Bir Yaz'fılmifestivalde Irkçılıga karşı bir çığlıkMartinik Adası'nda doğup büyüyen Euzhan Palcy, ilk filmi "Zenciler Sokağı" ile Venedik'te ilk filmlere verilen bir Gümüş Aslan almıştı. Genç zenci kadın yönetmenin ikinci filminde Marlon Brando da kamera karşısında. MEHMET BASUTÇU Euzhan Palcy adı ilk kez 1983 yılında, Venedik Film Şenliği'nde duyulmuştu. Fransa'nm deniz ötesi vilayetlerinden, ya da kaba adıyla sömürgelerinden biri olan Martinik Adası'nda doğup buyü- müştü bu genç kadın. "Mostra" nın yarışmalı bölümünde sunulan ilk filmi "Zenciler Sokağı"n da da kendi adasını, zencüerin ya- şamını yalın ve duyarlı bir dille arüatmışü. Haklı bir davarun söz- cülüğünü yapıyordu.. Ve sine- mayla haklı davaları birleştiren çizginin etkileyici ve gerçek bir sa- nat yapıtına dönüşebümesinin an- cak akılla duyarlığın, şiirsellikle kesiştiği noktadan geçmesiyle mümkün olabildiğini bir kez da- ha kamtlıyordu. ''Zenciler Soka- gı", Venedik'ten ilk fılmlere ve- rilen "Günaoş Aslan" ödülüyle dönmüştü. Euzhan Palcy ikinci filmini ger- çekleştirebilmek için altı yıl bek- ledi. Çünku büyük bir tasarı var- dı kafasında. Sinema aracılığıyla geniş kitlelere seslenerek insan haklannı savunmak ve haksızlık- lara karşı çıkmak istıyordu. Bu amaca en etkin biçımde ulaşma- nın, sınırlı sinema deneyimine karşın, ünlü oyunculan bir araya getiren büyük yapım koşullann- da çalışmak olduğuna inanmıştı bir kere... Kendine de güveniyor- du. Euzhan Palcy ırkçılığa karşı güzel ve soluklu bir film gerçek- leştirmeliydi. Zencilerin günumüz dünyasında da dayamlmaz bir baskı ve zulüm içinde yaşadıkla- nnı görüntüleyerek insanoğlunun yüreğinde çöreklenen ırkçılığın her türlusüne karşı bayrak açabil- meliydi. Genç zenci kadın, Güney Afrika'nın "apartbeid" politika- sım tüm acı gerçekleriyle gözler önüne sermek için Metro- Goldwyn-Mayer gibi Amerikan sinemasının dev yapımcılanndan birini harekete geçirebilmişti. Da- ha da önemlisi, yaklaşık on yüdan bu yana film çevirmeyen güçlü bır oyuncuyu, Marlon Brando'yu ka- merasımn karşısına getirmeyi ba- şarmıştı. Hem de Donaid Suiner- land gibi başka bir usta oyuncuyla birlikte... TLZAKLARIN UZAĞINDA — Euzhan Palcy, "Kupkuru Bembe- yaz Bir Yaz"da zencilerin günümüzdeki aalanm dile getirirken konu nun taştdtfı hızaldann uzagında kalabUmiş. "Kupkuru Bembeyaz Bir Yaz" kanımca beklenenden ve umulan- dan daha başanlı bir film. Çün- ku Euzhan Palcy ırkçüığa karşı çı- karken, sözcük oyunu yapmıyo- rum, siyah-beyaz bir film gerçek- leştirmemiş. Konusunun ıçerdıği tuzakların çoğundan uzak dura- bilmiş. Gerçi kıh kırk yaranlar, görüntülenen gerçeklerle öykunun kahramanlannın zaman zaman kalın çizgilerle verildiğini, filmde öğretici, kanıtlayıcı bir yan oldu- ğunu ileri sürebileceklerdir. Kuş- kusuz böylesine sıcak bir konu iş- lenirken, yaşamlan korkunçluğu yeterince iletememekten korkan yönetmen yer yer gerekli mesafe- yi tutturamayacaktır. Önemli olan ırkçılığa karşı cıkarken, baş- ka tür bir ırkçılığa zemin hazırla- mamaktır. Euzhan Palcy bu sınır- dan uzakta kalmaya özen göster- miş. Bugün, onca baskıdan ve acı- dan sonra, Mandela ozgurluğüne kavuştu. Güney Afrikalı zenciler geleceğe daha umutla bakıyorlar kuşkusuz. Ancak, temel haklan- na tümuyle sahip çıkabilmek, öz- gur yaşayabilmek, beyaz insanlar- la eşit olabilmek için daha uzun yıllar savaşmaları gerektiğini de çok iyi biliyorlar. Ve bu konuda ılerı adımların atılabilraesi için tüm dünya ülkelerindeki demok- ratlann desteğine gereksinimleri olduğu da apaçık ortada. Daha nice Mandela'lara, adsız kahra- manlara ve Euzhan Palcy gibi ye- teneldi sinema yönetnıenlehne ge- rek var kimbilir? Pinter'ın o\ mıları iziıısiz • Kültur Servisi — Ingiliz oyun yazarı Harold Pinter'ın "Mountain Language" ve "One For The Road" adlı iki oyununun çeviri hakkı, yazarın isteğine uyularak yazarın Türkiye temsilcisi Onk Ajans'ça Aziz Çalışlar'a verildi. Türkçeye "Dağ Dili" ve "Bir Tek Daha" olarak çevrilen bu iki oyunun yayım hakkı ise Kavram Yayınlan'na verilrnişti. Oyunlann temsil hakkı ise Onk Ajans'ça saklı tutuluyor. Onk Ajans yetkilileri yaptıklan açıklamada, bu oyunlann çeşitli yerlerde izinsiz olarak oynandığını belirterek "Bu yasadışı tecavüzler sürerse topluluklar zarar ve ziyan isteğiyle dava edilecek ve temsilleri adli merciler aracılığıyla durdurulacaktır" dediler. Tasanııı'uı 5. sayısı • Kültür Servisi — Mimarlık, iç mimarlık ve görsel sanatlar dergisi "Tasarım"ın beşinci sayısı çıktı. Bilimsel Eserler tarafından yayımlanan ve danışma kurulunda akademik çevrelerden tanınmış isimlerin yer aldığı derginin beşinci sayısında, dış ülkelerden tasarımcılann son çalışmaları, Milano ve Köln mobilya fuarlanndan izlenimler "Mobilya" adh özel ekte toplandı. Derginin bu sayısında Kuveyt Sefareti, Londra'da yaşayan Selçuk Avcı'nın ödül kazanan Iskenderiye Kütüphanesi projesi, 'Yıldız Sarayı Restorasyonlan' yer alıyor. UGUN • Beyoğlu'nda konser "Be>oğlu Bir Şenliktir" programı kapsamında 16.00 - 19.30 saatleri arasında araç trafiğine kapatılan Istiklal Caddesi'nde Trio Mu ve Gökkuşağı gruplannın sokak konserlerı izlenebilir. • Tiyatro gösterilerl Basamak Oyuncuları "Rüyalar Ülkesine Bir Bilet" adlı çocuk oyununu saat 11.00'de Pendik Atatürk KUltürevi'nde sergileyecek. BtLSAK'TA BU HAFTA 2 Nisan Pazartesi 19.00 ÜLKELER VE ÇAĞDAŞ EDEBİYATLARI: Çagdas frianda Edebiyata. Ce\at Çapan. 19.00 SEMİNER: "20. Yüzyılla Biten, 21. Yüzyıl ile Gelen". Mekİn Terziligindc Tevazu: Mimari ve 21. yy tnsanı. Ragıp BULUÇ. Yön: Aydın UĞUR. 19.00 GÜNLÜK YAŞAM ÜZERİNE GEVEZELlKLER: Sinema Gunleri. Ferhan ŞENSOY, Ismet AY, Erol GÜNAYDIN. 3 Nisan Salı 19.00 SEMlNER: Yeni Bir Sinemaya Doğru V: Reha ERDEM. 19.00 DİZt KONFERANS: Frankfurt Okulu: Frankfurt Okulu ve Waller Bcnjamin. Ünsal OSKAY. 4 Nisan Çarşamba 19.00 KONFERANS: "Eleştiri" Füsun AKATLI. 5 Nisan Perşembe 19.00 SEMlNER: Yeni Bir Sinemaya Dofru VII: Reha ERDEM. 19.00 KONFERANS: Törk Balıkçılıgının Dunü, Bogünu. Murat REIS. 19.00 SEMlNER: 20. Yüzyılla Biten, 21. Yüzyü ile Gelen: 20. Yüzyıl Son Çeyreginde Plastik Sanatlar. Vasıf KORTUN. Yön: Aydın UĞUR. 19.00 SANAT ESERİNİN OBJEKTİF ANLATIMI: "Lipstick" fılminin Yorumu. Erol COŞKUNER. 6 Nisan Cuma: 19.00 SOHBET: "Barda Erkek Tipleri" Ayşe DÜZKAN. 19.30 TtYATRO: "Işte Baş lste Gövde İşte Kanatlar" Yazan: Sevim BURAK, Oynayan: BİLSAK TtYATRO ATÖLYESİ. 7 Nisan Cumartesi: 14.30 GÜNLERİN GÖTÜRDÜĞÜ: "2000'e Dognı Senaryolar". Asaf Savaş AKAD, Cengiz ÇANDAR, Baskın ORAN, Tolga YARMAN. 19.30 TtYATRO: tste Baş lşle Gövde İşte Kanatlar." Yazan: Sevım BURAK, Oynayan: BİLSAK TtYATRO ATÖLYESt GÖRSEL SANAT ATÖLYELERİ Mehmet GÜLERYÜZ'le Resim Çalışmaları. Ta'i Chi Chu'an Hareketli Meditasyon Her Salı 18.30 Yoga-Meditasyon Zerrin Akgün Pazartesi-Çarşamba 18.30 10.00-01.00 arası CAFE- FOYER-BAR BİLSAK Hç-kese Açıktır. BtLSAK Sıraselvüer, Soğana Sok. No: 7 ClHANGtR 143 28 79-143 28 99
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear