25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURtYET/10 HABFRLER 6 MAKT 1990 PARLAMENTOGUNDEMI TBMM'de bugün ANAP ve SHP grupları toplanacak. Başbakan Yıldırım Akbulut, ANAP toplantısına katılacak. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Izmir'e gideceğindcn grup toplanmayacak. TBMM Genel Kurulu'nda ise Bağımsız Milletvekili tlhami Binici'nin milletvekillerinin telefonlarınm dinlendiğine ilişkin- Meclis araştırması önergesi ile soru önergeleri görüşülecek. (Ankara / Cumhuriyet Bürosu) P A R T İ L E R D E N S H P Edirne Milletvekili Erdal K a ) k a n > Başbakan Yıldırım Akbulut'a yönelttiği soru önergesinde. Yunanistan'ın "Meriç Nehri'nin karşılıklı olarak ıslahı | projesini" aşamalı olarak Türkiye aleyhine Ife «yaşama geçirdiğini belirtti. Yunanistan'la 19 • Ocak 1963 yılında imzalanan Meriç'in ıslahı I projesine ilişkin protokolün halen yürürlükte olup olmadığının açıklarunasım isteyen Kalkan, Akbulut'a şu soruları yöneltti: "Meriç Nehri mecrasının anlaşmalara aykırı olarak değiştirilmesi sonucu Türkiye toprak kaybetmiş midir? Kaybetmiş ise miktar ve değeri nedir? Hükümet, Yunanistan'ın yarattığı bu oldubitti karşısında sessiz kalmaya devam edecek midir? Mariç Nehri'nin eski mecrasına döndüriilrnesi için bir çalışma yapılmakta mıdır? Nehir üzerindeki müktesep haklarımızı korumayı düşünüyor musunuz? Hüküraet bu konuda ne gibi tedbirler almıştır? (Ankara/ANKA) T B M M telefonlariTeiefoniann dinlenip dinlenmediği konusunda araştırma yapan PTT heyeti, "Parlarnentodaki telefonlarda dinleme cihazı bulunmadığı" sonucuna vardı. Bıngöl bağımsız milletvekili tlhami Binici ve 36 arkadaşı tarafından bu konuda verilen Meclis araştırması önergesi, TBMM Genel Kurulu'nun yarınki birleşiminde ele alınacak. Görüşmeler sonucunun TBMM idare amirlerinden ANAP Kütahya Milletvekili Mustafa Uğur Ener tarafından açıklanması bekleniyor. (ANKARA / AA) O r m a n isciieritzmir>e ba vyı ı ı ı c m ı ^ y ı ı c ı ı o r r a a n b ö J g e s i n d e ^ 400 agaç kesim işçisinin iiç aya yakın bir zamandır para • alamaması ve işçilerin 1989 yılı başında I almaları gereken primlerin de ödenmemesi konusu SHP tzmir Milletvekili Veli Aksoy " tarafından TBMM'ye getirildi. Aksoy şu | sorulann cevabını istedi: "Üç aydır 400 I orman işçisinin paralarının ödenmediğini ' biliyor musunuz? Bu işçilerin alacaklı olduğu para miktan he kadardır? tşçilerin alacaklı olduğu parayı ve gecikme faizini ne zaman ödeyeceksinız? Hangi hakla işçileri 3 ay açlığa mahkûm ediyorsunuz? Bu sizin hükümet anlayışınızın bir gereğj midir? (lzmir/Cumhuriyet Ege Bürosu) Atalay'dan DYP'nin kapılarıge t y SLffifSî Atalay, Başbakan Akbulut'a Diyarbakır'da hâkim döven ANAP'ü belediye başkanı hakkında soruşturma açılıp açılnıadığınj sordu. Fuat Atalay, Çerrnik ilçesi Yargıcı Rıza Şahin'in Belediye Başkanı Mehmet Akdağ tarafından dövulerek yaralandığını belirterek hakkında gıyabi tutuklama bulunmasına karşın Akdağ'ın niçin tutuklanmadığının açıklanmasını istedi. Olayın ortbas edilmesi konusunda Diyarbakır'daki kamu görevlilerine hükümetin talimat verdiği konusunda dedikodular olduğunu kaydeden Atalay, yargıca şikâyetten vazgeçmesi için üst düzey kamu görevlilerince baskı yapılacağını öne sürdü (Ankara/ANKA) Sağlar'dan Akbulut'a Fikri Sağlar, Başbakan Yıldırım Akbulut'un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na \ bir soru önergesi verdi. Sağlar önergede şu J soruları yöneltti: 1- Kartal Demirağ neden sık sık cezaevinden hastaneye sevk edilmektedir? 2- MHP davasından yargılanan ve hüküm giyen Mahmut Korkmaz ve üç arkadaşının basit nedenlerle sevk edildikleri hastaneye Demirağ'la birlikte gidip geldikleri doğru mudur? 3- Aynı cezaevinde bulunan Horzum'un da Demirağ ve öteki ulkücülerle aynı hastaneye götürüldüğü doğru mudur? Provokasyon ve kanşıklık savlarında bulunan Sayın Adalet Bakanı Sungurlu'ya bağlı Ankara Kapalı Cezaevi'nde düşunceleri aynı olan bu tutukluların rahat bir şekilde birbirleriyle temas kurma olanağı var rm? (Mersin/Cumhuriyet Güney llleri Bürosu) |ru Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Kılıç, ANAP örgütünün "DYP saflanna çekilmesi için çaba harcandığım" bildirdi ve "DYP, kapılannı demokrasiye inanan herkese açmıştır" dedi. Selahattin Kılıç, dün Ankara'da düzenlediği basın toplantısında, "Böyle bir çalışmamız var, hem de hızlı bir çalışmamız var. Sadece bazı milletvekillerini değil, bütün ANAP teşkilatını DYP saflanna alıp, bir ihtilal dönemini siikunetle kapatmak, kimseyi incitmeden kapatmak için DYP kapılannı demokrasiye inanan herkese açmıştır, ama bu, kimseden bu dönemin hesabının sorulmayacağı anlamına gelmez" dedi. Kılıç, basın toplantısında Devlet Bakanı Güneş Taner'in enflasyonun düşme eğilimine girdiği biçimindeki açıklamasını eleştirerek "şubat aymdaki enflasyon rakamının bütün şubat aylarında görülen en yüksek rakam olduğunu" söyledi. Kılıç, iktidarın "hileli zam yaptığım" öne sürerek "Elektrik zammı aslında geri alınmadı, yüzde 26'lık zam yüzde 30'a çıkarıldı" dedi. (Ankara/Cumhuriyet Bürosu) C J _ r p V l p n o f o b - SHP Grup yönetim Kurulu, J n r U C U a i a i V i l a ç s a n a y iinin sorunları ile ilgili genel gorüşme, Turk sporunun durumu konusunda da Meclis araştırması önergesi verilmesini kararlaştırıldı. Grup yönetim kurulu, "İlaç sanayii ile hükümetin ilaç politikası" konusunda genel gorüşme ve "Türk sporunun sorunlan"na ilişkin de Meclis araştırması açılması yolundaki önergeleri benimsedi. Ayrıca, altı yasa önerisi kabul edilerek, TBMM Başkanlığı'na gönderildi. Bu öneriler arasında, "Temelli kapatılan siyasi partilerin açılması ve hazineye intikal eden mal varlıklarımn iadesi" hakkındaki yasa öneri de bulunuyor. öneriye göre, kapatılan partilerin amblemlerinin, rozetlerinin ve isimlerinin, son kurultay delegelerince kullamlması öngörülüyor. Atama yönetmeliği • ANKARA (ANKA) — Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, hâkim ve savcıların atama yönetmeliğinde, görev bölgelerine ilişkin değişiklikler yaptı. Ayrıca yüksek kurul, lisansüstü öğrenim görecek hâkim ve savcılara ilişkin aldığı ilke kararlannı da açıkladı. Yüksek kurul kararları Resmi Gazete'de yayımlandı. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun atama yönetmeliğine eklediği bir fıkra ile beşinci ya da dördüncü bölgelere ad çekme yoluyla atanan hâkim ve savcılar, beşinci bölgede dördüncü bölge hİ2metini, dördüncü bolgede de beşinci bölge hizmetini tamamlayabilecek. Ayrıca yüksek kurul, Sakarya'nm Pamukova, Zonguldak'ın Alaph ilçelerini üçüncü, Afyon'un Basmakçı, Denizli'nin Babadağ, İçel'in Aydıncık üçelerini dördüncü ve Erzurum'un Pazaryolu ilçesini de beşinci bölge olarak değerlendirdi. ÖLÜM Eski Muş Milletvekili • ANKAKA (AA) — Muş eski milletvekili Kemal Aytaç, Ankara'da öldü. 1965-1969 yılları arasında Muş milletvekilliği yapan Aytaç için bugün TBMM'de bir tören düzenlenecek. Aytaç, Hacıbayram Camii'nde öğleyin kılınacak cenaze namazından sonra Karşıyaka Mezarlığı'ndan toprağa verilecek. 63 yaşında ölen Kemal Aytaç, 4 çocuk babasıydı. y erken kongreye sıcak bakmıyor ANAP'ta erken kongre baskısıANAP TBMM Grup Yönetim Kurulu, kongrenjn erkene alınması için Genel Başkan ve Başbakan Akbulut'a öneri götürmeyi kararlaştırdı. Grupta "gerekirse istifa" konusunda da görüş birliği sağlandı. ANKARA (Cumbnriyet Büro- so) — ANAP'ta olağan kongrenin erkene alınmasını isteyen TBMM Grup Yönetim Kurulu, bu konu- daki önerilerini Genel Başkan ve Başbakan Yıldınm Akbulat'a gö- tünne kararı aldı. Böylece, Mesut Yılmaz'ın hükümetten istifasıyla hızJanan parti içi uyumsuzluk, ye- ni bir boyut kazanırken grup yö- netim kurulu, "gerekirse istifa etme" konusunda da görüşbirliği- ne vardı. Akbulut'a bugün iletil- mesi beklenen kararla kongre mü- cadelesi de resmen başlamış oldu! Onıp yönetim kurulu kararımn Taşar, Nâzun Hikmet'e hakaretten mahkûmoldu ANKARA (Cumhuriyet Büro- s«) — Devlet Bakanı Mustafa Ta- şar'ın ozan Nâzım Hikmet'e ha- karet etmekten 1.5 milyon lira taz- minat ödemesine karar verildi. Ankara II. Asliye Hukuk Mahke- mesi'nde yapüan duruşmada Avu- kat Halit Çefenk, Nâzım Hikmet- in Türk halkının onuru olduğunu söyledi ve "Dunyada Türkiye de- nilince akla Autürk ve Nâzım Hikmet gelraektedir" dedi. Nâzım Hikmet'in yaşamadığı gerekçesiyle II. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce önce reddedilen davaya; Yargıtay 4. Hukuk Daire- si'nin bozma karanndan sonra ye- niden bakıldı. Mahkemenin 750 bin lira manevi tazminat ödenme- sine ilişkin kararına karşı Avukat Çelenk, öngörülen miktan eleşti- rerek şöyle dedi: "Biz bu davayı açarken kazanç ya da maddi br menfaat sağlama- yi duşunmedik. Ancak sanat ve şi- ir alanında evreııseJ bir dü/eye alaşmış, tüm dunyanın saygısını kazanan buyük bir Türk ozanına 'sapık' ve 'Yahudi asıllı' sözleriy- le yapılan vahim saldınya karşı, onon ve ailesinin onurunu ve ki- siligini korumuyı bir görev saydık. Bu onur aynı zamanda halkımı- zın da onunıdur. Dunyada Törk- iye denilince akla Atatürk ve Nâ- zım Hikmet gelmektedir. Dunya halklan Türkiye'yi Atatürk ve Nâ- zım Hikmet'le tanımaktadır. Ça- ğımızda sanat ve şiirin simgesi ol- muş ve bu aJanda evrensellik ka- zanmış bir Türk ozanına ve gide- rek ailesine bu agır hakaretin kar- şılığı Çankaya'da bir apartman dairesinin aylık kirası olarak de- gerlendirilirse, bu tek kelimeyle ayıpdr." Asliye Hukuk Yargıçlığı, Çe- lenk'in görüşüne kaularak tazmi- nat miktarının 1.5 milyon liraya yükseltilmesine karar verdi. Başbakan Akbulut'a yönelik eleş- tirilerin sıklaştığı ve Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ın hükümet ve parti içi temaslarını yoğunlaştır- dığı döneme rastlaması Özal'a da yönelik bir tavır takınıldığı yo- rumlanna yol açtı. özal, hükümet ve parti içi sıkıntılann çözümu için doğrudan bakanlar ve parti yöneticilerinden bilgi ahrken grup yönetim kurulu üyeleri erken ola- ğan kongre ve parti içi disiplini sağlayıcı önlemler konusundaki tutumlannı doğrudan Akbulut'a iletme yolunda görüşbirliğine var- dılar. ANAP'm dün toplanan grup yönetim kurulunda, en geç bu yı- lın sonbahannda yapılması görü- sü önce Mesut Yıimaz'a yakın üye- ler tarafından dile getirildi. Edi- nilen bilgiye göre, Yılmaz'a yakın olarak bilinen Gaziantep Millet- vekili Mehmet Akdemir ile Rize Milletvekili Şadan luzcu partinin genel durumunun "iyi olmadtgt- nı, hükümet içinde uyumsuzluk ve koordinasyon bozukluğu olduğunu" anlattılar. Akdemir ve luzcu, ANAP'ın vitrininde ve Ba- kanlar Kurulu'nda en kısa zaman- da degisikliğe gidilmesi gerektiğini de belirttiler. Yılmaz'a yakın diğer grup yönetim kurulu üyeleri de bu fikri desteklediler. Akdemir'in ANAP gnıbundaki çekişmelerden yakındığı, bu durumda yapılacak hükümet değişikliğinin partiye za- rar verebileceğini de ifade etmesi üzerine en sağlıklı yolun "kong- renin erkene abnması" olduğu gö- rüşünde birleşildi. Güzel yanlısı grup yönetim kyrulu üyeleri de kongrenin erkene alınması isteğin- de olduklarını belirttiler. ANAP grup başkanvekilleri de bu görüşü benimseyince Başba- kan Yıldırım Akbulut ile görüşü- lerek gruptaki genel eğilimin an- latılraası, parti içi disiplinin sağ- lanmasırun önerilmesi kararı alın- dı. ANAP grup başkanvekilleri ve yönetim kurulu üyeleri Başbakan Akbulut'u rahatlatmak açısından gerekiyorsa topyekûn istifa edil- mesini de uygun buldular. Akbu- lut'un grup yönetim kurulu üye- lerini bugün kabul etmesi bekle- niyor. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu gelişmeleri Cumhuriyet'e değer- lendirirken, "Kongreler partiye canlılık geürir. Olağan kongrenin erkene alınması partiye yararbdır" yorumunu yaptı. ANAP Genel Başkan Yardım- cısı Metin Gürdere TBMM Grup Yönetim Kurulu kararının istişa- ri bir nitelikte olacağını, bu konu- da asıl karann ANAP MKYK'sm- ca verileceğini belirterek şunlan söyledi: "Ancak olaganüstii kongremiz- de seçilmiş bir yeni genef başkan var. Bence, ona şans tanımak la- zım. O gıin Sayın Başbakamn ya- mnda olanlann, bugün ayn hare- ket ederek bu kadar aceleci dav- ranmalannı anlayamıyorum. Ace- İstanbul Üniversitesi'nde dün polisle ögrenciler arasında çıkan çatışma yaklaşık 45 dakika sürdü. (Fotoğraf: Behzat Şahin) Üniversitede yine taş, yine sopa lstanbul Haber Servisi — tstanbul'daki üniversitelerde haftasonu yaşanan olaylara ve öğrencilerin gözaltına alınmalarına tep- ki gösteren lstanbul Hukuk Fakültesi'nde bin kişilik bir öğrenci grubu dün polisle ça- tıştı. Önce fakültede forum düzenleyen öğ- renciler, daha sonra Beyazıt Meydanı'na doğ- ru yürüyüşe geçtiler. Öğrenciler çevrede bek- leyen çevik kuvvet ekiplerine taş, moiotof kokteyli atıp, sopalarla saldırıya geçince olay çatışmaya dönüştü. Çatışmada polis ve öğ- rencilerden bazjları karşılıklı atılan taşlardan yaralandı. Beyaat Meydanı'nda toplanan ka- labalıktan bir grup çember sakallının öğren- cilere taş attığı göruldıi. Çeşitli üniversitelerin öğrenci derneklerin- den öğrenciler dün saat 13.15 sıralannda ts- tanbul Üniversitesi'nin Beyazıt Kampusu'n- daki Hukuk Fakültesi önünde bir forum dü- zenleyerek Feriköy Öğrenci Yurdu ve Yıldız Üniversitesi'nde gözaltına alınan öğrencile- rin serbest bırakılmasını istediler. öğrenci- ler forumdan sonra bez pankartlar açarak Beyazıt Meydanı'na doğru >oırüyüşe geçti- ler. Meydanda "DGM'ye gidelim" diyen grupla, "Geri dönelim" diyen grup arasın- da tartışma çıktı. Çeşitli sloganlar atan ög- renciler, bu arada çevrede tertibat alan çe- vik kuvvet ekiplerine doğru taş ve moiotof kokteylleri atarak yöneldiler. Çevik kuvvet ekipleri de kendilerine doğ- ru yürüyen öğrencilere doğru panzer eşliğin- de harekete geçtiler. Iki taraf arasında taş ve sopalarla çatışma patlak verdi. Olayların meydana geldiği sırada Beyazıt Meydanı'nda kalabalık bir grup toplandı ve bazı kişiler öğrencilere taş atarak "yuh" çek- ti. Alanda bulunan çember sakallı bir baş- ka grubun da gençlere taş attığı görüldü. Öğrencilere taş atan gruptan birinin, öğ- rencilerin taşla karşılık vermesi sjrasında ya- nındakilere, "Taş atmayın kardeşim. Biz bu- rada seyirciyiz. Bize de bir şey olacak" de- diği duyuldu. Öğrencilere taş atan kişilerin içinden bazılannın kendilerine çıkışan kişi- nin koluna girerek polise teslim ettikleri gö- rüldü. Bu arada üniversite kapısına sokulmak is- teyen polis panzerlerine öğrencilerin moio- tof kokteylleriyle karşılık verdikleri de gö- rüldü. Beyazıt Kampusu kapısına gelen bir polis panzeri içeri su sıkarak göstericileri da- ğıtmaya çalıştı. lki polis helikopteri de olay- ları havadan denetledi. Çevik kuvvet göre\lilerinden bazılannın göstericilerle kendileri arasında kalan gaze- tecilere, "O..... çocukJan. Bunlan da yazın" diye bağırdığı duyuldu. Üniversite kapısını kapattıktan sonra içeride marşlar söyleyip sloganlar atan öğrenciler, saat 14.45'te ey- lemlerine son verdiler. Olaydan sonra çevik kuvvete takviye ola- rak 3 panzer ve iki helikopter geldi. Bir süre daha Be> r azıt Meydanı'nda bekleyen polis, daha sonra alanı terk etti. YıMız Üniversitesi Senatosu, universite- lerde yaşanan şiddet eylemlerine karşı, si- yasi partiler, demokratik kuruluşlar ve dev- let organlarından tepki gösterilmemesinin üzuntü verici olduğunu bildirdi. Senatonun, geçen cuma günü Yıldız Üni- versitesi'nde yaşanan işgal olayı ile ilgili ola- rak yaptığı açiklamada özetle şöyle denildi: "Senatomuz, ulkemizde düşünce ve fikir özgürlüğiinün yanındadır. Bu özgüriüklerin, demokrasinin temeli olduğu ve düşuncele- rin demokratik yontemlerle açıklanması ge- rektiğine inanmakt»yız. Ancak, düşünce ve fikir özgürlüğünün kullanılmasında. şiddet ve terönin bir araç olarak kullanılmasına ya da özgüriüklerin kullamlması goriinümü al- tında bir amaç haline getirilmesine tamamıy- la karşıyız." Açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Gerek siyasi partilerden, gerek demok- ratik kuruluşlardan, gerekse devlet organ- lanndan, üniversitelerin >aşadıgı şiddel ve terör eylemlerine karşı halen bir tepkinin gösterilmemesi. en biiyük üzuntu kaynagı- mız olmustur." IZMlB'Jen HIKMET ÇETIHKAYA Danalar ve Koyunlar IZMİR — Muhalefetin Ege'den başlat- tığı bahar taarruzu sürüyor. SHP lideri İnönü, iki günlük Ege gezisini bitirdi. Şim- di DYP lideri Demirel İzmir'e gelıyor. SHP'nin Ege atağı ilgi gördü. Özellik- le Ödemiş yûresinde coşkulu topluluklar dikkati çekti. Kırsal kesimin ağırlıklı oldu- ğu yörelerde gecenin hayli ilerlemiş sa- atlerrne karşın insanlar ayaktaydı. SHP lideri İnönü, kasabalarda, köyler- de, kısa, ama öz konuşmalar yaptı. Söz- lerinde espri yumağı egemendi. Bir grup, bir slogan atınca, İnönü şu yanıtı verdi: — Hepsi o kadar değil, kadın, erkek, esnaf, bütün halkımız SHP'de birleştik... Göstericiler, sloganlarını yineledi — İşçi, köylü, gençlik SHP'de birleş- tik... İnönü, futbol maçlarını anımsatan gös- terılerle karşılaştı, iki günlük gezi boyun- ca... Saat gecenin 22.00'siydi. Yurttaşlar, SHP liderini alkış yağmuruna boğarlar- ken bağınyorlardı: — İnönü nerede biz oradayız... Belki Beşikîaş-Galatasaray maçının et- kisi buralara dek uzanmıştı. İnönü, ilgi karşısında yanıtı yapıştırdı: — O zaman işiniz çok zor. Biz bütün Türkiye'yi dolaşıyoruz, çok yorulacaksı- nız... Gezinin sonu Belediye Konukevi'nde düğümlendı. İnönü, yineespriler dolu bir konuşma yaptı: — İki günlük geziden çok memnun ol- dum. Böyle gezılerin bir kesime zararı do- kunuyor. Yani danalann ve koyunların bü- yük kaybı oluyor. Ne kadar. bağışladım, dersem diyeyim yüzde 80 başarılı olamı- yorum... inönü, şöyle bir duraksadı. Yemekte bulunanlar "Acaba Genel Başkanımız ne demek istiyor?" der gibiydi. İnönü, konuş- masını sürdürdü: — Biz sosyal demokratlar olarak bütün canlılara hizmet eden bir parti olmalıyız. İnönü, "danalar ve koyunların" hakla- rını savunurken, pardösüsünün sırtında kan lekesi vardı. Yine "danalar ve koyunlar" üzerine eğildi: — Sayın Belediye Başkanı Çakmur, si- zin mezbahanın temelıni attık. Ama 50 yıl sonra sanıyorum mezbahalar olmayacak. O zaman belki de başka canlıları öldürüp beslenmeyeceğiz. Şimdi herkes yemeğini bitirdiği için söyiüyorum. Hayvanları ye- mezsek nasıl besleneceğiz, bu da karga- şaya neden olacak belki. Bunu her yer- de açıkça söylemiyorum. Siz de unutun. Bu adam çıldırmış derler. Ben de bu fi- kirlerimi içimde saklamaya devam ede- ceğim... Kimi SHP'liler, inönü'nün bu sözlerini "espri havası içinde" şöyle değerlendir- diler: — Demek ki 50 yıl sonra halkmız vita- minle beslenecek... — İnönü'nün iki günlük Ege gezisinde "espri" dışındaki sözleri de önemli. İnönü, "SHP yakında iktidar" diyor. Acaba bir erken seçim olasılığı mı var? Ya da halkın SHP'ye ilgisinin bir yorum- lanış biçimi mi? İnönü, iki günlük Ege gezisinden hoş- nut ayrıldı. Yaptığı kısa ve esprili konuş- malan dışında önemli konulara da değin- di. Size dize aktarmakta yarar var... • Türkiye'de şeriatçı partinin kurulma- sını kimse istemez. Tekrar ortaçağ karan- lığına dönmeyi kimse istemez. • Laik devlet düzeni halk tarafından be- nimsenmiştır. Türk demokrasisi, laik bir demokrasi olarak yaşayacaktır. Vatanda- şın dini duygulara bağlılığı açıktır. ama la- ik devlet isteğı de açıktır. Din duyguları pek yüce duygulardır. Bunlan sömürmek ısteyenler vardır, olacaktır. Biz, laik dev- let düzenine bağhyız. Halk da bizimle be- raber. • SHP iktidara aday bir parti, çok ya- kında iktidar olacak. Vatandaşın bizden beklediği çok şey var. Bizden bir şeyler bekleyen sanayiciler, işadamları var. On- lar da beklediklerini söylüyor. Gazete/er- de yer alıyor. Köylüler de söylüyor. Ama ben onlann daha yüksek sesle söyleme- lerini istiyorum. • Elbet bizden herkes bir şey ister. Ama bugün öncelikli amacımız halkın büyük kısmını mutlu yaşatmaktır. Elbette bunu yaparken sanayiyi destekleyeceğiz. Biz- den bir sanayici bir şey istedi diye kimse telaşlanmasın. Biz ne yapacağımızı bıli- riz. İnönü'nün ardından Ege, bugün de De- mirel'i bekliyor. devam ediyor KIRMIZI OTDMOBİL Unutmayın, son postalama tarihi: 10 Mart 1990 Daha çok zarfla katılın, şansınızı çok yükseltin. 3 Evin paketinden 6 kulakçığı, "PK34 81132 Üsküdar/İstanbul" adresine hemen gönderin, kazanın. Çekiliş: 20 Mart 1990. MAR( leci olmamak lazım. Bir kez da- ha söyiüyorum; bir şans tanımak lazım." Parti içindeki gelişmeler, grup yönetim kurulu'nca değerlendiri- lirken, Cumhurbaskanj özal'ın hükümet konusundaki yaklaşımı da parti içinde değişik değerleu- dirmelere yol açtı. Akbulut, dön aya yaklaşan başbakanlık döneminde, hûkQ- mette koordinasyon sağlanamadı- ğı, ANAP üzerinde genel başkan- lık otoritesini kullanamadığı, ANAP'ın kamuoyunda puanını yükseltebilecek hiçbir icraat yapı- lamadığı gerekçeleriyle eleştirili- yor. özal'ın da bu eleştirilerin ya- rattığı sıkıntıları kendisiyle görü- şen bazı bakanlara ve ANAP'ın eski milletvekülerine sohbet hava- sı içerisinde aktardığı öğrenildi. Çankaya Köşkü'ne yakın kay- naklar, Cumhurbaşkanı özal'ın hükümet ve ANAP üst yönetimin- deki bu uyumsuzluklan düzelt- mek için "formul arayışı" içerisin- de olduğunu bildirdiier. Ancak özal'ın, Başbakan Akbulut'un "istifası" yoluyla yeni bir hükü- met kurulması veya hükümette kı- sa zamanda değişiklik yapılarak ANAP'ı 1992 genel seçimlerine kadar götürecek yeni bir iktidar vitrini yaratılmasına, "Daha bü- yük sorunlara yol açabilecegi ve ANAP'ı parçalavacağı" kaygısıy- la "sıcak bakmadığı" kaydedildi. ANAP'ta Cumhurbaşkanı özal'a yakın kaynaklar, Akbulut- un istifasının istenmesi halinde, bundan en fazla "Çankaya'mn ya- ra alacağını" belirterek, "Sayın Akbulut sadece ve sadece Cum- hurbaşkanı Özal'ın isteği üzerine Basbakanlıga atanmıstır. Aradan üç dört a> geçmeden Cumhurbaş- kanı tarafından gorevden alınma- sı, Çankaya'nın kendisini inkân ve karannın isabetsizliğinin - itirafı ^ olur" dediler. Çankaya'nın Akbulut hükume- tinde geniş çaplı bir değişiklik for- mülünün uygulanmasım engelle- yen, üç temel endişesi ise şöyle özetleniyor: 1- Çaakaya'nıa konumu sarsı- lın Yıldırım Akbulut'un Başba- kanlığa atanmasında Bakanlar Kurulu'nun oluşturulmasında tek seçici Cumhurbaşkanı özal oldu. 4 ayınj doldurmayan hükümette degisikliğe gidilmesi, Özal'ın ken- disini inkâr etmesi, verdiği kara- nn isabetsiz olduğunu kabul et- mesi demek olur. Bu da Çanka- ya'nın konumunu ve parti üzerin- deki manevi etkinliğini sarsar. 2- Başbakan Akbulut'un basa- nsıdıgı kabul edUmiş olur Hükü- mette değişiklik, olağanüstü kongreden bu yana ANAP içeri- sinde genel başkan olarak etkin- lik sağlayamadığı, hükümet içeri- sinde de koordinatör Başbakan görevini yerine getirmediği biçi- minde eleştiriler alan Akbulut'un "başansızlığım" tescil eder. 3- ANAP'ta parçalanma olabi- lir: Bakanlar Kurulu'nda ve ANAP vitrininde parti içerisinde- ki dengeleri gözetmeksizin yapı- lacak en küçük bir değişiklik, bü- yük patlamalara yol açabilir, parti içinde yeni çekişmeler ve kırgııı- lıklar doğabifir. Bu da partiyi par- çalanmaya kadar götürebilir. Başbakan yardımcılıgı Akbulut'un ANAP içerisinde yeni sorunlara yol açmamak kay- gjsıyla boş bulunan başbakan yar- dımcılığına da atama yapmaktan kaçmdığı öne sürülüyor. ANAP'ta yeni seçîm yasası kavgası ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı MetİB Gürdere ile Adalet Komisyonu Başkanı Alpaslan Pehlivanlı'nın ortaklaşa hazırla- dıklan yeni seçim yasa önerisi mu- hafazakâr ve liberallerin tepkisiyle karşılaştı. Özellikle muhafazakâr- lann teşkilat içindeki etkinliklerini kırtnaya yönelik maddeler içerdi- ği için eleştirilen yasa önerisinin partinin yetkili organlannca de- ğerlendirmeye alınmayacağı bil- dirildi. ANAP seçim işlerinden sorum- lu Genel Başkan Yardımcısı Dev- let Bakanı tbrahim Özdemir de Cumhuriyet muhabirinin konuy- la ilgili somlarını yanıtlarken, "Benim seçim işleri başkanı ola- rak böyle bir çalışmadan haberim yok. Ben de gazetelerden oka- duıu" dedi. özdemir, partinin yet- kili kurullannda bu tür bir çalış- raanın yapılması için Pehlivanlı ve Gürdere*ye yetki verilmediğini, ko- nunun kurullarda ele aiınmadığı- nı bildirdi. Özdemir, hazırlanan öneriyle ilgili herhangi bir yorum yapraayacağım, çünkü hazırlanan öneriyi bilmediğini ve bu konuda bir çalışmanın olmayacağını söz- lerine ekledi. Başbakan Yıldınm Akbulut'un ANAP Ankara Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Baş- kanı Alpaslan Pehlivanlı tarafın- dan kendisine iletilen yasa öneri- sine "olumsuz bakmadıgı" dile ge- tiriliyor. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Tokat Milletvekili Me- tin Gürdere, Pehlivanlı tarafından Başbakana iletilen yeni seçim esasları konusunda Başbakan Ak- bulut'un "peşin hükümsüz ama, olumlu" olduğunu belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear