23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 20 MART 1990 DEMOKRATİKALMANYA D.Berlin'dekoalisyon pazarlığıİki Almanya'daki tüm siyasi gözlemciler aynı yorumda birleşiyor: "Demokratik Almanlar aslında Helmut Kohl'ü seçti." D.Alman Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) Başkanı Lothar de Maiziere dün sosyal demokratlara ve liberallere koalisyon için öneride bulundu. DİLEK ZAPTÇIOĞLU Dogu Beriin — Demokratik Almanya'da- ki sürpriz seçim sonuçlarından sonra, dun başkent Doğu Berhn'de koalisyon goruşme- leri başladı. Seçimleri beklenmedık biçim- de kaybeden sosyal demokratlar, sağ parti- lerle koalisyona girmeyi reddettiler. Muha- fazakârlann oluşturduğu "Almanya fttifa- kı", seçimleri kazanmasına rağmen, tnutlak çoğunluğu sağlayamadığı için tek başına hü- kümet kuramıyor. Seçimlerde yüzde 42.1 oranında o> alan Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) Başkanı Lothar De Maiziere, dün Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve liberallere koalisyon öneri- sinde bulundu. SPD Genel Başkanı tbrahim Böhme, öğleden sonra basına bir açıklama yaparak, partisinin muhafazakâr Alman lı- tifakı ile koalisyona girmeyeceğini bildirdi. Bohme, Alman Ittifakı içinde yer alan Al-' man Sosyal Birlik Partisi DSU ve eski Ko- munist Parti'nin devamı PDS ile işbirliği j yapmama kararının seçimlerden önce alın- J_ dığını söyledi. Alman İttifakı, liberallerle koalisyona gi- rerek hukumet kurabiliyor. Fakat bu bile- şim parlamentoda anayasa değişikliği için gerekli uçte iki çoğunluğun sağlanmasına yetmiyor. Batı ile birleşme sürecinde De- mokratik Almanya Parlamentosu'ndan, anayasa değişikliğı kararı çıkması gerekti- ğınden SPD'nin muhalefeti onem kazanı- yor. Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl, seçimlerden hemen sonra yaptığı açık- lamada, sosyal demokratları da içeren ge- niş tabanlı bir hukümetten yana olduğunu söylemişti. Kohl, birleşme sürecinde çeşitli siyasi eğilimleri bünyesinde toplayan bir hu- kümetin daha az sorun yaratacağı görüşun- deydi. Almanya'daki bütün siyasi gözlemciler dün ilk kez aynı yorumda birieşiyordu: "Demokratik Almanlar aslında Bonn hii- kümetini ve Bs^bakan Kohl'ü seçti." Kohl hükümetı, Uemokratik Almanya'- da hızü birleşme ve reform kavramlarıyla eşanlamlı tutuluyor. Kohl ve muhafazakâr- lar, 4 haftadır yuruttukleri yoğun seçım kamanyasında Demokratik Almanya'nm, vakit kaybedilmeden Batı'ya iltihakıru, para birlığini ve ekonomık bütünleşmeyi savun- muşlardı. Bu nedenle, çoğu siyasi gözlem- ci "Demokratik Almanlann oylan ile, hızla Batı'>a kaülmayı seçtigini" belirtıyordu. Sosyal Demokrat Parti ise seçimlerde bu kadar duşük oy almayı beklemiyordu. tlk sonuclann alındığı sırada Doğu Berlin'e ge- len SPD onur üyesi Willy Brandt, "Demok- ratik secimlerin olması bile kazançtır" de- dı ve Doğu.'da asıl sorunların bundan son- ra başlayacağıru söyledi. PDS duayenlerin- den Egon Bahr ise "Almanya İttifakı'nın faşist ögeler içeren bir seçim kampanyası yuruttuğünü" iddıa etti ve sağın, demok- ratik Almanya'daki seçim kampanyasını, Hitler'in propaganda Bakanı Göebels'in yöntemlerine benzetti. "Kohl usulü birleşmeye evet" diyen Do- ğu Almanların oylarıyla oluşacak ilk mec- lis, önümüzdeki 30 gün içinde toplanmak zorunda. Meclisin gelecek hafta ilk oturu- munu yapması ve hukümetin bu süre için- de kurulması bekleniyor. Öte yandan Demokratik Almanya'da ya- pılan ilk serbest parlamento seçimlerinin so- nuçları belirginlik kazanmaya başlarken, çeşitli ülkeler de konuya ilişkin görüşlerini açıkladılar. Seçimleri memnuniyetle karşıladığını bil- diren ABD'den sonra, Avrupa Komisyonu Başkanı Jacques Delors, D. Almanya'da zorluklar döneminin başladığını söyledi. D. Almanya vatandaşlannın hem özgür- lük hem de refah istediklerini kaydeden de- lors, bunun büyük ekonomik zorluklara yol açacağını, bu nedenle, bu süreç boyunca, AT üyelerine danışılması gerektiğini vurgu- ladı. Delors iki Almanya'yı birleşme yolu- na götürecek geçiş döneminin, Avrupa Topluluğu'nun diğer üyelerinin de fikirle- ri sorularak ve uyum içinde geçirilmesi ge- rektiğini kaydetti. Polonya hükümeti basın bürosundan ya- pılan açıklamada ise Federal Almanya Bas- bakanı Helmut Kohl tarafından da destek- lenen muhafazakâr ittifakın seçimi kazan- masının Demokratik Almanya halkmın hiir kararı olduğu belirtildi. ŞAMPANYA İLE KUTLAMA — Seçimlerde parlak bir başan kazanan Hıristiyan demokrat lider Lothar de Maiziere, zaferini yardımcılan ile şampanya içerek kutladı. TEPKİLER Kohl için büyük başarıDış Haberler Servisi — Demokratik Al- manya'da pazar günü yapılan seçimlerde muhafazakâr partilerin umulanın çok iis- tünde parlak bir başan kazanması dunya- da geniş yankı yarattı. Batı basını dün yo- rumlarında olaya geniş yer verdi. Ingiltere'dc Financial Times ve Daily Te- legraph gazeteleri muhafazakârlann seçim den kazançlı çıkmasını "yer kayması" di- ye tanımladılar. Daily Express, "Almanlar birleşmek için birbirini ezijor" derken, Da- ily Mail. "Yeni Almanya'dan Helmut'a selam" dedi. Daily Mail başyazısında "Her ne kadar muhafazakârlar seçimden başa- nyla çıktıysa da daha buyuk bir çoğunluk daha istikrarlı bir Almanya yaratırdı. Av- rupa'ya da daha yararlı olurdu" dedi ve Kohl'ü "Yeni bir Bismarck" olarak tanım- ladı. Daily Express ise "40 yıl suren sosya- list bir yonetimden sonra Doğu Almanya, bu yönetim biçimine sırt döndii. Ancak iki Almanya'nm birleşmesi aceleye getirilme- meli. Kohl, sınırlar ve güvenceler hakkın- da Moskova'yı. Varşova'yı ve mıittefikle- rini inandırmalı" dedi. Federal Almanya'da çıkan BiM gazetesi dunkü başyazısında şöyle yazdı: "Demokratik Almanya'daki insaniar dün tarihimizin en onemli seçiminde ozgıir- lük ve birlik için 'Almanya'ya evet' dedi- ler. Ezici bir çoğunlukla oylannı yeniden birleşme için mıicadele eden deraokratik partilere verdiler. Bu şahane bir sonuçtur. Dünya halklan bizle birlikte sevinin." Die Welt gazetesi ise şöyle yazdı: "Demokratik Almanya'daki ilk özgür se- çimler. Helmut Kohl için buyifk bir kişisel başan anlamına geliyor. Bu 18 Mart 1990 günü butun kuşkulara ve korkulara karşın, Alman} a'nın birleşmesini isteyenlerin za- feridir. Birleşmenin Demokratik Almanya'- ya refah yolundaki iyimser göruş, seçimle- rin sonucunu etkiledi." Fransa'da çıkan Liberation gazetesinin D. Almanya seçımlerıne ayırdığı başyazısı ise özetle şoyle: "Geçen mayıs ayına kadar Macaristan üzerinden Batı Almanya'ya kaçan Doğu Almanların 'ayaklanyla oy kuUandığı' soy- leniyordu. Aşağılama niyeti taşımadan şu- nu soyleyebihriz ki dünku oylamada De- mokratik Almanya seçmenlerinın çoğunlu- ğu, mideleriyle oy kullandı. Zira Başbakan Helmut Kohl'un Doğu'daki muttefıkleri ve hızla birleşmeden yana olan tum guçlerin kazandığı zaferin gerisinde ifade edilmek istenen ana unsur, karnını doyurma gerek- sinimınden başka bir şey değil. Bir Batı Al- manla bir Doğu Almanın satın alma gucü açısından ayırt edilemez hale gelmesi ko- şuluyla, Doğu Almanlar Bonn'un güdumü altına girmeyi kabul etti. Kohl, seçimi bu vaatle kazandı. Ancak Doğu Alman seç- menlerin umut ettiği kadar kısa bir surede Helmut Kohl'un bu vaadini yerine getire- bıleceği yuzde yuz değü. Çunkiı parasal bir- lik bu iş için yetmez. " İZLENİMLER D.Berlinli seçmen şaşkın Demokratik Almanya'da pazar günü yapılan seçimlerin, üç temel sonucu vardı: 1. Demokratik Almanlar, yıllardır ilk kez bir demokrasi deneyimi yaşadılar. Seçimler, serbest ortamda yapıldı. 2. sandıktan çıkan sonuç, tüm şaşırtıcılığına karşın Demokratik Alman halkının özgür iradesini yansıtıyordu. 3. Seçimlerde, her tür etkenden daha etkili rol oynayan unsur şuydu: Batı Alman Markı. DOĞU BERLİN (Cumhuriyet) — De- mokratik Almanya'nın ilk ve büyük bir ola- sılıkla da son serbest genel seçimleri, siyasi tarihe büyük bir deneyim olarak geçecek. Seçimlerin rengi, gürültüsü ve heyecanı dün yerıni günlük yaşamın olağan akışına bıra- kırken, Demokratik Almanya seçmenleri, yabancı gözlemciler ve gazeteciler bu dene- yimin niteliği üzerine tartışıyorlardı. Serbest seçim arifesinde olmanın heyecanını henuz surdüren sosyalist Avrupa ülkelerinden ge- lenlerin de hararetle katıldıkları bu tartış- malarda üzerinde görüşbirliğine varılan üç temel nokta vardı. Birincisi, D. Almanlar dün büyük bir de- mokrasi deneyimi yaşadılar. Genel seçim- ler serbest bir ortamda, etkin bir kampan- ya sonrasında, yasaksız propagandalara da- yanılarak ve geniş bir katılımla yapıldı. tkinci olarak, sandıktan çıkan sonuç tüm- şaşırtıcüıgma karşın D. Alman halkının öz- gür iradesini yansıtıyordu. Üçüncu nokta ise bu demokratik etkın- liğin yaşama geçiş biçiminde ve özgür ıra- denin oluşumunda her türlü etkenden da- ha çok rol oynayan bir unsurun varlığıydı: Batı Alman Markı. Seçim kampanyasına 5.5 milyon rnarkı bizzat Almanya tcişleri Bakanlığı tarafından olmak uzere toplam 20 milyon mark akıtan Federal Alman hü- kümeti, seçmenlerin tercihinin belirlenme- sini buyuk ölçude etkilemışti. D. Alman hal- kı oyunu F. Almanya ile hızla birleşmekten ve Batı'nın yaşam standartlanna hızla ulaş- maktan yana kullandı. Kırk yılı aşkın sure tek parti iktidarıyla yönetilen bir ulkede dört ay içinde gelişen bir serbest seçım de- neyiminin yarattığı yoğun heyecan, uzun dö- nemli kararlar ve geniş siyasi perspektifler- den çok, paranın etkili olduğu bir sonuca ulaştı. Seçim afişlerinin duvarlan süslemeye de- vam ettiği Doğu Beriin sokaklarında evleri ile işleri arasmdaki her zamanki koşuştur- macayı yaşayan D. Almanlar dün kendile- rine yönelttiğimiz sorulara bu değerlendir- melerle yanıt verdiler. Başkent seçmenleri- nin sonuçlardan duyduğu şaşkınlık befirgin- di. Nitekim ülke çapında yüzde 40 oy top- layarak seçimlerden en güçlü olarak çıkan Hıristiyan Demokrat Parti (CDU), Doğu Berlin'de sadece yuzde 18 oranında oy ala- bilmişti. Başkentliler bu oy oranıyla CDU- yu üçuncü parti durumuna düşürürken, De- mokratik Sosyalizm Partisi'ne (PDS) ulke genelinde aldığı oy oranının neredeyse iki katını vererek yuzde 29 oranında destek sağ- ladılar. D. Alman seçimlerinde oyların bölgele- re gore dağılımı da "Alman Markı bize gel- mezse, biz Batı markına gideriz" anlayışı- na dayandırıhyor. Dun Doğu Berlin'de go- rustüğumuz siyasi gozlemciler, yılbaşından DlŞBASIN Hcralb^^leribunc bu yana Batı'ya yerleşen 150 bin D. Alman yurttasmm hemen tumünun kırsal kesim- lerden geldiğini hatırlatarak, CDU'ya giden oyların da aynı kökene dayandığını savun- dular. Özellikle işsizlığin yoğun olduğu bazı kırsal kesimlerde, parti politikası geleneği- nin gelişmemiş olmasından ve siyasi prog- ramların yeterince bilinmemesinden yakı- nanlar da vardı. En çok oyu sosyal demok- ratlara veren Doğu Berlinliler, kendileriyle yaptığımız sokak soyleşilerinde SPD'nin ko- alisyon hükümetinde yer alması gerektiği- ni savunuyorlardı. Sağın beklenmedik seçım saferi ne geti- recek? D. Alman seçmeni bu soruya "hızlı birleşme" yanıtını veriyor. Ancak sosyal haklar, fiyatlar, aiım gücü deyince sorular yanıtsız kahyor. tnsanların yuzündeki tedir- ginlik artıyor. Bugun Doğu ve Batı markı arasında resrni kur bire bir oranında, ama karaborsada bir Batı markına yedi sekiz Doğu markı veriliyor. Bugun D. Alman iş- çisi ortalama ayda 1000 mark kazanıyor. Kendi ulkesinde tuketim maddelerinin az- lığı ve ucuzluğu nedeniyle bir türlü harca- yamadığı bu paralarla sekize bir oranında Batı markı satın aldığı zaman, alışık oldu- ğu rakamların on-on beş katına ulaşan fi- yatlarla Batı mağazalarından alışveriş edi- yor. D. Almanya'da CDU ağırlıklı bir koalis- yon hükumetinin gündeme alacağı ilk ko- nu belki de parasal birlik için Bonn ile te- masa geçmek olacak. Bu temas, CDU'nun ekonomi bakanı yapacağını açıkladığı Ei- mar Pieroth'un F. Almanya yurttaşı olma- sıyla şimdiden organik hale gelmiş durum- da. tki hükümet arasmdaki organik bağla- nn artma hızını ise sosyal demokratlann bu- yük olasıhkla hükümet ortağı olarak, diğer sol partilerin ise muhalefette göstereceği si- yasi kararlılık bir ölçude belirleyecek. Batı Beriin Senatosu sözcüsü Kolnoff: D.Almanlar oyunu muz ve videoya verdi Werner KolnofPa göre birleşmeden sonra sosyal sorunların asıl yükü yabancıların sırtına binecek. "Hızh birleşmenin getireceği sorunlardan korkan Türkler son derece haklı." YASEMİN ÇONGAR BATI BERLİN — Demokratik Alman- ya'da yapılan ilk serbest genel seçimlerin so- nuçlan Bonn'daki hükümet çevrelerinde "sevtaç" yaratırken, Batı Berlin'in sosyal de- mokratlarla Yeşiller'den oluşan yönetimini düş kırıklığına uğrattı. Batı Berlin'in en üst düzeyli yasama organı senatonun sözcüsü sosyal demokrat VVerner Kolhoff, "Seçim- leri Bab Alman Markı kazandı. Dogu Al- manlar aslında Hıristiyan demokrasi için degil, muz ve video için oy verdiler" dedi. Batı Berlin Sosyal Demokrat Partisi'nin önde gden isimlerinden Werner Kolhoff ile tarihi senato binasında bir kahvaltı soyle- şisi yaptık. Kolhoff, seçim sonuçlan, sos- yal demokrasinin geleceği ve Birleşik Al- manya konusuıidaki sorularımızı yamtlar- ken, Demokratik Alman seçmenlerinin ver- diği oyun, Federal Almanya'ya "hızla iltihak" anlamına geldiğini söyledi. Bu hızlı sürecin işsizlik ve enflasyon başta olmak üzere ciddi sosyal sorunlar ve milliyetçili- ğin yukselmesini gündeme getirebileceğini belirten Kolhoff, "Göçmenler bundan en çok etkilenen grup olacak. Bu nedenle Türkler korkmakta haklı. Sosyal guvence- leri için onlara mutlaka seçme hakkı tanınmalı" dedi. Kolhoffa yönelttiğimiz sorular ve yanıt- lan şöyle: —Seçim sonuçlan sağın surpriz zaferini getirdi. Bunun nedeni sizce ne? KOLHOFF — Tek nedeni var: Para. Do- ğu Almanlar aslında Hınstiyan demokra- siye degil, Batı Alman Markı'na oy verdi- ler. Muza ve videoya destek çıktılar. Sonuç- lar bizde büyük bir düşkınkhğı yarattı. Ama sanırım bununla yaşayabiliriz. Doğulular kırk yıl bekledikten sonra, birleşmek için, daha rahat bir yaşam ve refah için birkaç yıl daha beklemek istemediklerini ortaya koydular. Buna hakları da var, ama halk gerçekten siyasi parti tercihi yapmadı. Çün- kü siyasi partiler henüz çok yeni. Sosyal de- mokratlar 150 günlük. Halk, parti siyase- tine yabancı. Bu nedenle sonuçlan sosyal demokrasinin yenilgisi olarak gönnemek la- zım. —Seçmenlerin "hızla" birleşmeyi tercih etmiş olması F.AIman Anayasası'nın 23. maddesine göre hareket edilmesini günde- me getiriyor. Sizce yeni Doğu Berlin huktt- meti bu karan ne zaman alacak ve ilk so- nuçlan ne zaman kendini gösterecek? KOLHOFF — Artık anayasanm 23. maddesine göre birleşileceği kesinlik kazan- dı. Bundan da çok korkmamak gerek. An- cak sonuçta D.Almanya F.Almanya'ya ait olmaya karar verecek. Bu karar kısa süre içinde 2 aralıktaki F.AIman seçimlerinden önce alınacak. Ancak karann alındığı gün, güneş gene aynı yerden doğacak, insaniar her günkü gibi kahvaltı yapacaklar. Deği- şim ve gerçek birleşme uzun bir geçiş dö- nemi gerektirecek. Ortaya çok büyük sos- yal sorunlar çıkacak. Milyonlarca D.Alman işsiz kalacak. Markların bire bir paritesini sağlama karan çerçevesinde on milyarlar- ca Batı Markı harcanacak. Para basmak ka- çınılmaz olacak. Bu da enflasyon demek. —Peki, birleşme karan aralıktan önce ah- nırsa, F.AIman seçimleri bir "birleşik Alman" seçimlerine dönüşebilir mi? Eger dönüşmezse, Bonn'da ve Doğu Berlin'de ye- ni birer hukumet Tiurulmuş olurken, Baü Beriin nasıl bir konumda yer alacak? KOLHOFF — Tek Almanya seçiminin bu yıl içinde yapılması şansı bence yok. Hı- risîiyan Demokratlar Doğu'da seçim kazan- dılar, ama Bavyera'da da büyük bir yenil- giye uğradılar. Kohl hukumeti şimdi Doğu 1 ya çok fazla para yatırmak ve vaatlerin>ye- rine getirmek zorunda. Ancak artan sosyal sorunlar Batı'daki gücünü iyice yitirmesi- Almanya, dostlarını düşünmek zorundadır HELMUT SCHMIDT Butun Almanlar için bundan sonra öncelikli ola- rak ele alınması gereken en önemli konu, Almanların, Avrupa'daki diğer halkla- rın çıkarlanna saygı göster- dıklerini kanıtlama zorun- luluğudur. Avrupa Topluluğu, yalruzca genel bir ekonomik denge faktörü değil, aynı zaman- da Avrupa kıtasının siyasal çekim merke- zidir. Biz Almanların ise Avrupa'da eko- nomik ve parasal birlik surecini ve nihai amaç olan siyasal birliğe giden süreci teh- hkeye atma hakkımız yok. Yalnızca AT'- nin bir üyesi olarak, komşulanmızın bizim- le ilgilı kaygılarını yok etmeyi umabiliriz. Almanya'nın en önemli komşuları, Po- lonya ve Fransa'dır. Bu ülkelerin insanla- rıyla daha iyi ilişkiler kurmak için siyasal ve psikolojik çaba göstermemiz gerekiyor. Bunun anlamı, Polonya'mn Batı sınırının, kayıtsız şansız tanınması demektir. Polon- ya halkının, Stalin tarafından zorla Batı'- ya sürülmelerinden ve Batı sınırlannın bu yüzden Batı'ya doğru genişlemiş olmasın- dan hiçbir sorumlulukları yoktur. Polon- yalılar, durumun böyle gelişmesini isteme- diler, yalnızca gelişen olaylara uyum sağ- lamak zorunda kaldılar. Aslında butun bunların, Almanya'nın Sovyetler Birliği ve Polonya'ya saldınlarmın bir sonucu oldu- ğu da düşunülebilir. Şimdı bizim uzerımize düşen, Polonyalı komşularımızın. sınırlarının bir kez daha kendi istemleri dışında değiştirilebileceğı en- dişesinı yok etmektir. Demokratik Alman- ya'nın ve Federal Almanya'nın topraklan, 80 milyon insanı beslemek için yeterlidir. Dünya yuzündeki hiçbir ulus ve hiçbir yö- netim, Polonya'dan toprak istenmesi du- rumunda Alraanya'yı desteklemez. Bu ko- nuda ısrar etmek, Almanya'nın, uluslara- rası düzlemde yalnızhğını kendi elleriyle ha- zırlaması anlamına gelir. İki Almanya'nın buieşmesinın Fransa ta- rafından tanınması ve onaylanması, Al- manya için büyük önem taşıyor. Uzun yıl- lardır, Fransa'da yapılan kamuoyu araştır- maları, Fransız halkının, Almanları kendi- lerine yakın gördüklerini ortaya koymuş- tur. Aynı durum, Almanlar için de geçerli; Alman halkının buyuk çoğunluğu, Alman- ya'nın en ıyi dostunun Fransa olduğunu dü- şunuyor. Uzun yıllardır Jean Monnet, Ro- bert Schumann, Charles de Gaulle, Vale- rie Giscard d'Estaing, François Mitterrand, Konrad Adenauer ve diğerlerinin çabaları, sonunda meyvelerini vererek iki ulus ara- sında iyi ilişkilerin doğmasını sağlamıştır. Fransa, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesidir. Daha önemli- si, Almanya hakkındaki Paris Anlaşmasf- run ve Berlin konusundaki dortlü anlaşma- nın taraflarındandır. Üstelik, Fransa; önemli miktarda stratejik nukleer güce de sahiptir. Biz Almanlar, Fransızların, Avrupa Top- luluğu'nu Avrupa Bırliği'ne dönüştürmek istedıklerine inaruyoruz. Aynı şeyi, Jngiltere için söylemek mümkün değil. Almanya'yı Avrupa birliğine bağlamayı, ancak Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand basarabilir. Biz Almanların, Fransa'nın arüayışına, girişim- lerine, liderliğine ihtiyaamız var. (16 Mart) * Helmut Schmidl Federal Almanya'nın es- ki Sosyal Demokrat Basbakanı idi. ne neden olabilir. Bu durumda "Hadi tek Almanya'da seçim yapalım" diyecektir, ama buna yasalar izin vermez kanısındayım. —Sizce Şansöhe Kohl, Batı Berlin'deki sosyal demokratlar, yeşiller koalisyonundan çekiaiyor mu? KOLHOFF — Evet, Berlinlilerin oyu Hı- ristiyan demokratları korkutuyor. —Doğu Berlin'de seçimleri yüzde 60'ın östunde oy toplayan sol partiler onde ka- pattı. SPD ve PDS D.AImanya'nın kırsal bolgelerindeki zavıflıgına karşın başkentte güçlu. Batı Berlin'de de soiun en onemli si- yasi güç olduğu dusunulurse, bir butun ola- rak Berlin'in, gelecegin Almanyası'ndaki si- yasi etkisi sizce nasıl olur? KOLHOFF — 2+4 görüşmelerinde Ba- tı Berlin'in ışgal bölgesi olma konumuna son venlecek. İki hafta önce \Vashington 1 da bunu ABD yetkilileriyle göruştüm. tki Alman devleti ve dört ışgal güciı arasında yeni bir Berlin anlaşması bu yıl içinde ya- pılacak. Bu durumda Batı Berlin'in de F.AIman seçimlerine katılması için bir kampanya başlatıyoruz. —Sosyal sorunlar, işsizlik ve enflasyon- dan söz ettiniz. Tüm bunlar F.AImanya'da ve Bab Berlin'de yaşayan göçmen isçileri na- sıl etkileyecek sizce? KOLHOFF — Sorunların asıl yükü ya- bancıların sırtına binecek. Hızlı birleşme- nin getireceği sorunlardan korkan Türkler son derece haklı. Ekonomik güçlüklerin ya- nı sıra milliyetçilik tehlikesi de artacak. Çünkti parasal sorunlar olunca, hemen ulu- sal duygular sömürülmeye başlanır. Sol par- tilerin bundan böyle yabancılara çok daha fazla önem vermesi gerekli. Göçmenlerin sosyal güvencelerinin sağlanması için onlara F.AImanya'da mutlaka seçme ve seçilme hakkı tam olarak verilmeli. Çunkü eşit si- yasi hakları olan bir grubu sömürmek, her zaman daha zordur. PORTRE / LOTHAR DE MAIZIERE Eski müzisyen Demokratik Alman se- çimlerinde parlak bir başan kazanan Muhafazakâr Hı- ristiyan Demokrat Birliğı (CDU) lideri Lothar de, Maiziere ulkesinin ilk ser- best seçimle işbaşına gelen j basbakanı olacak. Bir za- _ _ manlar viyolaa olarak orkestra solistliği ya- pan Maiziere, sonralan avukatlık yaptı. Ge- çen yü halk ayaklanmasından sonra Hıris- tiyan Demokrat Birliği'nin başkanlığına ge- tirildi. Lothar de Maiziere, Hıristiyan De- raokratlann bir zamanlar D. Almanya'nın kukla parlamentosunda komünistleri des- teklemesine karşılık, komünistlerden mali yardım aldığını kabul etti. Sessiz ve çekin- gen bir kişiliğe sahip olan de Maiziere, De- mokrat Almanya'da geçen yılki halk ayak- lanmasından sonra önce Hans Modrow'- un reformcu kabinesinde başbakan yardım- cılığı yaptı; daha sonra Hıristiyan Demok- rat Parti'nin başkanlığına getirildi. Evli ve dört çocuk babası olan de Mai- aere'nin Federal Almanya ile güçlü bağla- n bulunuyor. Amcası Ulrich gençliğinde F. Alman ordusunda subaydı. Kuzeni Thomas de Maiziere, Federal Alman Hıristiyan De- mokrat Parti'nin Batı Berlin sözculüğünü yapıyor. Batı ve Doğu Hıristiyan Demok- ratları "kardeş partileri" oluşturuyor. POR TRE/HElMürKOHL Gaflarıyla ünlüınokratik lmanya'daki seçimlerde Kardeş" Hıristiyan lemokratların zafer azanması ile prestiji buyuk ölçüde artan ,Federal Almanya _ aşbakanı ve Hıristiyan Demokrat Parti Başkanı Helmut Kohl, 1930 yılında Ren Nehri kıyısındaki sanayi kenti Ludwigshafen'de dünyaya geldi. Siyasete 1947 yılında öğrenci iken atıldı ve Hıristiyan Demokrat Parti Ren Bölgesi sorumluluğunu ustlendi. Frankfurt ve Heidelberg universitelerinde tarih ve siyasal bilimler eğitimi gören Kohl, Mainz eyalet parlamentosuna girdi. Kohl zamanla parti başkan yardımahğına getirildi. 1982'de başbakan seçilerek Hur Demokratlarla koalisyon hukumeti kurdu. 1987 yılının başlannda yapılan genel seçimlerde ise ikinci kez başbakan seçildi. Kohl, uluslararası konularda yaptığı gaflarla da unlü olan bir devlet adamı. 1986 yılında Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'u Nazilerin Propaganda Bakanı, Goebells'e benzetmesi iki ülke arasında soğukluğa neden olmuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear