Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 MART 1990 HABERLER CUMHURİYET/11
• •
Ozal n U gecesinde
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Cumhurbaşkanı
Turgut Özal ve eşi, tstanbul Teknik Üniversitesi
mezunlannın gecesine katıldılar.
özal'ın da İTÜ mezunu olması dolayısıyla altı yıldır
katıldığı geleneksel mezunlar gecesinde bakanlardan Safa
Giray, Cengiz Alünkaya ve Hüsamettin Örüç de hazır
bulundular. Özal ve eşinin salona girışi sırasında polisler
bazı gazetecileri itekleyince gazeteciler ve polisler
arasında kısa süreli tartışma yaşandı. Özallar'ın salona
girişinden sonra basm mensupları "iki dakika" için içeri
alıdılar. Cumhurbaşkanı ve eşinin masada yan yana
oturmalarını görüntüleyen foto muhabirlerinin
flaşlarından rahatsız olan Safa Giray, "Bu flaşlar gözleri
çok etkiliyor" diye söylendi.
Thşkı davası' 15. ayında
• ANKARA (VBA) — Mardin'in Cizre ilçesi Yeşilyurt
Köyü'ne 15 Ocak 1989'da düzenlenen operasyonda
köylülere insan dışkısı yedirdiği öne sürülen, ancak
yalmzca işkence yaptığı gerekçesiyle yargılanan Binbaşı
Cafer Tayyar Çağlayan hakkında açılan dava 15. ayına
girdi. Çağlayan'm yargılanmasına bugün Ankara Üçiincü
Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edilecek. Cizre'de can
güvenliği bulunmadığı gerekçesiyle dava dosyası
Ankara'ya gönderilerek burada tutuksuz olarak
yargılanmaya başlanan Jandarma Binbaşı Cafer Tayyar
Çağlayan davasında bu aşamaya kadar dinlenemeyen
tanık ifadeleri bekleniyor. Yeşilyurt Köyü Muhtarı
Abdurrahman Müştak ile Kâmil Müştak ve Bahattin
Müştak'ın şikâyetleri üzerine Cizre llçe Idare Kurulu'nun
verdiği "lüzum-u muhakeme karan" üzerine açılan
davada köylüleri 20'yi aşkın avukat savunuyor.
81 ögrenci DGM'de
• İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Ege Üniversitesi
kampusunda çıkan olaylarda gözaltına alınan 39*u kız 81
sanık hakkında DGM Savcılığı tutuklama istemiyle dava
açtı. Savcı, sanıklar için 3 ile 15 yıla kadar ağır hapis
cezası istedi. Sıkı güvenlik önlemleri altında dün akşam
saatlerinde başlayan duruşmada savcı, sanıkların olay
günii kampusta toplanarak bölücü slogan acıp, izinsız
yürüyüş yaptıklannı ve dağılmalan için uyanda bulunan
güvenlik güçlerine mukavemette bulunduklarım iddia etti.
Mtize davasında bozma
• İSTANBUL (AA) — Harbiye'deki Askeri Müze ve
Kültür Sitesi'nde sergilenen, eski Cumhurbaşkanı Kenan
Evren'e ait 8 parça nişan ve kolyeyi çaldığı iddia edilen
sanık Astsubay Ibrahim Yağcı'nın yargılanmasına devam
edildi. Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri
Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada, sanık hakkında
zimmetine para geçirdigi iddiasıyla açılan davada verilen
karann, Askeri Yargıtay 1. Dairesi tarafından bozulduğu
belirtilerek, Askeri Yargıtay'ın kararı okundu.
Keçeciler: Defîleye bile gittîm
'Akbulufla Batı tipi demokrasiye geçiş zorlukları yaşanıyof
FARUK BİLDİRİCİ
ANKARA — Devlet Bakanı
Mehmel Keçeciler, Turgut Özal
dönemini "Dogu tipi demokrasi"
olarak niteleyerek Başbakan Yıl-
dınm Akbulut'un liderliğinde
ANAP'ta "Batı tipi demokrasiye
geçiş zorlukları yaşandığııu" söy-
ledi. "Herkes ANAP'a olan sada-
katini göstermek zorundadır" di-
yen Keçeciler, "Mecliste muhale-
fetin önergesi oylanırken kuliste
oturup içeri girmemek ve sonra da
ANAP'a liderlik iddiasında bu-
lnnnıak doğru değildir. Bu davra-
nışlan takip ediyoruz ve tüm teş-
kilaüara birer birer anlatıyoruz"
biçiminde konuştu.
Mehmet Keçeciler, ANAP Ge-
nel Merkez yöneticilerinin "işleri-
nin kendisinin parti yöneticisi ol-
duğu döneme göre daha zor
olduğunu" savundu. Yanlışlıkla-
rın hesabının koagrede sorulaca-
ğını söyleyen Keçeciler, başbakan
yardımcılığı ile ilgili soruları ya-
nıtsız bıraktı. Başbakana vekâle-
tine "gerici" diye karşı çıkılması-
nı anlayamadığını belirten Keçe-
ciler, "Defileye bile gittim. Devlet
Tiyatrosu'nun eserlerini takip ede-
rim, ama bunlan yaparken bası-
na baber vermem. Vermek lazım
gaiiba. Mayo ile fotoğraf çektir-
medim. Çunkü ANAP ve devlet
işlerini yapmaktan ayağımı oere-
Başbakana vekâletine "gerici" diye karşı çıkılmasını
anlayamadığını belirten Keçeciler, "Defileye bile
gittim. Devlet Tiyatrosu'nun eserlerini takip ederim,
ama bunlan yaparken basına haber vermem. Vermek
lazım gaiiba. Mayo ile fotoğraf çektirmedim" dedi.
Özal dönemini "Doğu tipi demokrasi" (lider tipi)
olarak niteleyen Keçeciler, Akbulut'un liderliğinde
ANAP'ta "Batı tipi" demokrasiye geçiş zorlukları
yaşandığını söyledi.
deyse havnz snyuna bile
sokamıyorum" diye yakındı. Ke-
çeciler'e yönelttiğimiz sorular ve
yanıtlan şöyle:
— ANAP Gend Merkezi vc Ba-
kanlar Kurulu'nun Akbulut baş-
kanlığında işlevini yerine getire-
medigi eleştirüerine katatayor mu-
sunuz?
KEÇECİLER — Türkiye çok
yakın zamana kadar lider tipi de-
mokrasiye sahipti. Partiler de li-
der partisi olmaktaydı. Halbuki
Batı'da ekip demokrasisi var. El-
bette bir partinin genel başkanı,
lideri var, ama işi götüren eİtiptir.
Biz de lider tipi demokrasiyi ekip
demokrasisi ile değıştirebildiğimiz
ölçüde gelişebileceğiz. Dünyaya
adım atmış olacağız. ANAP Sa-
yın Akbulut ile beraber bir ekip
çalışmasını denemektedir.
— Akbulut öncesini Uder tipi
olarak adlandınyorsunuz. Bu o
dönetni başansız gördüğünüz an-
lamına da geliyor mu?
KEÇECtLER — Hayır. O da-
ha ziyade bizim Doğu usulü bir
demokrasi türüdür. Anti-
demokratik bir tavırdır demiyo-
rum. Ama her şeyin tek bir insa-
nın elinde toplanması, o insanın
bulunmadığı zaman işlerin yürü-
memesini, basın o zaman tenkit
ediyordu. Şimdı her bakan kendi
icraatını yapmakta, Sayın Akbu-
lut da en iyi şekilde koordine et-
meye calısmaktadır.
— Bazı ANAP mületvekiUeri
neden bir iktidar ya da lider boş-
lugu olduğunu düşünuyoriar?
KEÇECİLER — Alışık oldu-
ğumuz sistemi değiştiriyoruz, bu-
nu gerçekleştirmek kolay bir ha-
dise değildir.
— Siıce ANAP bu döneme
uyumu saglayabilecek mi?
KEÇECtLER — Biz buna
adapte olduk, olacağız. Adapte
olurken bazı sıkıntılar çekilmesi
normaldir. Ama gittiğimiz yol
doğnıdur. Ümitsizliğe düşmeye
hakkımız yok. Türkiye'nin gelece-
ğinden, ANAP'ın geleceğinden
ümidi kesmeye hakkımız yok.
Herkes bu yeni dönemde ANAP'a
olan sadakatini göstermek zorun-
dadır. Mecliste muhalefetin yok-
lama onergesi oylanırken kuliste
oturup içeri girmemek ve sonra da
ANAP'a lider olacağı iddiasında
bulunmak doğru değildir. Bu
mümkün değildir. Bunlar
ANAP'lüarın gözünden kaçmı-
yor. Bu davranışlan takip ediyo-
ruz, tüm parti teşkilatlarma birer
birer anlatıyoruz, bunlan anlatır-
ken hiç de pervamız olmaz. Onun
için ileride bu partide görev almak
isteyen varsa, ANAP'a bu döne-
minde yardımcı olmak zorunda-
dır. Evvela çalışacaklar, ama
kongreye geldiklerinde aday ol-
mak hakları...
— Bu sozlerinizle Hasan Celal
Güzel ile Mesut Yılmaz'ı mı eleş-
tiriyorsunuz?
KEÇECtLER — Ben isim ver-
medim. O tür davranışta bulunan-
ları kastediyonım.
— Ama ANAP'ın icinde bulun-
duğu zor dönemde bâlâ liderliğe
hanriauanlar varsa, bu onlann
uyum gösteremediklerini mi gös-
teriyor sizce?
KEÇECtLER - Ekip çalışma-
sına uyum gösterecekler, gayret
gösterecekler. Zaten çoğunluk
uyum gösteriyor. Öbürleri de ayak
uydurmak zorunda, ama ekip ça-
lışmasına uymayıp 'Ben mevcut
ekibi tökezleteyim, ondan sonra
geiecek ekipte biz yer alahm' man-
tığı yanlıştır. Bu mantık var veya
yok diye tartışmıyorum. Faraza
yerler değişmis olsa, aynı davra-
nışlar bu kez kendilerine gösteri-
lirse hakh olunur.
— Mesut Yılmaz'ın davramşını
nasıl degerlendiriyorsunuz?
KEÇECİLER — Bir şey söyle-
miyonım. Değerli bir arkadaşı-
mızdır.
— YUmaz'ın gend başkan aday-
Iığını açıklaması sizin için snrpriz
olur mu?
KEÇECİLER — Hayır.
Mehmet Keçeciler hükümetin
tasarrufa önem gösterdiğini, hal-
kı rahatlatacak kararlar aldığını,
ama bunu "halka anlatamadığını"
söyledi.
Keçeciler, Doğu Anadolu'daki
olayları "dtş kaynakh" olarak ni-
telendirdi. Keçeciler, bölgede
"Kürt" sorununa nasü baktığı yo-
iunda sonıya özetle şu yanıtı vcr-
di:
"Türkiye'de hiçbir zaman Müs-
lüman azınlık sornnu olmamıştır.
Bu memleketin dogusu ile badsı
etle tırnak gibi birbirine kaynaş-
mıştır. Bunun tarttşraası yapdma-
malıdır. Buradaki insanlar vatan-
perver insanlardır. Dışanda egiül-
miş ve Türkiye'ye sokularak faa-
liyet gösteren terörist gruplar var.
O bölgenin insanlan canla başla
konınmaktadırlar.
Türkiye'nin her tarafınd» Edir-
ne'de, Mugla'da, Konya'da farklı
şiveler vardır. İnsanlan bugün ar-
ük kafataslannı öiçerek degerien-
direcek bir devir degüdir. Anado-
lu'dan binlerce medeniyet gecmiş.
Burada saf ırk aramanın anlamı
var mı? Türkiye Cumhariyeti'nde
yaşayan berkes Türktiir. Türk dev-
leti ırki bir devlet değildir. Hukuk
devktidir."
Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu Cumhuriyet7/2 sorulannı yanıtladı
'Terör artımyor, azaldı'
KlSA KISA
• TülüBCülrre beraat — Tutiın piyasasının açıldıjı gttn Akhısar'da
gösteri yaptıkları gerekçesiyle yargılanan 13'U kadın 16 üretici
beraat etti.
• Sovyet tarihçiye sonışturma — tstanbul DGM Savcılığı, Sovyet
tarihçi Doç. Dr. Celile Celil hakında Toplumsal Kurtuluş
Dergisi'nde yayımlanan söyleşısi nedenıyle soru$turma açt\.
Soruşturmanm yazıda bölücü propaganda yapıldığı savıyla açıldığı
belinilıyor.
• Karara bozm» — Damştay, Çankaya Belediye Başkanı Doğan
Taşdelenin yargılanması yolundaki Ankara tl ldare Kurulu'nun
karannı bozdu. Ankara Valiliği, Taşdelen için izinsiz şenlik
düzenlediği gerekçesiyle soruşturma açmı^tı.
• OUya tepki — Otomobil-tş Sendikası'nca düzenlenen "Insanca
Yajama ve Çalışma Hakkına Saygı" mitingi sonrası polisin bazı
göstericilere yönelik tutumu tepkiye yol açtı.
• 36 ögrenci yargı önonde — Uludağ Üniversitesi Gorükle
kampusunda 26 ocak günü meydana gelen olaylarla ilgili olarak sol
görüşlü 36 öğrencinin yargılanmasına yarın başlanacak.
• Olaylı forum — Islanbul Üniversitesi Merkez kampüsunde dün
Halepçe kaıliamı ve Nusaybin olaylan nedeniyle bir forum
düzenlendı. Forum, oğrenci gruplarının birbirlerini karsılıkb olarak
suçladıklan tarüşma alanına dönerken, zaman zaman gerginleşen
hava, kavgaya dönüjmeden yauştınldı.
NİLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — tçişleri Bakanı Abdülkadir
Aksu ile Roma'da kaldığı "Cicerone" Ote-
li'nin bannda konuşuyoruz. "Uyuşturucn
Trafiğinde Balkan Yolu" konulu bir top-
lantı için ttalyan başkentine gelen Içişleri
Bakanı, 10 Avrupa ülkesinin bakanlarırun
katıldığı toplantının yorgunluğunu üzerin-
den atmış görünüyor. Toplantıya katılan
Fransa, îsviçre, Avusturya, Almanya, Bul-
garistan, Macaristan, Yunarüstan ve Yugos-
lav hûkümetlerinin temsilcileri parmakla
hep Türkiye'yi gösteriyor. Uyuşturucu tra-
fiğinin Türkiye'de başladığını iddia ediyor-
lar. Uyuşturucu ikinci aşamada Bulgaris-
tan'a geçiyor ve oradan da Batı Avrupa ül-
kelerine dağılıyor. Bakanların işbirliği dek-
larasyonuyla sonuçlanan toplantıda basın
mensuplarının da çeşitli sorularıyla karşı
karşıya kalan bakanla artık bu konuyu tar-
tışmıyoruz. "Uyuşturucu trafiği ve terör"
arasındaki yakın ilişkiye basın toplantısın-
da da dikkati çeken bakanla biz işın terör
boyutunu tartışmayı yeğliyoruz.
— İtalyan hükümeti, Avrupa Toplulu-
ğu dışından gelen kişilere vize koymaya ha-
zırlanıyor. ttalyan tçişleri Bakanı Antonio
Gava ile Türkiye'yi de bu uygulama içine
alıp almayacaklan konusunda temaslannız
oldu mu?
AKSU — Içişleri Bakanı'yla bu konu-
yu kendi aramızda konuştuk. Avrupa Top-
luluğu ulkeleri ile bu konuda birlikte ha-
reket etmek zorundayız. Ama şu anda ke-
sin bir şey yok. Gerçi Türkiye NATO ül-
kesi olması hesabıyla Türkiye'ye vize kon-
mayabilir de... dedi bana.
"Biz ANAP iktidarı olarak laikliğe
karşı olan her hareketin karşısındayız"
diyen tçişleri Bakanı, "Terörün sağı
solu olmaz. Biz hükümet olarak terörün
karşısındayız. Güneydoğu'da güvenlik
güçleri duruma hâkimdir"dedi.
— Bir gazete geçen gün, "Çetin Emeç
suikastında Ingram marka 45'lik bir Ame-
rikan silahı" kullamldığını, Sinan Ercan^
ın da susturucu takılmış "7.65 çapında bir
Beretta" ile öldürüldugunü yazdı. Bu ko-
nuda bir bilginiz var mı acaba?
AKSU — Bu, ben buradayken yazılmış
olmalı. Fakat o gün tahlile 9 tane 45'lik,
iki de 9 milimetrelik kovan göndermiştik.
7.65'lik kovan yoktu olay yerinde. Yerde
bulunan kovanlar bunlardı. Bir de Çetin
Emeç'in arabasında yerde bir çekirdek var-
dı. Yani vücuda girip çıkmış bir çekirdek-
ti bu. Tahlilleri yapılan kovanlar bunlar-
dır.
— Güneydoğu'da terör olaylan artıyor.
Nusaybin'de bir cenazede gösteriler yapıl-
dı. Bu durumda ne yapmayı düşünüyorsu-
nuz? Alınan somut önlemler nelerdir?
AKSU — Güneydoğu'da terör artmıyor.
Son zamanlarda bayağı azaldı. Son zaman-
larda güvenlik güçlerimiz büyük başarı
gösterdi. Son geçen bir hafta içinde Tür-
kiye çapında 7 günde 15 terörist ölü, 17 te-
rörist sağ olarak ele geçirüdi ki bu, bugü-
ne kadar ele geçirilen terörist sayısı açısın-
dan büyük bir rekor sayüabilir.
— Sonuçta, artan bir gerilim ortamı var.
Üstelik verdiğiniz sayılar da az degil.
AKSU — Güneydoğu'da terör açısından
artış değil azalma vardır. Üstelik de tam
da kritik bir mevsim. Kıştan bahara doğ-
ru gidiyoruz. Buna rağmen hep güvenlik
kuvvetlerinin inisiyatifi içinde operasyon-
lar yapılıyor ve iyi neticeler alınıyor. Yani
Doğu'da güvenlik kuvvetleri duruma hâ-
kimdir.
— Muhalefetin terörle mücadeleye ver-
<diği destegj nasıl karşıladınız?
AKSU — Muhalefetin ve parlamento-
da grubu bulunan parti lerimizin ve iktidar
partisinin parlamentoda terör açısından
birlik. beraberlik içerisinde bağlanmaları
güzel bir harekettir. Bu, güvenlik kuvvet-
lerimize de güç vermiştir. Onlann raüca-
delesinde bu başarı artan önemde bir fak-
tör olacaktır. Olmaya devam edecektir.
— Ben AT-Türkiye konulu bir röportaj
için uzun süre Bruksel'de kaldım. Bruksel-
de, Türkiye'de İslamcı akımlann atağa geç-
tiğine ilişkin yaygın endişeler var. tslamcı
akımlann, son cinayetlerle de laikliğe, la-
ik düşünceye ve laik devlete karşı saldın-
ya geçtiği duşünülüyor. Siz bu endişeler
karşısında ANAP hukumetinin bir temsil-
cisi ve tçişleri Bakanı olarak ne diyorsu-
nuz? Hükümet, tslamcı teröre karşı her-
hangi bir onlem almayı düşünüyor mu?
Böyle bir niyeliniz var mı? Varsa bu ön-
lemler nelerdir?
AKSU — Biz ANAP iktidarı olarak din
ve vicdan hürriyetinin, ancak laiklikle ko-
runabileceğine inandığımız için, laikliğe
karşı, laik cumhuriyete karşı yönelmiş her
türlü hareketin karşısındayız. Onun için de
hem Meclis gruteunda hem de diğer yerler-
de hep ifade etmişimdir. Biz terörün sağı-
na da, soluna da karşıyız. Terörün daha
doğrusu sağı ve solu olmaz. Eline silah alıp
cinayet işleyen kişi teröristtir. Ve biz hükü-
met olarak kimden ve nereden gelirse gel-
sin terörün karşısındayız.
— Sizin laiklik anlayışınız nedir? Laik-
ligi nasıl tanımlıyorsunuz?
U — Din ve vicdan hürriyetidir la-
iklik. Bu ancak laik cumhuriyette sağla-
nır.
— Türkiye'de laiklik genellikle din ve
devlet işlerinin birbirinden ayrılması ola-
rak tanımlanıyor. Siz bu tanunı kabul edi-
yor musunuz?
AKSU — Evet, tabii. Bu da laikliğin içi-
ne girer. Ve Türkiye bu noktaya gelmiş ar-
tık. Kimse Türkiye'yi bu noktadan geri çe-
kemez. Onun için bir endişeniz olmasın.
Çekmeye gücü yetmez. Biz ANAP iktida-
rı olarak laikliğe karşı olan her hareketin
karşısındayız.
— Ama laikliğe karşı saldırılar en çok
sizin döneminizde arttı. İslamcı hareketler
güçlendi.
AKSU — Hiç endişeye düşmesin kim-
se, Biz ANAP iktidarı olarak laikliği sür-
dureceğiz.
Yağmurdereli ile
görüşecek
Balfe.Bıırsa
Cezaevi'nde
KUTLU ESENDEMİR
BURSA — Avrupa Parlamen-
tosu Sosyalist Grubu'nun önde
gelen isimlerinden, AT'nin danış-
ma organı niteliğindeki parlamen-
tonun Türkiye Raportörü, tngiliz
parlamemer Richard Balfe, bir
Ingiüz vatandaşmın, Başbakanla-
rı Margaret Thatcher'a, 'Bnrsa
Özel Tip Cezaevi'nde insan hak-
lan ihlalleri" olduğu yolundaki
başvurusu üzerine Türkiye'ye ge-
liyor. Balfe, yann Bursa Özel Tip
Cezaevi'nde hükumlulerden
avukat-yazar Eşber Yağmurdereli
ile görüşecek.
Yağmurderdi'nin avukatı Oguz
Tunçyürek'ten de hükürnlünün
dava dosyası ile ilgili bilgi alacak.
Ingiliz akademisyen Bayan Aı-
gela Barber, geçen Kurban Bay-
ramı'nda Bursa Cezaevi'ne gele-
rek Yağmurdereli ile görüşmek is-
temiş, ancak yetkililerin sert tavır-
ları yuzünden Ulkesine geri dön-
müştü.
Türkiye Halk Kurtuluş Partisi
(THKP)-Acilciler davasından
1978 yılında tutuklanan avukat-
yazar Eşber Yağmurdereli, Türk-
iye'nin en eski siyasi hükümlüsü.
Müebbet hapis cezası alan Ya£-
murdereli'nin gözleri görmüyor.
Balfe'nin ziyaretiyle ilgili sorumu-
zu avukatı aracılığıyla yanıtlayan
Yağmurdereli, "Balfe ile bir hu-
kukçu olarak 12 Eylül yargdama-
lan ve insan baklan konulan üze-
rinde duracagu" dedi.
Bazısorunlar,çözümlerini degetirir.
YETKİLİ UNIX AJANSLARIMIZ:
MİKROSET Tel 11) 175 T2 75 tstanbul
LİNK BH.İŞİM Tel (4) 137 11 64 Ankara
SÖZERTel (51)13 08 09İxınir
TEKNİK BİLGİ İŞLEM Tel (51) 63 23 46 bmlr
İLETİŞİM BİLGİSAYAR Tei (24) 20 81 01 Buraa
Eski İstanbul yangınlan...
İstanbul'un büyüme sürecinde,
yapılanma ve yerleşim biçiminin
yarattığı en büyük sorundu.
Çözüm bulundu. Fransız asıllı
Müslüman Davut Efendi "tulumba"yı
üretti. İlk kez, 1714'deki Galata yangını
tuhımba kullanılarak söndürüldü.
"Yaman gidip, yaman gelen" İstanbul
tulumbacılan, kenti büyük yıkımlardan
kurtardılar.
İlk bakışta tulumba ile bir UNIX sistemi
arasındaki tek benzerlik, ikisinin de
"taşınabilir" oluşudur.
Ancak, ikisi de farklı sorunların getirdiği
çözümlerdir. Tulumba "yeni çağ"da
îstanbul'un en büyük sorununa çözüm
olmuştur.
UNIX, "bilgi çağı"nda, tüm bilgi işlem
gereksinim, durum ve sorunlarının genel
ve geçerli çözümüdür.
UNISYS UNIX, açık sistemlerin en güçlü
temsilcisidir.
Maksimum verimi ile UNISYS UNK'i
"komple çözümler"le Türkiye'de sadece
KOÇ-UNİSYS sunar.
KOÇ-UNİSYS'i ya da yetkili bir UNIX
AJANSI'nı arayınız. ^
KOC UNISYS
"Bilgisayar Sistemleri"
<1) 174X0On0hal)Faks (!) 174 30 15
(*)ılî3ı ı;ısnaOFa« H]HS73O1
IS'lHO!»- '«O«23
|»)2O91 09 20 94 3C
ı71) 1331 12- 1334 6!
136) isıooe
IJJI1392<7-14«»3
(31,1165 56
Koç-Unisys Bilgisayar Sistemleri A.Ş.