Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
11 MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3
İsrail'de karar
•• ••
gunu
• KUDÜS (AjansJar) —
lsrail Kabinesi bugün ABD
Dışişleri Bakanı James
Baker'ın Ortadoğu Banş
Planı'na verilecek yanıtı
görüşmek uzere toplanıyor.
12 üyeli lsrail Bakanlar
Kurulu'ndaki Işci Partili
üyeler, banş görüşmelerine
Doğu Kudüs'teki
Filistinliler ile Filistin
Kurtuluş Ordusu'nun da
katılmasıru isterken,
Başbakan lzak Şamir
liderliğindeki Likud, bu
göruşlere karşı çıkıyor. tşçi
Partisi lideri Şimon
Peres'in, lsrail Bakanlar
Kurulu'nun banş plaıuna
ilişkin bir karar almaması
durumunda, hükümetten
çekilebileceği belirtiliyor.
Atinada
anarşist terör
• ATtNA (AA) —
Yunanistan'm Preveze
kentinde bir polis
memurunun 15 yaşındaki
bir genci öldürmesini
protesto amaayla dün gece
Atina'da düzenlenen
gösterilerde anarşistler
çevreye dehşet saçtılar.
Anarşistler ilk olarak
kimliği meçhul bir kişi
tarafından yapılan bir
ihbarı sonışturmak için
Benaki Caddesi'ne giden
bir polis araana saldırdılar.
Bu olaydan
ttç saat sonra anarşistler
Yeni Demokrasi Partisi'nin
Eksahria semtindeki parti
binasına molotof kokteyli
attılar. Yetkililer, binada
büyük maddi hasar
olduğunu belirttiler.
Irak'ta
Ktirtlere af
• ERBİL (AA) — Irak
Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin, "Kürdistan
Yurtsever Birliği" lideri
Celal Talabani ve
arkadaşlan ile Mesut
Barzani ve yandaşlan için
genel af ilan etti. Irak
Kürdistan özerk Bölgesi
Yürütme Konseyi Başkanı
Ahmed Bahaeddin, dün
Erbil kentinde dOzenlediği
basın toplanusı ile Saddam
HUseyin'in karannı
dUyurdu. Irak'ta 1985
yıhnda Kürt muhalifler
için genel af ilan edilmiş,
ancak, aynı yıl Irak'ın
görüşme önerilerini
reddeden ve Iran-Irak
savaşı boyunca Tahran'm
desteginden yararlanan
Celal Talabani bu affın
dışında tutulmuştu.
Pinochet
bugün gjdiyor
• SANTIAGO (AA) —
Şüi'de, 1973'te kanlı bir
darbeyle sosyalist Devlet
Başkanı Salvador
Allende'yi devirerek
iktidara gelen General
Augusto Pinochet, devlet
başkanlığı görevini bugün
başkanlık seçimlerinin
galibi Patricio Aylvvin'e
devredecek. 16 yıllık askeri
diktatörlük sona ererken,
Pinochet önceki gün bir
törenle kabinesinin
üyelerine "görevi
tamamlama" madalyası
verdi. Hükümet tarafından
yeni çıkarılan bir yasayla
tesis edilen madalyanın
ükini Pinochet kendisi
almıştı. Pinochet, önceki
gUn son kabine
toplantısında yaptığı
konuşmada, görevlerini
tümüyle yapmış olmanın
huzurunu duyabileceklerini
belirtti. Pinochet,
arkalarında "özgürlük,
banş içinde ve düzenli bir
toplum" bıraktıklanru ileri
stirdü.
Haiti'de Avril
diiştü
• PORT-AU-PRINCE /
HAITI (AP) — Karaib
ülkelerinden Haiti'de Devlel
Başkaru General Prosper
Avril'in dun görevinden
ayrıldığı ve Genelkurmay
Başkanı General Herard
Abraham'ın 72 saat içinde
geçici hükümet kurulana
kadar devlet başkanlığına
yekâlet edeceği bildirildi.
AP'nin bağımsız televizyon
istasyonu Tele-Haiü'ye
«iayanarak verdiği habere
göre olayın başkent Port-
au-Prince'de duyulmasının
ardından halk sokaklara
dökülerek Avril'in istifasını
çoşkun gösterilerle kutladı.
'Kelle vergisi'ne karşıprotesto eylemleri birçok kente yayıldı
Thatcher'a isyan büyüyorHükümet, eylemleri
İşçi Partisi'nin sol
kanadının
örgütlediğini iddia etti.
Seyyar telefonlu
militan grupların
kentlere yayıldığı, polis
telsizlerinin
karıştınldığı,
arabaların gelişigüzel
park edilerek
sokakların tıkandığı
saptandı.
EDİP EMtL ÖYMEN
LONDRA — Ingiliz hüküme-
tinin her yurttaşın, yaşadığı bde-
diye bölgesine göre vergüendiril-
mesini öngören ve 1 nisandan iti-
baren yürürlüğe koyacağı yeni
vergiye karşı halkın tepkisi hızla
büyüyor. Özellikle Londra'run
yoksul semtlerinde birkaç gündür
polisle protestocular arasında sü-
ren çalışmalar, yer yer talan, yan-
guı çıkarma ve isyana teşvik nite-
liği kazandı. Ingiltere'de yaşayan
Türkler oturduklan semtler nede-
niyle yeni vergiden en olumsuz et-
kilenecek göçmen grubu. Lond-
ra'nın Haringcy ve Hackney gibi
Türk semtlerinde belediye binaları
önündeki çatışmalara çok sayıda
Turk de kanştı. Tutuklananlar ol-
du. Tüm ülkede tepkiyle karşıla-
nan yeni vergi uygulamasına böy-
lece bir de "Turk boyuln" eklen-
di. Ülkenin diğer kentlerinde de
protestolar yayıldı, öfkeli kalaba-
lıklar belediye binalannı işgal et-
DUN\ADA BUGIJN
KELLE VERGİStNE İSYAN — Ingillere'nin başkenti Londrada "kelle vergisi'ne karşı hemen
ber gün gösleriler düzenleniyor. Bu arada göslericilerie giivenlik giiçleri arasında çauşmalar da
gözleniyor. Resimde göstericiler tarafından yozüne boya aülan bir tngiliz kadın polis göriilfiyor.
ti. Başbakan Margaret Thatcber'-
ın, yeni vergiye kendi partisinde
de muhalefetin büyümesi uzerine
istifa ettiğı söylentisi dolaştı. In-
giliz Sterlini borsada derhal değer
kaybetti. Ay basından beri sürekli
değer kaybeden sterlin, 1.62 do-
lara kadar düştü.
Adaletsiz
Emlakın değil, bölgelerin
"adaletsiz" bıçımde saptandığı
yeni vergiye karşı isyan niteliği ka-
zanan protesto eylemlerini hükü-
met, ana muhaJefet İşçi Partisi'-
nin aşın sol kanadının örgütledi-
ğini iddia etti. Iskoçya'da geçen
yıl başlayan bu yeni uygularnaya
karşı çıkarak vergi ödemeyen 450
bin kişi hakkında dava açıldı. ls-
koçya'dan seyyar telefonlu mili-
tan gruplann Londra başta olmak
uzere ülkeye yayıldığı ve Muha-
fazakâr Parti'nin güçlü olmadıgı
seçim bölgelerinde, hızla protes-
to eylemleri örgütledikleri haber-
leri alınıyor. Polis telsizlerinin bu
gruplar tarafından karıştınldığı,
arabaların gelişigüzel park edile-
rek sokakların tıkandığı saptan-
dı. İşçi Partisi lideri Nefl Kinnock,
vergiyi benimsemediklerini söyle-
di, ancak eylemleri de kınayarak
sadece Başbakan Thatcher'a ya-
rayacağını söyledi. Belediye bina-
lannı işgale kalkışanlardan da
"teneke devrimciler" diye söz et-
ti. Yeni uygulama, herkesin otur-
duğu evin değerine göre değil, be-
lediye bolgesine göre vergi ödeme-
sini öngörüyor. Ancak vergi mat-
rahı, bölgenin zenginliği ya da
yoksulluğu ile orantılı 4eğil. En
zengin bölgelerde vergi az olabi-
liyor ya da TurkJerin yoğun yaşa-
dıklan bölgelerde de görüldüğü
gibi ülke düzeyinin Ustünde ola-
biliyor. Vergi, kişi başına ödene-
cek. Bu nedenle basın, "kdlc
vergtei" adını taktı. Böylece ka-
labalık aileler daha çok vergilen-
miş olacak.
Amerikan yönetimi Kıbrıs konusundaki 'karşıt kulisi'sürdürüyor
ABD, self-determînasyona karşıKıbrıs konusunu görüşmek üzere önceki gün
ABD dışişlerine çağrılan Türk makamlarının,
BM Güvenlik Konseyi'ne sunulacak yeni karar
tasarısı hakkında nabzı yoklandı.
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — Amerikan
yönetimi, önceki gün Kıbns ko-
nusunda yeni bir girişim daha
yaptı. Bir hafta içindeki üçüncü
temas olan, önceki gunkU girişim-
de, ABD Dışişleri'ne davet edilen
Türk makamlarının BM Güven-
lik Konseyi'ne sunulrnak üzere
olan karar tasansı konusunda
nabzı yoklandı. Ankara da bu ve-
sileyle, Güvenlik Konseyi'nden
Türk tarafının canını sıkacak bir
karar çıkması halinde, toplumla-
rarası görüşmelerin iyice çıkma-
za girebileceği mesajını verdi.
ABD, KKTC lideri Rauf Denk-
taş'tan sert tonlarla yakınılan ilk
gvişimini geçen hafta başında
yapmıştı. Daha yumuşak geçen
ikinci girişim ise BM Genel Sek-
reteri'nin perşembe günü Kıbns
raporunu Güvenlik Konseyi'ne
sunmasından sonra gerçekleşti.
ABD söz konusu raporun denge-
li çıkması ve Turk tarafını tama-
men yabancüaştırmaması için ça-
ba göstermiştı. Rapor, VVashing-
ton'un bu yöndeki telkinleri doğ-
rultusunda çıkınca, ABD Başka-
nı'nın özel Kıbns Koordinatöıu
Nelson Ledsky hemen o akşam
Türk makamlannı dışişlerine da-
vet ederek Genel Sekreter'in rapo-
runun dengeli olmasını sağlamış
olmalannın meyvesini toplamaya
girişti. Bu görüşmede raporun
Türk tarafı ile köprüleri atmadı-
ğına atıfla Ankara'mn önümüz-
deki günlerde tutumunun ne ola-
bileceğini sondajladı.
Önceki akşamüstü ABD Dışiş-
leri*nde gerçekleşen üçüncü gö-
rüşme ise BM Güvenlik Konseyi'-
ne sunulmak üzere olan karar ta-
sarısı konusunda oldu. ABD, bu
konuda Türk tarafının görüşleri-
ANKARA
Dışişleri, Şam ile ilişkilerde hassîas
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Gerek
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın siyasi etkin-
likJeri gerekse ANAP hükümetinin kendi için-
deki uyumsuzlukların yarattığı "iktidar boş-
lugV'nun kendini en çok gösterdiği alanlar-
dan biri de dış politika.
ANAP içinde dış politikayta doğrudan doğ-
ruya ilgili olmayan yetkililerin, dış ilişkilerin
en hassas konularında verdikleri demeçlerin
yabancı ülkelere gönderdiği 'farkb sinyaUer'in
son örnegi Suriye konusunda yaşandı. ANAP
Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere'nin
Çetin Emeç'in öldürülmesinden sonra ad ver-
meden Suriye'yi terör olaylanndan sorumlu
gösterebilecek bir açıklama yapması Dışişle-
ri'nde büyük tepki yaratu. "Birisi bir sey söy-
liiyor, bizim biitün emeklerimiz boşa gidiyor"
diyen Dışişleri yetkilileri, Gürdere'nin açık-
lamasmm Suriye ile mevcut sonınlara çözüm
getirme yönündeki . girişimleri
"dinamitleyebilecek" bir üslup taşıdığını ifade
ettiler.
Gürdere'nin Suriye'yi ilgilendiren açıkla-
ması konusunda Bulgaristan "gaflannı" ha-
tırlatarak değerlendirmede bulunan diploma-
tik çevreler, "Devlet ve hükümet yetkilileri
kuşkusuz dış politika konularında gorüş açık-
layabilir. Ancak Dışişleri'nin kendilerine ver-
me>e hazır olduğu bilgi notlannın incelenmesi
ve ülkenin geleneksel dış politikasının gözö-
nünde tutulması, devletin ciddiyeü açısından
önemlidir" dediler.
öte yandan DSP lideri Bülent Ecevlt'in
Kıbns için ara çözum olarak önerdiği "Dışiş-
lerinde Türidye'ye bagJı bir KKTC" kurulma-
sı yaklaşımı farklı tepkilere yol açtı. KKTC
Cumhurbaşkanı Denktaş'm "incelenmeye
değer" bulduğu bu oneri, Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Murat Sungar tarafından "Biz bu-
nu bir öneri olarak kabnl etmiyoruz" sözle-
riyle reddedildi.
Diplomatik kaynaklar, bu son gelişmenin
DSP ile Dışişleri ve KKTC yönetimi arasın-
daki görüş aynlıklanndan çok, Cumhurbaş-
kanlığı ve ANAP hükümetinin Kıbrıs politi-
kalannda yarattığı "boşluk" göruntüsünü ön
plana çıkardığı yorumunda bulunuyorlar.
Toplumsal
şizofreni tehlikesi
Bulgaristan, Azerbaycan, Suriye ve
Irak derken, Gümülcine ve ABD'de
Denktaş'a yapılan baskılar... Bir dizi
dış sorun. iç politik gündemi de
oluşturuyor. Dünya bir yumuşama
sûrecine girerken, Tûrkiye kaosa mı
sürükleniyor? Deniz Baykal: "Verimsiz
teselliler peşine dûşülmemeli..."
Milyariık
tablo hırsızlığı
İrlanda'dan Türkiye'ye uzanan birçok
polis örgütünûn peşinden kostuğu
milyariık tablo hırsızlığının ilginç
öyküsû... Türk polisi, İngiliz polis
örgûtü Scotland Yard'ın
operasyonuna nasıl gırdı? İngiliz ajan'
Hûseyin Çoban, bu operasyonda
nasıl görev aldı? Türk polisi alıcı
'olarak kimleri kullandı?
Feminist
bahar
8 Mart Dûnya Kadınlar Gûnü'nde
sokaklarda, panellerde. okullarda
kadınlar konuşuldu. GtJnûn iki ilgi
çekıcı paneli: Boğazıçi
Universitesi'nde kadınlar "kadın
sorunu'na bakarken, Vıldız
Universitesi'nde erkekler "erkek"
gözüyle kadınlan anlattı...
ii
BU POUSU,BU TEROR
ıı
Çetin Emeç'in öldürûlmesinin ardından hukukçular, siyasi liderler, yazarlar
ve emniyetçiler, terörün tırrnanma sürecini ve arkasında yatan hesapları
sorguladılar. Erdal İnönû. "ÖnceliMe güvenlik kuvvetleri sorumludur."
Sûleyman Demirel: "Olaylar yanık kokuyor..." Uğur Mamcu: "Bireysel
terörden, toplumsal teröre..." Mahir Kaynak: "Neden hep sivil şahıslar?"
Mehmet Ali Birand: "Demokrasi, terörle de var olabilir." Yavuz Donat:
"Devletin caydıncılığı azalıyor." Abdurrahman Dilipak: "Ben CIA'dan kaygı
duyuyorum."
Rakİ'den bir
öykü daha
Bu sefer işın içinde Sûleyman
Demirel de var. Milyonlan götüren
Rakı, hiçbir şeyden haberdar
olmadan yaptığı yardımlardan ötûrü,
dönemin başbakanı Sûleyman
Demirel'e teşekkür ediyor.
İstiklal
Mahkemeleri
Uygulamalan ve yargılamaiarıyla hâlâ
tartışılan İstiklal Mahkemeteri 75
yaşında... Bir dönemin perde
arkasını carpıcı bıçırnde yansıtan bu
mahkemelerde, neler yaşandı?
• Kanlı bir "erkekllk" gosterisi: Horoz
dövûşleri.
• Yalnızların da canı sıkıldı...
Tûrkiye'nin ilk "Yalnızlar Kulûbü"
kuruluyor...
• İsveç modeli, Doğu Bloku'nun yeni
gözdest...
• Maskeli balodaki çıplak: Meltem
Dojanay.
• Sporcu, golcû ve tûccar: Besiktaslı
Ali, nasıl yasıyor?
HAFTALIK HABER DERGİSİ
ni dinledi. Türkiye de bu vesiley-
le, Güvenlik Konseyi'nden Türk
tarafının canını sıkacak bir karar
çıkması halinde toplumla-arası
görüşmelerin iyrce çıkmaza gire-
bileceği mesajını verdi. Aynca,
Birleşmiş Milletler'in de devreden
çıkânlarak iki toplumun doğru-
dan görüşmesinin bu aymnAı da-
ha doğru olacağı ifade edildi.
Her üç görüşmede de Ledsky
kuvvetli sözcüklerle "federasyoı
dışı bir çoziim bulunmasına kar-
şı olunduğunn" ifade etti. Türk
tarafı ise "federasyon argumanı-
nı« Rum tarafının samimi olma-
dıgını ortaya çıkardığını" kaydetü
ve "kf^^fuıderini layin hakkına
sahip olmayan bir ulusun nasıl fe-
derâsyona'gidccegi" somsunu yö-
neltti. Ancak Ledsky, "Amerika
self determinasyonu (kendi kade-
rini tarin hakkını) kabul etmiyor"
diye konuştu. Bu yakiaşım, Türk
makamlarınca, "Amerika'nın
Türklerin politik eşitligini UBH
maktan uzak oldugu" şeklinde al-
gılandı ve burukluk yarattı.
Bu görüşmelerle ilgili olarak
yapılan genel analiz şöyle: Tûr-
kiye'nin Kıbrıs konusunda sergi-
lediği kararlı tutum, Washing-
ton'un, "Türkiye AT üyeligi için
Kıbns'U ödün verebilir" şeklin-
deki beklenüsini silince, ABD için
geriye bir tek Türkiye'den "kar-
şıhksız ödün" beklentisi kaldı.
Oysa, Kıbns konusunun ulusal bir
konu olmadıgı varsayüıp Anka-
ra'mn bir ödüne yanaştıgı düşü-
nülse dahi bunun karşılığında
Türkiye'nin ABD'den alabileceği
hiçbir şey yok.Aynca Amerikan
yönetimi, geçen günlerde Enneni
karar tasansının görüşülmesi sı-
rasında sergılediğı tutumla, müt-
tefık olarak güvenilirliğini soru-
lara açık hale getirdi.
ALİSÎRMEN
Emperyalizm ve
Dangalaklık...
VVashington'da ya da başka bir güç odağında oturup, yeni olu-
şumlar karşısında, dünyaya biçim vermeye çalışan kişiyi getirin
gözünüzün önüne.
Bu adam ilk iş olarak ne yapar?
Herhalöe yeryüzünû bölgetere ayırıp her biri için uzman grup-
lar oluşturur.
Şimdi, bu uzman gruplardan Ortadoğu ile ilgili olanların ge-
tirdikleri raporları incelediğini düşünün yöneticinin. Kendisine
sunulacak olan rapordan çıkacak sonuç aşağı yukarı bellkjir: Or-
tadoğu, yeryüzünün önemli petrol yataklarını barındıran ve tüm
gelışmelere karşın, hâlâ büyük jeopolitik önemi olan, stratejik
bir bölgedir. Bu bolgedeki karışıklıklar, yerel kalamaz bütün dün-
yayı ilgilendirir. Ama ne yazık ki bölge belki de biraz da yapısı
ile ilgili nedenler ve yüzyıllardır üzerinde oynanan oyunlar yü-
zünden yeryüzünün en sancılı en istikrarsız alanıdır.
Böyle bir sonucu gördükten sonra dünyaya yeniden düzen ver-
mek isteyecek olan adam (veya kuruluş veya güç veya güçler)
ne yapmaya çalışacaklardır?
Hiç kuşkusuz petrol üretimini ve ulaşımını kesintisiz, kendi ya-
rartarına uygun biçimde ayakta tutabilecek, bolgedeki çıkarlan-
nı kimsenin tehdit etmesine izin vermeyecek, Ortadoğu'nun de-
rtetiminde, kendisine ortak çıkacak güçlerin oluşmasını engel-
leyecek bir çözüme yöneleceklerdir.
Şimdi aynı uzman kişi veya güç veya güçlerin önüne, Ortado-
ğu bölgesinde yaşamsal önemi olan, 700.000 km2
'den büyük bir
toprağın üzerine yerleşmiş, şu anda 55 milyon olan, ama 2000
yıhnda 70 milyona varması beklenen. ürediğı kadar üretemeyen,
insanının kalrtesi sürekli düşen, kaynaklannı akılcı kullanmak bir
yana, bilınçsizce kirletip, tüketen, içinde bulunduğu çıkmazdan
kurtulmasını sağlayacak politıkaları da üretemeyen, amaçoğun-
luğu genç ve dınamik nüfuslu ülkenin durumunu getirseler, bun-
lar ne düşünür ne yaparlar?
Herhalde ilk düşünecekleri şey, bu gelecekteki 70 mılyonluk
topluluğun, bölgede kendi denetim güçlerine ortak çıkmasını ört-
lemektır. Tablo, bu konuda çok fazHa bir çaba gerekmedığinı, ül-
kenin zaten kendi kısırdöngüsünü kıracak çözümleri ureteme-
diğini gösterdiğine göre o zaman düşünülecek olan, bu üretti-
ğınden fazla üreyen, insan malzemesinin kalitesi sürekli düşen
ülkeyi, kendi sınırları içinde tutup, sağa soia taşmasını öntemektir.
Kaynaklarını hızla ve bilinçsizce kirletip tüketen bu topluluğun,
üremesınin dogurduğu gerekleri karşılayacak üretimi becereme-
dıği duşünülür ve büyüyen nüfusun büyük bölümünün genç ol-
duğu, dolayısıyla topluluğun yabana atılması olanaksız bir di-
namızme sahip bulunduğu göz önünde bulundurulursa, o za-
man bu toplumu sakinleştirip, eğer elden geliyorsa uyuşturup,
hareketsızleştırecek ya da hiç değilse sınırlannın dışına taşma-
sını engeileyecek bir yol bulmak gerekir.
Böyle bir çözüm nasıl bulunabilır?
Olanaklar gereksinmelerden az olduğuna göre böyte bir çö-
züm sürekli olarak bulunamaz. Ama aranacak çözümde bazı
noktalar göz önünde tutulur. Bunlardan ilki zaman kazanmak-
tır. İkincisi ise toplumun maddi olanakları arttınlamayacağına göre
maddı gereksinimlerini azaltacak bir yol bulunmaya çalışılacaktır.
Maddi gereksınimleri azaltacak olan ilk etken, maddi istemleri
azaltmaktır Yanı toplumun bugünkü istemlerini daha geriye çek-
mek, bunlan ya tümden ortadan kaldırmak ya ertelemek ya da
özverinin fazla maddi karşılığı olmayan biçimde ödüllendirileceği
bir çözüm üretmektir çıkar yol.
Başka bir deyişle, sözü edilen toplumu azla yetinen, bu dün-
yada azla yetınmiş olmasının karşılığını, öbür dünyada odüllen-
dirilmeyle alan bir çizgiye sokmak gerekir. Ama bu çizgi öyle bir
çızgı olmalıdır ki toplum bu çözümü kabul etmeyen bireylerine
de ona boyun eğdırecek güce sahip bulunmalıdır Kurulacak dü-
zen. dünyasal istekleri azaltır, insanları, öbür dünyaya yonelik
ödüllerleödüllendirırken aynı zamanda baş kaldırmayan, kendi
buyruklarına ve kurallarına boyun eğen kişiler haiine getirebi-
lırse, uzman ya da karar mekanizmasını elinde tutan güç, Orta-
doğu bölgesindeki ülkenin sorununu bir süre içınçözmüş olur.
Çözümün dışına taşması olası gelişmeleri deneöemek için de
söz konusu düzenin dikkatleri, düşsel bir büyüklüğü sağlaya-
cak, en fazlası kendisine benzeyen ya da benzemesi olası olan-
larla butünleşmeyi özleyecek bir doğrultuya yöneltilir.
VVashington'da ya da bütün dünyayı kapsayacak kararlar üret-
me gücünü kendınde gören, hatta kendisini bu konuda zorunlu
görevli sayan herhangi bir merkezde oturan uzman veya karar
mekanizmasını elinde tutan kişi, sorunu çözmüştür. Çözümün
daha da kalıcı olabilmesi için kirlilik yarattığından ya da demo-
de olduğundan kendi toprakları üzerinde ise yaramayan ya da
zararlı olan sanayilerı el emeginin ucuz oldugu o ülkeye akta-
rıp, bir yandan onlar, yarım yamalak ayakta tutarken bir yandan
da kendi çıkarının yarattığı pisliğin kalıntılarını o topraklar üzeri-
ne serpen bir ek çözüm şeması daha da eklendi mi, mekaniz-
ma tamamlanmış olur.
Şimdi, böyte bir görüntü veya olay karşısında siz olsanız ki-
me kızıp kime bağırırsınız?
Yeryüzüne tendi çıkariarına uygun biçimde biçim vermeye ça-
lışana mı, yoksa bu çözüm karşısında boyun eğmekten başka
hiçbir uman olmayan, kendisine biçim veren emperyalizme karşı
koyamayan, emperyalizm ile eşit değilse bile ona karşı koyabi-
lecek yakın değerde organizasyonu sağlayamayan ülkeye ve in-
sanlarına mı?
Kısacası, emperyalizm mi daha kc
t:
J^':
r
dangalaklık mı?