Catalog

22 ŞUBAT1990 İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B t L G E N CUMHURİYET/7 G O R U Ş Bilim ve bela Dunyadakı butun belalar kadından gelır Bunu boyle bılır her rahıp Öyleyse bılım de ondan gelır llkın kadından oğrenır ınsan, bılgı ağacının meyvesının tadını Insan bılımsel hale gelınce rahıplenn ve tannların sonu geiır Friedrich Nietzche TEFTİŞ KURULU RAPORU NEDEN UYGULANMIYOR? Çamlıca'da Topbaş 'pansiyonları' EVMEN Topbaş, ANAP'ın Istanbul I! Başkanı Topbaş aı- lesı de Çamlıca tepesındekı tu- ristık alanda yapılan ve "pan- siyon ioşaatı" olarak ruhsat al- dıktan sonra konut olarak kul- laıulan vtllalarm sahıplerı Ebubekir Topbaş, Hamdi Topbaş, Abidin Topbaş, Latif Topbaş, Ahmet Arif Topbaş, Fanık Çizmecioğlu'na aıt bu vıllalar ıçın ınşaat ruhsatları bodrum, zemın ve normal kat olmak uzere ve pansıyon ola- rak gostenlmış Sonra bodrum- lar normal kat yapılmış, pan- sıyonlar vılla olmuş Böylece Çamlıca tepesındekı koskoca tunstık alan etrafı kalm duvar- larla da çevnlerek bır aılenın malı olarak kamuya kapatıl- mış. Hak istiyorlar Bedrettin Dalan ıle kavgalı olan Topbaşlar, venı belediye seçımlennden sonra avukatla- n vasıtasıyla bır başvuruda bu- lunmuşlar Dalan ve "adamla- nnı", "kin kusmakla" suçla- yan bu dılekçede, haklarının teslım edılmesını, çunku ve- mmlı teknık buro tarafından aldıklan yapı ızın belgesınde bi- naları mesken olarak kullana- caklarını kayda geçırdıklerını ve aynca ımar affına gırdikle- rını belırtmışler Yenı Belediye Başkanı da konuyu teftış kuruluna havale etmış Büyukşehır beledıyesı elemanlanndan Mufettış Or- •an Ziyaiar, avukat Zehra Coşkun ve ınşaat muhendısı Necmettin Çilesizoğlu da konu- yu ınceleyerek raporlannı ha- zırlamışlar Raporda yapıların ımar ıznıne aykın olarak yapıl- dığı, pansıyon olarak kullanıl- ması gerektığı halde mesken olarak kullamldığı ve buna gö- re tadıl edıldiğı belırtılıyor Ya- pılann ımar affına gıremeyece- ğı, çunkü ımar affının yururluk tanhı olan 10 Kasım 1985'te henuz sadece temellennın bıt- mış olduğu, yapılmamış bına ıçın af hakkının kullanılamaya- cağı belırtılıyor. Raporla beigeleniyor Boylece eskı beledı>e gıbı ye- nı seçılen beledı>e başkanının dırektıfi ıle hanrlanan rapor da Topbaşlann "kanuna avkın olarak villalarında oturduklannı" belgelıyor Bu rapor 13 Eylul 1989 tarı- hınde İstanbul Büyukşehır Be- lediye Genel Sekreterı Alev Coşkun'un ımzası ile Uskudar Belediye BaşkanlığYna gönde- rılmış Rapora eklı yazıda da şö>le denıîıyor "Uskudar Bulgurtu mahalle- sınde 73 pafta 58 adadaki par- sellere maliklen tarafından in- şa edilmiş buiunan >apılann, nıhsaü>e ve eklerine a>kın ola- rak ınşa edilmiş bulunduklan... HAYAL Mİ GERÇEK Mt? TARİHTEN BtR YAPR\K - Turan Çevık.koruma müdnni ile Turgnt Ozai'ın arasında, kurban kesimıni izlı>or. O zamanlar Ozal başbakan, Turan Çe\ik ıse Malatyaspor Başkanı. (Foloğraf: Fual Kozluklu) Turan Çevik'ten eskiye ATİNA'da eroınle >akalandıgı ıçın bır sure hapıste kalan, bu su- re ıçınde "Konuşursam pek çok onemli kişı yanar" gıbı sozlerle bu kışılerın yeraltı bağlantılarını bıldığını belırten tehdıtlerde bu- lunan luran Çevik bır sure once Turkıye'ye getırıldı Atınaıleva- pılan anlaşma gereğı, sadece "Si- lab bulundurmak" suçundan yargılanmak uzere geldı Bu su- çun cezasını çekıp çıkacak Şım- dı de rahatsız olduğu ıçın hapıshanede özel muamele goru- >or, revırde tutuluvormuş Hayalı ıhracatın bas ısımlenn- den Turan Çevık. bır ara Malat- yaspor başkanlığını da yapmıştı KAMUOYU ARAŞTIRMASININ ETKISI O zamanlar Nazan Şoray ıle aşk- ları, zamanın Devlet Bakanı Ah- met Karaevli ıle yakın arkadaşhğı da basında sık sık yazılan Turan Çevık, daha sonra hayalı ıhracat suçundan aranmaya başlanınca önce >Tirtıçınde saklanmıştı Hat- ta bu saklanmalann bır bakanın evınde olduğu da Trakya ıllerın- de anlatılıyordu Turan Çe\ık bugünlerde hapıs- hanede sık sık eskı dostlannı ha- tırhyormuş Hele o zamanlar başbakan oian Turgul Ozal ve Semra Ozal ıle Malatya'da omuz omuza kurbanlar kesılırken bır- lıkte olduklan gunlerı duşunduk- çe "He> be nereden nereye7" dıve duşunup duruyormuş Pansıyon olacak tasdik edilen projeler esas alınarak işlemle- rin vasal tabana oturtulmasımn mumkun olabilecegi..." Niyazi Yurtseven'in sözleri Yenı Uskudar Beledıve Baş- kanlığı'na bu bınaların mesken olarak kullandınlmaması, pan- sıyon olarak turızme açılması ıçın dırektıf verılnuş. Bu arada Topbaş vıllalannda oturanlar da kocaman çanak antenierinı takmış, İstanbul halkının göz- lennın içine baka baka keyıf surüyorlar Üsküdar Belediye Başkanı Dr. Niyazi Yurtseven'e bu vıl- lalar ıçın ne yapacaklarını sor- duk Şu >anıtı aldık "Valla oraya ancak SHP ik- tidara gelince el atabileceğiz. Biliyorsur.uz beledıjeler ANAP )oneticileri ve >akınla- n ile ilgıli bır inşaata el atınca hemen o bolgevi belednenin imar >etkısinden alıp bakanlı- ğın imar vetkisıne sokuyorlar. Beledijelerde yetki\i aldık, arna bu tur ışlerı sonuçlandır- mak için SHP'nın iküdara gel- mesi gerekiyor." İşte ANAP'ın seçım reklam- larında kullandığı elı kolu bağlı belediye başkanı modeh. tktıdarı, kendı yakınlarına turıstık bölgelerı talan ettırmek ve belediye başkanlannın elını kolunu bağlamak ıçın kulla- nanlar utansın. TBMM'DEN BİR ENSTANTANE Demirel- Şıvgın karşılaşması DYP lıderı Demırel'ın TBMM'ye gelışı sırasında şeref gınşınde bekleyen Sağlık ve Sos- yal Yardım Bakanı Halil Şıvgın, Başbakan Yıldınm \kbulut'un geldığıni sanarak kapıya yonel- dı, ancak Demırel'ın geldığıni görünce hızla gen çekıldı Şıv- gın'ın gen kaçışını goren Demı- rel gulerek yaruna gıttı ve "Sen insan dokloru musun, siyasct doktorn mn?" dıye sordu Şıv- gın bu soru>a "Her ikisi de" dı- ye karşılık verınce, Demırel gu- İerek, "Oylejse soyle bakalım, Turkiye'de bunlann her ikisi de nasıl gidıyor?" dedı Şıvgın'ın "lyı gıdiyor" demesı uzenrıe Demırel kahkahayla gülerek, "Hadi bakalım, sabah sabah bana i>ı haberier verdın" dıve- rek grup salonuna yöneldı FRANSIZ KÜLTÜR BİNASI Satılıyormu? TAKStM'de Sular Idaresı bı- nasının >anı başında >er alan Fransız Kültur Merkezı'nı bıl- meyen yoktur Konsolosluğun pasaport ışlemlen de burada ya- pıldığı ıçın Fransız vızesı almak ısteyenlenn kapısında sıralandı- ğı, Fransızca öğrenmek ısteyen oğrencılenn kurslara gıttığı bu büvuk bına bugünlerde satışa çı- kıvormuş Ortasında avlusu olan eskı taş bına, tstanbul'un en merkezı bölgesınde bulunuyor Fransız devletı de nedense bu bınayı sat- mava karar vermış ve 5 mılyon dolar fi>at bıçmış ll-12mılyar lıralık bır arsa bedelı Bakalım bu adayı kım alacak %e Taksım'ın bu noktasına na- sıl bır bına dıkılecek1 * Yılmaz neden istifa etti? DIŞİŞLERİ Bakanı Mesul Yü- maz'ın ıstıfa haberı sıyası kuli:>- lerde ve Dışışlen çevresınde yan- kılanırken bır ANAP mılletvekılı değerlendırmeyı yaptı. "Mesut Yılmaz, baaa gore bir zamanlama hatası yapü. Tam bu sırada istifa etraesi yanlış oldu. Ermenı tasansının olomsnz so- nuçlanması halinde fatura ona çıkabilir. Yttmaz'ın istifasına birkac gun once Tercuman'da yayımlanan bir kamuoju araştırması sebep oldn zannedıyorum. Bu arastır- maya gore Yümaz'ın ANAP ıçin- dekı destegı yuzde 60lara yuksd- mis gonınuyordu. Ben, sonradan ANAP içındekı mılletvekillenne bu araştırma şırketınin kendile- rine soru sorup sormadığını sor- dum. Kımseden (evet bana sordu- lar) di>e bır yanıt aJamadıra. Ga- liba biraz şışinne bir anket idi." Yümaz'ın ıstıfası konusunda bır SHP'h yöneücının yorumu da şöyle oldu: "Mesut Yılmaz'ın ıstifası ken- dine oldu. ANAP içınde Hasaa Celal Gazel'ciler ile Mesut Yıl- maz'cılar olarak iki grup çekiş- meye başlayacak. Her ıki grubun anlaşması olanaksız Çunku bi- rinın ardında hareketçı ve dinci- ler, digerinin ardında liberaller olacak. Bu iki grubun çekişmesi de Akbulut'un ışine yaraj'acak. Çunkn aradan sıynlacak..." Kulıslerde konuşulanlardan bır ıkı değerlendirme böyle. Bakalım bır kelıme konuşmadan önce uç kere dusünup beş kere >ııtkun- ması ıle tanınan Mesnt Yılmaz, bu kez ıstıfa ederken ıyıce düşü- nüp yutkundu mu, yoksa bıraz gaza rnı geldı, zaman ıçınde an- laşılacak Hayati Bey'in değinmeleri Ece'de barok geceler ECE Bar'da pazar gecelerı, senfonık or- kestra kemancılannın "Kuçuk Gece Muzığı" \ \ ^ _ ıle başlavan, barok evrenının ozgun ezgılerın- / - ^ > « de uzun sure dolaştıktan sonra Çıgan'ın se- vılen parçalarıyla noktalanan muzık şolenı var Ece'nın yıtık semt pazarlarından derle- dığı yaban otlarından duzenlenen değışık salatalar, Ece'ye oz- gu "Haute Couture" yemekler eşlığınde surdurulen gece soh- betlerıne dıyecek yok Geçen gece Fransa'nın Ankara Buvukelçısı Erıc Rouleau'- nun "şeref konugu" olduğu masanın çevresınde Ali Sirmen, Mine Saulnier, Oka> Gonensin, Zeynep Goguş, Onat Kut- lar, Huse>in Baş ve Ece Aksov vardı Sıcak sohbet, buyuk bır neşe ıçınde geceyarısına kadar surdu Zeynep Goğuş bır ara, uluslararasındakı kalıcı dostluklar- dan soz ederken Polonyalılann Turklere karşı gosterdıklerı ıçten sevgının kokenınde Osmanlı donemınde yurtlan ışgal altında olan Polonva devletının varlığının tanmmaya devam edıldığını ıfade etmek ıçın elçı kabullerınde, Polonya elçısı- nin de adının okunduğunu ve bır görevhnın "yolda" dıye hay- kırdığını anımsattı Osmanlının bu ıncelıklı duyarlığı karşı- sında etkılenmemek olası değıl Ama Sayın Erıc Rouleau ıçın durum butunuyle farklı O, çok şukur "yolda" değıl Bu arada Sayın Rouleau'nun, her ne kadar "karijerden" gelmese de dıploması konusunda da başarılı olduğu gozlenı- yor Cumhurbaşkaru Ozai'ın Muhteşem Suleyman Sergısı ne- denıyle gerçekleşen Fransa gezısı sırasında Elysee'nın "so- guk davranmasına" karşın Başkan Mıtterrand'la göruşme- sının sağlanmasında ovnadığı etkın rolle bunu kanıtlamış bu- lunuyor Muhteşem Suleyman - Mıtterrand - özal zırvesını gerçek- leştırmek az şe> mı 9 I Françoıs hasetten çatlasa yerı HAYVANLAR GLLÜFJ KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK 0e/tı de ha$fatok/ar 0ıi toyafı 6e/// btr Jnhfatı/ıuo- T HIZLI GAZETECt NECDET ŞKV PDUTtKACi AOK AOK 6BRÇEKLER1 NEC3EN BıZ 6U GEHÇ APAMI 60$ LAtLAR AW A\/AL A mı öAStAH YAPTıK C 1 ' * ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI • 4 ç <t. ^ 0>T ^ ^z> AĞAÇ YAŞKEN EĞİIİR KEMAL GÖKHA±\ GURSES ALLI TÛK» boRUĞUNOA... YAUJİZ v/5 /\/AKtARI oUYAt* AcAfip HE.H-HE!ı?Te &R TıPİK GARFIELD JIM DAVIS ERAZ1 KARADIN! BE^Liy SöyLEyECEtSE.N SÖ5İE TARİHTE BÜGUN MIMTAZARHLÂN 22 ŞUBAT Sar/ humma hasta- lığı Sıiek SARI HUMMA NASIL BULAŞIYOR?. 13O2 DE SuGUN, 4SP De 8ULUMAN SAGI HUMMA TlP <OMt£YOVU, yAYIMLAPIĞ! BlK ISAPOGL/), SOZ KONUStJ I-A tCGlU B/f? soee, , HASTALtlC- ILK OLA- A£Oes 19OO &/ UUMMA_ KOMıSYOMU, UZ(/M Bl£ ÇALfÇM* SONUH. DA GEeÇEGE ULAÇIRK£N gıR UZMANIA/f PA y/77/Ç-