Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 ŞUBAT1990 HABERLER CUMHURÎYET/11
Mesut YılmaZo istifasını bir gün önce açıklayan Akbulut'a kızarak Meclis'e gelmedl Dışişleri Bakanı Ali Bozer, ATilişkilerine de bakacak
Yılmaz'ın gerekçesi:Hükümet uyumsuzANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Mesnt
Yümaz'ın istifasıyla boşalaıı Dışişleri Bakan-
lıgı'na, Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı
Ali Bozer atandı. Mesut Yümaz, "Görevi snr-
dörebflmem için gerekli şartlann ortadan
iflfctıgı kanaatine vardığım için bu görevim-
den bugünden (dünden) itibaren aynhyorum"
dedi. Dün Meclis görüşmelerine gitmeyerek
Dışişleri Bakanlığı odasında gazetecilerle soh-
bet eden Yılmaz, "tstikrarsızlıga yol açacak
biçbir hareketin içinde olmayacagını" söyle-
di.
Mesut Yılmaz önceki gece yaptığı açıklama-
da istifasının perşembe gününden itibaren ge-
çerli olacağını söylemişti. Ancak istifa olayı-
nın kamuoyuna zamanından önce duyurulma-
sıyla Yılmaz dün bir yazılı açıklama yaparak,
"Görevünden bugünden (dünden) itibaren
ayrüjyornm" dedi.
Yümaz'ın sabah 11.00 sıralannda yaptığı
açıklamanın ardından Başbakan Yıldınm Ak-
bulut saat 11.15'te Çankaya Köşkü'ne çıkarak
Cumhurbaşkanı özal ile göriiştü. Görüşme-
den sonra Dışişleri Bakanlığı'na Ali Bozer'in
getirildiği açıklandı. Özal-Akbulut görüşme-
si, Cumhurbaşkam'nın lzmir Ticaret Odası
heyetini kabulü kesilerek yapıldı. 11.50"de
Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden aynlan Baş-
bakan Yıldırun Akbulut bu sırada gazetecile-
rın sorulannı şöyle yanıtladı:
"Dışişleri Bakanı Sayın Mesnt Yılmaz gö-
revinden istifa etmiştir. tstifa nedeniyle boşa-
lan göreve Dışişleri Bakanı olarak Başbakan
Yardımctsı ve Devlet Bakanı Sayın Ali Bozer
tarafunızdan uygun gonilmuş ve bu, Cumhur-
başkanımızca da onaylanmıştır."
Akbulut, Başbakan Yardımcılığı'na heniiz
bir atamanın yapılmadığını, Cumhurbaşkanı
özal'ın kendisine Mesut Yılmaz'ın istifasına
ilişkin bir görüş belirtmediğini söyledi. Yıl-
maz'ın istifasını "Beraber, uyum içinde çalı-
şıyordnk. Kendisinin bazı gerekçeleri oldu, o
nedenle istifa etti. Ben kendisine teşekkür
ediyonun" diye açıklayan Akbulut, Bozer'in
Başbakan Yardımcılığı'ndan Dışişleri Bakan-
lığı'na getirilmesinin tenzili rütbe olmadığmı,
görevlerin hepsinin eşit ve aynı ölçüde bulun-
duğunu söyledi.
Başbakan Yıldınm Akbulut bir gazetecinin
sorusu üzerine, "Kabinede bir degişiklik ku-
nusunda şo anda berhangi bir düşünceıniz
yok" dedi. Akbulut, Yümaz'ın olağan kong-
rede kendisine karşı aday olup olmayacağı ko-
nusunda bir şey söyleyip söylemediğinin so-
rulması üzerine "Bana bir şey söylemedi" kar-
şıhğını verdi.
Mesut Yılmaz, "Bakanlık görevini siirdüre*
bilmem için asgari şartlar ortadan kalkü" de-
di. Yılmaz, Dışişleri Bakanlığı Özel Kalem
Müdürlüğü aracıhğıyla dun sabah şu açıkla-
mayı yaptı:
"Güniimiizde diinyada tarihi otuşumlar ya-
şanmaktadır. Bunlann ülkemiz üzerinde de
' önemli etkileri olacaktır. Öte yandan, Türki-
ye, çeşitli ülkelerle ikili ilişkilerinde ciddi so-
rnnlarla karşı karşıyadır. Bunlann hiçbirine
Törkiye sebebiyet vermiş degfldir.
Bu nazik dönemde iilke menfaatlerinin ge-
rektiği biçimde korunması ve karşılaşılan so-
rnnlann aşılabilmesi, en azından uyumlu bir
hükümet çalışmasını zorunlu kılmaktadır. Bu
konndaki göruşlerimi çeşitli vesilelerle Sayın
Başbakan'a ve Sayın Cumhurbaşkanı'na ar-
zettim. Son olarak yapügım degertendinnede,
Dışişleri Bakanlığı görevini sürdiirebilmem
için gerekli asgari şartlann da ortadan kalk-
tıgı kanaatine vardığım için bu görevimden
bugünden itibaren aynhyorum."
Akbulut, bir soru üzerine Başbakan Yar-
dımcıhğına henüz atama yapılmadığını söy-
ledi. Ancak Dışişleri Bakanı Ali Bozer, AN-
KA'nın sorusu üzerine Avrupa Topluluğu ile
ilişkiler konusunun yine kendi sorumluluğun-
da kalacağını, Başbakan Yardımcılıgı görevi-
nin yeniden kendisine verileceğini sanmadığını
belirtti. Bozer'in Dışişleri Bakanlığı'na atan-
masına ilişkin kararname Resmi Gazete'nin
dunkü mukerrer sayısında yayımlandı.
"Teessüf ederim"
Yılmaz, istifasını bir gün önce açıklaması
nedeniyle Başbakan Akbulut'a kırıldı. AN-
KA'nın haberine göre Yılmaz'ın, Akbulut'a te-
lefonda, "Sayın Başbakan size istifamın per-
şembe gününden önce açıklanmaması dileğin-
de bulunmuştum, ama bütun gazelelerde is-
tifam manşette yer almış" dediği belırtıldi.
Akbulut da bu sözler üzerine gazetecilerin ıs-
rarh soruları karşısında istifayı açıklamak zo-
runda kaldığını söyledi. Bunun üzerine Yıl-
maz'ın Akbulut'a, "Teessüf ederim Sayın
Başbakan" dediği öne sürüldü.
Ali Bozer dün Meclise geldiğinde ANAP
kulisinde neşeli ve heyecanlı bir biçimde mil-
letvekillerinin kutlamalanru kabul etti. Bozer,
"Atanmama sevinmekle kalmayın. Benim için
dua edin" diye espri yaptı.
Mesul Yılmaz önceki akşam Cnmhnriyet
muhabiri ile evinden telefonla konuşurken, ba-
kanlık görevinden ANAP ve özellikle hükü-
met içinde, uygulanmak istenen dış politika-
ya aykırı demeçler nedeniyle istifa ettiğini be-
lirtti.
Mesut Yılmaz, dün akşam evinde, bazı
ANAP milletvekUlerinin de katıldığı bir top-
lantı düzenledi. Yılmaz bu toplantı sırasında
Cumhuriyet muhabirinin telefonla yönelttiği
sorulan şöyle yanıtladı:
— Genel başkanhğa aday olacak mısınız?
YILMAZ — Bu konuda daha önce söyle-
diklerime ilave etmemi gerektirecek bir deği-
şiklik yok. Bu konuda başkalarına açıklama
yaptığjm da dqğru değil.
— Olaganüstü kongre sonrasında neden bu
hükümette yer almayı kabul ettiniz de şimdi
istifa ediyorsunuz?
YILMAZ — O günkü şartlar onu gerekti-
riyordu, bugünkü şartlar bunu gerektiriyor.
— tmren Ayknt'un sizin için, 'Başbakan ol~
ması zor; paçasına hiç çamur bulaşmamış'
sozlerini nasıl degerlendiriyorsunuz?
YILMAZ — Beni o kadar tanıyor demek
ki. Beni konuşturmayın şimdi başkalan hak-
kında. Üzerinde konuşmaya değmez.
Mesat Yılmaz dün istifasını açıkladıktan
sonra bakanlıktaki makam odasında TV'den
TBMM'deki genel görüşmeyi izlerken, bir yan-
dan da gazetecilerle sohbet etti. Gazetecilerin
istifa ile ilgili rahatsızlıklann ne olduğunu sor-
maları üzerine, "G«yet rahatım. Rahatsulık-
lar olmasa aynlır mıydım" diyen Yılmaz, açık-
lamasımn çok net olmadığının belirtilmesi
üzerine de şöyle konuştu:
"Münferit olaylan zikretseydim yakışık al-
mazdı. Sonra işbaşındaki hükiimeti de müş-
kül dunıma sokabilirdi. Şu kadannı söyleye-
yim, istikrarsızlıga yol açacak hiçbir hareke-
tin içinde olmam."
İstifasının genel görüşmeden sonra yurür-
lüğe girmesini duşundüğunü kaydeden Yılmaz,
"Ancak Başbakan böyle takdir etti. Telefonla
görüştük, takdlri böyle" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sozcüsü Murat Sungar,
Yılmaz'ın bakanlık görevinden istifa etmesin-
den sonra da Türkiye'nin dış politikasında bir
değişikliğin söz konusu olmayacagını söyle-
di.
Sungar, duzenlediği basın toplantısında bir
soruyu yanıtlarken, 'Türkiye'nin dış ponükaa
hükümetin politikasıdır. Devletin devamlılığı
çerçevesinde bu polirikalarda degişiklik ol-
mayacaktır" dedi.
Sungar, Mesut Yılmaz'ın istifasından önce
Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkilileriyle bir
toplantı yapmadığını söyledi.
MECLtSTEN NOTLAR
Dış politikanın
avukâtı!
FARUK BtLDİRİCİ
ANKARA — Mesut Yılmaz'-
ın Dışişleri Bakanlığı'ndan aynl-
ması, hukumetın dış politikası-
nın, TBMM'deki genel görüşme
ön görüşmeleri sırasında
"avukatsız" kalmasına neden
Dldu.
Ashnda dış politika görüşme-
leri, Akbulut'un ve bazı bakan-
larm beklediği gibi olmadı. Yıl-
maz kürsüye çıksaydı yıldızlaşır
mıydı? Bilinmiyor. Ama Yılmaz
için hazırlanan metni ağır oku-
raası nedeniyle Akbulut, Kıbrıs
konusuna tek sözcukle değdnme-
ye fırsat bulamadı. 1.5 saatlik
sUreyi kullanamayan Akbulut,
mesleği avukatlık olmasına kar-
şın dış politikanın avukatlığını
yapamadı. Akbulut, ANAP'lı
milletvekillerinden çok muhale-
fet sıralarından kahkahalarla
desteklenen alkışlar aldı.
Kıbns konusuna değinmeme-
si, Demirerin Çin'den Hind'e ka-
dar her taraftan söz edip Kıbns'ı
unutmanm bahanesi olmaz" bi-
çiminde eleştirisini aldı.
Dışişleri'nin hazırladığı metinde
bu konuda değerlendirmeler
vardı. Dışişleri çevreleri ise,
"Maalesef Sayın Başbakan sıkı-
şınca daha tali bölümfer yerine
kritik önemdeki bu böluraü at-
hunayı tercih etti" diye görüş be-
lirttiler.
Görüşmelerin son anda
TV'den yayımlanması en çok
Demirel'e yaradı. lki kez kürsü-
ye çıktı. Üstelik ikinci konuşma-
sı, TV haberlerinin saatine denk
düştü. Bu avantajı da iyi kullan-
dı. 1983'ten 1990'a kadar başa-
rılı bir dış politika izlendiğini
söyleyen ANAP'h lsmail Şen-
gün'ü adeta silkeledi. Tutanak-
lardan alıntılarla MDP kökenli
Şengün'ün ANAP'a geçmeden
önce TBMM'de yaptığı konuş-
malarda dış polıtikadaki başan-
sızlığı savunmasından örnekler
verdi.
Hükümetin dış politikası hak-
kında genel görüşme açılması
ANAP'lılann oylanyla reddedi-
lirken DYP'li Yaşar Topçu, ba-
kanlann genel kurulda bulun-
mayan için de iki ellerinı kaldı-
rarak oy kullanmalarına itiraz
etti:
"18 bakan da iki eüni birden
kaMınyor. 36 bakan var mı? Ki-
me vekâlet ediyorlar?"
Görüşmeleri televizyon başında
izleyenler, birleşimi yöneten
TBMM Başkanvekili Halim
Aras'ın, "Bir milletvekili, bir sa-
yın bakana 'geri zekâb' diyemez.
Bu miUetveklUain adını açıkla-
mak istemiyonun'" dediğini duy-
dular. Ancak hangi milletveki-
linin hangi bakana hakaret etti-
ği anlaşılamadı. Aras'ın açıkla-
madığı "devlet sımnı" biz açık-
layalım:
DYP Isparta Milletvekili tb-
rahim Gürdal, Devlet Bakanı
Mustafa Taşar'a bağırmıştı.
IKIPORTRE
ALİ BOZER - MESUT YILMAZ
MDP
kurucusu
Türk siyasi
yaşamına 12
Eyİül'den sonra
kurulan Bülend
Uhısu hükü-
metlerinden so-
n u n c u s u n a
Gümrük ve Te-
kel Bakanı ola-
rak giren Ali
Bozer, MDP kuruculuğundan
ANAP hükümetinde bakanhğa
kadar u^n^n yolda emin adunlar-
la ilerledi. A.Ü. Hukuk Fakültesi
Ticaret Hukuku Kürsüsü Başkan-
ügı'ndan emekli olan Bozer, bu gö-
revi surerken Avrupa Konseyi în-
san Hakları Mahkemesi Hâkimligi
ve Lahey Adalet Divanı üyeliğin-
de bulundu. Bozer 1983'te
MDP'den Ankara Milletvekili ol-
du. MDP'nin kapanmasından SOH-
ra ANAP'a geçti. 1. Özal hüküme-
tinde Devlet Bakanı, 2. özal hü-
kümetinde AET işlerinden sorum-
lu Devlet Bakanı, 31 Mart 89'da
Devlet Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı'olan Bozer, Akbulut hükü-
metinde de bu görevini sürdürdü.
Prens
bakan
1983 seçimle-
riyle parlaraen-
toya giren Me-
sut Yılmaz, ilk
Özal kabinesın-
de "hukumet
sözcülugü" gö-
revini üstlendi.
Aynı dönemde
genel başkan
yardımcısı da olan Yılmaz, özal'a
yakınlığı nedeniyle "veliaht" ola-
rak amlmaya başlandı. I985'te
Kültür ve Turizm Bakanı olan Yıl-
maz, 87 ara seçimlerinden sonra
kurulan Özal hükümetinde Dışiş-
leri Bakanlığı'na getirildi. özal'ın
cumhurbaşkanlığuıa aday oluşun-
dan önce yaptığı, ANAP'tan sekiz
"genel başkan adayının" katıldığı
toplantılarda yer alan Yılmaz,
Özal'ın Akbulut'u başbakan ola-
rak atamasına itiraz etmeyerek ka-
binede yine Dışişleri Bakanlığı gö-
revini üstlendi. Bakanlığı süresin-
ce ANAP'taki hareketçi ve muha-
fazakârlar tarafından eleştirilen
Yılmaz, liberal kesimin "altenutif
tnşbakan" adayı olarak görundü.
İSTİFAN1N DİPLOMATİK ÇEVRELERDEKİ YANKISI
Yılmaz'a 'hayret' Bozer'e 'sevinç'
ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su) — Dışişleri Bakanı Mesut Yıl-
maz'ın dış politikanın "kritik" bir
döneminde istifa etmesi, diploma-
tik çevrelerde "beklenmedik bir
gelisme" diye nitelendirilirken
Devlet Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Ali Bozer'in bu göreve
atanması "olumlu" karşüandı. Ya-
bancı diplomatlardaki genel kanı,
Yılmaz'ın gerek Cumhurbaşkanı
Turgul Özal gerekse Başbakan Yıl-
dınm Akbulut ile dış politikada-
ki görüş farklüıklarının istifasına
etken olduğu yolunda. Dışişleri
Bakanlığı'ndan çekilmiş olmasına
karşın Mesut Yılmaz'ın "bundan
sonra alacağı polilik tavır ve
görevlerin" kendileri tarafından
"vakından" izleneceğini kaydeden
diplomatik çevreler, Bozer'in Dı-
şişleri Bakanlığı'na atanmasında
ise "Baü ile Uişkikre verilen
önem'Mn etkisi olduğunu sa-
vunuyor.
Mesut Yılmaz'ın istifasının du-
yulmasından sonra çok yoğun bir
"nabız yoklama" çabasına giren
yabancı diplomatlarda, Türkiye
1
-
nin pek çok yönden dış ilişkilerin-
de sorunlu bir dönem yaşarken,
dış politikanın "başsız" kalması
önce "hayret" yarattı. Ancak tüm
diplomatların vakından tanıdığı
Devlet Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Ali Bozer'in bu göreve
atanması bu şaşkınlığı kısa za-
manda ortadan kaldırdı. Bu ata-
ma, Dışişleri Bakanı Mesut Yü-
maz'a "gendde olumm pnan" ve-
ren diplomatik çevrelerin "göreve
kim gelecek" endişesini de sildi.
Yılmaz'ı "çok sorunlu bir dönem-
de gene de başanh olabilmiş bir
Dışişleri Bakanı" olarak gören bu
çevreler, istifa karannda devlet ve
hükümetin üst kademeleriyle D>-
şişleri arasındaki yaklaşım farklı-
hklanmn rol oynadığım beurtiyor-
lar. ANAP içi rekabetin dış poli-
tikadaki bu durum ile birlesmesi
sonucunda Yılmaz'ın "er ya da
geç" görevini bırakraasının
"kaçınılmaz" olduğu da kaydedi-
liyor. Ankara'daki yabancı diplo-
matlar aynca Yılmaz'ın karannda
Çankaya'nın etkisinin ne olduğu
sonısunu da gündeme getirerek
"Özal ile Yılmaz arasındaki iliş-
kilerin bundan sonra nasıl gelişe-
cegini yakıodan izleyeceUerlai"
dile getiriyorlar.
özellikle Avrupa Topluluğu ül-
kelerinde herhangi bir hükümet
üyesinden çok daha fazla tanınan
Ali Bozer'in "Dışişleri'ndc uzun
süreli boşlugı fırsat verilraeden"
göreve getirilmesi ise "ATye
güveoce" olarak değerlendirildi.
Bu çevrelerde Ali Bozer'in bugü-
ne kadar gerek sorumluluk alanı
gerekse kişisel eğilimleri nedeniyle
"Bab Avrupa'ya çok >
p
akın, ancak
ABD ve Islam ülkelerine görecc
mesafeti" >-aklaştığına da dikkat
cekib'yor.
Istifada ^Dışişleri dışı dış politika' etkeni
ADAYLIĞA DOĞRU — 1987 yılından bu yana hükümette bakan
olarak göre> alan Mesut Yılmaz'ın, istifadan sonra ANAP Genel Baş-
kan adayı olarak parti tabanına yönelik çalışması bekleniyor.
ANKARA (Cumhuriyet Böro-
su) — Turgut özal'ın başbakan
olduğu dönemde özellikle Erme-
ni tasansı, Bulgaristan'daki Türk
azınlık ve Kıbns gibi kritik konu-
larda Dışişleri'nde belirlenen po-
litika ve üsluba ters düşen çıkış-
ları Yılmaz'ı sık sık zor durumda
bırakmıştı. Gerek bu müdahale-
ler gerekse Akbulut hükümetinin
çeşitli üyeleritün dış politika ko-
nulanndaki bağımsız tavır ve de-
meçleri de son zamanlarda dış po-
litikanın tutarh bir şekilde yürü-
ülraesini zorlaştıran nedenler ola-
rak oıtaya çıktı.
Dışişleri Bakanlığı kadrolarmı
uzun zamandan beri rahatsız eden
ve Mesut Yılmaz'ın istifasıyla so-
nuçlanan gelişmelerde rol oyna-
yan "Dışişleri dışı dış politika"
açıklama ve girişimleri, uzun ça-
hşmalarla teknik duzeyde oluştu-
rulan stratejilerinin uygulanması-
m güçleştirdi.
Dışişleri Bakanı Mesnt Yılmaz
ile Cumhurbaşkanı Özal ve Baş-
bakan Akbulut arasındaki
"iishıp" ve "yaklaşım" farklılık-
larıru öne çıkaran konular şöyle
sıralanıyor:
I- Eı •§«.•! UkMinH: Cum-
hurbaşkanı Özal'ın başbakan sı-
fatı ile yaptığı VVashington ziya-
reti sırasında, Ermeni tasarılann-
dan küçümser bir üslupla "tek
abmlık barut" olarak söz etmesi
Dışişleri'ni zor durumda bıraktı.
ABD yetküilerinin, Türkiye'nin
konuya göstereceği tepkiyi hafı-
fe almasına yol açan, hatta bu-
günkü tasan karşısında Beyaz Sa-
ray'ın gecikmeli ve gevşek bir tep-
ki göstermesine neden olduğuna
inanılan bu derneç, Amerikan
diplomatları ve Kongre üyeleri ta-
rafından çeşitli vesilelerle de An-
kara'ya ammsatıldı.
2- BBİgaristaa'la Uişkl-
ler: Cumhurbaşkanı özal'ın yi-
ne başbakan sıfatı ile diplomatik
üsluba uymayan ifadeler kullana-
rak Türkiye'nin hazır olmadığı bir
göç akıruna yol açması, Dışişleri'-
nin Sofya'ya karşı uyguladığı po-
litikada dönüş oluşturdu. Bu de-
meçler doğrultusunda Türk azın-
lığına açılan sınınn daha sonra
beklenmedik bir şekilde kapatıl-
ması, kamuoyunda "fiyasko"
İZMİR'den HİKMET ÇETİNKAYA
Kan Aranıyor.,
İZMİR — Dışişleri Bakanı Me-
sut Yılmaz'ın istifası ANAP için-
de yeni gelişmelerin habercisi.
ûnceki gün istifasını Başbakaît
Akbulut'a veren Yılmaz'ın, kendi-
sini destekleyen milletvekıllerinin
baskısıyla bakanlıktan ayrıldığı,
ANAP'a "yeni bir kan, yeni bir
yüz" eylemine soyunduğu soyle-
niyor.
Yılmaz'ın istifasıyla hükümet-
te yeni bir bunalımın dogduğu,
Akbulut'u sıkıntılı günlerin bek-
lediği de yine ANAP çevrelerin-
de yaygın bir hava. Hükümet için-
de Mesut Yılmaz'ı istemeyen ki-
mi bakanların ise istifa olayınâan
hoşnut oldukları, Yılmaz'ın sonu-
nun da Hasan Celal Güzel'e
benzeyeceği görüşünde birleş-
tikteri söyleniyor.
Dün sabah Yılmaz'a yakın mil-
letvekilleri, "ANAP içinde yeni bir
hareket başlıyor" diyorlardı. Mil-
letvekilleri Mesut Yılmaz'ın bu-
gün yapacağı açıklamasının
önemli oiacağını vurguluyoriardı.
Neydi önemli olan?
Mesut Yılmaz'ın hem Dışişleri
Bakanlığı'nda kalıp hem de ge-
nel başkanhğa soyunmasının
doğru olmayacagını yineleyen
yakın çevre, bundan sonraki ge-
lişmeleri şöyle aktarıyorlardı:
— ANAP'ta yeni bir dönem
başlıyor. Yılmaz hareketi örgütten
destek görecektir...
Mesut Ytlmaz'a karşı olan grup
ise bunun tam tersini savunuyor:
Yorum şöyle sürüyor:
— Mesut Yılmaz genç bir po-
litikacı. Çağdaş bir görünüşü var.
Eğer genel başkan olursa sağın
klasik oylarını, liberalleri, hatta
sosyal demokratlan bile kendimi-
ze çekebiliriz. Artık MÇP ve RP
-kemildeşmiş oylarıyla gelişiyohar.
Onlar bizi desteklemez...
Böyle düşünüyorlar...
Oysa battıkça batan, ancak
lir:Mesut Yılmaz ile Hasan Celal
Güzel'in biriikte hareket etmele-
ri...
Böyle bir uzlaşma gerçekleşir
mi?
Güzel, uzlaşmadan yana oldu-
ğunu söylüyor. İlke olarak
ANAP'ın ayakta kalmasını savu-
nuyor. Ardından da ekliyor:
— Ben genel başkanhğa ada-
yım.
Mesut Yılmaz, bugünden itibaren lideriiğe scyunacak ve yurtiçigezilerinebaşiayacak.
KencSsiniiabanatarntacak. Yrimaz'myuftd^ge23SiniWc^id&rıe^abşkmyufha^ar,yurt^
gezileri bu kez salt gazetehrden izJeyecek. Evet, ölümcül hastaya ivedi kan aranıyor
— Yılmaz hangı tabanda poli-
tika yapacak? istifadan başkaça-
resi yoktu. Hükümet içinde ken-
disine karşı yoğun bir propagan-
da başlamıştı.
İkinci görüş, ANAP tabanında
bile destek görmüyor. Başbakan
Akbulut'un kamuoyunda pek
olumlu puan toplamadığı, oysa
Yılmaz'ın gerek kişiliği, gerekse
fiziki konumuyla ANAP'a "yeni
bir kan" getireceği öne sürülüyor.
Kırşehir seçimlerınde "devlet
dopingi" ile ayağa kalkan ANAP'ı
ne Yılmaz kurtarabilir ne de bir
başkası...
Şimdi ANAP içinde Güzel'in
başlattığı fırtınaya Yılmaz'ın "yeni
bir yüz, yeni bir kan" eylemi ek-
leniyor. Bu arada hükümeti san-
cılı günler bekliyor.
Başbakan Akbulut'a karşı
olanlar, yani ANAP içindeki mu-
halefet şöyle bir atağı başlatabi-
Bu nokta çok önemli. Güzel,
uzlaşmadan yana, ama bir koşul-
la: - Mesut Yılmaz ve arkadaş-
ları benim genel başkanlığımı
desteklesinler.
Bir de Mehmet Keçeciler eki-
bi var. Eskisi kadar güçlü olma-
sa bile ANAP tabanında etkinli-
ği sürüyor. Güzel'in bundan son-
ra Keçeciler ekibiyle uzlaşması
düşünülmüyor. Mesut Yılmaz'la
diyaloğun daha kolay olacağı
ANAP örgütlerince yansıtılıyor.
ANAP tabanı Mesut Yılmaz'ı
tanıyor mu?
Özellikle büyük kentlerde ve
belirli çevrelerde adı var Mesut
Yılmaz'ın. ANAP tabanı da tele-
vizyondan tanıyor.
ANAP'ta yeni bir dönem baş-
lıyor kuşkusuz. Mesut Yılmaz,
dûn istifa gerekçesini şöyle su-
nuyordu:
— Dışişleri Bakanlığı görevimi
sürdürebilmem için gerekli asga-
ri şartlann da ortadan kalktığı ka-
naatine vardtğım için bu göre-
vimden bugünden itibaren ayrı-
lıyorum...
Mesut Yılmaz bugünden itiba-
ren lideriiğe soyunacak ve yurti-
çi gezilerine başiayacak. Kısaca
kendisıni ANAP tabanına tanıta-
cak.
Yurtdışı gezileri televizyon ek-
ranından izlemeye alışkın yurt-
taşlar, Yılmaz'ın yurtiçi gezileri-
ni ne yazık ki bu kez salt gazete-
lerden izleyecek.
Evet, ölümcül hastaya
kan aranıyor...
olarak nitelendirildi. Dışişleri'nin
daha önceki ihtiyatlı politikalan-
nın haklılığını bir anlamda orta-
ya çıkaran bu son kararın
"faturası" da sonuçta Dışişleri
Bakanı Mesut Yılmaz'a çıkanldı.
3- Kıhns: Cumhurbaşkanı
özal'ın başbakanlığı döneminde
yaptığı bir başka çıkış ise KKTC
île Güney Kıbns arasında "serbest
dolaşun" sağlanmasının, sorunun
çözümünü hızlandıracağını acık-
lamasıydı. Ankara'nın Kıbns ko-
nusunda yurüttüğü politikayla
uyuşmayan ve bu arada KKTC
Cumhurbaşkanı Denktaş'ı da çok
zor durumda bırakan bu ifadeler
Kıbns Rum tarafına aradığı ko-
zu vermiş oldu.
4- ABD Ue UişkUer: Was-
hington'a atanmasında, Cumhur-
başkanı özal'ın etkili olduğu bi-
linen eski Dışişleri Bakanlığı Müs-
teşan Büyükelçi Nuzhet Kande-
mir'in ABD yetkililerine yaptığı
"serbest pazar" önerısi Ankara'-
ya tam bir şok yaşattı. Cumhur-
başkanı özal'ın ocak aymdaki
ABD ziyaretini programlayan
Kandemir'in, özal'ın ısteği ile de
Dışişleri'nin tamamen bilgisi dı-
şında Amerikan Dışişleri Bakanı
James Baker'a ilettiği bu öneri,
"Olaydan haberimiz yok" demek
zorunda kalan Türk diplomatla-
nnı Amerikan meslektaşlan nez-
dinde zor dunıma düşürdü.
5- AzerİHiyejiH: Cumhur-
başkam özal'ın "Azeriler Şii'dir"
sözleri Türkiye'yi Bakü karşısın-
da zor durumda bırakırken, de-
mecin sonradan düzeltilmesi Mos-
kova'da farklı yorumlara neden
oldu.
•- Batı Trakya: Ocak ayı
sonundan itibaren tırmanma gös-
teren Batı Trakya gerilimi konu-
sunda Dışişleri "dengeli" bir po-
litika izlemeye ve "Bulgaristan
hatasına" düşmemeye gayret
ederken bu kez Başbakan Akbu-
lut'un "Çorbamızı paylaşınz" de-
meci Dışişkri'nde yeni bir "soğuk
duş" etkisi yarattı.
J LAY
-Zevkli îçim MADE IN U.S.A. 1979 YIU İCRA PL 467 TE06İR UYARINCA SİGARA SAÛLIĞA ZARARLOR