23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 ŞUBAT1990 HABERLER CUMHURÎYET/11 Mesut YılmaZo istifasını bir gün önce açıklayan Akbulut'a kızarak Meclis'e gelmedl Dışişleri Bakanı Ali Bozer, ATilişkilerine de bakacak Yılmaz'ın gerekçesi:Hükümet uyumsuzANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Mesnt Yümaz'ın istifasıyla boşalaıı Dışişleri Bakan- lıgı'na, Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Ali Bozer atandı. Mesut Yümaz, "Görevi snr- dörebflmem için gerekli şartlann ortadan iflfctıgı kanaatine vardığım için bu görevim- den bugünden (dünden) itibaren aynhyorum" dedi. Dün Meclis görüşmelerine gitmeyerek Dışişleri Bakanlığı odasında gazetecilerle soh- bet eden Yılmaz, "tstikrarsızlıga yol açacak biçbir hareketin içinde olmayacagını" söyle- di. Mesut Yılmaz önceki gece yaptığı açıklama- da istifasının perşembe gününden itibaren ge- çerli olacağını söylemişti. Ancak istifa olayı- nın kamuoyuna zamanından önce duyurulma- sıyla Yılmaz dün bir yazılı açıklama yaparak, "Görevünden bugünden (dünden) itibaren ayrüjyornm" dedi. Yümaz'ın sabah 11.00 sıralannda yaptığı açıklamanın ardından Başbakan Yıldınm Ak- bulut saat 11.15'te Çankaya Köşkü'ne çıkarak Cumhurbaşkanı özal ile göriiştü. Görüşme- den sonra Dışişleri Bakanlığı'na Ali Bozer'in getirildiği açıklandı. Özal-Akbulut görüşme- si, Cumhurbaşkam'nın lzmir Ticaret Odası heyetini kabulü kesilerek yapıldı. 11.50"de Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden aynlan Baş- bakan Yıldırun Akbulut bu sırada gazetecile- rın sorulannı şöyle yanıtladı: "Dışişleri Bakanı Sayın Mesnt Yılmaz gö- revinden istifa etmiştir. tstifa nedeniyle boşa- lan göreve Dışişleri Bakanı olarak Başbakan Yardımctsı ve Devlet Bakanı Sayın Ali Bozer tarafunızdan uygun gonilmuş ve bu, Cumhur- başkanımızca da onaylanmıştır." Akbulut, Başbakan Yardımcılığı'na heniiz bir atamanın yapılmadığını, Cumhurbaşkanı özal'ın kendisine Mesut Yılmaz'ın istifasına ilişkin bir görüş belirtmediğini söyledi. Yıl- maz'ın istifasını "Beraber, uyum içinde çalı- şıyordnk. Kendisinin bazı gerekçeleri oldu, o nedenle istifa etti. Ben kendisine teşekkür ediyonun" diye açıklayan Akbulut, Bozer'in Başbakan Yardımcılığı'ndan Dışişleri Bakan- lığı'na getirilmesinin tenzili rütbe olmadığmı, görevlerin hepsinin eşit ve aynı ölçüde bulun- duğunu söyledi. Başbakan Yıldınm Akbulut bir gazetecinin sorusu üzerine, "Kabinede bir degişiklik ku- nusunda şo anda berhangi bir düşünceıniz yok" dedi. Akbulut, Yümaz'ın olağan kong- rede kendisine karşı aday olup olmayacağı ko- nusunda bir şey söyleyip söylemediğinin so- rulması üzerine "Bana bir şey söylemedi" kar- şıhğını verdi. Mesut Yılmaz, "Bakanlık görevini siirdüre* bilmem için asgari şartlar ortadan kalkü" de- di. Yılmaz, Dışişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü aracıhğıyla dun sabah şu açıkla- mayı yaptı: "Güniimiizde diinyada tarihi otuşumlar ya- şanmaktadır. Bunlann ülkemiz üzerinde de ' önemli etkileri olacaktır. Öte yandan, Türki- ye, çeşitli ülkelerle ikili ilişkilerinde ciddi so- rnnlarla karşı karşıyadır. Bunlann hiçbirine Törkiye sebebiyet vermiş degfldir. Bu nazik dönemde iilke menfaatlerinin ge- rektiği biçimde korunması ve karşılaşılan so- rnnlann aşılabilmesi, en azından uyumlu bir hükümet çalışmasını zorunlu kılmaktadır. Bu konndaki göruşlerimi çeşitli vesilelerle Sayın Başbakan'a ve Sayın Cumhurbaşkanı'na ar- zettim. Son olarak yapügım degertendinnede, Dışişleri Bakanlığı görevini sürdiirebilmem için gerekli asgari şartlann da ortadan kalk- tıgı kanaatine vardığım için bu görevimden bugünden itibaren aynhyorum." Akbulut, bir soru üzerine Başbakan Yar- dımcıhğına henüz atama yapılmadığını söy- ledi. Ancak Dışişleri Bakanı Ali Bozer, AN- KA'nın sorusu üzerine Avrupa Topluluğu ile ilişkiler konusunun yine kendi sorumluluğun- da kalacağını, Başbakan Yardımcılıgı görevi- nin yeniden kendisine verileceğini sanmadığını belirtti. Bozer'in Dışişleri Bakanlığı'na atan- masına ilişkin kararname Resmi Gazete'nin dunkü mukerrer sayısında yayımlandı. "Teessüf ederim" Yılmaz, istifasını bir gün önce açıklaması nedeniyle Başbakan Akbulut'a kırıldı. AN- KA'nın haberine göre Yılmaz'ın, Akbulut'a te- lefonda, "Sayın Başbakan size istifamın per- şembe gününden önce açıklanmaması dileğin- de bulunmuştum, ama bütun gazelelerde is- tifam manşette yer almış" dediği belırtıldi. Akbulut da bu sözler üzerine gazetecilerin ıs- rarh soruları karşısında istifayı açıklamak zo- runda kaldığını söyledi. Bunun üzerine Yıl- maz'ın Akbulut'a, "Teessüf ederim Sayın Başbakan" dediği öne sürüldü. Ali Bozer dün Meclise geldiğinde ANAP kulisinde neşeli ve heyecanlı bir biçimde mil- letvekillerinin kutlamalanru kabul etti. Bozer, "Atanmama sevinmekle kalmayın. Benim için dua edin" diye espri yaptı. Mesul Yılmaz önceki akşam Cnmhnriyet muhabiri ile evinden telefonla konuşurken, ba- kanlık görevinden ANAP ve özellikle hükü- met içinde, uygulanmak istenen dış politika- ya aykırı demeçler nedeniyle istifa ettiğini be- lirtti. Mesut Yılmaz, dün akşam evinde, bazı ANAP milletvekUlerinin de katıldığı bir top- lantı düzenledi. Yılmaz bu toplantı sırasında Cumhuriyet muhabirinin telefonla yönelttiği sorulan şöyle yanıtladı: — Genel başkanhğa aday olacak mısınız? YILMAZ — Bu konuda daha önce söyle- diklerime ilave etmemi gerektirecek bir deği- şiklik yok. Bu konuda başkalarına açıklama yaptığjm da dqğru değil. — Olaganüstü kongre sonrasında neden bu hükümette yer almayı kabul ettiniz de şimdi istifa ediyorsunuz? YILMAZ — O günkü şartlar onu gerekti- riyordu, bugünkü şartlar bunu gerektiriyor. — tmren Ayknt'un sizin için, 'Başbakan ol~ ması zor; paçasına hiç çamur bulaşmamış' sozlerini nasıl degerlendiriyorsunuz? YILMAZ — Beni o kadar tanıyor demek ki. Beni konuşturmayın şimdi başkalan hak- kında. Üzerinde konuşmaya değmez. Mesat Yılmaz dün istifasını açıkladıktan sonra bakanlıktaki makam odasında TV'den TBMM'deki genel görüşmeyi izlerken, bir yan- dan da gazetecilerle sohbet etti. Gazetecilerin istifa ile ilgili rahatsızlıklann ne olduğunu sor- maları üzerine, "G«yet rahatım. Rahatsulık- lar olmasa aynlır mıydım" diyen Yılmaz, açık- lamasımn çok net olmadığının belirtilmesi üzerine de şöyle konuştu: "Münferit olaylan zikretseydim yakışık al- mazdı. Sonra işbaşındaki hükiimeti de müş- kül dunıma sokabilirdi. Şu kadannı söyleye- yim, istikrarsızlıga yol açacak hiçbir hareke- tin içinde olmam." İstifasının genel görüşmeden sonra yurür- lüğe girmesini duşundüğunü kaydeden Yılmaz, "Ancak Başbakan böyle takdir etti. Telefonla görüştük, takdlri böyle" dedi. Dışişleri Bakanlığı Sozcüsü Murat Sungar, Yılmaz'ın bakanlık görevinden istifa etmesin- den sonra da Türkiye'nin dış politikasında bir değişikliğin söz konusu olmayacagını söyle- di. Sungar, duzenlediği basın toplantısında bir soruyu yanıtlarken, 'Türkiye'nin dış ponükaa hükümetin politikasıdır. Devletin devamlılığı çerçevesinde bu polirikalarda degişiklik ol- mayacaktır" dedi. Sungar, Mesut Yılmaz'ın istifasından önce Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkilileriyle bir toplantı yapmadığını söyledi. MECLtSTEN NOTLAR Dış politikanın avukâtı! FARUK BtLDİRİCİ ANKARA — Mesut Yılmaz'- ın Dışişleri Bakanlığı'ndan aynl- ması, hukumetın dış politikası- nın, TBMM'deki genel görüşme ön görüşmeleri sırasında "avukatsız" kalmasına neden Dldu. Ashnda dış politika görüşme- leri, Akbulut'un ve bazı bakan- larm beklediği gibi olmadı. Yıl- maz kürsüye çıksaydı yıldızlaşır mıydı? Bilinmiyor. Ama Yılmaz için hazırlanan metni ağır oku- raası nedeniyle Akbulut, Kıbrıs konusuna tek sözcukle değdnme- ye fırsat bulamadı. 1.5 saatlik sUreyi kullanamayan Akbulut, mesleği avukatlık olmasına kar- şın dış politikanın avukatlığını yapamadı. Akbulut, ANAP'lı milletvekillerinden çok muhale- fet sıralarından kahkahalarla desteklenen alkışlar aldı. Kıbns konusuna değinmeme- si, Demirerin Çin'den Hind'e ka- dar her taraftan söz edip Kıbns'ı unutmanm bahanesi olmaz" bi- çiminde eleştirisini aldı. Dışişleri'nin hazırladığı metinde bu konuda değerlendirmeler vardı. Dışişleri çevreleri ise, "Maalesef Sayın Başbakan sıkı- şınca daha tali bölümfer yerine kritik önemdeki bu böluraü at- hunayı tercih etti" diye görüş be- lirttiler. Görüşmelerin son anda TV'den yayımlanması en çok Demirel'e yaradı. lki kez kürsü- ye çıktı. Üstelik ikinci konuşma- sı, TV haberlerinin saatine denk düştü. Bu avantajı da iyi kullan- dı. 1983'ten 1990'a kadar başa- rılı bir dış politika izlendiğini söyleyen ANAP'h lsmail Şen- gün'ü adeta silkeledi. Tutanak- lardan alıntılarla MDP kökenli Şengün'ün ANAP'a geçmeden önce TBMM'de yaptığı konuş- malarda dış polıtikadaki başan- sızlığı savunmasından örnekler verdi. Hükümetin dış politikası hak- kında genel görüşme açılması ANAP'lılann oylanyla reddedi- lirken DYP'li Yaşar Topçu, ba- kanlann genel kurulda bulun- mayan için de iki ellerinı kaldı- rarak oy kullanmalarına itiraz etti: "18 bakan da iki eüni birden kaMınyor. 36 bakan var mı? Ki- me vekâlet ediyorlar?" Görüşmeleri televizyon başında izleyenler, birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Halim Aras'ın, "Bir milletvekili, bir sa- yın bakana 'geri zekâb' diyemez. Bu miUetveklUain adını açıkla- mak istemiyonun'" dediğini duy- dular. Ancak hangi milletveki- linin hangi bakana hakaret etti- ği anlaşılamadı. Aras'ın açıkla- madığı "devlet sımnı" biz açık- layalım: DYP Isparta Milletvekili tb- rahim Gürdal, Devlet Bakanı Mustafa Taşar'a bağırmıştı. IKIPORTRE ALİ BOZER - MESUT YILMAZ MDP kurucusu Türk siyasi yaşamına 12 Eyİül'den sonra kurulan Bülend Uhısu hükü- metlerinden so- n u n c u s u n a Gümrük ve Te- kel Bakanı ola- rak giren Ali Bozer, MDP kuruculuğundan ANAP hükümetinde bakanhğa kadar u^n^n yolda emin adunlar- la ilerledi. A.Ü. Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Kürsüsü Başkan- ügı'ndan emekli olan Bozer, bu gö- revi surerken Avrupa Konseyi în- san Hakları Mahkemesi Hâkimligi ve Lahey Adalet Divanı üyeliğin- de bulundu. Bozer 1983'te MDP'den Ankara Milletvekili ol- du. MDP'nin kapanmasından SOH- ra ANAP'a geçti. 1. Özal hüküme- tinde Devlet Bakanı, 2. özal hü- kümetinde AET işlerinden sorum- lu Devlet Bakanı, 31 Mart 89'da Devlet Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı'olan Bozer, Akbulut hükü- metinde de bu görevini sürdürdü. Prens bakan 1983 seçimle- riyle parlaraen- toya giren Me- sut Yılmaz, ilk Özal kabinesın- de "hukumet sözcülugü" gö- revini üstlendi. Aynı dönemde genel başkan yardımcısı da olan Yılmaz, özal'a yakınlığı nedeniyle "veliaht" ola- rak amlmaya başlandı. I985'te Kültür ve Turizm Bakanı olan Yıl- maz, 87 ara seçimlerinden sonra kurulan Özal hükümetinde Dışiş- leri Bakanlığı'na getirildi. özal'ın cumhurbaşkanlığuıa aday oluşun- dan önce yaptığı, ANAP'tan sekiz "genel başkan adayının" katıldığı toplantılarda yer alan Yılmaz, Özal'ın Akbulut'u başbakan ola- rak atamasına itiraz etmeyerek ka- binede yine Dışişleri Bakanlığı gö- revini üstlendi. Bakanlığı süresin- ce ANAP'taki hareketçi ve muha- fazakârlar tarafından eleştirilen Yılmaz, liberal kesimin "altenutif tnşbakan" adayı olarak görundü. İSTİFAN1N DİPLOMATİK ÇEVRELERDEKİ YANKISI Yılmaz'a 'hayret' Bozer'e 'sevinç' ANKARA (Cumhuriyet Biiro- su) — Dışişleri Bakanı Mesut Yıl- maz'ın dış politikanın "kritik" bir döneminde istifa etmesi, diploma- tik çevrelerde "beklenmedik bir gelisme" diye nitelendirilirken Devlet Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Ali Bozer'in bu göreve atanması "olumlu" karşüandı. Ya- bancı diplomatlardaki genel kanı, Yılmaz'ın gerek Cumhurbaşkanı Turgul Özal gerekse Başbakan Yıl- dınm Akbulut ile dış politikada- ki görüş farklüıklarının istifasına etken olduğu yolunda. Dışişleri Bakanlığı'ndan çekilmiş olmasına karşın Mesut Yılmaz'ın "bundan sonra alacağı polilik tavır ve görevlerin" kendileri tarafından "vakından" izleneceğini kaydeden diplomatik çevreler, Bozer'in Dı- şişleri Bakanlığı'na atanmasında ise "Baü ile Uişkikre verilen önem'Mn etkisi olduğunu sa- vunuyor. Mesut Yılmaz'ın istifasının du- yulmasından sonra çok yoğun bir "nabız yoklama" çabasına giren yabancı diplomatlarda, Türkiye 1 - nin pek çok yönden dış ilişkilerin- de sorunlu bir dönem yaşarken, dış politikanın "başsız" kalması önce "hayret" yarattı. Ancak tüm diplomatların vakından tanıdığı Devlet Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Ali Bozer'in bu göreve atanması bu şaşkınlığı kısa za- manda ortadan kaldırdı. Bu ata- ma, Dışişleri Bakanı Mesut Yü- maz'a "gendde olumm pnan" ve- ren diplomatik çevrelerin "göreve kim gelecek" endişesini de sildi. Yılmaz'ı "çok sorunlu bir dönem- de gene de başanh olabilmiş bir Dışişleri Bakanı" olarak gören bu çevreler, istifa karannda devlet ve hükümetin üst kademeleriyle D>- şişleri arasındaki yaklaşım farklı- hklanmn rol oynadığım beurtiyor- lar. ANAP içi rekabetin dış poli- tikadaki bu durum ile birlesmesi sonucunda Yılmaz'ın "er ya da geç" görevini bırakraasının "kaçınılmaz" olduğu da kaydedi- liyor. Ankara'daki yabancı diplo- matlar aynca Yılmaz'ın karannda Çankaya'nın etkisinin ne olduğu sonısunu da gündeme getirerek "Özal ile Yılmaz arasındaki iliş- kilerin bundan sonra nasıl gelişe- cegini yakıodan izleyeceUerlai" dile getiriyorlar. özellikle Avrupa Topluluğu ül- kelerinde herhangi bir hükümet üyesinden çok daha fazla tanınan Ali Bozer'in "Dışişleri'ndc uzun süreli boşlugı fırsat verilraeden" göreve getirilmesi ise "ATye güveoce" olarak değerlendirildi. Bu çevrelerde Ali Bozer'in bugü- ne kadar gerek sorumluluk alanı gerekse kişisel eğilimleri nedeniyle "Bab Avrupa'ya çok > p akın, ancak ABD ve Islam ülkelerine görecc mesafeti" >-aklaştığına da dikkat cekib'yor. Istifada ^Dışişleri dışı dış politika' etkeni ADAYLIĞA DOĞRU — 1987 yılından bu yana hükümette bakan olarak göre> alan Mesut Yılmaz'ın, istifadan sonra ANAP Genel Baş- kan adayı olarak parti tabanına yönelik çalışması bekleniyor. ANKARA (Cumhuriyet Böro- su) — Turgut özal'ın başbakan olduğu dönemde özellikle Erme- ni tasansı, Bulgaristan'daki Türk azınlık ve Kıbns gibi kritik konu- larda Dışişleri'nde belirlenen po- litika ve üsluba ters düşen çıkış- ları Yılmaz'ı sık sık zor durumda bırakmıştı. Gerek bu müdahale- ler gerekse Akbulut hükümetinin çeşitli üyeleritün dış politika ko- nulanndaki bağımsız tavır ve de- meçleri de son zamanlarda dış po- litikanın tutarh bir şekilde yürü- ülraesini zorlaştıran nedenler ola- rak oıtaya çıktı. Dışişleri Bakanlığı kadrolarmı uzun zamandan beri rahatsız eden ve Mesut Yılmaz'ın istifasıyla so- nuçlanan gelişmelerde rol oyna- yan "Dışişleri dışı dış politika" açıklama ve girişimleri, uzun ça- hşmalarla teknik duzeyde oluştu- rulan stratejilerinin uygulanması- m güçleştirdi. Dışişleri Bakanı Mesnt Yılmaz ile Cumhurbaşkanı Özal ve Baş- bakan Akbulut arasındaki "iishıp" ve "yaklaşım" farklılık- larıru öne çıkaran konular şöyle sıralanıyor: I- Eı •§«.•! UkMinH: Cum- hurbaşkanı Özal'ın başbakan sı- fatı ile yaptığı VVashington ziya- reti sırasında, Ermeni tasarılann- dan küçümser bir üslupla "tek abmlık barut" olarak söz etmesi Dışişleri'ni zor durumda bıraktı. ABD yetküilerinin, Türkiye'nin konuya göstereceği tepkiyi hafı- fe almasına yol açan, hatta bu- günkü tasan karşısında Beyaz Sa- ray'ın gecikmeli ve gevşek bir tep- ki göstermesine neden olduğuna inanılan bu derneç, Amerikan diplomatları ve Kongre üyeleri ta- rafından çeşitli vesilelerle de An- kara'ya ammsatıldı. 2- BBİgaristaa'la Uişkl- ler: Cumhurbaşkanı özal'ın yi- ne başbakan sıfatı ile diplomatik üsluba uymayan ifadeler kullana- rak Türkiye'nin hazır olmadığı bir göç akıruna yol açması, Dışişleri'- nin Sofya'ya karşı uyguladığı po- litikada dönüş oluşturdu. Bu de- meçler doğrultusunda Türk azın- lığına açılan sınınn daha sonra beklenmedik bir şekilde kapatıl- ması, kamuoyunda "fiyasko" İZMİR'den HİKMET ÇETİNKAYA Kan Aranıyor., İZMİR — Dışişleri Bakanı Me- sut Yılmaz'ın istifası ANAP için- de yeni gelişmelerin habercisi. ûnceki gün istifasını Başbakaît Akbulut'a veren Yılmaz'ın, kendi- sini destekleyen milletvekıllerinin baskısıyla bakanlıktan ayrıldığı, ANAP'a "yeni bir kan, yeni bir yüz" eylemine soyunduğu soyle- niyor. Yılmaz'ın istifasıyla hükümet- te yeni bir bunalımın dogduğu, Akbulut'u sıkıntılı günlerin bek- lediği de yine ANAP çevrelerin- de yaygın bir hava. Hükümet için- de Mesut Yılmaz'ı istemeyen ki- mi bakanların ise istifa olayınâan hoşnut oldukları, Yılmaz'ın sonu- nun da Hasan Celal Güzel'e benzeyeceği görüşünde birleş- tikteri söyleniyor. Dün sabah Yılmaz'a yakın mil- letvekilleri, "ANAP içinde yeni bir hareket başlıyor" diyorlardı. Mil- letvekilleri Mesut Yılmaz'ın bu- gün yapacağı açıklamasının önemli oiacağını vurguluyoriardı. Neydi önemli olan? Mesut Yılmaz'ın hem Dışişleri Bakanlığı'nda kalıp hem de ge- nel başkanhğa soyunmasının doğru olmayacagını yineleyen yakın çevre, bundan sonraki ge- lişmeleri şöyle aktarıyorlardı: — ANAP'ta yeni bir dönem başlıyor. Yılmaz hareketi örgütten destek görecektir... Mesut Ytlmaz'a karşı olan grup ise bunun tam tersini savunuyor: Yorum şöyle sürüyor: — Mesut Yılmaz genç bir po- litikacı. Çağdaş bir görünüşü var. Eğer genel başkan olursa sağın klasik oylarını, liberalleri, hatta sosyal demokratlan bile kendimi- ze çekebiliriz. Artık MÇP ve RP -kemildeşmiş oylarıyla gelişiyohar. Onlar bizi desteklemez... Böyle düşünüyorlar... Oysa battıkça batan, ancak lir:Mesut Yılmaz ile Hasan Celal Güzel'in biriikte hareket etmele- ri... Böyle bir uzlaşma gerçekleşir mi? Güzel, uzlaşmadan yana oldu- ğunu söylüyor. İlke olarak ANAP'ın ayakta kalmasını savu- nuyor. Ardından da ekliyor: — Ben genel başkanhğa ada- yım. Mesut Yılmaz, bugünden itibaren lideriiğe scyunacak ve yurtiçigezilerinebaşiayacak. KencSsiniiabanatarntacak. Yrimaz'myuftd^ge23SiniWc^id&rıe^abşkmyufha^ar,yurt^ gezileri bu kez salt gazetehrden izJeyecek. Evet, ölümcül hastaya ivedi kan aranıyor — Yılmaz hangı tabanda poli- tika yapacak? istifadan başkaça- resi yoktu. Hükümet içinde ken- disine karşı yoğun bir propagan- da başlamıştı. İkinci görüş, ANAP tabanında bile destek görmüyor. Başbakan Akbulut'un kamuoyunda pek olumlu puan toplamadığı, oysa Yılmaz'ın gerek kişiliği, gerekse fiziki konumuyla ANAP'a "yeni bir kan" getireceği öne sürülüyor. Kırşehir seçimlerınde "devlet dopingi" ile ayağa kalkan ANAP'ı ne Yılmaz kurtarabilir ne de bir başkası... Şimdi ANAP içinde Güzel'in başlattığı fırtınaya Yılmaz'ın "yeni bir yüz, yeni bir kan" eylemi ek- leniyor. Bu arada hükümeti san- cılı günler bekliyor. Başbakan Akbulut'a karşı olanlar, yani ANAP içindeki mu- halefet şöyle bir atağı başlatabi- Bu nokta çok önemli. Güzel, uzlaşmadan yana, ama bir koşul- la: - Mesut Yılmaz ve arkadaş- ları benim genel başkanlığımı desteklesinler. Bir de Mehmet Keçeciler eki- bi var. Eskisi kadar güçlü olma- sa bile ANAP tabanında etkinli- ği sürüyor. Güzel'in bundan son- ra Keçeciler ekibiyle uzlaşması düşünülmüyor. Mesut Yılmaz'la diyaloğun daha kolay olacağı ANAP örgütlerince yansıtılıyor. ANAP tabanı Mesut Yılmaz'ı tanıyor mu? Özellikle büyük kentlerde ve belirli çevrelerde adı var Mesut Yılmaz'ın. ANAP tabanı da tele- vizyondan tanıyor. ANAP'ta yeni bir dönem baş- lıyor kuşkusuz. Mesut Yılmaz, dûn istifa gerekçesini şöyle su- nuyordu: — Dışişleri Bakanlığı görevimi sürdürebilmem için gerekli asga- ri şartlann da ortadan kalktığı ka- naatine vardtğım için bu göre- vimden bugünden itibaren ayrı- lıyorum... Mesut Yılmaz bugünden itiba- ren lideriiğe soyunacak ve yurti- çi gezilerine başiayacak. Kısaca kendisıni ANAP tabanına tanıta- cak. Yurtdışı gezileri televizyon ek- ranından izlemeye alışkın yurt- taşlar, Yılmaz'ın yurtiçi gezileri- ni ne yazık ki bu kez salt gazete- lerden izleyecek. Evet, ölümcül hastaya kan aranıyor... olarak nitelendirildi. Dışişleri'nin daha önceki ihtiyatlı politikalan- nın haklılığını bir anlamda orta- ya çıkaran bu son kararın "faturası" da sonuçta Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'a çıkanldı. 3- Kıhns: Cumhurbaşkanı özal'ın başbakanlığı döneminde yaptığı bir başka çıkış ise KKTC île Güney Kıbns arasında "serbest dolaşun" sağlanmasının, sorunun çözümünü hızlandıracağını acık- lamasıydı. Ankara'nın Kıbns ko- nusunda yurüttüğü politikayla uyuşmayan ve bu arada KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ı da çok zor durumda bırakan bu ifadeler Kıbns Rum tarafına aradığı ko- zu vermiş oldu. 4- ABD Ue UişkUer: Was- hington'a atanmasında, Cumhur- başkanı özal'ın etkili olduğu bi- linen eski Dışişleri Bakanlığı Müs- teşan Büyükelçi Nuzhet Kande- mir'in ABD yetkililerine yaptığı "serbest pazar" önerısi Ankara'- ya tam bir şok yaşattı. Cumhur- başkanı özal'ın ocak aymdaki ABD ziyaretini programlayan Kandemir'in, özal'ın ısteği ile de Dışişleri'nin tamamen bilgisi dı- şında Amerikan Dışişleri Bakanı James Baker'a ilettiği bu öneri, "Olaydan haberimiz yok" demek zorunda kalan Türk diplomatla- nnı Amerikan meslektaşlan nez- dinde zor dunıma düşürdü. 5- AzerİHiyejiH: Cumhur- başkam özal'ın "Azeriler Şii'dir" sözleri Türkiye'yi Bakü karşısın- da zor durumda bırakırken, de- mecin sonradan düzeltilmesi Mos- kova'da farklı yorumlara neden oldu. •- Batı Trakya: Ocak ayı sonundan itibaren tırmanma gös- teren Batı Trakya gerilimi konu- sunda Dışişleri "dengeli" bir po- litika izlemeye ve "Bulgaristan hatasına" düşmemeye gayret ederken bu kez Başbakan Akbu- lut'un "Çorbamızı paylaşınz" de- meci Dışişkri'nde yeni bir "soğuk duş" etkisi yarattı. J LAY -Zevkli îçim MADE IN U.S.A. 1979 YIU İCRA PL 467 TE06İR UYARINCA SİGARA SAÛLIĞA ZARARLOR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear