25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURÎYET/15 P A B T I L E R D E N Denizli il kongresine katılan Haydar Kutlu, dttnyadaki son gelişmelere değinirken "Yıkılan sosyalizm değil, yaşh dünyamn yaşlı dünya görûşleridir" dedi. Türkiye'de 12 Eylül koşullannın sürdüğünü vurgulayan Kutlu, "Kontrgerilla yine misyonunu sürdürüyor. Kontrgerilla, TBKP'nin yasallaşmasını istemiyor. BugUn metropol kentlerimizde meydana gelen öğrenci olayları, yine eski bilinen tezgâhtır" diye konuştu. TBKP'nin Izmir il kongresi de bugün saat 10.00'da Fuar Petek Gazinosu'nda yapılacak. (DENlZLt/Cumhuriyet) Y^ P a r t i s i tarafından Izmir'de düzenlenen "Banş Mitingi"nde, Türkiye'de insanlan savaşa koşuUandırmak isteyenlere karşı banş yanhlarının seslerini yukselterek, "Savaşa hayır" kampanyasma destek vermeleri istendi. Karşıyaka'daki Olof Palme Rekreasyon Alanı'nda düzenlenen mitinge yaklaşık 200 kişi katıldı. Törende konuşan Yeşiller Partisi Izmir İl Başkanı Ayşe Tosuner, savaş rüzgârlan estirilen Türkiye'de, barışa sahip çıkmanın her zamankinden daha büyük önem taşıdığım vurguladı. (tZMlR/Cumhuriyet Ege Bürosuj SHP Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Ateş, hükümetin enflasyonu düşuremediğini ve ülke sorunlarıru çözmekteki beceriksizliğini dar gelirlilerin omuzlarına yuklemeye çalışüğını söyledi. Bir basın toplanüsı düzenleyen Ateş, "Enflasyondan sorumlu bir bakan enflasyonun 1990 yıh sonunda ytlzde 30'lara indirileceğini açıklamıştı. Bugün enflasyon yüzde 60'larda. Bu sayın bakan istifa etmek için daha ne bekliyor. Acaba hükümet olarak birlikte mi istifa edecekler?" diye sordu. Ateş, maden grevine değinirken de "Tarafsız olması gereken cumhurbaşkanı, yaygınlaşan grevler karşısında işveren temsilcisi, MESS Başkanı gibi taraflı hareket ediyor. Hükümeti devreden çıkarmış olması nedeniyle, tum bu olumsuzlukların en büyük sorumlusu cumhurbaşkarudır" dedi. (ANKARA/Cumhuriyet Bürosu) Insan hakları ihlalleri • ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) — TBMM bünyesinde oluşturulan insan hakları inceleme komisyonunun kuruluş ve çalışma esaslarını belirleyen yasa dün Resmı Gazete"de yaymılanarak yürürlüğe girdi. Komisyon Türkiye'deki insan haklan ihlallerini uluslararası anlaşmalar açısından inceleyerek sonuca varacak ve çözüm önerileri getirerek. Komisyon çalışmalarında kendilerine iletilen insan hakları ihlalleriyle ilgili şikâyetleri soruşturacak. İnsan haklan inceleme komisyonu çahşmalan sırasında gerekli gördüğü takdirde insan haklan ihlalleriyle ilgili suçlananlarla birlikte tanıklan da dinleyebilecek. Komisyonda TBMM'de bulunan partiler miletvekili sayılanna göre temsil edilecekler. Komisyon, çalışmalannın bitiminde vardığı sonuçları ve hazırlayacağı raporu ilgili mercilere iletecek ve insan haklan ihlallerinin araştınlmasında olduğu gibi insan haklan kavramının genişletilmesi konusunda da öneri ve düşüncelerini rapor olarak sunacak. Bir terörist öldürüldti • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) — Şırnak'ın Silopi ilçesi kırsal kesiminde güvenlik güçleriyle çatışmaya giren teröristlerden biri ölü olarak ele geçirildi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, onceki gün öğle saatlerinde Siyahkaya bölgesinde devriye görevi yapan güvenlik güçleri karşılaştıklan bir grup teröriste "Tesüm ol" çağrısı yaptı. Teröristlerin uyanya ateşle karşıhk vermesi üzerine çıkan çatışma sonunda bir terörist ölü olarak uzun namlulu silahıyla birlikte ele geçirildi. Hakkâri'nin kırsal kesiminde yasadışı örgüt adına faaliyet gösteren beş teröristin güvenlik güçlerine teslim olduğu bıldirildi. Lice'de esnaf kepenk kapattı • LİCE (Cumhuriyet) — Diyarbakır'm Lice ilçesine bağlı Dibek köyündeki yurttaşlara güvenlik güçlerince göç için baskı yapıldığı yolundaki sav nedeniyle ilçedeki 400 kadar esnaf dün kepenk kapama eylemine gitti. llçede sabah saatlerinde işyerlerinin açılmaması üzerine güvenlik güçlerince geniş önlemler alındı. Yetkililerin girişimleri sonucu öğleden sonra işyerlerinin açılmaya başlandığı görüldü. Eylem sırasında herhangi bir olayın meydana gelmediği ve esnafın büyük bölümünün akşam saatlerine kadar işyerlerini açtığı öğrenildi. Diyarbakır Valisi Cengiz Bulut, esnafm kepenk kapamasıyla ilgili olarak "Bu bir kanunsuz eylemdir. Işyerlerini açmayanlan tespit ettik. Haklannda kanuni işlem yapılması için savcılığa bildireceğiz" dedi. Demokratik Mücadele PartisVnin katılımıyla DYP milletvekili sayısı 60 4 Hülleciler' Doğru YoYa katıldANAP'tan istifa eden milletvekilleri Atasoy, Hacıpaşaoğlu, Sabuncu, Gönen, Aktaş ve Tekinel'in önderliğinde kurulan Demokratik Mücadele Partisi (DEMP), 38 kunıcusuyla DYP'ye katıldı. DYP lideri Demirel, partisinin iktidara giden yolda biraz daha mesafe aldığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — ANAP'tan aynlarak 6 milletvekilinin öncülüğünde kısa bir süre önce oluşturulan Demokratik Mücadele Partisi (DEMP) 38 kunıcusuyla dün DYP'ye katıldı. DEMP'nin ka- tıhmıyla DYP'nin milletvekili sayısı 60'a yükseldi. DEMP kurucularının DYP'ye giriş belgeleri dün dü- zenlenen törenle DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ta- rafuıdan imzalandı. DEMP'nin kurucular kurulunun aldığı 'DYP'ye katilma' karan uyann- ca vaDilan işlemler ilk DYP GİK DEMP kurucnlannın DYP'ye giriş belgeleri, Genel Başkan Süleyman Demirel tarafından imzalandı. (Fotoğraf: Banş Bil) toplantısında onaylanacak. DYP Genel Başkanı Demirel, katılımlar sırasında başta Kay- seri Milletvekili Servet Hacıpa- şaoğlu, Samsun Milletvekili tl- yas Aktaş, Izmir Milletvekili Akın Gönen, Aydın Milletvekili Nabi Sabuncu, Zonguldak Mil- letvekili Veysel Atasoy ve Kas- tamonu Milletvekili Nurfaan Te- kinel olmak üzere DEMP kunı- culannı tek tek öperek kutladı. Demirel, törende yaptığı konuş- mada da DEMP kurucularının yabancısı olmadıklan bir orta- ma geldiklerini bildirerek ken- dilerini "sevioç ve muhabetle bağırlanna bastıklanm' söyledi. Herkesi DYP çatısı altında birleşmeye çağıran Demirel, DEMP kurucularının bunun ISTANBUL'DA PANEL GÜNLERİ öncülüğünü yaptığıru bildirdi ve "Memleketi güçlendinnenin yo- lu DYP çatısı altında toplan- maktır. DYP, milJetin ümidklir. Millet DYP'yi mutlaka iktida- ra getirecektir. Çunkü millet hangi yolun çıkmaz hangisinin aydınhğa götürdügiinü bilir. DYP iktidara giden yolda bu- gün bir mesafe daha almıştır" diye konuştu. DEMP Genel Başkanı Servet Hacıpaşaoğlu da DYP'ye katı- lan kuruculann ardından binler- ce vatandaşm geleceğini savun- du ve ilk genel seçimler sonun- da ülkeye huzur, refah ve istik- rar getirecek milliyetci bir ikti- dar görmek istedikleri için DYP'ye katıldıklannı söyledi. ANAP içinde 26 Mart seçimle- rinden sonra büyük mücadele- ler verdiklerini anlatan Hacıpa- şaoğlu, bunlardan bir sonuç ala- madıklannı belirtti. Hocapaşaoğlu, ANAP'hlara "Milletvekilleri olarak, bakan olarak, başbakan olarak, hatta cumhurbaşkanı olarak, siyasi nüfuzunuzu sıkı bir kontrol al- tında tutmalısınız. Şahıslaruuz ya da yakınlannızın bu nüfuz- dan yararianarak, şahsi menfa- at sağlamalanna meydan ver- memelisiniz" dediklerini, an- cak, bu cağnlanna yanıt alama- dıklannı da belirtti. Hacıpaşa- oğlu, DYP'nin çok dar geçitler- den geçtiğini ve son kongresinin ardından da Türk toplumu için dinamizmi savunduğunu dile getirdi. DYP'nin İnsan Hakları paneli Işkenceyi devlet örgütledi' DYP Kadıköy ilçe örgütünün düzenlediği panelde Cindoruk 'Türkiye'de işkencenin sistematik olduğunu, devletin işkenceyi örgütleyip aletlerini temin ettiğini' öne sürdü. sürdü. tstanbul Barosu Başka- nı Turgut Kazan da 1982 Ana- yasası'nda "sungü ve işkence" izi olduğunu ıfade ettı. DYP Kadıköy ilçe örgütü ta- rafından düzenlenen "tnsan Haklan Paneü" dün yapıldı. Pa- nele, DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Hüsamettin Cindoruk, Istanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan ve Banş Derneği Başka- nı Mahmut Dikerdem konuşma- cı olarak katıldı. İç Politika Servisi — DYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsa- mettin Cindoruk, "insan haklan izleme komitesi" kurulmasını önererek, "TBMM'deki Dilekçe Komisyonu'nun insan haklanna aykınlıklann giderilmesi için ki- şisel başvuruları kabul etmesi- nin sağlanmasım" istedi. Cindoruk, Türkiye'de işken- cenin sistematik olduğunu, "devletin işkenceyi örgiiüeyerek, aletlerini de temin ettiğini" öne Cindoruk yaptığı konuşma- da, Türkiye'nin insan hakları konusunda uluslararası alanda imzaladığı her belgenin "hatır senedi" olduğunu, bu anlaşma- ların gereklerinin yerine getiril- mediğini söyledi. AGÎK çerçeve- sinde imzalanan "Paris Şartı" nın da kâğıt uzerinde kalmama- sı gerektiğini söyleyen Cindo- ruk, "Ancak ne actdır ki Türki- ye'de siyasal yasaklann kalkma- ması için uğraş veren, kampan- ya surdüren Özal'ın bu anlaşma- da imzası vardır. Bu, Türkiye için talihsizliktir" dedi. Anaya- sanın "ancak anayasası" oldu- ğunu söyleyen Cindoruk, Türki- ye'de işkencenin sistematikleşti- rildiğini, işkencenin örgütlenme- si sonucu hukukun ikinci plan- da kaldığını ifade etti. tnsan haklarının sadece keli- melerde kalmaması gerektiğini de kaydeden Cindoruk, bu ko- nuda şu önerileri getirdi: "Siyasi partilerin önderliğin- de, tüm demokratik kitle orgüt- lerinin de kaülımı ile- 'insan hak- lan izleme komitesi' kuralım. TBMM'de var olan komisyonla- ra bu konuda bir yenisini ekle- yelim. TBMM'deki Diiekçe Ko- misyonu da, insan haklanna ay- kınlıklann giderilmesi için kişi- sel başvuruları kabul etsin." Banş Derneği Başkanı Mah- mut Dikerdem de "Bir ülkede, insan haklan 10 yıldır siyasal gündemden düşmemişse, o ülke- de ciddi sosyal sıkıntılar var demektir" dedi. Istanbul Baro- su Başkanı Turgut Kazan ise anayasanin giriş bölümünde yer alan "insan haklanna saygılı" ifadesinin, "insan haklanna da- yalı" biçimde olması gerektiği- ni belirterek, 1982 Anayasası'n- da "sfingü, palet ve işkence izi" olduğunu öne sürdü. Kazan, Türkiye'de yurütmenin yargıyı teslim aldığını ifade ederek, in- san haklarının yerine getirilme- si için toplumun örgütlü bir bi- çimde tepkisini ortaya koyması gerektiğini bildirdi Tıp İslam ve Laiklik "Islanıi baskı 9 tartışmasıIstanbul Tabip Odası'ndaki panelde, tıp öğrencisinin inançlarından ötürü erkek ya da kız hastayı muayene etmeyecekse tıp öğrenimini seçmemesi görüşü savunuldu. Istanbul Haber Servisi — tstanbul Ta- bip Odası'nca düzenlenen "Tıp, tslam ve Laiklik" paneline katılan konuşmacılar, "Eğer bir kız ya da erkek tıp öğrencisi inançlanndan dolayı bir erkek ya da ka- dın hastayı muayene etmeyecekse bu okulu bıraksm, tıp öğrenimini seçmesin" dediler. tstanbul Tabip Odası Konferans Salo- nu'ndaki paneli, Dr. Dursun Kırbaş yo- netti, konuşmacı olarak Türkiye Yazar- lar Birliği Başkanı Mehmet Dogan, Prof. Gencay Gürsoy, Prof. Hüsrev Hatemi ve gazetemiz yazan Ali Sirmen katıldı. Değişik kesünlerden konuşmacüarla dinleyicilerin yer aldığı toplantı zaman zaman tartışmalara sahne oldu. Konuş- masına, panele tıp bilimi "tarafı" ola- rak ancak lslami kesime de "hısım" ola- rak katıldığını belirterek başlayan Hüs- rev Hatemi, tslam dininin, baştan beri bilimlerle bir "yetki taröşmasının" oüna- dığını söyledi. Prof. Gencay Gürun, 12 Eylül döne- minde üniversıteden uzaklaştınldığmı, 8 yıl sonra döndüğünde ise "tesettüre uygun" giyinmiş öğrencilerle karşılaştı- ğını anlattı. Gürsoy, türban takanlara baskı yapılmasına karşı olduğunu belir- terek, "Ancak inançianna ters düştöğii için erkek ya da kadın hastayı muayene etmeyen, erkek ya da kadının cinsel or- ganını, cinsel organ fonksiyonlarını in- celemeyen bir ögrenciyi de kabul ede- mem" şeklinde konuştu. Prof. Gürsoy, cumhuriyetin ilk yıllarında tslami kesi- me baskı yapıldığmı, bugün ise bu kesi- min "intikam alıcı" eylemlere yöneldi- ğinin izlendiğini vurguladı. Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Meh- met Dogan da Müslümanların cumhu- riyet döneminde zulme uğradığını, şim- di ise bir ortam değişikliğinden dolayı "nonnalleşme" süreci yaşandığını bildir- di. Doğan, bugünkü gelişmelerin "inti- kama yönelmek" olarak değerlendirile- meyeceğini savundu. Ali Sirmen ise bu görüşe karşı çıka- rak bugün dinin devleti kontrol altında tuttuğunu, laiklerin baskı görüp öldürül- duklenni, bunun normalleşme olarak ni- telenemeyeceğini bildirdi. Sirmen, "141, 142 ve 163'e karşıyız, ama zorunlu din derslerine de karşıyız. Devlet din eğiti- minden elini etegini çekmelidir. Devle- tin inanca göre eğitim vermek gibi bir yükümlülüğü yoktur. Bir okuldaki ku- rallan inancına aykın bulan o okulu bırakır" dedi. Konuşmacılar panelin sonunda karşıt kesimlerden kişilerin bir araya gelerek tartışmasının yarannı vurguladılar ve toplumdaki provokasyona dayalı yapay çatışmanm önlenebümesi ve farklı görüş- ler arasında diyalog kurulabilmesi için bunun sık sık tekrarlanması gerektiğini bildirdiler. İnsan haklarıve din 'Laiklik fethedUdi' İstanbul Haber Servisi—"tn- san Haklan, Din ve Vicdan Özeürlügü" konulu panele katı- lanlstanbul Barosu Başkanı Tur- gut Kazan, Türkiye'de insan hak- lanna dayalı bir anayasadan söz edilemeyeceğini belirtirken, gaze- temiz yazan Ali Sirmen "Bizde her şer var. Anayasa da var. An- cak, 'ama' denilince her şeyin de- ğişebOdiği bir 'anayasa' var" dedi. SHP Kadın Komisyonu tara- fından Beşiktaş tlçe Merkezi'nde düzenlenen ve Mehmet Durakoğ- lu'nun yönettiği panelde, konuy- la ilgili söyleşide bulunan Kazan veSirmen, paneli izleyen konuk- ların sorulannı da yanıtladılar. Türkiye'de laikliğin yeniden kazanılması için gerekli mücade- lenin mutlaka verilmesinin zo- runlu olduğunu belirten Sirmen, devletin şeffaflaştınlması gerek- tiğini, yasaklamalarla bir yereva- nlamayacağını söyledi. 163. mad- denin kaldırılmasından yana ol- duğunu sözlerine ekleyen Ali Sir- men, "Türkiye'de laikliğin bütün kaleleri fethedilmiş, bütün tersa- nekrine girilmiştir" dedi. Uluslararası sözleşmelere imza atıldığı halde anayasanin insan haklanna sadece uzaktan bir se- lam verip geçtiğini söyleyen Tur- gut Kazan, "Bu sözleşmeleri bi- zim için değil, kendi ticari çıkar- lan için imzalıyorlar. Oysa ba sözleşmelerde belirlenen haklar bizim içindir. Ama bizim anaya- samızla insan haklannı savun- mak ve korumak mümkün değjkBr"dedi. Nissan Sımny Avrupa'mn 1numaralı Japon'unu^ hemen gelin,teslimalın!* 1989da Avrupa'mn en çoksatılan Japon ntomobili, Nissan! YrtkiU Satmtar. botlar Otomotiv A.Ş. Adana Te! (71) 11 30 32 -11 66 84, Mek Ltd.Şti.Ankara Tei (4) 146 52 75 -146 53 22. Günlas-Güney Otom.Tic.Ltd.Şti. Antalya Tel (31) 11 31 34, Devrim Tie. Aydın Tei: (631) 113 39 -117 60, Rûyı Turz. Tesrs ve İşh. Balıkesır Tel (661 ) 366 96 - 366 97, KöffH Bandırrr^ Tel (198) 340 00, Oto Ar Bolu Tel (461J 223 25, Mert Oto Yedek Parça Tic. Bursa Tel 124) 14 56 06 -14 56 08, Ar-Yavuz Motoriu Taşıt.Tic Denızlı Te! [621) 113 83, Zeytinci Us. ve Otafn.TicLtd.Sti. Oıyarbalcır Tel. (831) 118 74, Otopanltay Elaağ Tel (811) 119 38, Poiatlar inş.Mal.SanTıc.Ltd.Şti. Erzurun Tel (011) 142 21, Erçelebi Motorhı Araçlar San. ve Tic. Eskışehır Tel (22) 14 24 62 - 11 85 25 Zafer Oto Kod.Şti. Gazıantep Tel (85) 10 18 55, Motaş Istanbul Tel II) 356 05 25. Zeytinci Otomotiv Istanbul/Üskudar Tel (1) 310 37 15. Motaş Mak.Oto San. ve TicŞti. Istanbul/Kartal Tel |1) 353 60 66 - 387 18 63. N. Kücûkoğlu IstanDul/Topkapı Tel (1) 567 66 15, Mude Otomotiv Istanbul Tel (1) 350 67 52 • 358 04 72, Aysal Koll.Şti. 'znır/Bergama Tel. (541) 136 86 - 136 87 Gûrier Otomotiv San. ve Tk.ltd.Şti. Izmir Tel (51) 21 20 46, Motorpar Izmir Tel. (511 13 30 71, Batu Oto Otomotiv Tic. Izmir Tel- (511 33 82 22 • 33 79 11, Yılmaz Tic.KoM.ŞtJ.lzmıt Tel (21) 15 49 62, Mtan Ünlûer KonVa Te! (33) 13 65 24 -13 62 62, Ergül Tic.San. ve Ltf.Şti. NAaiatya Te! (821) 427 97, KahniMidar Y»krt Tic. ve San. A.Ş. Manısa/Akhısar Tel (558) 112 71 - 130 61, Oto Volkan Ordu Tel (371) 129 04 - 132 15, A. Uzunatioğlu A.Ş. Trabzon Tel (031) 504 41, Hüseyin Kovuncu Halefleri Koll.Şti. Soke Tel (6351) 12 27 - 26 26 - (635) 181 61. SHivri Pazan Sılrvn/lstanbul Tel (1897) 10 25 - 3963, idil Otomotrv- Turizm ve Tic.Ltd.Şti. Tekırdağ Tel (186) 212 26 -130 35 -159 23, ilknur Ticaret uşak Tel (641) 123 52, Melek Besicilik Ltd.Şti. Van Tel (061) 112 33 İzmir - Merkez: Ankara Asfaltı No- 64 Bomova - 35100 Tel 16 94 40 (6 hat) İstanbul Show-Room: Akabe Ticaret Merkezı Büyukdere Cad. 70-80/2 Meckjiyeköy - 80450 tstanbul Tel. 167 48 08 NİSSAN CÛNEYT ARCAYÜREK yazıyor (Baştarafi 1. Sayfada) sonra partisinden çıkan karar arasındakı ayırımların elbette farkındaydı. "Belirli stratejik bir ortam var" diye başladı yeni açıklamalara. "Bunun sonucu bir tartışma başlattı Sayın De- mirel. Bu tartışmayı bitirmek için konuşacağız. Umarım, er- ken seçimi yakınlaştıracak bir yola gireriz" diyordu. İyi ama Demirel'in yöntemi açık seçik belliydi. Erken seçim yolunun ancak sine-i millete gidilmek- le açılabileceğine inanıyordu. Inönü, "Işte orası belli değil" dedi hemen. Sine-i milletin er- ken seçim getirmeyeceği yar- gısındaydı Demirel'in "bizi güç durumda bırakmak ve kendine pay çıkarmak için söylediği şey"di sine-i millet. Sine-i mil- leti gündemin tek maddesı ol- maktan çıkardığı için "beraber konuştuğumuzda, bakalım, ne söyleyecek?" diye merakını açığa vuruyordu. Sine-i mille- te kuşkuyla bakarken öne sür- düğii gerekçenin dayanaklan- nı yineliyordu: "Yani mesele" diyordu, "Sine-i millet erken seçim getirir mi ya da erken se- çimi ne getirir? Ne yapmalı, ne yaparsak bir an önce seçim olur? Bunu konuşacağız"" Demokratik kurumlaria kuru- luşların çıkaracakları bildiriler iktidarın bir an öne seçime git- mesinde acaba etkili olacak mıydı? "Kimse kestiremiyor" dedi İnönü, tabii hemen ekledi: "Sine-ı millet denilen sey de ne etki yapacak? Onu da kımse kestiremiyor". Kimi görüşlerini yineleyerek anlatırken araya anahtar nite- likte bir cümle sıkıştırdı: "Sayın Demirel'in gerçek teklifleri ne- lerdir, onları konuşacağız" di- yordu. İki liderin çarşamba gü- nü görüşmelerı bekleniyor. İnö- nü'nün söylediğine göre top- lantıda SHP, Demirel'e sine-i milletin pratikte neler sağlaya- cağı ya da erken seçimi nasıl gerçekteştireceğine dayalı sap- tamalarını soracak. SHP lideri sine-ı milleti, er- ken seçim için "tek amaç" gör- müyor. Amaca varmak için "başka araçlar" olduğunu söy- lüyor Liderter toplantısını sine-i milletten çıkararak "neler yapı- lırsa erken seçim olur" ıçeriğı- ne dönüştürmek istiyor. Erken seçime sıne-i milletle yaklaş- manın yanlışlığını sürekli vur- guluyor. Oysa Demirel tek öneriyle si- yasal girişimde bulunmuş, SHP tek öneriyi çoğaltarak ço- ğulcu siyasal girişım başlatmış- tı. İki tarafın manevrası mıydı olup bitenler? İnönü "Manev- ra değil" dedi, ekledi: "Erken seçime götürecek yollar varsa hazırız!" Umutlu muydu acaba? • • • Kimi SHP yöneticilerı ise De- mirel'in anı çıkışına hayli içer- lemişti. Örneğin dün sabah Hikmet Çetin, 'Durup durduk yerde gündemi değiştirdi. Türkiye'de o kadar önemli olay- lar varken birTO,bir Genelkur- may Başkanı sorunu varken kendiliğinden gündemi değiştirdi" diyordu. Ya liderler toplantısından neler çıkacaktı? Hikmet Çetin, "Sıne-i mille- te dönmemız hakkındaki bütün varsayımlarını söylemiyor sayın Demirel" diye başlayarak İnö- nü'nün sözlerine "açıklık" getirdi: "Örneğin, ara seçime girile- cek mi girilmeyek mi? Sadece ikimiz mi sine-i millete gitme- ye karar vereceğız? Bunları ko- nuşmak lazım. Sonra... Birpro- tokol yaptık diyelim, hepsi var- sayım bunların, ama parla- mento içi dışı hiçbır parti seçi- me girmedı. Adamlar yeni bir parti veya partiler kurdurdular. Hatta bir yasa çıkarıp bu seçim için örgüte filan gerek yok de- diler. Partiler kuruldu, TV de el- lerinde. Bütün bunları düşun- mek lazım. Kuşkusuz Sayın Demirel'e bu olasılıkları düşü- nüp düşünmediğinı de soraca- Hikmet Çetin'in açıklamaia- rından anlaşılıyor ki liderler toplantısı kapsamlı, içeriğinde önemli araştırmalarla irdele- meleri bulunan bir toplantı ol- maya aday. * * • Saat 10.15'di sanınm, Demi- rel'i aradım. 6 milletvekilli hül- le partisinı gerçek partiye dö- nüştürecek törene gitmeye ha- zırlanıyordu. Zonguldak gezisi "çok iyi geçmişti." "Orası iyi olmasına iyi de bu- radakı işler nereye varacak, biz de bunu araştınyoruz" dedim. Sine-i miletle başlamıştık, dö- nüp dolaşıp daha geniş bir ala- na varmıştık. "Gayet kolay" dedi Demirel. Kolayı anlattı: "Yani eğer komşumuz SHP derse ki biz bu işin içindeyiz, hadi gidelim. Yapılacak iş ba- sit. 82 istifa onların. 60 istrfa bi- zim, götürüp oraya vermektir." Vterdik istrfalan, ne var ki pra- tikte vereceği sonuç önemli. Adamlar erken seçime gitme- diler, ya o zaman ne olacak? Demirel'e göre "seçime gitme- yip de ne yapacaktı" iktidar. Olur ya Refah ya da DSP girer, o da olmadı, yetın'in söylediği gibi, o bir seçimlik hülle parti- ler kurdururlar. "Olur mu ca- nım öyle şey" diyordu Demirel. Aman efendim, TÖ çağında ol- mazlar oluyor, oluriar olmaza dönüyor. Demirel, öne sürülenlere karşı görüşünü söyledi: "Eğer Türkiye bunları kaldıracaksa zaten hiçbir şeyin mücadelesi yapılmaz. O zaman kimsenin bize diyeceği birşey de kalmaz artık. Bu mücadele bir siyasi partinin, hatta siyasi partilerin değil, tümüyle kamuoyunun mücadelesidir." SHP'nin sine-i milleti tek araç olarak görüşmek degildi amacı, geneide erken seçime hangı baskılarla gidileceğini gündem maddesı yapıp Demi- rel'le konuşmak istiyordu. Oy- sa Demirel hâlâ erken seçime tek koşul sine-i milleti mi gö- rüyordu? "Başka bir yolu yok ki" diye yanıtladı Demirel. "Üstelik" di- ye ekledi, "başka şu yol var di- yen de yok. Bence lafı ağızda dolaştırmaya gerek yok." Ortak nokta vardı iki partide: Bütün demokratik kurumlan erken seçim için baskı yapma- yaçağırmak! Demirel, halktan, kamuoyundan gelen baskıyı özetliyor, "Her gün bizi eleşti- riyorlar. Muhalefet beceriksiz diyprlar. Ne yapacağız? Onu yapalım, bir şey çıkmaz. Bunu yapalım bir sey çıkmaz, diyor- lar. Aslında problem muhalefet değil. Bakın, Bangladeş'te bi- le (halkı söylüyor) ayağa kalk- tı, adamı alaşağı etti. Ben ise Prag dedim, Leipzig dedim, bütün arkadaşlannız üstûme geldi. Şimdi de hâlâ ne duru- yorsunuz, bunlan indirsenize diyorlar, iyi mi?" DYP lideri, gerçeği yansıtan kimi saptamalarını söylüyordu: "Halkı demonstrasyon hak- kını kullanır hale getirelim. Aman, aman aman, anarşi olurl'Sonra bu hükümeti atın tepemizden. Neyle atalım? Türkiye'nin çıkmazı bu zaten. Demokratik tepki var ya... De- mokratik tepkiyi sıfırlamış ol- masından, depolitizasyondan." Yine de akıllarda kuşkulu sorular. Ya ara seçim yapar- sa?.. Soruyu yanıtlayarak ta- mamlıyor Demirel: "Halksız bir şey olmaz. Eğer bu adam ara seçim yapanm derse, halk da sandık başına giderse... O zaman yine bizi tahrip etmiş olur. Sandık başı- na gitmeyecek halk. Onu söy- leyeceğiz halka." Sıne-i millet ve sonra ara se- çim gelirse? Demirel: "Ara seçime girecek olsak niye sine-i millete döneüm. Gir- meyiz." İki lider bir araya gelir, konu- şur, tartışır, araştırır. Ne var ki bu görüşmeden somut ve de olumlu "bir şeyler" çıkmazsa... Varın arkasını siz getirin.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear