25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26ARALIK 1990 HABERLER CUMHURİYET/^ Türkiye'ye çağ atlattık' diyen iktidarın Enerji Bakanı Fahrettin Kurt'tan çarpıcı itiraf 'tJlkeııin yarısı ortaçaEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt, Ankara Ticaret Odası'nca düzenlenen panelde yaptığı konuşmada, "Türk insanının yüzde 6O'ı ortaçağ şartlarına sahipfizikive sosyal ortamda yaşıyor" dedi. Haber Mer- kezi — Cum- hurbaşkanı Turgut Özal, Türkiye'nin kalkınan, çağ atlayan bir ül- ke olduğundan söz ederken Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Fahrettin Kart Türk insanının yüzde 60'ının "Ortaçağ sartfanna sa- hip fiziki ve sosyal ortamlarda bulunduğunn" söyledi. Bakan Fahrettin Kurt, Anka- ra Ticaret Odası'nca düzenlenen "Sürekli Kalkuunada Çevredlik - Turizm ve Sorunlan" panelin- de konuştu. Kurt paneün açılı- şında yaptığı konuşmada "Tnrkiye'nin ordusayia, üni- verskesiyte, yanpaybı ve ayaset- çüeri fle katmanlara aynimıs ve toplumdan soyutfaamıs bir gö- rüntü icinde bulundugunı' söyledi. "Böytesi bir topinmda kiiltörel kalkınmayı temin et- mek mümkün defcfl" dedi. Her seyin aşınsının zararh ol- duğunu söyieyen Kurt, "Aşın sol, aşın sag, aşın zengin, aşın fakir, ekşi, tatlı gibi birbirine at aşınhklar zararlıdır. Çünkii, ta- biatu her şey denge üzerioe kn- rulodur. Tabiatın bu dengesini bozmamak lanmdır" diye ko- nuştu. Türk insanının yüzde 60'ının "Ortaçağ şartlaruıa sahip fizi- ki ve sosyal ortamlarda bulun- duguna" dikkati çeken Kurt, bu anlamda Türkiye'de yapılacak daha çok şeyin bulunduğunu kaydetti. Türkiye'de temiz enerji kul- lanımı olayının erken farkına vanidığını ve Ambarb Doğalgaz Santralı'mn, dünyaya örnek gösterildiğini belirten Bakan Kurt, sanayileşirken temiz enerji kullanımının da yaygmlaştınl- ması gerektiğini anlattı. Aliağa Termik Santrah'na ilişkin eleştirilere de değinen Ba- kan Kurt, şöyle konuştu: "Kimse bu tiir böyttk yatı- nmlaruı üzerine bahklama atla- nuyor. Bugüne kadar iki ulus- lararası sirket, gerekli bir mOyar Uralık krediyi balamadığı için yatınma girisemedi. Neden bu santraMa ısrar etâğimize gelin- ce: Biz bo santralı bir kere ithal kömüre dayah olarak kuruyo- ruz. Bu santral cevreye zarar vermeyecek şekilde, hatta insan- lara ve cevreye faydalı olacak şekilde dizayn ediüyor. Nonnal cauştıgı zaman hiç çahşmıyormuş gibi otacak. Ben, basında Yesiller'e tepki göster- dim, ama bu, uç bir gnıba tep- ki degildi. Ben, yanlts bilgilen- dikJeri için bonlara tepU day- dum. Toplunsal luumoya 4a aslıada bu uç ^••lidaı orta- ya ctkar ve yayıtar. B« mç lann möspet etkifcri Kararlanmızı daha dikkatM ak- yornz arük. Denetimia poüı ve zabıta deaetini gibi ki duyulur. Bu tür kamuoyn de- netiminiıı yaran vardır." Fahrettin Kurt, aynca maden alanlannın çevreâni, halkın ge- zebileceği yeşil alanlara dönüş- türme cabası içinde olduklarını da belirtti. Turizm Bakanı tlhan Akii- züm ise Türkiye'nin turizmde son yı1larda önemli yol aldığını beürtirken bundan önceki yülar- da istikrarsız yöntemler nede- niyle ve "birisinin çıkıp diidiik çalması" yüzünden gelişme ol- madığını öne sürdü. Akuzüm, çevrenin turizmle olan ilişkisine değinirken de "Çevre biterse, turizm biter" diye konuştu. Yılmaz Güney'den, çıplak dansöze tebrik kartları... Istanbul Haber Servisi — Yılbaşına 5 giin kala tstanbul'un çeşitli merkezlerinde kuruhuı seyyar tebrik kartı sergileri ilgi görüyor. Kadıköy, Taksim, Bakırköy ve Eminönii'nde yan yana uzun sıralar oluştunın tebrik kartı sergiierinde 750 liradan 2500 lirava kadar her tür kart Güney'in posterlerine kadar, diger "görsd ürünleri" bnlmak da mümkün. Kart satKilaruun görünümiinü en çok degiştirdlkleri merkez Eminönü. Yenkami'nin haşmetii kiitlesi önöndeki merdivenierden havalanan yüzlerce güvercinle belleklere yeriesen Istanbul'un bu mevcut Uzaktaki yainnlanna kart göndermek isteyenkr eger biraz şakacıysa onlar için önemli merkezinde, güvercinler geride kaimtş, ünlü cami ise renkli kartpostal mozaigini "nygnn" kartlann Hyatı 2500 lira. Kart sahcılannd» erotik afişlerden Yılmaz ardından baluyor. (Fotograf: Suat Kozlukln) Ankara Devlet' Opera ve Balesi sanatçılan, tepkilerini Genel Müdür'e iletti 6 Milli Bale'ye protesto mektubuANKARA (Cumhariyet Bürosu) — Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde "mffli çağdaş folklorik bale" krizi haf- tasını doldururken, sanatçıların Genel Müdur Erol Gömürgen'e ilettikleri pro- testo mektubuyla yeni bir boyut kazan- dı. Bale bölümü sanatçüan dün öğle sa- atlerinde toplanarak, folklor çalışma- sı programının iptal edilmesi karan al- dılar ve ardından da çalışma programı ve görevli sanatçıların adlannın bulun- duğu listeyi panodan indirdiler. Sanatcılar, toplantı sonrası yaptıklan acıklamada, kendi uğraşlan dışında "kobay" gibi kullanıldıklarını belirtti- ler. Başkoregraf Aitan Tekin, başöğret- men Gülay Sargın ve sanatçı temsilcisi lacettin Uyanık'uı imzalannın bulun- duğu protesto mektubu şöyle: "Sonya Aslan'ın seçtiğimiz danscıla- nn kaUtesziiginden yakınması, süper- vizöriü|ünü, koordinatörlügnnü üst- kadifti Türk Halk Danslan Motifli MiDi Bale Projesi'nin derleme müzik- lerinin bir parçasmın Ermeni asıih, Rus besteci Aram Haçaturyan'ın 'gayne1 ad- lı Ermeni gelenek, görenek ve halk danslan ik Ugili bale mazigini kulla- nacagı, aynca koregrafüerinin de ya- bana bir koregrafa yapnnlacagım, dbt- ribüsyonu astıktan sonra ögrendik. Şimdiye kadar yapılan uygnlamalan- mız dışında dogrudan her şeyi bdh' bir prodüksiyonun dansçüarla çahşmala- n yerine, yapılan pravada davul ve bag- lama ik halk oyunlan ögretilmeye baş- buunıştır. Sanat Knruln 8e projeain her şeyinin betirti otanası gereken tarihe ka- dar, organizatör Sonya Aslan'ın tasvip etmedigi dansçı listesini de tekrar göz- den gecirmek üzere yanlış çalışmalara ara verilmesini tarafımızdan iktmeyi uygun göriiyoruz." Konuyla Ugili Cumhuriyet'in sorula- nnı yanıtlayan Kültur Bakanı Namık Kemal Zeybek, "Projenm uygulanma- sında sonın çıkacağını sanmıyonım" dedi. Zeybek, "Neden evrensel bir sa- natı halk danslan şekline dönüştürüyorsunuz" yolundaki soru- yu, "Evrensel sanata bu şekilde Türki- ye'de neden katkımız olmasın? Evren- sel sanat diye hep başkalanmn yaptı- ğını mı yineleyecegiz" diye yanıtladı. Zeybek, sanatçılara istemedikleri bir eserde zorla rol almalan istendiğinin belirtilmesi üzerine de "Orayı sanatcı- lar degil, genel mudiir yönetiyor" diye konuştu. Zeybek, "Geçenlerde Türki- ye'ye Çin'den, tspanya'dan dans toplu- luklan geldi, onlar da Çin, tspanyol adınıianyia dans ettiler" görüşüne yer verdi. Son gelişmelere ilişkin değişik tepki- ler şöyle: Doç. Meral Tunalı (MSÜ Devlet Konservatuvan Bale Bölümü Başkanı): Sanınm yanlış bir değerlendirme var. Bale evrensel bir sanat ve her yerde ay- nı dille kullanıhr. "Milli Bale" diyerek folklor adımlanyla bale hazırlanamaz. Böyle bir uygulama herhangi bir eği- tim çerçevesine giremez. Devlet Halk Danslan Topluluğu'nun işi klasik bale eğitimi görmüş kişilerin işi değil. Her ülkenin halk dansı vardır. Ancak bir Hollandalı, Amerikah ya da Fransız kalkıp milli dansını klasik baleye uy- gulamıyor. Herkesin halk dansı vardır ve bu ayn bir konudur. . Doç. Dilek Evgin (Bale eğitimcisi, koregraf): Klasik bale kendi formu ve yapısına sahip bir sanat. Klasik baleyi folklorla birleştirmek ve böylece bir sa- nat yapmak mümkün değil. Koregraf olarak halk danslanndan esinlenebilir, belli adımlar kullanılabilir, ama bütün bu öğeleri aynen kullanmak yaratı ol- maz. Folklor adımlarından izler taşı- yan, özgün eserler uretilebilir, ama halk danslannın tumüyle klasik baleye uy- gulanmaı mümkün değildir. Doç. Şebnem Aksan (Bale eğitimci- si ve yazan): Ankara Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, sezon başın- da Türk kültürünü yansıtacak eserle- rin halk danslan adımlanyla yapüacağı görüşünde olduklannı açıklamışü. Be- nim gazetelerden anladığım, bu tarz eserlerin teşvik edilmesi ve bunlara mutlaka davul, zurna ve halk danslan adımlan konulması şartı konuluyor. Ve hatta bu esere tepki gösteren dansçdar, memuriyet kanunuyla tehdit ediliyor- lar. Durum maalesef Türkiye'de dans sanatının ne kadar yanlış ve bilgisiz bir anlayış ve yönetim içinde olduğunun ispatıdır. Türk kültüründe müzik ola- rak sadece davul ve zurna mı vardır? Türk kültürünün tavır ve hareket özel- liği sadece halk danslanndaki adımlar- da mı belirlenir? Bir eser yapımında yalnızca adımlann konuşuluyor ohnası duyuhnuş şey değil. BUGUN ALİSİRMEN İnsaf SHP Genel Başkanı-Erdal İnönü'nün Irak gezisi, tıpkı Sa- yın Ecevit'in ya da Necmettin Hoca'nın gezileri gibi Türkiye açısından yarartı olmuştur. Sayın İnönü Saddam'a net bir mesaj vermiştir: "UlusJa- rarası hukuku çiğnediniz. Biz de öbürteri gibi, buna boyun eğemeyiz." Mesajın buraya kadar olan bölümü netn'r ve de kaçınıhnaz- dır. Konuya bu açıklıkla bu girişi yapmadan yaklaşmak, çok tehlikeli sonuçlar verebNir ve belki de Saddam'ın girişimine yandaşlar bulabileceği gibi yanlış bir izlenime kapılmasına neden olabilirdi. İnönü, bu kapıyı kapatmıştır. İnönü'nün me- sajının en önemli bölümü ise, Türkiye'nin savaşı istemedi- ğini, soruna barışçı yollardan çözüm bulmak için her türiü çareyi denemekten yana olduğunu vurgulayan tümceleridir. Belki Erdal Bey, Saddam'a Kuveyt'ten çekilmelerini öne- rirken bir yenilik getirmiyordu. Hatta karşılıklı olarak Irak ve ABD'nin askerlerini çekmeleri önerisi de Fransız Cumhur- başkanı Mitterrand'ın, Bağdat'ın, Kuveyt'ten çekilme niye- tini açıklamasını bile yeterli gören yaklaşımı karstsında, Sad- dam için oldukça geride kalmış bir öneri niteliğinı taşıyor- du. Bu noktalar tartışılabilir. Hatta, SHP'nin dış politika kur- maylarının Genel Başkanları'na, çeşitli önenler ve değişik devletlerin, değişik tutumları konusunda, yeterli ayrıntılı bil- giyi verip vermedikleri de sorulabilir. Yine, Erdal Bey'in mizah dozu yüksek biçeminin Saddam tarafından iyi algılanıp algılanmadığı sorusu da gündeme ge- lebilir (Hasan Cemal bu konunun bazı gazeteler tarafından abartıldığım, İnönü'nün ince biçeminin, çevirinin güçlüğü- ne karşın, pek de âlâ anlaşıldığını söylüyordu). Ama bütün sorulara ve tartışmalara karşın bir noktanın açık. ve kesin olduğu su götürmez. Türkiye'nin ana muhalefet li- deri, Türk halkımn savaş istemediğini, irak'a karşı düşman- ca duygularla dolu olmadığını, tam tersine sorunun banşcı biçimde çözümü için her yolun denenmesi gerektiğini sÖy- leyerek, yazgısını savaşa bağlamış ve Türkiye'yi, Amerikalı "Şahinler"in amigosu görünümüne sokmuş olan Turgut Bey'in politikasının, bugün ve yarın neden olacağı yıkıntıyı biraz olsun onarmaya çaiışmıştır. 17 milyonluk, her yönden sıkışmış bir Irak'a karşı Çevik Kuvvet'ten yardım isteyen Turgut özal, hem NATO'nun Kör- fez bölgesine yönelik alan dışı yeni işlevini kabul etmiş, hem de Türkiye'nin böyle bir stratejide uç vurucu güç ya da ABD'- nin bölgedeki Truva atı rolünü üstlenmesine göz yummuş- tu. Turgut Özal'ın bu tutumu, bölge devletlerinin uzun yıllar, Türkiye'yi düşman olarak görmelerine yol açabilecektir. Üs- telik de boş kağıtlara attırılan imzalarla, savaş yetkisi gibi çok önemli bir kararın sorumsuz ve tabansız bir kişinin iki dudağı arasına bırakılması, Türkiye'yi bir lahmacun diktası ülkesine döndürmekte, Cumhuriyet Devleti'ni kişinin mes- rebine ya da çıkarına uygun davranışlarla, her an macera- ya atılabilecek zayıf bir devlet kertesine düşürmekteydi. Böyle bir davranışın, Bush'a da gelecekte Türkiye'yi çı- karlarına ters düşecek herhangi bir maceraya sürüklemek isteyen herhangi bir başka yabancı devlet adamına da ce- saret vereceği ve ülkemizi sürekli olmayacak istemleıie karşı karşıya bırakacağı açıktı. Erdal Bey'in gezisi, işte bu görüntülerin hepsini silmiş, Türkiye'nin bökjede emperyalizmin Truva atı olmayı isteme- diğini, Türk halkımn yazgısını tek kişinin iki dudağı arasına • bırakacak kadar miskin olmadığını, çıkarlarının bilinci için- de yasadığını tüm dünyaya kanıtlamıştır. Turgut Bey'in bu denli önemli ve yararlı bir girişimi Sad- dam'a cesaret veren ve dolayısıyla savaş olasılığını arttıran bir davranış olarak nitelemesini cıddıye almamak ve kendi- sine "el insaf" demek gerek. Sayın Özal Türk halkını, ANAP grubu ve boş kağıda imza atmayı devlet yönetmek sanan bakanları ile bir tutuyor. Kaçamayacağı sandık, ona ne denli yanıldığını er veya geç gösterecektir. İnsaf Sayın Özal! İnsaf. KISAKISA • Evren 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in kızı Miray Göksu, DFT Yaym ve Temsil Daire Başkanlığı'na atandı. ' Göksu, Daire Başkanlığı görevini, TPAO'daki Eğitim Müdürlüğü kadrosuyla sürdürecek. Miray Göksu, 10 yıldır TPAO'da cahşıyor. • Çalışma Antalya kent merkezine dışandan gelen işçilerin, 'işletici kimlik bildirme" ve 'barınanlara ait kimlik bildirme' belgeleriyle polise bildirilmesi istendl. Antalya Emniyet Müdur Yardımcısı Mehmet Duran, Antalya'nın yoğun işçi akımına uğradığını belirterek işçi olarak gelenJer arasında sabıkalı olup olmadığını belirlemek amacıyla böyle bir uygulama başlattıklannı söyledi. • Batman'da yanlış alarm Savaş anında kullanılması amaayla Batman'ın merkezi yerlerinde kurulan bilgisayarlı sirenlerden birinin yanhşhkla çalıştırılması sonucu halk sığınaklara koştu. Batman Valiliği paniğe yol açan görevli hakkında soruşturma açtıT • Telefon Avrupa topluluğu ülkelerinde tek pazar sistemine paralel olarak 'tek acil telefon' uygulamasına geçilecek. AT Komisyonu'nca 'tek acil telefon' konusunda yapılan öneri, AT Bakanlar Konseyi tarafından benimsendi. Böylece 31 Aralık 1992'den itibaren AT üyesi ülkelerde aşamalı olarak 112 numaralı tek acil telefon uygulamasına başlanacak. • Piyango Ordu'da Milli Piyango Bayii'nden 5 milyon 250 bin liralık yılbaşı bileti çaldığı öne sürülen üç kişi yakalandı. Soyguncular, biletlerin yanı sıra, kasadan 490 bin lira da almışlardı. Yakalanan sanıklar, ilk sorgulan sonucunda tutuklandılar. ÖLÜM • Gazeteci llhan Engin öldü. 65 yaşmda ölen Engin, gazeteciliğe 1946 ydında Tanin gazetesinde başladı. Edebiyat Fakültesi'nde serbest lisans eğitimi yapan Engin, Vatan, Akşam, Hürriyet, Yeni Ortam, Yeni Sabah, Bulvar ve Günaydın gazetelerinde muhabir ve köşe yazan olarak mesleğini sürdürdü. Gazetelerde tefrikaları ve romanlan da yayımlanan Engin, fotoroman senaryolan da hazırladı. Senaryolanndan bazılannın fılm çekimlerini de yöneten Engin, sürekli basın kartı sahibiydi. tlhan Engin'in cenazesi, bugün Fatih Camii'nde kılınacak namazdan sonra Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verilecek. Oyun kâğıdının papazı Fatilre benzetildi S. Birliği'nden getirilen oyun kâğıtlannın 'papaz'ı bin liraların arkasındayer alan Fatih Sultan Mehmet'e benzetildi. CEMtL CteERİM SAMSUN — Sovyet vatan- daşları tarafından Sarp Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye sokulan ve seyyar satıcılar tarafından "perakende" satışı yapılan is- kambıl kâğıtlanna, "Papazı Fa- tih Sultan Mehmet'e benzhor" gerekçesiyle el konuldu. Satıcı- lar hakkında da kaçakçılık yap- tıklan gerekçesi ile 1 yıldan 5 yı- la kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Edinilen bilgilere göre iskam- bil kâğıtlanna el koyma olayı şöyle gercekleşti: "Rıza Yana ile İbrahim San- cak adlı iki ortak seyyar satıcı. uzun zamandır tezgâhlanna yer- leştirdikleri yerli mallann satışı- nı yapıyorlardı. Sovyet yurttaş- lannın getirdikleri mallar, sey- yar satıcılan 'ithal mallan' pa- zaıiamaya yöneltti. Rıza Yaacı ile tbrahim Sancak, Sovyet ya- pımı fotograf makinesi, saat, tı- raş makinesi, müzik aletleri. votka ve iskambil kâgıdı gibi eş- yalann satışına başladılar. Ancak önceki gün Emniyet Müdüıiügu Kaçakçılık Şubesi'n- den gelen polisler tarafından sorgulandılar, tezgâhlanndaki mallar da incelendi. İskambil kâgıtlanndaki papaz, Fatih Sul- tan Mehmet'e benzetilerek 'ka- rakola davet' edüdiler." Poüsler, papazla ilgili teşhis- lerini şöyle yaptılar: "Yüz hatlan Fatih'e benziyor. Üzerindeki ay-yıldız. Elindeki asanın ucunda bulunan da ca- mi minarelerinde olan ay-yıldız. Üzerindeki elbisede de Osman- lı tmparatoriuğu bayrağı var." Karakolda daha sonra sorgu başladı. "Ruslar bizi bu şekilde tenkit ediyoriar da siz niye alıp satıyorsunuz?" Satıcıların sa- vunmaları bir sonuç getirmedi ve cumhuriyet savcıhğına sevk edildiler. Savcı ise iki seyyar sa- tıayı serbest bıraktı, ancak 1918 sayılı Kaçakçılık Yasası'nın 25/2. maddesine göre yargılan- malan için dava actı. ANMA Çok sevgili, kıymetli kardeşimiz TOSUN TOKDİCi kaybedişimizin üçüncü yıhnda sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz. SÜHEYLÂ ÇEVİK - ÂZADE TOKDİL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear