25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26ARALIK1990+*** HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/19 'Nâzun Fükmet vatan hainidir' Irak (Baftarafı 1. Sayfada) zırlandığı öne surülürken "12 Eyliıl müdahalesi"nin de "hu- zuriu ve mutlu günler getirdiği" göruşüne yer veriliyor. "Sunnş" yaasmdan başlaya- rak sonuna dek birçok yazım yanhşının dikkat çektiği ve öğ- rencilerin yoğun eleştirilerine neden olan kitapta eski Cum- hurbaşkanı Kenan Evren'den de, 1988 yılında basılmış olma- sına karşın "devlet başkanı" olarak söz ediliyor. Kitaptan alı- nan ilginçbölümleraynenşöyle: "Huznriu günlerini yaşadıgı- mız bu mutlu 12 Eylul sonrası ganlere, kahraman ordumuzun yerinde mudahalesiyle eriştik. 12 Eylul öncesinde, oknllarda enternasyonaller soyleyerek ba- gımsıdık isteyenlerin maskeleri düşmüstür. Onlar İstiklal Mar- şıınıza karşı idiler? Çnnku Turk milletini koleleştirmek istiyor- lardı! Turk ogretmeni, bayrak gibi, İstiklal Marşı'na da sahip olarak onu genç nesillere sevdir- melidir. Vatanından kaçıp Rus vatanına 'vatanım' diyen vatan haini Nâzım Hikmet yerine Mehmet Akif i bayraklaştırma- hdır." "Sayın Devlet Başkanımız Evren bir konuşmasında: 'Turkıye'nin ve Turk milletinin, düşmanlan arzu ve emellerin- den vazgeçmedikçe anarşi bıtmez' demiştır. Kendi insan- larımızın birbirine düşman ol- masını önlemek, kardeşin kar- deşi vurmasını önlemek, bu va- tanm çocuklannı vatana düş- tnan olmaktan kurtaraıak için kendi değerlerini benimseyip, milli şairin gösterdiği, Atatürk'- ün belirttiği 'kultür milliyet- çiliğini' yeni nesillere sevdirme- hyiz." "Bizi başka milletlerin bü- yükleri koruyamaz, kurtaramaz ve vticeltemez. Neden? Çünkii onlar bu yüce milletin içinden çıkmamışlardır. Çttnku onlar, bu buyük milleti bilmez ve ta- nıyamazlar! Insan yapısındaki rahatsızlıklan gidermek için ya- bancı malı Uaçlar yararlı olabi- lir. Çünkii insan yapısı, tann yapısıdır ve aynıdır, birdir. Ama toplura yapısmdaki rahatsızlık- lan gidermek için yabancı malı doktrinler yararlı olmaz, çıinkü o doktrin ve ideolojiler bizim için hazırlanmamıştır, bazırla- namaz da. Butun bu gerçekler, Turk gencinin akundan çıkma- malıdır. Bizden oiauyular, bi- zim içimizden çıkmayanlar, bi- zim derdimize derman olamaz- lar..." "Ataturk inkılapları, Turk milletini yuzyıllarca efendi ola- rak yaşatan milli değerleri çağ- daş medeniyet anlayışına uygun olarak geliştirilmek manasıru da alır. Ataturk'ün inkılapçılık an- layışının karşılığı olarak kulla- nılan devrimciliği de yukarıda- ki anlamda alınmalı. Sahte dev- rimcilerle, Atattırk'ün devrim- cilik anlayışını karıştırmamalı- dır... Bu millet düşmanlarının dilindeki devrimcüik, Turk dev- letini devirmek, Turk milletini yıkmak anlamında kullanılan gizli ihanetlerini açığa vuran bir belge kelimedir". "DU milli kültürün temel öz- gesidir". "Anarşinin en tehlikelisi, kül- tür ve dil anarşisidir. Bunu 12 Eylül'den önce, en acı tecrübe- lerle öğrenmiş bulunuyoruz. Milletçe o karanhk günlere dö- nülmemesi arzusundayız. Bir daha, o felaket gunlerine dönul- memesi bususunda, alınan ka- rarların en ısabetlilerinden biri de üniversitelerimize 'Turk Dili' ve 'Türk Inkılap Tarihi' dersle- rinin konmu$ olmasıdır". (Baftarafı l. Sayfada) "Iş bulmak umuduyla Irak- taki akrabalanmın >> anına git- me>e karar verdim. Bunun için Irak Büyukelçiliği'ne başvur- dum. Mağdur olduğumu söyle- dim. Onlar da 'Bize bilgi getırir- sen sana para veririz' dediler. Önce kabul etmedim, ama 'Hediyemiz' deyince aldım. Bu suçu işlerken doletime karşı bir husumet içinde degildim." Savunmasında bugüne kadar hiçbir askeri birliğe girmediğini de anlatan Alver, "Bilirkişi ra- ponınu veren komutanlanmla birieştiğim tek nokta bu iş için çaba sarf etmemdir. Fakat bii- tün bu bilgileri televizyon ve ga- zeteden topladım " dedi. Mahkeme, casus Ahmet Al- ver'i devlet sırlarını para karşı- lığı satmaktan Askeri Ceza Ka- nunu'nun 56/1-d maddesi ve Türk Ceza Kanunu'nun 133/1'inci maddesi uyannca "vatana hiyanet suçu"ndan 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırıl- dı. Ancak mahkeme, sanığın iyi halı ve suçunu ikitaf etmesi ne- deniyle TCK'nın 59'uncu mad- desinden yararlandırarak ceza- suu 12 yıl 6 aya indirdı. 'Borsacılar' cepten yedi (Baftarafı 1. Sayfada) ğer kaybıyla kapayan hisse se- netlerinde son ıki günde meyda- na gelen duşuşler 15.2 gıbi yük- sek bir orana vardı. önceki gun yüzde 8.8 değer yitiren hisse se- netlerinin dünku kaybı da yuz- de 7.1 oldu ve borsa endeksi 3000 puan barajımn altına ıne- rek vaklasık bir yıl önceki duze- yüıe gerifedi. Borsadaki düşuşun son gun- lerde hızlanmasmda, Turkiye1 nin NATO'dan Çevik Kuvvet is- temesi, bu konuda Bakanlar Kurulu'nun devTe dışı bırakıl- ması ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın açıklamalan etkili oldu. Bu arada, Saddam Huseyin'in Türkiye'ye yönelik açıklamala- rı da buna eklenince "Körfez- deki muhtemel bir savaşa Tiır- ki>e'nin de bir ucundan kansa- cağı" ızlenimi doğdu. Muhaie- fetın sine-i millete dönme çahş- malan, MESS üyesi işyerlerinde esen grev rüzgârlarının borsa şirketlerini kapsaması ve 3 ocak- ta Tûrk-lş'in genel eylem planı borsa üzerindeki kara bulutlan daha da arttırdı. Bu nedenle de borsa genellikle yıl sonu bilan- çolannın arifesinde canlanması- na karşın, bugunlerde hızla du- şüyor. Bu duşuşler sonucu endeks, dün 3000 puan sınırım kırdı ve 2828 puana geriledi. En son 11 Ocak 1990'da 2821 puanı gören borsa endeksi, 1989 arahk ayı başında 1500 puan düzeyine yukselmeye başlamıştı. Borsanın bu çıkışı, Körfez krızinın baş- langıcı olan 2 ağustosa kadar surdu. Körfez krizine, 5750 pu- anla en yuksek noktasında ya- kalanan borsa endeksi, bu tarıh- ten sonra dusmeye başladı. Bor- sa aynca, içerde faızlerin yüksel- mesi ve bazı döviz kurlannın hızlanmasmdan da olumsuz et- kilendi. Talebin azaldığı bu dö- nemde özelleştirme ve halka açılmaların surdurülmesi de fi- yatları düşürucu etki yaptı. Bu düşüşlerle borsa endeksi, kasım ayım 3257 puanla kapadı. Dün- ku seansta 2828 puana gerileyen endeksin yılbaşına göre artışı yüzde 27 düzeyinde kaldı. En- deksin 2 ağustostaki primi ise yüzde 159 idi. Dünkü düzeyı ile endeksin Körfez kriziyle başla- yan dönemdeki düşüşü yüzde 50.8'e vardı. Olağanüstübir yıldı. 1990 evrensel anlamda bütün kavramların de- ğıştığı olağanüstü bir yıldı. 1989 Kasım'ında yıkdan Berlın duvannın simgelediği bu değişim, sonuçlannı 1990 ydtnda sıstemlerin, dünya görüşlerinin, yaşam biçimlerinin geri dönülmez bır biçimde yeniden yapılanmasıyla gösterdı. Tüm ınsanhğın birleşmesını ve bütünleşmesıni sağlayan bu tarihsel değişimin odak noktasında insan ve onun yaşama ilişkin talepleri vardı. 1990 Türk Otomotiv Sektörü için de olağanüstü bir yıldı. Turkıye'ye otomobılle tlgılı bütun kavramları de- ğıştıren olağanüstü bir otomobil, Renault 21 sunul- du. Bu otomobılin üretimini sağlayan anlayışın odak noktasında yine insan ve onun yaşama ilişkin ta- lepleri vardı. Ve bu otomobili, ılk önden çekişli otomobili, ilk orijinal dizel motorlu modeli, ilk otomatik camlı, otomatik vites- li, merkezi kilitlemeli tipleri, ilk hatchback otomobili ureten, Türkiye'nin ilk ve en büyük otomobil ihra- catçısı Renault sundu. Bu otomobille kumanda tablosundakı ilk 7 fonksiyon- lu bilgisayar, ilk yükseklik ayarlı.. havalı direksi- yon, ilk enjeksiyonhı motor yine Renault tarafın- dan sunuldu. Renault, uluslararası kalitesini, modem teknolojisini, öncülüğünü bir kez daha gösterdi, bir kez daha kanıtladı. Önümüzde yepyeni bir yıl ve yepyeni bir dünya var. Biz tüm çahşanlanmız ve yetkili satıcılanmızla büyuk Renault ailesi olarak yeni yılınızı kutlar, bu yeni ve gü- zel dünyada sağlıkla, mutlulukla yaşanacak bir yıl dileriz. RENAULT-MAÎS G Ö Z L E M UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Her ekonomı, şu ya da bu ölçüde ekonomiye müdahale eder. Devletin hiçbir "müdahalede" bulunmadığı bir ülke yoktur. "Vardır" diyenın ıktısat fakultelerınde bırıncı sınıttan ikıncı sını- fa geçmemesı gerekir Onemli olan bu müdahalenin amacı, kullanılan yol ve yön- temler ve bu müdahale ıle korunan sınıi ve tabakalardır Devlet, yasalar, kararnameler, kararlar ve teblığlerı ıle bu mü- dahalenin çerçevesını çızer Vergi yasaları çıkarır; vergi bağı- şıklıkları tanır, yatırım ındirımlerı sağlar, dışsatıma "vergi ladesi" gıbı kolaylıklar getirır. En gehşmış ekonomilerde bıle bazı "teşvikler" sağlanır. Hiç öyle uzağa gıtmeye gerek yok. Eskı sosyal demokratlar- dan neo-liberal Devlet Bakanı Işın Çelebi, 9 Eylül Ünıversıte- sı'ne sunduğu dokiora tezınde açıklıyor: — Dışsatımın artırılması için 8 yıida 17 tnlyon liralık teşvik sağ- landı. Vergi iadelerı. destekleme fiyat istikrar fonu. ıhracatçı kre- dısı.. gümrüksuz ıthalat. kurumlar vergısi. şu bu... Bütün bunlar "devlet müdahalesi" değil midir? Degıl.. sankı bunlar yılbaşı hediyelen"... Devletin ekonomiye müdahalesını sabah-akşam kınayanla- rın ayrıcalıklı şirketlerle, korunan ve kollanan türedı işadamları ve dışsatıma sağlanan bunca teşvikten hiç söz ettiklerıni duy- dunuz mu? Hayır; bunlardan hiç yakınmazlar. Bunlar, bu şırketlerı koruyan ve kollayan yüksek bürokratlar- dan da hiç yakınmazlar Rolex saatli bürokratları görmezlıkten gelip "yarbana bır eğlence" türünden yapay bürokrası teorılerı oluştururlar Evet; her ekonomı değışken ölçülerde müdahalecıdır Eğer devlet "sosyal devlet' ıse bu müdahalenin çalışanlar ya- rarına oiması gerekir. Örneğin devlet, çalışanlardan az vergi alır; asgari ücretten hiç vergi al- maz, çalışma saatlerını ve emeklılik koşullarını lyıleştırıci önlemler alır, ışsızlık sıgortası çıkartır; kamu yatırımlan ışsız- liği önler. Bu yatırımlar elıyle bölgelerarası eşıtsızlığı gıderir. ANAP'ın Zonguldak maden- lerine gereklı yatırımlan yapıp madenlerdekı çalışma koşulla- rını lyıleştırme gibi bir karan var mıdır? Yoktur, niçın olsun? ANAP, dışsatıma önem verir Yurtdışına gıden sanayi ürü- nuymüş.. değılmış, yapılan ha- yali ihracatmış.. bunlara aldır- maz. Yeter ki döviz gelsın. Bu gıbi işlerde suç mu ışle- niyor? ANAP, ne yapar yapar, bu tur kaçakçıhk suçlarından hapis cezalannı kaldırır. Bu suçlarm sanıkları ıçın özel af nıtelığınde yasalar çıkartır. Bununla da ye- tınmez, her türlu kaçakçılık su- çundan yargılananlara -altın, döviz, gümrük, silah, uyuşturu- cu - ve seks tacirlerıne pasa- port vermek ıçın Pasaport Ya- sası'nı değıştırır. Bu yasalardan bırı Anayasa Mahkemesı'nden mı döndü? Hayalı ihracat sanıkları ıçın öngörülen hapis cezalannı kal- dırmak ıçın yeni yasa hazırlatır Bu yasaları çıkartmak için ba- zı yüksek bürokratlar seferber olurlar Kimlerdır bunlar? Bu bürokratların kimliklerini en iyi bilecek olanlar da TBMM Adalet Komısyonu'nun ANAP'lı uyelerıdir. Bütun bu yasaları çıkaran ANAP, bır de "Biz kaçakçılarta mücadele edıyoruz" der ve ba- sındakı "mabeyn kitiplen" de bu sözlerı alkışlarlar. Işin asıl "tmji-konıık" yanı da budur. TBMM'de muhalefet sözcü- lerinden bırı hangı yasaların, hangı tarihlerde ve ne amaçla çıkarıldığını neden sormaz? Bu yasalarla kimlerın, nasıl korun- duklarını, ad vererek niçın an- latmaz? Ttirkiye'ye (Baştarafı 1. Sayfada) sonucuna göre Bağdat'a bir ya- mt verilebileceği öğrenıldi. Dışişleri Bakanlığı yetkilıleri, Irak'ın verdiği protesto notası- nın "olağanustu bir olay olma- dığını ve buyutulmemesi gerek- tigini" belirterek şu açıklamayı vaptılar: "Ola> sıradan. Krizden once de hava sahası ihlalleri ve bu ko- nudaki iddialar iki ulke arasın- da sık sık gundeme gelirdi. Komşu ulkelerde olağan olan bu durumun buyutulmemesi gere- kir. Esasen bu, krizin başlangı- cından sonra meydana gelen ilk ihlal olayı da değildir. Biz Irak- ın iddialannın dogru olup olma- dıgını araştınyoruz. Notanın metninden ihlalin Amerikan uçakları tarafından gerçekleşti- rildiğinin iddia edildiği anlaşılı- \or. Konuyu netleştirince, gerek duyarsak Bağdat'a yanıt verece- giz." Yetkililer, ihlal olaymın yöre- de eğitim uçuşu yapan Ameri- kan uçaklan tarafından gerçek- leştirilmis olabileceğini de belir- tiyorlar. ADANA HİPODROMU^NDAN 1. KOŞU: F: Taşbatur (3), P: Kamah 2(2), S: Hatip (1). 2. KOŞU: F: Kaynarhan (3), P: Özcanbey (1), S: Yerdelen (5). 3. KOŞU: F: Sancan (7), P: Şahmeran (6), PP: Adanagüze- li (2), S: Barış (1). 4. KOŞU: F: Karagumriiklü (2), P: Cini (7), P: Selin 1(9), S: özgün (3). 5. KOŞU: F: Oulnar (5), P: Bu- lut (1), S: Canada (2). 6. KOŞU: F: Melihbey (7), P: Tehhkeh (2), PP: Korsan 1(3), P: Perçem (8), S: Sen (1). 7. KOŞU: F: Zeytin (2), P: Ese- rim (3), PP: Hatıralar (8), S: Nurser (6)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear